Çeviri maceram bir Red Sonya macerası ile başlamıştı. Red Sonya'nın öngösterim sayısını, biraz da az sayfalı olmasından dolayı seçmiştim. Çevirmeye başladım. Baktım oluyor., devam edeyim dedim.
Bu serideki Red Sonya biraz garip. Eski Red Sonya serilerini takip edenler bilir; Red Sonya kendisini kılıçla yenmedikçe hiç bir erkeğe kendisini teslim etmeyecektir. Hatta bir seferinde Conan onu bir kılıç dövüşünde yense de "Başım Ağrıyor" mazereti ile o gece başına geleceklerden, Conan'ın 30 bin yıl önce de doğmuş olmasının da yardımıyla kurtulmuştur, zira Conan "Al şu Aspirini." diyememiştir. Ama bu macerada Görüyoruz ki Red Sonya'nın baş ağrısından eser yok.
Ayrıca macerada Hirkanya tahtını reddeden Sonya'nın bir yıllık başı boş dolaşmanın ardından vatan hasretine daha fazla dayanamayarak geri, memleketi Hirkanya'ya dönmesini görüyoruz. Gözlerine inanamaz. Kendisi ayrıldıktan sonra Hirkanya tam bir sosyal hukuk devleti olmuştur. Kanunların üstünlüğüne herkes iman etmiş gibidir ve krallığın askerleri bunun teminatıdırlar. Halk da çok mutludur. Kral bayındırlık faaliyetlerini artırmış, alt yapı çalışmalarına hız vermiştir. Sosyal güvenlik reformu yapılmış, herkes emekliliğe bir hak olarak sahip olmuştur. Ülkenin dört bir yanı köprüler ve diğer bayındırlık eserleri ile donatılmıştır. Halkı rahatsız eden hiç bir şey oladığı için Sonya koruma teklifi ettiği krallık kıyısındaki vahşi bölgelerdeki yeni yerleşimcilerin arasında bile iş bulamamış, işsizlikten düşünden tırnağından artırdıklarını bir bar köşesinde söylenerek yemektedir. Ancak yolunda gitmeyen bir şeyler olduğu çok geçmeden anlaşılır.
Neyse geyiği ve boynuzunu biraz fazla uzattık sanırım. İyi okumalar.
Red Sonay Şahiinin Tahtı 1/6
Kayıtlar
