Karel, kullanıma hazır olan ve Haziran ayı sonunda kurulacağı yerin kesinleşmesiyle faaliyete geçecek sistem sayesinde 3-5 gün önceden depremler tespit edilebileceğini söyledi.
GeoCosmo Bilim Merkezi'nin Başkan Yardımcısı Ronald Karel, Japonya, Bulgaristan, Rusya, Çin, İran, Hindistan ve daha birçok ülkede üniversiteler ve araştırmacıların onlarca yıldan bu yana değişik parametrelerle deprem ön sinyallerini ölçüldüğüne dikkati çekerek, bütün bu parametreleri topladıklarını ve yüksek hassasiyetle çalışarak bir yer istasyonu planladıklarını kaydetti.
Karel, "Bundan üç sene önce GeoCosmo Araştırma Merkezi'nin hazırladığı bu deprem ön sinyalleri projesinin ilk pilot denemesini Türkiye'de yapmak ve bir tarih yazmak istedim. Bizim de artık bir IP'miz ve patentimiz olsun, Türk patenti olsun. Bunu yönetimden geçirdik ve çalışmalara başladık. GeoCosmo özerk bir şirkettir, yapacağımız her şey bellidir, ortadadır. Deprem mekanizması ile sadece yer altında değil depremlerin yeryüzünde atmosferde, iyonosferde de ön sinyal verdiğini ispat etmek istiyoruz. Bu dünyada ilk defa olacak ve bu gerçekleştiği zamanda Türkiye'de belli bir aşamaya geleceğiz. Belli bir istasyon şekli meydana gelecek ve bu şekilde depremleri önceden tespit edebileceğiz" dedi.
Dünya'da iki noktada istasyonlarının bulunduğunu, ancak bunların küçük olduğunu vurgulayan Karel, "Değişik sensörlerle kaplı yer istasyonumuz önümüzdeki haftalarda seçeceğimiz bir bölgeye konulmayı bekliyor. Şu an bürokratik engelleri çözmek üzereyiz. İnanıyorum ki bu ay sonuna kadar bu yer belli olacaktır. Gerek uydulardan gerekse yer istasyonumuzdaki değişik sensörlerin kaydedeceği verileri büyük bilgisayarlarda toplayıp değerlendireceğiz. Peru'da ve Alaska'da küçük istasyonlarımız var ve başarılar elde ettik. Türkiye'ye kurulacak olan istasyon ise ana merkez olacak" diye konuştu.
Karel, üniversitelerden de projeye destek verildiğini altını çizip, "Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Efendi Nasiboğlu ve ekibi projeye çok sıcak baktı. Verilerin toplanması ve analizi konusunda görüşmeler ve yer analizi çalışmaları devam ediyor. İlk yer istasyonumuzu inşa ettik. Bu yapıldı, bitti ve Ankara'da bekliyor. Kurulacak en güzel yeri seçmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin neresine koyarsak koyalım, bu verileri Dokuz Eylül Üniversitesi toplayacak, buna hiçbir şüphe yok" dedi.
Karel, "Projeye İTÜ Uzay ve Meteoroloji Bölümü de destek verecek. Bazı konularda birlikte araştırmalar yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca bu alanda 17 yıldır araştırma yapan Doğa Hareketleri Araştırma Derneği'nin (DOHAD) halihazırda Marmara bölgesinde kurmuş olduğu ve veri topladığı 40'tan fazla deprem öncü işaretleri gözlem istasyonu var. Bu kurum ile ortak bir çalışma platformu kurup, her iki tarafın çalışmalarına büyük ivme kazandırabilmek amacıyla, ön görüşmelerimiz var. Umarım olumlu sonuçlar alırız. İlk yer istasyonumuzu, Prof. Dr. Friedeman Freund'un vakfından gelen meblağ ile gerçekleştirdik lakin ben bundan sonra yapılmasını planladığımız yer istasyonlarını bağış üzerinden gerçekleştirmek istiyorum" diye konuştu.
Karel, ilk istasyona Dr Freud 'un isminin verileceğini belirterek, diğer istasyonlara da sponsor olanların isminin verilebileceğini ifade etti. Karel, şöyle devam etti: "GeoCosmo Bilim Merkezi'nin kurucusu Prof. Dr. Freund ile 3 ay boyunca haftanın 6 günü birlikte çalıştık, projeyi hazırladık ve önce Türkiye'de yapmaya karar verdik. Çok arzu ediyorum ki ilk patentlerini Türkiye'de alalım, Türklerin bir eseri olsun. Çünkü Ben Türkiye'de doğdum, İstanbulluyum. Türkiye'yi aşırı seven bir insanım. Bu yoğun çalışma ve destek nedeniyle ilk istasyonun adını Prof. Dr. Freund'a ithaf etmek istiyorum. Her bir istasyonun toplam kurulumu, masrafları 20 bin dolardır ve bunun için de bu meblağı verecek her kişi veya kurumun ismi bu istasyona verilecek. Bugün dizi filmlere veya herhangi bir konsere bu meblağdan çok daha fazlası verilerek sponsorluk yapılmakta, lakin bu sponsorluk kısa sürmektedir. Bu istasyon bir deprem tespit ettiğinde yine o kişinin adı yaşacak."
Karel, ne kadar büyük bir ağ kurulursa, ne kadar çok veri elde edilirse o kadar çabuk depremin tahmin edilebilme imkanı olduğunu söyledi. Projelerinin, ABD'nin 'Erken Uyarı Sistemi'nden farklı olduğuna dikkati çeken Karel, "Erken Uyarı Sistemi'nde deprem meydana gelmiştir. P dalgaları yola çıkmıştır ve yıkıcı S dalgaları ile arasındaki 7-8 saniyeyi bize kazandırır. Bu zaman içerisinde hiçbir zaman hayat kurtaramazsınız ancak bilgisayarlar çok iyi çalışırsa vanalar kapatılır, elektrikler söndürülür, yangınlar önlenebilir. Yine de önemli bir çalışmadır. Bizim sistemimiz ise gerçek bir erken uyarı sistemidir. Çünkü deprem olmadan önce, stres başladıktan sonra verilen bir alarm sistemi olacaktır" dedi. Karel, hazır olan sistemin haziran ayının sonunda yerinin kesinleşeceğini ve çalışmaya başlayacağını belirtti.
0 Comments:
Yorum Gönder