Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Şarkı Sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şarkı Sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sezen Aksu - İnce Mevzu (Lyrics | Şarkı Sözleri)



11 Music,Müzik,Sezen Aksu,Sezen Aksu Müzikleri,Sezen Aksu MP3,İnce Mevzu, Lyrics,Şarkı Sözleri, bayramcigerli.blogspot.com, Bayram Cigerli

 

Lady Gaga - Rain On Me Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Ariana Grande



Ariana Grande ve Lady Gaga'nın düeti Rain On Me İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi


Rain On Me
Üzerime Yağmur Yağdır

I didn't ask for a free ride
Bedavaya getirmek istemedim
I only asked you to show me a real good time
Sadece senden biraz gerçek, güzel zaman göstermeni istedim
I never asked for the rainfall
Senden asla yağmur istemedim
At least I showed up, you showed me nothing at all
En azından ben gösterdim, sen bana hiçbir şey göstermedin

It's coming down on me
Üzerime düşüyor
Water like misery
Su, ıstırap gibi
It's coming down on me
Üzerime düşüyor
I'm ready, rain on me
Hazırım, üzerime yağmur yağdır


I'd rather be dry, but at least I'm alive
Kuru olmayı tercih ederim ancak en azından canlıyım
Rain on me, rain, rain
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır
Rain on me, rain, rain
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır
I'd rather be dry, but at least I'm alive
Kuru olmayı tercih ederim ancak en azından canlıyım

Rain on me, rain, rain (x4)
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır

Livin' in a world where no one's innocent
Kimsenin masum olmadığı bir dünyada yaşıyorum
Oh, but at least we try, mmm
Oh, ama en azından deniyoruz, mmm
Gotta live my truth, not keep it bottled in
Gerçeğimi yaşamak zorundayım, bir şişede gizlemeden
So I don't lose my mind, baby, yeah
Böylece aklımı kaybetmem, bebeğim, evet


I can feel it on my skin (It's comin' down on me)
Bunu tenimde hissediyorum (Üzerime düşüyor)
Teardrops on my face (Water like misery)
Gözyaşları yüzümde (Su, ıstırap gibi)
Let it wash away my sins (It's coming down on me)
Bırak da günahlarımı yıkasın (Üzerime düşüyor)
Let it wash away, yeah
Bırak da yıkasın, evet

I'd rather be dry, but at least I'm alive
Kuru olmayı tercih ederim ancak en azından canlıyım
Rain on me, rain, rain
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır
Rain on me, rain, rain
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır
I'd rather be dry, but at least I'm alive
Kuru olmayı tercih ederim ancak en azından canlıyım
Rain on me, rain, rain
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır
Rain (rain) on me
Üzerime (yağmur) yağdır

Rain on me, me me (x5)
Üzerime yağmur yağdır, üzerime, üzerime

Hands up to the sky
Eller gökyüzüne
I'll be your galaxy
Senin galaksin olacağım
I'm about to fly
Uçmak üzereyim
Rain on me, tsunami
Üzerime yağmur yağdır, yakında olacağım
Hands up to the sky
Eller gökyüzüne
I'll be your galaxy
Senin galaksin olacağım
I'm about to fly
Uçmak üzereyim
Rain on me (rain on me)
Üzerime yağmur yağdır (Yağmur yağdır)

I'd rather be dry, but at least I'm alive (Rain on me)
Kuru olmayı tercih ederim ancak en azından canlıyım (Üzerime yağmur yağdır)
Rain on me, rain, rain
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır
Rain on me, rain, rain (Rain on me)
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır (Üzerime yağmur yağdır)
I'd rather be dry, but at least I'm alive (At least I'm alive)
Kuru olmayı tercih ederim ancak en azından canlıyım (En azından canlıyım)
Rain on me, rain, rain (Rain on me, babe)
Üzerime yağdır, yağdır, yağdır (Üzerime yağmur yağdır, bebeğim)
Rain on me (Rain on me)
Üzerime yağdır (Üzerime yağmur yağdır)

I hear the thunder comin' down
Fırtınanın indiğini duyuyorum
Won't you rain on me?
Üzerime yağmur yağdırmayacak mısın?
Eh, eh, yeah (Rain on, woo)
Eh, eh, evet (Yağmur, evet)
I hear the thunder comin' down
Fırtınanın indiğini duyuyorum
Won't you rain on me? (Me)
Üzerime yağmur yağdırmayacak mısın?
Rain on me
Üzerime yağmur yağdır

Eminem - River Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Ed Sheeran



Eminem ve Ed Sheeran'ın yeni şarkısı River İngilizce Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.


River
Nehir
I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver


He's coming home with his neck scratched to catch flack
Boynu çizilmiş halde eve geliyor, eleştiriye uğramak için
Sweat jackets and dress slacks, mismatch
Ceketler ve pantolonlar, birbirine uyumsuz
On his breast jacket’s a sex addict
Nefesindeki alkol kokusuna bağımlı
And she just wants to exact revenge and get back
Ve o sadece intikamını almak ve geri dönmek istiyor
It's a chess match, she's on his back like a jetpack
Bu bir santranç maçı, Jet Paketi gibi onun sırtında
She's kept track of all his internet chats
Tüm internet sohbetlerini takip etti
And guess who just so happens to be moving on to the next?
Ve tahmin et kim sadece bir sonraki adıma geçiyor
Actually, just shit on my last chick and she has what my ex lacks
Aslında son kadınımı terk ettim ve o benim eskiden eksikliğimdi
'Cause she loves danger, psychopath
Çünkü o tehlikeyi sever, psikopat karı
And you don't fuck with no man's girl, even I know that
Ve hiçbir erkeğin kızına bulaşmamalısın, ben bile bunu biliyorum
But she's devised some plan to stab him in the back
Fakat o onu arkasından bıçaklamak için bazı planlar yaptı
Knife in hand, says the relationship's hanging by a strand
Elindeki bıçakla, ilişkinin bir iplikle asılı durduğunu söylüyor
So she's been on the web lately
Yani son zamanlarda bir ağın üzerindeydi
Says maybe she'll be my Gwen Stacy, to spite her man
Benim Gwen Stacy'im olabileceğini söylüyor, benimde onun Spider-Man'i
And I know she's using me to try to play him, I don't care
Ve onu oynamaya çalışmak için beni kullandığını biliyorum, umurumda değil
Hi Suzanne, but I shoulda' said "Bye Suzanne" after the first night, but tonight I am
Merhaba Suzanne, Oysa ilk geceden sonra hoşçakal Susanne demiştim, ama bu gece ben


I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver

One night stand turned into night stayin’
Tek gecelik ilişkiyken, devam eden ilişkiye dönüştü
He was calling so might scram, now we hug tight and
Çekip gitmek zor olabilir diye arıyordu, şimdi sıkıca sarıldık ve
He found out, now she feels deserted and used
Olayı çözdü, şimdi kendini terk edilmiş ve kullanılmış gibi hissediyor
'Cause he left, so what? He did it first to her too
Gitmesine neden oldu, peki ne oldu? Ona da ilk kadına yaptığını yaptı
Now how am I supposed to tell this girl that we're through?
Şimdi bu kıza bittiğini nasıl söylemem gerekiyor?
It's hard to find the words, I'm aloof, nervous, ensued
Kelimeleri bulmak zor, ben ilgisiz biriyim, gerginim
And witnessed you hurt but what you deserve is the truth
Ve acına tanıklık ettim, ama gerçeği hak ediyorsun
Don't take it personal, I just can't say this in person to you
Kişisel algılama, sadece bunu sana şahsen söyleyemem
So I revert to the studio like Hole In The Wall diners
Bu yüzden stüdyoyu ucuz bir yemek dükkanına çevirdim
Don't have to be reserved in a booth
Bir kabin içinde saklanmak zorunda değilsin
I just feel like the person who I'm turnin' into is
Dönüştüğüm kişinin geri dönüşü olmayan biri gibi olduğunu hissediyorum
Irreversible, I preyed on you like it's church at the pew
Kilise sırasındaki insanlar gibi sana dua ettim
And now that I got you I don't want you
Ve şimdi sana sahip olduğum için seni istemiyorum
Took advantage of my thirst to pursue
Arzularımı tatmin etmek için senden faydalandım
Why do I do this dirt that I do?
Yaptığım bu kalleşliği neden mi yaptım?
Get on my soapbox and preach, my sermon in speech
Sokak kürsüsünün üzerine çık ve anlat, söylerim ve öğütlerim
Detergent and bleach is burned in the womb
Deterjan ve ağırıtıcı yarayı yakıyor
'Cause now with her in the womb, we can't bring her in this world, 
Çünkü şu anda rahminin içinde, onu bu dünyaya getiremiyoruz
Shoulda' knew to use protection 'fore I bit into your forbidden fruit
İlişkiye girmeden önce korunmam gerektiğini bilseydim
Fuck!
s*ktir

I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver

My name's (ooh), my name's (ooh)
İsmim (ahh) ismim (ahh)
Denver (ooh), river run
Denver (ahh) akan nehir
Call me (ooh), call me (ooh)
Söyle bana (ahh) söyle bana (ahh)
River (ooh), we'll let the river run
Nehir (ahh), Nehrin akmasına izin vereceğiz

Always the bride's maid, never "The bride, hey!"
Daimi nedime, asla '' Gelin '' değil
Fuck can I say? If life was a highway
Ne sikim diyebilirim ki? Eğer hayat bir otoban olsaydı
The seat was an enclave I’d be swerving in five lanes
Koltuk yerleşim bölgesi olurdu, bense beş şerit halinde ilerlerdim
Speeds at a high rate, like I'm sliding on ice maybe
Yüksek hızda süratlanırdım, buzda kayar gibi, belki de
That's what I made, that came at you sideways
Bu yüzden sana yanlamasına gelmiş olabilirim
I can't keep my lies straight, 
Yalanlarımı düzgün uyduramam
What I made, you terminate my baby
Seninle bitirmemin nedeni de bu bebeğim
This love triangle, left us in a wreck tangled
Bu aşk üçgeni bizi batırdı, arap-saçına döndü
What else can I say? It was fun for a while
Daha başka ne diyebilirim ki? Bu bir süre boyunca eğlenceliydi
Bet I really would’ve loved your smile
Bahse girerim ki gülümsemeni isterdim
Didn't really wanna abort, but fuck it, 
Çocuğu düşürmeni gerçekten istememiştim ama siktir et
what's one more lie to tell an unborn child?
Doğmamış bir çocuğa söylemek için bir yalandan daha fazla ne olabilir ki?

I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver

Sia - Rainbow Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)


Sia yeni şarkısı Rainbow İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi

Rainbow
Gökkuşağı

I know you
Biliyorum
You're a special one
Özel birisin
Some see crazy, where I see love
Sevgi gördüğüm yerlerde bazıları delilik görüyor
You fall so long
Diplere iniyorsun
But soar so high
Ama yüksekten uçuyorsun
Big dreamer, shoot for open sky
Büyük hayalciler açık bir gökyüzü için ateş ediyor
So much life in those open eyes
By açık gözlerde çok fazla yaşanmışlık var
So much depth, you look forward to life
Çok fazla derinlik var, ışığı arıyorsun
When your wounds open
Yaraların açıldığında
You will cry
Ağlayacaksın
Cry, oh no, and you'll question why
Haykıracaksın şimdi ve nedenini sorgulayacaksın

I can see a rainbow
Bir gök kuşağı görüyorum
In your tears as they're fallin' down
Düşen gözyaşlarında
I can see your soul grow, uoo
Ruhumun olgunlaştığını görüyorum
Through the pain as they hit the ground
Acıların arasından yere düşerken
I can see a rainbow
bir gökkuşağı görüyorum
In your tears as the sun comes out
güneş doğarken gözyaşlarında
As the sun comes out
Güneş doğarken

I am here
Buradayım
And I see your pain
Ve acını görüyorum
Through the storms
Fırtınalar
Through the clouds, the rain
Bulutlar ve yağmur boyunca
I'm telling you
Söylüyorum sana
You cannot escape
Kaçamazsın
You can do it
Yapabilirsin
Just feel, baby
Sadece hisset, bebeğim

I can see a rainbow
Bir gök kuşağı görüyorum
In your tears as they're fallin' down
Düşen gözyaşlarında
I can see your soul grow, uoo
Ruhumun olgunlaştığını görüyorum
Through the pain as they hit the ground
Acıların arasından yere düşerken
I can see a rainbow
bir gökkuşağı görüyorum
In your tears as the sun comes out
güneş doğarken gözyaşlarında
As the sun comes out
Güneş doğarken

Here comes the sun
İşte güneş doğuyor
Smiling down
Gülümse
Here comes the sun
İşte güneş doğuyor
Smiling down
Gülümse
Here comes the sun
İşte güneş doğuyor
Smiling now
Gülümse
Smiling now
Gülümse

I can see a rainbow
Bir gök kuşağı görüyorum
In your tears as they're fallin' down
Düşen gözyaşlarında
I can see your soul grow, uoo
Ruhumun olgunlaştığını görüyorum
Through the pain as they hit the ground
Acıların arasından yere düşerken
I can see a rainbow
bir gökkuşağı görüyorum
In your tears as the sun comes out
güneş doğarken gözyaşlarında
As the sun comes out
Güneş doğarken

I can see a rainbow
Bir gök kuşağı görüyorum
In your tears as they're fallin' down
Düşen gözyaşlarında
I can see your soul grow, uoo
Ruhumun olgunlaştığını görüyorum
Through the pain as they hit the ground
Acıların arasından yere düşerken
I can see a rainbow
bir gökkuşağı görüyorum
In your tears as the sun comes out
güneş doğarken gözyaşlarında
As the sun comes out
Güneş doğarken

Sam Smith - Too Good At Goodbyes Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Sam Smith'in yeni şarkısı Too Good At Goodbyes İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

Too Good At Goodbyes
Hoşçakal demek konusunda çok iyi

You must think that I'm stupid
Aptal olduğumu düşünüyor olmalısın
You must think that I'm a fool
Budala olduğumu düşünüyor olmalısın
You must think that I'm new to this
Bu işte yeni olduğumu düşünüyor olmalısın
But I have seen this all before
Ama bunların hepsini daha önce gördüm

I'm never gonna let you close to me
Seni kendime hiç yaklaştırmayacağım
Even though you mean the most to me
Bana hayatta en fazla şeyi ifade eden sen olsan da
'Cause every time I open up, it hurts
Çünkü sana kendimi açtığım her an canım acıyor
So I'm never gonna get too close to you
Bu yüzden sana hiç çok fazla yaklaşmayacağım
Even when I mean the most to you
Sana hayatta en fazla şeyi ifade eden kişi olduğumda bile
In case you go and leave me in the dirt
Gidip beni pislik içinde bırakırsın diye

Every time you hurt me, the less that I cry
Beni her incittiğinde daha az ağlıyorum
And every time you leave me, the quicker these tears dry
Ve beni her terkedişinde gözyaşlarım daha hızlı kuruyor
And every time you walk out, the less I love you
Sen her dışarı çıktığında seni daha az seviyorum
Baby, we don't stand a chance, it's sad but it's true
Bebeğim, hiç şansımız yok, üzücü bir durum ama bu doğru

I'm way too good at goodbyes
Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
I'm way too good at goodbyes
Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
No way that you'll see me cry
Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin
(No way that you'll see me cry)
(Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin)
[I'm way too good at goodbyes
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)

I know you're thinking I'm heartless
Biliyorum kalpsiz olduğumu düşünüyorsun
I know you're thinking I'm cold
Biliyorsun soğuk olduğumu düşünüyorsun
I'm just protecting my innocence
Sadece masumiyetimi koruyorum
I'm just protecting my soul
Sadece ruhumu koruyorum

I'm never gonna let you close to me
Seni kendime hiç yaklaştırmayacağım
Even though you mean the most to me
Bana hayatta en fazla şeyi ifade eden sen olsan da
'Cause every time I open up, it hurts
Çünkü sana kendimi açtığım her an canım acıyor
So I'm never gonna get too close to you
Bu yüzden sana hiç çok fazla yaklaşmayacağım
Even when I mean the most to you
Sana hayatta en fazla şeyi ifade eden kişi olduğumda bile
In case you go and leave me in the dirt
Gidip beni pislik içinde bırakırsın diye

Every time you hurt me, the less that I cry
Beni her incittiğinde daha az ağlıyorum
And every time you leave me, the quicker these tears dry
Ve beni her terkedişinde gözyaşlarım daha hızlı kuruyor
And every time you walk out, the less I love you
Sen her dışarı çıktığında seni daha az seviyorum
Baby, we don't stand a chance, it's sad but it's true
Bebeğim, hiç şansımız yok, üzücü bir durum ama bu doğru

I'm way too good at goodbyes
Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
I'm way too good at goodbyes
Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
No way that you'll see me cry
Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin
(No way that you'll see me cry)
(Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin)
[I'm way too good at goodbyes
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)

No way that you'll see me cry
Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin
(No way that you'll see me cry)
(Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin)
[I'm way too good at goodbyes
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
No
Hayır
No, no, no, no, no
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
No, no, no, no
Hayır, hayır, hayır, hayır
No, no, no
Hayır, hayır, hayır
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)
(No way that you'll see me cry)
(Beni bundan sonra asla ağlarken görmeyeceksin)
(I'm way too good at goodbyes)
(Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim)

'Cause overtime you hurt me, the less that I cry
Çünkü beni her incittiğinde daha az ağlıyorum
And every time you leave me, the quicker these tears dry
Ve beni her terkedişinde gözyaşlarım daha hızlı kuruyor
And every time you walk out, the less I love you
Ve sen her dışarı çıktığında seni daha az seviyorum
Baby, we don't stand a chance, it's sad but it's true
Bebeğim, hiç şansımız yok, üzücü bir durum ama bu doğru
I'm way too good at goodbyes
Hoşçakal demek konusunda çok iyiyim

Miley Cyrus - Younger Now Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Miley Cyrus'un yeni şarkısı Younger Now İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda.

Younger Now
Şimdi Daha Genç

Feels like I just woke up
Yeni uyanmış gibi hissediyorum
Like all this time I've been asleep
Bunca zaman uyuyormuş gibiyim
Even though it's not who I am
Öyle bile olsa bu ben değilim
I'm not afraid of who I used to be
Eski halime dönmekten korkmuyorum

No one stays the same (oh, oh)
Hiçbir şey aynı kalmıyor
You know what goes up must come down (oh, oh)
Bilirsin her çıkışın bir inişi vardır
Change is a thing you can count on (oh, oh)
Değişmek diye bir şey olduğunu hesaba katabilirsin
I feel so much younger now (oh, oh)
Şimdi çok daha genç hissediyorum

Feels like I've been living in a dream
Bir rüyada yaşıyor gibiyim
But never make it to the end
Fakat asla sonunu getirme
My eyes open when they feel the light
Onlar ışığı hissettiklerinde uyanıyorum
It's always right before I'm about to scream
Çığlık atmamdan önce her şey yolundaymış


No one stays the same (oh, oh)
Hiçbir şey aynı kalmıyor
You know what goes up must come down (oh, oh)
Bilirsin her çıkışın bir inişi vardır
Change is a thing you can count on (oh, oh)
Değişmek diye bir şey olduğunu hesaba katabilirsin
I feel so much younger now (oh, oh)
Şimdi çok daha genç hissediyorum

What goes up must come down
Her çıkışın bir inişi vardır
What goes up must come down
Her çıkışın bir inişi vardır
What goes up must come down
Her çıkışın bir inişi vardır
What goes up must come down (yeah)
Her çıkışın bir inişi vardır (evet)

No one stays the same (oh, oh)
Hiçbir şey aynı kalmıyor
You know what goes up must come down (oh, oh)
Bilirsin her çıkışın bir inişi vardır
Change is a thing you can count on (oh, oh)
Değişmek diye bir şey olduğunu hesaba katabilirsin
I feel so much younger now (oh, oh)
Şimdi çok daha genç hissediyorum
I feel so much younger now (oh, oh)
Şimdi çok daha genç hissediyorum
I feel so much younger now (oh, oh)
Şimdi çok daha genç hissediyorum

Harry Styles - Sign of the Times Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Sign of the Times
Zamanıın İşareti

Just stop your crying
Sadece ağlaması durdur
It’s a sign of the times
Bu zamanın bir işareti
Welcome to the final show
Final gösterisine hoş geldin
Hope you’re wearing your best clothes
Umarım en iyi giysilerini giyiyorsundur
You can't bribe the door on your way to the sky
Gökyüzüne giden yolun kapısını kandıramazsın
You look pretty good down here
Aşağıdan güzel gözüküyorsun
But you ain't really good
Ama aslında değilsin

If we never learn, we been here before
Eğer hiç öğrenmeseydik, önceden burada olurduk
Why are we always stuck and running from
Neden her zaman kaçmaya takılı kalıyoruz
The bullets?
Mermiler?
The bullets
Mermiler
We never learn, we been here before
Eğer hiç öğrenmeseydik, önceden burada olurduk
Why are we always stuck and running from
Neden her zaman kaçmaya takılı kalıyoruz
The bullets?
Mermiler?
The bullets
Mermiler

Just stop your crying
Sadece ağlaması durdur
It’s a sign of the times
Bu zamanın bir işareti
We gotta get away from here
Buradan kaçmamız gerekiyor
We gotta get away from here
Buradan kaçmamız gerekiyor
Just stop your crying
Sadece ağlaması durdur
It will be alright
İyi olacak
They told me that the end is near
Bana bunun yakında biteceğini söylediler
We gotta get away from here
Buradan kaçmamız gerekiyor

Just stop crying
Sadece ağlamanı durdur
Have the time of your life
Hayatının zamanını yaşa
Breaking through the atmosphere
Atmosferi kırıyoruz
And things are pretty good from here
Ve işler buradan güzel gözüküyor
Remember everything will be alright
Hatırla her şey iyi olacak
We can meet again somewhere
Bir yerde tekrar buluşacağız
Somewhere far away from here
Buradan uzak bir yerde

If we never learn, we been here before
Eğer hiç öğrenmeseydik, önceden burada olurduk
Why are we always stuck and running from
Neden her zaman kaçmaya takılı kalıyoruz
The bullets?
Mermiler?
The bullets
Mermiler
We never learn, we been here before
Eğer hiç öğrenmeseydik, önceden burada olurduk
Why are we always stuck and running from
Neden her zaman kaçmaya takılı kalıyoruz
The bullets?
Mermiler?
The bullets
Mermiler

Just stop your crying
Sadece ağlaması durdur
It’s a sign of the times
Bu zamanın bir işareti
We gotta get away from here
Buradan kaçmamız gerekiyor
We gotta get away from here
Buradan kaçmamız gerekiyor
Just stop your crying
Sadece ağlaması durdur
Baby it will be alright
Bebeğim iyi olacak
They told me that the end is near
Bana bunun yakında biteceğini söylediler
We gotta get away from here
Buradan kaçmamız gerekiyor

If we never learn, we been here before
Eğer hiç öğrenmeseydik, önceden burada olurduk
Why are we always stuck and running from
Neden her zaman kaçmaya takılı kalıyoruz
The bullets?
Mermiler?
The bullets
Mermiler
We never learn, we been here before
Eğer hiç öğrenmeseydik, önceden burada olurduk
Why are we always stuck and running from
Neden her zaman kaçmaya takılı kalıyoruz
The bullets?
Mermiler?
The bullets
Mermiler

We don't talk enough
Yeteri kadar konuşmuyoruz
We should open up
Telafi etmeliyiz
Before it's all too much
Bunlar fazla olmadan önce
Will we ever learn?
Hiç öğrendik mi?
We've been here before
Önceden buradayık
It's just what we know
Bu bildiğimiz tek şey

Stop your crying baby
Ağlamanı durdur bebeğim
It’s a sign of the times
Bu zamanın bir işareti
We gotta get away
Kaçmamız gerekiyor
We gotta get away
Kaçmamız gerekiyor
We gotta get away
Kaçmamız gerekiyor
We gotta get away
Kaçmamız gerekiyor
We gotta get away
Kaçmamız gerekiyor
We got to, we got to
Gerekiyor, gerekiyor
We got to, we got to
Gerekiyor, gerekiyor
We got to, we got to
Gerekiyor, gerekiyor

Noah Cyrus - Stay Together Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Noah Cyrus'un yeni şarkısı Stay Together İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

Stay Together
Birlikte Kalmak

I drink straight to my head
Kafamı dağıtmak için içiyorum
I went outside to smoke a cigarette
Bir sigara içmek için dışarı çıktım
And I shattered my phone on the cement
Ve betonda telefonumu kırdım
But I don’t give a fuck
Ama bir b*k vermem
Now I’m not making sense
Şimdi anlayamıyorum
I’m laughing at a joke that I don’t get
Anlamadığım bir şakaya gülüyorum
I’m acting like these strangers are my friends
Ben bu yabancı arkadaşlarım gibi rol yapıyorum
But I don’t give a fuck
Ama bir b*k vermem
Yelling at the DJ, “Bro, your shit is boring”
Dj’ye sesleniyorum ”Kardeşim b*kun sıkıcı ”
Doing things that I will not regret until the morning
Sabaha kadar pişman olmayacağım şeyler yapıyorum
Imma make it rain down, another round is on me
Ben yağmur yağdırıyorum , üzerimde başka bir tur
I’m just here for fun and I don’t care about the money
Ben sadece eğlence için buradayım ve parayı umursamam
(Hey, hey)

Whoa, oh oh oh
Whoa, oh oh oh

Nothing lasts forever
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez
But wouldn’t it be nice to stay together for the night?
Ama geceleri birlikte kalmak hoş değil miydi ?
Whoa, oh oh
Whoa, oh oh oh

We can do whatever
Her ne olursa yapabiliriz
As long as we’re together then we’re gonna be alright
Biz birlikte olduğumuz sürece sonrasında da iyi olacağız
Don’t leave, just wait
Ayrılma , sadece bekle
You can tell your friends that you’re staying out late, singin’
Arkadaşlarına söyleyebilirsin ki sen dışarıda geç saate kadar kalıp , şarkı söyleyebilirsin
Whoa, oh oh oh
Whoa, oh oh oh

Nothing lasts forever
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez
But wouldn’t it be nice to stay together for the night?
Ama geceleri birlikte kalmak hoş değil miydi ?

Alright, alright, finish your G & T
Tamam , tamam, senin G&T’ni bitiriyoruz
The Uber’s here, so now it’s time to leave
Üstünlükler burada, bu yüzden şimdi ayrılma zamanı
Hey, driver could you pass the AUX to me?
Hey, sür benim için Aux’ları geçebilir misin?
Go ahead and turn it up
Öne git ve sesini aç
Head out of the window
Pencereden dışarı
You could call me shameless
Sen bana utanmaz diye seslenebilirsin
Waving to my people now I’m acting like I’m famous
İnsanlara el sallıyorum şimdi ünlüymüşüm gibi davranıyorum
Tell him take the long way
Uzun yol alacağımı ona söyle
We could see the sunrise
Gün ışığını görebilirdik
Damn, you look so pretty when that sunlight hits your blue eyes
Lanet olsun, gün ışığı mavi gözlerine vurduğunda çok hoş görünüyorsun

Whoa, oh oh oh
Whoa, oh oh oh

Nothing lasts forever
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez
But wouldn’t it be nice to stay together for the night?
Ama geceleri birlikte kalmak hoş değil miydi ?
Whoa, oh oh
Whoa, oh oh oh

We can do whatever
Her ne olursa yapabiliriz
As long as we’re together then we’re gonna be alright
Biz birlikte olduğumuz sürece sonrasında da iyi olacağız
Don’t leave, just wait
Ayrılma , sadece bekle
You can tell your friends that you’re staying out late, singin’
Arkadaşlarına söyleyebilirsin ki sen dışarıda geç saate kadar kalıp , şarkı söyleyebilirsin
Whoa, oh oh oh
Whoa, oh oh oh

Nothing lasts forever
Hiç bir şey sonsuza kadar sürmez
But wouldn’t it be nice to stay together for the night?
Ama geceleri birlikte kalmak hoş değil miydi ?

(For the night, for the night, oh yeah)
(Geceler için, geceler için, oh evet)
I drink straight to my head
Kafamı dağıtmak için içiyorum
I went outside to smoke a cigarette
Bir sigara içmek için dışarı çıktım
And I shattered my phone on the cement
Ve çimento üzerimdeki telefonumu kırdım
But I don’t give a fuck
Ama bir lanet vermem
(Hey)

Whoa, oh oh oh
Whoa, oh oh oh

Nothing lasts forever
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez
But wouldn’t it be nice to stay together for the night?
Ama geceleri birlikte kalmak hoş değil miydi ?
Whoa, oh oh
Whoa, oh oh oh

We can do whatever
Her ne olursa yapabiliriz
As long as we’re together then we’re gonna be alright
Biz birlikte olduğumuz sürece sonrasında da iyi olacağız
Don’t leave, just wait
Ayrılma , sadece bekle
You can tell your friends that you’re staying out late, singin’
Arkadaşlarına söyleyebilirsin ki sen dışarıda geç saate kadar kalıp , şarkı söyleyebilirsin
Whoa, oh oh oh
Whoa, oh oh oh

Nothing lasts forever
Hiç bir şey sonsuza kadar sürmez
But wouldn’t it be nice to stay together for the night?
Ama geceleri birlikte kalmak hoş değil miydi ?

Clean Bandit - Symphony feat. Zara Larsson



Clean Bandit ile Zara Larsson'ın yeni şarkısı Symphony İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.


Symphony
Ahenk

I’ve been hearing symphonies
Ahenkler duyuyorum
Before all I heard was silence
Önceden duyduğum tek şey sessizlikti
A rhapsody for you and me
Senin ve benim için heyecan
And every melody is timeless
Ve her melodi hiç bitmez
Life was stringing me along
Hayat boyunca beni sarstı
Then you came and you cut me loose
Sonra sen geldin ve beni vazgeçirdin
Was solo singing on my own
Tek başıma şarkı söylüyordum
Now I can’t find a key without you
Şimdi sensiz bir anahtar bulamıyorum

And now your song is on repeat
Ve şimdi senin şarkın yinelemede
And I’m dancin' on to your heartbeat
Ve ben senin kalp atışında dans ediyorum
And when you’re gone, I feel incomplete
Ve sen gittiğinde tamamlanmamış hissedeceğim
So if you want the truth
Eğer gerçeği istiyorsan

I just wanna be part of your symphony
Senin ahenginin bir parçası olmak istiyorum
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkıp tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?
Symphony
Ahenk
Like a love song on the radio
Radyodaki aşk şarkısı gibi
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkı tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?

I’m sorry if it’s all too much
Eğer bu çok fazlaysa üzgünüm
Every day you’re here I’m healing
Burada olduğun her gün iyileşiyorum
And I was runnin' out of luck
Ve ben şansızdım
I never thought I’d find this feeling
Asla bu hissi bulacağımı tahmin etmezdim
'Cause I’ve been hearing symphonies
Çünkü ben ahenkler duyuyorum
Before all I heard was silence
Önceden duyduğum tek şey sessizlikti
A rhapsody for you and me
Senin ve benim için heyecan
(A rhapsody for you and me)
(Senin ve benim için heyecan)
And every melody is timeless
Ve her melodi hiç bitmez

And now your song is on repeat
Ve şimdi senin şarkın yinelemede
And I’m dancin' on to your heartbeat
Ve ben senin kalp atışında dans ediyorum
And when you’re gone, I feel incomplete
Ve sen gittiğinde tamamlanmamış hissedeceğim
So if you want the truth
Eğer gerçeği istiyorsan

I just wanna be part of your symphony
Senin ahenginin bir parçası olmak istiyorum
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkıp tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?
Symphony
Ahenk
Like a love song on the radio
Radyodaki aşk şarkısı gibi
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkı tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?

Ah, ah, ah, ah
Ah ah, ah
Ah, ah, ah, ah
Ah ah, ah

And now your song is on repeat
Ve şimdi senin şarkın yinelemede
And I’m dancin' on to your heartbeat
Ve ben senin kalp atışında dans ediyorum
And when you’re gone, I feel incomplete
Ve sen gittiğinde tamamlanmamış hissedeceğim
So if you want the truth
Eğer gerçeği istiyorsan

I just wanna be part of your symphony
Senin ahenginin bir parçası olmak istiyorum
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkıp tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?
Symphony
Ahenk
Like a love song on the radio
Radyodaki aşk şarkısı gibi
Symphony
Ahenk
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkıp tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?
Symphony
Ahenk
Like a love song on the radio
Radyodaki aşk şarkısı gibi
Will you hold me tight and not let go?
Beni sıkıp tutup gitmeme izin vermeyeceksin dimi?

Lorde - Green Light Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Lorde'nin yeni şarkısı Green Light İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda.

Green Light
Yeşil Işık

I do my makeup in somebody else's car
Başkasının arabasında makyajımı yaparım
We order different drinks at the same bars
Aynı barlarda farklı farklı içkiler sipariş ederiz
I know about what you did and I wanna scream the truth
Ne yaptığını biliyorum ve gerçeği haykırmak istiyorum
She thinks you love the beach, you're such a damn liar
Kumsalı sevdiğini sanıyor, pislik bir yalancısın

Those great whites, they have big teeth
Şunlar mükemmel beyazlar, büyük dişlere sahipler
Hope they bite you
Umarım seni ısırırlar
Thought you said that you would always be in love
Her zaman aşık olacağını söylediğini düşündüm
But you're not in love no more
Ama artık aşık değilsin
Did it frighten you
Seni korkuttu mu;
How we kissed when we danced on the light up floor?
Işıklı zeminde dans ederken nasıl öpüştüğümüz?
On the light up floor
Işıklı zeminde

But I hear sounds in my mind
Ama aklımda sesleri duyuyorum
Brand new sounds in my mind
Özel yeni sesler aklımda
But honey I'll be seein' you 'ever I go
Ama tatlım gittiğim her yerde seni göreceğim
But honey I'll be seein' you down every road
Ama tatlım her yolda sana eşlik edeceğim
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum

'Cause honey I'll come get my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Oh, I wish I could get my things and just let go
Keşke eşyalarımı alıp gelebilseydim ama henüz bırakabildim
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum

Sometimes I wake up in a different bedroom
Bazen farklı bir yatak odasında uyanıyorum
I whisper things, the city sings 'em back to you
Bir şeyler fısıldıyorum, şehir dönüp onları sana söylüyor

Those great whites, they have big teeth
Şunlar mükemmel beyazlar, büyük dişlere sahipler
Hope they bite you
Umarım seni ısırırlar
Thought you said that you would always be in love
Her zaman aşık olacağını söylediğini düşündüm
But you're not in love no more
Ama artık aşık değilsin
Did it frighten you
Seni korkuttu mu;
How we kissed when we danced on the light up floor?
Işıklı zeminde dans ederken nasıl öpüştüğümüz?
On the light up floor
Işıklı zeminde

But I hear sounds in my mind
Ama aklımda sesleri duyuyorum
Brand new sounds in my mind
Özel yeni sesler aklımda
But honey I'll be seein' you 'ever I go
Ama tatlım gittiğim her yerde seni göreceğim
But honey I'll be seein' you down every road
Ama tatlım her yolda sana eşlik edeceğim
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum

'Cause honey I'll come get my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Oh, honey I'll come get my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Yes, honey I'll come get my things, but I can't let go
Evet, tatlım, eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Oh, I wish I could get my things and just let go
Keşke eşyalarımı alıp gelebilseydim ama henüz bırakabildim
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum

I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum

Lana Del Rey - Lust For Life Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft.The Weeknd



Lana Del Rey'in Yeni şarkısı Lust For Life İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

Lust For Life
Hayat Arzusu

Climb up the H of the Hollywood sign, yeah
Hollywood tabelasının H'sine tırman, evet
In these stolen moments
Bu çalınan anlarda
The world is mine
Dünya benim
There's nobody here
Burada kimse yok
Just us together
Sadece biz, birlikte
Keepin' me hot
Beni sıcak tutuyorsun
Like July forever
Sanki daima temmuzmuş gibi

'Cause we're the masters of our own fate
Çünkü biz kendi kaderlerimizin efendileriyiz
We're the captains of our own souls
Biz kendi ruhlarımızın kaptanlarıyız
There's no way for us to come away
Uzaklaşmamızın bir yolu yok
'Cause boy we're gold, boy we're gold
Çünkü oğlum biz altınız, oğlum biz altınız
And I was like...
Ve ben şöyleydim...

Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all of your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
They say only the good die young
Derler ki, sadece iyiler genç ölür
That just ain't right
Bu doğru değil
'Cause we're having too much fun
Çünkü biz çok eğleniyoruz
Too much fun tonight, yeah
Bu gece çok eğleniyoruz, evet

And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor

Then, we dance on the H of the Hollywood sign, yeah
Sonra Hollywood tabelasının H'sinde dans ediyoruz, evet
'Til we run out of breath
Nefesimiz tükenene dek
Gotta dance 'til we die
Ölene dek dans etmeliyiz
My boyfriend's back
Erkek arkadaşım geri döndü
And he's cooler than ever
Ve daha önce hiç olmadığı kadar havalı
There's no more night
Daha fazla gece yok
Blue skies forever
Sonsuza kadar mavi gökyüzü

'Cause we're the masters of our own fate
Çünkü biz kendi kaderlerimizin efendileriyiz
We're the captains of our own souls
Biz kendi ruhlarımızın kaptanlarıyız
There's no way for us to come away
Uzaklaşmamızın bir yolu yok
'Cause boy we're gold, boy we're gold
Çünkü oğlum biz altınız, oğlum biz altınız
And I was like...
Ve ben şöyleydim...

Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all of your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
They say only the good die young
Derler ki, sadece iyiler genç ölür
That just ain't right
Bu doğru değil
'Cause we're having too much fun
Çünkü biz çok eğleniyoruz
Too much fun tonight, yeah
Bu gece çok eğleniyoruz, evet

And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor

My boyfriend's back
Erkek arkadaşım geri döndü
And he's cooler than ever
Ve daha önce hiç olmadığı kadar havalı
There's no more night
Daha fazla gece yok
Blue skies forever
Sonsuza kadar mavi gökyüzü
I told you twice in our love letter
Sana aşk mektubumuzda iki kere söyledim
There's no stopping now
Artık durmak yok
Green lights forever
Sonsuza dek yeşil ışıklar
And I was like...
Ve ben şöyleydim...

Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar
Take off, take off
Çıkar, çıkar
Take off all of your clothes
Bütün kıyafetlerini çıkar

And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
And a lust for life, and a lust for life
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Keeps us alive, keeps us alive
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor

Sia - Never Give Up Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Sia'nın yeni şarkısı Never Give Up İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karışınızda.

Never Give Up
Asla Vazgeçme

I've battled demons that won't let me sleep
Uyumama izin vermeyecek şeytanlarla savaştım
Called to the sea but she abandoned me
Denize seslendim ama o beni terk etti

But I won't never give up, no, never give up, no, no
Ama ben asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim
No, I won't never give up, no, never give up, no, no
Ama ben asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim

And I won't let you get me down
Ve beni alt etmene izin vermeyeceğim
I'll keep gettin' up when I hit the ground
Yere düştüğümde ayağa kalkacağım
Oh, never give up, no, never give up no, no, oh
Oh, asla vazgeçme, hayır, asla vazgeçme, hayır, hayır
I won't let you get me down
Beni alt etmene izin vermeyeceğim
I'll keep gettin' up when I hit the ground
Yere düştüğümde ayağa kalkacağım
Oh, never give up, no, never give up no, no, oh
Oh, asla vazgeçme, hayır, asla vazgeçme, hayır, hayır

I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım

Oh yeah, I'm haunted by the distant past
Uzak geçmişimin laneti üzerimde
Called to the skies but she was she overcast
Gökyüzüne seslendim ama o bulutluydu

But I won't never give up, no, never give up, no, no
Ama ben asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim
No, I won't never give up, no, never give up, no, no
Ama ben asla vazgeçmeyeceğim, hayır, asla vazgeçmeyeceğim

And I won't let you get me down
Ve beni alt etmene izin vermeyeceğim
I'll keep gettin' up when I hit the ground
Yere düştüğümde ayağa kalkacağım
Oh, never give up, no, never give up no, no, oh
Oh, asla vazgeçme, hayır, asla vazgeçme, hayır, hayır
I won't let you get me down
Beni alt etmene izin vermeyeceğim
I'll keep gettin' up when I hit the ground
Yere düştüğümde ayağa kalkacağım
Oh, never give up, no, never give up no, no, oh
Oh, asla vazgeçme, hayır, asla vazgeçme, hayır, hayır

I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım

Never give up, never give up
Asla vazgeçme, asla vazgeçme
Never give up, never give up
Asla vazgeçme, asla vazgeçme
No, no, oooh
Hayır, hayır

And I won't let you get me down
Ve beni alt etmene izin vermeyeceğim
I'll keep gettin' up when I hit the ground
Yere düştüğümde ayağa kalkacağım
Oh, never give up, no, never give up no, no, oh
Oh, asla vazgeçme, hayır, asla vazgeçme, hayır, hayır
I won't let you get me down
Beni alt etmene izin vermeyeceğim
I'll keep gettin' up when I hit the ground
Yere düştüğümde ayağa kalkacağım
Oh, never give up, no, never give up no, no, oh
Oh, asla vazgeçme, hayır, asla vazgeçme, hayır, hayır

I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım
I'll find my way, find my way home, oh, oh, oh
Yolumu bulacağım, eve giden yolumu bulacağım

Noah Cyrus - Make Me (Cry) Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Labrinth



Noah Cyrus'un Make me adlı şarkısının ingilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi

Make Me (Cry)
Ağlatıyor Beni

I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never hated you like I do right now
Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim
'Cause all you ever do is make me...
Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı

Gave you up 'bout 21 times
Senden neredeyse 21 kez vazgeçtim
Felt those lips, tell me 21 lies, yeah
O dudakların bana 21 yalan söylediğini hissettim
You'll be the death of me
Sen benim ölümüm olacaksın
Sage advice
Bilgece bir öğüt
Love-lovin' you could make Jesus cry
Seni sevmek İsa'yı ağlatabilirdi

When I hear you're sayin' "Darling,
Sevgilim dediğini duyduğumda
Your kiss is like an antidote."
Öpücüğün bir panzehir gibi
I'm fightin' like I'm Ali,
Ali'ymişim gibi savaşıyorum
But you got me on the ropes
Ama sen beni köşeye sıkıştırıyorsun

I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never hated you like I do right now
Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim
'Cause all you ever do is make me...
Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı.

Couldn't hear the thunder
Fırtınayı duyamadım
But I heard your heart race
Ama kalbinin hızlı attığını duydum
Couldn't see the rain
Yağmuru göremedim
We're too busy makin' hurricanes, yeah
Kasırgalar yaratmakla çok meşguluz

Love ain't easy when it ain't my way
Aşk kolay değil eğer benim istediğim gibi değilse
But it gets hard, when you ain't here makin' me crazy
Ama sen burada olmayıp beni delirtmezken zorlaşıyor

Baby, say the word, darlin'
Bebeğim sevgilim sözcüğünü söyle
You know just how to hold the sucker down
Bir salağı alt etmeyi çok iyi biliyorsun
So I see you in the morning
Yani sabah görüşürüz
I can't watch you walk out
Gitmeni seyredemem

I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never hated you like I do right now
Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim
'Cause all you ever do is make me...
Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı

Cry
Ağlamak
Cry
Ağlamak
Cry
Ağlamak

Hear the thunder
Fırtınayı duy
See the rain
Yağmuru gör
Yeah
Evet
Keep on makin' me cry
Beni ağlatmaya devam et
Yeah
Evet
Hey, hey, yeah
Keep makin' me scream and holler
Beni bağırtmaya ve çığlek attırmaya devam et
Keep on makin' me cry
Beni ağlatmaya devam et
You don't know what you're doin' to me
Bana ne yaptığını bilmiyorsun
Hey, hey, yeah
Evet
Yeah


I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never needed you like I do right now
Sana hiç şimdiki kadar ihtiyacım olmamıştı
I never hated you like I do right now
Senden hiç şimdiki gibi nefret etmemiştim
'Cause all you ever do is make me...
Çünkü yaptığın tek şey beni ben yapmaktı

The Weeknd - M A N I A Şarkı Sözleri (Türkçe Çevirisi)



The Weekend'in yeni albümü Starboy'un çok beğenilen şarkılarından biri olan M A R I A 'nın İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karışınızda

M A N I A

The reasons I can't have you
Sana sahip olamama nedenlerimi
Are so easy to fix
Düzeltmek çok kolay
I didn't really plan to
Gerçekten planlamadım
But Imma do it for this
Ama bunun için yapacağım

The reasons I can't have you
Sana sahip olmama nedenlerim
Isn't so complicated
Çok karışık değil
Baby if you let me I won't hesitate
Bebeğim bana izin verirsen tereddüt etmem

All I know (all I know, all I know, all I)
Tüm bildiğim (tüm bildiğim, tüm bildiğim)
All I know is this
Tüm bildiğim bu
All I know (all I know, all I know, all I)
Tüm bildiğim (tüm bildiğim, tüm bildiğim)

I ran outta tears when I was eighteen
On sekiz yaşına geldiğimde göz yaşlarım tükendi
So nobody made me but the main streets
Yani beni kimse değil bu caddeler yarattı
Cause too many people think they made me
Çünkü çok fazla insan beni yarattığını düşünüyor
Well if they really made me, than replace me
Peki beni gerçekten onlar yarattıysa, değiştirsinler beni
Homeless, to Forbes* list, these niggas bring no stress
Evsiz, Forbes listesine, bu zenciler stres yapmıyor
I feel like I'm Moses, I feel like I'm chosen
Kendimi Musa gibi hissediyorum, seçilmiş gibi hissediyorum
And if you're with my nigga then your girls single to me
Ve eğer benim zencimleysen, o zaman kızların bana bekar
I don't give a damn if a nigga said you knew me
Bir zenci beni tanıdığını söylediğinde, umurumda bile değil
Grew up with no father so nobody ever son me
Baba olmadan büyüdüm, bu yüzden kimse bana değil
My flow too sick Kevin Costner couldn't touch me
Akıntı çok dengesiz Kevin Costner bana dokunamadı
I know you wished that nobody ever loved me
Kimsenin beni sevmediğini dilediğini biliyorum
I feel useless when I'm never makin money
Hiç para kazanamadığım zaman işe yaramaz hissediyorum
Well this is the life we always fantasized
Hep hayalini kurduğumuz hayat bu
Rich folk problem through a queen street nigga's eyes
***
Every time you see me pull up in that aventadors
Beni her gördüğünde bu aventadorları kaldır
Just know we be grinding on them sidewalks
Onların kaldırımlarına aşındığımızı bilelim

Sidewalks saved my life
Kaldırımlar hayatımı kurtardı
They don't know ever lie
Hiçbirinin yalan olmadığını bilmiyorlar
Show me all the sides
Her iki tarafı da göster bana
They don't let me down
Beni hayal kırıklığına uğratmıyorlar

Everybody here wants you
Burada herkes seni istiyor
My love, my love
Aşkım, aşkım
And I know that you want him too
Ve ben de onu istediğinizi biliyorum
My love, my love
Aşkım, aşkım
I ask you what your heart desires
Kalbin ne istediğini soruyorum
My love, my love
Aşkım, aşkım
You tell me I'm the only one
Söyle bana bir tanen miyim
My love, my love
Aşkım, aşkım
It's a lie, a lie
Bu bir yalan, bir yalan

I catch you every time
Seni her seferinde yakalarım
In your lies, your lies
Yalan söylerken, yalan söylerken
Every time you close your eyes
Hepsinde de gözlerini kapattın
I hear the secrets that you keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talkin in your sleep
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep, keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talk, talkin, talkin
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you're talkin in your sleep
Uykunda konuştuğunda
I hear the secrets that you keep, keep
Sakladığın sırları duyabiliyorum
When you talk, talkin, talkin
Konuştuğunda, konuştuğunda

I'm find ways to articulate the feeling I'm going through
Geçmekte olduğum hissi ifade etmenin yollarını bulurum
I just can't say I don't love you
Sadece senin sevmediğimi söyleyemem
Cause I love you
Çünkü seviyorum
It's hard for me to communicate the thoughts that I hold
Düşüncelerimi aktarmam benim için çok zor
But tonight I'm going to let you know
Ama bu gece sana haber vereceğim
Let me tell the truth
Bana gerçeği söyleyeceksin
Baby let me Tell the truth, yeah
Bebeğim bana gerçeği söyleyeceksin, evet

You know what I'm thinking
Ne düşündüğümü biliyorsun
I see it in your eyes
Bunu gözlerinde görüyorum
You hate that you want me
Beni istemenden nefret ediyorum
Hate it when you cry
Ağlamandan nefret ediyorum
Your scared to be lonely
Yanlız kalmaktan korkuyorsun
Especially in the night
Özellikle gece
I'm scared that I miss you
Seni özlemekten nefret ediyorum
Happens every time
Her seferinde olan şey
I don't want this feeling
Bu duyguyu istemiyorum
I can't afford love
Aşkı göze alamam
I tried to find me some
Kendimi bulmaya çalıştım
To pull us apart
Bizi parçalara ayırmak için
It ain't working cause your perfect
İşe yaramıyor çünkü sen mükemmelsin
And I know that your worth it
Ve biliyorum ki sen buna değersin
I can't walk away
Uzaklaşamam
I'm good I'm good I'm great
İyiyim, iyiyim, harikayım

Know it's been a while now I'm mixin up the drink
Biliyorsun biraz zaman geçti şimdi içkimi karıştırıyorum
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I'm good I'm good I'm great
İyiyim, iyiyim, harikayım
Know its been a while now I'm mixin up the drink
Biliyorsun biraz zaman geçti şimdi içkimi karıştırıyorum
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
I just need a girl who gonna really understand
Sadece beni gerçekten anlayacak bir kıza ihtiyacım var
And I seen her get rich on the pole?
Ve onun direk (dansıyla) zenginleşmesini gördüm
I seen her I knew she had to know
Onu gördüğümde bilmek zorunda olduğunu biliyordum
I seen her take down that tequila
Onu tekilla çakarken gördün
Down by the litre
Litreyle içiyor
I knew I had to meet her
Onunla tanışmak zorunda olduğumu biliyordum

Ooo she mine
Ooo O benim
Ooo girl bump and grind
Ooo kızım bastır ve çalkala (kucak dansı)
Ooo she mine
Ooo O benim
Ooo girl bump a line
Ooo kızım bastır ve çalkala (kucak dansı)
Angelina
Lips like Angelina
Angelina gibi dudaklar
Like Selena
Selena gibi
Ass shaped like Selena
Selena gibi şekilli kalça
Im like
Ben gibiyim

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)
Paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid
Paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak,
But I see something in ya
Ama sende bir şey görüyorum
Paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid, paranoid
Paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak, paranoyak,
But I see something in ya
Ama sende bir şey görüyorum

Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)
Got up thanked the lord for the day
Gün için Lord'umuza teşekkür ettim
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
Woke up by a girl I don't even know her name
Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım
(woke up by a girl I don't even know her name)
(Adının bile bilmediğim bir kız tarafından uyandırıldım)

You're paranoid
Sen paranoyaksın
Tell me what you really like
Gerçekten ne istediğini söyle bana
Baby I can take my time
Bebeğim zamanım var
We don't ever have to fight
Hiç kavga etmek zorunda değiliz
Just take it step by step
Sadece adım adım anlat
I can see it in your eyes
Bunu gözlerinde görebiliyorum
Cause they never tell me lies
Çünkü Onlar bana asla yalan söylemez
I can feel that body shake
Vücut sarsıntını hissedebiliyorum
And the heat between your legs
Ve bacaklarının arasındaki sıcaklığı

You've been scared of love
Aşktan korktun
And what it did to you
Ve sana ne yaptı
You don't have to run
Kaçmak zorunda değilsin
I know what you've been through
Neler yaşadığını biliyorum
Just a simple touch
Sadece basit bir dokunuş
And it can set you free
Ve bu seni özgür bırakabilir
We don't have to rush
Acele etmek zorunda değiliz
When you're alone with me
Benimle yalnızken
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming
Geliyor hissediyorum
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim

You've been scared of love
Aşktan korktun
And what it did to you
Ve sana ne yaptı
You don't have to run
Kaçmak zorunda değilsin
I know what you've been through
Neler yaşadığını biliyorum
Just a simple touch
Sadece basit bir dokunuş
And it can set you free
Ve bu seni özgür bırakabilir
We don't have to rush
Acele etmek zorunda değiliz
When you're alone with me
Benimle yalnızken
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming (I feel it coming)
Geliyor hissediyorum (Geliyor hissediyorum)
I feel it coming baby (I feel it coming baby)
Geliyor hissediyorum bebeğim (Geliyor hissediyorum bebeğim)
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim
I feel it coming baby
Geliyor hissediyorum bebeğim


Forbes: İş dünyası ve finans ile ilgili konuları içeren aylık amerikan dergisi

Bruno Mars - Versace on The Floor Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Bruno Mars'ın Yeni şarkısı Versace on The Floor İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.

Versace on The Floor
Versace yerde

Let's take our time tonight, girl
Bugün bütün günümüz senin kızım
Above us all the stars are watchin'
Üstümüzdeki bütün yıldızlar izliyor
There's no place I'd rather be in this world
Dünyada başka bir yerde olmayı tercih etmem
Your eyes are where I'm lost in
Senin gözlerin benim içimde kaybolduğum yer
Underneath the chandelier
Avizelerin altında
We're dancin' all alone
Hepimiz yalnızız,dans ediyoruz
There's no reason to hide
Saklanmak için bir sebebimiz yok
What we're feelin' inside
İçimizden hissediyoruz
Right now
Şuan

So baby let's just turn down the lights
Bebeğim hadi ışığı kısalım
And close the door
Ve kapıyı kapatalım
Oooh I love that dress
Oooh bu elbiseyi seviyorum
But you won't need it anymore
Ama senin başka bir şeye ihtiyacın olmayacak
No you won't need it no more
Hayır,daha fazlasına ihtiyacın olmayacak
Let's just kiss 'til we're naked, baby
Hadi çırılçıplak olana kadar öpüşelim bebeğim

Versace on the floor
Versace yerde
Oooh take it off for me, for me, for me, for me now, girl
Oooh benim için çıkar,benim için,benim için,şimdi kızım
Versace on the floor
Versace yerde
Oooh take it off for me, for me, for me, for me now, girl
Oooh benim için çıkar,benim için,benim için,şimdi kızım

I unzip the back to watch it fall
Ben sırtını hallederim düşüşünü izle
While I kiss your neck and shoulders
Senin boynunu ve omuzlarını öperken
No don't be afraid to show it off
Hayır bunu göstermek için korkak olma
I'll be right here ready to hold you
Ben seni tutmak için buradayım
Girl you know you're perfect from
Kızım biliyorsun sen mükemmelsin
Your head down to your heels
Başından aşağı topuklarına kadar
Don't be confused by my smile
Gülüşüme şaşırma
'Cause I ain't ever been more for real, for real
Çünkü ben daha fazla bu kadar gerçek için bulunmadım

So baby let's just turn down the lights
Bebeğim hadi ışığı kısalım
And close the door
Ve kapıyı kapatalım
Oooh I love that dress
Oooh bu elbiseyi seviyorum
But you won't need it anymore
Ama senin başka bir şeye ihtiyacın olmayacak
No you won't need it no more
Hayır,daha fazlasına ihtiyacın olmayacak
Let's just kiss 'til we're naked, baby
Hadi çırılçıplak olana kadar öpüşelim bebeğim

Versace on the floor
Versace yerde
Oooh take it off for me, for me, for me, for me now, girl
Oooh benim için çıkar,benim için,benim için,şimdi kızım
Versace on the floor
Versace yerde
Oooh take it off for me, for me, for me, for me now, girl
Oooh benim için çıkar,benim için,benim için,şimdi kızım
Dance
Dans

It's warmin' up
Bu heyecanlandırıcı
Can you feel it?
Hissediyor musun?
It's warmin' up
Bu heyecanlandırıcı
Can you feel it?
Hissediyor musun?
It's warmin' up
Bu heyecanlandırıcı
Can you feel it, baby?
Hissediyor musun, bebeğim
It's warmin' up
Bu heyecanlandırıcı
Oh, seems like you're ready for more, more, more
Oh,daha fazlasına hazır gibi görünüyorsun,fazlasına,fazlasına
Let's just kiss 'til we're naked
Hadi sadece çırılçıplak olana kadar öpüşelim

Versace on the floor
Versace yerde
Hey baby
Hey bebeğim
Take it off for me, for me, for me, for me now, girl
Benim için çıkar,benim için,benim için,kızım
Versace on the floor
Versace yerde
Oooh take it off for me, for me, for me, for me now, girl
Oooh,benim için çıkar,benim için,benim için,kızım

Versace on the floor
Versace yerde
Floor
Yerde
Floor
Yerde

Sia - Confetti Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Sia'nın Yeni şarkısı Confetti İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Confetti
Konfeti

We had love so strong my heart couldn't take it
Çok güçlü bir aşkımız vardı,kalbim buna dayanamadı
You took it in your hands and resuscitated
Sen onu ellerine aldın ve yeniden hayat verdin
You said, me and you against the world
Dedin ki , sen ve ben dünyaya karşı
You said, you and me forever girl
Dedin ki , sen ve ben sonsuza dek kızım
I felt every cell fall in love with you but
Aşkını her hücremde hissetim ama

I watched you slip, slip away, no explanation
Açıklama olmadan , kaçıp gidişini izledim , kaçışını
You on your phone, your laptop and your Playstation
Sen telefondayken, laptop ve Playstation'la
I stared at the diamond on my finger and I waited
Ben gözlerimi parmağımdaki elmasa diktim ve bekledim
But the truth never came, but I know her name, so see you later
Ama gerçek şu ki gelmedin, fakat o kadının adını biliyorum,bu yüzden sonra görüşürüz

No I won't miss you, I won't cry, I don't regret it
Hayır seni özlemeyeceğim,ağlamayacağım,pişman değilim
No I won't stand for it, no I don't need confetti
Hayır buna katlanmayacağım,konfetiye ihtiyacım yok
And you can treat another to your lies, you'll never get it
Ve yalanlarından başka bir şey değilsin,olamazsın
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone, I'd rather walk alone
Yalnız yürümeyi tercih ederim,yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim

You hurt my pride, part of me died, but all of that's ego
Gururumu incittin,bir parçamı öldürdün,ama bütün bunlar ego
And the house we lived in had no doors, and it had no windows
Ve yaşadığımız evin ne kapısı ne penceresi vardı
You said, "I'm hangin' with the boys", you said "Workin' late to pay our bills"
"Arkadaşlarla takılıyorum" dedin,"Faturaları ödemek için geç saatlere kadar çalışıyorum" dedin
But I found lipstick on your collar, wasn't my color
Ama yakandaki ruj izini gördüm,benim rujumun rengi değildi

I watched you slip, slip away, no explanation
Açıklama olmadan , kaçıp gidişini izledim , kaçışını
You on your phone, your laptop and your Playstation
Sen telefondayken, laptop ve Playstation'la
I stared at the diamond on my finger and I waited
Ben gözlerimi parmağımdaki elmasa diktim ve bekledim
But the truth never came, but I know her name, so see you later
Ama gerçek şu ki gelmedin, fakat o kadının adını biliyorum,bu yüzden sonra görüşürüz

No I won't miss you, I won't cry, I don't regret it
Hayır seni özlemeyeceğim,ağlamayacağım,pişman değilim
No I won't stand for it, no I don't need confetti
Hayır buna katlanmayacağım,konfetiye ihtiyacım yok
And you can treat another to your lies, you'll never get it
Ve yalanlarından başka bir şey değilsin,olamazsın
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim
No I won't miss you, I won't cry, I don't regret it
Hayır seni özlemeyeceğim,ağlamayacağım,pişman değilim
No I won't stand for it, no I don't need confetti
Hayır buna katlanmayacağım,konfetiye ihtiyacım yok
And you can treat another to your lies, you'll never get it
Ve yalanlarından başka bir şey değilsin,olamazsın
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone, I'd rather walk alone
Yalnız yürümeyi tercih ederim,yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim

I'd rather walk alone, I'd rather walk alone
Yalnız yürümeyi tercih ederim,yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone, I'd rather walk alone
Yalnız yürümeyi tercih ederim,yalnız yürümeyi tercih ederim
I'd rather walk alone than let them throw dirty confetti
Onların kirli konfetileri yerine yalnız yürümeyi tercih ederim

Lady Gaga - A-YO Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Lady Gaga'nın yeni şarkısı A-YO İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi


A-YO

A-YO, here we go
A-yo, işte başlıyoruz

I can't wait to smoke them all
Hepsini içmek için sabırsızlanıyorum
Whole pack like Marlboro
Marlboro paketinin hepsini gibi
Blow it in your face, blow it in your face
Üflüyorum suratına, üflüyorum suratına (dumanı)
Blow it in your, blow it in your face
Üflüyorum, üflüyorum suratına

I can't wait to rev you up
Seni hızlandırmak için sabırsızlanıyorum
Faster than you can say "Ferrari"
Senin "Ferrari" demenden daha hızlı
Tearin' up the gravel, watching you unravel
Taşı parçalıyorum, senin aydınlanmanı izliyorum
Now it's a party
Şimdi bu bir parti

Hey, I can't wait to cast my spell
Hey, büyülemek için sabırsızlanıyorum
Which one you'll never tell
Hiçbirini anlatamayacaksın
'Cause I got it covered, city babies lovin'
Çünkü üstünü örttüm, şehir bebekleri bayılıyor
Got you trippin' like no other
Senle diğerleriyle yapmadığın gibi hafif dans ediyoruz

Get up, fallin', my body's got you peelin'
Kalk ayağa, düşüyorum, vücudum seni soyuyor
Light me up, I'm breathin'
Aydınlat beni, nefes alıyorum
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
I'm fallin', my body's got you peelin'
Kalk ayağa, düşüyorum, vücudum seni soyuyor
Light me up, I'm breathin'
Aydınlat beni, nefes alıyorum
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
A-YO, A-YO
We smokin' 'em all
Hepsini içiyoruz
A-YO, A-YO
We smokin' 'em all
Hepsini içiyoruz
A-YO, A-YO
We smokin' 'em all
Hepsini içiyoruz
A-YO, A-YO

I can't wait to place four wheels
Dört tekerleği köşeye çekmek için sabırsızlanıyorum
Tracks burns like covered bills
Yollar alev aldı deste banknotlar gibi
Spin it in your face, spin it in your face
Döndür (banknotu) yüzünde
Play it in your, play it in your face
Oynat onu yüzünde

Can't wait to get you shook up
Seni şaşırtmak için sabırsızlanıyorum
Faster than you can try to hate it
Senin nefret etmeyi denemeden daha hızlı
You can try to hate it, you can try to fake it
Nefret etmeyi deneyebilirsin, numara yapmayı deneyebilirsin
But, baby, I laced it
Ama bebeğim bağladım

Get up, fallin', my body's got you peelin'
Kalk ayağa, düşüyorum, vücudum seni soyuyor
Light me up, I'm breathin'
Aydınlat beni, nefes alıyorum
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
I'm fallin', my body's got you peelin'
Düşüyorum, vücudum seni soyuyor
Light me up, I'm breathin'
Aydınlat beni, nefes alıyorum
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
A-YO, A-YO
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin' 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO, A-YO
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin' 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO, A-YO
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin' on 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO, A-YO
Look at the mirror on the ceiling
Tavandaki aynaya bak

A-YO A-YO
(We smokin' 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO A-YO
(We smokin' 'em all)
(Hepsini içiyoruz)

Get up, fallin', my body's got you peelin'
Kalk ayağa, düşüyorum, vücudum seni soyuyor
Light me up, I'm breathin'
Aydınlat beni, nefes alıyorum
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
I'm fallin', my body's got you peelin'
Düşüyorum, vücudum seni soyuyor
Light me up, I'm breathin'
Aydınlat beni, nefes alıyorum
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
A-YO, A-YO
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin' 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO, A-YO
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin' 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO, A-YO
Mirror on the ceiling
Tavandaki ayna
(We smokin' on 'em all)
(Hepsini içiyoruz)
A-YO, A-YO
Look at the mirror on the ceiling
Tavandaki aynaya bak

A-YO, A-YO
We smokin' 'em all
Hepsini içiyoruz
A-YO, A-YO
We smokin' 'em all
Hepsini içiyoruz
A-YO, A-YO
We smokin' 'em all
Hepsini içiyoruz
A-YO, A-YO