Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Ed Sheeran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ed Sheeran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Eminem - River Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Ed Sheeran



Eminem ve Ed Sheeran'ın yeni şarkısı River İngilizce Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.


River
Nehir
I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver


He's coming home with his neck scratched to catch flack
Boynu çizilmiş halde eve geliyor, eleştiriye uğramak için
Sweat jackets and dress slacks, mismatch
Ceketler ve pantolonlar, birbirine uyumsuz
On his breast jacket’s a sex addict
Nefesindeki alkol kokusuna bağımlı
And she just wants to exact revenge and get back
Ve o sadece intikamını almak ve geri dönmek istiyor
It's a chess match, she's on his back like a jetpack
Bu bir santranç maçı, Jet Paketi gibi onun sırtında
She's kept track of all his internet chats
Tüm internet sohbetlerini takip etti
And guess who just so happens to be moving on to the next?
Ve tahmin et kim sadece bir sonraki adıma geçiyor
Actually, just shit on my last chick and she has what my ex lacks
Aslında son kadınımı terk ettim ve o benim eskiden eksikliğimdi
'Cause she loves danger, psychopath
Çünkü o tehlikeyi sever, psikopat karı
And you don't fuck with no man's girl, even I know that
Ve hiçbir erkeğin kızına bulaşmamalısın, ben bile bunu biliyorum
But she's devised some plan to stab him in the back
Fakat o onu arkasından bıçaklamak için bazı planlar yaptı
Knife in hand, says the relationship's hanging by a strand
Elindeki bıçakla, ilişkinin bir iplikle asılı durduğunu söylüyor
So she's been on the web lately
Yani son zamanlarda bir ağın üzerindeydi
Says maybe she'll be my Gwen Stacy, to spite her man
Benim Gwen Stacy'im olabileceğini söylüyor, benimde onun Spider-Man'i
And I know she's using me to try to play him, I don't care
Ve onu oynamaya çalışmak için beni kullandığını biliyorum, umurumda değil
Hi Suzanne, but I shoulda' said "Bye Suzanne" after the first night, but tonight I am
Merhaba Suzanne, Oysa ilk geceden sonra hoşçakal Susanne demiştim, ama bu gece ben


I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver

One night stand turned into night stayin’
Tek gecelik ilişkiyken, devam eden ilişkiye dönüştü
He was calling so might scram, now we hug tight and
Çekip gitmek zor olabilir diye arıyordu, şimdi sıkıca sarıldık ve
He found out, now she feels deserted and used
Olayı çözdü, şimdi kendini terk edilmiş ve kullanılmış gibi hissediyor
'Cause he left, so what? He did it first to her too
Gitmesine neden oldu, peki ne oldu? Ona da ilk kadına yaptığını yaptı
Now how am I supposed to tell this girl that we're through?
Şimdi bu kıza bittiğini nasıl söylemem gerekiyor?
It's hard to find the words, I'm aloof, nervous, ensued
Kelimeleri bulmak zor, ben ilgisiz biriyim, gerginim
And witnessed you hurt but what you deserve is the truth
Ve acına tanıklık ettim, ama gerçeği hak ediyorsun
Don't take it personal, I just can't say this in person to you
Kişisel algılama, sadece bunu sana şahsen söyleyemem
So I revert to the studio like Hole In The Wall diners
Bu yüzden stüdyoyu ucuz bir yemek dükkanına çevirdim
Don't have to be reserved in a booth
Bir kabin içinde saklanmak zorunda değilsin
I just feel like the person who I'm turnin' into is
Dönüştüğüm kişinin geri dönüşü olmayan biri gibi olduğunu hissediyorum
Irreversible, I preyed on you like it's church at the pew
Kilise sırasındaki insanlar gibi sana dua ettim
And now that I got you I don't want you
Ve şimdi sana sahip olduğum için seni istemiyorum
Took advantage of my thirst to pursue
Arzularımı tatmin etmek için senden faydalandım
Why do I do this dirt that I do?
Yaptığım bu kalleşliği neden mi yaptım?
Get on my soapbox and preach, my sermon in speech
Sokak kürsüsünün üzerine çık ve anlat, söylerim ve öğütlerim
Detergent and bleach is burned in the womb
Deterjan ve ağırıtıcı yarayı yakıyor
'Cause now with her in the womb, we can't bring her in this world, 
Çünkü şu anda rahminin içinde, onu bu dünyaya getiremiyoruz
Shoulda' knew to use protection 'fore I bit into your forbidden fruit
İlişkiye girmeden önce korunmam gerektiğini bilseydim
Fuck!
s*ktir

I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver

My name's (ooh), my name's (ooh)
İsmim (ahh) ismim (ahh)
Denver (ooh), river run
Denver (ahh) akan nehir
Call me (ooh), call me (ooh)
Söyle bana (ahh) söyle bana (ahh)
River (ooh), we'll let the river run
Nehir (ahh), Nehrin akmasına izin vereceğiz

Always the bride's maid, never "The bride, hey!"
Daimi nedime, asla '' Gelin '' değil
Fuck can I say? If life was a highway
Ne sikim diyebilirim ki? Eğer hayat bir otoban olsaydı
The seat was an enclave I’d be swerving in five lanes
Koltuk yerleşim bölgesi olurdu, bense beş şerit halinde ilerlerdim
Speeds at a high rate, like I'm sliding on ice maybe
Yüksek hızda süratlanırdım, buzda kayar gibi, belki de
That's what I made, that came at you sideways
Bu yüzden sana yanlamasına gelmiş olabilirim
I can't keep my lies straight, 
Yalanlarımı düzgün uyduramam
What I made, you terminate my baby
Seninle bitirmemin nedeni de bu bebeğim
This love triangle, left us in a wreck tangled
Bu aşk üçgeni bizi batırdı, arap-saçına döndü
What else can I say? It was fun for a while
Daha başka ne diyebilirim ki? Bu bir süre boyunca eğlenceliydi
Bet I really would’ve loved your smile
Bahse girerim ki gülümsemeni isterdim
Didn't really wanna abort, but fuck it, 
Çocuğu düşürmeni gerçekten istememiştim ama siktir et
what's one more lie to tell an unborn child?
Doğmamış bir çocuğa söylemek için bir yalandan daha fazla ne olabilir ki?

I've been a liar, been a thief
Ben bir yalancıydım, hırsızdım
Been a lover, been a cheat
Bir aşıktım, bir hileci
All my sins need holy water, feel it washin' over me
Bütün günahlarımın kutsal suya ihtiyacı var, beni yıkadıklarını hissediyorum
Oh, little one, I don't want to admit to something
Oh, ufaklık, bir şeyi kabul etmek istemiyorum
If all it's gonna cause is pain
Bütün bunlar acıya sebep olacaksa
Truth in my lies right now are falling like the rain
Yalanlarımdaki gerçek şu anda yağmur gibi düşüyor
So let the river run
Öyleyse nehrin koşmasına izin ver

Ed Sheeran - Castle On The Hill Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Ed Sheeran'nın Yeni şarkısı Castle On The Hill İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi ile karşınızda.


Castle On The Hill
Tepedeki kalenin üzerinde

When I was six years old I broke my leg
Altı yaşındayken bacağımı kırdım
I was running from my brother and his friends
Abim ve arkadaşlarından kaçarken
Tasted the sweet perfume of the mountain grass I rolled down
Ve dağların çimlerinin güzel parfümünü tattım yuvarlandığımda
I was younger then, take me back to when I
O zamanlar daha küçüktüm,beni geri götürün

Found my heart and broke it here,
Kalbimi bulup onu kırdığım yere
made friends and lost them through the years
Arkadaşlar edinip onları yıllar boyunca kaybettim
And I’ve not seen the roaring fields in so long,
Ve uzun süredir hararetli tarlalar görmedim,
I know, I’ve grown
Biliyorum büyüdüm
but I can’t wait to go home
Ama eve dönmek için sabırsızlanıyorum

I’m on my way, driving at 90 down those country lanes
90'la giderken şu şehrin yollarında
Singing to Tiny Dancer,
"Tiny Dancer" söyleyerek
And I miss the way you make me feel, and it’s real
Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
When we watched the sunset over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde güneşin batışını izledik

Fifteen years old and smoking hand rolled cigarettes
On beş yaşımda tütün sarıp sigara içiyorum
Running from the law through the backfields
Arka yollara saparak kanunlardan kaçıyorum
and getting drunk with my friends
ve arkadaşlarımla sarhoş oluyorum
Had my first kiss on a Friday night,
İlk öpücüğümü bir cuma gecesi aldım
I don’t reckon I did it right
Doğru yaptığımı sanmıyorum
I was younger then,
O zamanlar daha küçüktüm
take me back to when we found
Beni bulduğumuz yere geri götürün

Weekend jobs when we got paid
Paramızı alınca haftasonu takılırdık
and buy cheap spirits and drink them straight
Ucuz viskiler alırdık ve hemen içerdik
Me and my friends have not thrown up in so long,
Ben ve arkadaşlarım uzun zamandır kusmadık,
oh how we’ve grown
ah nasılda büyümüşüz
I can’t wait to go home
Ama eve dönmek için sabırsızlanıyorum

I’m on my way, driving at 90 down those country lanes
90'la giderken şu şehrin yollarında
Singing to Tiny Dancer,
"Tiny Dancer" söyleyerek
And I miss the way you make me feel, it’s real
Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
When we watched the sunset
Güneşin batışını izledik
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde

One friend left to sell clothes
Bir arkadaş kıyafet satmayı bıraktı
One works down by the coast
Diğeri sahilde çalışıyor
One had two kids but lives alone
Birinin iki çocuğu var ama yalnız yaşıyor
One’s brother overdosed
Birinin kardeşi aşırı doz kullandı
Ones already on his second wife
Biri çoktan ikinci karısıyla
Ones just barely getting by
Biri arada bir uğruyor
But these people raised me
Ama bu insanlar beni büyüttü
And I can’t wait to go home
Ve eve dönmek için sabırsızlanıyorum

And I’m on my way,
Ve işte yolumdayım
and I still remember those country lanes
Ve bu şehrin yollarını hala hatırlıyorum
When we did not know the answers,
Cevapları bilmediğimiz zaman,
And I miss the way you make me feel, it’s real
Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
When we watched the sunset
Güneşin batışını izlerdik
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde
Over the castle on the hill
Tepedeki kalenin üzerinde

Ed Sheeran - Shape Of You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Ed Sheeran'ın yeni şarkısı Shape of You İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi


Shape Of You
Görünüşün

The club isn't the best place to find a lover
Klüp sevgili bulunabilecek en güzel yer değil
So the bar is where I go
O yüzden gittiğim yer bar
Me and my friends at the table doing shots
Ben ve arkadaşlarım masada shot atarken
Drinking faster and then we talk slow
Hızlı içiyoruz ve sonra yavaş konuşuyoruz
Come over and start up a conversation with just me
Gel buraya ve sadece benimle bir muhabbet başlat
And trust me I'll give it a chance now
Ve güven bana şu an bir şans vereceğim
Take my hand, stop! Put Van The Man on the jukebox
Elimi tut, dur! Müzik kutusundan Van The Man'i aç
And then we start to dance, and now I'm singing like
Ve sonra dansa başlarız, ve şimdi şöyle şarkı söylüyorum

Girl, you know I want your love
Kızım, biliyorsun sevgini istiyorum
Your love was handmade for somebody like me
Senin aşkın benim gibi biri için el yapımı
Come on now, follow my lead
Hadi şimdi, beni izle
I may be crazy, don't mind me, say
Çılgın olabilirim, takma beni, söyle
Boy, let's not talk too much
Oğlum, artık daha fazla konuşma
Grab on my waist and put that body on me
Belimi kavra ve vücudunu üstüme koy
Come on now, follow my lead
Hadi şimdi, beni izle
Come—come on now, follow my lead
Hadi—hadi şimdi, beni izle

I'm in love with the shape of you
Senin şekline aşığım
We push and pull like a magnet do
Bir mıknatıs gibi itip çekiyoruz
Although my heart is falling too
Her ne kadar kalbim kapılıyor olsa da
I'm in love with your body
Senin vücuduna aşık oluyorum
And last night you were in my room
Ve dün gece odamdaydın
And now my bedsheets smell like you
Ve şimdi yatağın çarşafları senin gibi kokuyor
Every day discovering something brand new
Her gün yepyeni şeyler keşfediyorum
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Oh—i—oh—i—oh—i—oh—i
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Oh—i—oh—i—oh—i—oh—i
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Oh—i—oh—i—oh—i—oh—i
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Every day discovering something brand new
Her gün yepyeni şeyler keşfediyorum
I'm in love with the shape of you
Senin şekline aşığım

One week in we let the story begin
Bir hafta içinde hikayenin başlamasına izin verdik
We're going out on our first date
İlk günümüzde dışarı çıkıyoruz
But you and me are thrifty so go all you can eat
Ama sen ve ben tutumluyuz bu yüzden yiyebileceğin tek şey
Fill up your bag and I fill up a plate
Çantanı doldur ve ben de bir tabak dolduracağım
We talk for hours and hours about the sweet and the sour
Tatlı ve ekşiyi saatlerce ve saatlerce konuşuyoruz
And how your family is doin' okay
Ve ailenin nasıl olduğunu
And leave and get in a taxi, we kiss in the backseat
Ve gidiyoruz taksiye biniyoruz, arka koltukta öpüşüyoruz
Tell the driver make the radio play, and I'm singing like
Sürücüye söyle radyoyu açsın, ve şimdi şöyle şarkı söylüyorum

Girl, you know I want your love
Kızım, biliyorsun sevgini istiyorum
Your love was handmade for somebody like me
Senin aşkın benim gibi biri için el yapımı
Come on now, follow my lead
Hadi şimdi, beni izle
I may be crazy, don't mind me, say
Çılgın olabilirim, takma beni, söyle
Boy, let's not talk too much
Oğlum, artık daha fazla konuşma
Grab on my waist and put that body on me
Belimi kavra ve vücudunu üstüme koy
Come on now, follow my lead
Hadi şimdi, beni izle
Come-come on now, follow my lead
Hadi-hadi şimdi, beni izle

I'm in love with the shape of you
Senin şekline aşığım
We push and pull like a magnet do
Bir mıknatıs gibi itip çekiyoruz
Although my heart is falling too
Her ne kadar kalbim kapılıyor olsa da
I'm in love with your body
Senin vücuduna aşık oluyorum
And last night you were in my room
Ve dün gece odamdaydın
And now my bedsheets smell like you
Ve şimdi yatağın çarşafları senin gibi kokuyor
Every day discovering something brand new
Her gün yepyeni şeyler keşfediyorum
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Oh—i—oh—i—oh—i—oh—i
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Oh—i—oh—i—oh—i—oh—i
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Oh—i—oh—i—oh—i—oh—i
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Every day discovering something brand new
Her gün yepyeni şeyler keşfediyorum
I'm in love with the shape of you
Senin şekline aşığım

Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi

I'm in love with the shape of you
Senin şekline aşığım
We push and pull like a magnet do
Bir mıknatıs gibi itip çekiyoruz
Although my heart is falling too
Her ne kadar kalbim kapılıyor olsa da
I'm in love with your body
Senin vücuduna aşık oluyorum
Last night you were in my room
Ve dün gece odamdaydın
And now my bedsheets smell like you
Ve şimdi yatağın çarşafları senin gibi kokuyor
Every day discovering something brand new
Her gün yepyeni şeyler keşfediyorum
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
Come on, be my baby, come on
Hadi, bebeğim ol, hadi
I'm in love with your body
Vücuduna aşığım
Every day discovering something brand new
Her gün yepyeni şeyler keşfediyorum
I'm in love with the shape of you
Senin şekline aşığım

Macklemore - Growing Up Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) Ed Sheeran, Ryan Lewis


Growing Up şarkısını İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe'ye çevrilmiş hali karşınızda. Dinleyerek takip edebilirsiniz.

Growing Up
Büyümek


They say boys don't cry
Erkekler ağlamaz diyorlar
But your dad has shed a lot of tears
Ama baban bir sürü gözyaşı dökmüştür
They say I should be a strong man
Güçlü bir adam olmam gerektiğini söylüyorlar
But baby, I'm still filled with fear
Ama bebeğim, ben hala korkuyla doluyum
Sometimes I don't know who I am
Bazen kim olduğumu bilmiyorum
Sometimes I question why I'm here
Bazen neden burada olduğumu soruyorum
I just wanna be a good dad
Sadece iyi bir baba olmak istiyorum
Will I be? I have no idea
Olabilecek miyim? Hiçbir fikrim yok

They say girls shouldn't be tough
Kızlar güçlü olmamalı diyorlar
And moms should raise their kids at home
Ama annelerin evde çocuklarını yetiştirmeleri gerekiyor
But baby, I know that that isn't true
Ama bebeğim, bunun doğru olmadığını biliyorum
Cause your momma's the toughest person I know
Çünkü Annen tanıdığım en güçlü insan
I wanna raise you to be like her
Ben seni onun gibi olman için yetiştirmek istiyorum
And watch you show the world how to do it on your own
Ve Kendi başına bunu nasıl yaptığını dünyaya göstermeni izle
I'm still tryna figure out who I am
Hala kim ollduğumu çözmeye çalışıyorum
I don't wanna mess this up or do this wrong
Bunu mahvetmek istemiyorum ya da yanlış yapmak
I'm gonna be there for your first breath
Senin ilk öpücüğün için orada olacağım

I don't know if I'll be there for your first step
 İlk adımın için orda olup olmayacağımı bilmiyorum
I can promise you that I'll try to work less
 Daha az çalışacağıma sana söz verebilirim
But the tour's routed, and I got this album
 Ama tur güzergahında ilerledi ve ben bu albümü aldım
Put in so many hours, and
Çok fazla saat harcadığım
To be something that I can look back and I can be proud of
Geriye dönüp bakabileceğim ve gurur duyabileceğim
Don't wanna be a dad that's living in FaceTime
Yüz yüze yaşayacağım bir baba olmak istemiyorum
I won't spoil you, you can trust that
Seni mahvetmeyeceğim, buna güvenebilirsin
For your sweet 16, you get a bus pass
Sen 16 yaşında olduğun için, otobüse biniş kartın var
Had your heart broken? Been there, done that
Kalbin mi kırıldı, ordasın, yaptın
I love you and I can't give you enough of that
 Seni seviyorum ve sana bunu yeterince veremiyorum
Get back to community that raised you up
Seni büyüten çevreye geri dön
You put the work in, don't worry about the praise, my love
Bu işi al, övgüyü dert etme, sevgilim
Don't try to change the world, find something that you love
 Dünyayı değiştirmeye çalışma, sevdiğin bir şey bul
And do it every day
 Ve her gün onu yap
Do that for the rest of your life
 Hayatın geri kalanı için bunu yap
And eventually, the world will change
 Ve sonunda, dünya değişecek

[Hook: Ed Sheeran]
I'll be patient, one more month
 Sabırlı olacağım, bir ay daha
You'll wrap your fingers round my thumb
 Parmaklarını başparmağının etrafınca sar
Times are changing, I know, but who am I if
Zaman değişiyor, biliyorum, ama ben kimim
I'm the person you become
Senin olduğun kişiyim

If I'm still growing up, up, up, up
Eğer hala büyüyorsam

If I'm still growing up, up, up, up
Eğer hala büyüyorsam
I'm still growing up
Hala büyüyorum

[Verse 2: Macklemore]
Listen to your teachers, but cheat in calculus
Öğretmenlerini dinle, ama hesap makinesiyle kopya çek
Tell the truth, regardless of the consequence
Doğruları söyle, sonucunu umursamadan
And every day, give your momma a compliment
Ve her gün, annene bir övgü ver
Take your girl to the prom
Kızını geziye götür
But don't get too drunk hanging out the limo
 Limuzin şoförüyle takılacak kadar çok içme
Slow dance with your woman in your arms
Kollarındaki kadınlarla yavaş dans et
Sneak her in after but boy, you better tiptoe
 Ona gizlice sokul ama sonra oğlum, parmak uçlarında yürüsen iyi olur
Don't wake your mom up, do yoga,
 Anneni uyandırma, yoga yap,
The quickest way to happiness? Learning to be selfless
 Mutluluğun en çabuk yolu ne biliyor musun? özverili olmayı öğrenmek
Ask more questions, talk about yourself less
Daha fazla soru sor, kendin hakkında az konuş
Watch the sun set with best friends from a rooftop
Çatıdan en iyi arkadaşlarınla güneşin batışını seyret
Wear a helmet, don't be stupid
Bir başlık tak, aptal olma
Jaywalk, but look before you do it
 Dikkatsizce yürü ama onu yapmadan önce bir bak
If it snows, go outside, build a jump, get some help
 Eğer kar yağarsa,dışarı çık, bir atlayış yap, biraz yardım al
Go to festivals, camp, fall in love and dance
 Festivallere, kampa git, aşık ol ve dans et
You're only young once, my loved one, this is your chance
 Sadece bir kere genç olacaksın, benim sevdiğim, bu senin şansın
Take risks, cause life moves so fast
Riskler al, çünkü hayat çok hızlı ilerliyor

[Hook: Ed Sheeran]
I'll be patient, one more month
 Sabırlı olacağım, bir ay daha
You'll wrap your fingers round my thumb
 Parmaklarını başparmağının etrafınca sar
Times are changing, I know, but who am I if
Zaman değişiyor, biliyorum, ama ben kimim
I'm the person you become
 Senin olduğun kişiyim

If I'm still growing up, up, up, up
Eğer hala büyüyorsam
I'm still growing up, up, up, up
 Hala büyüyorum


[Hook: Ed Sheeran]
I'll be patient, one more month
 Sabırlı olacağım, bir ay daha
You'll wrap your fingers round my thumb
Parmaklarını başparmağının etrafınca sar
Times are changing, I know, but who am I if
Zaman değişiyor, biliyorum, ama ben kimim
I'm the person you become
Senin olduğun kişiyim

If I'm still growing up, still growing up, still growing up
 Eğer hala büyüyorsam, hala büyüyorsam

If I'm still growing up, still growing up, still growing up
 Parmaklarını başparmağının etrafınca sar
I'm still growing up
 Hala büyüyorum

I'm still growing up, ooh
Hala büyüyorum
I'm still growing up
 Hala büyüyorum
I'm still growing up
Hala büyüyorum