Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Enerji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Enerji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Gençlik bayramdır/Kültür - Sanat/milliyet blog



Gençlik bitmeyen bir enerjidir, çiçekleri solmayan bir bahardır. Başta kavak yelleri eser, deli gönül ferman dinlemez, ayakları yerden kesilir, başı göklere değer, bir türlü yere inmez, dağ tepe, bağ bahçe gezer de gezer. Yaşlılar imrenerek bakarlar ona ama acemi çaylak, toy diye suçlarlar, bir türlü güvenemezler
 kendisine. Genç acelecidir, bir an önce hedefe varmak, idealine kavuşmak, sevmek sevilmek ister, beyninden çok kalbinin sesini dinler. Ama sınavlarla boğuşmak, sorularla, sorunlarla didişmek zorunda kalır.

Farsçada “genç” hazine demektir. Gençlik de bir hazinedir. Bu hazinenin sonunun hazin olmaması için gençler çalışmalı, yaşlılıklarında rahat edebilecekleri bir duruma gelebilmek için çaba göstermelidir. Toplum da gençleri küçük görmemeli, çabalarını değerlendirmeli, onlara olanaklar sağlamalı, yetenekli gençlerin yolunu açmalı, köstek değil destek olmalıdır. Genç kadrolara, gençlik aşısına ihtiyacımız var, onlara güvenmeliyiz.

Hepimiz genç olmak, genç kalmak isteriz. Partilerin gençlik kolları, spor kulüplerimizin genç takımları vardır ama her yıl takımı gençleştireceğiz diye demeçler verildiği halde birinci takımda hep gençliğinin sonuna gelmiş oyuncular oynatılır! Yaşlı politikacılar da bir türlü yerlerini gençlere vermek istemezler, onları piyon gibi kullanırlar.

Bir özdeyişte, “Gençler düşünebilse, yaşlılar yapabilse” deniliyor. Yaşlıların deneyimleri, düşünme yetenekleriyle gençlerin enerjileri, zindelikleri birleştirilebilse sorunlar kolayca çözülür ama yaşlılar mevzilerini bir türlü terk etmez, makamlarını bırakmazlar. Bu yüzden genler ikinci, üçüncü planda kalırlar ya da iş bulamayıp kahve köşelerinde sürünürler.

Atatürk’ün şiirlerinden etkilendiği Namık Kemal ve Tevfik Fikret eserlerinde gençlere seslenmişler, onları yüreklendirmek istemişlerdir. Namık Kemal şiirlerinden başka, Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk, İntibah gibi tiyatro eserlerinde, romanlarında gençlere gerçekleri göstermek istemiş, onlara öğütler vermiş, vatan, millet sevgisi aşılamak istemiştir. Tevfik Fikret de, Ferda, Promete gibi şiirlerinde gençlere seslenmiş, “Halukun Defteri” adlı kitabını gençler için yazmıştır. Atatürk de cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir. O’nun “Gençliğe Hitabe”si en iyi söylev örneklerinden biridir. Bağımsızlığımızı, cumhuriyetimizi koruyup kollayacak olan gençlerdir. “Yurtta sulh, dünyada sulh” gençlerle olacaktır. Gençler olmasaydı tüm savaşlarda yenilir, tutsak yaşamak zorunda kalırdık.

Genç kimdir acaba, kaç yaşına olanları genç sayacağız? Bu konuda sözü gene Atatürk’e verelim. O, yurdu kaç yaşındaki gençlere emanet ettiği sorulduğunda, “Ben yaşça değil başça genç olanları kastediyorum” demiştir. O’na göre genç olmak genç fikirli olmak demektir. Bir kişinin düşüncesi genç değilse, eskiyse fiziki gençliği hiçbir işe yaramaz. Öyle sözde gençler vardır ki, çiçeği burnundadır ama yenilikleri benimsemez, tutucudur, dili yaşlıdır, eski Arapça, Farsça sözcükler kullanır, çağdışı düşünce ve görüşlerin tutsağıdır ya da pasiftir, pısırıktır, tembeldir. Yaşı yetmiş işi bitmemiş kişi ondan daha gençtir.

Hemingvay gençlerle arkadaşlık ettiği için genç kalabildiğini söylemiştir. Biz de onu örnek almalı, gençlerle fikir alışverişinde bulunmalı, onları asla küçümsememeliyiz. “ummadık taş baş yarar”, “Akıl yaşta değil baştadır” sözleri boşuna söylenmemiştir. Gençlerle aramızda duvar örmemeli, köprü kurmalıyız Deneyimlerimizden gençleri yararlandırmalı, bunu yaparken ukalalık yapmamalı, bilgiçlik taslamalı; öğüt vermekle, nutuk çekmekle kendimizden soğutmamalıyız. Unutmayalım ki gençlerin, çocukların öğütlerden ziyade iyi örneklere ihtiyaçları vardır. Kitap oku diye başlarının etini yiyeceğimize elimize bir kitap alıp okumalı, okuduğumuz kitaplardan güzel örnekler, yararlı bilgiler vermeliyiz. Kahvelerde sigara dumanları arasında oyun oynayacağımıza kitaplıklara koşmalıyız.

Avrupalılar oraya kaçan, hürriyet mücadelesi veren aydınlarımıza “Jön Türkler” adını vermişler, onlar da “Genç Osmanlılar” derneğini kurarak padişah baskısına karşı koymaya çalışmışlardır. Edebiyatımızın, sanatımızın gençlerle hayat bulup gelişeceğini, ilerleyeceğini bilen Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntemle birlikte “Genç Kalemler” dergisini kurmuş, edebiyatımızın, dilimizin gençleşmesi için o zamanın gençleri olan Ziya Gökalp ve Mehmet Emin Yurdakul gibi şair ve yazarları çevresinde toplamıştır. Namık Kemal kendisinden genç olan Recaizade Ekrem ve Abdülhak Hamit’i desteklemiş, yüreklendirmiştir. Aynı şeyi Recaizade Ekrem’in de yaptığını görüyoruz. Edebiyat-ı Cedide, Fecr-i Ati gibi edebi topluluklar genç şair ve yazarların bir araya gelişleriyle hayat bulmuşlardır. Nurullah Ataç Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat gibi gençleri desteklemeseydi Garip şiir akımı daha doğmadan ölür, edebiyatımız yaşlı kişilerin hegemonyası altında kalırdı...

19 Mayısta gençlik bayramı yapıyoruz. Şöyle bir düşünelim bakalım, hangi ülkede var gençlik bayramı? Bu bayramın değerini bilelim, boş sözlerle, törenlerle vakit geçireceğimize bayramın gerçek bir bayram olması için var gücümüzle çalışalım; çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak olsun amacımız, gülüp eğlenmek, lafla peynir gemisi yürütmek değil!

“Dağ başını duman almış,

Yürüyelim arkadaşlar!”

Dur diyelim kötülüklere

Kavuşalım güzelliklere.

Blog,Blog Milliyet,Alıntı,Bayram Cigerli,Okunacaklar, bayramcigerli.blogspot.com, Kültür,Sanat,

Hidroelektrik potansiyelinin en az olduğu bölge hangisidir?

Marmara Bölgesi 

Hidroelektrik potansiyelinin en az olduğu

*En çok enerji tüketen bölge hangisidir?

*En çok enerji tüketen bölge hangisidir? Marmara Bölgesi’dir 

Hidroelektrik enerji potansiyeli en az olan bölge hangisidir?

Hidroelektrik enerji potansiyeli en az olan bölge Marmara Bölgesi’dir 

Ege Bölgesi ve Termik santraller Nelerdir?

Termik Santraller: Kütahya (Tavşanlı, Tunçbilek, Seyitömer), Muğla (Yatağan, Kemerköy (Gökova ) ,Yeniköy) ,
Manisa(Soma)

Ege Bölgesi ve jeotermal santraller Nelerdir?

Jeotermal Santraller: Denizli (Sarayköy),Aydın (Germencik-Salavatlı)

Ege Bölgesi ve Rüzgar Santralleri Nelerdir?

Rüzgar Santralleri: İlk rüzgar santrali İzmir’de (Çeşme-Alaçatı) kurulmuştur. Muğla (Didim ve Datça).

Ege Bölgesi ve Petrol rafinerisi ve Petrokimya

Petrol rafinerisi ve Petrokimya: İzmir (Aliağa)

Türkiye’nin tek jeotermal enerji santrali hangi bölgededir?

Türkiye’deki tek jeotermal enerji santrali Denizli-Sarayköy’dedir.
Ege Bölgesi 

Denizli Sarayköy santralinin özelliği nedir?

Türkiye’deki tek jeotermal enerji santrali Denizli-Sarayköy’dedir.

Termik elektrik enerjisinin en fazla üretildiği bölge hangisidir?

Termik elektrik enerjisinin en fazla üretildiği bölge Ege Bölgesidir 

Akdeniz Bölgesinde yer alan en önemli barajlar hangileridir?

  • Manavgat üzerinde Oymapınar, Seyhan üzerinde Seyhan, Ceyhan üzerinde Aslantaş, Berke ve Menzelet önemli
    barajlarıdır.

Kovada Gölü ve en önemli özelliği nedir?

Kovada Gölü suyunun bir kısmını bir ayak(gideğen) aracılığıyla dışarıya gönderir. Gideğeni üzerinde kurulmuş olan bir hidroelektrik santrali ile elektrik üretiminde yararlanılır.

Enerji Bar Tarifi

ev yapımı enerji bar

Enerji, günlük hayatımızda yaptığımız bir çok aktiviteyi yapabilmemizi sağlayan kasların ve vücudun yakıtıdır. Eğer yeterli bir şekilde beslenemez isek vücudumuz yeterli enerjiyi alamaz ve yorgun düşeriz. Fazla enerji aldığımızda ise harcanmayan enerji vücutta daha sonra harcanmak üzere yağa dönüşür. Yaptığımız antrenmanlar sırasında normal bir günümüzde harcadığımızdan çok daha fazla enerji harcarız. Bu nedenle açığa çıkan enerji miktarını karşılamak için fazladan beslenmemiz gerekir.

Enerji Bar İçin Gerekli Malzemeler

  • Fındık Ezmesi
  • Hurma
  • Yulaf Ezmesi
  • Kaju
  • Antep Fıstığı
  • Ceviz
  • Kuru Kayısı
  • Kuru Yaban Mersini

Enerji Bar Besin Değeri

Enerji : 150 kcal
Karbonhidrat : 18 gr
Protein : 3 gr
Yağ : 6 gr

Enerji Bar Nasıl Yapılır?

  • Hurmaların çekirdeğini çıkarın. Blender yardımı ile hurmaları iyice karıştırın. 
  • Bu aşamadan sonra kendi imkanlarınız ile bir miktar kırdığınız antep fıstığı, ceviz ve kaju gibi malzemeleri de hurmanın içine bledera yerleştirin. 
  • Karışımın koyu bir hal almasına dikkat edin. Eğer cıvık bir yapıda ise yulaf ezmesi miktarını arttırın. 
  • Bütün malzemeleri ekleyip iyice karıştırdıktan sonra düz bir kaba veya yağlı kağıda sererek bölme işlemine geçin. Sonrasında ise hafif cıvık halde olan barları dolaba koyarak bekleyin.
  • Bir kaç saat içinde kullanıma hazır olur. Afiyet olsun.

Protein Bar Tarifi yazımızda göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Not : Enerji barı için hurma ve fındık ezmesi oldukça önemlidir. Bu malzemeler enerji barının şekil almasını sağlar. Eğer cıvık bir karışım elde ederseniz yulaf ezmesinin miktarını arttırarak istediğiniz kıvamı tutturabilirsiniz.

Buzlu Kahve Tarifi

evde karamelli kahve yapımı

Sıcak yaz günlerinde antrenmana gitmeden önce içeceğiniz buzlu bir kahve size enerji ve serinlik sağlayacaktır. Hazır soğuk kahveleri tüketmek yerine evde kendinizde rahatlıkla soğuk kahve hazırlayabilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken gerekli malzemeleri toplamak ve işe koyulmak. İşte buzlu kahve hazırlamak için gerekli malzemeler;

Buzlu Kahve Malzemeleri

  • Nescafe
  • Şeker
  • Buz
  • Süt (300 ml)

Buzlu Kahve Besin Değerleri (1 Kupa)

Kalori : 68 kcal
Karbonhidrat : 9 gr
Protein : 6 gr
Kafein : 120 mg

Buzlu Kahve Nasıl Yapılır?

  • Soğuk sütü boş bir kupaya ekleyin.
  • Kahveyi ve şekeri sütün içine ekleyip karıştırın. Süt soğuk olduğundan karıştırma işlemini biraz daha uzun tutun. 
  • Daha sonra kahvenize buz ekleyip tüketebilirsiniz. Afiyet olsun.

Not : Soğuk kahveyi standart üçü bir arada kahveler ile hazırlayamazsınız. Kahve seçiminizi ona göre yapmalısınız.

Sitemizdeki diğer Fit Tarifleri merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.

Temiz Enerji için Önemli Bir Adım

(Cografya) Hidrojenin gelecekte temiz  ve sürdürülebilir bir enerji  kaynağı olabilmesi amacıyla suyu  hidrojen ve oksijene ayrıştıracak bir sistem geliştirmek bu alanda çalışan bilim insanları için çözülmesi  gereken bir sorun. Üstelik suyu ayrıştırırken bunun Güneş enerjisi ile verimli ve yenilenebilir bir yoldan yapılması gerekiyor. Günümüzde bu ayrıştırma işlemini gerçekleştirmek için çoğunlukla başka kimyasal maddelerin kullanılması gerekiyor, bu da düşük verim anlamına geliyor.

İsrail’deki Weizmann Enstitüsü’nün Organik Kimya Bölümü’nden araştırmacılar bu soruna benzersiz bir yaklaşım getirdiklerini ve sorunun çözümü yolunda önemli bir adım attıklarını açıkladılar. Yaptıkları açıklamada oksijen atomları arasında bağ oluşturmanın yeni bir yöntemini tanıtarak bu yöntemin gerçekleştirilebilmesi için gerekli mekanizmayı da tanımladılar. Bilim insanları suyu hidrojen ve oksijene ayrıştırma işleminde darboğazı yaratan adım olarak oksijen atomlarının aralarında bağ oluşturmasıyla oksijen gazının açığa çıkmasını gösteriyor.Doğa, suyu ayrıştırmak için çok verimli bir yöntemi, bitkilerin gerçekleştirdiği ve Dünyamızdaki oksijen gazının kaynağı olan fotosentezi  kullanır. Bilim insanları fotosentezi  anlama yolunda oldukça ilerlemiş olsalar da sistemin nasıl çalıştığı hâlâ çok net değil. Yapay yollarla fotosentez gerçekleştirmek tüm dünyada bilim insanlarının çaba harcadığı bir konu, araştırmacılar metal komplekslerini katalizör olarak kullanarak bunu gerçekleştirmek yolunda küçük başarılar elde etmişler. (Merkezde bir metal atomu ya da molekülü ve çevresinde ona bağlı atomlar, moleküller ya da iyonlar bulunan yapılara metal kompleksleri deniyor. Katalizörlerse kimyasal tepkimelere katılan ancak sonunda değişmeden çıkan kimyasal maddelere verilen ad.)

Weizmann Enstitüsü araştırmacılarının kullandıkları yeni yaklaşım, sıralı birbirini izleyen tepkimelerden oluşuyor. Isı ve ışık yardımıyla ilerleyen basamaklardan oluşan bu sıralı tepkimeler yine aynı araştırma ekibinin tasarladığı rutenyum kompleksi aracılığıyla hidrojen ve oksijen gazının ortaya çıkmasını sağlıyor. Araştırma ekibinin belirttiğine göre bu metal kompleks suyla karıştırıldığında su molekülündeki hidrojenler ve oksijen arasındaki bağlar kırılıyor, hidrojenlerden birisi kompleksin organik kısmıyla bağ kurarken oksijen atomuna bağlı kalan diğer hidrojen (yani –OH grubu, hidroksil grubu) merkezdeki metal atomuyla bağ kuruyor. Metal kompleksinin değişime uğramış hali olan bu yeni yapı bir sonraki “ısıtma aşaması” için gerekiyor diyen bilim insanları bu sulu metal kompleksi çözeltisinin 100°C’ye kadar ısıtıldığında hidrojen gazının açığa çıktığını ve metal atomundan oluşan merkeze yeni bir –OH grubunun daha eklendiğini söylüyor. Bu iki basamağın ardından gelinen yeni tepkime oldukça ilginç. Araştırmacılar son olarak oluşan yeni  kompleksi oda sıcaklığında ışık altında bıraktıklarını ve oksijen gazının açığa çıktığını sonra da metal kompleksinin başlangıçtaki haline döndüğünü belirtiyorlar. Bu aşamada ışığın –OH  gruplarının bir araya gelerek hidrojen peroksit (H2O2) oluşturmaları için gerekli enerjiyi sağladığı düşünülüyor. Hidrojen peroksit hızlıca oksijen ve suya ayrışıyor.

Weizmann Enstitüsü araştırmacıları, ”Hidrojen peroksitin  görece kararsız olmasından dolayı bilim insanları bu basamağı önemsemeyerek makul bulmuyorlardı. Oysa biz tersini kanıtladık” diyorlar. Bu çalışmayla ortaya çıkarılan diğer bir noktanınsa oksijenin yaptığı bağlarla ilgili olduğu açıklandı, düşünülenin aksine tek bir molekül içerisindeki iki oksijen atomu arasında bağ oluşturulabileceği, (bu örnekte her ikisi de merkezdeki metale bağlı) yani  bunun gerçekleştirilmesi için oksijen atomlarının farklı moleküllere bağlı olmasının gerekmediği vurgulanıyor.Sürdürülebilir temiz enerji kaynağı  araştırmaları için güneş ışığıyla işleyen  verimli yapay katalizör bulunması büyük bir amaç. Araştırmacıların bir sonraki hedefi ise ortaya koydukları bu tepkimeleri verimli katalitik bir sistemle birleştirerek alternatif enerji üzerine çalışanları bu amaca ulaştırmak.