Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive

Temiz Enerji için Önemli Bir Adım

(Cografya) Hidrojenin gelecekte temiz  ve sürdürülebilir bir enerji  kaynağı olabilmesi amacıyla suyu  hidrojen ve oksijene ayrıştıracak bir sistem geliştirmek bu alanda çalışan bilim insanları için çözülmesi  gereken bir sorun. Üstelik suyu ayrıştırırken bunun Güneş enerjisi ile verimli ve yenilenebilir bir yoldan yapılması gerekiyor. Günümüzde bu ayrıştırma işlemini gerçekleştirmek için çoğunlukla başka kimyasal maddelerin kullanılması gerekiyor, bu da düşük verim anlamına geliyor.

İsrail’deki Weizmann Enstitüsü’nün Organik Kimya Bölümü’nden araştırmacılar bu soruna benzersiz bir yaklaşım getirdiklerini ve sorunun çözümü yolunda önemli bir adım attıklarını açıkladılar. Yaptıkları açıklamada oksijen atomları arasında bağ oluşturmanın yeni bir yöntemini tanıtarak bu yöntemin gerçekleştirilebilmesi için gerekli mekanizmayı da tanımladılar. Bilim insanları suyu hidrojen ve oksijene ayrıştırma işleminde darboğazı yaratan adım olarak oksijen atomlarının aralarında bağ oluşturmasıyla oksijen gazının açığa çıkmasını gösteriyor.Doğa, suyu ayrıştırmak için çok verimli bir yöntemi, bitkilerin gerçekleştirdiği ve Dünyamızdaki oksijen gazının kaynağı olan fotosentezi  kullanır. Bilim insanları fotosentezi  anlama yolunda oldukça ilerlemiş olsalar da sistemin nasıl çalıştığı hâlâ çok net değil. Yapay yollarla fotosentez gerçekleştirmek tüm dünyada bilim insanlarının çaba harcadığı bir konu, araştırmacılar metal komplekslerini katalizör olarak kullanarak bunu gerçekleştirmek yolunda küçük başarılar elde etmişler. (Merkezde bir metal atomu ya da molekülü ve çevresinde ona bağlı atomlar, moleküller ya da iyonlar bulunan yapılara metal kompleksleri deniyor. Katalizörlerse kimyasal tepkimelere katılan ancak sonunda değişmeden çıkan kimyasal maddelere verilen ad.)

Weizmann Enstitüsü araştırmacılarının kullandıkları yeni yaklaşım, sıralı birbirini izleyen tepkimelerden oluşuyor. Isı ve ışık yardımıyla ilerleyen basamaklardan oluşan bu sıralı tepkimeler yine aynı araştırma ekibinin tasarladığı rutenyum kompleksi aracılığıyla hidrojen ve oksijen gazının ortaya çıkmasını sağlıyor. Araştırma ekibinin belirttiğine göre bu metal kompleks suyla karıştırıldığında su molekülündeki hidrojenler ve oksijen arasındaki bağlar kırılıyor, hidrojenlerden birisi kompleksin organik kısmıyla bağ kurarken oksijen atomuna bağlı kalan diğer hidrojen (yani –OH grubu, hidroksil grubu) merkezdeki metal atomuyla bağ kuruyor. Metal kompleksinin değişime uğramış hali olan bu yeni yapı bir sonraki “ısıtma aşaması” için gerekiyor diyen bilim insanları bu sulu metal kompleksi çözeltisinin 100°C’ye kadar ısıtıldığında hidrojen gazının açığa çıktığını ve metal atomundan oluşan merkeze yeni bir –OH grubunun daha eklendiğini söylüyor. Bu iki basamağın ardından gelinen yeni tepkime oldukça ilginç. Araştırmacılar son olarak oluşan yeni  kompleksi oda sıcaklığında ışık altında bıraktıklarını ve oksijen gazının açığa çıktığını sonra da metal kompleksinin başlangıçtaki haline döndüğünü belirtiyorlar. Bu aşamada ışığın –OH  gruplarının bir araya gelerek hidrojen peroksit (H2O2) oluşturmaları için gerekli enerjiyi sağladığı düşünülüyor. Hidrojen peroksit hızlıca oksijen ve suya ayrışıyor.

Weizmann Enstitüsü araştırmacıları, ”Hidrojen peroksitin  görece kararsız olmasından dolayı bilim insanları bu basamağı önemsemeyerek makul bulmuyorlardı. Oysa biz tersini kanıtladık” diyorlar. Bu çalışmayla ortaya çıkarılan diğer bir noktanınsa oksijenin yaptığı bağlarla ilgili olduğu açıklandı, düşünülenin aksine tek bir molekül içerisindeki iki oksijen atomu arasında bağ oluşturulabileceği, (bu örnekte her ikisi de merkezdeki metale bağlı) yani  bunun gerçekleştirilmesi için oksijen atomlarının farklı moleküllere bağlı olmasının gerekmediği vurgulanıyor.Sürdürülebilir temiz enerji kaynağı  araştırmaları için güneş ışığıyla işleyen  verimli yapay katalizör bulunması büyük bir amaç. Araştırmacıların bir sonraki hedefi ise ortaya koydukları bu tepkimeleri verimli katalitik bir sistemle birleştirerek alternatif enerji üzerine çalışanları bu amaca ulaştırmak.

Share

Related Posts:

  • Neden Buzul Çağlarına Giriyoruz?Buzul ÇağlarıDünyamız yaklaşık 100.000 yıllık döngülerle ısınıp soğuyor. Bu sürelerin sonunda önce bir ısınma sonucu kutup buzları eriyor ve deniz seviyeleri yükseliyor. Bunu yeni bir buzul çağı izliyor ve döngü sürekli yinel… Read More
  • Gelecekte Dünya Sıcak ve KuruGelecekte DünyaGünümüzden 1 milyar sonra,eğer kalmışsa yeryüzündeki hemcinslerimiz,yalnızca genişlemeye başlayan Güneş’in yaydığı cehennemi sıcakla bunalmakla kalmayacaklar.Büyük bir olasılıkla gezegenimizin erimiş çekirdeğin… Read More
  • Geleceğin Sıfır Karbon Salımlı Kenti Kuruluyor!Sıfır Karbon Salımlı KentPetrol zengini Abu Dabi kentinin yakınlarında, çok farklı bir kentin inşaatı başladı. 50.000 kişi ve 1500 kadar da iş yerine ev sahipliği yapacak bu alanın özelliği, asgari düzeyde enerjiyle işleyecek… Read More
  • Dayanılmaz Sıcaklıklar Olası mı?(Cografya)  Dünyadaki ortalama sıcaklıkların artmasıyla tropik bölgelerin, insanların hayatta kalamayacağı kadar sıcak ve nemli bir hale gelebileceği tahmin ediliyor. İklim modellerinin çizdiği en kötü senaryolara göre d… Read More
  • Çölü Ormana Çevirsek mi? Çevirmesek mi? Sahra OrmanıBir çölü ormana çevirsek, karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliğini yavaşlatmış olmaz mıyız? Biyolog L. Ornstein, iklim modelleri üzerine çalışan iki uzman D. Rind ve I. Aleinov ile beraber bu fikirden hareketl… Read More

0 Comments:

Yorum Gönder