Malazgirt Zaferi Dolayısıyla
By Fitness ve Body Blogçusu at 09:01
Büyük Selçuklu Devleti, Derin Tarih, Malazgirt, Malazgirt Savaşı, Savaşlar, Tarih
No comments
Malazgirt Zaferi Dolayısıyla kaleme aldığımız bu yazıyla geçmişi birkez daha yadedelim. Nitekim Tarihin ışığında bugün artık sabit olmuşturki, Türklerin İslamla müşerref olmasından evvel tek sabit bir dinleri yoktur. Yaygın kanaat olan Şamanizm dini umumi dinleri olmamıştır. Eski Türkler çok kere din değiştirmiş, çok farklı inanışlara meyletmişler ve itikadî umdeleri umursamamışlardı. Mazdeizm, Zerdüştlük, Budizm, Şamanizm, Hristiyanlık, Yahudilik ve değişik putperest inançlar. İlk defa İslam dinine girdikten sonra umumen bir din üzerinde ittifak etmişler, ilk defa akideyi hayatlarının en önemli umdesi olarak görmüşlerdir.
Türklerin İslam’a girişinde eski inançlarının İslam’a yakınlığı söylentisi doğru değildir. Hatta kaynaklarda geçen ilk Müslüman olan Türk Buharalı tüccar Erzekyan bir Mecusi iken Müslüman olmuştu. Ve yine Kaşgarlı Mahmud’un Divan-ı Lügati’t-Türk eserine bakanlar, onun Müslüman olmayan Türkleri putperetslikle, ateşperestlikle ve diğer sair inançlarla itham ettiğini görecektir.
Netice olarak Türkler akideden tekrar uzaklaşırsa, İslam’dan evvel olduğu gibi inanç karmaşası yaşayacaklardır, hakimiyet iddiaları da kof bir söylem olarak kalacak ve bugünkü Türkçülerin çıkardıkları gibi kuru gürültüden ibaret olacaktır.
Eyyühe’l-Etrak! “Sünnilik Türk gücüdür.” Var olmak için en mühim silah; bin seneden beri olduğu gibi bugün de yarın da akidedir.
Malazgirt bir akide zaferdir ve bu sebeple Sultan Alparslan şöyle buyurmuştur:
“Biz Türkler temiz Müslümanlarız, bidat nedir bilmeyiz. Allah bizi bu sebeple aziz ve muzaffer kılmıştır.”
Tarih şovenist duyguların tatmin edileceği bir saha değildir, Kur’an’ın da işaret buyurduğu gibi öğüt ve ibret alınan bir ilimdir. Dünyaya yeniden tokat vurmak isteyen Türk varsa, cihad nedir, fıkıh nedir, emir nedir bilmek mecburiyetindedir. Biraz devrimlerden, biraz evrimlerden, biraz gelenekten, biraz törelerden, biraz modernizmden meydana gelen yamalı bohça ideolojilerden hiçbir halt olmamıştır, olmayacaktır. İslam’ı Türklükle tanımlamak değil, Türklüğü İslam ile tanımlamaktır aslolan.
Related Posts:
İç mimari/Kültür - Sanat/milliyet blogMutluluk; her insanın farklı algıladığı, farklı yorumladığı bir kavram.Kimi insan; zenginliğiyle, elde ettikleriyle, hayalleriyle, boş hevesleriyle, yedikleri - içtikleriyle, ilişkileriyle mutlu sayıyor kendini.Kimi insan; ür… Read More
Tarihin tozlu yollarında!/Kültür - Sanat/milliyet blogAman Tanrım!..Ne kadar az şey biliyormuşum meğer. Birkaç gün önce bu gerçek bir tokat gibi indi yüzüme. İnsan sorularla karşılaşmayınca bazen es geçebiliyormuş gerçeği. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesini gezerken hiç böyle… Read More
Çatalhöyük ve tarihi hissetmek/Kültür - Sanat/milliyet blog Tarih beni her zaman çok heyecanlandırır, sadece okumak değil, onu hissetmek heyecanlandırır. Bir an 9000 yıllık bir nesne ile karşılaştığımı düşünüyorum da, neler hissederdim? Aslında çok heyecanlanacağımı biliyorum. Karşım… Read More
İskender olmasaydınız kim olurdunuz?/Kültür - Sanat/milliyet blogİnsanların, uygarlıkların kendi gibi olmayan, öteki olan, farklı olana yaklaşımları hep farklı olmuştur.Tümden reddetmekten tutun, farklı olanının içine girip onu kendi bünyesine katmaya kadar değişik tepkiler vardır böyle bi… Read More
Tarihten günümüze barış çağları/Kültür - Sanat/milliyet blogİlkçağda, peygamber-sultan Hz. Davut ve Hz. Süleyman dönemlerinde barış ve adalet hüküm sürmüştür. Genel olarak savaş ve huzursuzluk kaynağı olan, zorbalık yapan kavimler Hz. Davut döneminde durgunlaşmış, Hz. Süleyman dönemin… Read More
0 Comments:
Yorum Gönder