Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive

[ŞUBAT/2014] HARU HANA Vol. 22 BANGTAN Röportajı - Üye Sohbeti





[RAP MONSTER X SUGA] 2 SHOT



S: Gerçek adının anlamı ne?

RM: Gerçek adım Kim Namjoon. Hanja "金南俊" şeklinde yazılıyor. (Hanja: Eski Korece. Kökeni Çince.) Hanja yazı yazmak zor... Genellikle nasıl yazacağımı unutuyorum. "Güney Kore" anlamına gelen 南 (Nam), ailem tarafından konulmuş. Tam adımın anlamı ise; "Güneyli dahi". Anlamı bunun gibi bir şey olmalı.
SUGA: Gerçek adım Min Yoongi. Hanja adımı telefonuma kaydettim... Ah, hatırladım. "閔玧其" şekilnde yazılıyor. 其 (Min) aile ismimiz (bir ailede, aynı kuşaktan olanlar adlarında aynı ismi bulundurur/Soyad gibi), ayrıca abim de bu ismi kullanıyor. Adımın anlamını bilmiyorum (gülümsüyor). Belki büyüyüp hayatımı iyi yaşamamı umuyordur.

S: İkiniz arasındaki ilişkiyi daha iyi yapan dönüm noktası neydi?

RM: Suga hyung yurda benden 3 ay sonra taşındı. Bu bizim ilk tanışmamızdı ve hemen birlikte yaşamaya başladık, buna rağmen birbirimizle bir şekilde yakınlaştık (gülümsüyor). Yurdumuzun yakınında bir park var, oraya gittik ve biraz atıştırmalık yiyerek sohbet ettik. Orta okuldaki kız arkadaşlarımızla ilgili falan konuştuk. Erkekler; kızlar hakkında konuşurken daha çabuk kaynaşır. (Gülüyor)
SUGA: (Gülüyor) Birbirimize sadece bunun sayesinde yakınlaşmadık, müzik de yakınlaşmamızda büyük rol oynadı. Stajyerken her ayın sonunda değerlendirme vardı. Biz aynı gruptaydık ve beraber şarkı yazardık. Bu önemli bir neden.
Ayrıca, Jimin gerçekten sıkı çalışıyor, bu yüzden stajyerliğimizden beri onu çok seviyorum. Onu sıkı çalışırken gördüğümde ona daha iyi davranmak istiyorum. J-Hope bana müzikle ilgili sorular sorardı. Arkadaş olmakta iyi değilim; ama ilk adımı J-Hope attı ve bu sayede yakınlaştık.

S: Birbirinizi mutlu etmek için 1 saatiniz olsaydı ne yapardınız?

RM: Bir saate ihtiyacım yok, onu üç saniyede mutlu edebilirim. Ona, "Tatilimiz var, memleketimize gidebiliriz!" derim ve bu hyungun duyduğu ve onu en çok mutlu edecek şey olur. Bir saat sonra, onu ararım ve yalan söylediğim için özür dilerim. (Japonca) "Sana yalan söyledim, özür dilerim~"
SUGA: Rapmon'u restorana götürürüm ve ona lezzetli bir yemek ısmarlarım. Bunu yaparsam mutlu olur. Aslında genellikle restorana beraber gideriz. Çalışmamız genellikle sabah bitiyor, eğer acıkmışsak bir şeyler yedikten sonra yurda döneriz. İkimiz de kendi yediğimizi öderiz, değil mi?
RM: Hayır, lütfen bana yemek ısmarla~
SUGA: Her seferinde ayrı ayrı ödemiyoruz, parası olan kişi hesabı ödüyor. Ama hepsini düşünürsek neredeyse yarı yarıya ödemişizdir.

[J-Hope x Jimin] 2 SHOT

S: Gerçek adının anlamı ne?

J-Hope: Gerçek adım Jung Hoseok, Hanja "鄭號錫" şeklinde yazılıyor. Ailemin bu ismi tapınağa gittiklerinde koyduklarını duydum. "Adı tüm ülkeye yayılacak" anlamına geliyor.
Jimin: Gerçek adım Park Jimin. Hanja "朴智旻" diye yazılıyor. "Bilgeliğim gökyüzünden yüksek olacak (*Başka biri "Bilgelik gökyüzünden büyüktür" şeklinde çevirmiş)" anlamına geliyor ve bana bu ismi dedem koymuş.

S: İkiniz arasındaki ilişkiyi daha iyi yapan dönüm noktası neydi?

J-Hope: Jimin şirkete ilk geldiğinde, onu almaya giden bendim. İlk izlenimim, Busan'dan Seoul'e gelen biriydi. Ama o şimdi tamamen farklı biri (gülüyor). Jimin ve ben dansta iyiyiz; bu yüzden "Ne tür dansta iyisin?" diye sordum ve sabaha kadar dans ettik. O zamandan beri ilişkimiz daha iyi hale geldi. Jimin, bazen biraz uçuk olabiliyor; ama gerçekten ciddi bir yanı da var. Ayrıca restorana gittik ve bayağı konuştuk.
Jimin: Evet, doğru. Hyung'tan dansla ilgili çok şey öğrendim. Ve herkesle arkadaş olabilen rahat bir kişiliği var. Bu yüzden birbirimizle yakınlaştık. Ama, beni başkalarıyla tanıştırırken, bana "Jimin-ssi" demişti. Bu yüzden ben de, "Ho, Hoseok-ssi..." demiştim.(Gülüyor) O an oldukça garip bir andı. (Gülümsüyor). (*A/N: Kore'de insanlar samimi olmadıkları insanların isimlerinin sonuna -ssi eki getirir. Türkçe'deki Hanım ve Bey kelimelerine benzetebiliriz.)

 S: Birbirinizi mutlu etmek için 1 saatiniz olsaydı ne yapardınız?

J-Hope: Jimin'e yemek ısmarlayacağımı söylememin onu mutlu edeceğini düşünüyorum. (Gülüyor) Ah, ona pantolon alırsam da, mutlu olur. Son zamanlarda, yurtta "Hyung, giyecek pantolonum yok, ne yapmalıyım~?" diye bağırıyor. (Gülümsüyor) O zaman ben de pantolon almadım ama, "Bunu giy" diyerek beğendiği bir kıyafetimi onunla paylaşmıştım. Ayrıca Jimin'e genellikle yemek de ısmarlıyorum.
Jimin: J-Hope hyungu kolayca güldürebilirim, sadece bir dakikaya ihtiyacım var. Hyung acı çektiğimi veya umutsuzca çok egzersiz yaptığımı görürse mutlu olur. 
(V: Örneğin, Jimin oturmak istediğinde biri sandalyesini çekerse, düştüğünü gördüğümüzde, sadece J-Hope değil hepimiz güleriz.) 
*A/N: Hepimizin aklına bu Bangtan Bomb geldi, değil mi?^^
Jimin: Herkes tepkimin büyük ve komik olduğunu söylüyor. Ayrıca, umutsuz bir yüz ifadesiyle "Wa~ahahahah~" diye bağırdığımı söylüyorlar.. Bundan gerçekten çok nefret ediyorum! (Gülümsüyor)

[V X JIN X JUNGKOOK] 2 SHOT


S: Gerçek adının anlamı ne?

V: Gerçek adım Kim Taehyung. Hanja "金泰亨" şeklinde yazılıyor. "亨" tüm dileklerin gerçekleşmesi anlamına geliyor, "Zor durumlarla karşılaşsam bile, her şey iyi olacak" bu tür bir anlamı var. Dedem bir adlandırma ustası, bana bu ismi o verdi. Babamın ve benim adımın anlamı çok benzer.
JK: Gerçek adım Jeon Jeongkook. Hanja "田柾國" şeklinde yazılıyor. Bu ismi bana, vefat eden dedem vermiş. Anlamını bilmiyorum (gülümsüyor). Belki ülkenin merkezinde olmak veya direği olmak gibi anlamı vardır.
JIN: Gerçek adım Kim Seokjin. Hanja "金碩珍" şeklinde yazılıyor. Bana bu ismi dedem koymuş. Anlamı "Harika bir hazine olmak". Adımı gerçekten çok seviyorum!



S: Jin'i mutlu etmek 1 saatiniz var, ne yapardınız?

V: Ona, daha önce izlemediği ilginç bir anime önerirdim. O zaman bir dakikada.. Hayır! 5 saniyede mutlu olur!
JK: Oh, demek öyle. Jin hyungtan 5 yaş küçüğüm... Onu nasıl mutlu edebilirim? (gülümsüyor)
JIN: Bunun yaşla alakası yok~
JK: Sanırım en iyisi onunla anime hakkında konuşmak, lezzetli şeyler yemek ve onun yanında olmak...
JIN: Ah, evet bunlar beni mutlu eder. Bazen yemek yaparken, Jungkook bana yardım ediyor, pirinç yıkamak, soğan kesmek, et pişirmek gibi şeyler yapıyor. Bana gerçekten çok yardım ediyor.

S: Jungkook'u mutlu etmek için 1 saatiniz var, ne yapardınız?

JIN: Jungkook'u restorana götürürüm. Ailemle birlikte onu birkaç kez restorana götürdük. Çok güzel yemek yiyor, onu Busan'da olmayan restoranlara götürdük. Ben de mutlu oluyorum. Sanırım bir otel restoranında et yemiştik, değil mi?
JK: Evet, çok lezzetliydi!
V: Jungkook ile "doğaçlama oyun" oynarız. Genellikle göz göze geldiğimizde oyunculuk yapmaya başlıyoruz. Konu her seferinde duruma göre değişiyor, örneğin, hüzünlü bir rol yapacaksak, Jungkook'u gördüğümde aniden diz çöküyorum. Ve sonra Jungkook da diz çöküyor.
JIN: Bu gerçek! Onlara katılmıyorum sadece izliyorum ve "Ah, yine başladılar," diye düşünüyorum. (Gülümsüyor)
V: Bazen, gözlerimizin içine bakıp aşık olduğumuz skeçler oynuyoruz. O anda, Jungkook arka fonda "dan dan dan" diye şarkı söylüyor. Ayrıca yemek yerken de oynuyoruz. (Oyunculuk yeniden başlıyor, yemek yer gibi davranıyorlar ve aniden ellerini durdurup havaya kaldırıyorlar, birbirlerinin gözlerine bakıp, "Bounce*" diyerek aşık olma ifadesi gösteriyorlar.) Ben sadece biraz oyunculuk yapmak istiyorum, Jungkook bunu benimle iyi ve doğal yapan tek kişi. Bunu daha önce birkaç kez Jimin ile de yaptım, ama Jungkook kadar iyi olmadı... 
(JIMIN: Daha fazla öğrenmem gerek gibi görünüyor.)

S: V'yi mutlu etmek için 1 saatiniz var, ne yapardınız?

JK: Ona komik kısa skeçler yaparsam 20 saniye içinde güler. Ayrıca, sevdiği "doğaçlama skeçleri" yapmam da onu güldürür.
JIN: V ve ben ağzımızın tadını biliyoruz. Belki tatlı yiyerek bir saatimizi geçirebiliriz. Hiçbir şey yapmasam bile lezzetli tatlı onu mutlu edebilir.
V: Kesinlikle. Yemek yemek mutluluktur. Bunu daha önce söyledim. Stajyerlik döneminde, Jin hyung ve ben eğitimden sonra genellikle beraber restorana giderdik. Her gün dersten sonra herkes eve giderken; biz lezzetli bir şeyler yemeğe giderdik.
JIN: Kızarmış pirinç keki sevmiyorum; bu yüzden tadı güzel bir şey buldum.. Yediğimiz yemekler, Vietnam yemekleri, jajangmyeon, barbekü, sashimi, oden, eisbein, pizza... Şimdi düşündüm de gerçekten çok yemek yemişiz (Gülüyor)

[JUNGKOOK X JIN X V]3SHOT

S: Aileniz, arkadaşlarınız, hayranlarınız ve müziğiniz haricinde "var olduğu için minnettar olduğunuz" üç şey nedir?

JIN: Yatak, pirinç ve eğlence. Çünkü ben sadece bir şey yiyerek bile mutlu olabilecek basit bir insanım (Gülüyor).  Tok hissetmeme rağmen, hala bir şey yemek isterim. Ama bence bu iyi bir şey değil. Eğer aç değilsem, tüm gün uyumak isterim. Bu uykuyu gerçekten sevmemin göstergesi. Yatakta yuvarlanmayı gerçekten çok seviyorum. ♡ Ruh halimi değiştirebildiği için eğlenceyi seviyorum. Örneğin, bugün çok iyi hissetmek istersem, eğlenceli filmler izlerim. Filmler, diziler ve animeler ruh halini kolayca değiştiriyorlar; bu yüzden çok seviyorum.
JK: Seçebileceğim çok şey olduğu için karar vermek benim için zor. Pekala.. Belki ev, bilgisayar, cep telefonu. Bilgisayarı seçtim, böylece yüksek kaliteli bilgisayar oyunu oynayabilirim. Telefonumda da oyun oynayabilir ve KAKAOTALK kullanabilirim. Ayrıca, evim/ailem olmazsa yaşayamam (Gülüyor).
V: Cep telefonu, kulaklık, kıyafet.. Kıyafetleri gerçekten seviyorum. (JIMIN: V moda düşkünü olsa da, bizim önümüzde utanır. Genellikle odanın kapısını kapar ve ayna karşısında bir sürü kıyafet dener.) Moda konusunda Ryu Seung Bum ve Amerikan manken Cole Mohr'ı kendime örnek alıyorum. Bence kendilerini çok iyi ifade edebiliyorlar ve bu çok havalı.


S: Üçünüzün arasının daha iyi olmasını sağlayan şey neydi?

JIN: Jungkook ve ben stajyerliğe aynı gün başladık. Başta mesafeliydik; ama beraber prova yapıp yemek yedikten sonra yakınlaştık.  V ile, ikimizin de anime sevdiğini öğrendikten sonra yakınlaştık.
V: Ah (üyelerle ilişkimi düşünürsem) başta en garip olan Jin hyungla olan ilişkimizdi. Jin hyung çok samimi değildi, sürekli onunla nasıl yakınlaşabilirim diye düşünüyordum. İkimiz de ranzanın üst katında yatıyorduk. Bir gün Jin hyung yatağında animasyon izlerken ne izlediğini sordum. Benim en sevdiğim animeyi izliyormuş! Ben de anime severim; bu yüzden animeyle ilgili çok sohbet ettik. Hyung bazen bana izlemediğim animelerin CDsini verir ve yeni animeler önerir.
JIN: Mamoru Hosoda, Hayao Miyazaki ve diğer ünlü yönetmenlerin animeleri. Her gün iki anime izlerim ve sonra izlediklerimiz hakkında konuşuruz. Animeleri işte bu kadar çok seviyoruz.
V: Ayrıca, ikimiz de iyi restoranlar aramayı seviyoruz. Genellikle dışarıda yemek yeriz. Bu alışkanlık gerçekten benzer. Jungkook ile yaşıtmışız gibi bir ilişkimiz var..
JK: Önceden de birbirimize yakındık; ama beraber vokal dersleri aldıktan sonra daha samimi olduk.
V: Jungkook yurtta biraz utangaçtı. Benimle yakın olduktan sonra biraz daha rahat davranmaya başladı. Böylece yurtta hepimizin ilişkisi daha iyi oldu ve endişelenecek bir şey kalmadı.

S: Geçmişten bu yana yaptığınız aktiviteleri düşünün, teşekkür etmek istediğiniz üye kim ve onun beğendiğiniz özelliği ne?

JIN: V, bir şeyi yapmaya karar verdiğinde bunu kesinlikle yapar. Mücadeleci ruhu çok güçlü.
JK: Ayrıca güzel selca çeker hahaha. Çok yönlüdür. Sahnede kameraya bakıp (doğru kamerayı bulup) kendini göstermede iyidir.
V: Bence sadece ben değil; herkes bu konuda iyi. Jungkook, müzik; hayatıymış gibi davranıyor, bu öğrenmeye değer. Uyurken, uyanıkken... Tüm gün müzik dinler.
JIN: Sahnede bir şeyi yanlış yaptığımda, yanıma koşuyor ve "Böyle yaparsan, yapabilirsin" diyerek bana dans etmeyi öğretiyor. "Bana öğret!" dediğimde, "Hayır" demesine rağmen ona ihtiyacım olduğunda yanıma gelip bana yardım ediyor.
JK: Doğrusu, Seul'e geldiğimde hiçbir şey bilmiyordum ve Jin hyung bana çok yardım etmişti. Seni seviyorum~♡

[SUGA X JIMIN X RAP MONSTER X J-HOPE] 4 SHOT


S: Geçmişten bu yana yaptığınız aktiviteleri düşünün, teşekkür etmek istediğiniz üye kim ve onun beğendiğiniz özelliği ne?

SUGA: Üçü de benden küçük; ama yetişkin gibiler, sorunlarla iyi başa çıkıyolar. Özellikle Rap Monster, grubumuzun ortancası; ama sahnede ve günlük hayatta liderliğini çok iyi yapıyor. Bunun için minnettarım.
RM: Ben de Suga hyunga birçok şey için teşekkür etmek istiyorum. Bazen ona baktığımda kendimi sorgulamam gerektiğini düşünüyorum, o ayna gibi. İnsanlar kendilerini her zaman çevreye göre sınırlandırır. Ancak, hyung ile sohbet ettikten sonra ne tür bir insan olduğum hakkında düşünüyorum.
JH: Bence en iyisi Jimin. Nasıl söylesem... eskiden her şeyde %2 yanlış yapardı. Son ana kadar grupta kalıp kalmayacağı belli değildi. Ama bugün herkesin gördüğü gibi gerçekten iyi dans ediyor ve sahnede çok güçlü bir duruşu var. Bu onun çabasının sonucu. Ayna karşısında dans hareketlerini çalışması ve vokal/ses eğitimleri için çok çalıştığını görünce onun harika olduğunu ve ondan öğrenecek çok şeyim olduğunu düşünüyorum.
JMN: Hayır, asıl J-Hope hyung harika... (utanıyor) Çok pozitif bir kişiliği var ve onun sayesinde ben de mutlu oluyorum.
JH: Hahaha Ben anın tadını çıkarmayı severim. Biri, en mutlu anın ne olduğunu sorarsa, 'şu an, şimdi!' diye cevap veririm.
JMN: Hayranlar da senin gibi. Bir önceki hayran buluşmamızda (*başka bir çeviride Hi5 etkinliği diyor) hyung hayranlara "Hya~!!" diye bağırıp eğlendiriyordu. Herkes neşeli gibi görünüyor (gülüyor)


S: Çıkıştan sonra üyeler doğum günlerini nasıl kutluyorsunuz?

RM: Doğum günü çocuğuna her zaman 00:00'da doğum günü pastasını getirerek sürpriz yapıyoruz.
JH: Geç de olsa küçük de olsa bir pasta mutlaka olur. Tüm üyelerin doğum günlerini böyle kutladık.
RM: Bir kişinin bile doğum gününü böyle kutlamazsak olmaz, değil mi? Ama hediye almayız.
JH: Biz hediyeyiz (gülüyor) V'nin doğum gününde K.will sunbae ile tanıştık ve onunla fotoğraf çekildik. 
(V: O ana kadar K.will sunbaenin de 30 Aralık'ta doğduğunu bilmiyordum. Bana 'V, bugün senin doğum günün, değil mi? Mutlu yıllar' dedi. Gerçekten mutlu olmuştum.)


S: Aileniz, arkadaşlarınız, hayranlarınız ve müziğiniz haricinde "var olduğu için minnettar olduğunuz" üç şey nedir?

JIMIN: Ah... Bu zor.. Birincisi kıyafetler ve yemek; çünkü yemek yemeyi gerçekten seviyorum. Ve sonra dinlenme zamanı. Eskiden çok hobim yoktu ve bir tane söylemem gerekirse, bu dans etmek derdim. Ama son günlerde resim çizmeyi seviyorum. Çocukken, küçük kardeşim için çizim yapardım. Şimdi, yeniden çizim yapmak istiyorum~
RM: Bu gerçekten zor... Mikrofon ve Epik High. Bunlar benim müziğe başlamama olanak sağladı. Ve ayrıca Bang PD, bana şimdiki ben olmamda yardım etti.
JH: BANGTAN, BIGHIT.. (Gülüyor) ve kulaklık; çünkü kulaklıklar önemlidir (Gülüyor). Arabada müzik dinlemek için kullandığım kulaklıklar genellikle hayran hediyesi.
SUGA: Su, hava.. Böyle cevaplarsam, bu iyi bir cevap olmaz (gülüyor) O zaman aklıma ilk geleni söyleyeceğim.. Ben/Kendim, internet ve elektrik. Genellikle internetten araştırma yaparım, internetim olmazsa bu hoş olmaz.. Ayrıca, müzik yaparken internet çok yardımcı oluyor. Elektrik olmazsa müzik yapamam.



Türkçe Çeviri: Esra@BTSTurkey
Düzenleme: Golden_v@BTSTurkey
Eng. Trans: btsdiary & yoogamin.tumblr
Scan cr: only jin


Share

0 Comments:

Yorum Gönder