Uzun bir aradan sonra nihayet bloguma 3-5 satır yazı yazmaya geldim. Annemin rahatsızlığı sebebiyle hastanede geçirdiğimiz 2,5 aylık süreden sonra çok şükür artık evimizdeyiz. Geçtiğimiz çarşamba günü taburcu olduk. Şimdi iyileşme ve toparlanma sürecini geçirmek için evimizdeyiz. Bu zor ve sıkıntılı dönemi sevgili ablam çok ayrıntılı bir şekilde yazdı. Onun kaleminden okumanız en iyisi.
Varlık İçinde Yokluk Çeken Devlet Hastaneleri
Kader denilebilir, şansızlık denilebilir, olmuşla ölmüşe çare bulunmaz da denilebilir ama sessiz kalınamaz. Ben ve ailem bu konuda ihmali bulunanlar hakkında gerekli yerlere şikayetlerimizi yaptık. Umarım hak ettikleri cezayı bulurlar.
Bu zorlu, üzücü, yıkıcı ve yıpratıcı süreçte yanımızda olan, desteğini, moral verici sözleri ve yazılarıyla destek olan herkese çok çok teşekkürler. Mesajlarıyla ve telefonlarıyla bizi yalnız bırakmadılar. :)
Peki ben bu süreçte neler yaptım hastanede. Şimdi Çapa Tıp Fakültesinde Fatih Belediyesinin sağladığı kablosuz internet ağı mevcut. Ama sinyal gücü o kadar düşük ki internet 30 sn de bir kopuyor. Bu yüzden iki denemeden sonra bilgisayarımı hastaneye götürmekten vazgeçtim. Geriye yapılacak iki şey kalıyordu televizyon izlemek ve kitap okumak. Yeni bir kanal vardı 'Doktorlar' adında reklamlarda Show Tv yi yayınlıyordu :D onu seyrettik :) Akşamları da genelde kitap okudum.
Kitap okudum demişken öyle böyle değil yani epey okudum. Peki kimin sayesinde :) Cana can katan, akşamları saatlerce telefonda konuştuğum, ellerimiz telefonu tutmaktan uyuşana kadar konuştuğum, A dan Z ye her konuda her zaman yanımda olan can dostum LaFea sayesinde tabii ki :)
Aslında bir kitap daha vardı. Çok beğendiğim için okuması için LaFea'ma vermiştim. Şu yazısında da anlatmıştı hatta :) Kitap bana geri geldi, kitaplığımda ait olduğu yerde şimdi. Jane Green kitapları, Tavuk suyu çorbası :P ve Satılık Aşk kitabı LaFea'ma geri dönecek. Çünkü bu kitaplar kendisinin zengin kitaplığına ait. Diğerlerini de benim için satın altı. Aslında hediye alıyor sözde ama biz telefonda anlaşıyoruz 'Yok yok onu alma konusu kötü' - 'yok yok onu beğenmedim' şeklinde. Bir bakıma kendi hediyelerimi kendim seçiyorum :) Kitaplara da fırsat buldukça blogumda yorumlayıp yer vermek istiyorum. Ama söz vermiyorum :D
Üşenmeyip bu kitapları bana getirdiğin için, telefondaki gevezeliklerime katlandığın için, zor durumda yanımda olduğun için, Gong Yoo haberlerini dakikasında ilettiğin için ve en önemlisi de dostum olduğun için tekrar tekrar teşekkür ederim :)
0 Comments:
Yorum Gönder