Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Türkiyenin Platoları

TÜRKİYE’NİN PLATOLARI

PLATO: Akarsularla derince parçalanmış hafif engebeli, çoğunlukla geniş saha kapsayan yüzey şekline plato denir.

İÇ ANADOLU :

Tuz gölü ve Konya ovası arasında OBRUK

Tuz gölünün batısında CİHANBEYLİ

Tuz gölünün kuzeybatısında HAYMANA

Eskişehir ve Afyon arasında YAZILIKAYA

Kızılırmak yayında BOZOK(Kızılırmak)

Yukarı Kızılırmak bölümünde Yozgat-Akdağmadeni arsında yükseklikleri 1000-1500 m arasında, tortul tabakalar arasında platolar bulunur.

DOĞU ANADOLU:

Doğu Anadolu Bölgesinde bazalt lavları üzerinde 1500-2000 m arasında Erzurum-Kars ve Ardahan Platoları vardır. Ayrıca 2000-2500 m aralığında Allahuekber ve Yalnızçam dağları üzerinde platolar bulunur.

EGE : İç Batı Anadolu eşiğinde özellikle Uşak dağları üzerindeki platolar.

AKDENİZ: Orta Toroslarda Taşeli

KARADENİZ: Orta Karadeniz’de Canik-Giresun Dağ. üzerinde ayrıca Fatsa-Şebinkarasihar arasında Perşembe yaylası.

G.DOĞU ANADOLU: Gaziantep ve Şanlıurfa platoları.

Not: Ülkemizdeki platolar, ya yatay tabakalı yapılar üzerinde ve lavların yayıldığı alanlarda yada aşınma sonucu düzleşmiş değişik araziler üzerinde bulunur. Platolardaki tarımsal faaliyetleri, iklim koşulları ve yükseklik durumu belirler.

Dağların Türkiye'de ki Coğrafi Dağılışı

Dağların Türkiye de ki coğrafi dağılışı şu şekildedir:

Kuzey Anadolu Dağları: Bu dağlar Alp sisteminin Türkiye’deki kuzey kanadını oluşturur. K.An. Dağ., Karadeniz Bölgesinde iki sıra halinde uzanır. Kıyı yakınındaki sıra dağlar Küre, Canik, Giresun, Gümüşhane, Kalkanlı, Trabzon ve Rize dağlarıdır. Giresun, Rize dağlarına Doğu Karadeniz dağları da  denir. Doğu Karadeniz dağları dik yamaçlı yüksek dağlardır. Bu nedenle ulaşım iç kesimlerle Kalkanlı ve Kop geçitleriyle sağlanır.

Bu sıra dağlar kuşağının gerisinde batıdan doğuya doğru ikinci kuşak vardır. Bunlar Köroğlu, Ilgaz,Deveci, Yıldız,Çimen,Kop, Mescid ve yalnız Çam dağlarıdır.

Güney Anadolu Dağları:

Bunlara Toros dağları da denir. Alp kıvrım sisteminin güney kanadına dahildir. Üç kısımdan oluşur.

1) Batı Toroslar: Antalya körfezinin her iki tarafına doğru iki kuşak halinde uzanır. Batıda Ak dağlar, ve Boz dağlar, doğuda Sultan, Dedegöl ve Geyik dağları.

2) Orta Toroslar: Antalya körfezinin doğusunda kıyıya paralel uzanır. Bolkar Dağları,Aladağlar, Tahtalı Dağları, Binboğa Dağları.

İskenderun körfezinin hemen doğusunda Nur(Amanos) dağları uzanır.

3)Güneydoğu Anadolu Dağları:

Torosların uzantısı olduğundan bunlara Güneydoğu Toroslar denir. Bu kuşak üzerinde Malatya Dağları, Genç D., Bitlis D., Hakkari D. bulunur. En yüksek  noktayı Cila D.(Uludoruk) (4135).

Doğu Anadolu Dağları:

Bu bölgedeki dağların büyük bir kısmı Orta Torosların devamı olan sıradağlardır Bunlar: Tahtalı D, Mercan D, Karasu D., Aras Dağı’dır. Allahu’ekber D.ise K.An. Dağlarının uzantısıdır. Ayrıca Şerafettin Dağı Bingöl D., Şakşak Dağı ve Kargapazarı D. bulunur.

Ayrıca volkanik dağlar vardır: B. ve K. Ağrı, Tendürek, Süphan ve Nemrut

İç Anadolu Dağları: Bölgede sıradağlar azdır. Sundiken ve Sultan Dağları sıradağlara örnektir. En dağlık kasım bölgeleri  doğu kısmıdır. Tecer, Çamlıbel, Hınzır ve Akdağlar buradadır. Ayrıca Ankara ve çevresinde İdris D. Elmadağ ve Ayas Dağı volkanik Dağları; Erciyes, Melendiz, Hasan D. Karadağ ve Karacadağ.

Batı Anadolu Dağları:

Horst şeklindeki dağlardır. Kuzeyden güneye doğru Madra D. Yunt D. Bozdağlar ve Aydın Dağlardır.

Muğla yöresinde KB-G.D yönünde uzanan dağ sıralarından oluşan Menteşe Dağları yer alır. Kuzeyde Kaz dağları ve Biga Dağları bulunur. İç kesimlerde, Sandıklı, Eğrigöz ve Murat D. gibi yükseltiler bulunur Bursa’daki Uludağ eski bir volkanik kütlenin yüzeye çıkmasıyla oluşmuştur. Ülkemizin en önemli kış turizmi merkezlerindendir.

Dağların Doğal Ortam ve Ekonomik Faaliyetler üzerindeki Etkileri

Dağlar: İklim, toprak oluşumu, bitki örtüsünün dağılışı, yerleşme ve ekonomik faaliyetler üzerinde etkili olmaktadır.

Yükseklere çıkıldıkça, iklimin soğumasına bağlı olarak bitki örtüsü farklılıklar gösterir. Vadilerin iç kesimleri ile kuzeye ve güneye bakar yamaçları arasında farklı bitki toplulukları bulunmaktadır.

Yüksek ve engebeli olan dağlık sahalar genel olarak tarımın yapılmasını, yerleşmenin kurulmasını ve yol yapımını güçleştirir.Fazla yağış alan dağlık sahalar, önemli ölçüde akarsuların beslenmesini sağlar.

Dağlarda bulunan yerleşme şekilleri ve buralardaki insanların tarımsal faaliyetleri, ovalara göre farklıdır.

 

İNTERNETİME DOKUNMA




22 Ağustos İnternet Darbesine HAYIR!

Kurbağa misali bizi de ateşe atıyorlar! Su ısındığında artık herşey için geç olacak!

`Normal sıcaklıkta bir suyun içine koyarsanız, tehlikeden habersiz keyfine bakar. Sonra suyun sıcaklığını yavaş yavaş artırırsınız. Kurbağa hâlâ tehlikeden habersizdir. Hatta sıcaklığın da etkisiyle hafif uyuşur. Su yeterli sıcaklığa geldiğinde kurbağa artık haşlanmaya başlamıştır. Ve o kadar uyuşmuştur ki, sıçrayıp kazandan kaçacak dermanı da kalmamıştır. Zaten haşlandığının da farkında değildir artık…`

Bizi de suya attılar haberiniz olsun!

BTK'nın belirlediği 4 internet filtresinden birini seçmek zorunda bırakılacaksiniz. Filtreyi aşmak suçtan sayılacak. Bu uygulama dünyada Çin, Küba, İran gibi internetin "tutuklu" olduğu ülkelerde kullanılıyor. Kaynak: Milliyet

ÇIPLAK GÖZLE 6 GEZEGENİ AYNI ANDA GÖRÜN


Mayıs ayı boyunca sabah saatlerinde açık bir havada uyandığınızda hemen gökyüzüne bakın çünkü şimdiye kadar hiç karşılaşmadığınız ve büyük bir ihtimallede bidaha hiç karşılaşmayacağınız bir olaya tanıklık edebilirsiniz.Mayıs ayı boyunca 6 gezegen ve ay aynı sırada dizilicek ve siz onları bir bakışta hepsini birden görebileceksiniz.eğer merkür venüs jüpiter mars uranüs neptün ve ayı aynı anda görmek istiyorsanız sabah erkenden kalkın ve başınızı gökyüzüne çevirin şimdiden iyi seyirler.


Türkiyenin Dağları




Türkiye’deki dağlar orojenik hareketlerle ve volkanik olaylar sonucu oluşmuştur.

OROJENİK HAREKETLERLE MEYDANA GELEN DAĞLAR:

(Oro-Dağ, Jenez-Oluşum Orojenez > Dağ oluşum hareketleri ). Sıra dağlar genellikle derin denizlerde biriken tortulların, yan basınç oluşturan kıta hareketleri sonucu, kıvrılarak yükselmesi ile  oluşmuştur. Ya da kırılarak yükselmesi sonucu oluşmuştur.

a-Kıvrım Dağları: Bu dağlar esnek tabakaların kıvrılarak yükselmesi sonucunda oluşmuşlardır. Türkiye’deki kıvrım dağlarını Alp-Himalaya kıvrım sistemi içinde düşünüyoruz.

Türkiye’nin bulunduğu yerde Tetis Jeosenklinali vardı. Bu deniz küçülerek 3. zaman ortalarına kadar varlığını devam ettirmiştir. Bu jeosanklinal, etraftan dış kuvvetlerin getirdiği materyallerle dolmuş ve kalın tortul tabakalar oluşturmuş,daha sonra bu tortul tabakalar kıvrılarak yükselmiş, böylece Alp-Himalaya kıvrım sistemi oluşmuştur. Ülkemizdeki Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslarda,  bu kuşak içersinde olup, kalker tabakalarının kıvrılmasıyla oluşmuştur.

Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar; Van gölünün kuzeyinde birleşirler.  Bunlar oluşumlarını 3. zaman sonlarında, bugünkü şekillerini de 4. zaman başlarında Anadolu’nun toptan yükselmesiyle kazanmıştır.

b-Kırık Dağları: Kıvrılma özelliğini kaybetmiş olan tabakalar kırılmaya uğrarlar. Böylece fay hatları oluşur. Fay hatları boyunca, bazı kısımlar çökerken, bazı kısımlarda, yüksekte kalırlar. Çöken kısımlara GRABEN, yükselen kısımlara HORST denir. Bunlara örnek Ege’deki Horst-Graben hattı verilebilir. Kazdağı, Kozak D. Yunt, Bozdağlar, Aydın D., Menteşe D. horstlara örnektir.

VOLKANİK DAĞLAR

Volkanik dağlar, yerin derinliklerinde bulunan kızgın, erimiş ve basınç altındaki magmanın yeryüzüne çıkmasıyla oluşur. Ülkemizdeki volkanik faaliyetler III. Zamanda yoğun olarak görülmüştür. Bu faaliyetler sonucu kırıklar boyunca magma yeryüzüne akmış ve volkanik araziyi oluşturmuştur. Volkanik dağları şu şekilde sıralayabiliriz.

a) Doğu An. Bölgesi Volkanları: Bu dağlar Van gölünün kuzeyinde bir fay hattı üzerinde yer almıştır. Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı dağı bu dağ sırasının kuzeydoğu ucunda yer alır.

Ağrı Dağı: 1203km2’lik alan içersinde kuruludur. İki kütle halindedir.Küçük Ağrı 3896m yük.Büyük Ağrı ise 5137m yüksekliğe sahiptir.

Tendürek Dağı: Yüksekliği 3533 m’dir Çaldıran ile Doğu Beyazıt arasında bulunur.

Süphan dağı: Yüksekliği 4058 m’dir (Bitlis)

Nemrut Dağı: Bitlis de yer alır. Van gölü varlığını bu dağa borçludur.Nemrut Dağı şimdiki görünümünü son volkanik patlama ve çökmeden sonra kazanmıştır.son patlama sonucunda dağın tepe noktası yok olmuş ve krater olmuştur. Birkaç kraterin birleşmesiyle Kalderalar oluşmuştur.

Ayrıca Kargapazarı, Dumlu ve Bingöl dağları volkanik yapılı dağlardır.

b)İç Anadolu bölgesi Volkan Dağları :

Erciyes: 3917m dir. Bu dağ, İç Anadolu’nun en yüksek dağıdır. Erciyes dağının oluşumu birkaç aşamalıdır. Yamaçlardan merkezden çevreye doğru yayılan kırık hatları vardır. Doruk kesimlerinde sirkler ve buzullar vardır. Erciyes Kayseri ve Develi için su deposu görevini görür.Yurdumuzun başlıca kayak ve kış turizmi merkezleri arasındadır.

Hasan Dağı:

Aksaray da yer alan bu dağ bir volkan konisidir. Ayrıca: yine Aksaray’da yer alan Melendiz Dağı, Karapınar yakınlarında Karacadağ ve Karadağ genç volkan konileridir.

İç Anadolu’da Ürgüp-Nevşehir çevresinde tüfler ve tüflerin sıkışmasıyla oluşan kayaçların yer aldığı bir volkanik arazi yer alır. Bunların üzerinde Peribacaları bulunur. Karapınar (Konya) çevresinde volkanik arazi üzerinde oluşmuş göller vardır. Bunların en tanınmışı Meke Tuzlası dır.

C) Ege Bölgesi Volkanları:

Kula çevresinde yoğunlaşmıştır. Genç Kula volkanlarının 70 kadar konisi vardır. Bunlar fazla yüksek değildirler. Koyu renkli volkanik materyallerin yaygın olmasından dolayı yöreye halk arasında yanık arazi de denir.

D) Güneydoğu Anadolu Bölgesi Volkanları:

Bunlardan en tanınmışı 1957 m yüksekliğindeki Karacadağ’ dır. Karaca dağdan lavlar geniş bir alana yayıldığından yayvan biçimine sahip olan bu dağ halk arasında kalkan biçimli volkan olarak adlandırılıyor.

Bunlardan başka ;Köroğlu Dağı, Işık Dağı,diğer volkan dağlarıdır.

 

Really?

Did you know?

In Australia, they don't have the Easter bunny, they have the BILBY:

In Chocolate (source)
Normal View (source)
They also call a walk around the block a BLOCKIE.

A TRAVELER is when you take a beer to go on the walk to the next place.

Your SUNNIES are your sun glasses.

BREKKIE is breakfast.

An ESKIE is a cooler/ice chest.

SUSS means something that is suspect.

A STUBBIE is a small or short beer. 

To say "hello" they say "HOW YA GOIN'?"

They really do say G'DAY and MATE.

If you SHOUT a round of drinks, you are buying a round.

Of course there are still the "normal" sayings like "Do you reckon?" and "I have to go to the loo".

We got into a long discussion with my (Ozzie) friend about "BISCUITS". In the US, they are served with gravy; in Australia, this is the equivalent of a cookie. Their equivalent of our biscuit is a SCONE. (our scone is another matter entirely! Not the same as their scone!) You can find Australian biscuit recipes here.  

So, I guess that after having BREKKIE, you can get a TRAVELER out of the ESKIE, put on your SUNNIES and do a BLOCKIE. 

But I reckon that is a little ambitious. 

R is for "Really". You can see more A-Z blogfest here.  

Guest Post & Wisteria Before and After


I'm participating in Cammie's travel series on her lovely blog: A Woman's Right to Shoes.  She is currently a Londoner by way of Norway and a kindred spirit in her love for travel: last summer she took an around the world trip!  I am blogging about one of my favorite locations.  Here is a hint:

Image via Travelmoon
Follow this link for the full post.

Also, I recently posted about the 4 Wisteria Wishbone Chairs I purchased from their scratch and dent section here.  I just picked them up from the painter who saved me from DIY disaster.   The refinisher did an amazing job, even taking out the few scratches that were on the chairs, so they really look brand new.

BEFORE:

AFTER:


Have a great weekend and a Happy Mother's Day!

You should be eating at least 5 times a day!

Increase the number of meals consumed per day - On average, you should be eating some form of protein and vegetable combination that's low in fat and high in fiber every 2 -3 hours of the day. Doing so will give you an almost unfair advantage over those who only eat the normal 3 meals (or less) each day.

I recommend five meals a day, breakfast, snack, lunch, snack, dinner.  Also, make sure you are drinking plenty of water and avoiding diet sodas.

To your health!

Great conductors of the 20TH century EMI VOL.34 - Weingartner

CD1 [78.04]

Beethoven: Overture ‘The Creatures of Prometheus’
Musikverein, Vienna, February 1936
Wiener Philharmoniker


Beethoven: Symphony No.2
Abbey Road Studios, London, March 1938
London Symphony Orchestra


Berlioz: Marche troyenne (‘Les Troyens’)
Théâtre Pigalle, Paris, July 1939
Orchestre de la Société des Concerts du Conservatoire


Weber: Invitation to the Dance (orchestrated: Weingartner/revised: Woodhouse)
Brahms: Symphony No.3

Abbey Road Studios, October 1938
London Philharmonic Orchestra


CD2 [76.23]

Mozart: Symphony No.39
Kingsway Hall, London, February 1940
London Philharmonic Orchestra


Wagner: Overture ‘Rienzi’
Théâtre Pigalle, July 1939
Orchestre de la Société des Concerts du Conservatoire


Wagner: Siegfried-Idyll
Abbey Road Studios, October 1938
London Philharmonic Orchestra

Liszt: Les Préludes & Mephisto Waltz No.1
Kingsway Hall, February 1940
London Symphony Orchestra



THE BIOGRAPHY

The Austrian conductor Felix Weingartner was born in Dalmatia (now Croatia) and studied in Graz and Leipzig. His first appointment was in Königsberg in 1884, followed by posts in Danzig, Hamburg and Mannheim. His breakthrough came when he was appointed Kapellmeister at the Berlin Royal Opera in 1891, a post he held until 1898, when he moved to Munich as conductor of the Kaim Orchestra (1898-1903). He succeeded Mahler as Director of the Vienna Court Opera (1908-1911) and at the same time became conductor of the Vienna Philharmonic (1908-1927). During this period he also held posts in Hamburg, Darmstadt and at the Vienna Volksoper, and travelled widely, establishing a reputation across Europe and in North and South America. From 1927, he conducted in Basle and was Director of the Conservatoire, where he taught conducting. He returned to the Vienna State Opera in 1935 but left after eighteen months. He then based himself in Switzerland, working as a guest conductor throughout non-Nazi Europe until his death in Winterthur in 1942. Weingartner wrote several seminal books on conducting and on the performance of the Beethoven Symphonies and is remembered as a pre-eminent conductor of the classical repertoire.

THE RECORDINGS

The set offers an excellent cross-section of Weingartner’s interpretations in Beethoven, Brahms, Mozart, Berlioz, Liszt and Wagner in newly remastered recordings, taken wherever possible from EMI’s original metal parts. The 1938 performance of Beethoven’s Second Symphony has been available before only on LP and the Prometheus Overture from 1936 has never been issued outside Japan. Brahms’s Symphony No.3 from 1938, Berlioz’s Marche troyenne from 1939, and Liszt’s Les Préludes and Mephisto Waltz No.1 from 1940, represent Weingartner’s life-long championship of these three composers, notably Brahms and Liszt whom he knew well. The compilation is completed by one of Weingartner’s rare Mozart recordings (from 1940) and some Wagner (from 1938-9), all in new transfers.

http://www.fileserve.com/file/sm97zZA
http://www.fileserve.com/file/6gucK4W
http://www.fileserve.com/file/xvXFySU
 

http://www.filesonic.com/file/913089064/Great Conductors of The 20th Century Vol 34- Felix Weingartner.part1.rar
http://www.filesonic.com/file/913089144/Great Conductors of The 20th Century Vol 34- Felix Weingartner.part2.rar
http://www.filesonic.com/file/913095644/Great Conductors of The 20th Century Vol 34- Felix Weingartner.part3.rar
 

Türkiye'nin Jeolojik Yapısı




TÜRKİYE'NİN JEOLOJİK YAPISINA TOPLU BİR BAKIŞ

Türkiye Alp Kıvrım kuşağı içerisinde yer alan bir ülkedir. Bu nedenle tüm jeolojik zamanlar boyunca üzerinde bulunduğu kabuk tabakası, yer hareketleriyle değişmeye uğramış, dağ oluşum hareketleri ile yükselen sahalar, akarsularla sürekli olarak aşınmış, yüksek sahalardan aşınan maddeler, çukur sahalarda,deniz ve göllerde birikmiştir.Bu birikim alanlarına Jeosenklinal denmektedir.



JEOLOJİK ZAMANLARA GÖRE TÜRKİYE'NİN  GEÇİRDİĞİ EVRELER :

I. Zaman: 1. zamanda oluşmuş metamorfik ve tortul araziler bulunur. Türkiye’nin temelini oluşturan metamorfik araziler, Yıldız Dağları, Güneydoğu Toroslar, Batı An. Saruhan –Menteşe veya Menderes masifinde yer alır. Ayrıca İç An.ve Alanya-Anamur arasında. Bu jeolojik zamanın son döneminde (Karbonifer) gür ormanlar yetişmiş ve bu bitki kalıntılarının göllerde birikmesiyle Zonguldak çevresinde ki taş kömürü yatakları  oluşmuştur.

II. Zaman: Bu zamanda Türkiye’nin büyük bir bölümünde Tetis denizi bulunuyordu. Akarsuların taşıdığı malzemeler bu denizin tabanında tortul tabakalar oluşturmuştur. Bu tortul tabakalar kırılarak kireçtaşları oluşmuştur.  Bu nedenle Toroslar ve Kuzey Anadolu uzandığı sıralarda, bu araziler geniş yer kaplar. Karadeniz kıyılarında Samsun-Zonguldak arasında, kumlu ve kireçtaşı tabakaları görülür. Aynı zamanda tortullarla birlikte volkanlardan çıkan malzemeler yayılmıştır.

III. Zaman: Bu jeolojik zamanın başlarında ülkemiz sıcak ve kurak iklimin etkisi altında kalmıştır. Bu dönemde Ankara-Çankırı-Sivas ile K. Anadolu’daki kapalı havzalarda tuzlu ve jipsli tortular oluşturmuştur. Alp-Himalaya kıvrım sistemi ile birlikte Toroslar ve K. An. Dağları oluşmuştur. Anadolu’nun iç kesiminde yer kabuğunun çökmesiyle çukur sahalar göllerle kaplanmıştır. Buralarda yetişen bitkilerin çürümesiyle  linyit kömürleri oluşmuştur. G.Doğu An. Bölgesinde petrol yatakları oluşmuştur.

IV. Zaman: Türkiye bugünkü halini almıştır. Bu zaman başlarında Ege denizinin bulunduğu saha çökmüştür. Sık sık değişen iklim koşulları nedeniyle etraftaki denizlerde seviye yükselmesi olmuştur. İklim soğuması nedeniyle buzul çağı yaşanmış, Türkiye’deki bazı dağlar buzullarla kaplanmıştır. Eğe ve Akdeniz’in seviyesi şimdiye göre 100m alçalmıştır. Yaklaşık 8000 yıl önce bugünkü ilkim şartları oluşmuştur. Deniz seviyesinin yükselmesiyle Akdeniz’in tuzlu suları, tatlı suları olan Karadeniz ulaşmıştır.İç ve D. Anadolu’da volkanizma olayları başlamış ve bazı volkanik dağlar oluşmuştur.

 

TÜRKİYE'NİN YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

1) Ortalama yükselti oldukça fazladır(1132m).Yükselti batıdan doğuya doğru artar.

2) Düzlükler geniş yer kaplar. Ovaların yükseltileri de fazladır.

3) Ülkemizin yaklaşık yarısı 1000 – 2000 m arasıdır.

4) Ülkemizin, yüksek sıradağları doğu-batı doğrultusunda uzanır. Kuzey ve güneydeki bu sıradağlar doğuda birleşirler.

5) Anadolu; Karadeniz Akdeniz havzaları arasında yüksek bir kütledir.

6) Denizlerin derin kesimi ile kıyı dağları arasındaki fark 5000m’yi geçer.