Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Justin Bieber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Justin Bieber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Selena Gomez - Sad Song Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Justin Bieber



Selena Gomez ile Justin Bieber'in yeni şarkısı Sad Song İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda. Eski sevgililerin şarkısı çok büyük hayran kitleleri tarafından heyecanla bekleniyordu.

Sad Song
Hüzünlü Şarkı

You and I,
Sen ve Ben
We're like fireworks and symphonies exploding in the sky,
Biz gökyüzünde patlayan, senfoni yapan havai fişekler gibiydik
With you, I'm alive,
Seninle, yaşıyorum
Like all the missing pieces of my heart,
Kalbimin eksik parçaları gibi
They finally collide,
Sonunda çarpıştılar
So stop right here in the moonlight,
İşte mehtabın tam altında dur
Cause I don't ever wanna close my eyes,
Çünkü bir daha gözlerimi kapatmak istemiyorum

Without you, I feel broke
Sensiz, eksik hissediyorum kendimi
Like I'm half of a whole,
Tıpkı bir bütünün yarısı gibi
Without you, I've got no hand to hold,
Sensiz, tutunacak bir elim yok
Without you, I feel torn,
Sensiz, parçalanmış hissediyorum
Like a sail in a storm,
Fırtınadaki bir yelken gibi
Without you, I'm just a sad song,
Sensiz, ben sadece hüzünlü bir şarkıyım
I'm just a sad song,
Sadece hüzünlü bir şarkıyım

With you, I fall,
Seninile, yıkılırım
It's like I'm leaving all my past,
Bütün geçmişimi bırakıyormuş gibi
in silhouettes up on the wall,
Duvardaki Siluetlerde

With you,
Seninle
I'm a beautiful mess,
Güzel bir karma karışıklığım
It's like we're standing hand in hand with all our fears up on the edge,
Sanki uçurumun kenarında bütün korkularımız elimizde bekliyor gibi
So stop right here in the moonlight,
İşte mehtabın tam altında dur
Cause I don't ever wanna close my eyes,
Çünkü bir daha gözlerimi kapatmak istemiyorum

Without you, I feel broke
Sensiz, eksik hissediyorum kendimi
Like I'm half of a whole,
Tıpkı bir bütünün yarısı gibi
Without you, I've got no hand to hold,
Sensiz, tutunacak bir elim yok
Without you, I feel torn,
Sensiz, parçalanmış hissediyorum
Like a sail in a storm,
Fırtınadaki bir yelken gibi
Without you, I'm just a sad song,
Sensiz, ben sadece hüzünlü bir şarkıyım
I'm just a sad song,
Sadece hüzünlü bir şarkıyım

You're the perfect melody,
Sen mükemmel bir melodisin
The only harmony,
Tek ahenk
I wanna hear,
Duymak istiyorum
You're my favorite part of me,
Sen benim en sevdiğim parçamsın
With you standing next to me,
Yanımda dururken
I've got nothing to fear,
Korkacak bir şeyim yok

Without you, I feel broke
Sensiz, eksik hissediyorum kendimi
Like I'm half of a whole,
Tıpkı bir bütünün yarısı gibi
Without you, I've got no hand to hold,
Sensiz, tutunacak bir elim yok
Without you, I feel torn,
Sensiz, parçalanmış hissediyorum
Like a sail in a storm,
Fırtınadaki bir yelken gibi
Without you, I'm just a sad song,
Sensiz, ben sadece hüzünlü bir şarkıyım
I'm just a sad song,
Sadece hüzünlü bir şarkıyım

Without you, I feel broke
Sensiz, eksik hissediyorum kendimi
Like I'm half of a whole,
Tıpkı bir bütünün yarısı gibi
Without you, I've got no hand to hold,
Sensiz, tutunacak bir elim yok
Without you, I feel torn,
Sensiz, parçalanmış hissediyorum
Like a sail in a storm,
Fırtınadaki bir yelken gibi
Without you, I'm just a sad song,
Sensiz, ben sadece hüzünlü bir şarkıyım
I'm just a sad song,
Sadece hüzünlü bir şarkıyım

Justin Bieber - Let Me Love You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft. Dj Snake



Let Me Love You

I used to believe we were burnin' on the edge of somethin' beautiful
Güzel bir şeyin kenarında yandığımıza inanırdım
Somethin' beautiful
Güzel bir şeyin
Sellin' a dream
Çok satan bir rüya
Smoke and mirrors keep us waitin' on a miracle
Duman ve aynalar bir mucize için bize eşlik ediyor
On a miracle
Bir mucize için

Say, go through the darkest of days
Diyelim ki, en karanlık günleri geçiriyoruz
Heaven's a heartbreak away
Cennetin kalp kırıklığı var
Never let you go, never let me down
Gitmene izin vermem, düşmeme izin verme
Oh, it's been a hell of a ride
Zorlu bir yolculuk oldu
Driving the edge of a knife
Bıçağın kenarında yolculuk ediyoruz
Never let you go, never let me down
Gitmene izin vermem, düşmeme izin verme

Don't you give up, nah-nah-nah
Vazgeçme, hayır hayır
I won't give up, nah-nah-nah
Ben vazgeçmeyeceğim, hayır
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Don't you give up, nah-nah-nah
Vazgeçme, hayır hayır
I won't give up, nah-nah-nah
Ben vazgeçmeyeceğim, hayır
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Oh baby, baby
Oh, bebeğim, bebeğim

Don't fall asleep
Sakın uyuma
At the wheel, we've got a million miles ahead of us
Direksiyon başında, bizden milyonlarca kilometre önde gidiyor
Miles ahead of us
Milyonlarca kilometre önde
All that we need
İhtiyacımız olan her şey
Is a rude awakening to know we're good enough
Kaba bir uyanış olduğunda yeterince iyi olduğumuzu bilmek
Know we're good enough
Yeterince iyi olduğumuzu

Say, go through the darkest of days
Diyelim ki, en karanlık günleri geçiriyoruz
Heaven's a heartbreak away
Cennetin kalp kırıklığı var
Never let you go, never let me down
Gitmene izin vermem, düşmeme izin verme
Oh, it's been a hell of a ride
Zorlu bir yolculuk oldu
Driving the edge of a knife
Bıçağın kenarında yolculuk ediyoruz
Never let you go, never let me down
Gitmene izin vermem, düşmeme izin verme

Don't you give up, nah-nah-nah
Vazgeçme, hayır hayır
I won't give up, nah-nah-nah
Ben vazgeçmeyeceğim, hayır
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Don't you give up, nah-nah-nah
Vazgeçme, hayır hayır
I won't give up, nah-nah-nah
Ben vazgeçmeyeceğim, hayır
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Oh baby, baby
Oh, bebeğim, bebeğim

Don't you give up, nah-nah-nah
Vazgeçme, hayır hayır
I won't give up, nah-nah-nah
Ben vazgeçmeyeceğim, hayır
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Don't you give up, nah-nah-nah
Vazgeçme, hayır hayır
I won't give up, nah-nah-nah
Ben vazgeçmeyeceğim, hayır
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Let me love you
Seni sevmeme izin ver
Oh baby, baby
Oh, bebeğim, bebeğim

Major Lazer - Cold Water Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri) ft.Justin Bieber



Cold Water 

Everybody gets high sometimes, you know
Herkesin bazen kafası güzel olur, bilirsin
What else can we do when we're feeling low?
Moralimiz bozuk olduğunda başka ne yapabiliriz ki?
So take a deep breath and let it go
Bu yüzden derin bir nefes al ve akışına bırak
You shouldn't be drowning on your own
Tek başına boğulmamalısın

And if you feel you're sinking,
Ve eğer batıyormuşsun gibi hissedersen,
I will jump right over into cold, cold water for you
Hemen oraya sıçrayacağım, senin için soğuk suya
And although time may take us into different places
Ve ayrıca zaman bizi ayrı yerlere sürükleyebilir
I will still be patient with you
Seninle hep sabrediyor olacağım
And I hope you know
Ve umarım biliyorsundur

I won't let go
Bırakım gitmeyeceğim
I'll be your lifeline tonight
Bu gece hayat bağın olacağım
I won't let go
Bırakıp gitmeyeceğim
I'll be your lifeline tonight
Bu gece hayat bağın olacağım

Cause we all get lost sometimes, you know?
Çünkü hepiöiz bazen kayboluruz, biliyorsun değil mi?
It's how we learn and how we grow
Böyle öğreniriz ve böyle büyürüz
And I wanna lay with you 'til I'm old
Ve yaşlanana kadar seninle uzanmak istiyorum
You shouldn't be fighting on your own
Tek başına savaşmamalısın

And if you feel you're sinking,
Ve batıyormuşsun gibi hissedersen
I will jump right over into cold, cold water for you
Hemen oraya sıçrayacağım, senin içim soğuk suya
And although time may take us into different places
Ve ayrıca zaman bizi ayrı yerlere sürükleyebilir
I will still be patient with you
Ve sana karşı sabırlı olacağım
And I hope you know
Ve umarım biliyorsundur

I won't let go (I won't let go, no, no, no, no, no, no)
Bırakıp gitmeyeceğim (bırakıp gitmeyeceğim, hayır hayır hayır)
I'll be your lifeline tonight
Bu gece hayat bağın olacağım
I won't let go
Bırakıp gitmeyeceğim
I'll be your lifeline tonight
Bu gece hayat bağın olacağım

Come on, come on
Hadi hadi
Standing on a rocking boat
Sallanan bir botta ayakta duruyorum
I just want to stay afloat
Tek istediğim suyun üzerinde kalmak
I'm all alone
Yapayalnızım
And I hope, I hope
Ve umarım, umarım
Someone's gonna take me home
Biri gelip beni eve götürecek
Somewhere I can rest my soul
Ruhumu dinlendirebileceğim bir yere
I need to know
Bilmem gerekiyor

I won't let go (I won't let go, no, no, no, no, no, no)
Bırakıp gitmeyeceğim (bırakıp gitmeyeceğim, hayır hayır hayır)
I'll be your lifeline tonight
Bu gece hayat bağın olacağım
I won't let go
Bırakıp gitmeyeceğim
I'll be your lifeline tonight
Bu gece hayat bağın olacağım

I won't let go
Bırakıp gitmeyeceğim
I won't let go
Bırakıp gitmeyeceğim

Justin Bieber - Life Is Worth Living Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Life Is Worth Living
Hayat yaşamaya değer


Ended up on a crossroad
Bir kavşak sona erdi
Tried to figure out which way to go
Ne yapmak gerektiğini anlamaya çalıştım
It's like you're stuck on a treadmill
Bir koşu bandının üzerinde takılmışa benziyorsun
Running in the same place
Aynı yerde koşuyorsun
You got your hazard lights on now
Kabul etmek zorundasın ki şimdi tehlike ışıkların yanıyor
Hoping that somebody would slow down
Umarım biri (seni) yavaşlatabilir.
Praying for a miracle
Bir mucize için dua ediyorum
Ooh show you grace
Oh nezaket göstereyim
Had a couple dollars and a quarter tank of gas
Bir kaç dolar ve bir çeyrek depo benzin almalısın
With a long journey ahead
Önümüzdeki uzun yolculuk için
Seen a truck pull over
Bir kamyonun kenara yanaştığını görünce
God sent an angel to help you out
Tanrı size yardım etmek için bir melek gönderdi
He gave you direction
O seni yönlendirdi
Showed you how to read a map
Bir haritayı nasıl okuyacağını gösterdi
For the long journey ahead
Önümüzdeki uzun yolculuk için
Said it ain't over
Dedi ki: bu bitmedi
Oh, even in the midst of doubt
Oh, Şüphelerin tam ortasında bile


Life is worth living
Hayat yaşamaya değer
Life is worth living, so live another day
Hayat yaşamaya değer, öyleyse başka bir günü yaşa
The meaning of forgiveness
Bağışlayıcılığın anlamı
People make mistakes, doesn't mean you have to give in
İnsanlar hatalar yapar, bu pes ettiğin anlamına gelmez
Life is worth living again
Hayat yine de yaşamaya değer

Relationship on a ski slope
İlişkimiz bir kayak pisti üzerinde
Avalanche comin' down slow
Çığ yavaş yavaş geliyor
Do we have enough time to salvage this love?
Bu ilişkiyi kurtarmak için yeterli vaktimiz var mı?
Feels like a blizzard in April
Nisan ayında bir kar fırtınası gibi hissediyorum
Cause my heart, it's just that cold
Çünkü kalbüm, o kadar soğuk
Skating on thin ice
İnce buz üzerinde kayıyor
But it's strong enough to hold us up
Ama o (buz) bizi tutacak kadar güçlü
Seen her scream and holler
Kızın çığlığını ve haykırışını gördüm
Put us both on blast
--??Büyük patlamaya ikimizi de koy
Tearing each other down When I thought it was over
Her şeyin bittiğini düşündüğüm zaman diğerinin düşüşüne ağlıyoruz.


God sent an angel to help you out
Tanrı size yardım etmek için bir melek gönderdi
He gave us direction,
O bizi yönlendirdi
Showed us how to make it last
Nasıl dayanacağımızı gösterdi
For the long journey ahead
Önümüzdeki uzun yolculuk için
Said it ain't over
Dedi ki: bu bitmedi
Oh, even in the midst of doubt
Oh, Şüphelerin tam ortasında bile

Life is worth living
Hayat yaşamaya değer
Life is worth living, so live another day
Hayat yaşamaya değer, öyleyse başka bir günü yaşa
The meaning of forgiveness
Bağışlayıcılığın anlamı
People make mistakes, doesn't mean you have to give in
İnsanlar hatalar yapar, bu pes ettiğin anlamına gelmez
Life is worth living again
Hayat yine de yaşamaya değer
Life is worth living again
Hayat yine de yaşamaya değer

What I get from my reflection
Yansımamdan ne alırım
Is a difference in perception?
Algılamada bir farklılık var mı?
From what the world may see
Dünyayı görebildiğimiz kadarıyla
They tried to crucify me
Onlar beni çarmıha germeye çalıştı
I ain't perfect, won't deny
Mükemmel değilim, inkar etmiyorum
My reputation's on the line
Benim şöhretim çizgi üzeride
So I'm working on a better me
Yani  kendimi geliştirmek için çalışıyorum

Life is worth living
Hayat yaşamaya değer
Life is worth living, so live another day
Hayat yaşamaya değer, öyleyse başka bir günü yaşa
The meaning of forgiveness
Bağışlayıcılığın anlamı
People make mistakes
İnsanlar hatalar yapar
Only God can judge me
Beni sadece Tanrı yargılayabilir
Life is worth living again
Hayat yine de yaşamaya değer
Another day
Başka bir gün
Life is worth living again
Hayat yine de yaşamaya değer

Justin Bieber - Children Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




Children
Çocuklar


What about the children?
Ne dersiniz çocuklar?
Look at all the children we can change
Bütün çocuklar bakın değiştirebiliriz
What about a vision?
İleri görüşlülüğe ne dersiniz?
Be a visionary for a change
Bir değişiklik için hayalperest olun
We're the generation
Biz (yeni) jenerasyonuz
Who's gonna be the one to fight for it?
Kim bunun için savaşan biri olacak?
We're the inspiration
Biz ilham kaynağıyız
Do you believe enough to die for it?
Bunun için ölecek kadar inanıyor musunuz?


Who's got the heart? Who's got it?
Kimin kalbi var? Kimin
Whose heart is the biggest?
Kimin kalbi en büyük?
Wear it on your sleeve
Koluna bir şeyler tak
That we can make a difference
Bir farklılık yaratabiliriz?
Who's got the heart? Who's got it?
Kimin kalbi var? Kimin
Whose heart is the biggest?
Kimin kalbi en büyük?
Wear it on your sleeve
Koluna bir şeyler tak
That we can make a difference
Bir farklılık yaratabiliriz?
Oh yeah

Who's got the heart?
Kimin kalbi var
Oh yeah

What about the children?
Ne dersiniz çocuklar?
Look at all the children we can change
Bütün çocuklar bakın değiştirebiliriz
What about a vision?
İleri görüşlülüğe ne dersiniz?
Be a visionary for a change
Bir değişiklik için hayalperest olun
We're the generation
Biz (yeni) jenerasyonuz
Who's gonna be the one to fight for it?
Kim bunun için savaşan biri olacak?
We're the inspiration
Biz ilham kaynağıyız
Do you believe enough to die for it?
Bunun için ölecek kadar inanıyor musunuz?

Who's got the heart? Who's got it?
Kimin kalbi var? Kimin
Whose heart is the biggest?
Kimin kalbi en büyük?
Wear it on your sleeve
Koluna bir şeyler tak
That we can make a difference
Bir farklılık yaratabiliriz?
Who's got the heart? Who's got it?
Kimin kalbi var? Kimin
Whose heart is the biggest?
Kimin kalbi en büyük?
Wear it on your sleeve
Koluna bir şeyler tak
That we can make a difference
Bir farklılık yaratabiliriz?
That we can make a difference
Bir farklılık yaratabiliriz?
Oh yeah

Who's got the heart?
Kimin kalbi var
Oh yeah
Oh yeah
Oh yeah

Justin Bieber - Purpose Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)





Purpose
Amaç


Feeling like I'm breathing my last breath
Son nefesimi alıyormuşum gibi hissediyorum
Feeling like I'm walking my last steps
Son adımlarımı atıyormuşum gibi hissediyorum
Look at all of these tears I've wept
Döktüğüm bütün bu gözyaşlarına bak
Look at all the promises that I've kept
Sakladığım bütün bu sözlere bak

I put my heart into your hands
Kalbimi ellerinin içine koydum
Here's my soul to keep
İşte saklaman için ruhum
I let you in with all that I can
Yapabileceğim herşey için sana izin veriyorum
You're not hard to reach
Ulaşılması zor biri değilsin
And you bless me with the best gift
Ve en iyi hediyem için bana şükrediyorsun
That I've ever known
Şimdiye kadar tanıdığım
You give me purpose
Sen bana amaç veriyorsun
Yeah, you've given me purpose
Evet, sen bana amaç verdin


Thinking my journey's come to an end
Yolculuğumun bitmesiyle ilgili düşünüyorum
Sending out a farewell to my friends, forever peace
Arkadaşlarıma bir hoşcakal diyorum, sonsuza kadar barış
Ask you to forgive me for my sins, oh would you please?
Bütün kusurlarım için beni bağışlamanızı istiyorum, bağışlayabilir misiniz? lütfen.
I'm more than grateful for the time we spent, my spirit's at ease
Geçirdiğimiz zamandan dolayı daha çok minnettarım, için huzurlu

I put my heart into your hands
Kalbimi ellerinin içine koydum
Here's my soul to keep
İşte saklaman için ruhum
I let you in with all that I can
Yapabileceğim herşey için sana izin veriyorum
You're not hard to reach
Ulaşılması zor biri değilsin
And you bless me with the best gift
Ve en iyi hediyem için bana şükrediyorsun
That I've ever known
Şimdiye kadar tanıdığım
You give me purpose
Sen bana amaç veriyorsun
Yeah, you've given me purpose
Evet, sen bana amaç verdin

Oh, you are my everything...
Sen benim herşeyimsin
Oh, you are my everything...
Sen benim herşeyimsin

I don't know if this is wrong
Bunun yanlış olup olmadığını bilmiyorum
Because someone else is telling me that it's wrong
Çünkü bir başkası bana bunun yanlış olduğunu söylüyor
But I feel this so let me just like, 
Ama sadece hoşlandığımı hissettim
Try my best not to let this happen again
Bir daha bunun olmasına izin vermemek için elimden geleni yaparım
We weren't necessarily put in the best position to make the best decisions.
Biz muhakkak en iyi kararları vermek için en iyi konumda değiliz

You can't be hard on yourself
Kendine haksızlık edemezsin
For these were the cards that you were given so you have to understand that these, like...
-???
That's not who you are
Bu sen değilsin
You're trying to be the best you can be but that's all you can do
En iyisini yapabilen olmaya çalışıyorsun ama bütün yapabildiğin bu
If you don't give it all you got, you're only cheating yourself
Her şeyini vermezsen, sadece kendi kendine konuşursun
Give it all you got
Her şeyini ver
But if it ends up happening, it ends up happening.
Ama bitiyorsa, bitiyordur.

That's what it's....that's what's happening with me
Nedeni bu... benimle olup bitenler
It's like God I'm giving it all I got, sometimes
Bazen tanrı gibi her şeyimi veriyorum
I'm weak and I'm gonna do it, and it's like I'm not giving myself grace
Zayıfım ve bunu yapacağım, ve kendime nezaket göstermeyeceğim gibime geliyor
I'm just like understanding, that's just how it is.

Justin Bieber - Love Yourself Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)





Love Yourself
Kendini sev


For all the times that you rained on my parade
Her seferinde gösterilerime aktın
And all the clubs you get in using my name
Ve bütün kulüplere adımı kullanarak girdin.
You think you broke my heart, oh girl for goodness sake
Kalbimi kırdığını düşünüyorsun, Allah aşkına!
You think I'm crying on my own, well I ain't
Kendi başıma ağladığımı düşünüyorsun, ee ağlamıyorum

And I didn't wanna write a song
Ve şarkı yazmak istemiyordum
Cause I didn't want anyone thinking I still care
Çünkü yine birine önem verdiğimin düşünülmesini istemiyordum
I don't but, you still hit my phone up
İstemiyorum ama sen hala telefonlarıma saldırıyorsun
And baby I'll be movin' on
Ve bebeğim hayatıma devam edeceğim
And I think you should be somethin' that I don't wanna hold back
Ve bence sen saklamak istemediğim bir şey olmalısın
Maybe you should know that my mama don't like you and she likes everyone
Belki annemin senden hoşlanmadığını ve onun herkesi sevdiğini bilmen gerekiyor
And I never like to admit that I was wrong
Ve hatılı olduğunu kabul etmekten asla hoşlanmam
And I've been so caught up in my job, didn't see what's going on
Ve kendimi işime çok kaptırmışım, neler olduğunu göremedim
And now I know, I'm better sleeping on my own
Ve şimdi biliyorum, kendi başıma daha iyi uyuyorum

Cause if you like the way you look that much
Çünkü eğer etrafı bu kadar çok kesmeyi seviyorsan
Oh baby you should go and love yourself
Bebeğim gitmeli ve kendini sevmelisin
And if you think that I'm still holdin' on to somethin'
Ve eğer bir şeylere tutunduğumu hala düşünüyorsan
You should go and love yourself
Gitmeli ve kendini sevmelisin

When you told me that you hated my friends
Bana arkadaşlarımdan nefret ettiğini söylediğin zaman
The only problem was with you and not them
Problem sadece sendeydi onlarda değil
And every time you told me my opinion was wrong
Ve her zaman bana benim görüşümün yanlış olduğunu söyledin
And tried to make me forget where I came from
Ve nereden geldiğimi bana unutturmaya çalıştın

And I didn't wanna write a song
Ve şarkı yazmak istemiyordum
Cause I didn't want anyone thinking I still care
Çünkü yine birine önem verdiğimin düşünülmesini istemiyordum
I don't but, you still hit my phone up
İstemiyorum ama sen hala telefonlarıma saldırıyorsun
And baby I'll be movin' on
Ve bebeğim hayatıma devam edeceğim
And I think you should be somethin' that I don't wanna hold back
Ve bence sen saklamak istemediğim bir şey olmalısın
Maybe you should know that my mama don't like you and she likes everyone
Belki annemin senden hoşlanmadığını ve onun herkesi sevdiğini bilmen gerekiyor
And I never like to admit that I was wrong
Ve hatılı olduğunu kabul etmekten asla hoşlanmam
And I've been so caught up in my job, didn't see what's going on
Ve kendimi işime çok kaptırmışım, neler olduğunu göremedim
And now I know, I'm better sleeping on my own
Ve şimdi biliyorum, kendi başıma daha iyi uyuyorum

Cause if you like the way you look that much
Çünkü eğer etrafı bu kadar çok kesmeyi seviyorsan
Oh baby you should go and love yourself
Bebeğim gitmeli ve kendini sevmelisin
And if you think that I'm still holdin' on to somethin'
Ve eğer bir şeylere tutunduğumu hala düşünüyorsan
You should go and love yourself
Gitmeli ve kendini sevmelisin

For all the times that you made me feel small
Beni küçük hissettirdiğim tüm zamanlar için
I fell in love now I feel nothin' at all
Aşıktım şimdiyse hiçbir şey hissetmiyorum
I never felt so low when I was vulnerable
Savunmasızken asla çok düşük hissetmemiştim
Was I a fool to let you break down my walls?
Duvarlarımı yıkmana izin verdiğim için aptal mıydım?

Cause if you like the way you look that much
Çünkü eğer etrafı bu kadar çok kesmeyi seviyorsan
Oh baby you should go and love yourself
Bebeğim gitmeli ve kendini sevmelisin
And if you think that I'm still holdin' on to somethin'
Ve eğer bir şeylere tutunduğumu hala düşünüyorsan
You should go and love yourself
Gitmeli ve kendini sevmelisin

Cause if you like the way you look that much
Çünkü eğer etrafı bu kadar çok kesmeyi seviyorsan
Oh baby you should go and love yourself
Bebeğim gitmeli ve kendini sevmelisin
And if you think that I'm still holdin' on to somethin'
Ve eğer bir şeylere tutunduğumu hala düşünüyorsan
You should go and love yourself
Gitmeli ve kendini sevmelisin

Justin Bieber - No Sense Şarkı Sözleri (Türkçe Çevirisi)


No Sense
Anlamı yok


It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok

The sun don't set the same
Güneş aynı olmayacak
'Less you're watching it go down with me
Batışını benimle izlemediğinin sürece
The bed won't sleep the same
Yatakta aynı uyku olmayacak
'Less you're waking up in here with me
Burada benimle uyanmadığın sürece
Oh, my heart’s a vacant house
Oh, kalbim terkedilmiş bir ev
When you’re gone away, it’s so empty
Sen uzaklara gittiğin zaman, yani o kadar boş
And love don’t make no sense when it’s empty (Oh no)
Ve o boş olduğunda aşkın hiç anlamı yok


I’ve driven almost every car
Hemen hemen her arabayı kullandım
It ain’t the same when I'm without you
Sen yokken hiçbiri aynı değil
Been around a million stars
Etrafımda bir milyon yıldız olsa de
None of them shine brighter than you
Hiçbiri senin kadar parlamıyor
The sky be so dark now without you
Sen yokken, şimdi gökyüzü daha karanlık
Yeah, ooh, baby
Evet, oh, bebeğim

It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
Oh, been around the world ain’t the same without you
Oh, sen yokken dünyanın etrafı aynı değil
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok

Focus ain’t the same
Odak aynı değil
If the picture ain’t got you in it
Fotoğrafta sen yoksan
In every line my emotions ain’t the same
Yaşamım boyunca duygularım aynı değil
If it ain’t about you, I don’t get it
Konu sen değilse, anlamıyorum
Ever since the beginning now
Başladığımız andan beri
You had that effect on me
Beni etkiledin
All I wanna do is you, oh
Bütün yapmak istediğim sensin, oh
I mean that so literally
Demek istediğim tam anlamıyla
Don’t nobody go harder than you
Kimse senden daha güçlü değil
All of the angels must be lonely now, without you, woah
Meleklerin hepsi artık yalnız olmalı, sen yoksan, woah

It don’t make sense, no
Hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
'Less I’m doing it with you baby
Sen olmadan yaptığım
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
I only want to hear your voice, yeah
Sadece sesini duymak istiyorum, evet
Oh, been around the world ain’t the same without you
Oh, sen yokken dünyanın etrafı aynı değil

Had to find out the hard way
Zor yoldan öğrenmek zorundayım
It don’t make sense, no
Hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
(Going way up, way up)
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
(Way up, way up, way up)
(Yeah, slow down stay up, stay up, stay up)
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok

Time and time again I break a plan
Tekrar tekrar planları bozuyorum
Without you, girl I ain’t the man
Sen yokken, kızım ben insan değilim
Could never be all I can be
Asla bir şey yapabilen biri olmazdım
You overstand, I’m incomplete
Sen beni ayakta tutansın, ben eksiğim
Apparently, gotta know I hate that
Anlaşılan, bundan nefret ettiğim biliniyor
How I'm supposed to take that?
Bunu almam nasıl mümkün olabilir?
Boo’d up, missing all of that
Önyükleme, bütün bunlar eksik
Gotta be laying in that
Rolled up, put a flame to that
Thought by now you would have made it back
Be patient
Won’t you pull up to me now?
Live forever young
It’s amazing
I don’t want to sleep 'less you at home

It don’t make sense, no
Hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
No, It don’t make sense
Hayır, hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
No, It don’t make sense
Hayır, hiçbir şeyin anlamı yok
It don’t make sense, no
Hiçbir şeyin anlamı yok
It don't make no sense 'less I'm doing it with you
Sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok
(Alright, yeah, alright)

Justin Bieber - The Feeling Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)





The Feeling
His


You are to me a part of me just like anatomy
Sen bana göre tıpkı anatomi gibi benim bir parçamsın
You're pulling me
Çekiyorsun beni
You're pulling me in like you're gravity
Beni sanki yerçekimiymişsin gibi içine çekiyorsun

I'm notorious for thinking you're full of beautiful Instead of hollow
Senin sahte olman yerine güzelliklerle dolu olduğunu düşündüğüm için adım kötüye çıkmış durumda
Sugar on your lips, it's hard to kill
Dudaklarındaki şeker, yok etmek zor
Jagged like a pill, so hard to swallow
Hap gibi sivri, yutmak çok zor


Am I in love with you? Am I in love with you?
Sana aşık mıyım? Sana aşık mıyım?
Or am I in love with the feeling?
Yoksa bu hisse mi aşığım?
Trying to find the truth, trying to find the truth
Doğruyu bulmaya çabalıyorum, doğruyu bulmaya çabalıyorum
Sometimes the heart is deceiving
Ama kalp bazen dolandırıyor
Can't get out of my head, I need you to save me
Aklımdan çıkaramıyorum ve beni kurtarmana ihtiyacı var
If I am delusional then maybe I'm crazy
Eğer kuruntu yapıyorsam belki de deliyimdir
In love with you, am I in love with you?
Sana (delice) aşığım
Or am I in love with the feeling?
Sana aşık mıyım yoksa bu hisse mi aşığım?

You give to me, everything, anything that I could dream
Bana hayal edebileceğim herşeyi verdin
And at least that's what it seems
En azından bu göründüğü gibi
Could it be I don't know what's good for me?
Benim için neyin iyi olduğunu bilmediğimden olabilir mi?

I'm notorious for thinking you're full of beautiful Instead of hollow
Senin sahte olman yerine güzelliklerle dolu olduğunu düşündüğüm için adım kötüye çıkmış durumda
Sugar on your lips, it's hard to kill
Dudaklarındaki şeker, yok etmek zor
Jagged like a pill, so hard to swallow
Hap gibi sivri, yutmak çok zor

Am I in love with you? Am I in love with you?
Sana aşık mıyım? Sana aşık mıyım?
Or am I in love with the feeling?
Yoksa bu hisse mi aşığım?
Trying to find the truth, trying to find the truth
Doğruyu bulmaya çabalıyorum, doğruyu bulmaya çabalıyorum
Sometimes the heart is deceiving
Ama kalp bazen dolandırıyor
Can't get out of my head, I need you to save me
Aklımdan çıkaramıyorum ve beni kurtarmana ihtiyacı var
If I am delusional then maybe I'm crazy
Eğer kuruntu yapıyorsam belki de deliyimdir
In love with you, am I in love with you?
Sana (delice) aşığım
Or am I in love with the feeling?
Sana aşık mıyım yoksa bu hisse mi aşığım?

I'm sinking faster and faster
Hızla ve hızla batıyorum
Between heaven and disaster
Cennet ve facianın (cehennemin) arasında
Sorry if I made you feel like, I'm standing on the borderline
Eğer sana sınırda duruyormuşum gibi hissettirdiysem özür dilerim

Am I in love with you? Am I in love with you?
Sana aşık mıyım? Sana aşık mıyım?
Or am I in love with the feeling?
Yoksa bu hisse mi aşığım?
Trying to find the truth, trying to find the truth
Doğruyu bulmaya çabalıyorum, doğruyu bulmaya çabalıyorum
Sometimes the heart is deceiving
Ama kalp bazen dolandırıyor
Can't get out of my head, I need you to save me
Aklımdan çıkaramıyorum ve beni kurtarmana ihtiyacı var
If I am delusional then maybe I'm crazy
Eğer kuruntu yapıyorsam belki de deliyimdir
In love with you, am I in love with you?
Sana (delice) aşığım
Or am I in love with the feeling?
Sana aşık mıyım yoksa bu hisse mi aşığım?

Justin Bieber - No Pressure Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)




No Pressure
Baskı yok


You don't gotta answer none of my calls
Hiçbir aramama cevap vermek zorunda değilsin
I'm believin' you'll pick up one day
Bir gün toparlanacağına inanıyorum
I don't wanna add to your pain at all
Acına acı katmak istemiyorum
I'm praying that time makes a change in your life
Geçen zamanın hayatında bir değişiklik yapması için dua ediyorum
I'm realizing how much you made a change in my life
Hayatımı ne kadar değiştirdiğinin farkındayım
And I don't wanna spend it with nobody else
Ve  bu (hayatı) başkasıyla geçirmek istemiyorum
Hear me...?
Duyuyor musun beni?
Don't nobody deserve myself
Kimse beni hak etmiyor mu?
Oh no, baby what I'm saying is
Oh hayır, ne diyorum ben bebeğim


You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
Right now, don't rush, no pressure
Şimdi, acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
Calm down, don't rush, no pressure
Sakinleş, acele etme, baskı yok

Thought that you were in it for the paper
Para için orada olduğunu düşünüyordum
Never thought I'd take you serious
Seni asla ciddiye almadım
Now I need you, not a moment later
Sana şimdi ihtiyacım var, sonra değil
Losin' it, I'm so delirious
Keçileri kaçırıyorım, yani deliriyorum
And I'ma put up a fight for it
Ve bu yüzden kavga çıkaracağım
Never give up a love like this
Böyle bir aşktan asla vazgeçme
Finally I found someone That can do me like no other
Sonunda başka kimsenin beni böyle yapamayacağı biridin buldum
Talking to my conscience
Vicdanıma söylüyorum
I made a few mistakes
Bir kaç hata yaptım
I did it to myself
Kendime yaptım
I'm the only one to blame
Suçlanacak kişi sadece benim
I know you need a little while to believe again
Yeniden inanmak için biraz zamana ihtiyacın olduğunu biliyorum
To love again
Yeniden sevmek için

You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
Right now, don't rush, no pressure
Şimdi, acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
I'll be waiting for you
Seni bekliyor olacağım
Don't rush, no pressure
Acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
Right now, don't rush, no pressure
Şimdi, acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
I'll still
Ben yine de (bekleyeceğim)
Don't rush, no pressure
Acele etme, baskı yok

Put my key in the ignition
Anahtarımı kontağa koy
Don't rush it girl, just stretch it out for me
Acele etme kız, onu sadece benim için gerginleştir
I know that you ain't got no place to leave
Gidecek bir yerin olmadığını biliyorum
Girl I need your attention
İlgine ihtiyacım var kızım
And every time I see you make that face
Ve her zaman surat yaptığını görüyorum
I wanna love you all over the place
Seni karman çorman sevmek istiyorum
Don't do it, baby
Yapma bebeğim
Don't do it to me, no
Bunu bana yapma, no

I know you don't wanna talk, right
Tamam, konuşmak istemediğini biliyorun
We've been on and off like the crosslights
Projeksiyon ışığı gibi bir açık bir kapalıydık
You heard I'm playin' with them hoes like I golf, right?
Onların golfmuşum gibi beni çapalarıyla oynayışımı duydun
When I touch you, I get frostbite
Sana dokunduğumda, soğuktan dondum
Girl you're so cold, so cold, so cold
Kız çok soğuksun, çok soğuk, çok soğuk
How we so young but livin' so old?
Biz nasıl çok gençsek sen de o kadar yaşlı gibi yaşıyorsun
In the bed together but we sleepin' solo
Yatakta beraberken ama yalnız uyuyoruz
Hectic, drive you loco
Telaşlı, çılgın sürücü
You supposed to me my uno, Yoko
Beni destekledin
Oh no, round two again
Oh, hayır, tekrar ikinci raund
We've been fighting more than Ryu and Ken
Ryu ve Ken'dan daha fazla dövüşüyorduk
Last time we argued eight straight days
Geçen sefer, doğru dürüst sekiz gün dayanabildik
I learned my lesson, I got straight As
Dersimi aldım, doğru yolu buldum
And I know it's deeper than masseuses
Ve bunun masajcıdan daha derinde olduğunu biliyorum
Oh, you know I eat the cookie like I'm Lucius
Oh, Lucius gibi kurabiye yediğimi bilirsin
Go ahead and take the time
Devam et ve zaman ayır
But it's a waste of time if your waist ain't on mine
Ama senin belin benimkinde olmazsa bu boşa harcanan bir zaman olacak
Think about it
Bunu bir düşün

You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
Right now, don't rush, no pressure
Şimdi, acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
I'll be waiting for you
Seni bekliyor olacağım
Don't rush, no pressure
Acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
Right now, don't rush, no pressure
Şimdi, acele etme, baskı yok
You ain't gotta make your mind up
Kararını vermek zorunda değilsin
You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
I'll still
Ben yine de (bekleyeceğim)
Don't rush, no pressure
Acele etme, baskı yok

You ain't gotta make your mind up right now
Şimdi kararını vermek zorunda değilsin
I know I did you wrong
Sana yanlış yaptığımı biliyorum
Let your heart heal
(Kırdığım) Kalbini iyileşme izin ver
Don't rush, no pressure...
Acele etme, baskı yok


Justin Bieber - Company Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Company
Birliktelik


Can we, we keep, keep each other company?
Birlikteliğimizi koruyabilir miyiz?
Maybe we, can be, be each other's company
Belki biz beraber birlik olabiliriz.
Oh company
Oh Birlik

Let's set each other's lonely nights
Hadi birbirimizin yalnız gecelerini etkileyelim
Be each other's paradise
Birbirimizin cenneti olalım
Need a picture for my frame
Çevçevem için bir resme ihtiyacım var
Someone to share my reign
Saltanatımı paylaşacak birine
Tell me what you wanna drink
Ne içmek istediğini söyle
Tell you what I got in mind
Sana aklımda ne var söyleyeyim
Oh I don't know your name
Ohi adını bilmiyorum
But I feel like that's gonna change
Ama bunun değişeceğini hissediyorum


You ain't gotta be my lover
Sevgilim olmana gerek yok,
For me to call you baby
Bana bebeğim demen için.
Never been about no pressure
Herhangi bir baskı altında değilsin
Ain't that serious
Ciddi değilsin

Can we, we keep, keep each other company?
Birlikteliğimizi koruyabilir miyiz?
Maybe we, can be, be each other's company
Belki biz beraber birlik olabiliriz.
Oh company
Oh Birlik

Ooooooh
Ooooooh
Ooooooh
Ooooooh

It ain't about the complications
Bu komplikasyonlarla alakalı değil
I'm all about the elevation
Hepsi yükseklikle ilgili
We can keep it goin' up
Yükselmeye devam edebiliriz
Oh, don't miss out on us
Oh, bizi mahrum bırakmayın
Just wanna have a conversation
Sadece bir görüşme yapmak istiyorum
Forget about the obligations
Zorunlulukları unut
Maybe we can stay in touch
Belki iletişim halinde olabiliriz
Oh that ain't doin' too much
Oh bu çok uzun sürmeyecek

You ain't gotta be my lover
Sevgilim olmana gerek yok,
For me to call you baby
Bana bebeğim demen için.
Never been about no pressure
Herhangi bir baskı altında kalmadan
Ain't that serious, no
Hayır, değilsin

Can we, we keep, keep each other company?
Birlikteliğimizi koruyabilir miyiz?
Maybe we, can be, be each other's company
Belki biz beraber birlik olabiliriz.
Oh company
Oh Birlik

Yeah yeah
Ooooooh
Ooooooh
Ooooooh
Ooooooh

Can be, can be, be each other's company
Beraber birlik olabiliriz miyiz
Be each other's company
Beraber birlik
Just be each other's company
Sadece beraber birlik
Be each others company
Sadece beraber birlik
Can we, we keep, keep each other company?
Birlikteliğimizi koruyabilir miyiz?
Maybe we, can be, be each other's company
Belki biz beraber birlik olabiliriz.
Oh company
Oh Birlik

Justin Bieber - Mark My Words Şarkı Sözleri (Türkçe Çevirisi)



Justin Bieber'in yeni şarkısı Mark My Words ilk çevirisi sadece turkcecevirisi.blogspot.com'da. İlginiz için teşekkürler.

Mark My Words
Sözlerimi bir kenara yaz


Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz
That's all that I have
Tüm sahip olduğum bu
Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz

Give you all I got
Bütün marifetlerimi gösteriyorum
In every way I will
Her yönüyle göstereceğim
You're the only reason why
Tek nedeni sensin
Ohhh, I don't wanna live a lie
Bi yalanla yaşamak istemiyorum

Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz
Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz

So you heard it all before
Hepsini daha önce duymuştun
Falling in and out of trust
Düşüşün başlaması ve güvenin azalması
Trying to rekindle us
Bizi yeniden alevlendirme çalışıyor
Only to lose yourself
Sadece kendimizi kaybetmeye
But I won't let me lose you
Ama sana karşı kaybedemem
And I won't let us just fade away
Ve yalnızca ortadan kaybolamayız
After all that we've been through
Bütün bu yaşadıklarımızdan sonra
I'ma show you more than I ever could say
Şimdiye kadar söyleyebildiklerimden fazlasını göstereceğim


Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz
That's all that I have
Tüm sahip olduğum bu
Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz
Give you all I got
Bütün marifetlerimi gösteriyorum
In every way I will
Her yönüyle göstereceğim
You're the only reason why
Tek nedeni sensin
Ohhh, I don't wanna live a lie
Bi yalanla yaşamak istemiyorum

Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz
Mark my words...
Sözlerimi bir kenara yaz

Justin Bieber - I'll Show You Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Justin Bieber'in yeni şarkısı  "I'll Show You" İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe çeviri ile karşınızda.

 I'll Show You
Sana göstereceğim


My life is a movie and everyone's watching
Benim hayatım bir film ve herbiriniz izliyor.
So let's get to the good part and past all the nonsense
Bu yüzden iyi bir bölümünü alalım ve tüm saçmalıkları ile geçmişi

Sometimes it's hard to do the right thing
Bazen doğru olan şeyi yapmak zor
When the pressure's coming down like lightning
Basınç(sıkıntı, darlık) yıldırım gibi iniyorken
It's like they want me to be perfect
Sanki, onlar beni mükemmel olarak görmek istiyor
When they don't even know that I'm hurting
Ne kadar yaralandığı bile bilmiyorken


Cause life's not easy, I'm not made out of steel
Çünkü hayat kolay değil, ben çelikten yaratılmış değilim.
Don't forget that I'm human, don't forget that I'm real
Benim insan olduğumu unutma, benim gerçek olduğumu unutma
Act like you know me, but you never will
Beni tanıyormuş gibi davran ama sen asla
There's one thing that I know for sure
Kesin olarak bildiğim bir şey var
I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim

I've got to learn things, learn them the hard way
Birşeyler öğrenmek zorundayım, bunları zor yoldan öğrenmeliyim
Got to see what it feels like, no matter what they say
Ne hissettiriyor görmek lazım, ne söylediklerinin önemi yok


Sometimes it's hard to do the right thing
Bazen doğru olan şeyi yapmak zor
When the pressure's coming down like lightning
Basınç(sıkıntı, darlık) yıldırım gibi iniyorken
It's like they want me to be perfect
Sanki, onlar beni mükemmel olarak görmek istiyor
When they don't even know that I'm hurting
Ne kadar yaralandığı bile bilmiyorken

Cause life's not easy, I'm not made out of steel
Çünkü hayat kolay değil, ben çelikten yaratılmış değilim.
Don't forget that I'm human, don't forget that I'm real
Benim insan olduğumu unutma, benim gerçek olduğumu unutma
Act like you know me, but you never will
Beni tanıyormuş gibi davran ama sen asla
There's one thing that I know for sure
Kesin olarak bildiğim bir şey var
I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim

Cause life's not easy, I'm not made out of steel
Çünkü hayat kolay değil, ben çelikten yaratılmış değilim.
Don't forget that I'm human, don't forget that I'm real
Benim insan olduğumu unutma, benim gerçek olduğumu unutma
Act like you know me, but you never will
Beni tanıyormuş gibi davran ama sen asla
There's one thing that I know for sure
Kesin olarak bildiğim bir şey var

I'll show you
Sana göstereceğim
I'll show you
Sana göstereceğim

Justin Bieber - Sorry Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)


Justin Bieber'in yeni şarkısı Sorry İngilizce sözleri ve Türkçe çevirisi

Sorry
Üzgünüm


You gotta go and get, angry at all of my honesty
Gidip alman gerekiyor, bütün bu dürüstlüğüme kızgınsın
You know I try but I don't do too well with apologies
Denediğimi biliyorsun ama özür dilemeyi çok iyi beceremem
I hope I don't run out of time, could someone call a referee?
Umarım zamanım tükenmemiştir, birisi hakem çağırabilir mi?
Cause I just need one more shot at forgiveness
Çünkü affedilmek için sadece bir şansa daha ihtiyacım var
I know you know that I made those mistakes maybe once or twice
Bu hataları belki bir belki iki kere yaptığımı ben de biliyorum sen de biliyorsun
By once or twice I mean maybe a couple a hundred times
Bir iki kez, Belki bir kaç yüz kere demek istedim
So let me, oh let me redeem, oh redeem, oh myself tonight
Yani beni bırak, beni kurtar, kurtar, bu gece bizzat beni
Cause I just need one more shot at second chances
Çünkü sadece bir kere daha ikinci şansa ihtiyacım var

Yeah, is it too late now to say sorry?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?
Cause I'm missing more than just your body
Çünkü sadece vücudundan fazlasını özlüyorum
Is it too late now to say sorry?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?
Yeah I know that I let you down
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum
Is it too late to say I'm sorry now?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?

I'm sorry, yeah
Üzgünüm, evet
Sorry, yeah
Üzgünüm, evet
Sorry
Üzgünüm
Yeah I know that I let you down
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum
Is it too late to say sorry now?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?

I'll take every single piece of the blame if you want me to
Sen de beni istiyorsan her bir suçu kabulleneceğim
But you know that there is no innocent one in this game for two
Ama bilirsin iki kişilik bu oyunda masum olan yok
I'll go, I'll go and then you go, you go out and spill the truth
Gideceksin, gideceksin, o zaman gideceksin, dışarı gideceksin ve gerçekleri döküleceksin
Can we both say the words and forget this?
İkimiz de (bu) kelimeleri söyleyebilir ve bunu unutabilir miyiz?

Yeah, is it too late now to say sorry?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?
Cause I'm missing more than just your body
Çünkü sadece vücudundan fazlasını özlüyorum
Is it too late now to say sorry?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?
Yeah I know that I let you down
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum
Is it too late to say I'm sorry now?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?

I'm not just trying to get you back on me
Sadece bana geri dönmen için uğraşmıyorum
Cause I'm missing more than just your body
Çünkü sadece vücudundan fazlasını özlüyorum
Is it too late now to say sorry?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?
Yeah I know that I let you down
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum
Is it too late to say I'm sorry now?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?

I'm sorry, yeah
Üzgünüm, evet
Sorry, oh
Üzgünüm
Sorry
Üzgünüm
Yeah I know that I let you down
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum
Is it too late to say sorry now?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?
I'm sorry, yeah
Üzgünüm, evet
Sorry, oh
Üzgünüm
Sorry
Üzgünüm
Yeah I know that I let you down
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum
Is it too late to say sorry now?
Şu an üzgünüm demek için çok mu geç?