Ekonomide Çıpa Ne Demek?
ÇIPA denizcilikte kullanılan bir araç. Bir İç Anadolu çocuğu olarak ben bu kelimeyi hiç duymamıştım. Fakat açık piyasa ekonomisine geçtikten sonra, özellikle son yıllarda ekonomistler bu kelimeyi çok kullanıyorlar.
Türk Dil Kurumu sözlüğünün 2005 baskısında bile “çıpa” kelimesi yoktu, 2010 baskısında ise var ve şöyle:
“Çıpa: Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç.”
Ekonomide ise finansal fırtınalarda ülke ekonomisinin çalkalanmasını, istikrarsızlığa sürüklenmesini önleyecek güvenli bir dayanak anlamında kullanılıyor.
ŞİMŞEK’İN SÖZLERİ
Şüphesiz Mehmet Şimşek saygın bir iktisatçıydı; iktisadi rasyonalizmle düşünür ve konuşurdu. Sözleri bu bakımdan önemlidir. Aralık 2015’te, iki buçuk sene önce, AB ile ilişkilerimiz iyileşiyor gibi görünürken şöyle demişti:
“Türkiye’nin üç çıpası olacak: Mali disiplin devam edecek. AB sürecini yeniden canlandırıyoruz. Yapısal reformlarla Türkiye’nin ekonomik dönüşümünü geçmişte olduğu gibi ikinci ve üçüncü nesil reformlarla başaracağız.” (11 Aralık 2015)
Mali disiplin ve yapısal reformlar konusunu ekonomistlere bırakalım.
Şimşek gibi saygın bir iktisatçının iki buçuk sene önce “AB sürecini yeniden canlandırıyoruz” demesi ve bunun Türk ekonomisi için bir “çıpa” olacağını vurgulaması önemliydi ve bugün daha bir önemle hatırlanmalıdır.
Zira bugün iki buçuk yıl öncesinden daha ağır bir durumla karşı karşıyayız. Şimşek öyle konuşurken dolar 2.96 liraymış, diyelim üç lira...
Bugün Trump’ın kural tanımaz kabadayılığı karşısında “Türkiye’yi destekliyorlar” diye açıklamakta olduğumuz listenin başında yine Avrupa ülkeleri var, AB var.
AB İLE GERİLİM
Avrupa ekonomisinin ve kurumsal olarak AB’nin Türkiye için iktisaden Çin’den de Rusya’dan da daha önemli olduğu açık. Sık sık yazıyorum: Dış pazarlarımızın, ülkemize yatırım yapan yabancı sermayenin, kullandığımız teknolojinin en büyük kaynağı Avrupa’dır.
Öteden beri böyle olduğu halde son yıllarda AB ile aramız hayli açıldı. Türkiye’de hukukun ve özgürlüklerin durumu hakkında Avrupa’dan eleştiriler yoğunlaştıkça Ankara’nın tepkisi arttı. Referandum döneminde Hollanda ve Almanya Türkiye’nin seçim propagandası yapmasını yasakladı, Türk bakanların gezilerini engelledi. Bu kaba davranış tansiyonu büsbütün yükseltti.
Gerçi bizim seçim kanunumuz “Yurtdışında seçim propagandası yapılamaz” diyordu. (Madde 94/A)
Ama o yüksek tansiyon ortamında Ankara AB’nin “Haçlı ittifakı” olduğunu söyleyerek tepki verdi.
EVET, AVRUPA BİRLİĞİ
İki taraf da “gerilim politikası”nın acı tecrübelerini yaşadı. Türkiye ile Avrupa arasındaki ihtilaf konularının yanında ortak menfaatlerin çok büyük olduğu görüldü. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan telefonla Merkel, May ve Macron’la görüşüyor; Türkiye’yi destekliyorlar.
Merkel’in sözleriyle “Müreffeh Türkiye görmek istiyoruz” diyorlar.
O zaman karşılıklı ithalat ve ihracatımız, karşılıklı refah ve güvenliğimiz artar.
AB Komisyonu Başkanı Juncker’in “hukuk”a, Merkel’in “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı”na vurgu yapmaları dikkat çekicidir. Kuralsız Trump’ın aksine AB bir kurallar ve kurumlar bütünüdür.
Türkiye’nin Avrupa düzeyinde yargı bağımsızlığına, özgürlüklere, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ulaşması gerektiğini kim inkâr edebilir?
Evet, AB Türkiye için bir “çıpa”dır; bunun gereğini yapmak Türkiye’yi güçlendirecektir
Related Posts:
İdam niye yok?BAŞBAKAN Yardımcısı Recep Akdağ çocuk istismarı ve cinayetleri hakkında getirecekleri cezaları açıkladı. Akdağ başkanlığındaki komisyonun öngördüğü cezalar hakikaten hayli ağırlaştırılmıştır.Fakat idam yok!Halbuki iktidar ref… Read More
Faiz İner mi? YİNE döviz, faiz ve enflasyon birlikte yükseliyor. Elbette bunu durdurmak için çareler düşünülüyor, araştırılıyor.TL en çok değer kaybeden paralar arasında olduğundan enflasyonumuz da yüksek.İktisatçılar ve hükümet çözüm için… Read More
Rusya ve İran Dost mu?ESAD güçlerinin askeri ablukası altında bulunan Duma ilçesinde geçtiğimiz cumartesi günü küçük çocuklar dâhil sivillere karşı zehirli gaz kullanıldı. Ölü sayısı 80 civarında, gazdan etkilenenler 200’e yakın.Batılılara göre ze… Read More
İki EğilimTÜRKİYE halkının yüzde 35’i “hiçbir zaman kitap okumam” diyor ama yine de her konuda kanaatleri vardır; hem de keskin...Yüzde 64’ümüz “hiçbir zaman” konser, tiyatro veya operaya gitmiyor. Sinemaya bile gitmeyenlerin… Read More
Popülizmin ZaferiMACARİSTAN seçimleri popülist lider Viktor Orban’ın zaferiyle, hukuk devleti fikrini savunanların hezimetiyle sonuçlandı.Yüzde 48.4 oy alan Orban, müttefiki Hıristiyan Demokratlar’la birlikte ve adaletsiz seçim sistemi sayesi… Read More
0 Comments:
Yorum Gönder