Avrupa Etkisi
YUNAN ordusuna mensup teğmen Angelos Mitretodis ile astsubay çavuş Dimitris Kouklazis 1 Mart’ta sınırı geçerek Türk askeri bölgesine girdikleri için gözaltına alındılar. Yanlışlıkla sınırı geçtiklerini, durumu fark edince silahlarını boşaltıp Türk askerine teslim ettiklerini söylediler.
2 Mart’ta “askeri casusluk” ve “askeri yasak bölgeye girmek” suçlarından tutuklandılar...
5 ay 13 gün tutuklu kaldıktan sonra 14 Ağustos’ta tahliye edildiler. Adli kontrol falan da yok, evlerine gittiler.
Duruşma gıyaplarında yürüyecek.
Hukukla dış politika arasındaki etkileşimi göstermek bakımından bir ‘tipik olay’dır bu.
İKİ YUNAN ASKERİ
Tutuklanmaları Atina ile Ankara arasında var olan gerilimi büsbütün tırmandırdı.
Yunan Başbakanı Çipras, Ankara’nın bu iki askeri “siyasi amaçla”, yani darbecilerle takas yapmak için tutukladığını söyleyip durdu. Ankara bunu sert ifadelerle reddetti.
Yunan mahkemeleri darbeci subayları “Türkiye’de idam cezası geri getirilecek”diyerek iade etmiyorlar.
Tahliye kararı üzerine Çipras şu açıklamayı yaptı:
“İki Yunan askerinin tahliye edilmesi bölgede dostluk, iyi komşuluk ve istikrarın güçlenmesine katkı sağlayacak.”
Başka Yunan yetkililer de benzer açıklamalar yaptı. Savunma Bakanı Kammenos, Türk mevkidaşı Hulusi Akar’ı telefonla aradı, resmi ziyaret için Yunanistan’a davet etti.
Askerlerin tutukluluğu sürüp gitseydi Türkiye’nin “takas” için adam tutukladığı görüntüsü Yunanistan tarafından daha bir işlenecek, Avrupa hukuk sahasındaki imajımız daha bir olumsuz etkilenecekti... Avrupa çok mu önemli? Evet, çok çok önemli.
AVRUPA’DAN DESTEK
Trump’ın kabadayılığı karşısında Avrupa ülkelerinden destek açıklamaları geliyor. Avrupa’nın en güçlü ekonomisinin Başbakanı Merkel’in açıklaması şöyle:
“Türkiye ekonomisinin istikrarsızlaşması kimsenin yararına değil. Ancak Merkez Bankası’nın bağımsız olmasını sağlamak için her şey yapılmalı.”
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Merkel telefon görüşmesinde ilişkilerin daha da gelişmesine karar verdiler.
İki Yunan askerinin serbest bırakılması üzerine Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker, bundan memnun olduğu belirterek şu tweeti attı: “Türkiye’nin Avrupa komşularından korkacak hiçbir şeyi yok. Demokratik, istikrarlı ve müreffeh bir Türkiye görmek istiyoruz.”
SERMAYE, PAZAR, TEKNOLOJİ
Dikkat ederseniz “Merkez bankası, hukuk, demokrasi” gibi kurumsal vurgular hep Avrupa’dan geliyor.
Elbette Rusya’nın, İran, Çin ve başka ülkelerin de desteği çok değerli ama Türkiye’nin sürekli ihtiyaç duyduğu sermayeyi, pazarı ve teknolojiyi sağladığımız ve sağlayabileceğimiz temel kaynak Avrupa’dır.
Hem nüfus olarak hem kurumsal ve hukuki olarak en fazla entegre olduğumuz ekonomik havza Avrupa’dır. Bizi üye yapmıyorlar ama üyelik sürecinde hem iktisadi hem kurumsal gelişme alanlarında Türkiye’nin ne büyük kazançlar sağladığının kanıtları, AK Parti iktidarının 2002-2011 hükümet programlarındaki beyan ve rakamlardır.
AVRUPA İLE YENİDEN
Evet, 2017 referandumuna giderken Avrupa ile büyük kavgalar yaşadık, AB’nin “Haçlı ittifakı” olduğunu söyledik.
Ama Kudüs meselesinde de Trump karşısında da Avrupa ile yakınlığımız apaçık ortada.
Avrupa ile ilişkilerde hukuk çok daha önemli elbette. Türkiye’nin sermaye, pazar ve teknoloji gibi AB düzeyinde hukuka ihtiyacının olduğu da bellidir.
Onun için TOBB ve TÜSİAD’ın vurguladığı gibi “Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin yeniden olumlu çerçeveye kavuşturulması” zorunludur
0 Comments:
Yorum Gönder