Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive

Suudi Arabistanda Laik Devlet


SUUDİ Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ı dikkatle izlemek lazım. Yaptıklarını ve söylediklerini bir araya getirdiğimizde kapsamlı bir strateji görülüyor.

Gazeteci Hüsnü Mahalli’nin bildirdiğine göre Prens Muhammed “Müttefikler istedi diye komünizmi durdurmak için Vahabiliği yaydık” şeklinde bir tweet atmış.

Batı’da bağnazlığın sembolü ve terörist örgütlerin esin kaynağı olarak görülen Vahabiliği bile Batı’nın hatırına yaydıklarını söylüyor!

Tanzimat döneminde Türkiye’de köle pazarları kapatılınca Vahabiler bunun şeriata aykırı olduğunu iddia ederek “Türk’ler kâfir oldu” diye isyan etmişlerdi. İsyanın gerekçeleri arasında “İstanbul’da kadınların yüzlerini açmaları, fotoğraf çektirmeleri” de vardı!

Bugün Veliaht Prens, “Önemli olan kıyafetin edepli olmasıdır, isteyen kadın peçeyi çıkarabilir, kadın ve erkek eşittir” diye açıklamalar yapıyor. (19 Mart 2018)

AMERİKA FAKTÖRÜ

Başkan Trump ilk ziyaretini Suudlara yapmış, 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamıştı. (20 Mayıs 2017)

Beş ay sonra Prens Muhammed “Ilımlı İslama dönüyoruz” açıklamasını yaptı. (24 Ekim 2016)

Ardından, Suudi kadınların araba sürmesi, yüzlerini açması, siyah yerine renkli çarşaflar giymesi ve ilk defa bu sene 8 Mart’ta Suudi kadınların koşu yapmaları önemli açılımlar olarak dünya medyasında haber oldu.

Suudi Arabistan gibi bir Vahabi ülkesinde bu açılımlar elbette önemlidir; çünkü bunlarla sınırlı kalamayacak, arkası gelecektir.

Suudiler bile yumuşamak, kadınlar üzerindeki ağır baskıyı bir nebze olsun azaltmak zorunda kalıyor.

Suudilerin iyi eğitimli yüksek sınıfları görüyor ki, otoriter bir kapalı toplum halinde uzun süre devam edilemez.

Bazı yumuşamalarla toplumsal basıncı biraz düşürmeyi ve Batı’da ‘reformist’ görüntüsüyle sempati kazanmayı planlıyorlar.

TEKNOKENT

Bence stratejik açıdan Prens’in en önemli projesi, 500 milyar dolara mal olacağını açıkladığı ‘teknokent’tir. Prens, buna “Petrol sonrasına hazırlık” diyor. Mısır ve Ürdün’e yakın, Kızıldeniz sahilinde kurulacak ‘teknokent’ bütün bölge için ‘Silikon Vadisi’ olarak tasarlanıyor.

Prens, 27 bin km kare genişliğindeki tekno kentte “eğlence merkezleri”nin de bulunacağını ve “Suudi hükümet sisteminin dışında”, yani evrensel hukuka göre işletileceğini özellikle vurguluyor.

Niye eğlence vurgusu? Yatırım ve beyin çekmek için tabii.

Ortadoğu uzmanı Thedore Karasik, makalesine “Suudi Arabistan’da din devlet ayırımı mı?” başlığını koymuş. Tabii ki laik devlet değil ama “Vatandaşlarını güçlendirecek, yatırım çekecek bir açık toplum yönelişi” diyor.

YENİ ORTADOĞU!

Petrol yerine geçecek bir kaynak yaratılacaksa bu ancak bilim, teknoloji, uluslararası hukuk gibi faktörlerle ve Batı ile daha yakın ilişkilerle mümkün olur.

Prens ve Körfez’deki uydularının Osmanlı tarihini ve bugünkü Türkiye’yi de Osmancılık yapmakla suçlamaları aynı stratejinin bir parçasıdır. Türk dizileri yasaklandığı gibi Türkiye, İran ve Katar’ı bir kefeye koyup “şer üçgeni” diye suçlayan da bu Prens’ti. (7 Mart)

Türkiye’nin modern olma avantajını gölgeleyip bu avantajı ellerine almak istedikleri açık.

Suudilerin Ortadoğu projesi sadece körfez şeyhleri ve Mısır’la sınırlı değil, daha önemlisi Amerika ve İsrail’le beraberdir.

Ortadoğu dengeleri gelecek bir kaç on yılda nasıl değişir, biz nasıl hazırlanmalıyız?

Düşünelim diyorum

Share

0 Comments:

Yorum Gönder