Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

PH MUCİZESİ...SADECE KİLONUZU DEĞİL TÜM YAŞAMINIZI DEĞİŞTİRİN..!!

Vücudun bütün kan hücrelerini dönüştürmesi üç veya dört ay alır. Yani, her üç veya dört ayda bir tamamıyla yeni kan hücrelerine sahip olursunuz. Sonuç olarak, bu programda on iki haftada, sahip olduğunuz kanın tamamına yakın bir kısmı sağlığın doruklarındaki yeni kan hücreleriyle değişecektir. Sağlıklı kan ile de sağlıklı bir vücuda sahip olacaksınız – ve bu sağlıklı vücudun fazla kilolarla hiçbir işi kalmamış olacak. Sağlıklı kilo vermek için Ph Mucizesi’ni yaşayın ve o da sadece kilonuzu değil tüm yaşamınızı değiştirsin. Hem de sonsuza kadar. Bundan üç ay sonra hem gerçek hem de mecazi anlamda bambaşka bir insan olacaksınız.

İdeal ve sağlıklı kilonuza ulaşabilmek için kaç kilo vermeniz gerekir? 5? 15? 50?...

Cevabınız kaç olursa olsun onu ikiyle çarpın. Zayıflamada pH Mucizesi’ ni uyguladığınız takdirde, ideal kilonuza ulaşmak için ihtiyacınız olan en fazla gün sayısını elde ettiniz.

Neye inanırsanız inanın, kilo vermenin yağ ile bir ilgisi yoktur, asitle ilgisi vardır. Bu nedenle yağ gramlarını, kolesterolü, karbonhidratları ve kalorileri unutun. Ünlü bir mikrobiyolog ve beslenme uzmanı olan Dr. Robert Young’a göre, ideal kilonuza ulaşmak sadece kanın hassas pH dengesini koruma meselesi.

İdeal kilonuza giden ilk adımınız vücudunuzu tam anlamıyla sulamak olmalıdır.Başlangıç için yeterince basit...SU İÇİN !!! ama tabi ki iyi su...alkalik su ( ph 9.5 veya daha fazla )


Vücudunuzun sağlıklı olması ve ideal kilosuna ulaşması için ihtiyaç duyduğu her şeyi vermeye sadık kalmalısınız...Bu noktada bir durun ne kadar suya ihtiyacınız olduğunu hesaplayın ve bu miktara nasıl ulaşacağınızı hesaplayın.

Vücudunuzdaki her 15 kilo için hergün 1 litre su içmelisiniz.Örneğin 60 kilo olan bir insan günde 4 litre su içmelidir.1 litre kabaca 4 bardak su eder.
Ama buna tabi ki birden başlamayın...Şu anda günde ne kadar su içtiğinizi hesaplayın...ama sadece su yani bunun yanına meyve suyu soda vs. eklemeyin...1 günde içmeniz gereken su miktarını hesaplayın ve aradaki farkı bulun...Hedefinize ulaşmak için eklemeniz gereken su miktarını 7 ye bölün ve kendinize bir program yapın.

Diyelim 82 kilosunuz ve günde 6 litre elektron zengini alkalik su içmeniz gerekiyor.Zaten günde 2.5 litre içiyorsanız 3.5 litre daha eklemeniz gerekmektedir.Bunu 7 ye bölecek olursak bir sonraki haftaya kadar günde yarım litre arttırmalısınız.Yani ilk gün 3 sonraki gün 3.5 sonraki gün 4 litre diye arttırarak hedefe ulaşın...Bu ömür boyu süren bir plan olacağından acele etmeyin...Ne kadar sürede adapte olabilecekseniz ulaşmanız gereken su içme miktarına o kadar sürede yavaş yavaşda ulaşabilirsiniz.

İlk başta bu kadar fazla su içmenin fazla geleceğinin farkındayım.Pek çoğunuz için bu büyük bir değişiklik olacaktır.Ama başladıktan sonra vücudunuza ne kadar fazla su verirseniz daha fazlasına ihtiyacı olduğunu fark edeceksiniz.Bir süre sonra bunu düşünmenize bile gerek kalmayacak su içmek için can atacaksınız.

Bunun işe yaramadığını fark ederseniz ideal kilonuza ulaşmadan kilo vermeniz durursa yapmanız gereken ilk şey su içme miktarınızı kontrol etmek olmalıdır.İstediğiniz sonuca ulaşamadıysanız yada yarı yolda kaldıysanız tek neden inanınki ilk başta yaptığınız şeyleri bırakmanızdır.Tam anlamıyla su içmeyi bırakmışsınızdır.Ama vücudunuzun ihtiyacı olan alkalik suyu tekrar içmeye başladığınız anda kilolar tekrar erimeye başlar.

Yani bu durumda yolunuzu kaybettiğiniz anda atacağınız ilk adım...bu yoldaki ilk adımı attığınız noktaya dönmektir...!!!

SÜPER LAMBORGHİNİ AVENTADOR


0’DAN 100 KM/S’YE 2.9 SANİYEDE ÇIKIYOR

6.5 litrelik V12 motor; 8250 d/d’de 700 BG güce, 5500 d/d’de 690 Nm’lik maksimum torka ulaşıyor. 0-100 km/sa hızlanmasını 2.9 sn’de tamamlayan aracın maksimum hızı 350 km/sa ve bu değerler Aventador’un olağanüstü performansını tam olarak tarif etmekte yetersiz kalıyor.

SIRADIŞI ÇİZGİSİ SINIRLARI ZORLUYOR
Lamborghini her yıl olduğu gibi bu yıl da Cenevre Otomobil Fuarı’nda hız meraklılarının yüreğini hoplatmayı başardı. Aventador’un iç tasarımı sürücüye yüksek hız anında gerek duyacağı bilgilere en rahat şekilde erişebilmesi için yalın olarak tasarlanmış.

GÜCÜ % 8 ARTARKEN TÜKETİM % 20 AZALDI
Yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları, güçteki ciddi artışa (yüzde 8) karşın önceki modele göre yüzde 20 civarında azaldı. Yeni model şehir içinde 100 km’de 27,3, ortalama ise 17.2 litre tüketiyor. ISR şanzıman, 50 milisaniyelik vites değiştirme süresiyle yüksek düzeyde heyecan duygusunu garanti ediyor. Lamborghini Aventador LP 700-4’ün adeta bir sanat eserini andıran 700 beygir gücündeki motoru hız hayranlarının rüyalarını süsleyecek.


















EN İYİ SPA MASAJ ÇEŞİTLERİ

Sınırları Zorlayan 10 SPA Masajı!


Popo Masajı;

Bakımlar, kürler, maskeler artık sadece yüzümüz için yapılmıyor. Bir de çoğumuzun ihmal ettiği yerler için yapılan özel bakımlar var. Aslında vücudumuzun her köşesi aynı bakımı ve ilgiyi hakediyor. Arka taraflarımızda buna dâhil. Bakım önce poponuzdan ölü derilerinizin dökülmesiyle başlıyor, sonra bu bölgeye özel bir maske uygulanıyor ve gerekiyorsa ağda yapılıyor. En son da parafin kürü ile masajınız sona eriyor.


Sınırları Zorlayan 10 SPA Masajı!

Şarap Banyosu;

Son birkaç yıldır şarapsever Japonlar şaraplarını yudumlarken, kırmızı renkteki havuzlarda şarap banyolarını yaparak keyifli zamanlar geçiriyorlar. Tabi ki sarhoş olmak sizi kırışıklıklarınızdan kurtarmıyor ama en azından birkaç saatliğine bile olsa onlar için endişelenmeyi bırakmanız anlamına geliyor. Ve sırf bu yüzden Japonlar ve Japonya’ya gelen zengin turistler bu kürü alabilmek için


Sınırları Zorlayan 10 SPA Masajı!



Altın Yüz Masajı;

Kleopatra’nın her gece genç bir cilde sahip olmak için bu altın yüz maskesiyle uyuduğunu biliyor muydunuz? Sonuçta haklıymış. Bu çok pahalı olan maske kağıt kalınlığında olan 24 karat altınların yüzünüze yerleştirilmesiyle yapılıyor. Sonuç mu? Daha sıkı, daha genç ve duru bir cilt. Ve elbette sizlerle beraber cüzdanlarınız da hafifleyecek.


Sınırları Zorlayan 10 SPA Masajı!

Kaktüs Masajı;

Meksika’daki Four Seasons Oteli’nin spası için en önemli şey müşterilerini maksimum derecede rahatlatabilmek. Bunun için de müşterilerine çok farklı bir tür masaj hizmeti sunuyorlar. Meksika’nın özel bir tür kaktüsünden kopardıkları yaprakları vücudunuza yerleştiriyorlar. Bu kaktüsün özelliği ise içerdiği alkol. Bu yüzden bu masajdan sonra birkaç kadeh şarap içmiş


Sınırları Zorlayan 10 SPA Masajı!


Balık Pedikürü:

Görmeye pek de alışık olmadığımız bu balık kürü İngiltere’de yapılıyor. Ayağınızı bir akvaryumun içine koyuyor ve yaklaşık 150 tane balık sayesinde ölü ayak derilerinizden kurtuluyorsunuz. Akvaryumun içindeki balığın cinsi “Garra rufa” isimli bir balık ve bu balığın dişleri yok bu yüzden bu balık ölü ayak derilerinizi ısırırken siz de hiçbir acı hissetmiyorsunuz. Ayrıca içine bir de sazan balığı koyuyorlar ki sazan balığının egzama

Sınırları Zorlayan 10 SPA Masajı!

Yılan Masajı;

İsrail, uyguladığı bu masaj ile “masaj” olayına yeni bir bakış açısı getiriyor. Nasıl masajlarda rahatlatıcı müzikler, kokulu mumlar kullanılıyorsa; bu masaj salonunun sahibi Ida Barak da bunlar yerine yılanları kullanmayı tercih ediyor. Çünkü Barak, yılanların insana huzur verdiğini ve acıları azalttığını düşünüyor.






Great-Grandma Anna

If you have seen my website, you will know that my Great-Grandma Anna was my inspiration for starting Apron History. Today I will tell you a bit more about her.
wedding photo 1916
Anna was born in the Upper Peninsula of Michigan in 1896. She married my Great-Grandfather in 1916 and had 7 children. Unfortunately, he was killed in a mining accident in 1930.
family photo abt 1926
In 1933 she married a widower with 9 children and they had 2 more children. Between the two families they had three farms and 18 children! A lot of hard work! And in the middle of the depression! No wonder Anna always had an apron on! She was a hard working, cheerful woman, who never complained. Unfortunately, I never met her. She died before I was born. But she has left a wonderful legacy behind, of hard work, love of family and Aprons!
Anna and one of her daughters
Feeding her chickens!

Antarctica Tourism Brings You An Extreme Vacation



Trying to decide where to go on your next holiday? If you are a person who loves to travel but is starting to feel like you’ve seen it all maybe you are ready for a real adventure. Maybe now is the time for you to branch out and forget about tropical getaways, European experiences or visits to ancient lands. Maybe now is the time for a trip to Antarctica!



When you visit Antarctica you will have an experience like none you have ever had before, no matter how many places you have been. You will not experience fine dining and exciting night life. You won’t be enjoying weather that is milder than wherever you came from. What you will get is astonishing and breathtaking views, a chance to see wildlife in its natural habitat and the chance to see how you do in extreme weather conditions at the ends of the Earth!
Antarctica tourism used to hardly exist. Primarily only scientists and experts would visit to perform tests and get to know this wild and harsh continent, its climate and inhabitants. These days, however, more people are branching out, looking for a real adventure when they travel and Antarctica tourism is growing every year.
You can’t hope to see everything in Antarctica in one trip. After all, this is an entire continent, but you can do a lot that will make your trip well worthwhile. You can choose to fly or to go by ship. Each of these options has its benefit, so you need to look into the pros and cons to decide which is the best option for you.
However you get there you will get to see some of the most amazing creatures in nature. There are many different types of penguins you will see. Seals, also of different varieties will be found. Off the ice you can see humpback whales, and Orca. These are animals you simply do not see outside the zoo or special aquariums. It is a breathtaking experience.
Some of the other things you can do include visiting Deception Island which was created by a volcanic eruption. There is a huge crater within the island and there are thermal waters that you can enjoy a swim in.
Climbing Observation Hill is a must. From it you will see breathtaking views of the Ross Ice Shelf and Mount Erebus. The climb is only thirty minutes and is very well worth the effort it takes to get there.
You will also enjoy star gazing. There is no place on Earth that is as unpolluted. The clearness of the night sky is striking and the view of the stars is fabulous.
Of course planning for a trip of this type requires special preparation. You have to go at the right time of year and be sure to know exactly what you need to pack. You don’t just need a swimsuit and flip flops for this vacation! But you will come back with much more to tell about than sitting under the sun on the beach!

Ne Yersen O'sun


Besin Kalitesi sağlığımızı her bakımdan etkiler

Tükettiğimiz yiyeceklerin niteliği sağlığımız için büyük önem taşır. Sürekli ölüp yenilenen hücreler ile bedenimiz bitmek bilmeyen bir değişim içindedir. Bedenimizdeki her bir hücre ve doku, yediğimiz, içtiğimiz ve evet, sistemimize aldığımız toksinleri bile yakıt, yapı taşları ve onarım malzemesi olarak kullanır.

Besinlerimiz doğal mı?

Ticari olarak yetiştirilen yiyeceklerin çoğunda kimyasal zehirler bulunur. Sebze yetiştiriciliğinde böcek ilaçları, yabani ot ilaçları ve mantar ilaçları kullanılır. Nadasa bırakılmayan toprakların azalan verimliliğini artırmak için kullanılan kimyasal gübreler bu topraklarda yetişen sebzelerin besin değerlerini düşük bırakır. Hayvanlara, hastalıktan korunmaları için bir yandan antibiyotik yüklemeleri yapılırken öte yandan büyümeleri hızlansın diye büyüme hormonları verilir. Bu besinler soframıza gelmeden daha bir sürü işlemden geçerek niteliklerini iyice kaybederler. Beyazlatılıp, gıda boyaları ve sentetik tatlandırıcılar ilave edilir. Sonra da plastik poşetlere sokulup dondurulurlar. Çoğumuz bu besinlerle yaşamımızı sürdürüyoruz. Belki de buna 'ancak ayakta kalıyoruz' desek daha doğru olur!

Besin seçimlerimiz bizi hücrelerimize kadar etkiler

Bu zehir dolu ve besin değerini yitirmiş yiyecekleri günlük tüketiyorsanız, 'bugünkü siz'i bunların oluşturduğunu bilin. Bu ürünlerin içerdikleri zehir hücrelerimize ve DNA mıza zarar verir. Bu yiyeceklerin uzun süreli tüketimi, gelişmiş ülkelerde rastlanan ve modern yaşam tarzından kaynaklanan hastalıkların temel sorumlusudur.
Besin değeri yüksek organik sebzeler seçin
Organik sebzeler, hiçbir zehirli ilaca maruz kalmamış, organik atıklarla zenginleşmiş, mineral açısından zengin topraklarda doğal gübreler kullanılarak yetiştirilir. Bu toprakların içeriğindeki besinler üzerinde yetişen tahıllara, sebzelere ve meyvelere, onlardan da doğru seçimi yapan insanlara geçer. Bu mineraller ve vitaminler eşliğinde sentezlenen bitkisel besinler hem yiyeceklerin lezzetini artırır hem de hücrelere enerji sağlayarak sağlıklı bir hücre yenilenmesi ve onarımını harekete geçirir. Bu besinler diğerleri gibi bizi zar zor ayakta tutmaktan çok daha fazlasını yaparak coşku dolu yaşamamızı sağlarlar.

Besin değeri yüksek, taze ve tam yiyecekleri tercih edin

Organik sebzeler, hiç zehirli ilaçlara maruz kalmamış, organik atıklarla zenginleşmiş, mineral açısından zengin topraklarda doğal gübreler kullanılarak yetiştirilir. Bu toprakların içerdiği besinler üzerinde yetişen tahıllara, sebzelere ve meyvelere, onlardan da doğru seçimi yapan insanlara geçer. Bu mineraller ve vitaminler eşliğinde sentezlenen phytonutrients olarak bilinen bitki besinleri hem yiyeceklerin lezzetini artırır hem de hücrelere enerji sağlayarak sağlıklı bir hücre yenilenmesi ve onarımını harekete geçirir. Bu besinler diğerleri gibi bizi zar zor ayakta tutmaktan çok daha fazlasını yaparak coşku dolu yaşamamızı sağlarlar.

Besin değeri yüksek taze ve tam yiyecekleri tercih edin

Sadece tam tahıllar gibi işlenmemiş gıdalar doğanın bedenimiz için tasarladığı ve ihtiyacımız olan besin çeşitliliğine sahiptir. Örneğin beyaz ekmek organik olabilir, ama işlem sırasında besin değerinin önemli bir bölümünü kaybeder. İşlemden geçmiş, şişelenmiş, konservelenmiş, kavanozlanmış, kısaca paketlenmiş her türlü gıdadan uzak durun.

Çiğ yiyin, enzimlerden yararlanın

Enzimler sindirim de dahil olmak üzere tüm kimyasal süreçlerin hızını ve etkisini artıran katalizörlerdir. Taze, tam ve en önemlisi çiğ organik yiyeceklerin içerdiği enzimler, bedenimizin ihtiyacı olan en nitelikli besinleri sağlar. Ayrıca bu besinlerin sindiriminde minumum enerji tüketiriz. Böylece geriye bedenimizin kendini onarması ve yenilemesi için bol bol enerji kalır. Enzimlerin çoğu 48 derece ısıda ölürler. Yiyecekleri pişirmek enzimlerin yok olmasına bizim de onların sağladığı canlandırıcı niteliklerden mahrum kalmamıza neden olur.

Yaşamı seçin

Organik ve tam yiyecekleri mümkün olduğunca çiğ tüketin ve besin değeri yüksek yiyeceklerle bedeninizi yeni baştan yapılandırarak sağlığı ve zindeliği yakalayın

ZIPLAMANIN FAYDALARINI BİLİYOR MUYDUNUZ ? ZIPLYARAK KİLO VERELİM !!

Sıçramanın Faydaları

Gününüze canlılık katın!  Sıçramak sağlığınızı güçlendirmenin en kolay ve eğlenceli yollarından biridir. Günde, trambolin üzerinde geçireceğiniz bir kaç dakika, size fazla kilolarınızdan kurtulmak, vücudunuzun temizlenmesine yardımcı olmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek gibi faydalar sağlar; öte yandan iyi bir idman da yapmış olursunuz. Sıçrayın, sonuçlarından memnun kalacaksınız.

Kilo verdirir
Sıçrama fazla kiloları yakmak için iyi bir egzersizdir. Düzenli sıçramak, koşu, bisiklet veya yüzmede olduğu gibi vücutta kalorilerin yakılmasını sağlar. Sıçrama yoluyla lenf sisteminiz uyarılır. Böylece egzersiz esnasında metabolizmanın hareketlenmesinin sonucu ortaya çıkan asitli atıkların, toksinlerin vücuttan atılması daha kolay hale gelir.
Enerji artırır
Ritmik sıçrama büyük adele gruplarını çalıştırır, soluk alıp vermeyi ve kan akışını hızlandırarak kalbin ritmini düzenler. Bu dolaşımın hızlanması hücrelere taşınan oksijeni ve besin miktarını da artırarak vücudun, enerji seviyesini yükseltir, canlılık sağlar.
Eklemleri korur
Sıçrama güvenli ve faydalı hafif etkili bir idmandır. Trambolinde sıçramak, sert bir zeminde yapılan benzer idman hareketlerine göre, eklemler üzerinde hissedilen darbelerin etkisini çok aza indirdiğinden, çalışmayı daha kolay ve güvenli hale getirir. Bu nedenle eklem sorunları ve sırt ağrılarına karşı çok etkili bir egzersiz yöntemidir.
Detoksu destekler
Sıçramak vücudun kendi kendisini temizlemesine mükemmel bir şekilde yardımcı olur. Lenflerimiz, kalbimiz gibi bir pompa değildir; lenf dolaşımının uyarabilmesi yerçekimine ve adele hareketine ihtiyaç vardır. Trambolin üzerinde ritmik sıçrama her ikisini de sağlar. Vücut ısımız yükseldiğinde terlemeye başlarız, böylece deri yoluyla vücudumuz asitli atıklardan temizlenir. Sıçrama yoluyla büyük adele gruplarının konsantrasyonu, vücudu alkalize eden oksijeni bütün dokulara taşır, karın bölgesindeki organları uyarır ve katı atıkların bağırsaklarımızdan geçişini destekler ve kolaylaştırır.
Bağışıklığı güçlendirir
Bağışıklık hücrelerimizin çoğu lenf sistemiyle taşınır. Lenf dolaşımını güçlendirmek, bu hücrelerin bütun vücudumuzda hareketliliğini ve faaliyetlerini de artırır, vücudumuzun enfeksiyonlarla ve hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur.
Sinir sistemini geliştirir ve sakinleştirir
Zıplama hareketiyle, yani vücudumuzun yukarı ve aşağı doğru yaptığı ritmik hareketle, vücudumuzu daha iyi hisseteriz, farkına varırız, deri duyu olarak adlandırılan hissimiz uyanır. Farklı hareketlerin biraradalığı koordinasyonumuzu zorlar ve geliştirir. Sıçrama aynı zamanda iyi bir sters arttırıcıdır, çünkü birbirini tekrar eden sıçrama, sizi bir çeşit trans hali gibi kendinizden geçirir, gevşemenizi sağlar.
Ne kadar süreyle zıplamalısınız?
5 dakikalık seanslarla başlayın ve giderek gelişen zindelik durumunuza göre dereceli olarak artırın. Haftada 3 seanstan başlayarak günde 3 seansa kadar çıkın ve seans başına 15 dakika çalışın. Sağlığınızı güçlendirmeye başlamak günde yalnızca bir kaç dakikanızı alacak.
Önerilen egzersizler
Trambolinde amaç yalnızca yapabileceğiniz kadar yükseğe zıplamak değildir, aynı zamanda da çeşitli ritmik zıplama hareketleri size fayda sağlar. Dengenizi, koordinasyonunuzu ve dayanıklılığınızı güçlendirmek için farklı hareketler yapın:

  • Hafif sıçrama: Trambolini kullanmaya yeni başlayanlar trambolinin yüzeyinden ayaklarını kesmeden yavaş yavaş sıçrama hareketidir.
  • Yürüme, koşma: Bir kez trambolin üzerinde denge kurulduktan sonra dizleri yukarıya çekilerek yapılan yürüyüş ve koşu hareketidir.
  • Twist: Ayaklarını tek bir yöne doğru bakıp, vücudun üst kısmının ise diğer yöne doğru baktığı konumda yapılan bir o yöne, bir buyöne sağlı sollu sıçrama hareketidir.
  • Jumpin Jacks: Klasik “jumpin jack” olarak bilinen hareketin (aşakları ve kolları açarak sıçrama) trambolin üzerinde yapılmasıdır. Bu daha gelişmiş bir harekettir ve trambolinde yapıldığında adaleleri ve kardiyovasküler dayanıklılığı geliştirir ve eklemleri, sert bir zeminde yapıldığından daha fazla korur.

“Trambolinde Zıplayıp eğlenerek sağlıklı ve formda kalın”
Stresin vücutta neden olduğu en önemli sorunlardan biri sarf edilemeyen enerji birikimidir. Bu enerjinin vücuda zarar vermesini önlemek için en iyi yöntem egzersiz yaparak enerjiyi sarf etmektir. Trambolinde zıplamak en iyi enerji atma yöntemlerinden biridir. Trambolin, çocuklar ve yetişkinler için vücudu ve beyni disipline edici mükemmel bir jimnastik ve eğlence aletidir.
Tüm gün vücudun yükünü çeken bacaklar için yapılan egzersizlerin yanında, trambolinde 10 dakika zıplamak, tüm kas gruplarını çalıştırır, bacak kaslarını açar ve güçlendirir. Trambolin yumuşak zeminde yapıldığı için eklemlere zarar vermez, lenf dolaşımını hızlandırarak vücut işleyişine fayda sağlar, kalori yakarak kilo verdirir ve sizi çok eğlendir. 
Trambolinin Faydaları:
  • Vücudun sağlığının ana belirleyicisi olan dolaşım sistemini iyileştirir.
  • Tüm kas gruplarını etkiler.
  • Kıkırdaklar ve kemik dokuları üzerindeki etkisi ile kemik gelişimine imkân sağlar.
  • Lenf sisteminin etkin çalışmasını sağlar.
  • Fiziksel olarak, hız, güç, denge ve farkındalığı güçlendirir.
  • Kişinin kendine güven duygusu, disiplin ve detaylara dikkat edebilme gibi önemli zihinsel yetenekleri geliştirir.
  • Diğer egzersiz şekillerinin aksine kısa sürede performans ve farkındalığı arttırır.

syri i kalter (blue eye)



Syri i Kaltër (the name is in Albanian, in English means "blue eye") is a karst spring located on the western slopes of Mount Mali Gjerë in Albania. It has a capacity of 6 m³/s, making it the richest source of the country. The water flows at a temperature of 12.75 °C, the depth of the source has not yet been established. Against the background of the clear rocks, the spring assumes a dark blue color which gives the name.

The blue eye is another wonder of southern Albania, it lies on the road between the towns of Saranda and  Gjirokastra, further inland. The water in the inner source is a very dark blue, like the pupil of an eye, and a lighter color of blue as an outer ring - the iris, which gives the impression of a blue eye. It is said that the source of the blue eye was prohibited to the population in the days of communism, only to be totally available to members of the government party in Albania.
Although it is possible, in theory, swimming and diving, the water maintains an average temperature of 10 degrees centigrade, which actually makes it difficult to bath more than a foot. Some visitors even like to throw stones in the center of the source blue eye, just to see the rock coming back to the surface after a while. Another pleasant, and perhaps more satisfying, site activity, is the lunch at the restaurant, located near the source of the blue eye. The restaurant is built on a balustrade above a river flowing fresh spring water, creating a cool breeze. The restaurant serves traditional Albanian food, such as roast lamb and grilled fish. Another option is to have a picnic in the designated area near the source of the eye blue. There are some tables in a wooded area, providing a pleasant shade.
Getting there: There is no public transport to the source of the blue eye. Located on the main road between Saranda and  Gjirokastra, about 3 km from the place indicated by a sign that says 'Tourist Attraction'. The short road that leads to the source is quite scenic as it runs along a beautiful lake. There is a parking just to get close to the source of the blue eye.

Funny Signs, American Style

Sometimes even at home, there are funny signs. Most of these are at the office.

Well what should I use them for then?

This guy was MAD

This toilet has no money

Next sign will say "don't EAT in the kitchen"
This sign was first.
The next day, someone had added this one.
Office humor! It's funny. Aren't you glad you are not there now? Have a great weekend!

Patagonia



The Andean Mountain Range displays all its greatness in the Patagonian provinces. Thousand-year-old silent forests with native vegetation extend to the banks of the lagoons. On mountain tops, nature overflows in granite needles and icy fields brimming with glaciers in lakes of unique beauty. The paintings on the sides of the Cueva de las Manos (Cave of the Hands) have survived for about 10,000 years, and embody the oldest expression of the South American peoples.


Imposing mammals and sea birds go through some rough seasons on the Patagonian coasts where they spend part of their life cycle. Colonies of sea lions play and rest on small islands and sandbars. Southern elephant seals have their greatest continental station in the world on Península Valdés. Nuevo and San José gulfs, separated by Carlos Ameghino isthmus, bear witness to the arrival of the Southern Right Whale, which punctually gets there for giving birth and breeding. Creole hares, rheas and guanacos (a lowland relative of the upper-Andean llama) run through the plains, and in Punta Tombo the largest colony of Maguellanic penguins nests. The amazed look of the visitor beholds this cadence that has been repeating itself since time immemorial. 


Farther south, you should visit Tierra del Fuego and Ushuaia— the latter being the southern-most city in the world. They are both an open door to the immense solitude of mysterious Antarctica.