Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Nüfus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nüfus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2000 Yılı ve Sonrası Nüfus Çalışmaları

 Coğrafya, Ne Nedir?, Nüfus, Nüfus Çalışmaları

2000 Yılı ve Sonrası Nüfus Çalışmaları


Dosya içeriğinde 2000 yılı ve sonrasında nüfus ile ilgili yapılmış çalışmaları bulabilirsiniz.

Dosya en son 2015 yılında güncellenmiştir.

En iyi kullanım için Excel ile çalıştırınız.



Marmara Bölgesinde neden kümes ve ahır hayvancılığı gelişmiştir?

Kentli nüfusun fazla olması tüketime olan talebi arttırmıştır. Artan talebi hızlı ve düzenli karşılamak amacıyla daha
çok kümes ve besi hayvancılığı gelişmiştir.

Türkiye’nin en tenha yeri olan Yıldız Dağları hangi bölgededir?

Türkiye’nin en tenha yeri olan Yıldız Dağları Marmara Bölgesinde 

Türkiye’nin en tenha yeri neresidir?

Türkiye’nin en tenha yeri olan Yıldız Dağlarıdır. Marmara Bölgesi 

Ege Bölgesinde yer alan önemli Antik Kentler Nerededir? Nelerdir?

Efes (İzmir),Milet (Aydın),Bergama (İzmir),Sardes (Manisa), Hierapolis (Denizli-Pamukkale),Afrodisias ve Apollon
Tapınağı (Didim-Aydın),Çavdarhisar-Aizanoi (Kütahya) önemli antik şehirleridir.

Ege Bölgesi, Nüfus ve Yerleşme Özellikleri Nelerdir? örnekleri Nelerdir? Özellikleri Nelerdir?

NÜFUS VE YERLEŞME

 Nüfus büyüklüğü bakımından Türkiye de üçüncü sıradadır.
 Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir.
 Nüfusun büyük bölümü Kıyı Ege 

Bölümü’nde toplanmıştır.
 Kıyı bölgelerimiz içinde nüfusun en dengeli dağıldığı bölgedir.
 Nüfusun dengeli dağılmasında denizel iklimin geniş bir alanda görülmesi ve tarım alanlarının grabenler boyunca iç
kısımlara doğru yayılması etkilidir.
 Marmara’dan sonra en çok göç alan bölgedir.
 Bölge genelinde yaz aylarında nüfus artmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasında turizm ve mevsimlik tarım işçileri
etkilidir.
 Bölgenin en tenha yeri Menteşe yöresidir. Aşırı engebeli olması tarım alanlarını ve ulaşımı olumsuz etkilemiştir.
Bu nedenle aynı zamanda Türkiye’nin en tenha yerlerinden biridir.

Nüfus bakımından en kalabalık ikinci bölge hangisidir?

Marmara bölgesinden sonra en yoğun nüfuslu 2. bölgedir.

Akdeniz Bölgesinde en seyrek nüfuslu yerleri Nerededir?

Teke ve Taşeli platosu bölgenin en seyrek nüfuslu yerleridir. Platoların karstik yapılı, yüksek ve engebeli yerler olması bu durumu ortaya çıkarmıştır.

Akdeniz Bölgesi, Nüfus ve Yerleşme

NÜFUS VE YERLEŞME

  •  Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir.
  •  Nüfusun %30’u Antalya, %70 Adana Bölümü’nde toplanmıştır. Adana Bölümü’nün zengin tarım alanlarına sahip olması ve ulaşım olanaklarının daha iyi olması bu durumu ortaya çıkarmıştır.
  •  Teke ve Taşeli platosu bölgenin en seyrek nüfuslu yerleridir. Platoların karstik yapılı, yüksek ve engebeli yerler olması bu durumu ortaya çıkarmıştır.
  •  En sık nüfuslu yerleri Antalya, Çukurova, Mersin ve Amik ovası çevresidir.
  •  Antalya Bölümü’nde turizm, Adana Bölümü’nde ise mevsimlik tarım işçileri nedeniyle yazın nüfus artmaktadır.
  •  Nüfusun yarıdan fazlası kentsel yerleşmelerde bulunmaktadır.
  •  Taşın doğal yapı malzemesi olarak en çok kullanıldığı bölgedir.

Kentleşme oranı ülke ortalamasının altındadır.


Akdeniz Bölgesi ve En sık nüfuslu yerleri Nerededir?

  •  En sık nüfuslu yerleri Antalya, Çukurova, Mersin ve Amik ovası çevresidir.

İç Anadolu Bölgesi, Nüfus ve Yerleşme

NÜFUS VE YERLEŞME

  •  Marmara’dan sonra nüfusun en fazla olduğu bölgedir.
  •  Yüz ölçümü büyük olduğu için nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır.
  •  Tarım alanları geniş yer kapladığı için tarımsal nüfus yoğunluğu azdır.
  •  Nüfus daha çok yükselti ve yağışın arttığı bölgenin kenar kesimlerinde toplanmıştır.
  •  Nüfusun büyük bölümü kentsel yerleşmelerde toplanmıştır.
  •  Su kaynaklarının ve engebeliliğin az olması kırsal alanda toplu yerleşmeleri ortaya çıkarmıştır.
  •  Kerpiçin doğal yapı malzemesi olarak en çok kullanıldığı bölgedir.
  •  En sık nüfuslu bölümü Yukarı Sakarya’dır. Nüfusun en az olduğu yerler ise; aşırı kuraklık nedeniyle Tuz Gölü’nün güneyi ile engebe ve yükselti nedeniyle Yukarı Kızılırmak Bölümü’dür.

İç Anadolu Bölgesi

Konya, Yukarı Sakarya, Yukarı Kızılırmak ve Orta Kızılırmak olmak üzere dört bölümden oluşur. GD Anadolu Bölgesi
hariç her bölgeyle sınırı vardır. Doğu 

Anadolu’dan sonra yüzölçümünün en büyük olduğu ikinci bölgedir.

YERŞEKİLLERİ

 

Kuzeyden Kuzey Anadolu ve Güneyden Toros Dağları ile doğu ve batıdan ise yüksek platolarla çevrelenmiş bir çanak durumundadır. Bu durum karasal iklimin bölge geneline yayılmasında etkili olmuştur.Engebeliliğin en az olduğu bölgelerimizden biridir. Bu nedenle:Gerçek ve izdüşüm alan farkları azdır.Ekili dikili alan oranı fazladır. Tarım alanları geniş yer kaplar.Bölge içi ulaşımın en rahat olduğu bölgelerden biridir. Yol yapım giderleri düşüktür.Engebelilik ve yükseltinin en fazla olduğu bölüm Yukarı Kızılırmak’tır (Sivas çevresi).Bölgenin güneyinde GB-KD yönlü uzanan volkanik dağlar (Karadağ, Karacadağ, Hasan Dağı, Melendiz Dağı ve Erciyes Dağı) bulunmaktadır.Sündiken, Hınzır, Tecer, Sivrihisar, Kızıldağ ve Elmadağ diğer önemli dağlarıdır.

Platolar:

Plato sayısı ve alanının en fazla olduğu bölgedir. Obruk, Cihanbeyli, Haymana, Bozok, Uzun Yayla ve Yazılıkaya önemli platolarıdır. Ortalama yükseltileri 1000m’dir.

Ovalar:

Platoların çevresindeki alçak kesimlerde tektonik oluşumlu ovalar görülür. Konya, Ereğli, Aksaray, Ankara,Akıncılar,Çubuk, Eskişehir, Kayseri ve Develi ovaları önemli tarım alanlarıdır.Nevşehir (Ürgüp,Göreme,Avanos) çevresindeki volkan tüflerinin sel suları tarafından aşındırılmasıyla peri bacaları oluşmuştur.

Akarsuları:

Sakarya ve Kızılırmak nehirleri ile Porsuk ve Delice çayları en önemli akarsularıdır.Akarsu rejimleri düzensizdir. Sel rejimli akarsuların en fazla görüldüğü bölgedir.Kızılırmak karma rejimli bir akarsudur.Bölge içindeki diğer akarsular genelde kapalı havza özelliği gösterir.Konya-Tuz Gölü Kapalı havzası en büyük kapalı havzadır.

Gölleri:

Tuz Gölü (seviyesi yıl içinde en çok değişen), Eber, Akşehir, Ilgın(Çavuşçu), Seyfe ve Sultan Sazlığı önemli gölleridir ve tektonik oluşumlu göllerdir.Eymir ve Mogan gölleri ise alüvyon set gölleridir. Suları tatlıdır.Konya yakınlarındaki Meke Tuzla Gölü ise volkanik gaz patlamaları sonucu oluşmuş bir maar gölüdür.Kızılırmak üzerindeki Hirfanlı, Kesikköprü ve Kapulukaya baraj gölleri önemli yapay göller arasındadır.

İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

 

Bölge genelinde Ilıman karasal(Step) iklim şartları etkilidir.Yüksek dağ ve platolarla çevrelenmiş olması karasal iklimin ortaya çıkmasına neden olmuştur.Yağış rejimi düzensizdir. En fazla yağışı ilkbaharda alır ve yazlar kurak geçer.İlkbahar yağışları konveksiyonel(yükselim) yağışlardır. Bölgede kırk ikindi yağışları olarakta bilinir.Türkiye’de en az yağış alan bölgedir. Ortalama 350mm. En az yağış alan yerleri Tuz Gölü çevresi ve Konya-Karapınar,Kayseri –Develi ovası. En fazla yağış alan yerleri ise yükselti ve engebenin arttığı yukarı Kızılırmak Bölümü’dür.Günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır. Kayaçlar fiziksel yollarla parçalanır.Yağış ve su kaynaklarının az olması tarımda nadas uygulamasına neden olmaktadır.Yaz aylarında buharlaşmanın fazla olması çorak, tuzlu ve kireçli topraklar görülmesine neden olmuştur.Bitki örtüsü ilkbaharda yeşeren, yazın sararıp kuruyan ot topluluklarından oluşan bozkırlardır. Bozkırlar, insan tahribatı sonucunda ortaya çıkmış antropojen bozkırlardır.Bitki örtüsünün cılız ve seyrek olması erozyonu arttırmıştır. Rüzgâr erozyonunun en fazla olduğu bölgedir.Karapınar çevresinde erozyon şiddetlidirYağışın arttığı yüksek alanlarda meşe ve çam ormanları da görülür. GD Anadolu’dan sonra orman alanının en az olduğu ikinci bölgedir.

TARIM VE HAYVANCILIK

 

Bölge genelinde karasal iklimle uyum sağlamış ürünlerin tarımı yapılmaktadır.Sulama sorunu tarımın en önemli sorunudur.Nadas alanlarının en fazla yer tuttuğu bölgedir.Genelde kuru tarım yöntemi uygulanır. Sulama imkânı olan yerlerde daha fazla gelir getirdiği için şeker pancarı tarımı yaygınlaşmıştır.Yer şekilleri makineli tarıma uygundur.

Buğday: İlkbaharda yağış hasat döneminde kuraklık ister. Bölge genelinde tarımı yapılır. Türkiye üretiminin yaklaşık
üçte birini karşılar.
Arpa: Buğdaya göre nem ihtiyacı daha fazladır ve daha düşük sıcaklıklarda yetiştirilebilir. Türkiye üretiminin yaklaşık
yarısını karşılar.
Çavdar: Yetişme şartları buğday ve arpaya benzer. Soğuğa karşı daha dayanıklıdır. Üretimin yaklaşık%70’ini İç
Anadolu Bölgesi karşılar.
Yeşil Mercimek: Kırmızı mercimeğe göre sıcaklık isteği daha az, nem isteği daha fazladır. Yozgat çevresi en çok
yetiştirildiği alandır. Türkiye üretiminin yaklaşık %70’ini karşılar.
Şeker Pancarı: Özellikle Orta Kızılırmak Bölümü’nde, diğer bölümlerde ise sulanabilen alanlarda yetiştirilmektedir.
Türkiye üretiminin yaklaşık yarısını karşılar.
Nohut: Orta Kızılırmak Bölümü en yaygın yetiştirildiği alandır. Bölge, Türkiye üretiminin yaklaşık üçte birini karşılar.
Fasulye: Orta Kızılırmak Bölümü’nde sulanabilen alanlarda yetiştirilmektedir.
Patates: Özellikle Nevşehir çevresinde yaygın olan ürün sulanabilen alanlarda yetiştirilmektedir. Türkiye üretiminin
yaklaşık %60’ı bölgeden karşılanır.
Elma: Özellikle Niğde ve Aksaray çevresinde yaygındır. Türkiye’de dikim alanı en geniş olan meyvelerden biridir.
Türkiye üretiminin yaklaşık üçte birini karşılar.
NOT: Bölge yukarıdaki tarım ürünlerinin üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca Nevşehir ve Ankara
çevresinde üzüm üretimi önemlidir.

 Konya ovası Sulama Projesi (KOP) tamamlandığında: Nadas alanları azalacak. Tarımsal üretim ve verimlilik artacak. Ürün çeşitliliği (özellikle sebzeler) artacak.Gübre ve tarımsal ilaç kullanımı artacaktır.

Hayvancılık:

 

Bozkırların varlığına bağlı olarak bölgede mera hayvancılığı küçükbaş hayvancılık olarak gelişmiştir.Beslenen hayvan sayısının en fazla olduğu bölgedir; fakat küçükbaş hayvancılık yapıldığı için et ve süt üretimi fazla değildir.Türkiye’de beslenen koyunların yaklaşık üçte biri İç Anadolu Bölgesi’nde beslenmektedir.Tiftik keçisi besleyiciliğinin en fazla olduğu bölgedir. Ankara, Yozgat ve Eskişehir çevresinde yoğundur. Türkiye tiftik keçisi üretiminde %75’lik oranla ilk sıradadır.Büyük şehirlerin çevresinde kümes hayvancılığı gelişmiştir.Arıcılık Yukarı Kızılırmak Bölümü’nde yapılır.

YERALTI KAYNAKLARI

Linyit: Ankara (Çayırhan), Sivas (Kangal)
Civa: Konya (Sarayönü)
Tuz: Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta kaya tuzundan elde edilmektedir. En önemli tuz üretimi Tuz Gölü’nden
sağlanmaktadır.
Lületaşı: Eskişehir çevresinde çıkarılmaktadır ve genelde süs eşyası yapımında kullanılmaktadır.
Bor Mineralleri: Eskişehir (Seyitgazi)
Krom: Eskişehir (Mihalıççık)
Toryum:Eskişehir Sivri hisar
Uranyum: Yozgat (Sorgun)
Çinko: Kayseri,Niğde

NÜFUS VE YERLEŞME

 Marmara’dan sonra nüfusun en fazla olduğu bölgedir. Yüz ölçümü büyük olduğu için nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Tarım alanları geniş yer kapladığı için tarımsal nüfus yoğunluğu azdır. Nüfus daha çok yükselti ve yağışın arttığı bölgenin kenar kesimlerinde toplanmıştır. Nüfusun büyük bölümü kentsel yerleşmelerde toplanmıştır. Su kaynaklarının ve engebeliliğin az olması kırsal alanda toplu yerleşmeleri ortaya çıkarmıştır. Kerpiçin doğal yapı malzemesi olarak en çok kullanıldığı bölgedir. En sık nüfuslu bölümü Yukarı Sakarya’dır. Nüfusun en az olduğu yerler ise; aşırı kuraklık nedeniyle Tuz Gölü’nün güneyi ile engebe ve yükselti nedeniyle Yukarı Kızılırmak Bölümü’dür.

SANAYİ KURULUŞLARI

Bölge ülke ekonomisine daha çok tarımsal üretimiyle katkı sağlar. Sanayi üretimi tarımdan sonra gelir
Petrol rafinerisi: Kırıkkale
Silah fabrikası: Kırıkkale
Uçak fabrikası: Ankara,Eskişehir
Lokomotif fabrikası: Eskişehir
Pamuklu ve yünlü dokuma: Kayseri
Mobilya sanayi: Ankara, Kayseri
Demir-çelik sanayi: Sivas,Kırıkkale
İçki fabrikası: Ankara,Nevşehir,Konya,Yozgat

Halıcılık: Kayseri(Bünyan)
Lastik fabrikası: Kırşehir

Ayrıca bölgede yaygın olarak unlu mamuller endüstrisi,şeker endüstrisi,çimento endüstrisi bulunmaktadır.

TURİZM DEĞERLERİ

 Ürgüp-Göreme yöresinde peri bacaları önemli bir turizm değeridir.
 Kapadokya-Derinkuyu yeraltı kiliseleri inanç ve tarih turizm açısından önemlidir.
 Aksaray’daki Ihlara Vadisi hem doğal hem de tarihi özelliği ile önemlidir.
 Ankara yakınlarındaki Gordion antik kenti ve Roma Hamamı, Konya-Çatalhöyük, Kayseri-Kültepe, Nevşehir-
Göreme ve Çorum-Alacahöyük önemli tarihi ören yerleridir.
 Konya-Mevlana, Nevşehir-Hacıbektaş ve Kırşehir-Ahi Evran türbeleri ile Sivas-Çifte Minareli Medrese önemli
inanç turizmi merkezleridir.
 Eskişehir, Ankara, Kayseri, Kırşehir ve Niğde’de kaplıca turizmi gelişmiştir.
 Elmadağ ve Erciyes Dağlarında kış turizmi merkezleri gelişmiştir.
YUKARI SAKARYA BÖLÜMÜ
 Ankara ve Eskişehir bölümün il merkezleridir.
 Nüfusun en çok toplandığı, nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür.
 Batı bölgelerimizi iç bölgelere bağlayan yolların geçtiği kavşak niteliğindedir.
 Ulaşım ve iklim koşullarının uygun olması tarım ve sanayinin gelişmesine yol açmıştır.
ORTA KIZILIRMAK BÖLÜMÜ
 Kayseri, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Yozgat ve Kırıkkale bölümün il merkezleridir.
 Yüz ölçümünün en büyük olduğu bölümdür.
 Kızılırmak’ın yay çizdiği alanı kapsar.
 Sulama imkânlarının fazla olması nedeniyle tarımın en çok geliştiği bölümdür.
 Kırsal nüfusun ve tarımsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür.
 Kayseri ve Kırıkkale en gelişmiş illeridir.
 Volkanik dağların sayıca en fazla olduğu ve volkanik arazinin en geniş yer tuttuğu bölgedir.
YUKARI KIZILIRMAK BÖLÜMÜ
 Bölümün tek il merkezi Sivas’tır.
 Yükselti ve engebeliliğin en fazla olduğu bölümdür.
 Yükseltinin artması yağışın artmasına, sıcaklıkların azalmasına neden olmuştur.
 Bölgenin en geri kalmış bölümüdür.
KONYA BÖLÜMÜ
 Konya, Karaman ve Aksaray bölümün il merkezleridir.
 En gelişmiş ili Konya’dır.
 Türkiye’nin en az yağış alan, rüzgar erozyonunun(Konya-Karapınar) en fazla olduğu bölümüdür.
 Ülke ekonomisine daha çok tarım ve hayvancılık alanında katkı sağlar.
 Ova ve platolar geniş yer kaplar.

Yapı malzemesi olarak kerpicin en fazla kullanıldığı bölge hangisidir? coğrafya Güncel Bilgiler

İç Anadolu Bölgesi

Yapı malzemesi olarak kerpicin en fazla kullanıldığı bölgedir

AB Ülkelerindeki Türk Nüfusü



20. yüzyılda bütün dünyada olduğu gibi Avrupa kıtasında da önemli nüfus hareketleri yaşanmıştır. Kıtada yer alan ülkelerden birçoğu II. Dünya savaşından 

sonra başlattıkları ekonomik kalkınma hamlelerinde işgücüne ihtiyaç duymuşlardır. Ülkeler, ekonomik kalkınmanın temeli olarak görülen sanayi faaliyetlerinde kullanmak üzere gerekli işgücünü karşılayamayınca başka ülkelerden işçi almışlardır. Bu amaçla Avrupa ülkelerine öncelikle komşularından, daha sonra da büyük oranda istihdam sorunu yaşayan Akdeniz ülkelerinden çok sayıda işçi gelmiştir. Batı ve Orta Avrupa ülkeleri bu tip göçlerin en yoğun olarak yaşandığı ülkelerdir. Avrupa ülkelerine yapılan göçlerle birlikte önemli sosyal, kültürel ve ekonomik değişimler ve sorunlar yaşanmaktadır. Çünkü göçler, sadece ülkelerin nüfus yapısını etkilemekle kalmamış; çok boyutlu sosyal, kültürel, ekonomik ilişkilerin ve mekansal değişimlerin yaşanmasına da neden olmuştur. Göç eden insanlar bir yandan o zamana kadar yaşamını geçirdiği ülke ile bağlarını sürdürmekte; diğer yandan da yaşadığı yere sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden uyum sağlamaya çalışması bu sorunların temel nedenlerindendir. Böylece nereye ait olduklarını tanımlama konusunda çok önemli kimlik sorunları yaşamaktadırlar. Başlangıçta karşılıklı anlaşma ve ideal şartlar altında başlayan nüfus hareketleri giderek, sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik yönleriyle çok boyutlu ve karmaşık bir hal almıştır (Laçiner ve diğerleri, 2004; Karabağ-Şahin, 2006: 18-21).Avrupa kıtasına göç gönderen ülkelerden biri Türkiye’dir.Türkiye’den tüm Avrupa kıtasına -özellikle orta ve batı Avrupa ülkelerine-göçler yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Türkiye’denen çok göç yapılan ülke Almanya’dır. Almanya’dan başka, Hollanda, Fransa, Belçika ve Avusturya’ya da Türkiye’den önemli ölçüde işçi göçleri olmuştur. Avrupa ve AB ülkeleri temel olarak sanayi faaliyetlerindeki işgücü
ihtiyacını karşılamak için işçi almak istemiştir. Oysa Türkiye esas olarak istihdam fazlasını azaltarak işsizliğe çözüm bulmayı, işçi dövizleri aracılığıyla ödemeler dengesindeki açığı kapatmayı amaçlamıştır. Ayrıca  Türkiye geçici olarak gönderilen bu işçilerin, geri döndüklerinde nitelikli  işçiler olacağı noktasından hareketle, sanayileşme ve kalkınmada  yararlanmayı düşünmüştür (Mutluer, 2003: 35-48; Abadan-Unat, 2007: 3-5). AB ülkelerindeki Türk vatandaşları 1980’li yıllarda dış ticaret açığının kapanmasında işçi dövizleri aracılığıyla belirli ölçüde etkili olmuştur. Ancak 1990’lı yıllardan itibaren bu etki giderek azalmıştır. İşçi dövizlerinin yurda dönüşü konusunda hazırlanan çok sayıda düzenleme ve teşviklere rağmen işçi dövizlerinden istenilen fayda sağlanamamıştır. İşçi göndermenin en fazla olduğu yıllarda Türkiye’de işsizliğin azaltılmasında yardımcı olmuştur. Ancak ilk gidenlerden birçoğunun
geçici olarak değil de sürekli olarak AB ülkelerine yerleşmiş olması geri döndüklerinde onlardan yararlanma amacının  gerçekleşmediğini göstermektedir. Eldeki verilere göre 3 829 378 Türk vatandaşı ülke dışında çalışmaktadır. Bunun 3063388’i Batı Avrupa ülkelerinde 183 122’si Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti’nde 182 433’ü Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde 64 000’i Avustralya ve Yeni Zelanda’da 43 923’ü Rusya Federasyonu, Japonya Afganistan ve diğer ülkelerde 143 325’i ABD, Kanada ve Latin Amerika’da çalışmaktadır. Buna göre yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının önemli bir kısmı AB ülkelerinde
yer almaktadır.

Türkiye’den ilk olarak 1960’lı yıllardan itibaren Avrupa ülkelerine göçler yaşanmıştır. 2005 verilerine göre yurtdışındaki 3 829 378 Türk vatandaşının, 3 063 388’i Batı Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Dış İlişkiler ve Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü 2005 Raporu, 2007). Diğer yandan resmi makamlardan verilen veriler bu şekilde olmakla gerçekte daha çok sayıda  Türk vatandaşının Avrupa ülkelerinde bulunduğu bilinen bir gerçektir.

Günümüzde AB ülkelerine göç eden Türkler, misafir işçilikten işveren statüsüne kadar geniş bir yelpazede etkendir. AB ülkelerinde çeşitli sektörlerde faaliyette bulunan Türk işletmelerinin sayısı her geçen yıl artmıştır. Bu sürecin en hızlı bir şekilde devam ettiği 1985-2000 yılları arasında Türk girişimcilerin sayısı 22 binden 60 bine yükselmiş ve girişimci sayısı her yıl ortalama % 11 artış göstermiştir. Türk vatandaşları, Avrupa genelinde 500 bin civarında kimseye iş vermekte olup ciroları da 50 bin Avro’ya yaklaşmıştır. Eldeki verilere göre 66 000 işletmenin yıllık ciroları yaklaşık 35 milyar Avro kadardır. Söz konusu işyerlerinde 400 000’e yakın kişi istihdam edilmektedir. Türklerin sadece Almanya’daki ticari yatırımlarının toplam tutarı 7,5 milyar Avro’ya ulaşmıştır. Avrupa Birliği ülkelerinde Türk işletmelerinin sayısı 95 bin kadardır. Türklerin sadece Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na yaptıkları katkı 2004 yılında 50 milyar Avro’ya yaklaşmıştır.

(http://www.diyih.gov.tr/anasayfa/almanya _son_gelisme.html).

Türkiye’nin tahıl ambarı neresidir? coğrafya Güncel Bilgiler

Konya ovası Türkiye tahıllarının %33’ünü karsılar.

Yani Türkiye'nin tahıl ambarı Konya Ovası

2000-2009 Yılları Arası Türkiye’de İllere Göre Nüfus Artış Hızı

Genel bakacak olursak bölgeler arası nüfus artış hızı 1927-2009 arası kadar dengesizlik söz konusu

Genel bakacak olursak bölgeler arası nüfus artış hızı 1927-2009 arası kadar dengesizlik söz konusu değil ama haritamızda yinede dengesizlik söz konusudur.

Nüfus artış hızının en düşük olduğu ilerimiz 8 adet ve en çoğu Doğu Anadolu bölgesidir. Bu ilerimiz Bartın, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Muş, Ardahan ve Kars illerimizdir.

Nüfus artış hızının ikinci basamağı ise en geniş yer kaplayan ve her bölgesinde görülen 42 adet il bu basamağa girmektedir. Bu aralıkta en çok Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yer almakta ve bu bölgeyi İç Anadolu bölgesi takip etmektedir.

Üçüncü basamağına ise 25 il girmekte ve daha çok Akdeniz bölgesinde geniş yer almaktadır. Bu bölgeyi Ege bölgesi ile İç Anadolu bölgesi takip etmektedir.

Son basamağımız ve nüfus artış hızının en fazla olduğu aralık olan 1-30 aralığında 6 il girmekte ve bu illerin büyük bir çoğunluğu (üç il burada bulunmakta) Marmara bölgesinde yer almaktadır. Bunlar İstanbul, Bursa ve Kocaeli ilerimizdir. İç Anadolu bölgesinde Ankara, Ege bölgesinde İzmir, Güney Doğu Anadolu bölgesinde ise Gaziantep yer almaktadır.  Bu alanlara bakacak olursak Türkiye’nin sanayi bakımından gelişmiş sayacağımız ilerin başında gelmektedir. Bu iller yakınında olsun uzakta olsun illerden büyük göç alan ilerinde başında gelmektedir.

Mülteci Kimdir? Mülteci kime denir? Kökeni nedir?



Mülteci; kendi ülkelerinde hayati tehlikeleri olan ve hayatlarını devam ettirmek için başka ülkelerde kendileri için hazırlana yaşam alanlarında yaşayan insanlara denir. İlk zamanlarda yeni yaşam alanları bulmak için yapılan göçe deniliyordu. Sonralarında ise bu kavram genişledi, savaşlar ve salgın hastalıklardan göç eden nüfus ta bu kavram da ele alınıyordu.

Bu kavram ilk kez 1950’de Cenevre’de kullanılıyor. Mülteci dediğimiz insanlar; sivil, silahsız, geri döndüklerinde hayati tehlikesi bulunmayacak kişilerdir. Örneğin askerler mülteci kavramı içerisinde yer almaz.
Mültecilerin geldikleri ülkelerde sorun biterse geri dönecekler ve mülteci olarak bulundukları ülkede kimlik verilmeyecektir. Bu karar BM tarafından alınmıştır.

Mülteci zorunlu ve sorunlu bir güçtür



Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde mülteci sorunları vardır. Dünyada 42 milyon mülteci olduğu söyleniyor. Bu durumun birde sosyolojik yönü vardır. Mülteci zorunlu ve sorunlu göçtür. Örneğin; açlık yüzünden göç eden Somaliler, Arap baharı sonucu yaşanan göçler ve günümüzdeki Suriyeli mülteciler…

Siyasi sığınmacılar, kaçak göçmenler ve mülteci nedir?



Siyasi sığınmacılar, kaçak göçmenler ve mülteciler farklı kavramlar olup; siyasi sığınmacılar, idam cezası uygulayan ülkeler ve Avrupa insan hakları düzeyinde adaletli bir yargısı olmayan devletlerin; halklarının sığınma talebi veya iltica etmesidir.

Kaçak göçmenler ise, 11 eylülden sonra kaçak göçmenler artmıştır. Bu tarihten sonra gelişmiş ülkeler vize konusunda kanunları sıkıştırmışlar, giriş çıkışları güvenlik açısında üst düzeylere taşımışlardır.

İklim ve çevre mültecileri nedir? Kısaca Tanımı



İklim ve çevre mültecileri olarak. 2050 yılında 1°C ısınmamız, deniz seviyesinin yükselmesi ile 300 milyon mülteci olacağı tahmin ediliyor, iklim mültecileri bu grupta konuya dahil oluyor.

Tarihte iklim mültecileri; okyanus sularının yükselmesi ile Hindistan’ın güneyinde Arissa kentinde binlerce insan göç etmiştir. Yaşam alalarının yok olması nedeni ile iklim mültecileri geldikleri yerler dönemezler ve çevre mültecileri de aynı şekilde( bu kavram 1984’te ortaya çıkmıştır.) 2050 yılında Bangladeş deltasının sular atında kalacağı düşünülüyor, bunun sonucunda 30 milyon mülteci göç etmek zorunda kalacak. Bu durumun sonucunda bu insanların gittikleri yerlerde millet olmak istemeleri, yeni sınırların ortaya çıkması beklide büyük savaşların doğmasına neden olacaktır.