BTS DEPRESİF HİSSETTİĞİNDE NE YAPAR?
Üyeler bu sayıda bir günlük tatil hakları olsaydı yapmak istedikleri şeyi, geri dönmek istedikleri zamanı ve bir gün başlarına gelen hiç beklemedikleri bir olayın Rap Monster'ı çıldırtmasını anlattılar!
Zamanı geri alabilseler…
Oricon: ‘Wake Up’ın sözlerinde şöyle bir şey geçiyor; "Bir günlük oyalanma daha bitti. Bugün hayallerim için önemli bir gün" (*SUGA'nın partı) Eğer izinli bir gününüz olsaydı, ne yapmak isterdiniz? Lütfen bize ideal bir gününüzün programını anlatın.
Rap Monster: Öğlen saat ikide uyanırım, akşam yedi sekize kadar arkadaşlarımla takılırım; sonra akşam sekizden, ertesi sabah yedi sekize kadar şarkı yazarım.
SUGA: Bütün gün uyurum.
JIMIN: Ben de!
V: Ben de!
J-HOPE: Ben de!
Rap Monster: Ve ben de uyurum (güler.)
JIN: Yürüyüş yapmaya giderim.
Oricon: Yani yalnızca Jin mi dışarıya çıkar?
Oricon: Yani yalnızca Jin mi dışarıya çıkar?
JIMIN: Diğerleri uyurdu~ (güler)
Oricon: ‘The Stars’ın sözlerinde ‘Geri vitese takmak’ diye bir cümle öbeği var. Eğer zamanda geriye dönebilecek olsaydınız, hangi zamana dönmek isterdiniz? Lütfen bunun sebebinden bahsedin.
Rap Monster: 7 yaşıma dönmek isterdim; ama şu anki zihniyetimle (güler). O zaman hayalim kırtasiyeci olmaktı. Şu an, para biriktirip bir kırtasiye açmak istiyorum.
Oricon: Kırtasiyeci olma fikrini değiştirmedin yani?
Rap Monster: Evet. Kırtasiyeleri hala çok seviyorum. Japonya'ya geldiğimde zamanım oldukça, kırtasiyeleri geziyorum. Japonya'da farklı türde birçok kırtasiye var. Sadece gezerek bile mutlu hissediyorum.
Oricon: Anlıyorum. Peki ya Jin?
JIN: En mutlu zamanlarımı ilkokulda geçirmiş olmama rağmen, 5 yaşında olduğum anaokulu zamanlarına dönmek istiyorum. İlkokulda tıpkı sınavlar gibi gerçekçi sorunlarla yüzleşiyorsun; ama 5 yaşımdayken güneş batana kadar parkta arkadaşlarımla oynayabiliyordum. Ailem bana Nintendo* almıştı ve istediğim zaman oynayabiliyordum (güler). (Ç/N: Nintendo: Bir çeşit oyun konsolu.) O yaş; hiçbir şey bilmediğimiz çok masum bir yaştı ve bana kalırsa bu çok hoş.
Jungkook: Ben de anaokulu zamanlarıma geri dönmek isterdim. Eğer o zamanlar sıkı çalışsaydım, şimdi bu kadar zor olmazdı (güler).
V: Ben de anaokulu zamanlarıma geri dönmek isterdim. Endişesiz bir şekilde birçok kişiyle oynayabilmek çok güzel bir şey.
J-HOPE: Stajyer olduğum zamanlara dönmek isterdim. Başarısız olduğum şeyleri yeniden yapmak isterdim. Eğer daha iyisini yapabilseydim, şimdi daha da zor ve ilginç performanslar sergileyebilirdim. Gittikçe çoğalan gayret kesinlikle çok önemli.
Rap Monster: J-Hope ciddi (güler).
J-HOPE: Ah hayır. Ben daima ciddiyim (güler).
SUGA: Ortaokul zamanlarıma dönmek isterdim. Hayatımın en heyecanlı ve eğlenceli günleri o zamanlardı.
Oricon: Peki ya Jimin?
JIMIN: Lise yıllarıma dönmek isterdim; çünkü şarkı söylemeye lisenin ilk yılında başladım ve sanırım biraz geç başladım.
JIMIN: Lise yıllarıma dönmek isterdim; çünkü şarkı söylemeye lisenin ilk yılında başladım ve sanırım biraz geç başladım.
Rap Monster: Yani daha da geriye gitsen daha iyi olmaz mıydı?
JIMIN: Ama lise yıllarımda gerçekten çok mutluydum; o yüzden şarkı söylemeye başlamadan önceki lise yıllarıma dönmek istiyorum.
Rap Monster: Anaokul yıllarına geri dön o zaman! (güler)
Üzgün olduğunuzda kesinlikle yaptığınız şey...?
Oricon: ‘The Stars’ın sözlerinde ‘Cesaretinizin kırıldığı zamanlar olsa da; bu boşuna değildir’ cümlesi var. Moraliniz bozulduğunda ne yaparsınız?
SUGA: Stajyerlik zamanlarımızdan beri beraberiz; bu yüzden moralimizin bozulduğu sayısız zaman oldu. Moraliniz bozulduğunda, kaybolmuş ve bir fiyaskoymuş gibi hissettiğinizde daha da fazla odaklanarak üstesinden gelebilirsiniz. İlk adımdan başlarsınız ve daha da çok çalışırsınız.
Jungkook: Ben sürekli yemek yerim (güler). Eğer lezzetli yiyecekler yersem moralim kendiliğinden düzelir.
Oricon: Ne tür yemekler Jungkook'un moralini düzeltir?
Jungkook: Baharatlı yiyecekler. Baharatlı yiyecekleri seviyorum. Çok terlettiği için metabolizma açısından sağlıklı. Bu yüzden en iyisi baharatlı yiyecekler.
V: Telefonda ailemle konuşurum.
Oricon: Nasıl hissettiğinden mi bahsedersin?
V: Hayır. Her şey iyiymiş ve öylesine aramışım gibi davranırım.
JIMIN: Ama ailenin sesini duyduğunda daha da kötü hissetmez misin? (*üzülmez misin)
V: Fark etmez. Ailemin sesini duymak iyi geliyor. Eğer onlara acılarımdan bahsedersem bu yalnızca onları endişelendirir. Dolayısıyla onları endişelendirmemek için daha neşeli ve iyimser davranırım.
Oricon: Erkeksi adam! Peki ya Jin?
JIN: Bu benim kişiliğim sanırım..kolay kolay moralim bozulmaz. Eğer üzgün hissediyorsam da uyuduktan sonra unuturum.
Rap Monster: En büyük çaba bu.
JIN: Özetlemek gerekirse, hiçbir gün heba edilmemeli.
J-HOPE: Ben de uyurum böylece o olayı unutabilirim.
Jungkook: Yani (stüdyoda) çalışmak ve aynı zamanda uyumak (güler).
Oricon: Peki ya Rap Monster?
(Rap Monster yanlışlıkla bardağına çarpar ve suyu döker)
BTS: Ahhh~~ (gülerler)
Rap Monster: Üzgünüm.
JIMIN: Kaza (güler).
Rap Monster: Depresif olduğumda şu an olduğum gibi oluyorum (güler).
V: Bu çok sık oluyor. Lider şaka yapmaktan hoşlanıyor.
Oricon: Çok iyi anlayabiliyorum (güler). Hadi duygularınızı çözümleyin. Senin cevabın nedir Rap Monster?
Rap Monster: İyi bir ruh halinde olmadığımda şarkı bestelerim. Sözleri yazarken ve melodiyi düşünürken kötü şeyleri unuturum.
Oricon: Daha zor durumlarda olduğunuzda şarkı yazmanız daha mı kolaylaşıyor?
SUGA: Doğrusu, inişli çıkışlı bir ruh halindeyken şarkı yazmak daha kolay oluyor. Üzgün veya mutlu olduğun için değil; ruh halinin etkisi altında kaldığın için şarkı yazıyorsun. Durum ne olursa olsun şarkı yazmak en iyisi.
Oricon: Peki depresif hisseden bir üye gördüğünde ne yaparsın?
SUGA: Onu kendi haline bırakırım. Tavsiye vermekte pek iyi değilim ve ayrıca bence bir sorunun çözülmesi, başkalarının yardım edebileceği bir şey değil. Bu yalnızca kişinin kendisinin çözebileceği bir problem ve bence sorundan daha erken kurtulmanın tek yolu sorunun üstesinden kendi başına gelmektir.
Oricon: Peki ya sen, maknae Jungkook; hyunglarını depresif gördüğünde ne yaparsın?
V: (Fısıldar) Bir de anlayabilse… (güler)
Oricon: Peki ya sen, maknae Jungkook; hyunglarını depresif gördüğünde ne yaparsın?
V: (Fısıldar) Bir de anlayabilse… (güler)
Jungkook: İlk olarak, eğer hyunglar kötü hissediyorsa fark bile etmem.
J-HOPE: Gerçekten de fark etmiyor.
Jungkook: Ah, ara sıra fark ediyorum.
J-HOPE: Mümkünatı yok. Kesinlikle fark etmiyorsun (güler).
Oricon: Belki de Jungkook kasten umursamıyordur?
J-HOPE: Jungkook daima yavaş anlayan bir çocuktur. Ama bana kalırsa bu iyi bir şey. Yalnızca konuşmuyor olması daha iyi.
JIMIN: Eğer fark edip hyunglarını cesaretlendirirse, hyungları yalnızca “Sen hiçbir şey bilmiyorsun çocuk.” diye bağırır ve durum daha da tatsız bir hal alır.
Oricon: Belki de onları rahatlatmaya çalışırsan (ortamın) rahatsız edici sonlanacağını hiç düşünmedin?
Jungkook: İşte bu yüzden onları kendi haline bırakırım.
Oricon: Anlıyorum. Peki ya Jimin?
JIMIN: Arkadaşlarınla olmak en iyisi! Daibaku! (*Daebak’ın Japonca'sı.)
V: Daibaku tabiri! Bu Korece’deki 'Daebak' ve Japonca’daki ‘やばい’ ile aynı anlama geliyor.
Oricon: Konser/showcaselerinizde bunu çok sık kullanıyorsunuz. BANGTANca dilinde başka neler var?
Rap Monster: “Üzgünüm” (すみまねん). Osakalı bir fanın ‘好きやねん’ (Kansai aksanıyla seni seviyorum) dediğini duyduk. ‘Üzgünüm’ (すみません) kelimesini Kansai aksanıyla sonlandırıp bu kelimeyi ortaya çıkardık. Başka derin bir anlamı yok.
Oricon: Eğer insanlar bu sözü kullanıyorsa, bu onların BANGTAN fanı olduğu anlamına gelir.
Rap Monster: Bu doğru! Böylece ARMY arkadaşlar gittikçe daha da fazla olacak~
V: Lütfen (bu sözleri) çokça kullanın!
Oricon: Bu kelimelerle 2015 Buzzword ödülünü kazanmayı hedefleyebilirsiniz. (*Yılın en popüler yeni kelimesi ödülü)
V: Elbette! Büyük bir ödül için ‘Daibaku’ (*Korece'deki Ddaebak gibi; mükemmel/harika anlamına geliyor)!
JIMIN: Daibaku~!
Rap Monster: Ayrıca bugün için gerçekten “üzgünüm.” (güler)
Türkçe Çeviri: Dusty@BTSTurkey
Düzenleme: Golden_v@BTSTurkey
Düzenleme: Golden_v@BTSTurkey
0 Comments:
Yorum Gönder