Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive

Blog Yazarları için 15 Önemli Madde

Son yıllarda bloglar ve blog yazarlığı moda haline geldi. Artık neredeyse hemen herkesin bir bloğu var. Bu da internetin her geçen gün çöp olmasına neden oluyor. Çünkü içerik girilmeyen ve güncellenmeyen bloglar blog âlemine her gün bir çöp blog daha kazandırıyor.



Bunun yanı sıra 15-16 yaşında çocukların bile blog açtıklarına ve kendilerince bir şeyler yapmaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Her köşesi kodlarla veya reklamlarla dolu blogları gözümüze sokmaktan geri durmuyorlar.

Türkçe kullanımının ve okuyucuya saygının hiçe sayıldığı bloglar ise gün geçtikçe arttığını üzülerek görüyoruz. Maalesef okuma alışkanlığı olmayan “ergen diliyle” yazılarını kaleme alan, dini istismar eden ve ideolojik kaygılarla blog yazan insanlar türedi son zamanlarda.



Blog Yazmadan Önce Yapılması Gerekenler



Bir blog açmadan ve yazı yazmaya başlamadan önce yapmanız gereken bazı şeyler var. “Benim de bir bloğum var!” başka bir deyişle “Hello World!” demeden önce bazı hazırlıklar yapmak zorundayız. Bunları sizlere 15 başlık altında topladım. Şimdi sırayla irdeleyelim.








Blog Yazmak İçin Bir Amacınız Olsun



Genelde blog yazanların amacı çevre edinmek, statü kazanmak, blogtan para kazanmak, bir konuda okurlarına bilgi vermek ve tepkilerini dile getirmektir. Yalnız blog yazarlığı süreklilik istediği için eğer istikrarsız iseniz ve yeterince zamanınız yoksa lütfen internet âlemine bir çöp blog daha kazandırmayın. Çünkü zamanla konu bulmakta zorlanır ve kes, kopyala yapıştıra başlarsınız ki bu da blogunuzun intiharı olur.







Alan Adı Ve Hosting Seçimi



Artık kararlısınız ve blog yazacaksınız. Hadi o zaman kendinize, blogunuza ve amacınıza uygun bir alan adı alın ve bir hosting edinin. Alan adınızın ve uzantısının jenerik olmasına ve sizi ifade etmesine dikkat edin. Ücretsiz blog servisi veren blogcu, blogger gibi hizmetlerden yararlanmayın. Çünkü yasaklandığında veya hizmet verilmediğinde bloğunuzu bir daha bulamayabilirsiniz. En çok tercih edilen alt yapılardan WordPress veya Joomla alt yapısını hosting şirketinize kurdurabilirsiniz.








Görsel Ve Güncel Bir Tema Seçin



Yurtdışında görselliğe fazla önem vermiyorlar tıpkı giyimlerine pek dikkat etmedikleri gibi ama içerikleri gayet doyurucu oluyor. Biz Türkler ise genelde görsellik odaklıyız. Ama siz hem görsel hem de işlevsel olan güncel bir tema seçin. Çünkü temanız tıpkı imajınız gibidir. Bu şekilde ziyaretçilerinizi cezbetmeniz daha kolay olacaktır. Bu konuda ücretli veya ücretsiz tema hizmeti veren sitelerden yararlanabilirsiniz. Google’da “Ücretsiz WordPress Temaları” veya “Premium WordPress Temaları”diye arattırabilirsiniz. Benim sevdiğim temalardan birkaçına göz atabilirsiniz: YakutER, AOrhan, UBenzer, SPaksu ve Anarschi.







Logo, Favicon Ve Banner Tasarımı



Bloğunuzu ve içeriğini en iyi şekilde ifade edecek bir logo, favicon ve ileride reklam vermek için kullanabileceğiniz banner’larınızı mutlaka hazırlatın. Eğer kendiniz bu konuda bilgi sahibi değilseniz blog konusunda “uzman olan” arkadaşlarınızdan yardım alabilir veya ücretli olarak yaptırabilirsiniz. Logonuz, temanızla uyumlu olmalı ve bloğunuza görsellik katmalıdır.








Hakkında Ve İletişim Sekmeleriniz Güncel Olsun



Bir bloga ilk girdiğimde genelde beni oraya çeken blog yazısına göz attıktan sonra ilk yaptığım iş “Hakkımda, Hakkımızda” kısmına göz atmak oluyor. Çünkü bir blogokur olarak yazarı merak ederim. Kimdir, nerede yaşar, ne konularda uzmandır?



Hakkımda kısmına yazmak kimi zaman zor gelse siz ihmal etmeyin. Tabi bunu yazarken de doğum sürecinden başlayarak ay ay yazmanıza ve sülalenizi yazmanıza gerek yoktur. Bu konuda “CV yazılarına” bakarak veya blogların “hakkımda, kimim ben?” kısımlarına bakarak bir tecrübe elde edebilirsiniz.



İletişim sekmenizi ve iletişim formunuzu her zaman güncel tutun ki okurlarınız size daha rahat ulaşabilsinler. Hatta iletişim formunda blogunuzun içeriğine göre “konu sekmesinde” okurlarınıza seçenek sunmanız güzel olacaktır. Bu şekilde size ne tür bir mail geldiğini daha çabuk bilirsiniz. Eğer spam kaygınız varsa ve mail adresiniz çok önemli değilse mail adresinizi bloğunuzda vermeyin. Zaten iletişim formu sizin işinizi fazlasıyla görecektir.








Kategorilerinizi Sınırlayın



Yazı yazmaya karar verdiğiniz anda mutlaka kategorilerinizi belirleyin. Hangi konularda yazacaksanız o konularda yazılar yazmaya gayret edin. Bunların dışına çıkmayın. Aksi takdirde zamanla amacınızdan uzaklaştığınızı göreceksiniz. İhtiyaca göre yazı kategorilerinizi zamanla düzenleyebilirsiniz.





Not Alın



Sık sık not alın ve bunu adet haline getirin. Bloknot tutmaya gayret edin. Artık nerdeyse çoğumuzda akıllı telefonlar olduğuna göre, telefonlarınızın not kısmına çok rahat not alabilirsiniz. Dikkatinizi çeken, yazı konusu olabilecek söz, resim, olay, vs. her şeyi not alın. Bunlar yazı yazarken size esin kaynağı olacaktır.







Konunuzu Belirleyin



Blog yazarlarının zamanla sıkıntı çektikleri konulardan biri de yazacak bir şey bulamamalarıdır. Uzmanlık alanınıza dair ilginizi çeken haber, olay ve yaşadıklarınız size konu olarak bir fikir verir. Eğer konu bulmakta sıkıntı çekiyorsanız forumları dolaşabilir, haberlere göz atabilir, twitter’daki “trending topic” kısmı ve yaşadıklarınız size konu olarak yeter.




Sınırlarınızı Belirleyin



Genellikle uzman olduğunuz konularda yazıları kaleme almaya çalışın. Uzman olmadığınız, herkesin yazabileceği ama farklı açılarda okurlarınıza sunabileceğiniz günlük hayatta yaşanan olaylardan yazı yazabilirsiniz. Eğer sınırlarınızı belirler ve “her telden çalmazsanız” hem okurlarınıza derli toplu bir blog sunarsınız hem de okur sayınızı kaybetmediğiniz gibi fark yaratmış olursunuz.







Konuyla İlgili Araştırma Yapın



Bir yazı yazmadan önce “sanki bir makale yazacakmış gibi” araştırma yapın. Kütüphaneye gitmenize gerek yok. Google’a tıkladığınız vakit birçok kaynağı bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra bol bol kitap, gazete ve dergi okuyun. Çok okuduğunuzda hem yazınızın geliştiğini hem de kullandığınız kelimelerin çoğaldığını göreceksiniz. Hatta benim gibi biraz abartın “yazarlık” ile ilgili kitapları dahi okuyun.




E-mail Veya Haber Yazmadığınızın Farkında Olun




Bir arkadaşınıza veya bir dostunuza e-posta yazmadığınızı ve bloğunuza haber girmediğinizin farkında olun. Yazı dilinizi, üslubunuzu ona göre ayarlayın. Ne çok resmi ne de çok şakacı bir dil kullanın. Aksi takdirde okurlarınız ya bir makale okuduklarını ya da sulu bir yazı okuduklarını zannederler. Samimi ve içten yazın. Başka bir deyişle klavyenizle okurlarınızın kalbine dokunun.







Özgün İçerik Üretin



Okurlarınızın başka bir yerde bulamayacağı içeriklere “özgün içerik” denir. Kendi ürettiğiniz, tercüme ettiğiniz veya yorumunuzu kattığınız aynı zamanda uzmanlık alanınıza girip kategorilerinizde yer alan yazılar yazmaya gayret edin.



Temanız, logonuz sizin elbiseniz gibidir. Dış imajınızdır. Bu şekilde insanları cezbedersiniz. Ancak fikirleriniz ise özgün içeriğinizdir. Cazibenize kapılan içeriğinizle de mest olmalı ki sizin müdaviminiz olsun. Aksi takdir de birkaç gün sonra sizi RSS Feed’ine bile eklemeden kaçar gider.







Haber Paylaşmayın



İçine yorumunuzu katmadığınız haberleri asla paylaşmayın. Google’da bir tıkla bulunup asıl habere ulaşılabilecek yazıları bloğunuzda bulundurmayın. Çünkü bloğunuz bir haber portalı veya teknoloji portalı değildir. Yazılarınız emek ürünü ve kendi eseriniz olsun. Doğrusu Chip Dergisi’nde veya CNNTürk’te sabah okuduğum bir yazıyı sizin sitenizde görmek istemem. Çünkü bana ayrıca bir şey katmayacaktır. Okurlar genelde “Bu yazıda benim için ne var?” diye yazıyı tararlar.







Bloğunuzu Reklama Boğmayın



Blogçuların genelde yaptıkları hatalardan biri bloğa hemen reklam koymaktır. Ben bunu biraz da ego tatmini olarak görüyorum “Bakın bloğum ne kadar meşhur!” der gibi. Buna gerek yok. Zaten kaliteli içerikler paylaşıp trafik ve hitiniz arttığında size reklamlar gelmeye başlayacaktır. Sağda, solda anasayfada ve blogların içinde, altında velhasıl görebileceğimiz her yerde gözümüze reklam sokmanız okurları sıkar ve bloğunuzda fazla vakit harcamadan kaçmalarına neden olur. Bu konuda alışveriş merkezlerinin müşteri çekme taktiklerinidüşünebilirsiniz. Görsellik açısından gözü yormayan ve okurları fazla meşgul etmeyen reklamları ileriki zamanlarda bloğunuza koyabilirsiniz. Hosting giderlerinizi çıkarmak gibi ticari kaygılar nedeniyle hemen reklam almayınız.




Yazmaya Vakit Ayırın



“10 dakikada blog yazmak” ve “profesyonel blog yazarlığı” gibi blog gurularının beylik laflarına itibar etmeyin. Yazı yazmak su değil ki bir dikiş de içebilesiniz. Blog yazılarınıza zaman ayırın. Hemen 5dk yazıp paçavra gibi okurlarınızın önüne atmayın. Her yayınladığınız yazıda aslında kendinizi acımasız “klavye kahramanlarının” önüne attığınızın farkında olun.



Lisede kompozisyon yazar gibi önce bir taslak hazırlayın. Onun üzerinde çalışın. Vereceğiniz örneklere, kullanacağınız resimlere ve bağlantılara kadar belirleyin. Yatmadan önce yazacağınız yazıyla ilgili düşünün. 






Yazınızı zenginleştirmeye çalışın.



Emin olun yazı yazmak kitap okumaktan daha zordur. Her şey ilk kelimeyle başlar. Bilgisayarınızın başına oturun ve düşüncelerinizi tutarlı bir şekilde kaleme alın. Yazı yazmak zaman alır. Normalde bir yazıyı yayınlamanız ortalama 1,5-2 saatinizi alır. Hele yazı dizisi hazırlıyorsanız bu 4-5 saati bulabilir. Siz okurlarınıza özen gösterin ki onlar da size sadık kalsınlar.



Share

0 Comments:

Yorum Gönder