Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive

TÜRKİYE COĞRAFİ BÖLGELERİNİN TESPİTİ

8- TÜRKİYE COĞRAFİ BÖLGELERİNİN TESPİTİ
1941 Coğrafya Kongresi, Bölgelerin oluşturulma kriterleri, 7 bölgenin sınırları neye göre belirlenmiştir (Bölge bölge açıklanacak)
Yurdumuzun farklı bölgesel özelliklere sahip olduğu eskiden beri biliniyordu. Fakat ayrılan bölgelerin sayıları, alanları, sınırları ve adları yazarlara göre değişiyor ve bu durum özellikle öğretimde kargaşaya yol açıyordu. Bu karışıklığa son vermek için konu, Türk Coğrafya Kurumunun 1941 yılında toplanan birinci kongresinde ele alındı. O dönemin tanınmış coğrafyacıları, bölgelerin özelliğini belirleyen bütün faktörleri dikkate alarak bir rapor hazırladılar. Bu rapor uzun uzun tartışılarak sonuçta yurdumuzun yedi coğrafî bölgeye ayrılması kararlaştırıldı. Bu bölgelere de konumlarına göre Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri adı verildi. Bölge haritasına dikkat edilirse coğrafî bölgelerimizin ayırımında daha çok denize göre konum, yüzey şekilleri ve iklim gibi tabiî şartlara dayanıldığı sonucuna varılır. Bu şartların bitki topluluklarını, ulaşımı, yerleşmeleri ve ekonomik özellikleri doğrudan veya dolaylı olarak etkilediği düşünülürse bölge ayırımında uygulanan bu yöntemin uygun olduğu anlaşılır. Nitekim bu ilişkiler nedeniyle Türkiye'nin yüzey şekilleri ve iklim bakımından farklı bölgelerini gösteren haritalar ile bölge haritası arasında ana çizgileriyle büyük benzerlik vardır.

Alan bakımından bölgelerimizin en büyüğü Doğu Anadolu, en küçüğü Güneydoğu Anadolu'dur. En kalabalık bölgemiz ise Marmara Bölgesi'dir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu, nüfusu az olan iki bölgemizdir. Demek ki nüfusumuzun dağılışı, bölgelerin yüz ölçümleriyle orantılı değildir.

Geniş alan kaplayan bölgelerimizin her yeri aynı özellikte değildir. Tabiî ve ekonomik bakımdan bazı farklar görülür. İşte bu farklılaşmalara dayanılarak bölgelerimiz 21 bölüme ayrılmıştır.

Türk Coğrafya Kurumunun 1941 yılında belirlediği bölge, bölüm sınırlarına o tarihten beri uyulmaktadır. Bununla beraber, bazı sınırların tartışmalı olduğu veya zamanla değişebileceği unutulmamalıdır. Ayrıca bölge, bölüm sınırlarını birer çizgi olarak düşünmemek gerekir. Aslında bu sınırlar birer geçiş alanıdır.

Coğrafi bölgelerimizin belirlenmesinde dikkate alınan başlıca özellikler şunlardır:

1- Karadeniz Bölgesi:
Kuzey Anadolu Dağlarının kıyıya paralel uzanması,
Enlemin de etkisiyle nemli Karadeniz ikliminin oluşması,
Gür ormanların bulunması,
Kıyı boyunca nüfus ve yerleşmenin yoğun olması,
2- Marmara Bölgesi:
Yüksekliği az olan ova ve platoların geniş yer kaplaması,
Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında bir geçiş iklimi özelliği göstermesi,
Türkiye'nin ve bölgenin en gelişmiş kenti olan İstanbul'un bu bölgede yer alması,
Sanayi, ticaret ve ulaşımın çok gelişmiş olması,

3- Ege Bölgesi :
Dağların kıyıya dik olarak uzanması ve aralarında çöküntü ovalarının yer alması,
Deniz etkisinin iç kesimlere kadar sokulabilmesi,
Kıyıların çok girintili çıkıntılı olması,
Büyük bir liman şehrimiz olan İzmir’in burada yer alması,
Nüfusun kıyı kesiminde yoğun olması,

4- Akdeniz Bölgesi:
Batı ve Orta Toros dağlarının kıyıya paralel uzanması,
Dağların, kıyının hemen gerisinde yükselmesi nedeniyle kıyı ovalarının genellikle dar olması,
Tipik Akdeniz ikliminin etkili olması,
Nüfusun, özellikle tarım, sanayi ve ticaretin geliştiği yörelerde toplanması,

5- Güneydoğu Anadolu Bölgesi:
Güneydoğu Torosların güneyinde, ova ve platoların geniş yer kaplaması,
Orta kesiminde Karacadağ volkanik dağının; doğu kesiminde ise Mardin Eşigi'nin yer alması,
Buharlaşmanın çok fazla olması. Yaz mevsiminin çok sıcak ve kurak geçmesi,
Özellikle batı kesiminde Akdeniz iklimi etkilerinin görülmesi,
Türkiye'nin petrol üretim bölgesi olması,

6- Doğu Anadolu Bölgesi:
Ortalama yüksekliğinin fazla olması.
Birbirine paralel sıradağlar ile volkanik dağların bulunması. Bu dağlar arasında yüksek ova ve platoların yer alması.
Yükseklik ve denizden uzaklığa bağlı olarak karasal iklimin etkili olması,
Nüfusun az ve yerleşmenin seyrek olması,
Hayvancılığın en önemli ekonomik faaliyet olması.

7- İç Anadolu Bölgesi:
Etrafı yüksek dağlarla çevrili ova ve platoların geniş yer kaplaması,
Bölgede genellikle karasal iklimin etkili olması,
Başkent Ankara'nın burada yer alması,
Buğday tarımının ön planda olması.
Share

0 Comments:

Yorum Gönder