Sn. Hayati ERÖZ 'e teşekkürlerimle.
hayatieroz@hotmail.com
Daha detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz...
Marmara Üniversitesi Tarih BölümüProfesörü Vahdettin Engin: |
2. Abdülhamid’in 19. asrın son çeyreğinde ve 20. asrın başlarında padişah olması tarihimiz açısından bir şanstır. İmparatorluğun ayakta kalmasının nedenidir. Onun yerinde dirayetsiz bir padişah olsaydı, Osmanlı 1870lerde yıkılabilirdi ve ondan sonra gelecek felaketleri de insan tahayyül bile edemiyor. 2. Abdülhamid’le ilgili tek kitabınız değil bu. Abdülhamid’e verdiğiniz önemin nedeni? 2. Abdülhamid’in 19. asrın son çeyreğinde ve 20. asrın başlarında padişah olması tarihimiz açısından bir şanstır. İmparatorluğun ayakta kalmasının nedenidir. Onun yerinde dirayetsiz bir padişah olsaydı, Osmanlı 1870lerde yıkılabilirdi ve ondan sonra gelecek felaketleri de insan tahayyül bile edemiyor. Anadolu elimizde kalır mıydı, kalmaz mıydı şüpheli. O yıllardaki icraatlar çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti bir milli mücadele yaparak kurulma şansını bulduysa, bunda Abdülhamid’in devleti ayakta tutmak için aldığı tedbirlerin payı vardır. Abdülhamid hem devlet işleriyle uğraşıyor, hem de hakkında söylenenlerin aksine hayatın o kadar içinde ki ! İstanbul’la ilgili iradelerini ele aldığım kitapta bu görülüyor. Bilinmesi ve öğretilmesi gereken şeyler bunlar. ABDÜLHAMİT DENGE SİYASETİ İZLEDİ O dönemde başta Rusya ve Romanya olmak üzere birçok ülkede Yahudiler saldırıya uğramaya başladılar. Bu durumda kalan birçok Yahudi yaşadıkları yerleri terk etti ve bir bakıma ortada kaldı. Yahudi liderler Abdülhamid’e Filistin’den toprak satması, bunun karşılığında Osmanlı borçlarının ödenmesi yönünde teklifler getirdiler. Adülhamid buna asla yanaşmadı ve Filistin’e Yahudi göçü konusunda sıkı bir biçimde kontrol kurdu. Abdülhamid’in uluslararası politikada bazı kırmızı çizgileri vardı. Filistin bunlardan biriydi. Yahudi yerleşimine tamamen karşıydı. Kendi döneminde bunu başarmıştır da. |
The most common problem for working professionals these days is "lack of time". Most of us are so busy that we have forgotten to take care of our health, which undoubtedly is the most precious asset of our life. More and more people are having less exercises or physical activities due to their busy schedule. If you don't have time to go to the gym? No problem! This article will give you tips how to get daily exercises your body needs.
In fact, your home is one of the best places for you to exercise, if you live in a big city, you don't need to travel to the gym and get stuck in a traffic jam, you can set your own schedule and wear whatever you want, and best of all it's free.
Getting the exercise your body needs is a lot easier than you think. In fact, moderate and consistent exercises can benefit you as much as the intense exercises. The key point here is "consistency".
Here are some home workout exercises you can do:
Click here for an article on "Easy Exercises You Can Do At Home".
~~~~~~~~ ***** ~~~~~~~~
Yeşilköy Hava Limanı’nın bir bölümü özel uçaklarla doludur. Ülkede nam salmış bütün işadamlarının tercihen Chessna tipi uçakları ortalıkta arz-ı endam eder. Gövdelerinde de uçağı satın alan hatırı sayılır işadamlarının isimleri yazılıdır. Ne var ki bu jetlerin hiçbiri, uçağı kullanan işadamlarının kendi fabrikalarında, kendi teknisyenleri ile sıfırdan imal edilmedi.
Yani kendi uçağına binen işadamı yok piyasada. Bunu hayata geçirmek bir tek Nuri Demirağ’a nasip olmuş. Olmuş olmasına ancak onun da başına uçak imalatına başladıktan sonra gelmeyen kalmamış. Cumhuriyet ilk yıllarında yaptığı demiryolları ile yıldızı parlayan ve rotayı uçak imalatına çevirince işleri ters giden Nuri Demirağ’ın hayatı yakın tarihimizin en çarpıcı biyografilerinden birini barındırıyor. Cumhuriyet tarihinde birçok ilke imza atmış Demirağ hakkında kaleme alınmış eser neredeyse yok gibidir. Bu vefasızlığı bir nebze olsun gidermek yine Sivaslı bir hemşehrisi; Dr. Fatih Dervişoğlu’na nasip oldu. Ötüken Yayınları’ndan çıkan Dervişoğlu imzalı ‘Türkiye’nin Havacılık Efsanesi: Nuri Demirağ’ adlı kitap geçtiğimiz günlerde raflarda yerini aldı. Demirağ’ın yaşadığı döneme ait gazete arşivlerini ve yazılı kaynakları tarayan yazar aynı zamanda Demirağ ailesinin yaşayan fertleri ile de görüşmeyi ihmal etmemiş. Ortaya çıkan eser, yakın tarihimizde birçok hayati projenin altına imza atmış bir portrenin üstündeki perdeyi kaldırması açısından bir nimet olarak kabul edilebileceği gibi ‘uçak imalatı’ türünden ciddi stratejik önemi haiz hamlelerin ‘neden akim kaldığı’ yönündeki soru işaretlerine bir nebze de olsa açıklık getirmesi açısından önemli. İşte bu yüzden Dr. Fatih Dervişoğlu’nun çalışmasının Adnan Nur Baykal’ın kitaba yazdığı sunuşundaki giriş bile Demirağ hakkında bir kaynak derlemenin önemini anlatmaya yetiyor: “Nuri Demirağ adını belki duymuşsunuzdur. Ancak neler yaptığını bilmemeniz doğaldır. Torunu olarak ben bile, ölümünün üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen izini sürmekte zorlanıyorum.” Önüne dönemin hükümetinin takoz koymaması halinde bugün ‘Boeing’ ayarında dünya devleri ile boy ölçüşen bir uçak şirketi sahibi olabilecekken şimdi hakkında bilgi kırıntılarına ulaşmakta bile zorlanıyoruz.
Gelelim Nuri Demirağ’ın hikâyesine; Nuri Bey 1886 yılı Sivas doğumlu. Babasını küçük yaşta kaybetmesinden dolayı iş hayatına 17 yaşındayken atılarak Ziraat Bankası’nda memur olarak göreve başlamış. Ardından maliye şubeleri müfettişi olarak memurluk hayatına devam eden Demirağ’ın hayatı ticarete atılıp ‘Türk Zaferi’ adlı sigara kâğıdı üretimine geçmesiyle birdenbire değişmiş. Sigara kâğıdı işinden üç buçuk senede hatırı sayılır bir servet edinmiş. Ancak ticari hayatındaki büyük sıçramayı Samsun-Sivas demiryolu hattının ihalesini almasıyla gerçekleştirmiş. Bu başarısı ona Samsun-Erzurum, Sivas-Erzurum, Afyon-Dinar arasındaki demiryolu hatlarının da yapımını kazandırmış ki bu sebepten dolayı Soyadı Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte Atatürk, Nuri Bey’e ‘Demirağ’ soyadını bizzat kendisi uygun görmüş.
Sonunu getiren uçak imalatı meselesi ise Türk Teyyare Cemiyeti’nin Reisi Cevat Abbas’ın uçak almak için halktan bağış kampanyası açmasıyla başlamış. 1935 yılında 10 bin lira bağışta bulunarak hava savunmasının önemine dikkat çeken Atatürk’ü, 5 bin lira ile Ankara’nın en zengin işadamı Vehbi Koç izlemiş. Kardeşi Naci Demirağ’ın katkısı 120 bin lira olurken Nuri Bey’in kampanyaya tepkisi şöyle olmuş: “Mademki bir millet teyyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfünden beklememeliyiz. Ben bu açık fabrikasını yapmaya talibim.” Bu arada Nuri Demirağ’ın aynı yıllarda devletin 212 milyonluk devlet bütçesine mukabil 11 milyonluk şahsi serveti ile Türkiye’nin en zengin işadamı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Hem yolcu hem bombardıman uçağı
Böylelikle Almanya, Çekoslovakya ve İngiltere’deki uçak fabrikalarını mühendisleri ile birlikte gezmek üzere yola koyulmuş. 1936’da bir Çekoslovak firması ile anlaşarak Beşiktaş’ta proje atölyesini kurmuş. İş büyüdükçe, atölyeler yetmeyerek uçakların testleri için bir piste ihtiyaç hasıl olmuş ve bunun Yeşilköy’de bugün Atatürk Hava Limanı olarak kullanılan Elmas Paşa Çiftliği satın alınmış. Burada geleceğin pilotlarının yetişmesi için Nuri Demirağ Gök Okulu, uçak tamir atölyesi ve hangarlar inşa edilmiş. Tarihin garip cilvesi Yeşilköy’deki Gök Okulu’nun ilk öğrencileri arasında zamanın cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğulları Ömer ve Erdal İnönü de var. Ancak her ne oldu ise bir hafta sonra İnönü kardeşler okulu terk etmiş.
Türk Hava Kurumu (THK) Nuri Demirağ’a 10 adet eğitim uçağı ile 65 adet planör siparişi vermiş. Demirağ ve ekibi, bir yandan bu siparişleri yetiştirirken, bir yandan da Nu.D.38 ismi verilen altı kişilik, çift motorlu ve gövdesi alüminyum kaplı yeni bir model geliştirmiş. Demirağ’ın bu başarısı, Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmış. Son teknoloji ile donatılan ‘Nu.D.38’in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini ilk uçak fabrikamızın üzerine çekmiş doğal olarak. Ve çok geçmeden dünya havacılığında A sınıfı yolcu uçağı kategorisine alınmış. Ayrıca yolcu uçağı olarak tasarlanan ‘Nu.D.38’, savaşta mükemmel bir bombardıman uçağı olarak hizmet verebilmesi meselenin farklı bir boyutu. İlginç olan hiçbir zaman Demirağ’ın bu uçağının THK tarafından kabul görmemiş olması. Bu uçağın Türkiye içinde ve hatta yurtdışı seferleri yapıyor olması bile anlaşılan THK’nın fikrini değiştirmeye yetmemiş. Verilen siparişlerin iptali ve THK ile yıllarca süren mahkemeleri sonucu Demirağ, fabrikayı kapatmak zorunda kalmış.
Böylelikle daha sinemanın esamisinin okunmadığı 1930’larda ülkenin dört bir yanındaki salonlarda uçaklarının tanıtımını yapan Demirağ’ın havacılık serüveni THK ve devrin Milli Şefi İsmet İnönü’nün gayretleri ile son bulmuş. Hikâyenin geri kalan kısmında da İnönü’ye kafa tutmak isteyen Demirağ’ın Türkiye’de ilk muhalefet partisi Milli Kalkınma Partisi’ni kurması var. Demirağ’ın havacılık serüveninde devrin kudretli ismi İnönü’nün takoz koyduğunu ve dolayısıyla uçak sanayimizi baltaladığını söylemek yanlış olmaz; ancak eksik bir bilgidir. İşin aslı Demirağ, o dönemin tek mağduru da değildir. Nuri Demirağ, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil’in de yakın arkadaşı. Nuri Killigil Paşa ise Türkiye’nin ilk silah ve patlayıcı imal eden fabrikatörüydü. Ordunun bazı siparişlerini üstlenen Paşa’nın Sütlüce’deki fabrikası -Nuri Demirağ’ın uçak imalatı serüveni ile tarih benzerliğine dikkat- 1949 yılında esrarengiz şekilde infilak etti. Nuri Paşa’nın cesedi bile bulunamadı. Nuri Paşa’nın İsrail’le savaş halinde olan Mısır’dan yüklüce bir cephane siparişi aldığı için fabrikasının sabotaj sonucu infilak ettiği iddia edildi. h.yilmaz@zaman.com.tr
Daha Geniş Bilgi için : www.nuridemirag.comBolge | Surgun edilenler | % | Oldurulenler | % | Kalanlar | % |
Guney Yunanistan | 10,000 | 29 | 25,000 | 71 | 0 | 0 |
Bulgaristan1877- 78 | 568,000 | 38 | 262,000 | 17 | 672,000 | 45 |
Bosna 1875- 78 | 245,000 | 35 | | | 449,000 | 65 |
Balkan Savaslari 1912- 13 | 813,000 | 35 | 632,000 | 27 | 870,000 | 38 |
Kirim 1772 | 100,000 | | | | | |
Guney Kafkasya 1827- 29 | 26,000 | | | | | |
Kirim 1854- 60 | 225,000 | | 75,000 | | | |
Kafkasya 1864- 67 | 800,000 | | 400,000 | | | |
Guney Kafkasya 1877- 78 | 70,000 | | | | | |
Anadolu | | | 2,736,000 | 19 | 11,619,000 | 81 |
Guney Kafkasya 1914- 20 | 273,000 | | 410,000 | | | |
Yonetici | Devlet | Yillar | Mülteci | Olu | Kayip |
Joseph Stalin | Rusya | 1934-39 | 13,000,000 | 15,000,000 | |
Adolf Hitler | Almanya | 1939-45 | 12,000,000 | 2,000,000 | |
Mao Tze Dong | Cin | 1966-69 | 11,000,000 + | 10,000,000 | |
Ispanyol-Kasifler | ABD | 1492-1800 | 7,000,000 | 972,000 | |
Hideki Tojo | Japonya | 1941-44 | 5,000,000 | | |
Pol Pot | Kambocya | 1975-79 | 1,700,000 | | |
Kim II Sung | K.Kore | 1948-1994 | 1,600,000 | | |
Menghitsu | Etiyopya | 1975-78 | 1,500,000 | | |
De Gaulle | Cezayir | 1954-62 | 1,000,000 | | |
Yakubu Gowon | Biafra | 1967-70 | 1,000,000 | | |
Leonid Brejnev | Afganistan | 1979-82 | 900,000 | | |
Jaan Kamb. | Ruanda | 1994 | 800,000 | | |
Ingiliz Kralligi | Avustralya | 1894-1938 | 100,000 | 719,000 | |
Savimbi | Angola | 1975-2002 | 400,000 | | |
B.Mussolini | Etiyopya-Yug | 1936 | 300,000 | | |
B.Mussolini | Danimarka | 1945 | 250,000 | 250,000 | |
Mobutu Seko | Zaire | 1965-97 | 200,000 | 250,000 | |
Charley Taylor | Liberya | 1989-96 | 220,000 | | |
Foday Sankoh | Si.Leone | 1991-2000 | 200,000 | | |
S.Milosevic | Yugoslavya | 1992-96 | 180,000 | | |
Michel Mic. | Burundi | 1972 | 150,000 | | |
Almanya | Namibya | 1891 | 15,000 | 102,000 | |
Papa Doc Duv. | Haiti | 1957-71 | 60,000 | | |
Marcos | Filipinler | | 50,000 | | |
Hissene Habre | Cad | 1982-90 | 40,000 | | |
Vladimir Lenin | Rusya | 1917-20 | 30,000 | | |
Francisco Fran. | Ispanya | | 30,000 | | |
Khomeini | Iran | 1979-89 | 20,000 | | |
Eski Yugos. | Bosna-Hersek | 1995 | 45,000 | 7,500 | |
Paul Koroma | Si.Leone | 1997 | 6,000 | | |
Augusto Pinoc. | Chile | 1973 | 3,000 | | |
Efrain R. Montt | Guatemala | | 80,000 | 2,000 | |
| K.K.Cum. | 1912-74 | 25,000 | 1,100 | |
| Yunanistan | 1923-90 | 400,000 | | |
| Bulgaristan | 1970-89 | 360,000 | | |