Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Osmanlı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Osmanlı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yörük Köyü

 YÖRÜK KÖYÜ



         Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı olan Yörük köyü Safranbolu'ya 11 km uzaklıktaki bu Müze Köye Safranbolu-Araç kara yolu üzerinden gidilmektedir. Kültür Bakanlığı tarafından 1997 yılında gerçek bir Türk-Türkmen Köyü oluşu ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmıştır. Safranbolu'nun küçük bir maketidir. 93 tescilli eser bulunmaktadır.
16.yüzyılda Safranbolu yöresinde yaşayan göçebe cemaatlere“Yörük an-ı Taraklı” ya da “Yörük an-ı Taraklı borlu” adı verilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Safranbolu, biri bugünkü Safranbolu ilçe merkezinde Medine-i Taraklı borlu diğeri merkezi bugünkü Yörük Köyü adını taşıyan aşiretler için kurulmuş olan Yörükün-ı Taraklı borlu adını taşıyan iki ayrı kazadır. Her iki kazanın da merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyi'nin Bolu Sancağına bağlı olduğu bilinmektedir.
Yörük köyü ile ilgili yazılı efsanelerde, Yörüklerin 14.15.yüzyıllarda göçer durumda oldukları kendilerine özgü vergi düzeni ile ayrı bir kariye teşkil edecek şekilde bir kadıya bağlanıp zaman içerisinde yerleştirildikleri ve bu kazanın merkezi olarak bugünkü Yörük köyünün tespit edildiği ve uzun sürede yüzyıllar boyunca konumlarını devam ettirdikleri anlaşılmaktadır.Köyün yaşlılarının kendi atalarından duydukları efsaneye göre; Osmanlının başlangıcı olan Kayı boyunun Karakeçili aşiretine bağlı olarak, buraya yani, Safranbolu'nun Taraklı Borlu yöresine, geniş aileleri ve hayvanları ile 3 kardeş gelmişler. Adları Hüseyin, Hacı ve Davut. Bu geniş oba yerleşirken, büyük kardeş Hüseyin, bu Yörük Karye sini kurmuş. Öbürleri de yine kendi adlarını taşıyan “Hacılar Obası ve “Davut Ovasını “ kurmuşlar.
19. y.y ikinci yarısında özellikle ll. Abdülhamit döneminde, Yıldız Sarayının muhafız biriminde Karakeçili aşireti bireylerinin yer aldığı , hatta sarayın dış binaları ve bahçeleri Arnavut ve Boşnak kökenli muhafızların korumasına bırakılmışken, Hünkarın yattığı binanın gece ve iç güvenliğinin Karakeçili aşiretinden gelme elemanlara emanet edildiği bilinmektedir. Bu askerlik hizmetleri dolayısıyla bir dönem Yeniçeriler yoluyla Bektaşilik dünya görüşünün Yörük Köyünde bazı aileleri etkilediği ,fakat 19. yy başlarında bu etkinin ortadan kalktığı Köydeki mezar taşların incelemesinden anlaşılıyor.

Osmanlı - İran sınırı nasıl çizildi ?

Köyüm köyüm canım köyüm.. =)

Son yıllarda annemin köyüne mezar ziyareti ve bir kaç küçük ziyaret dışında hiç gitmedim. Eskiden rahmetli ananem sağ iken her sömestr ve yaz tatilinde köyde kalırdık. Geçtiğimiz hafta sonu ufak bir kaçamak yaptım. Hazır teyzem ve dayımlar da köyde iken bir gece kalıp döneyim dedim.

Yalnız bizim köye gitmek Ankara'ya gitmekten hallice :) Köy dediğime bakmayın canlar altı üstü Silivri'ye gidiyorum. Silivri neresi derseniz İstanbul'un Trakya bölgesinde kalan son ilçesi. Ben pazar günü saat 13:30'da çıktım evden 16:00'de vardım Silivri'ye :S Vayy anasını!! Bunda en büyük etken metrobüs inşaatı ve otobüsleri dakka başı dur-kalk yapması. Bir de köy minibüsünün kalkmasını bekledim. Dakikası değil saniyesi dolmadan kalmıyorlar. Nasıl sinir oldum anlatamam.

Ara ara telefonumla fotoğraf çektim yol boyunca. Fotoğraf makinem da yanımdaydı aslında ama üşendim çıkarmaya hehe






Köy köy dedim adından sanından da bahsetmek gerek değil mi? Silivri ilçesine bağlı Akören köyüdür bizim köyümüz. Tarihçesi çok çok eskilere dayanır. Sağdan soldan topladığım bilgilere göre;

Köy, geçmişte Anaka, Avran, Avren, Akviran gibi isimlerle anılmış daha sonra ise Akören haline gelerek bugünkü şeklini almış. İlk yerleşim hakkında net bir bilgi bulunmasa da 1500`lü yıllarda köyün Osmanlılar tarafından yerleşim alanı olarak seçildiği biliniyor. Yöre 1912 yılına kadar yerli halkı içinde barındırmış, 1912 Balkan Harbi`nden sonra ise Bulgaristan`dan gelen Türk halkı ile karma bir yapıya kavuşmuş. Gacal halk köyün doğu kısmında ikamet ederken, mübadil halk ise 1912 yılında geldiğinde köyün batı kısmına yerleşerek o bölgeye bir "göçmen mahallesi" kurmuş. Böylece köy "göçmen" ve "gacal" mahalleleri olmak üzere iki ana mahalleye ayrılmış.
Yeri gelmişken yazıvereyim biz 'Gacal' oluyormuşuz :D Köyün tarihçesi gerçekten de çok eskilere dayanıyormuş yaa :D Eski olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum açıkçası hehe Bizim köyün olmazsa olmazı köpekleri vardır. Minübüsten iner inmez bu görüntü karşıladı beni :)



Bizim köyün meydanında tarihi bir çeşme ve camii var. Yukarıda verdiğim linkte detayları mevcut. Söylenenlere göre 500 yıllık bir tarihleri var. Camii ile çeşme arasında bir de çınar ağacı var ki sormayın. Bence o ağaçta çok yaşlı olmalı. Yazın ağacın altında kuşların senfonisini dinleyebilirsiniz =)






Bu çeşme köyün tarihi çeşmesi. Köyün camisi ile beraber yapıldığı rivayet ediliyor. Yukarıda gördüğünüz kazıma süslerden başka hiçbir yazı, kitabe yada işaret yok hiçbir yerinde. Ama suyu yüzyılı aşkın süredir hiç kesilmeden akıyormuş. Bir de köyün akıllılarından birisi çeşmenin yalaklarının içine balık koymuş. Öyle böyle değil yani kocaman kocamanlar. Tut pişir ye olmuşlar :D Dayanamadım bir de video çektim. Çok kısa ama görmenizi istedim. Videonun sonunda görünen oyuk ise devasa çınarın kökü oluyor.