Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

4.gün

Yine Kellogs Speacial K'lı bire başlangıç oldu :) Her sabah 100gram Kellogs + 400 ml %0.1 yağlı süt  karışımı bir ritüel haline geldi. Tabi ilerleyen zamanlarda bu değişecek.

Kahvaltı üzerinden biraz vakit geçtikten sonra -Shaun T adlı vatandaşın hazırladığı Insanity adlı bir program var. Belki duymuşsunuzdur. Bu programda da karın hareketlerinden oluşan bir video var(başka videolar da var tabii ki)-bu elemanın videosunda ki karın hareketlerini yaptım. Gerçekten karın kaslarım yandı yandııı...

6-7 barfiks çektim...

Bu arada, dün tekrar inital testi yaptım mekik programında. Bugün squat ve mekik programına başlıyorum, şınav programına zaten devam ediyorum. Kaslarımı bu hareketlerle güçlendirip P90X programıyla asıl darbeyi yapacağım :) P90X hakkında bir şeyler karalayacağım tabii ki.

"Watch Kannada movie - Male barali Manju irali -Kitty, Parvathi menon"


Male Barali Manju Irali 2009 - Srinagara Kitty, Parvathi Menon

Actor/producer Vijayalakshmi Singh turned to direction two years ago with the Kannada film Ee Bhandana which had a simple yet absorbing story. Her second film Male Barali Manju Irali (MBMI) is another well made-film which also has a simple oft repeated story narrated in a feel good manner that is certain to tug at your heart strings.

The superb crafting of MBMI clearly proves that Singh has to be taken very seriously as a director. She can join the select band of good young directors like Yogaraj Bhat, Prakash, Soori and Guru Prasad. Her future films will certainly be looked forward to with great expectations.

Singh had described her film as a 'feel-good love story'. But it is much more than that. What makes Singh's film special and overtly enjoyable is the way she has narrated it with the help of a tight screenplay and great visuals. Her selection of the artists, locations, the background score and even the dialogues have gelled perfectly with the film.

The misty surroundings of the visually spectacular Madikeri and its peripheries with its hilly background provide an amazing visual experience for the viewers. She has taken care to see that the proceedings of the story gelled well into the visuals and the locations match the mood of the story.



LIVE LINKS
YOUTUBE PLALIST :
Male Barali Manju Irali 2009 Kannada Movie Watch Online

VEOH LINK :
Male Barali Manju Irali 2009 Kannada Movie Watch Online


"Watch Kannada movie - Male barali Manju irali -Kitty, Parvathi menon"


Male Barali Manju Irali 2009 - Srinagara Kitty, Parvathi Menon

Actor/producer Vijayalakshmi Singh turned to direction two years ago with the Kannada film Ee Bhandana which had a simple yet absorbing story. Her second film Male Barali Manju Irali (MBMI) is another well made-film which also has a simple oft repeated story narrated in a feel good manner that is certain to tug at your heart strings.

The superb crafting of MBMI clearly proves that Singh has to be taken very seriously as a director. She can join the select band of good young directors like Yogaraj Bhat, Prakash, Soori and Guru Prasad. Her future films will certainly be looked forward to with great expectations.

Singh had described her film as a 'feel-good love story'. But it is much more than that. What makes Singh's film special and overtly enjoyable is the way she has narrated it with the help of a tight screenplay and great visuals. Her selection of the artists, locations, the background score and even the dialogues have gelled perfectly with the film.

The misty surroundings of the visually spectacular Madikeri and its peripheries with its hilly background provide an amazing visual experience for the viewers. She has taken care to see that the proceedings of the story gelled well into the visuals and the locations match the mood of the story.



LIVE LINKS
YOUTUBE PLALIST :
Male Barali Manju Irali 2009 Kannada Movie Watch Online

VEOH LINK :
Male Barali Manju Irali 2009 Kannada Movie Watch Online


Watch Pakistan vs Australia 1st Test Day 1 Highlights

Watch Pakistan vs Australia 1st Test Day 1 Highlights: http://bit.ly/Pak-vs-Aus-1st-Test-Day-1-Lords

Watch Pakistan vs Australia 1st Test Day 1 Highlights

Watch Pakistan vs Australia 1st Test Day 1 Highlights: http://bit.ly/Pak-vs-Aus-1st-Test-Day-1-Lords

3.gün sonu

400ml %0.1 yağlı süt + 1,5 ölçek whey proteini shakerla karıştırıp içtim. 
Yatmak için hazırım. 
Yatmadan önce 1 bölüm Heroes izleyeceğim. İzlerken uyurum artık.
Bugün düşüncelerim de değişiklik oldu. Onları da yarın paylaşırım. 
Moralim de pek iyi değil ama sağlık olsun... Atlatırız bunu da
Çok resmi oldu farkındayım. Kusura bakmayın bu gecelik böyle olsun

KISIRLIK TESTİNİ ÇÖZÜN RİSKİNİZİ ÖĞRENİN



ERKEKLER KISIRLIK RİSKİNİZ NEDİR?
1.Sigara kullanıyor musunuz?
a) Hala bırakamadım.Günde en az bir paket içiyorum.
b) Günde 2-3 adet içiyorum.
c) Sigara kullanmadığım gibi,dumanlı ortamlarda bulunmaktan da kaçınıyorum.
2.Alkol alıyor musunuz?
a) Her gün iki üç kadeh alkol almadan duramıyorum.
b) Haftada 3-4 kez içiyorum,o da sınırlı ölçüde.
c) Sosyal içiciyim.Alkolü haftada bir iki kez,çok sınırlı miktarda tüketiyorum.
3.Aşırı şişman veya zayıf mısınız?
a) İdeal kilomun epey üstünde/altındayım.
b) İdeal kilomun biraz üzerindeyim/normalden biraz düşük kilodayım.
c) İdeal kilomu hiç aşmadım.
4.Cinsel yolla bulaşan bir hastalık geçirdiniz mi?
a) Cinsel yolla bulaşan bir hastalık nedeniyle tedavi gördüm.Üstelik,doktora
başvurmakta da epey geç kalmışım.
b) Üreme organımda gelişen bir sorun nedeniyle doktorumdan hemen randevu
aldım.Erken tanı sayesinde tedavim kısa sürdü.
c) Korunmasız cinsel ilişkiye girmediğim için hiçbir sorunla karşılaşmadım.
5.İş veya özel hayatınızda stres sizi de sık sık etkiliyor mu?
a) Çok stresli bir hayatım var.
b) İş ve özel hayatımda oldukça stresli günler geçiriyorum.Ancak,fırsat buldukça
zihnimi ve bedenimi dinlendirecek uğraşlar ediniyorum.
c) Stresin beni etkisi altına almasına izin vermiyorum.
6.Spor yaparken vücudunuzu zorladığınız oluyor mu?
a) Sporu hiç aksatmam.Vücudumu yoran ağır spor türleri tercihimdir.
b) Düzenli olarak spor yapıyorum.Vücudumu yoran hareketleri nadiren
uyguluyorum.
c) Düzenli olarak spor yapıyor ve ağır egzersizlerden kaçınıyorum.
7.Diyabet,yüksek tansiyon gibi kronik hastalığınız var mı?
a) Evet,kronik bir hastalığım var.
b) Ailemde var,bende henüz bir sorun ortaya çıkmadı.
c) Hayır,yok.Zaten sağlığıma da çok özen gösteriyorum.
8.Kemoterapi veya radyoterapi tedavisi gördünüz mü?
a) Evet,uzun süre tedavi gördüm.
b) Çok düşük dozda aldım,tedavim de kısa sürdü.
c) Hayır,bu tarz bir tedavi görmedim.
9.Mesainizin çoğunu masa başında ya da araçta geçirmek zorunda kalıyor
musunuz?
a) Evet,neredeyse tüm gün ayağa hiç kalkmadan çalışmak zorundayım.
b) Mesaimin büyük bir bölümü masa/direksiyon başında geçse de,zaman zaman
birkaç saat ayakta duruyorum.
c) Masa/direksiyon başında çok az duruyorum.
10.Ergenlik dönemi veya sonrasında kabakulak geçirdiniz mi?
a) Evet,üstelik testislerimde şişme ve çok ağrı oldu.
b) Hastalığı çok hafif atlattım,testislerimde şişme olmadı.
c) Hayır,kabakulak geçirmedim.
11.İnmemiş testis nedeniyle çocuk yaşta tedavi gördünüz mü?
a) Bu sorunum geç fark edilmiş.
b) İki yaşından önce tedavi gördüm.
c) Hayır,testislerimde hiç bir sorun yoktu.
12.Ağır metal,sentetik östrojen,benzin,organik solventler veya radyasyona sık
sık maruz kalıyor musunuz ve/veya aşırı sıcak ortamda çalışıyor musunuz?
a) İşim nedeniyle maalesef sık sık bu ortamlarda bulunuyorum.
b) Sık aralıklarla değil.
c) Bu tür ortamlardan mümkün olduğunca kaçınırım.
13.Midye,karides gibi kabuklu deniz ürünleri veya somon balığı sofranızda
sıkça bulunuyor mu?
a) Evet,soframdan hiç eksik etmem.
b) Haftanın 3-4 günü tüketiyorum.
c) Haftada sadece bir kez soframda bulunduruyorum.
14.Sık sık kırmızı et tüketiyor musunuz?
a) Her gün kırmızı et tüketiyorum.
b) Haftanın 3-4 günü yiyorum.
c) Haftada sadece bir gün yiyorum.
15.Dar pantolon giyiyor musunuz?
a) Evet,dar pantolonları severim.
b) Zaman zaman dar pantolon giyiyorum.
c) Bol pantolon tercih ediyorum.
16.Diz üstü bilgisayarı kullanıyor musunuz?
a) Evet,sık sık yararlanıyorum.
b) Zaman zaman kullandığım oluyor.
c) Hayır,mesleğim bilgisayar kullanmayı gerektirmiyor.
17.Babanız veya yakın akrabalarınızdan biri(dayı,amca)spermlerinin sayısı ve
kalitesiyle ilgili sorun yaşamış mıydı?
a) Evet.Bu yüzden uzun yıllar çocuk sahibi olamamışlar.
b) Bu konuyu babama hiç sormadım.
c) Hayır,üreme sağlığıyla ilgili hiçbir sorun yaşamamışlar.


DEĞERLENDİRME
A'LAR çoğunluktaysa:Yüksek riskli grupta yer alıyorsunuz.Yapmanız gereken
ilk şey,yaşam alışkanlıklarınızı gözden geçirip,üreme sağlığınızı olumsuz yönde
etkileyen davranışlarınızı hemen bırakmak olmalı.
B'LER çoğunluktaysa:Orta riskli gruptasınız.Hatalı yaşam alışkanlıklarınızı
bırakın ve üreme sağlığınızla ilgili bir şüpheniz varsa,doktorunuzu hemen
aramanızı öneriyoruz.
C'LER çoğunluktaysa:Risksiz gruptasınız.Üreme sağlığınız için zararlı
alışkanlıklardan mümkün olduğunca kaçınıyorsunuz.Ancak,risk faktörlerinden
biri bile spermlerin sayı ve kalitesini olumsuz yönde etkiliyor maalesef.Bu
nedenle bir yıl boyunca düzenli cinsel ilişkiye girmenize rağmen hamilelik
gerçekleşmemişse ,sizin de yapmanız gereken şeyhiç kuşkusuz üroloğunuza
başvurmak olmalı.

KİLO ALDIRAN HORMONLAR



Kilo almanızın ya da istediğiniz ölçüde kilo verememenizin altında yatan biyo kimyasal sebepler incelendiğind,e karşınıza leptin, ghrelin ve ensülin çıkar. Hormonları iyi tanır ve etkilerini öğrenirseniz hayatınız kolaylaşabilir...

Sağlıklı beslenmenin dışında hormon dengenizin önemine işaret etmek de beslenme uzmanlarının işlerinden biri. Leptin, ghrelin ve ensülini "üç silahşörler" olarak adlandırmak mümkün. Ancak bunların dışında tiroit hormonları ve kadınlık hormonları da kilo vermenizi etkiler. Böbrekten salgılanan mutluluk hormonumuzu da unutmamalısınız...

Kalori alımı azaldıkça yani diyet yaparken az yemek yedikçe vücudumuzdaki yağlardan salgılanan leptin isimli hormon kanda azalır. Azalan leptin hormonu ise beyindeki iştah merkezini uyararak iştahı artırır ve gıda alınmasını sağlar.

Kilo vermeyi engelleyen hormonlardan birisighrelin hormonudur. Bu hormon mideden salgılanmakta ve kana karışarak beyne ulaşıp yemek yemeyi artırmaktadır. Kilo vermek için diyet yaparken bu hormon kanda artmakta ve daha fazla kilo verilmesini engellemektedir. Bazı minerallerin eksiklikleri de kilo vermeyi engeller. Omega-3 alımını artırmak kilo vermede faydalı olabilir. Kanda ensülin hormonu yüksek ise kilo vermede sıkıntılar oluşur. Ensülin yüksekliğini azaltmanın önemli bir yolu şeker yükü yüksek olan karbonhidratları yememektir. Beyaz ekmek, şeker, makama, patates, kek, tatlı, çikolata gibi şeker yükü fazla gıdalar ensülin hormonunu kanda iyice artırarak kilo vermenizi önler. Bu gıdalar yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek, kepekli makama, nohut, kuru fasulye, mercimek, bezelye, sebze ve meyvelerle beslenmek gerekir.

Stres şekeri düşürür!
Stresli kişilerde stres hormonu dediğimiz kortizol artmaya başlar ve artan kortizol hormonu da kan şekerini yükseltir.

Hipotiroidili hastalarda selenyum desteği almak T4 hormonunun T3'e dönüşümünü artırarak dokulardaki tiroit azlığını veya metabolizma yavaşlamasını artırmaya faydalı olabilir. Bu nedenle selenyum ölçümü yaptırınız. Eksiklik varsa size selenyum desteği gerekebilir. Yukarıdaki önlemlere rağmen kilo veremeyen kişilerde altta yatan diğer nedenleri araştırmak gerekir. Bunlar depresyon, stres, uyku bozuklukları, bazı mineral ve vitamin eksiklikleri ve gıda alerjileri olabilir. Özellikle selenyum, çinko ve demir eksikliği varsa bunların tedavisi kilo vermeniz açısından çok önemlidir. Bazen TSH hormonu normal olduğu halde kilo veremeyen hastalarda anti-TPO antikoru yüksek olabilir.


Özetle; tiroit yetmezliği olan kişiler kilo veremiyorsa şu nedenler araştırılmalıdır:
1. İlaç yeterince alınıyor mu? TSH düzeyini 1-1.5'a indirerek kilo verme sağlanabilir.
2. Gıda alerjisi olup olmadığını araştırmak gerekir.
3. Ensülin yüksek ise ona yönelik tedaviler uygulanır.
4. Kalori azaltılması yeterli mi?
5. Selenyum, B vitamini, yağ asitleri, magnezyum vekalsiyum eksikliğiniz varsa kilo veremezsiniz.
6. Stres varsa önlenmelidir.
7. Kanda anti-TPO antikoruna bakılır. Yüksek ise ona yönelik tetkik ve tedaviler yapılır.



Yemek konusunda ezberinizi bozun!
Aslında yemeye başlamamız, daha çok öğrenilmiş bir olaydır. Yemeğin sonlandırılması ise hormonlarla sağlanır. Yemek yedikten sonra midenin şişerek gerilmesi ve bağırsaklardan salgılanan hormonlar doygunluk hissi yaratarak yemeği sonlandırır. Alınan gıdanın içeriği de tokluk hissinde etkili olur. Proteinler daha fazla tokluk hissi verirken, yağlar fazla doygunluk sağlamaz. Tersine, yemeğin yağlı olması, yemeğin tadını artırarak daha fazla yemek yenmesine yol açar. Posalı gıdalar ise kişileri daha fazla tok tutar.

Gıda alımının başlaması, devam etmesi ve sonlandırılması vücudumuzdan beynimize gelen bazı uyarıların etkisiyle olur. Bu sinyal veya uyanlardan bazıları şunlardır:
Beynimizin hipotalamus bölgesinden salgılanan bazı hormonların iştah üzerinde yaptığı etkiler.
Yemek yiyince kanda artan ensülin hormonunun beyinde yaptığı etkiler.
Yağ dokularından salgılanan ve beyne etki eden teptin hormonu.
Kan şekerinin azalması veya artması beyne etki ederek iştahı azattır veya artırır.
Vücudumuzdaki sinir dokularıyla beyne ulaştırılan iştah ile ilgili bazı sinyaller.
Mide ve bağırsaklardan salgılanan bazı hormonların beyne etki etmesi.

Kandaki şeker düzeyinde geçici bir azalma, beyindeki bazı bölgeleri harekete geçirerek yeme davranışını başlatmaktadır. Ancak kandaki şeker düşüklüğünün beyin tarafından nasıl saptandığı henüz tam olarak bilinmemektedir.

Tüm bu sinyallerin karmaşık etkisiyle gıda alımında düzenleme ve böylece yeme davranışı oluşur. Bu sinyallerdeki küçük bir hata, aşırı beslenmeye yol açarak kilo alınmasına neden olmaktadır. Beynimizin hipotalamus bölgesinde, iştahın düzenlenmesinde rol alan hormonlar daha yeni ortaya çıkarılabilmiştir, ancak her geçen gün bu bölgeden salgılanan yeni bir hormon saptanmaktadır.


Beyni muttu ve doygun hissettiren hormon serotonindir!
İştah ve uykunun düzenlenmesinde rol oynayan çok önemli bir hormon olan serotonin beyinde salgılanır. Yediğimiz karbonhidratlar ensülin salgılanmasını uyarırken, serotonin hormonunda da geçici olarak aşırı bir salınmaya neden olurlar. Beyinde serotonin azalınca tatlı şeylere hücum eder, tatlı yemek isteriz; özellikle çikolatada bol bulunan triptofan isimli aminoasit beyinde serotonine dönüşerek mutluluk verir. Atıştırma ile pankreas bezinden ensülin salınır ve bu ensülin serotoninin geçici olarak yükselmesini sağlar. Böylece fazla kilolular için bir tuzak olan bu atıştırmalar kilo almaya neden olur.



Unutmayın ki düzenli uyku şart...
Bu nedenle ensülin ve serotoninin kontrol altına alınması kilo kaybı açısından çok önemlidir. Stresli durumlarda da beyindeki serotonin azalır ve daha fazla serotonine ihtiyaçduyulduğundan atıştırmalar başlar. Bu nedenle kilo vermek isteyen kişiler düzenli bir serotonin salgısı için düzenli uyumalı ve stresten uzak durmalıdır. Aşırı kilolu kişilerde Tip 2 diabetes mellitus dediğimiz erişkin tipi şeker hastalığı oluşma riski normal kilolu kişilere göre 4 kat daha fazladır.

Tip 2 diyabeti hastaların yüzde 60-90'1 şişmandır. Orta derecede şişman kişilerde normal kilolu kişilere göre şeker hastalığı görülme riski 30-40 kat daha fazladır. Şişman kişilerde şeker hastalığı gelişimine neden olan 3 esas neden vardır ve bunlar kandaki ensülin hormonunun yüksekliği ve etki gösterememesi, kanda yağların fazla olması ve yağ hücrelerinden şeker hastalığı yapan bazı hormonların fazla salgılanmasıdır. Ayrıca şişmanlık derecesi arttıkça, şişmanlık süresi uzadıkça ve hızlı kilo artımı durumunda şeker hastalığına yakalanma riski artar. Vücuttaki yağların mide ve iç organların etrafında toplandığı erkek tipi şişmanlık, şeker hastalığı yönünden daha büyük risk taşır ve bu tip şişmanlar şeker hastalığına daha kolay yakalanırlar.

Şişman kişiler şeker hastalığı gelişimi önlemek içki ideal kiloya kadar zayıflamalı, sağlıklı beslenmeli yani lifli sebze ve meyveyi fazla, unlu ve şekerli gıdaları az tüketmeli, sıvı yağ yemeli ve ayrıca her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmalıdır.

KADINLAR HANGİ TESTLERİ YAPTIRMALI

Kadınlar Hangi Testleri Yaptırmallı?


Mamografi


Mamografi, meme kanserini henüz ele gelen bir kitle olmadan, yani kireçlenme aşamasındayken tespit edebiliyor. Bu sayede meme kanseri artık erken dönemde tedavi edilebiliyor, böylece ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıyor.

Ne zaman yaptırmalı? 20 yaşından itibaren her iki memenizi de ayda bir kez kontrol ettirin ve 2-3 yılda bir doktor muayenesinden geçmeyi ihmal etmeyin. 40 yaşından itibaren de her yıl mamografi çektirmeli ve birinci derece akrabalarınızda meme kanseri hikayesi varsa, sıkı takip altında olmalısınız.

Nasıl uygulanıyor? Mamografide, düşük doz x-ray, yani iyonizan radyasyon üreten bir tüp ile meme inceleniyor. İnceleme için mamografi denilen röntgen cihazının önüne oturmanız isteniyor. Ardından memeniz x ışınına duyarlı bir levha üzerine yerleştirilerek sıkıştırılıyor. Son olarak radyasyon verilip, her iki memenin iç yapısının görüntüleri filmde oluşturuluyor.


Pap Smear

Pap Smear testi sayesinde jinekolojik kanserler arasında ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanserine çok erken safhada tanı konulabiliyor.

Ne zaman yaptırmalı? Uzmanlar, 18 yaşını aşmış ve aktif cinsel yaşamı olan her iki kadının yılda bir kez düzenli olarak pap smear testi yaptırmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

Nasıl uygulanıyor? Muayene sırasında, özel bir fırça yardımıyla rahim ağzı bölgesinden hücre sürüntüsü alınıyor. Bu sürüntüler patoloji laboratuarlarında inceleniyor. İnce yayma tekniğiyle, rahim ağzı kanserine neden olan human papilloma virüsü tespit ediliyor.


Kemik yoğunluğu ölçümü

Menopoz ile kendini gösteren kemik kırılmaları riski, osteoporoz tanısı ile konuyor. Özellikle ailenizde osteoporoz öyküsü varsa, kemik mineral yoğunluğu ölçümü yaptırmanız daha büyük bir önem taşıyor.

Ne zaman yaptırmalı? 40-45 yaşından itibaren ama ailenizde genetik bir öykü varsa, 40 yaşından itibaren mutlaka kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalısınız.

Nasıl uygulanıyor? Kemik mineral yoğunluğu ölçümü, hiçbir hazırlık gerektirmeden, vücudunuza bir zarar vermeden özel bilgisayar programı ve hassas ölçüm yapan dansitometri cihazlarıyla yapılıyor. Bu yöntemle vücudunuzdaki kemik yoğunluğu ölçülerek kemik erimesi riskiniz saptanıyor. Erken teşhis sayesinde, ileri yaşlarda ciddi ve yaşamsal problemlere neden olan kırıkların oluşması engellenebiliyor


Kan tahlilleri

Düzenli olarak yaptırılan kan tahlilleri, diyabetten kolesterole, hipertasiyondan tiroit sorunlarına kadar birçok hastalığın ortaya çıkmasını sağlayabiliyor.

Ne zaman yaptırmalı? Herhangi bir yakınmanız olmasa bile 35 yaşından itibaren 2 yılda bir kan tahlili yaptırmanızda fayda var.

Nasıl uygulanıyor? Damardan kan örneği alındıktan sonra laboratuarlarda alyuvar ve akyuvarların durumuna bakılıyor, lökositler inceleniyor. Testlerden alınan sonuçlara bakılarak vücudunuzda enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadığı saptanabiliyor, kan şeker ve kolesterol değerleri hakkında da bilgi ediniliyor.


Kolonoskopi

Kolon kanseri, en sık görülen kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Genellikle belirti vermeden, sinsi bir şekilde ilerleyen bu hastalık, özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ediyor. Neyse ki kolon kanseri önlenebilen hastalıklar arasında yer alıyor.

Ne zaman yaptırmalı? 50 yaşından itibaren, 2-5 yılda bir düzenli olarak kolonoskopi yönteminden faydalanın.

Nasıl uygulanıyor? Kolonoskopi ile kalın bağırsağın tümü incelenebiliyor. Bu yöntemle kalın bağırsağa hava verilerek iç bölgenin görülmesi sağlanıyor. İşlem sonunda verilen hava geri alınıyor. Kolonoskopi yöntemiyle ileride tümöre dönüşebilecek polipler teşhis edilebiliyor. Poliplerin cerrahi yöntemlerle alınması sayesinde, kolon kanseri oluşma riski engelleniyor.


Ultrason

Vajinal ultrason kadın hastalıklarında erken tanı için gereken en önemli yöntemlerden biri.

Ne zaman yaptırmalı? Yakınmanız olsun veya olmasın 30 yaşından sonra yılda bir kez ultrason muayenesinden geçmelisiniz.

Nasıl uygulanıyor? Yumurtalıkları ve rahmi daha iyi görebilmek için vajinaya ince bir sonda yerleştiriliyor. Ekranda beliren görüntü, sağlığınız hakkında bilgi veriyor. Jinekolojik ultrason ile karın organları, özellikle de rahim ve yumurtalıklar ayrıntılı bir şekilde değerlendiriliyor. Rahmin yapısı, pozisyonu, büyüklüğü, rahimden kaynaklanmış tümörler ve miyomlar tespit edilebiliyor. Bunların yanı sıra rahim içi zarı, yani endometrium değerlendirmesi de yapılabiliyor. Aynı şekilde yumurtalıkların yapısı, yumurta geliştirme kapasiteleri ve yumurtalık kistleri de yine bu yöntemle belirlenebiliyor.

ESKİ TÜRK ASTROLOJİSİNE GÖRE BURCUNUZU ÖĞRENİN

Rus araştırmacı Sofi Tram Semen, ilk astroloji sistemini Türkler'in oluşturduğunu ve burçların gerçekte 36 tane olduğunu iddia etmiş. Rus araştırmacının "Türk astrolojisi" adlı çalışmasına göre, Hun-Karaçay Türkleri'nin oluşturduğu astroloji 12 değil, 36 burçtan oluşuyor. İşte Türk astrolojisine göre burçlar:

TORUK (21 Mart-31 Mart): İrade sahibi, gururlu, şerefli, iyi yüreklidir. İyi bir yöneticidir.

HIMMIY (1 Nisan-10 Nisan): İyimser, idealist, romantik, yaratıcıdır.

HUTTUS (11 Nisan-20 Nisan): Hassas, mantıklı, dürüst, kıskanç ve irade sahibidir.

HUNTA (21 Nisan-30 Nisan): İnatçı, zevk sahibi, kırılgan ve duygusaldır.

ÇOLPANCI (1 Mayıs-10 Mayıs): Duygu tutsağıdır. Çocuk ruhlu temiz kalpli ve sadıktır.

KÖLKÖL (11 Mayıs-21 Mayıs): Enerji dolu, aşkta şahane, kahraman yapılı ve iktidarcıdır.

ÇAMAY (22 Mayıs-31 Mayıs): Mantıklı, temiz ahlaklı, idealist, fikirde önder, yeteneklidir.

KÜYLÜ (1 Haziran-10 Haziran): Düzeni sever. Güç sembolüdür. İhaneti kabul etmez.

KUŞMUŞ (11 Haziran-21 Haziran): Mantıklı, parlak, iyimser, eleştirici, şen ve şanslıdır.

SEZGEK (22 Haziran-30 Haziran): Mızmız, tatlı dilli, içine kapanık, inatçı, yetenekli, şendir.

KUŞDÜGER (1 Temmuz-11 Temmuz): Duyguları mantığından üstündür. Yemeği sever; sanata ve siyasete yeteneklidir.

GONDARAY (12 Temmuz-22 Temmuz): İyi bir hafızaya sahiptir, bilge ve dehadır, his dünyası zengindir; dürüst ve hoşgörülüdür.

ÖTGÜR (23 Temmuz-31 Temmuz): Zeki, gururlu, çekicidir. Maddi problemlerini büyütür.

KÜSÜMMÜ (1 Ağustos-12 Ağustos): Dedikoduya bayılır; işte önder ve bir numara olmayı sever.

KÜNLÜ (13 Ağustos-23 Ağustos): Duygusal, gururlu ve aşkta önderdir. Psikolojiye meraklıdır.

SINÇIMA (24 Ağustos-1 Eylül): Şerefli, dürüst, insancıl, yaratıcı, zeki ve otoriterdir.

ATÇAK (2 Eylül-13 Eylül): İyimserdir ama depresyona da müsaittir. Gururlu ve hassastır.

KILLI (14 Eylül-23 Eylül): Otoriter, gururlu, sabit fikirli, süper zekalı ve insancıldır.

CANAKKI (24 Eylül-3 Ekim): Sorumluluk taşır. Yetersizlik kompleksi vardır. Gösterişi sever.

BAN (4 Ekim-12 Ekim): Duygusaldır, zor işte arkaya bakmaz. Aşk tutsağıdır.

CEMİŞ (13 Ekim-23 Ekim): Altıncı hissi kuvvetlidir. Uygun zamanı seçmekte üstüne yoktur.

BATIK (24 Ekim-1 Kasım): Çift karakterli, cesur, gaddar, önderdir. Mükemmel arkadaştır.

HIRTLI (2 Kasım-12 Kasım): Çabuk karar verir ve kararlarını bozmaz. Suç komplekslidir.

TUTAMIŞ (13 Kasım-22 Kasım): Dinci, idealist, değişkendir. Mistik konulara meraklıdır.

USLU (23 Kasım-2 Aralık): Objektiftir. Hoşgörülü, gözlemci, otoriter bir yapısı vardır.

KUTAS (3 Aralık-12 Aralık): Mistik, sabit fikirli ve kıskançtır. Anlaşılamaz huylara sahiptir.

TUSANAK (13 Aralık-21 Aralık): Güçlü bir karakteri vardır. İktidarcıdır. Emir vermeyi sever.

TUTAR (22 Aralık-1 Ocak): Zor durumlardan kolayca çıkar. Sık küser. Arkadaşı azdır.

BEÇEL (2 Ocak-12 Ocak): Karamsardır. Dışı ve içi farklıdır. Kötülüğün karşısında zayıftır.

PIRSIUAY (13 Ocak-20 Ocak): Geniş bir mantığa sahiptir. Uzun yaşar. Şan sever.

BALAUZ (21 Ocak-1 Şubat): Mantıklı, gaddar, önder ve dehadır. Bilim adamı olabilir.

CANTAY (2 Şubat-10 Şubat): Titiz, mantıklı, zekidir. Astronomiyle ilgilidir.

ERGÜR (11 Şubat-18 Şubat): Aşkta hayalcidir. Önder fikirleri vardır. Psikolojisi hassastır.

SÖNEGEY (19 Şubat-28/29 Şubat): Dengesizdir. Çekici, gizemli, kurnaz, nazik ama serttir.

CANNAN (1 Mart- 9 Mart): İyi yürekli, tatlı dilli, zarif ve hüzünlüdür. Başkalarına baskı yapabilir. Mistik ve pratik hayat arasında bocalar.

ŞATIK (10 Mart-20 Mart): Sanatkar, özgür, depresif ve şehvet düşkünüdür. Rahatsız bir ruha sahiptir. Sinir hastalıklarına yakalanabilir.