Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

jungkook etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
jungkook etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

[18.07.2013] IZE BANGTAN Röportajı: JUNG KOOK

JUNG KOOK

Gerçek adı: Jeon Jungkook. 
Doğum tarihi: 1 Eylül 1997. 

Benim için, Busanlı olduğumdan 'Martı', 'Young Gun' gibi sahne isimleri düşünüldü. Ama herkes JungKook'un en iyisi olduğunu söyledi. 7. sınıfta bazı abilerim ve arkadaşlarımla bir kulüpte b-boying öğrendim. Daha sonra, Mnet 'Superstar K2' seçmelerine gittim ve şu anki şirketimin çalışanları tarafından seçildim. Dans ettiğim zaman, Bang Sihyuk başkan bana "Duygu yok. Dans ederken hiç duygularını kullanmıyorsun." dedi. Bu yüzden eğitim için Amerika'ya gittim. Urban stili, kadın dans stillerini, güçlü dansları ve birçoğunu ünlü koreograflardan öğrendim.  Dans ederken duygu gösterebilmeyi düzgünce öğrendiğimi düşünüyorum. Kore'ye gelir gelmez abilerime "Hyung, Amerika harika. Tekrar gitmek istiyorum" dedim. Bu yüzden abilerim biraz üzüldü. (gülüyor) 

'No More Dream'da, ben "Tamam anne, kütüphaneye gideceğim dedim." kısmını söylüyorum.  Birçok kez çalışma salonuna gittim. Ama genelde çizgi roman okurum. Bekle, kütüphane neydi?Boş ver, asla çalışma salonuna (kütüphaneye) gitmedim. 

Abilerim bana "Golden Maknae" adını verdi. Hepimiz gerçekten çok yakın olduğumuzdan, sanırım onlara karşı saygısızca davranıyorum. Abilerime can sıkıcı şey söylemek çok istiyorum. (gülüyor) (Suga: Onun iyi bir hafızası var, bu yüzden bizi taklit edebiliyor. / RapMonster: Bizi taklit ettiği zaman seslerimizi garip taklit ediyor.)  

Maknae olmanın kötü bir yanı yok.  Hepimizin yurtta kendi yatakları var.  Abilerim  üst yatakları kullanıyor ama ben yatağımı en son seçtiğim için gerçekten başka bir seçeneneğim yoktu. Jimin abi'den yaklaşık 3 cm uzunum. Onun uzadığını sanmıyorum. (Jimin: Ben ondan 2 yaş büyüğüm ama benim boyumla alay ediyor; bunun doğru olduğunu sanmıyorum. / Suga: JungKook ilk geldiğinde onun benden daha kısa olduğunu hatırlıyorum. Şimdi onun uzadığı görmek, onu ben büyütmüşüm gibi hissetmeme neden oluyor.) 

Çok fazla yemeği seviyorum, bu yüzden ilk üçünü söyleyeceğim. Birincisi pirinçli domuz eti çorbası, ikincisi sashimi ve üçüncüsü yılan balığı.  

Jin abi ve benim aramda 5 yaş var. O, çocukluğu hakkında konuşurken gerçekten nesil farkını hissediyorum. Eskiden yediği krakerlerden, 'Godzilla' filminden, H.O.T  ve bunun gibi şeylerden bahsederken bazen gerçekten anlamıyorum. Abilerim şu anda fırtınalı (heyecanlı) bir ergenlik geçirdiğimi söylüyor. Ama ben ergenlik olduğunu düşünmüyorum. (Suga: Ergenlik dönemindeki insanlar, ergenlik döneminde olduğunu bilmez. Ben bu yaşta yapması gereken şeyleri tecrübe edemediği (yapamadığı) için üzülüyorum. / RapMonster: Bizden daha sonra askere gidecek olmasını hala kıskanıyorum.)

Eng. Trans: @bts-trans
Türkçe Çeviri: BTSTurkey

[Hayran Anlatımı | 07.07.2013] BTS Mokdong İmza Günü





İmza günü etkinliği başlamadan, Suga arkasına doğru eğildi ve yüzünü sol tarafa döndürerek fanlara doğru baktı. Kimse onunla etkileşime geçmeyince yüzünü çevirdi. Suga tekrar yüzünü çevirdi ve ben bu kez elimi sallamaya karar verdim. Ve Suga bana gülümseyip (gerçekten parlak bir gülümsemeyle) bana el salladı. AMAN TANRIM! Gerçekten çok çok çokk mutlu olmuştum çünkü ona el sallayan tek kişiydim! 

~Rap Monster~



Ben: *Rap Monster'a doğru yürüdüm ve diz çöktüm* Merhaba ben Tay fan!
Rap Monster: Vaaaooov! Tayland'a KBS Konseri için gideceğiz. Bizi izlemeye geleceksin, değil mi?
Ben: Evet! Çoktan bileti aldım!
Rap Monster: Görüşeceğimize söz veriyor musun?
Ben: Tabii ki!  Ön sıradan bilet aldım! *Rap Mon ile serçe parmağıyla söz yaptım*
Ben: ...... (Artık onunla ne konuşacağımı bilmiyorum, çok heyecanlıyım)
Rap Monster: Önereceğin Tay yemeği nedir?
Ben: Pad-thai ve Som-tam
Rap Monster: Ah! Ben Pad-thai'yi biliyorum! Denedim, lezzetliydi! Noddle'ın biraz baharatlı türündendi.
Ben: Evet! Ayrıca karpuz da lezzetli.
Rap Monster: (Ne dediğimi duymadı) Ne?
Ben: KARPUZ!!!
Rap Monster: Ah! Bir meyve suyu çeşidi mi?
Ben: HAYIR HAYIR... Bu bir meyve!
Rap Monster: Deneyeceğim.
Ben: Tayland'ı ziyaret etmek ister misin?
Rap Monster: Tabii ki! İsterim!
Ben: Tay fanlar hakkında ne düşünüyorsun? Onları seviyor musun?
Rap Monster: EVET! HİÇ ŞÜPHESİZ! *hi-five/çak bir beşlik yapıyor*
Ben: .....
Rap Monster: *kartı okuyor* (Aegyo/şirinlik yapar mı diye sordum) *bana baktı*
Ben: ....
Rap Monster: Yapamam... *Elleriyle garip bir booing booing yapıyor* (Hemen hemen B.A.P Yongguk'a benzedi bunu yaparken)
Ben: *Ona kocaman bir gülümseme verdim* Tayland'da görüşürüz!
Rap Monster: Görüşürüz!



NOT: İngilizce'si çok iyi çünkü onunla gerçekten uzun konuştum. Aksanı harika. Ben ne konuşacağımı bilmezken de yeni bir konu açtı.


~JIN~



Jin: Anyonghaseyoooo

Ben: Anyonghaseyo ben Tay bir hayranım.
Jin: Vay! Çok uzaktan gelmişsin! Adın ne? (İngilizce)
Ben: *Tayca yazdığım kartımı gösterdim*
Jin: *Aklı karıştı ve kafasını yazamıyorum anlamında salladı*
Ben: *İngilizce yazdığım kartımı gösterdim*
Jin: *Adımı yazdı ve imzaladı. Sonra diğer kartımı okudu. (Kartta 'Resmimi çizmer misin?' yazıyordu)*
Ben: İngilizce biliyor musun?
Jin: Evet!Biliyorum!
Ben: *Gülümsedim*
Jin: *Çizimine odaklanırken bir yüzüme bir kağıda baktı*
Ben: *Bir yüzük göstererek*Bu arkadaşımın hediyesi.
Jin: Oh! *sol elini uzattı*
Ben: *serçe parmağına yüzüğü taktım ve ona bir mektup verdim*
Jin: Teşekkürler!
Ben: Bye bye

Oh Jin beni kedi mi sandın?! Ama gözler... tamam bana benziyor!! Tek göz kapaklı.



~SUGA~



SUGA: *Daha ona dönmeden hemen başını eğdi ve yüzünde büyük bir gülümsemeyle "Anyonghaseyoooo" dedi.*

Ben: Anyonghaseyo
SUGA: *Güzel bir gülümsemeyle* adın ne?
Ben: *Yazdığım kartı göstererek* Arkadaşım için.
SUGA: Arkadaşın burada yok mu?
Ben: Evet yok. Senin için bir yüzüğüm var.
SUGA: Ah!! *sol elini uzattı*
Ben: *Yüzük parmağına yüzüğü taktım*
SUGA: Teşekkür ederim! *Gülümsedi*
Ben: Benim değil... Arkadaşımın hediyesi.
SUGA: Aahhh.. *Güldü* Teşekkür ederim!
Ben: O gün M!Countdown'a geldim ve içeri giremeyen hayran bendim. Ağlayan eller yaptığını gördüm, çok şirindin!
SUGA: *Korece bir şey söyledi duymadım*
Ben: Tayland'da görüşmek üzere!
SUGA: Bye bye *iki elimle de Hi-five (Çak bi beşlik) yaptı*

NOT: Kartta arkadaşımın SUGA'ya sorusu: "Benimle evlenir misin? Eğer kalbini istesem ne kadarını verebilirsin?" Suga'nın cevabı: ♥ x100000000


SUGA'yla genel olarak İngilizce konuştum. İngilizcesi çok iyi değildi ama yine de onunla iletişim kurabildim. Yüzü hep çok parlak bir şekilde gülüyordu ve çok kibar bir kişiliği var.



~J-HOPE~



J-Hope: Anyonghaseyo

Ben: Anyonghaseyo. Ben Taylı bir hayranım.
J-Hope: Tayvan?
Ben: Hayır! Taylı hayran. (Korece)
J-Hope: Ahh... Taylı hayrab! *Gülümsedi* Adın ne?
Ben: Guzjung! *Adımı yazdığım kartı gösterdim*
J-Hope: *Adımı yazdı ve albümümü imzaladı*
Ben: İngilizce biliyor musun?
J-Hope: Hayır.... T_T (Çok üzgün bir yüz ifadesiyle cevap verdi ve ona yazdığım kartı okudu. 'Kendi resmini çizer misin?')
J-Hope: Kendi resmimi mi çizeyim?
Ben: Evet :D
*Karta resmini çizdi* (J-Hope kendi resmini çizerken, Suga'ya mektumumu vermeyi unuttuğumu fark ettim. Suga'ya döndüm ve ona mektubumu verdim. Suga çok şaşırdı, başını eğerek"Ah!!? Teşekkür ederim" dedi. Ben de ona gülümsedim)
Ben: Teşekkür ederim :D
J-Hope: Anyong! *Gülümsedi*
~V~


gif cr: romanticvirus.tumblr

V:
 Anyonghaseyo! *Başını eğerek selam verdi*

Ben: Anyonghaseyo! *Başımı eğerek selam verdim* Ben Tay hayranım!
V: Sa-was-dae-krub (Tayca 'Merhaba' demek)
Ben: Ah!! Sawasdeekaaa!
V: Adın ne?
Ben: *Tayca yazdığım kağıttaki adımı gösterdim*
V: *Yazdığımı yazmaya çalıştı; ama çok komik oldu. Bir harfi unuttu ve sonradan okla ekledi*
Ben: *Gülümsedim*
V: *"Lütfen aegyo yap" yazan kartımı okudu.*
V: *Buing buing yaptı ve utangaç bir şekilde gülümsedi.* Bunda iyi değilim. Üzgünüm.
Ben: Sorun değil.
V: Bir sonraki sefere daha iyi yapacağım.
B: Söz mü?
V: Evet! Söz veriyorum! *serçe parmağıyla söz verme hareketini yaptı*
Ben: Anyong
V: Anyong

V ile aramda geçen tüm konuşmalar Koreceydi. Onunla İngilizce konuşmadım.



~JIMIN~


Jimin'le sadece Korece konuştum;  İngilizce konuşmadım
Jimin: Merhaba! *gülüş*
Ben: Merhaba! Ben Tay fan!
Jimin: Efendim? Duyamıyorum? *kulağını bana doğru yaklaştırdı çünkü ne dediğimi duyamıyordu*
Ben: Ben Tay fan!
Jimin: Ah….. Anladııımm *büyük bir gülümseme verir* Adın?
Ben: *Kart üzerine yazdığım adımı işaret ettim*
Jimin: Guzjung?
Ben: Eveeeeet ^O^
Jimin: *ismimi yazıp imzaladı ve yazdığım diğer yazıyı okudu ''Seni çok seviyorum, benimle evlenir misin?'' ve Jimin postun üzerine cevabını yazdı*
Jimin: (Korece bir şeyler söyledi ve ben bunu anlamadım)
Ben: Bu bizim çift yüzüğümüz! *yüzüğü ve sol elime taktığım aynı yüzüğü ona gösterdim*
Jimin: OH?!!!! *utangaç şekilde gülümsedi ve sol elini verdi*
Ben: *yüzüğü yüzük parmağına taktı*
Jimin: bunu iyice saklayacağım :)
Ben: Bay bay
Jimin: Görüşürüz! :D

Jimin'in cevabı: ''Ailene sor/ailenden izin al''. Auuuuuu Çok tatlı >O< ve imza günü sonuna kadar yüzüğü taktı. Parmağındaki tek yüzük!! Fakat bence, Jimin yüzüğü, yüzük parmağından çıkartıp serçe parmağına taktı. Etkinlik sonrası, arkadaşıma Jimin ile nasıl iletişim kurduğunu sordum çünkü onun Korecesi ve İngilizcesi iyi değildi. Kart üzerine Korece yazdığı yazıyı Jimin'in okuduğunu söyledi ve Jimin ona 'Korece konuşamıyor musun?' (Korece olarak) diye sormuş. O da "Hayır" diye cevap vermiş. Bu yüzden Jimin İngilizce olarak cevaplamış 'I'm ok.' 
I'm ok' (*Sorun yok) NE!!?!?! JIMIN İNGİLİZCE BİLİYOR MU?!!!!!! ONUNLA İNGİLİZCE KONUŞMAMLIYDIM!!!

~Jungkook~



Jungkook: *Daha ben ona dönmeden, başını eğdi* Anyonghaseyo! (*Korece 'Merhaba' demek)

Ben: *Başımı eğerek* Anyonghaseyo! Ben Tay hayranım!
Jungkook: Oh!? *Güldü* Adın ne?
Ben: Namthip
Jungkook: Namgin?
Ben: Hayır T_T *Tayca yazdığım kağıttaki adımı gösterdim*
Jungkook: *Yazamadığı için başını salladı*
Ben: *İngilizce yazdığım kağıttaki adımı gösterdim*
Jungkook: *Adımı İngilizce yazı ve yanına   koydu ve imzasının yanına da kocaman bir  koydu.*
Jungkook: Yazdığım notu okudu, 'Lütfen göz kırp ve benim için aegyo (*şirinlik) yap'* Göz mü kırpayım?
Ben: Evet.
Jungkook: *Göz kırptı ve aegyo yaptı*
Ben: Anyong (Korece 'güle güle')
Jungkook: Anyong! *Hi-five (çak bir beşlik)*

Ower of the F.A.s: nukutzaa @ tumblr 

Türkçe Çeviri: BTSTurkey

[28.06.2013] SportsSeoul BANGTAN Röportajı 2. Bölüm



Tatlı suratlar ve karın kasları ?.. Kalp çarpıtıcı!
 
Henüz çıkış yapalı 1 ay bile olmamasına rağmen onlar şimdiden "çaylak olmayan çaylaklar" şeklinde anılıyor. Bangtan Boys (Rap Monstar, Jin, Jimin, Suga, J-Hope ve Jungkook) ve hikayeleri .
   
Bu çok yetenekli çaylaklar alçak gönüllülükle ama kendilerine güvenerek ‘Rekabet etmiyoruz. Sadece kendi yolumuzda yükselmek için çalışıyoruz’ dediler.



-Lütfen bize kendinizi tanıtır mısınız?
 
Ben lider Rap Monster (Kim Namjoon), canavar gibi rap yaparım. Ben takımda imha etmekle görevliyim (kahkahalar). Ben bu takma adı aldım çünkü dokunduğum her şeyi kırıyorum.
 
Ben Jin (Kim Seokjin), bana grupta ‘Temizlikçi anne’ diyorlar. Benim işim Rap Monster ortalığı dağıttıktan sonra ortalığı toplamak.
  
Ben SUGA (Min Yoongi) açık tenli ve tatlı görünen kişiyim (kahkahalar). Utandım. Ben dırdır etmekle ve disiplinden sorumluyum, bu yüzden diğer üyeler bana ‘baba’ diyor. Benim özelliğim tipik bir baba gibi sorumluluk almak.
  
Bence ben takımdaki en iyi isime sahibim. Ben J-Hope (Jung Hoseok), ve ismim Pandora’nın Kutusu hikayesinden geliyor. Bana gruptaki en ‘umut dolu varlık’ diyebilirsiniz, aynı adım gibi.

Merhaba, ben V (Kim Taehyung). Bana ismimi Bang Sihyuk başkan verdi. İlk önce, ‘Veu-i’ mi ‘Vwee’ diye mi telaffuz edileceğinden emin olamadığımız için kafa karıştırıcıydı (kahkahalar). Ben bölgesel şivelerden sorumluyum.
  
Merhaba, ben Jimin (Park Jimin), ben grubun karın kaslarından sorumlu üyeyim (kahkahalar). Ben tatlı bir surat ve sıkı karın kaslarımla, "ironik" bir cazibeye sahibim.
    
Merhaba, ben Jungkook (Jeon Jungkook), ben yalnızca takımımda en küçük değilim ayrıca bütün müzik piyasasında da en küçüğüm. Bu yüzden kendime tatlı olmakta güveniyorum . (kahkahalar)
     

-Grup adınız alışılmadık. "Bangtan Boys" adı altında çıkış yapmanızın nedeni nedir?
      
Kısaca, bu isim sevgi ve nefret dolu. Tanıdıklarımız ve arkadaşlarımız bizimle çok alay etti. Bize birçok defa ‘Gerçekten bu isimle mi çıkış yapacaksınız?’ diye sordular. Hatta ailelerimiz bile bununla alay ettiler (kahkahalar). Biz buna alıştık. Şirketimiz çıkış yapmadan önce bile, bizi her zaman ‘Bangtan Boys’ olarak çağırırdı. Bu ismi zamanla sevdik ve biz bu isme bağlandık. Eğer gerçek anlamını söylememiz gerekirse, hayatın "kurşunlarını" engellemek anlamına geliyor (kahkahalar). Bu ismin geç neslimizin düşüncelerini temsil ettiğini söyleyebilir miyiz? Üzgünüm. Bu biraz klişe, değil mi ? (kahkahalar)
   
-Lütfen ‘No More Dream’ hakkında bilgi verin.
       
No More Dream 90’ların gangster rapini 2013 anlayışıyla yeniden yorumluyor. Şarkının yapım aşamasında hepimiz rol aldık. Gençlere ‘Senin hayalin ne?’ diye sorduk. Şarkının konseptine, koreografisine ve kıyafetlere üyeler arasında tartıştıktan sonra karar verdik. Ne de olsa bu, çok bağlı olduğumuz bir şarkı.



-Sizin uzun bir eğitim döneminden geçtiğinizi duyduk.
      
Rap Monster: Ben, SUGA ve J-Hope 3 yıldan fazla eğitim gördük. Diğer üyeler bize katıldı ve eğitim için 1 yıldan fazla birlikte yaşadık.
    
-Öyle görünüyor ki  çok (zor) şeyler yaşamışsınız. Bu zor değil miydi?
     
SUGA: Hiç sormayın. Rap Monster, J-Hope ve ben uzun süre eğitimde kaldık. Yeni üyeler eklenmiyordu, bu yüzden endişeli ve huzursuzdum. İnsanlar sürekli ‘Ne zaman çıkış yapacaksınız?’ diye soruyorlardı.
    
Tekrarlanan ve bitmek bilmeyen provalar ve çalışma rutinlerinden gerçekten usandım ve bu yüzden şikayet etmek için Bang Sihyuk başkana gittim. Bırakacağımı söyledim; ama yanlızca başıma büyük bir bela almıştım ve sonradan (bunu) çok gereksiz gördüm (kahkahalar). Bu süre içinde, Bang Sihyuk başkana gücendim; çünkü bizi seçildikten sonra ihmal ettiğini düşündüm. Fakat çıkışımızdan sonra fark ettim ki bu yalnızca özgürce kendi müziğimizi yapmak için verilen zamanmış.
  
-Çaylak gruplar genellikle BTS’i rakipleri olarak anıyor.
  
Gerçekten mi? (kahkahalar) Gerçekten minnettarım. Böyle şeyler duyduğumda ne yapacağımı bilemiyorum. Sadece daha çok çalışmalıymışım gibi hissediyorum. Bizim özellikle rakip olarak gördüğümüz bir grup yok. Hepsi bireysellikle dolup taşıyor gibi görünüyor, fakat bizim onları takip etmek için boş vaktimiz yok, kendi *pirinç kaselerimizle* ilgileniyoruz (kahkahalar). (Not: ‘kendi pirinç kasemiz’ deyim olarak kullanılmış bizdeki ‘eve ekmek getirmek’ tarzı bir şey. Kısaca para kazanıp karnımızı doyurmaya bakıyoruz diyor.)



-Üyeler arasında  son derece yetenekli rapçi ve dansçılar var. Peki neden özellikle idol olarak çıkış yaptınız?

SUGA: Çok fazla bu tarz sorularla karşılaştık (kahkahalar). Bazı hayranlar hayal kırıklığına uğradı. Bunun hakkında çok düşündük. Düşünüp taşındıktan sonra, müzisyen veya idol adı altında müziğimizi en çok dinleyiciye ulaştırma yolunun bu olduğuna karar verdik. Bence en önemli nokta asla müzik kökenimizi kaybetmemek. Benim sorumluluğum gelecekte çok çalışıp bulunduğum yeri korumak.

Ben uzun zaman underground rap yaptım. Benim hedefim var. Ana müzik akımı (stream music) ve underground Hip Hop asasında köprü olmak istiyorum. Onlar (iki müzik türündeki insanlar) bir birlerine çamur atmakla çok meşgul. Büyük ihtimalle onları birleştirmek istediğimi söylemem için çok erken. Çok gösterişli gözüküyorum, değil mi ? (gülüşmeler). İyi müzik yapabildiğim sürece, rapçi veya idol olmam önemli değil.

-2013 için kısa vadeli idealiniz nedir ?
      
Bu çok basmakalıp bir cevap, fakat tabii ki ‘Çaylak Ödülü’(Rokie Adwars)! Çaylak olarak sadece bir kere alabileceğiniz bir şey olduğu için, bu her çaylağın rüyası değil midir? Ama benzersiz olmak iyi olduğu için, başka bir söz (teminat) vereceğim. Eğer Çaylak ödülünü kazanırsak bütün üyeler karın kaslarını gösterecek, sadece Jimin değil (kahkahalar). Egzersiz yapmaya başlamalıyız.

Eng. Trans: Juliana @bts-trans
Türkçe Çeviri: BTSTurkey