Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

jin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
jin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

[THE STAR MAGAZINE] BANGTAN Üyelerinin Profilleri


İsim: Rap Monster (Kim Namjoon)
Doğum Tarihi: 12.09.1994
Kan Grubu: A
Takma Adları: RapMon (Kısaltma), Leader Mon (Çünkü ben liderim), God of Destruction (*TR: Yıkım Tanrısı: Dokunduğum her şey kırılır/bozulur).
Ailesi: Baba, anne, küçük kız kardeş.

En Sevdiği Yemekler: Et, Korean knife noodles. 
En Sevdiği Renk: Siyah
En Sevdiği Eşyası: Kıyafetler, bilgisayar, kitaplar.

İdeal Kız Tipi: Güzel sesi olan, yeterince uzun, soluk tenli ve beyaz tişört + kot pantolon + kırmızı Converse ile güzel görünen biri.


Alışkanlıkları: Omuzlarımı yuvarlamak, No More Dream (performansına çıkmadan önce) ses alıştırması yapmak.


Beni tanımlayan bir kelime: Rapper, gag (şaka)

Rol Modellerim (Örnek aldığım insanlar): West, A$AP Rocky. 

10 yıl içinde ben: Zengin bir rapper olacağım.


İsim: Jin (Kim Seokjin)
Doğum tarihi: 04.12.1992
Kan Grubu: 0
Takma Adları: Pembe prenses, Prenses Jin. Pembeyi sevdiğim için, hayranlar bana bu takma adları verdi.
Ailesi: Anne, baba, abi.

En Sevdiği Yemekler: Istakoz, et, naengmyeon (soğuk noodles), tavuk, yağlı yemekler.
En Sevdiği Renk: Pembe.
En Sevdiği Eşyaları: Maple Stroy oyuncakları, Super Mario oyuncakları, Nintengo oyunları.

İdeal Kız Tipi: İyi bir eş, yemek yapmakta iyi ve nazik biri.
Alışkanlıkları: Acıktığım zaman sol gözümü kırpmak.


Beni Tanımlayan Bir Kelime: Doraemon'dan Hidetoshi (Kore'de Youngmin diye okunur). V bana benzeyen bir karakter buldu.


Rol Modelleri (Örnek aldığı insanlar): Big Bang'den T.O.P. Sunbae.

10 yıl içinde ben:  Çavuş Kim Seokjin ㅠ.ㅠ Ve Bangtan olarak başarılı olunca, annelerin televizyonda izlemeyi sevdiği Jin olacağım.


İsim: SUGA (Min Yoongi)
Doğum tarihi: 09.03.1993
Kan Grubu: 0
Takma Adları: Hareketsiz Min (Çünkü boş günlerimde hiçbir şey yapmam), Baba (Ben yurtta tipik bir  Gyeongsangdo'lu babayım).
Ailesi: Baba, anne, abi (Sizi özledim, sizi seviyorum ♡)

En Sevdiği Yemekler: Et, et, et.
En Sevdiği Renk: Beyaz.
En Sevdiği Eşyaları: Fotoğraf makinesi, elektronik aletler, aksesuarlar.

İdeal Kız Tipi: Müziği ve hip-hop'u seven biri. 
Alışkanlıkları: Sıradan olaylara kafiye uydurmak, aşırı şaka yapmak, nasıl tweetler atacağımı düşünmek, gerginken şiveli konuşmak, sub sub ve ağlamak ㅠ.ㅠ Eungkyakya gibi gülme sesleri.

Beni Tanımlayan Bir Kelime: Glutinous pirinç keki. Şeker (Ben gerçek hayatta çok soluk tenliyim). Tembel (Müzikle ilgili bir şey yaparken ve sahnedeyken tembel değilimdir!!!) Yorucu (Yorucu olan hiçbir şeyden hoşlanmam!!!)

Rol Modelleri (Örnek aldığı insanlar): Kanye West, Lupe Fiasco, Lil Wayne, Hit Boy. 

10 yıl içinde ben: Müzikle dünyaya hakim olacağım! Tüm dünyaya müziğimi dinletmek istiyorum.


İsim: Jungkook (Jeon Jungkook) 
Doğum tarihi: 01. 09.1997
Kan Grubu: A
Takma Adları: Jeon Jungkookie. Suga hyung bana hep böyle seslenir.
Ailesi: Anne, baba, abi.

En Sevdiği Yemekler: Ekmek, pizza, unlu mamuller. 
En Sevdiği Renk: Kırmızı, siyah, beyaz.
En Sevdiği Eşyaları: Ayakkabılar, makyaj malzemeleri.

İdeal Kız Tipi: Boyu en az 168 cm ama benden kısa olan biri, iyi bir eş, güzel yemek pişiren, zeki biri, bacakları güzel olan biri ve kibar biri.

Alışkanlıkları: Burun çekmek (Bende burun iltihaplanması *rinit* var), parmaklarımı kıtlatmak.

Beni Tanımlayan Bir Kelime: GoldMak (Golden Maknae  *Altın Maknae*)

Rol Modelleri (Örnek aldığı insanlar): G-Dragon Sunbaenim (v)

10 yıl içinde ben: Bir ördek eti restoranı sahibi veya dövmeci.


İsim: Jimin (Park Jimin) 
Doğum tarihi: 13. 10.1995
Kan Grubu: A
Takma Adları: Park Jiminnie (Suga hyung bana böyle seslenir, nedenini bilmiyorum), Dooly (Yanaklarımı şişirince ona benzediğimi duydum) 
Ailesi: Baba, anne, küçük erkek kardeş.

En Sevdiği Yemekler: (Domuz, sığır, ördek, tavuk) eti, meyveler, güveç (kimchi jjigae)
En Sevdiği Renk: Mavi, siyah.
En Sevdiği Eşyaları: New Era (şapkaları), bandanalar.

İdeal Kız Tipi: Nazik ve şirin kızlardan gerçekten çok hoşlanırım. Benden küçük olmalı.

Alışkanlıkları: Dans etmek / Nerede olursam olayım müzik eşliğinde hareket etmek.

Beni Tanımlayan Bir Kelime: Bangtan'ın yakışıklı üyesi, şirin.

Rol Modelleri (Örnek aldığı insanlar): Big Bang üyesi Taeyang sunbae. Onu takip etmek (onun gibi olmak) istiyorum ve ona saygı duyuyorum.

10 yıl içinde ben: Sahnede (performans sergilemekten) keyif alan havalı bir sanatçı.


İsim: V (Kim Taehyung) 
Doğum tarihi: 30.12.1995
Kan Grubu: AB
Takma Adları: TaeTae (Söylemesi kolay olduğu için arkadaşlarım bana TaeTae~ diye seslenir), Blank (Donuk/Boş) Tae (Çünkü hep donuk/boş bir yüz ifadem var.) 
Ailesi: Anne, baba, küçük kız kardeş.

En Sevdiği Yemekler:  Japchae, her tür et.
En Sevdiği Renk: Siyah, yeşil, beyaz.
En Sevdiği Eşyaları: Bilgisayar, büyük oyuncaklar, kıyafetler, ayakkabılar, aksesuarlar, benzersiz olan her şey.

İdeal Kız Tipi: Gün be gün daha da güzel olan ♡, sadece benimle ilgilenen ♡, sadece beni seven ♡, dışarıdan şık olan ama bana sıcak çikolata yapan ve çok aegyosu olan biri.

Alışkanlıkları: Tırnaklarımı yemek, ağzımı açmak, şirin olan her şeye dokunmak, ve sık sık "Anne?" ve "Bu (canımı) acıttı" demek.

Beni Tanımlayan Bir Kelime: Maymun. Küçükken hayvanat bahçesinde bir şempanze bana tükürdü ve bu olaydan sonra, arkadaşlarım şempanzenin rakibi yani bir maymun olduğumu söylemeye başladı.

Rol Modelleri (Örnek aldığı insanlar): Babam. Kendi babam gibi, çocuklarına iyi bakan, dedikleri her şeyi dinleyen, gelecek planları konusunda onlara öğüt veren ve onları cesaretlendiren ve karısı tarafından çok azarlanan bir baba olmak istiyorum.

10 yıl içinde ben: Çocuklarım, Taekwon (erkek, 2 yaşında) ve Taegeuk'ı (kız, 7 aylık), hayvanat bahçesine götüreceğim ve güvercinleri karides krakeriyle besleyeceğiz.  



İsim: J-Hope (Jung Hoseok)
Doğum tarihi: 18.02.1994
Kan Grubu: A
Takma Adları: Umut. Her şeyden önce adım umut dolu. Aynı zamanda çok parlak bir kişilliğe sahibim. Ben umutlu biriyim.
Ailesi: Anne, baba, abla

En Sevdiği Yemekler: Geleneksel Kore yemekleri, kralyet yemekleri, kimçi.
En Sevdiği Renk: Yeşil.
En Sevdiği Eşyaları: Kıyafetleri, ayakkabıları, legolar ve Apple ürünleri ㅎ ㅎ

İdeal Kız Tipi: Beni seven, iyi yemek yapan ve beni düşünen bir kız.

Alışkanlıkları: Müzik duyduğumda dans etmek, etrafımda ne var ne yok temizlemek.

Beni Tanımlayan Bir Kelime: hope (umut), @-@

Rol Modelleri (Örnek aldığı insanlar): A$AP Rocky, J. Cole, Beenzino, G.D

10 yıl içinde ben: Uluslararası ünlü grup Bangtan'dan J-Hope. Ve... orduda? ㅠ.ㅠ (Askere gideceğinden bahsediyor.)

Tr Trans: @BTSTURKEY 
Eng Trans: @BTS_Trans

[AĞUSTOS/2013] HARU-HANA Vol. 19 BANGTAN Röportajı - JIN

Jin

Jin işte böyle biri!

Rap Monster:Anne
J-HOPE: Kendine çok iyi hakim olan biri olduğunu söylemeyen biri.
Jimin: Büyükanne.
V: Crayon Shinchan’ın Nene’si

S1: Gerçek ismin?
Kim Seokjin

S2: Memleketin?
Anyang (10 yıl Gwangcheon’da, 10 yıl Seoul’de)

S3: Lakabın ve Japon hayranların tarafından nasıl çağrılmak istediğin?
Pembeyi ve yemek pişirmeyi sevdiğim için “Pembe Prenses”. Japonyada beni Jin-Hime diye (çağırsınlar)… (gülüşmeler).

S4:  Seni etkileyen bir şarkı ya da sanatçı?
Asher Book’un bir filimde çalan Try şarkısı

S5: Küçükken hayalin neydi?
Babam gibi, bir şirkette çalışırken normal bir hayatım ve sıcak bir ailem olmasını isterdim. 

S6: Sevdiğin bir cümle (Hayat felsefen)?
“Endişelenmeden yaşayalım”. Sadece bir hayatınız var fakat eğer çok hızlı yaşarsanız yapmak istediklerinizi başaramamış gibi hissedersiniz.

S7: BTS’i bir renkle açıklaman gerekse, bu hangi renk olurdu?
Sahnedeyken siyah. (Sahneden) indiğimde ise pembe. Shabang shabang (Ç/N: Parıl parıl parlayan şeyler için kullanılan bir kelime) (Üyeler: Bu pembe prenses! Kabul etmiyoruz!)

S8: Son zamanlarda ne dinlersin?
Brother Su.

S9: Her gün kesin olarak yaptığın şey?
Sabah herkesi uyandırırım. Jimin ve J-Hope anında uyanırlar ve onlar daima benim söylediklerimi dinlerler. (V: Peki ya ben? /Jimin: V'yi 4 kere kaldırmaya çalışsanız bile uyanmaz.)

S10: Son zamanlarda seni ağlatan bir olay?
M-CountDown’daki ilk kaydımızdan sonra, şirketle anlaşmamı imzaladıktan sonra ve annemle buluştuğumda.

S11: Endişelendiğinde konuştuğun kişi?
Rap Monster. Fakat o uyuduktan sonra endişelerini unutan tipte birisidir.

S12: Bir sevgilin olursa yapmak istediğin şey?
Alışverişe gitmek, beraber bentos (öğle yemeği kutuları) yapmak, gezilere çıkmak, gökyüzünde hiç bulutun olmadığı ve ışık huzmelerinin süzüldüğü, belki hafif bir esintinin olduğu bir günde beraber şekerleme yapmak isterim. (Üyeler: Çok fazla film seyretmişsin)

S13: Kendinden büyük bir sevgilisi olacak gibi ve kendinden küçük bir sevgilisi olacak gibi görünen üye?
Kendinden büyük biriyle çıkacak üye-> JungKook
Kendinden küçük biriyle çıkacak üye-> Rap Monster

S14: Üyeleri insan olmayan varlıklarla eşleştirseydin, bunlar ne olurdu?
Rap Monster Boksör
Suga Hamburger dükkanında çalışan kişi
J-HOPE Bir bölgedeki köyün girişinde ayakta bekleyen ahşap figür.
Jimin Şirin ve yuvarlak bir bulut
V Genç asilzade
Jungkook Köyden gelmiş, “Hadi oynayalım dostum~” diyebilecek biri

S15: İnsan olmayan varlıklarla konuşma yeteneğin olsaydı, neyle konuşmak isterdin?
Herhangi bir neden yok ama Tanrı’yla.

TR Trnas:BTSTurkey

[12.07.2013 | FANCAFE] BTS Üyelerinin 1. Ay Kutlama Mesajları


Rap Monster: Merhaba ARMYler

Ben Bangtan'ın lideri Rap Monster. Her zaman "Merhaba, ben Rap Monster~" girişini kullandıktan sonra böyle resmi bir giriş yapmak çok garip haha

Çıkış yapalı bir ay oldu! Vay.. Her zaman çıkış yaptıkta sonra, bir ay sonra, bir yıl sonra, ne yapacağımı nasıl hissedeceğimi düşündüm. Sanırım böyle bir şey.. Her gün mutluyum.

Ve Born Singer'ı da yayınladık. Şahsen bu şarkı, yazmak için çok emek harcadığım bir şarkı. Suga hyung ve J-Hope da çok çalıştılar. Üzerinden 20 gün geçmiş olsa da ilk performansımızdan sonra hissettiklerimizi şarkı sözlerine koymaya çalıştık. Sahnede, sahne dışında, bekleme odasında, minübüsümüzde... dolambaçlı bir şekilde yazmaktansa dürüst bir şekilde yazmak en iyisi. Korkularım, zayıf noktalarım, umarsızlığım, mutluluğum, sinirim, üzüntüm- yani duygularım- %100 gerçek. Bunu sizlerle paylaşmaktan hiç utanmıyorum. Bittikten sonra, vokal seslerini şarkıya eklerken biraz duygulandım.

Hayranlarımız... Ah.. Artık ARMYler. Her zaman size olan minnettarlığımı nasıl göstereceğimi merak ediyorum; ama şimdi fark ettim ki tek yapabileceğim sahnede çok çalışmak, sizleri eğilerek selamlamak, el sallamak ve vakit bulunca bir kere daha size gülümsemek. Şimdi size bir hediye verebildiğim için çok mutluyum. Ve bu (hediye) müzik olduğu için daha da mutluyum. Bangtan, her zaman ARMYlere hayran olan ve müziğe ve sahneye sadık bir grup olacak.

Asla orijinal amacımızı kaybetmeyeceğiz ve ARMYlerin hiçbir zaman utanmayacağı sanatçılar olacağız.

Sizi seviyorum!

-Rap Monster.



Suga: Sonunda çıkış yapalı bir ay oldu. Bu bir ay çok hızlı geçti hatta bu konuda düşünmemiz için bile zaman yoktu; ama ARMY’ler sayesinde neşeli bir aydı. Sahnede ARMY’lerin tezahüratlarını duyduğumda, canlı hissediyorum. Ben her zaman söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim, sizi seviyorum ve teşekkür ederim. Bu iki kelime ile söylemek istediğim her şeyi ifade edemem ama umarım müziğimizle düşündüklerimizi ve hissettiklerimizi anlarsınız. Biz asıl niyetimizi daima hatırlayacağız ve sürekli en iyi performans sergileyen bir Bangtan olmak için çok çalışacağız. Lütfen sonsuza kadar bizi destekleyin ve bizim tarafımızda olun. Sizi seviyorum. ARMY!! 


V: Merhaba. ARMY’ler, Ben V. Çoktan ilk sahnede durmamın ve sizleri selamlamamın üstünden bir ay geçti. Bir ay önceki ilk performansımız sırasında bu kararlılık ve düşüncelerimizle bir çiçek dürbün gibi beraber karıştık…Bunları unutmayacağım. İyi müzik yaparak ve en iyi performanslarımızı sergileyerek siz ARMY’lerin yüksek sesli tezahüratlarınızı ve bize gösterdiğiniz büyük sevginizi geri ödemek için çok çalışacağız. Çok çalışan bir Bangtan olacağız. Sizi seviyorum ve teşekkür ederim. 

Jung Kook: Çıkışımızın öncesinden şimdiye kadar, pratiklerimize ter, kan ve göz yaşlarımızı koyduk. Geleceğe çok odaklandığım için zaten çıkış yaptığımızı fark etmek çok zor. Born Singer’ı kaydederken i
lk performansımıza çıkmadan önce sahne arkasındaki endişemizi düşündüm. Bunun bizim düşüncelerimizi içerdiğini ve dürüst olduğumuzu düşünmüyor musun?..haha. Bundan sonra çalışkan bir Bangtan olacağız. Teşekkürler, ARMY’ler. 

Jimin: RapMon abimin postasını okuduktan sonra, bu şarkıyı ilk kez duyduğum zamanki gibi gözlerim doluyor.. Umarım ARMY’ler de bizim düşündüklerimizi ve duygularımızı hisseder. Çıkışımızdan sonra her günümü, mutlulukla beraber heyecanlı, gergin ve sizden aldığımız sevgiyle geçirdim. Bu kısa postada size söylemek istediğim her şeyi anlatamam ama…Bizi neşelendiren ve sahnede kalmamızı mümkün kılan tüm ARMY’leri seviyorum. Ve Bangtan…Sizi seviyorum! 


Jin: Liderimiz Rap Monster dokunaklı bir posta yazmış. Ayrıca ben de şarkının son versiyonunu, ilk kez duyan biri gibi dinledim. Şarkıyı dinlediğim tüm zaman boyunca, gerçekten duygusallaştım. Bangtan sahnede durduğunda da bu tür duygular hissetti. 'Böyle hisseden sadece ben değilim – herkes iyiymiş gibi hareket etti ama aslında içten içe incinmişsin.’ diye düşündüm. Biz, Bangtan, çok çalışacağız ve daha güçlü olacağız ve daima ARMY’lerimizin yanında olacağız, bundan dolayı umarım ARMY’ler de (bizim yanımızda) olurlar haha. Tüm AMRY’lerimize minnettarım ve sizi seviyorum. Ne de olsa, sizin sayenizde varız. Biz çalışkan bir Bangtan olacağız bundan dolayı bize göz kulak olun lütfen! 

J-Hope: Born Singer üzerinde çalışırken birçok şey düşündüm. Son 3 yıldır eğitim alırken birçok zor ve üzücü olaylar yaşadık ama hepimiz özveri ile çalıştık. Şarkı sözündeki gibi, "her şey şu anda çok hızlı ilerliyor. Biz, Bangtan ve J - Hope, 
asıl amacımızı unutmamak için çok çalışacağız ve pratiklerimize koyduğumuz ter, kan ve göz yaşlarımız boşa gitmeyecek. Bizi neşelendiren ve bize tezahürat eden/bizi destekleyen tüm ARMY’lere minnettarım ve sizi seviyorum. Ve Bangtan..! Ben gerçekten hepinizi seviyorum!!!!!!


Eng. Trans: @bts-trans
Türkçe Çeviri: BTSTurkey

[AĞUSTOS/2013] CECI BANGTAN Röportajı


Rap Monster

Nicki: RapMon, God of Destruction (Yıkım Tanrısı). Dokunduğum her şey kırılır/bozulur. Güneş gözlüklerimin tutacakları kırılır ya da buzdolabının tutacağı elimde kalır. İşte bu yüzden bana God of Destruction ismini taktılar.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Temiz ve sessiz öğrenci.

İdol yaşamına uyum: Bir tek müzik programlarında performans sergilediğim zaman “Artık gerçekten bir şarkıcıyım” diye düşünüyorum.

İdeal tip: Soluk bir ciltle kadınsı görünen biri.

Stajyer olduğun zamanlardan bir anı: Dans etmek bana göre değil. Dans dersi alırken birçok kez kaçmayı düşündüm. Bugünlerde üyeler bana “Dans Dehası” ismini taktı. Tabi, onlar bunu ironik bir şekilde söylüyor.

Bir gün ben de: Bangtan’ın müzik listelerinde birinci olduğu bir gün olacak mı?

Hip-Hop’la nasıl eğlenilir: Zor bir şey olarak düşünmeyin. Bu herhangi birinin tek başına dans edip eğlenebileceği bir tür- İşte bu hip-hop.

Patron Bang Sihyuk: Açık alanlarda iğneleyici konuşmalar yapan birisi, ama iyi ritmli bir müzik dinlediğinde ve övdüğünde çocuksu tarafını gösterir.

Çıkıştan sonraki bir anı: Bir müzik programı sırasında, kulaklığımı düşürdüm bu yüzden girişin birkaç barını kaçırdım (Ç/N: Sözlere biraz geç girdi. Bahsettiği performansı izlemek için TIKLAYIN). Bir sürü azar yedim fakat bu kaza yüzünden, kendimi titizlikle hazırlama ve kontrol etme alışkanlığı kazandım.

Üyelere (mesaj): Uzun bir süre için buluşalım. Bu Dynamic Duo sunbaenim’in bir şarkısının adı fakat düşünürseniz, arkasında iyi bir anlam var. Bu yüzden aklıma bu geldi.

JIN

Nicki: Pembe Prenses. Bangtan üyelerinin profilleri açıklandığında, hayranlar pembe rengi ve yemek yapmayı sevdiğimi öğrendiğimde bana bu adı verdiler.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Her zaman anne babasını dinleyen şirin maknae.

Albenim: Şişkin alt dudağım. Kafamın arkası yuvarlak.

Çekiciliğim: Eğitimdeyken, fotoğraf çekmek için eğitim aldım. Pratik yaparken, sağ çenemin çekici olduğunu öğrendim.

Üyelerin Sırları: Çok yorucu bir günün ardından, oda arkadaşım Jimin yatağından düştü ve çok yüksek bir ses çıktı. İkimiz de çok utandık.

Diğer üyelerden çalmak istediklerim: Jimin'in karın kasları.

Biri bana yakışıklı olduğumu söylediğinde: Bunu duymak beni her zaman mutlu ediyor. Son zamanlarda şirin olduğumu duymayı da seviyorum.

Yakın zamanda beni mutlu eden bir şey: Ben genel olarak çok çalışkan biriyim. Yedimiz birden aynı anda uyanınca kaos oluyor, bu yüzden hazırlanmaya erken başlamak için diğer üyelerden daha erken kalkmak benim için daha rahat oluyor. Bir süre önce (normalde kalktığımdan) iki saat erken kaltım ve bir kase mısır gevreği yedim. Bu beni çok mutlu etti. Sessizlik ve rahatlama hissi.

Çıkış yapmış olmanın en güzel yanı: İlk defa bu kadar mektup alıyorum. Ailemin yolladığı mektuplar hariç. Hayranlar bana çok mektup gönderdiği için çok minnettarım. Hepsini okuyorum ve kendi kendime "Teşekkür ederim." diyorum.

J-HOPE

Nicki: Hope (Umut), Smile Hoya (Gülümseyen Hoya). Adım J-Hope olduğu için bu lakaplarım var.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Dans etmeyi seven tutkulu bir çocuk.

Ben küçükken: Gwangju undergroundda oldukça ünlüydüm. Rap yapmak, dans etmek ve şarkı söylemek benim hayatımdı.

Benim için Bangtan: Diğer ben.

Yağmurlu günlerde dinlenecek bir şarkı: Remy Shand - Rocksteady.

Gergin olduğumda: Gökyüzüne bakarım. Son zamanlarda mutluyum, bu yüzden doğal bir şekilde (gerginliğim) gidiyor.

Diğer üyelerden çalmak istediklerim: Benim karın kaslarım yoğun programımızdan dolayı gittiği için, Jimin'in çikolata (şeklindeki) karın kasları. Ayrıca RapMon hyungun rap yapma yeteneği ve onun İngilizcesi de iyi?!

Üyelerin Sırları: Hepimizin karın kasları var. Sadece benimki biraz eridi.

Bir gün ben de: Beenzio sunbaenim ve A$AP Rocky (gibi) olacağım. Müzik ve moda konusunda onlardan etkileniyorum.

Eğer bir eğlence programına çıkarsam: Bu konu için en iyisi V. Onun 4D çekiciliği var. Eğer iyi bir şekilde kontrol ederse, bence herkesi güldürebilir. Bunu dört gözle bekliyorum.

V

Nicki: Boş Tae, TaeTae, Vee. Gerçek adım Taehyung. Bazen boş yüz ifadelerim olduğu için, Boş Tae; TaeTae gerçek adımdan türetildi, Vee çünkü bazı kişiler sahne adımı telaffuz etmekte sorun yaşıyor.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Normal, enerjik ve komik bir öğrenci.

Ben küçükken: 7. sınıftan beri saksafon çalıyorum. Babamın tavsiyesi üzerine, şarkıcı olmaya karar verdim.

Çekiciliğim: Gözlerim genelde boş bakabilir; ama ayrıca çok eşsiz bir his veriyorlar.

Bir numaralı aşçı: Suga! O, pirinç kimchi tavayı gerçekten çok güzel yapıyor. ***** Ah! Yemek pişirmekle ilgili bir şey daha var - Jin hyungun, J-Hope hyungun doğum günü için yaptığı yosun çorbası.

Sahne ismimim arkasındaki gerçek: Büyük babam aslında, isim koyma konusunda uzmandır. Bu yüzden, konu isme gelince hassaslaşır. Yapımcı Bang bana V adını önerdi. Bu çok etkileyici güzel bir isim ama henüz büyük babama söylemedim. Kızar diye endişeleniyorum (gülüyor).

Üyeler yurttayken: Yemek püskürtmek, yurdumuzda sürekli olan bir şey ve bu durumlarda pisliği temizleyen J-Hope'tur. Ardımızdan tıpkı bir anne gibi güzelce temizler. Ben ise (evin) oğlu rolündeyim. Bulaşık makinesinden sorumluyum. Kirli bulaşıklarını herkes kendi yıkıyor, Jimin mutfaktan ve RapMon hyung yerleri silmekten sorumlu.

Ortamı neşelendiren: Tabii ki de V. Üyeler farklı düşünebilir. Sanırım onlar SUGA hyungu seçer.

Bu durumlarda çok iyiyimdir: Sahnedeyken. Bunu çekimleri izlerken fark ettim, yakın çekimde sandığımdan daha havalı görünüyorum. Bu tabii ki görevliler sayesinde arşivlendi; ama yine de memnunum.

SUGA

Nicki: SUGA. Gerçek adım Min Yoongi; ama şimdi lakabım ve adım bu.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Müzikle ilgilenmeye 6. sınıfta başladım. Orta okulda klasik şarkı bestelemeyi öğrendim ve sonra her gün şarkı sözü yazmaya başladım.

Tatlı biri miyim?: Hımm. Tatlı olmaktansa, açık sözlü bir Gyeongsangdo erkeğine daha yakınım. Ama hayranlar önünde, tatlı biriyim.

Çekiciliğim: Gülümseyen gözler?

Stresle nasıl başa çıkıyorum?: Deli gibi şarkı sözü yazıyorum. Bu sürekli yaptığım bir şey; ama müzikle stres atmaya alıştım.

Sinirliyken dinlediğim müzik: Ricky Ross - Hold Me Back.

Benim için müziğin anlamı: Her şey! Eğer müziği hayatımdan alırsanız, geriye hiçbir şey kalmaz.

Hip-Hop yeni internet kullanıcılarına (mesaj): Bu kesinlikle zor bir tür değil. Bu popüler bir müzik türü. Hip hop sanatçıların (içten) duygularını hissetmenize imkan verir.

Yurtta üyeler: Programımız olmadığında, menajerimizin emriyle ayrıntılı bir şekilde kendimizi izliyoruz ve her fırsat bulduğumuzda pratik yapıyoruz. Biz pratik yapmak için yaşıyoruz!

Yakın zamanda beni mutlu eden şey: İlk imza günümüz. Ayrıca bugün, çünkü bu bizim ilk fotoğraf çekimimiz.

JUNG KOOK

Nicki: Jeon Jungkookie, Golden Maknae, Kookie.

Maknae olmak: Bir artısı, çocukça davranabiliyor olmam.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Oyun oynamaktan ve hip hoptan hoşlanan sıradan bir öğrenci.

Küçükken ben: Sanata büyük ilgi gösteren bir çocuktum.

Şu anda ben: Meraklı 17 yaşında biri. Oyunlar, arabalar, makyaj, resim çizmek. Bir sürü sorum var.** Bu aleti düşündüğünüzde, nasıl kullanıyorsunuz.**

Benim için BANGTAN: Bangtan benim hayatım~!

Başarmayı gerçekten çok istediğim şey: Beste yapmak. Bunun için gerçekten çok çalışıyorum. Sadece temel bir müzik programını üstten incelesem de, hyunglarım gibi harika sözler yazan bir müzisyen olmak istiyorum.

Günün en sevdiğim anları: Dinlenme zamanı, boş zamanlar, yemek molası. Bir tek bu zamanlarda oyun oynayabildiğimi fark ettim (gülüyor). Prova yapmak ve sahnede performans sergilemek de eğlenceli.

Diğer üyelerden çalmak istediklerim: Rap Monster hyungun bildikleri, J-Hope hyungun pozitif oluşu, Jimin hyungun kararlılığı ve efortu, V hyungun doğal yeteneği, Jin hyungun geniş omuzları.

Son günlerde bağımlısı olduğum şeyler: Sadece müzik. Tüm gün kulaklıklarım kulağımdadır ve müzik dinlerim. Sanırım sonsuza kadar böyle olacağım.

JIMIN

Nicki: Ddochi. Orta okuldan beri arkadaşlarım bana yavru köpeğe benzediğimi söyler ve böyle seslenir.

Takımdaki rolüm: Karın kaslarından sorumluyum. Son günlerde egzersiz yapacak vaktim olmadığı için biraz eridiler. Eski haline dönmeleri için egzersiz yapmalıyım.

Çıkış yapmadan önceki imajım: Orta okuldan beri şarkıcı olmak istiyordum. Plan yaptım ve aileme anlattım. Mutlu bir şekilde onay verdiler.

İdeal tip: Şirin ve çekici bir kız.

Benim için BANGTAN: Uzun zamandır sahip olduğum hayalimi gerçekleştirmemi sağlayan bir diğer ailem.



Çekiciliğim: Aslında çekiciliğim karın kaslarım değil; gözlerim.

"Havalı" olduğunu düşündüğüm biri: Bigbang üyesi Taeyang sunabenim, Shinhwa üyesi Minwoo sunbaenim ve Chris Brown'u seviyorum.

Jimin'in Bakışları: Hünüz bakışlarımda karizma göremezsiniz, ben sadece şirinim. Daha kamerayı bile bulamıyorum (gülüyor).

Diğer üyelerden çalmak istediklerim: RapMon hyungun boyu, V'nin yeteneği ve bakışları, J-Hope'un temiz oluşu, SUGA hyungun çeşitli bilgileri.

En seksi olduğum zaman: Sahnedeyken doğru kamerayı bulup, kameraya yoğun bir şekilde baktığım zaman. Bende genelde seksilik bulamazsınız. (Genelde seksi biri değilimdir.) 

10 yıl sonra ben: Başarılı ve halkın tanıdığı bir müzisyen. Ve 10 yıl sonra askerde olmayacak mıyım... Sanırım yalnız ve üzgün olacağım (gülüyor).

Hayranlara (mesaj): Lütfen BANGTAN'ı çok sevin ve Jiminnie'yle çok ilgilenin!

Eng. Trans: @bts-trans
Türkçe Çeviri: BTSTurkey
Scan cr: @bts_noname

[18.07.2013] IZE BANGTAN Röportajı: JIN

JIN


Gerçek Adı: Kim Seokjin.
Doğum Tarihi: 04.11.1992

İlk sahne performansımız <M!Countdown>da büyük bir hata yaptım. İlk defa mikrofon arkalığı takmıştım ve mikrofon arkalığı pantolonuma takılı bir şekilde sahneye çıktım; ama çok ağırdı. "We Are Bulletproof Pt. 2" performansında zıpladığımız bir sahne var. Bu sahnede, pantolonum baldırlarıma kadar düştü (gülüyor). Hemen pantolonumu yukarı çektim ama ikinci defa (zıplarken) yine düştü. 

Yemek yemenin yanı sıra, yemek tariflerine ve fotoğraflara bakmayı da çok severim. Ama yemek yaptığım zaman üyeler çok iyi tepki vermiyor; çünkü yemeklerimin tatları hep birbirine benziyor. Yemeğin içine koyduğum malzemeleri farklı bir sırayla koysam bile sonuç aynı oluyor. Çünkü uymamız gereken bir diyet var ve tek yiyebileceklerimiz, tavuk göğsü, soğan, kırmızı biber ve pilav. (Jimin: Bir keresinde, tavuk göğsü eti ve soğanı yemek çubuğuna şişledik ve pişirdik. Ama yanık koktu.) İyi yemek yapamadığım için, iyi yemek yapabilen biriyle evlenmek istiyorum. Asla, benden daha kötü yemek yapan biriyle evlenmeyi düşünmedim. Gördüğüm tüm sağlık ürünlerini yerim. Ama başka insanların (sağlık ürünlerini) yemem. 

Yurda son gelen ben olduğum için, alışmakta biraz zorluk çektim. Çok düzenli değilimdir ve sürekli temizlik yapmam; ama bence herkes yemek yedikten sonra kendi bulaşığını kendi yıkayıp kaldırmalı; kirli çamaşırlarını, çamaşır sepetine atmalı. Bunu sadece J-Hope ve SUGA yapıyor. Üyeler, etrafı pis bıraktıklarında, "Ah, burada yaşayabilecek miyim?" diye düşünüyorum ve her şeyi temizliyorum. (SUGA: Yurdumuza temizlikçi kadın gelmeye başladıktan sonra her şey yoluna girdi.) 

Bir kere okuldan sonra prova odasına gittim ve yeni birini gördüm. Birden bire yanıma geldi ve bana sürtünerek dans etmeye başladı (gülüyor). Bu V'ydi. (V: İsteyerek dans etmedim, eğitim gören başka bir hyung bana dans etmemi söyledi. "Daha sonra en büyük hyung gelecek, o zaman çekiciliğini göster. Seni hatırlayacağı bir ilk izlenim yarat." dedi. Jin hyung gelir gelmez, utandım ve yere bakarak dans ettim. Hyung bana boş bir ifadeyle bakıyordu ve sonunda bana, "Sen önde, orada dans et" dedi.) "Bu çocuğun sorunu ne, cidden?" diye düşündüm. Bu hala çok büyüleyici. Başlarda bilmiyordum; ama onunla yaşadıktan sonra çok ortak hobilerimizin olduğunu öğrendim. Bazen bilgisayarın başındayken V gelir ve "Hyung, sen de mi bunu yapıyorsun?" der ve bazen V bir şey yaparken aynısını ona ben sorarım. O andan itibaren, "Bu çocuk 4. boyutta olsa da, benimle aynı hobileri paylaşan normal biri" diye düşündüm. 

Super Mario ve Maple Story oynamayı severim. Super Mario oynamaya 5 yaşımda, Maple Story oynamaya 7'ye giderken başladım ve hala çok severek oynuyorum. Super Mario karakterini ve Maple Story'deki çok şirin yaratıkları görünce huzurlu hissediyorum.


Eng. Trans: @bts-trans
Türkçe Çeviri: BTSTurkey

[Hayran Anlatımı | 07.07.2013] BTS Mokdong İmza Günü





İmza günü etkinliği başlamadan, Suga arkasına doğru eğildi ve yüzünü sol tarafa döndürerek fanlara doğru baktı. Kimse onunla etkileşime geçmeyince yüzünü çevirdi. Suga tekrar yüzünü çevirdi ve ben bu kez elimi sallamaya karar verdim. Ve Suga bana gülümseyip (gerçekten parlak bir gülümsemeyle) bana el salladı. AMAN TANRIM! Gerçekten çok çok çokk mutlu olmuştum çünkü ona el sallayan tek kişiydim! 

~Rap Monster~



Ben: *Rap Monster'a doğru yürüdüm ve diz çöktüm* Merhaba ben Tay fan!
Rap Monster: Vaaaooov! Tayland'a KBS Konseri için gideceğiz. Bizi izlemeye geleceksin, değil mi?
Ben: Evet! Çoktan bileti aldım!
Rap Monster: Görüşeceğimize söz veriyor musun?
Ben: Tabii ki!  Ön sıradan bilet aldım! *Rap Mon ile serçe parmağıyla söz yaptım*
Ben: ...... (Artık onunla ne konuşacağımı bilmiyorum, çok heyecanlıyım)
Rap Monster: Önereceğin Tay yemeği nedir?
Ben: Pad-thai ve Som-tam
Rap Monster: Ah! Ben Pad-thai'yi biliyorum! Denedim, lezzetliydi! Noddle'ın biraz baharatlı türündendi.
Ben: Evet! Ayrıca karpuz da lezzetli.
Rap Monster: (Ne dediğimi duymadı) Ne?
Ben: KARPUZ!!!
Rap Monster: Ah! Bir meyve suyu çeşidi mi?
Ben: HAYIR HAYIR... Bu bir meyve!
Rap Monster: Deneyeceğim.
Ben: Tayland'ı ziyaret etmek ister misin?
Rap Monster: Tabii ki! İsterim!
Ben: Tay fanlar hakkında ne düşünüyorsun? Onları seviyor musun?
Rap Monster: EVET! HİÇ ŞÜPHESİZ! *hi-five/çak bir beşlik yapıyor*
Ben: .....
Rap Monster: *kartı okuyor* (Aegyo/şirinlik yapar mı diye sordum) *bana baktı*
Ben: ....
Rap Monster: Yapamam... *Elleriyle garip bir booing booing yapıyor* (Hemen hemen B.A.P Yongguk'a benzedi bunu yaparken)
Ben: *Ona kocaman bir gülümseme verdim* Tayland'da görüşürüz!
Rap Monster: Görüşürüz!



NOT: İngilizce'si çok iyi çünkü onunla gerçekten uzun konuştum. Aksanı harika. Ben ne konuşacağımı bilmezken de yeni bir konu açtı.


~JIN~



Jin: Anyonghaseyoooo

Ben: Anyonghaseyo ben Tay bir hayranım.
Jin: Vay! Çok uzaktan gelmişsin! Adın ne? (İngilizce)
Ben: *Tayca yazdığım kartımı gösterdim*
Jin: *Aklı karıştı ve kafasını yazamıyorum anlamında salladı*
Ben: *İngilizce yazdığım kartımı gösterdim*
Jin: *Adımı yazdı ve imzaladı. Sonra diğer kartımı okudu. (Kartta 'Resmimi çizmer misin?' yazıyordu)*
Ben: İngilizce biliyor musun?
Jin: Evet!Biliyorum!
Ben: *Gülümsedim*
Jin: *Çizimine odaklanırken bir yüzüme bir kağıda baktı*
Ben: *Bir yüzük göstererek*Bu arkadaşımın hediyesi.
Jin: Oh! *sol elini uzattı*
Ben: *serçe parmağına yüzüğü taktım ve ona bir mektup verdim*
Jin: Teşekkürler!
Ben: Bye bye

Oh Jin beni kedi mi sandın?! Ama gözler... tamam bana benziyor!! Tek göz kapaklı.



~SUGA~



SUGA: *Daha ona dönmeden hemen başını eğdi ve yüzünde büyük bir gülümsemeyle "Anyonghaseyoooo" dedi.*

Ben: Anyonghaseyo
SUGA: *Güzel bir gülümsemeyle* adın ne?
Ben: *Yazdığım kartı göstererek* Arkadaşım için.
SUGA: Arkadaşın burada yok mu?
Ben: Evet yok. Senin için bir yüzüğüm var.
SUGA: Ah!! *sol elini uzattı*
Ben: *Yüzük parmağına yüzüğü taktım*
SUGA: Teşekkür ederim! *Gülümsedi*
Ben: Benim değil... Arkadaşımın hediyesi.
SUGA: Aahhh.. *Güldü* Teşekkür ederim!
Ben: O gün M!Countdown'a geldim ve içeri giremeyen hayran bendim. Ağlayan eller yaptığını gördüm, çok şirindin!
SUGA: *Korece bir şey söyledi duymadım*
Ben: Tayland'da görüşmek üzere!
SUGA: Bye bye *iki elimle de Hi-five (Çak bi beşlik) yaptı*

NOT: Kartta arkadaşımın SUGA'ya sorusu: "Benimle evlenir misin? Eğer kalbini istesem ne kadarını verebilirsin?" Suga'nın cevabı: ♥ x100000000


SUGA'yla genel olarak İngilizce konuştum. İngilizcesi çok iyi değildi ama yine de onunla iletişim kurabildim. Yüzü hep çok parlak bir şekilde gülüyordu ve çok kibar bir kişiliği var.



~J-HOPE~



J-Hope: Anyonghaseyo

Ben: Anyonghaseyo. Ben Taylı bir hayranım.
J-Hope: Tayvan?
Ben: Hayır! Taylı hayran. (Korece)
J-Hope: Ahh... Taylı hayrab! *Gülümsedi* Adın ne?
Ben: Guzjung! *Adımı yazdığım kartı gösterdim*
J-Hope: *Adımı yazdı ve albümümü imzaladı*
Ben: İngilizce biliyor musun?
J-Hope: Hayır.... T_T (Çok üzgün bir yüz ifadesiyle cevap verdi ve ona yazdığım kartı okudu. 'Kendi resmini çizer misin?')
J-Hope: Kendi resmimi mi çizeyim?
Ben: Evet :D
*Karta resmini çizdi* (J-Hope kendi resmini çizerken, Suga'ya mektumumu vermeyi unuttuğumu fark ettim. Suga'ya döndüm ve ona mektubumu verdim. Suga çok şaşırdı, başını eğerek"Ah!!? Teşekkür ederim" dedi. Ben de ona gülümsedim)
Ben: Teşekkür ederim :D
J-Hope: Anyong! *Gülümsedi*
~V~


gif cr: romanticvirus.tumblr

V:
 Anyonghaseyo! *Başını eğerek selam verdi*

Ben: Anyonghaseyo! *Başımı eğerek selam verdim* Ben Tay hayranım!
V: Sa-was-dae-krub (Tayca 'Merhaba' demek)
Ben: Ah!! Sawasdeekaaa!
V: Adın ne?
Ben: *Tayca yazdığım kağıttaki adımı gösterdim*
V: *Yazdığımı yazmaya çalıştı; ama çok komik oldu. Bir harfi unuttu ve sonradan okla ekledi*
Ben: *Gülümsedim*
V: *"Lütfen aegyo yap" yazan kartımı okudu.*
V: *Buing buing yaptı ve utangaç bir şekilde gülümsedi.* Bunda iyi değilim. Üzgünüm.
Ben: Sorun değil.
V: Bir sonraki sefere daha iyi yapacağım.
B: Söz mü?
V: Evet! Söz veriyorum! *serçe parmağıyla söz verme hareketini yaptı*
Ben: Anyong
V: Anyong

V ile aramda geçen tüm konuşmalar Koreceydi. Onunla İngilizce konuşmadım.



~JIMIN~


Jimin'le sadece Korece konuştum;  İngilizce konuşmadım
Jimin: Merhaba! *gülüş*
Ben: Merhaba! Ben Tay fan!
Jimin: Efendim? Duyamıyorum? *kulağını bana doğru yaklaştırdı çünkü ne dediğimi duyamıyordu*
Ben: Ben Tay fan!
Jimin: Ah….. Anladııımm *büyük bir gülümseme verir* Adın?
Ben: *Kart üzerine yazdığım adımı işaret ettim*
Jimin: Guzjung?
Ben: Eveeeeet ^O^
Jimin: *ismimi yazıp imzaladı ve yazdığım diğer yazıyı okudu ''Seni çok seviyorum, benimle evlenir misin?'' ve Jimin postun üzerine cevabını yazdı*
Jimin: (Korece bir şeyler söyledi ve ben bunu anlamadım)
Ben: Bu bizim çift yüzüğümüz! *yüzüğü ve sol elime taktığım aynı yüzüğü ona gösterdim*
Jimin: OH?!!!! *utangaç şekilde gülümsedi ve sol elini verdi*
Ben: *yüzüğü yüzük parmağına taktı*
Jimin: bunu iyice saklayacağım :)
Ben: Bay bay
Jimin: Görüşürüz! :D

Jimin'in cevabı: ''Ailene sor/ailenden izin al''. Auuuuuu Çok tatlı >O< ve imza günü sonuna kadar yüzüğü taktı. Parmağındaki tek yüzük!! Fakat bence, Jimin yüzüğü, yüzük parmağından çıkartıp serçe parmağına taktı. Etkinlik sonrası, arkadaşıma Jimin ile nasıl iletişim kurduğunu sordum çünkü onun Korecesi ve İngilizcesi iyi değildi. Kart üzerine Korece yazdığı yazıyı Jimin'in okuduğunu söyledi ve Jimin ona 'Korece konuşamıyor musun?' (Korece olarak) diye sormuş. O da "Hayır" diye cevap vermiş. Bu yüzden Jimin İngilizce olarak cevaplamış 'I'm ok.' 
I'm ok' (*Sorun yok) NE!!?!?! JIMIN İNGİLİZCE BİLİYOR MU?!!!!!! ONUNLA İNGİLİZCE KONUŞMAMLIYDIM!!!

~Jungkook~



Jungkook: *Daha ben ona dönmeden, başını eğdi* Anyonghaseyo! (*Korece 'Merhaba' demek)

Ben: *Başımı eğerek* Anyonghaseyo! Ben Tay hayranım!
Jungkook: Oh!? *Güldü* Adın ne?
Ben: Namthip
Jungkook: Namgin?
Ben: Hayır T_T *Tayca yazdığım kağıttaki adımı gösterdim*
Jungkook: *Yazamadığı için başını salladı*
Ben: *İngilizce yazdığım kağıttaki adımı gösterdim*
Jungkook: *Adımı İngilizce yazı ve yanına   koydu ve imzasının yanına da kocaman bir  koydu.*
Jungkook: Yazdığım notu okudu, 'Lütfen göz kırp ve benim için aegyo (*şirinlik) yap'* Göz mü kırpayım?
Ben: Evet.
Jungkook: *Göz kırptı ve aegyo yaptı*
Ben: Anyong (Korece 'güle güle')
Jungkook: Anyong! *Hi-five (çak bir beşlik)*

Ower of the F.A.s: nukutzaa @ tumblr 

Türkçe Çeviri: BTSTurkey