YÖRÜK KÖYÜ
16.yüzyılda Safranbolu yöresinde yaşayan göçebe cemaatlere“Yörük an-ı Taraklı” ya da “Yörük an-ı Taraklı borlu” adı verilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Safranbolu, biri bugünkü Safranbolu ilçe merkezinde Medine-i Taraklı borlu diğeri merkezi bugünkü Yörük Köyü adını taşıyan aşiretler için kurulmuş olan Yörükün-ı Taraklı borlu adını taşıyan iki ayrı kazadır. Her iki kazanın da merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyi'nin Bolu Sancağına bağlı olduğu bilinmektedir.
Yörük köyü ile ilgili yazılı efsanelerde, Yörüklerin 14.15.yüzyıllarda göçer durumda oldukları kendilerine özgü vergi düzeni ile ayrı bir kariye teşkil edecek şekilde bir kadıya bağlanıp zaman içerisinde yerleştirildikleri ve bu kazanın merkezi olarak bugünkü Yörük köyünün tespit edildiği ve uzun sürede yüzyıllar boyunca konumlarını devam ettirdikleri anlaşılmaktadır.Köyün yaşlılarının kendi atalarından duydukları efsaneye göre; Osmanlının başlangıcı olan Kayı boyunun Karakeçili aşiretine bağlı olarak, buraya yani, Safranbolu'nun Taraklı Borlu yöresine, geniş aileleri ve hayvanları ile 3 kardeş gelmişler. Adları Hüseyin, Hacı ve Davut. Bu geniş oba yerleşirken, büyük kardeş Hüseyin, bu Yörük Karye sini kurmuş. Öbürleri de yine kendi adlarını taşıyan “Hacılar Obası ve “Davut Ovasını “ kurmuşlar.
19. y.y ikinci yarısında özellikle ll. Abdülhamit döneminde, Yıldız Sarayının muhafız biriminde Karakeçili aşireti bireylerinin yer aldığı , hatta sarayın dış binaları ve bahçeleri Arnavut ve Boşnak kökenli muhafızların korumasına bırakılmışken, Hünkarın yattığı binanın gece ve iç güvenliğinin Karakeçili aşiretinden gelme elemanlara emanet edildiği bilinmektedir. Bu askerlik hizmetleri dolayısıyla bir dönem Yeniçeriler yoluyla Bektaşilik dünya görüşünün Yörük Köyünde bazı aileleri etkilediği ,fakat 19. yy başlarında bu etkinin ortadan kalktığı Köydeki mezar taşların incelemesinden anlaşılıyor.