Çıktığı dönemde bayağı yankılar uyandıran ve gündem konusu olan Etekli İktidar adlı kitabın yazarından “İki kişilik yalnızlık” kitabevlerinde yerini aldı. Kimden bahsettiğimize gelince, Sevgili Sinan Akyüz bu sefer bu kitabında, birbirine yabancılaşan, ve karanlığın
dehlizlerinde birbirini kaybeden iki insanın ve yavaş yavaş çöken, iki kişilik yalnızlığını anlatıyor. Henüz kitabı alıp okuma fırsatım olmadı ama Sinan Akyüz 'ü daha önceki iki kitabından biliyor olmam ve yeni çıkardığı kitabının konusunun beni etkilemiş olması size bu kitabı tanıtmama sebep oldu.
Kendisiyle alakalı, internette kısa bir araştırma yaptım. Ve zaten bir çok kültür sanat sitesinin en son çıkan ve okunması tavsiye edilen kitaplarında olması kitap hakkında bayağı bilgi sahibi olmamı sağladı. Şöyle ki, kitap hakkında bilgilere baktığımda bayağı etkileyici bir anlatım tarzı çıkıyor karşıma.
"Yaşadığım gerçekler beni sevdiğim erkeğin peşinden sürükledi. Peşinde sürüklendiğim sevgim ise bana ihanet etti. Birçok evli kadına ihanet ettiği gibi. İçimdeki o güzelim neşeli kız çocuğu genç bir kadına dönüşemeden, çok bilmiş bir kadın oldu. Çoğu zaman bu bilmiş kadından nefret ettim. Çünkü o neşeli kız çocuğunu her defasında susturmasını bildi o çok bilmiş kadın. Sevdiğim erkeği, onunla birlikte çıktığım bir yolculukta bir süre sonra kaybettim. Daha sonra ona kızgın oldum hep. Ona defalarca söylemiştim; ne olursa olsun elimi bırakma diye. Sensizlikten korkarım diye...”
Okudukça yazılanların gerçekten yaşanmış olduğunu tekrar tekrar düşünmekten, hüzün ve öfkenin sınırlarında gidip gelmekten ve “Bunlar gerçek olmamalı!” demekten kendinizi alamayacaksınız, deniliyor. Sanırım kitap bize istenilen duygu paylaşımını , o gerçekçiliği vermiş. Bu akşam iş çıkışı gideceğim uğrak noktalarından biri kitapevi olucak. Sinan Akyüz 'ün İki Kişilik Yalnızlık adlı kitabı aklınızın bir köşesinde olsun derim.
Kitabevine uğramışken almayı düşündüğüm müzik albümlerine de baksam iyi olacak. Şöyle beni anlara, yerlere, mekanlara götüren etnik müzikler ve dünya müzikleri ilk tercihim. Ve sonrasın da yerli müzik piyasına şu an bayağı renk getiren daha önceki yazımda da bahsettiğim, bize hem hüzünü hem neşeyi beraber veren şarkısı sakın sevmenin sevgili yorumcusu Doğanın albümü ve Yine bu aralar dinlediğim şarkılardan biri olan Gönlün kadar konuş şarkısıyla bildiğim Murat Mermer'in Albümüne de göz atmayı düşünüyorum. O kadar çok albüm çıkıyor ki şu aralar peşi sıra takip edemiyorum. Özellikle alternatif rock alanında artık sınırlı değil, dinlemeye değer çok tatta albümler var. Bir ara bir araştırın derim. Bense şu an sadece kulağıma çalınan ve dilime dolaşan şarkıları araştırıyorum, sonrasında müzik çalarımda albümler yerlerini almış oluyor: )söylemekten bıkmadığım gibi dinlemekten de usanmıyorum. Eh bu arada yarın malumunuz 14 şubat , bugüne dair bir söylemim ya da konuşmam olmıcak çünkü bende kayda değer bulmuyorum, ve bende bazı diğerleri gibi, gerçi böyle konuşmak da çok klişe gibi olsada içimden geçen bunları söylemek var, yani sevginin iki kişi arasında , bir günle sınırlandırılmıcak kadar özel olduğunu düşünenlerdenim bende. Bizlerinde cnm aslında bu özel zamanı bir günle sınırlandırdığımız falan yok bize her gün sevgililer günü di mi dediğini der gibi duyuyorum. Özel günlerimize bir gün daha eklensin, aşklarını güzel güzel yaşayan sevgililere bir gün armağan olsun, falan işte. Tüm dünyayada kutlanan özel ama özel ticari bir gün olarak yaşıyoruz işte. Ne mutlu bize.
Hani bizler böyle konuşmalar yaparız da, özellikle sevgilisi olanlar bu konuşmayı daha çok yaparlar ama bize hergün sevgililer günü, diğer günlerden çok da bir farkı yok benim için derler ama hediye beklerler. Olmayanlarda da garip bir hüzün yaşanır aslında her ne kadar saçma bulsalarda. Bunlardan biri vakti zamanında belki ben olduğum için böyle düşünüyorumdur kimbilir. İşte insan ne düşünürse düşünsün bazen düşünceleri çelişki oluşturabiliyor. İnsan bir çiçek bile bekliyor hale geliyor. Eski sevgiliden bir güzel söz gelse yelkenler suya incek kadar. Bu sene nasıl bir sevgililer günü beni bekler bilmiyorum ama geçen sene bir kız arkadaşımla beraber hayatımın en eğlenceli, en hoş güzel gecesini geçirmiştim. Bunu bilir, bunu söylerim.
Aşkıyla karşılaşmayı bekleyenlerin ve Aşklarını doya doya yaşayan Tüm sevgililere Sevgili Ferhat Göçer'in şu güzel şarkısı armağanım olsun.
Aşkların en güzeli
Kavuşur elim sana günün birinde
Sarılıverir beline dokunur tenim
Sana yeniden
Hangi gün taşınır dönerim
Bilinmez boş kalacak yüreğim
Söz verdim sana ölene kadar ayrılmam
Sevgiyle ,