-7 Üyenin Gerçek Benliğini Gözler Önüne Seren Bir Albüm-
BTS; ilk Japonca full albümü WAKE UP’ı 24 Aralık'ta, Noel arifesinde, yayınladı. Albümlerini ve son günlerdeki son derece başarılı hayatları hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaşmaları için onları buraya getirdik.
Oricon: Japon dinleyicilerin sezgilerine uyması için yapılan 1. albümünüz WAKE UP 24 Aralık'ta, Noel arifesinde, piyasaya sürüldü. Bize bundan bahsedebilir misiniz?
SUGA: Albüm adı WAKE UP’dan da anlaşılacağı üzere, albüm “uyanmak” ve “idrak etmek” hislerini taşıyor. Albümümüz; Korece şarkılarımızın Japonca versiyonlarının yanı sıra, birçok orijinal Japonca şarkı da içeriyor. Bu sebepten dolayı, bunun BTS’in yeni bir yönünü gösterecek olan bir albüm olduğuna inanıyorum, dahası Japon dinleyicilerimiz hislerine de uyan bir albüm. Ayrıca albümde üyelerin kişisel tarzlarına ve samimi mesajlarına da yer verdik; bu yüzden hayranlar tüm albümü dinleyince gerçek benliklerimizi tanıyabilir ve mevcut hislerimizi biraz daha iyi öğrenebilirler.
Oricon: Kore’de de aktiviteleriniz varken yapımcılık ve albüm kayıtları yapmak zor olmalı. Özellikle karşılaştığınız zorluklar var mıydı?
SUGA: Genel olarak, (sürecin tamamı) uzun zaman aldı; bu yüzden zordu. Ama karşılığında harika bir şarkıya sahip olduk bu yüzden duygularımızı ifade etmemiz çok kolay oldu ve kayıtları yaparken çok eğlendik.
Oricon: Albümde özellikle beğendiğiniz bir şarkıyı seçmek zorunda kalsaydınız eğer, bu hangisi olurdu?
SUGA: Benim için WAKE UP. Şu ana kadarki tarzımızdan farklı olduğu kadar rahatlatıcı/huzur verici de bir şarkı. Jungkook: Ben de WAKE UP’ı beğeniyorum. Melodisi harika ve kayıtları yaparken (şarkıyı) baştan sona kadar iyi bir şekilde söyleyebiliyordum.
Jimin: Benim için de WAKE UP. Bu gerçek bir orijinal Japonca şarkı! (Orijinal Japonca bir şarkıyı) ilk defa söyledim; ama şarkıyı söylerken çok eğlendim ve gelecekteki performanslarımızı da dört gözle bekliyorum.
V: Benim için Like Pt.2: At That Place. Sadece gerçekten ama gerçekten beğendim! İyi bir şarkı.
J-Hope: Benim için THE STARS. Tamamen umut dolu bir şarkı ve sanki dinleyen herkesi mutlu hissettirecek gibi bir his veriyor; bunu seviyorum.
JIN: Ben de THE STARS’ı seviyorum. Benim sevme nedenim de J-Hope’unki ile aynı; çünkü umutla dolup taşan bir şarkı ve bu şarkıyı söylerken mutlulukla doluyorum.
Rap Monster: Ben Danger (Jap. Ver.)'ı seviyorum. Bence Japonca sözler şarkının hissine daha çok uydu.
Oricon: BTS’i düşündüğümüzde konu hep güçlü performanslarınız oluyor. Sizce koreografisi en zor olan dans hangisi?
Hepsi: Danger! Rap Monster: Gerçekten de çok zordu.
JIN: Sürekli pratik yaptığımız tek şarkı oydu.
Jimin: Gerçekten çok fazla pratik yaptık.
J-Hope: Ama o kadar pratik yapmamıza rağmen; hala birbirimize çarptığımız zamanlar oluyor.
Oricon: Canlı performans sergilerken 7 üyenin nefeslerinin senkronize olması çok önemli. Hayatlarınız buna bağlıymışçasına performans sergiliyorsunuz. Sahnede duruşunuz her zaman çok keskin ve koreografinizdeki ad-libs (*orijinal şarkıda olmayan, performans sırasında eklenen sözler) etkisini en üst düzeye çıkaran özgürlük, BTS’in cazibesinin bir parçası, değil mi?
J-Hope: Çok teşekkür ederiz. Performans sergilerken en havalı yönlerimizi göstermeyi hep aklımızda tutarız. İlk olarak en önemli şey nefeslerimizin senkronize olmasıdır; ama bence sahnedeki yerlerimize çok takılmamamız da önemli; böylece ad-libs aracılığıyla bireysel cazibelerimizi gösterebiliriz.
Oricon: WAKE UP’da “Sahneye çıktığım an, uyandım. Bu benim var olma nedenim.” şeklinde bir cümle geçiyor. Lütfen bize Kasım'da gerçekleşen Osaka ve Tokyo konserleriniz hakkındaki düşüncelerinizden bahsedin. (*BTS 2014 Live Trilogy: Episode II The Red Bullet adı altındaki ilk BTS Asya turunun Japonya ayaklarındaki konserler; 13-14 Kasım 2014'te Osaka'da ve 16 Kasım 2014'te Tokyo'da gerçekleştirilmiştir. Bu üç günde üyeler toplam 10,000 hayranları ile buluşmuştur.)
SUGA: Eğlenceliydi. Hayranlarla etkileşim halinde olup neşemizi paylaşabileceğimiz ilk sahnemizdi; dolayısıyla gerçekten de çok mutluyduk. V: Seyircilerle konuştuğumuzda bize “Hai” yerine “Ne” şeklinde Korece cevaplar verdiler. Bize karşı misafirperver olmaları gerçekten çok hoştu. (Ç/N: “Hai” Japonca'da, “Ne” ise Korecede ‘evet’ demek.)
Jimin: Sahneye ilk çıktığımda gerçekten çok gergindim; ama hayranlar çok tutkuluydu ve bu gerginliğimden kurtulmamı sağladı; böylece sahnede çokça eğlenebildim.
Oricon: Japoncanız da gelişti.
Jimin: Ah hayır hayır. Şimdilik yalnızca temel Japonca konuşabiliyoruz.
Rap Monster: Hatta şimdiden itibaren daha da sıkı çalışmamız gerekiyor.
Oricon: Konserler gerçekten de verdiğiniz emeğin meyveleriydi. Jungkook, bununla ilgili nasıl hissediyorsun?
Jungkook: Dürüst olmak gerekirse, salonun 5000 kişilik izleyici kapasitesini doldurup dolduramadığımız konusunda biraz endişeliydim. Ama sahneye çıktığımda, salonu ARMYlerle dolmuş vaziyette gördüm; bu yüzden konserde başından sonuna dek çok eğlendim. Rap Monster: Belirli endişelerim olmadı; ama Japonya’daki ilk solo konserimiz için bir araya gelmiş 5000 fanı görmek beni gerçekten duygulandırdı.
Oricon: Bütün biletlerin satıldığını ve hatta konsere gelmeyi çok istemesine rağmen gelemeyen birçok hayran olduğunu duydum.
Jungkook: Bir sonraki turumuzda daha büyük konser salonlarında konser vereceğiz; bu yüzden bu kez (konsere) katılamayanlar, lütfen bir sonraki konserlerimize kesinlikle gelin!
Oricon: Bir sonraki turunuz Tokyo, Osaka, Nagoya ve Fukuoka’yı kapsıyor; 4 şehir ve 6 durak. Bu gayet büyük bir ilerleme. (A/N: BTS'in ilk Japonya turu WAKE UP:OPEN YOUR EYES 10 Şubat'ta başladı ve 19 Şubat'ta bitecek. Bu röportaj yapıldığında konser biletleri sanırım henüz tükenmemişti; ama K-Style'ın yaptığı açıklamaya göre tüm konser biletleri tükenmiş ve 19 Şubat'ta turun son konseri aynı anda Japonya'daki çeşitli sinemalarda canlı olarak yayınlanacakmış.)
J-Hope: Gerçekten de memnunum. Bir sonraki turumuz dışında, Japonya’ya daha sık gelmemizi ve daha fazla sahne performansımızın olmasını isterdim!
Oricon: Ek olarak, THE STARS’da geçen “Birlikte olmamız tıpkı bizi çevreleyen bir uyum/ahenk gibi” şeklinde bir cümle var. Üyeler sahnede ve yurtta nasıllar? Grubun son takıntıları neler?
SUGA: Beraber Kore dizisi izlemeye aşırı derecede takıntılıyız. Rap Monster: Jungkook ve ben dışında.
SUGA: Dizi kötü bir adam hakkında, bu yüzden yaşı yetmeyen Jungkook izleyemiyor; ama yine de dizileri menajerlerimizle izlemek için dört gözle bekliyoruz.
Jungkook: Tüm gün dizideki ana karakterin taklidini yapıyorlar. Hatta bunu yemek yerken gerçekten gürültülü bir şekilde yapıyorlar; bu yüzden bu benim için oldukça can sıkıcı (güler).
Oricon: Peki ya taklitler gerçekçi oluyor mu?
JIN: Evet. Ve bu (inandırıcı yapan üye) her seferinde başka bir üye oluyor.
J-Hope: Bunu (aramızda) gerçekten, gerçekten çok iyi yapabilen biri var.
SUGA: O kadar iyi yapıyor ki, bu sinirimi bozuyor (güler).
Oricon: Yani son zamanlardaki hayatınız bu şekilde?
Rap Monster: Ben (onlardan) farklıyım.
Oricon: Rap Monster ve Jungkook böyle durumlarda ne yapıyor?
JIN: Rap Monster yalnızca telefonuna bakar.
Jungkook: Ben uyurum (güler).
Rap Monster: Jungkook evde olduğunda daima ya yemek yiyor ya da uyuyor (güler).
Türkçe Çeviri: Dusty@BTSTurkey