Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

BİTKİSEL GÖĞÜS BÜYÜTME KÜRÜ

Estetik ameliyat olmadan, silikon taktırmadan iri ve diri göğüslere sahip olmak isteyen tüm hanımlara duyurlur ! Aşağıda yayınlayacağımız bitkisel tavsiyeler idealinizdeki hacimli göğüslere sahip olmanızı sağlayabilir.


GEREKLİ MALZEMELER :

  • 1/2 lt su,
  • 250 çemen otu filizi,
  • 1 tutam anason,
  • 1 tutam fesleğen,
  • 1 tutam frenk kimyonu,
  • 1 tutam dereotu,
  • 1 tutam rezene,
  • 1 tutam meyan kökü tozu,
  • 1 tutam mercanköşk,
  • 1 tutam limon otu

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Suyun içine tüm malzemleri koyup, kaynatın. soğuduktan sonra, süzün. Elde etiğiniz bitkisel karışımdan, sabah akşam 1 bardak için. Sade olarak içemiyorsanız, limon ve bal ile tatlandırarak içiniz. Bu bitkisel çayın dışında, dahili ve harici olarak uygulayabileceğiniz yöntemler ;

Portakal Yağı ; Cildinizi sıkılaştıracağından masaj yaparak cildinize uygulayın.
Mersin Yağı ; Adale kuvvetlendiricidir, masajla göğüslere uygulandığında göğüslerde sertleşme ve büyüme sağlar.
Çörek Otu Yağı ve Rezene Çayı ;Göğüslerdeki hormon salgılamasını artırarak, göğüslerin büyümesini sağlar. 1 fincan rezeneye 5 damla dökerek kullanabilirsiniz.


EN İYİ GÖĞÜS BÜYÜTME ÜRÜNÜ BURADA

TIKLAYIN


Pembrokeshire Coast National Park

The enchanting county of Pembrokeshire is known worldwide for its only coastal park in Britain—The Pembrokeshire Coast National Park.

The Pembrokeshire National Park runs a program of activities and events both for kids and adults like: crab catching, rockpool safaris, bat walks and more.

Other reasons why Pembrokeshire Park is worth exploring:

Captivating Location

It is known for its breathtaking location and extraordinary animals and birds. The coastal path that runs from St. Dogmaels in the North to Amroth in South is the longest and the most astounding walk, with a distance of over 180 miles. It is along cliff tops so the view is always stunning.

Beautiful Countryside

Towns and villages are to be found in Pembrokeshire Park filled with historical remains and folklore. This antiquated part of Britain attracts visitors every year.

Geology

Some of the oldest rocks dating back to the Pre-Cambrian period, around 600 million years ago, are to be found around the Pembrokeshire Coast National Park.

Castles and Cathedrals

The tiny historic City of St. Davids is located within Pembrokeshire National Park, which is a shrine for visiting Pilgrims thousand years before. Now, visitors come to St. Davids to explore the magnificent Cathedral and ruined Bishop’s palace. Carew Castle can also be found at the South of Pembrokeshire, with a spanning history of 2000 years.

Visiting Pembrokeshire Coast National Park is a definite unforgettable experience for the whole family. The breathtaking views and historical places will keep you coming back for more.

Rebels pay the Penalty !

The saying goes , ' One man's Terrorist is another man's Freedom Fighter' , Although that doesn't seem to be the case in the French Camp back at the world cup. To all those who need a refresh a memory, let me enlighten you. During the World Cup of 2010, The French team were playing very, VERY badly ( they got a draw and two losses I think). Before France's Last Match, Anelka ( a talented French Striker ) apparently criticized the coach and insulted him ( He was sent back to France for his behavior ), But the trouble wasn't finished for the French Coach as other star players on the team supported Anelka, such as the likes of Ribery and Patrice Evra.

In the end.. France lost in what was their worst EVER world Cup Performance and as to what happened to Anelka and his little Revolt ?

Ans : As of August 17, 2010, Anelka was handed a Record 18 Match Ban !! Ribery was also handed an 8 match ban, Evra ( who was Captain of France , at the time) was given a mere 3 match ban.

From my point of view, it was very silly, it's entertaining to see a bit of drama in the world of Football, but I still think the Zidane head-Butt incident was MUCH MORE thrilling ! :P

HANGİ VİTAMİN NE İÇİN KULLANILIR




Hangi vitamin ne işe yarıyor?

Beslenme ile vücudumuzun gereksinim duyduğu tüm vitamin ve mineralleri eksiksiz olarak alabiliyor muyuz? Yoksa vitamin takviyesine ihtiyacımız var mı? Geçmiş yıllarda vitamin desteklerinin kullanımının gerekli olup olmadığı konuşulurken, günümüzde kullanılması gereken vitaminlerin dozları ve kullanım şekilleri tartışılıyor.

vitamin çeşitleri

Vitamin ve mineraller, vücudumuzda birçok sistemin doğru çalışması ve enzimlerin sağlıklı işleyişi için gerekli. Fakat bir enzimin çalışması için tek bir vitamin ya da tek bir mineralin varlığı yeterli olmuyor bazen. Genellikle vitaminler ve mineraller birbirleriyle koordineli olarak görev yapıyor, örneğin doğumsal anomalilerin önlenmesi için gebelik dönemi öncesinde ve gebeliğin ilk aylarında özellikle alınması önerilen folik asit, başka bir vitamin olan biotin eksikliğinde vücutta aktif formu olan folasine dönüşemiyor. Ya da kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum yeterli magnezyum olmazsa kemiklerde kalamıyor. Bunlar gibi yapılan pek çok araştırma, vitamin ve minerallerin beraber çalıştığını gösteriyor. Bu araştırmalarla birlikte multivitaminler önem kazanıyor. Peki vitaminlerle ilgili bildiklerimiz ne kadar doğru?

Vitamin takviyesi ne ihtiyacınız olduğunu nasıl anlarsınız?
Vitamin-mineral eksikliği özellikle büyük şehirlerde yaşayan kişilerde dengesiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, stres, çevresel kirlilik gibi nedenlerden dolayı sık rastlanan sorunlardan biri. Uzmanlar vücudun ihtiyacının karşılayabilecek optimum miktarda vitamin ve mineral alabilmek için günde en az beş öğün taze sebze-meyve yenmesi gerektiğini belirtiyor. Bu besin maddelerinin yeterince alınmaması halsizlik, sürekli yorgunluk, cilt sorunları, zayıf tırnaklar ve saçlar ile konsantrasyon güçlüğü gibi pek çok soruna yol açabiliyor. Beslenme alışkanlığınız düzensizse ve bu sorunlardan yakınıyorsanız vitamin-mineral eksikliği yaşıyor olabilirsiniz. Bu nedenle multivitamin kullanmak istiyorsanız, doktorunuza danışarak ihtiyacınız olup olmadığını öğrenebilir ve kendinize en uygun vitamini seçebilirsiniz.

Hamilelik döneminde hangi takviyeler kullanılabilir?
Hamilelik ve emzirme dönemleri için özel hazırlanmış olan multivitamin formülasyonların yanında, özellikle hamilelik öncesi ve hamileliğin ilk üç ayında folik asit kullanılması öneriliyor. Bunun için uzmanlar, doğurganlık çağına gelmiş tüm kadınların folik asit alması gerektiği görüşünde. Ayrıca hamilelikte sıkça rastlanan anemi (kansızlık) tablosu varsa hekim tavsiyesiyle demir takviyesi de alınabiliyor.




Vitamin hapları günün hangi saatinde alınmalı? Belli saatlerde almanın önemi var mı? Vitaminleri günün herhangi bir saatinde rahatlıkla alabilirsiniz. Yağda çözünen vitaminleri yemeklerden sonra, suda çözünen vitaminleri ise bol miktarda su ile almak emilimlerini artırıyor. Multivitamin takviyelerini ise sabah kahvaltı sonrası bol miktarda su ile almakta yarar var. Bu sayede multivitamin desteklerinin size sağlayacağı enerjiden gün içerisinde yararlanabilirsiniz.

Vitamin hapları uzun süre kullanılabilir mi?
Multivitamin formülleri günlük gereksinim duyduğunuz vitamin ve mineralleri karşılamak amacıyla formüle edilmiş ürünlerdir. Dolayısıyla doktor kontrolünde düzenli olarak kullanılabilirler. Fakat özel bir amaçla özellikle A, D vitamini gibi yağda çözünen vitaminlerin yüksek dozlarda kullanılması gerekiyorsa, belirli kullanım süreleri sonunda aralar vererek kürler uygulamak gerekiyor.

Alkollü içkiler, kullanılan vitamin miktarını etkiler mi?
Alkol kullanımı, bazı vitaminlerin vücuttan daha kolay atılmasını, dolayısıyla eksikliğini ortaya çıkarabiliyor. Düzenli alkol kullanan kişilerin; bu nedenle, doktorlarının önerileri doğrultusunda, günlük bir multivitamin kullanması, sağlıklı vücut fonksiyonlarının devamı için öneriliyor.
Vitamin sözlüğü
A vitamini/ Beta karoten
Beta karoten vücudun ihtiyacı doğrultusunda A vitaminine dönüşen bir antioksidan. Cilt, göz, kemik ve dişlerin sağlığı için öneriliyor.

D vitamini
Sağlıklı kemikler ve dişler için gerekli olan kalsiyum ile fosforun emilmesini ve kullanılmasını destekliyor. Uygun dozlarda takviye edilmesi bağışıklık sistemini desteklediği için viral kaynaklı hastalık (grip) riskini azalttığı söyleniyor.

E vitamini
Antioksidan özellik gösteriyor, kalp-damar sağlığı için öneriliyor.

K vitamini
Kanın pıhtılaşması için öneriliyor.

C vitamini
Güçlü bir antioksidan. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı oluyor.

Tiamin / B1 vitamini
Besinlerden enerji elde edilmesinde rol oynuyor. Sinir sistemi fonksiyonları için öneriliyor.

Ribofiavin / B2 vitamini
Enerji üretimini destekliyor. Sağlıklı cilt ve gözler için öneriliyor.

Niasin / B3 vitamini<
Besinlerden enerji elde etmeyi destekliyor. Kolesterol dengesinin korunmasına yardımcı oluyor. Cilt sağlığı, sinir sistemi ve mental fonksiyonların devamlılığı için öneriliyor.

B6 vitamini
Besinlerden enerji elde etmeyi destekliyor. Protein ve yağların metabolizmasında rol oynuyor. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için öneriliyor.

B12 vitamini
Sağlıklı sinir sistemi ve normal kırmızı kan hücre fonksiyonları için öneriliyor.

Enerji üretimini destekliyor. Saç, deri tırnak gibi katılgan dokuların sağlığı için öneriliyor.

Pantotenik asit / B5 vitamini
Büyüme ve gelişmeye yardımcı oluyor. Karbonhidrat ve yağ metabolizmasında rol oynuyor.

Folik asit (folat, folasin)
Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için öneriliyor.

HANGİ VİTAMİN HANGİ YAŞ GURUBUNA KULLANILMALI

İngiliz Sunday Times gazetesi farklı yaş gruplarındaki kadınların alması gereken vitaminleri listeledi:

20'Lİ YAŞLAR

Bu dönemde, dengeli ve yeterli beslenme ile vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller sağlanabilir. Ancak, ergenlik döneminde yaşanan hormonal değişimler ve cilt sorunlarına karşı A vitamini alınabilir. Adet döneminde yaşanan kan kaybı ve yapılan diyetler, yirmili yaşlarındaki kadınlarda kansızlığa yol açabilir. Kansızlık için demir kaynağı olan kırmızı et ve ıspanak, brokoli gibisebzeler tercih edilmeli.

30'LU YAŞLAR

Genellikle kadınların anneliğe adım attığı bu dönemde, sağlıklı bir hamilelik geçirmek için folik asit desteği büyük önem taşıyor. Hamilelik döneminde kalsiyum kaynağı olan D vitamini de alınması gereken vitaminlerden. Süt ve süt ürünlerinde bulunan kalsiyumu, brokoli, lahana, kabak ve konserve balıklardan alabilirsiniz.

40'LI YAŞLAR

Bu yaşta vitamin ihtiyaçları yine değişir. Antioksidan özelliği olan C ve E vitaminleri, aynı zamanda kemikler için kalsiyum desteği sağlayan D vitamini bu dönemde ihtiyaç duyulan vitaminlerdir. Antioksidan vitaminler, kalp sağlığınızı korurken, cilt yaşlanmasına karşı da etkili olacaktır.

50'LI YAŞLAR

Bu yaş grubundaki kadınlar, 40'lı yaşlarda aldıkları vitaminlere devam etmeli ancak E vitamini desteğini artırmalılar. E vitamini, cilde faydalı olduğu kadar vücudun kalp, sinir, bağışıklık sistemleri için de faydalı bir vitamin. Vücutta ödem, kramp için de E vitamini yardımcı olacaktır.

60'LI YAŞLAR

Kadınların bu dönemde kalsiyum ve D vitamini seviyesini artıran vitaminlere ihtiyacı var. Aynı zamanda, çinko ve B12 vitamin desteği bu dönemde sağlık için büyük önem taşıyor. Yetişkinlerin yüzde 40'ında B12 vitamini eksikliği varken, 65 yaş üstü kişilerin yüzde 20'si B12 eksikliği problemi yaşıyor. B vitamini, et, süt ve yumurtada bulunuyor.

WOMEN WITH THE RIGHT INSTINCTS

Several years ago, contemplating things that keep the Manhattan of the BSI's golden age from disappearing altogether, I was struck by a New York Times article about a band of New York women, unconnected to the BSI and possibly with no interest to speak of in Sherlock Holmes, who nonetheless seem to be kinsprits of a real sort. Susan Dahlinger retrieved the article, and I've posted it on the website's Links page as a "Retro Link of the Week."  (I hope to have more in the future, because an interest in the BSI's history must include a history of its setting and times.)  For those interested in seeing what I'm talking about, go to http://www.nytimes.com/2006/03/08/dining/08dame.html?_r=2&scp=1&sq=women+dining+vintage+clothing&st=nyt

STRESE İYİGELEN YİYECEKLER

Günlük hayatta işle ilgili sorunlar, ailevi tartışmalar, maddi yükümlülükler, yapmak istenilenlere asla yeterince zaman ayıramama gibi faktörler her an karşılaşılan stres kaynaklarıdır. Birçok kişi artık modern yaşam tarzının bir parçası olarak stresi kabullenmekte, bunu sanki olmazsa olmaz gibi görmekte. Ancak sürekli stres altında olan kişiler birçok hastalıkla daha sık karşılaşabiliyor, uzun dönemde sağlıkları ciddi ölçüde bozulabiliyor. Dolayısıyla stres yönetimi, genel bir sağlık yönetimi için önemli bir gerekçe. Stresle ilgili birçok önlem ve tedavi yöntemleri vardır, doğrusu doktorunuza bu konuda danışmak ve gerekli profesyonel yardımı almak için yönlendirilmenizdir. Bu arada stresle savaşan yiyeceklerin beslenmenizde yer alması da size bu konuda bir ölçüde destek olabilir.

Kimi serotonin salgılar, kimi adrenalini düşürür
Diyetisyenimiz Müge Başer sizlere stres konusunda destek olabilecek bazı yiyecekleri seçti. Bu yiyeceklerin içeriğindeki C vitamini, pantotenik asit (B5 vitamini), B6 vitaminleri gibi çeşitli B grubu vitaminleri, çinko, magnezyum, potasyum gibi mineraller ve omega 3 yağ asitleri stresle baş etmede etkili besin öğelerinden başlıcaları. Bunların bazıları vücutta bir beyin kimyasalı olan ve mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin salgılanmasını harekete geçirirken, bazıları ise stres hormonları adrenalin ve kortizol seviyelerini azaltabilir. Genel anlamda bu besin öğelerinden zengin, yeterli ve dengeli bir beslenme bağışıklık sistemini destekleyerek, kan basıncını ve kan şekerini azaltarak stresin zararlı etkilerini önleyebilir.

TURUNÇGİLLER:

Portakal, mandalina, greyfurt, limonda bulunan C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirerek stres hormonlarının etkilerini yavaşlatır. Stresli dönemlerde vücuttan C vitaminin atımının artmasının yanında yapılan birkaç çalışmada C vitaminini günlük alınması gereken miktarda alan kişilerde kortizol seviyelerinin daha çabuk normale döndüğü gözlenmiş.

KOMPLEKS KARBONHİDRATLAR:

Bütün karbonhidratlar serotonin salgılaması için beyni uyarırlar. Önemli olan doğru karbonhidrat seçimidir. Şeker, beyaz un gibi işlenmiş karbonhidratların azaltılması, işlenmemiş tahıllı gıdalara ağırlık verilmesi yararlıdır. Tam buğday, çavdar, yulaflı, çok tahıllı gibi esmer ekmek çeşitleri, kepekli pirinç, bulgur, kepekli makarna, sade kahvaltılık gevrekler veya yulaf kan şekerini yavaş yükseltip yavaş düşüren kompleks karbonhidratlı besinlerdir. Yani sağlıklı karbonhidrat kaynaklarıdır. Aynı zamanda da iyi bir B grubu vitamini deposudurlar.

SÜT:

Riboflavin gibi B grubu vitaminlerinden zengin olması ile gece yatmadan önce 1 bardak sıcak / ılık süt serotonin salgılanması artırır ve rahat bir uykuya yardımcı olur. İçeriğindeki kalsiyum stresle birlikte kasılan kasların gevşemesine yardımcı olabilir. Gece uyumadan önce daha az kalori ve yağ almak isterseniz az yağlı olanları veya yağsız olanları tercih edebilirsiniz.

POTASYUMLU BESİNLER:

Stresle artan kan basıncını azaltmanın önemli bir yolu da beslenmede potasyum alımını artırmaktır. Avokado, muz, patates gibi besinleri iyi potasyum kaynaklarıdır.

KOYU YEŞİL YAPRAKLILAR:

Ispanak, roka, tere, pazı, maydanoz gibi sebze-lerde bulunan magnezyum kortizol seviyesini düzenler ve baskı altında iken stresin atılmasına yardımcı olur. Yapılan birkaç çalışmada baş ağrısı ve yorgunluk çekenlerin çoğunluğunda düşük magnezyum seviyeleri saptanmış. Yeşil yapraklı sebzeleri yemek istemeyenler için kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagiller de magnezyum için alternatif olabilir.

CEVİZ, BADEM, FINDIK:

Bu besinler bağışıklık sistemini destekleyici önemli bir antioksidan olan E vitamini, çinko ve stres süresince toparlanmayı hızlandıran B grubu vitaminlerin deposudur. Etkilerinden faydalanabilmek için her gün 10-15 adet kavrulmamış fındık / badem veya 2-3 bütün ceviz içi yenilebilir.

YAĞLI BALIKLAR:

Somon, ton, uskumru, sardalye gibi yağlı balıklarda bulunan omega 3 yağ asitleri stres hormonlarını azaltır. Düzenli bir destek için haftada en az 2 kez 100 gramlık yağlı balıklardan yemeye çalışın.

Aklınızda bulunsun!
Sonuç olarak bu yiyeceklerle zenginleştirilmiş yeterli ve dengeli bir beslenmenin yanı sıra genel anlamda dikkat edilecek birkaç unsur daha bulunmakta:
Bunlardan biri kafein alımının azaltılmasıdır.
Aynı şekilde alkol kullanımının bırakılması veya azaltılması.
Tuz alımının azaltılması.
Düzenli bir beslenme planı ile 3 ana öğün mümkünse 2 - 3 de ara öğün yenilmesi.
Yeterli miktarda su içilmesi.
Hareket ve fiziksel aktivitenin artırılması.

BEL AĞRISI VE BEL AĞRISINDAN KURTULMA

İster inanın ister inanmayın, her beş yetişkinden dördü hayatları boyunca en az bir kez bel ağrısından şikayetçi oluyor ve bu şikayete sahip kişiler tarafından yılda 26 milyon dolardan fazla harcama yapılıyor.

Rakamlar olumsuz görünse de basit bir gerçek var: Günlük hayatımızda basit önlemler alarak bu problemden uzak durmak mümkün.

Bunu başarabilmek için işte Life Fitness uzmanlarından omurganızı sağlam tutacak öneriler:

Ayağınızla kaldırın: Ağrı ve sakatlanmaşikayetlerinin büyük bölümünün beli zorlayıcı kaldırma hareketlerinden kaynaklandığı görülmektedir. Yerden birşey alırken, ister 10 kiloluk dumbbell isterse iki çift çorap alın, belinizi bükerek değil, dizlerinizi kırıp kalçanızla yere çömelerek almayı alışkanlık edinin. Kaldıracağınız yükün ağırlık derecesine gore bacağınızla destek alarak kaldırın. Kaldırdığınız nesneyi mümkün olduğu kadar kendinize yakın seviyede tutmaya çalışarak omurganıza uygulanan kuvveti minumuma indirin.

Core bölgenizi güçlendirin: Birçok kişi core bölgesinin sadece karın kaslarından oluştuğunu düşünse de aslında bu bölge sırt kısmı da dahil olmak üzere vücudun komple orta bölgesini kapsar. Core bölgesini güçlendirmek için alt karın kaslarınızı çalıştırmayı deneyin. Yere sırt üstü uzanın ve dizlerinizi düz pozisyonda tutarak ayaklarınızı kaldırın ve vücudunuzla 90 derecelik bir açı yakalayın. Bunu yaparken ayağınızı ya da kalçanızı değil alt karın kaslarınızı kullanarak yapmaya çalışın. Daha sonra başlangıç pozisyonunuza geri dönün. Daha gelişmiş bir deneyim için spor salonunuzdaki Leg Raise ekipmanını kullanabilirsiniz.

Uykunuza dikkat edin: Uyku pozisyonunuz bel sağlığınız için hayati önem taşıyor. Uzmanlar omurgaya dost uyku pozisyonunu sırt üstü için dizleri hafif havada tutacak şekilde alttan yorgan ve ya yastık destekli olarak görüyor. Yan pozisyon için ise dizler hafif bükülmüş şekilde(daha rahat pozisyon için dizler arasına küçük bir yastık konulabilir.) Dümdüz pozisyonda yatmaktan her zaman kaçının. Bu omurganıza baskıya neden olur.

Ayrıca her zaman doktor tavsiyesine kulak vererek ve değişik ergersiz/tedaviler hakkında bilgi sahibi olmaya çalışabilirsiniz.

Bu araştırma, Dünyanın lider bilgisayarlı kondisyon ve fitness cihazları üreticisi Life Fitness araştırma birimi ‘Life Fitness Akademi’ tarafından hazırlanmıştır.

TODD JEWELL 03/03





























Mohamed Salama flexing (Video)

Enjoy the beast!