Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

SİVİLCE AKNE PATLATMAK ZARARLIMIDIR

Cogumuz yuzumuzde ya da vucudumuzda gordugumuz sivilceleri hemen sikip patlatmak isteriz, aslinda bu hareketin ne kadar yanlis oldunu anlatan bir videoyu izleyeceksiniz asagida.

Gercekten eger bir sivilcenizi sikmayi dusunuyorsaniz once videomuzu izleyin sonra karar verin. (Videoyu lutfen sonuna kadar izleyin)





Akne Nedir?
Akne, yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığı. En çok 14-20 yaşlar arasında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, gençlerin bu en hassas devirlerinde genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol açar. Yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır. Bazen, kanal tıkalı olduğu halde, bez yağ salgılamaya devam eder ve böylece içi yağ dolu bir kist oluşur. Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir.

Komedon oluştuktan sonra, normalde de cildimizde bulunan propionibacterium acnes adlı bakteri buraya yerleşir ve akne oluşumuna katkıda bulunur.

IANA IONUT (YUMMI COSMIN) 03/07





























ŞİZOFRENİ NEDİR ŞİZOFRENİNİN BELİRTİLERİ TEDAVİSİ

Şizofreni İçe kapanma, gerçeklere kayıtsızlık ve şahsiyet ikileşmesi, zihin bölünmesi, İçe yönelik düşünce yapısının yerleşmesi şeklinde beliren bir psikozdur. Şizofren kendine Özgü bir Dünya da yaşamakta, ilksel ve benmergezci (egosantrik) bir düşünce yapısına sahip bulunmaktadır. Kendi iç dünyasına yerleşmiş olan Şizofren Bir düşler aleminde yaşamaktadır. Bu hastalığa yakalanma yaşı genellikle 15-35 yaşları arasındadır. Vakaların büyük bir kısmında kalıtsal anıklık söz konusudur.


ŞİZOFRENİ TANISI NASIL KONUR ?
Şizofrenide görülen belirtiler başka psikiyatrik hastalıklarda da görülebilir.
Hiçbir belirti tek başına tanı koydurucu değildir. Tanı psikiyatri uzmanı tarafından hastanın ruhsal muayenesi, hasta yakınları ile görüşme ve çoğu zaman hastanın klinik izlenmesi sonucu konur.

Şizotipal kişilik bozukluğu, şizoaffektif bozukluk, bipolar duygulanım bozukluğu şizofreni ile sıklıkla karışan bozukluklardır.
Bazı bedensel hastalıkların seyri sırasında da benzer belirtiler görülebilir, bu nedenle ayırıcı tanıyı yapabilmek için fizik muayene ve kan tahlillerinin yapılması gerekir.

Alkol ve madde bağımlılığı olan veya bazı ilaçları kullanan kişilerde de benzer belirtiler olabilir. Hastanın öyküsünün alınması sırasında buna dikkat edilmeli ve öyküde bu durumlardan bahsediliyorsa buna yönelik tetkiklerin yapılması gerekmektedir.
ŞİZOFRENİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR
Şizofreni hastaları dünyayı değişik algılar. Normalde çevrede varolan uyaranlar dışında olmayan sesler, hayaller, garip kokularla dış dünya karışık ve anlaşılmazdır.
Bu ortamda hastalarda anksiyete artışı, heyecan ve korku sıktır. Bu duygular genelde normal olmayan davranışlar sergilerler.
Şizofreninin ortaya çıkışı değişik şekillerde olabilir. Bazı hastalarda aniden ortaya çıkabileceği gibi çoğu hastada sinsice yavaş yavaş gelişir. Yavaş seyir gösteren şizofrenide başlangıçta dikkat toplama güçlüğü, toplumsal ilgiyi kaybetme, içine kapanma, kendine bakımda azalma, dini uğraşılarda artma veya kara sevdaya tutulma gibi belirgin olmayan ve ilk bakışta şizofreniyi düşündürmeyen belirtiler görülebilir ve sıklıkla başka psikiyatrik hastalıklarla karıştırılır. Bu başlangıç belirtilerinin ardından birkaç ay veya yıl içinde de tüm belirtileri ile hastalık
ortaya çıkar. Hastalar sıklıkla garip davranışlar ve konuşmalar sergilerler.Gerçekte olmayan sesler işitmeye ve hayaller görmeye başlarlar. Bazı hastalarda garip pozisyonlarda uzun süre durma, bazılarında hiç hareket etmeksizin uzun süre sessiz kalma veya aşırı hareketlilik görülebilir. Yavaş seyir gösteren şizofreninin yanında hızlı seyir gösteren şizofreni de olabilir. Bu hastalarda ise belirtilerin çoğu bir arada aniden ortaya çıkar.Bazı hastalarda belirtiler hafif seyrederken bazılarında şiddetli semptomlar olabilir ve bu durumda hastaları kontrol etmek güçleşebilir. Şizofrenide görülen belirtiler iki başlık altında toplanır: pozitif belirtiler ve negatif belirtiler. Her hastada bu belirtilerin tümü bir arada görülmez.

Şizofreninin tipine göre belirti kümeleri de değişir. Örneğin paranoid şizofrenide şüphecilikle ilgili belirtiler baskındır. Paranoid şizofrenlerde sık görülen temalardan bazıları şunlardır: kendisine kötülük yapmak isteyen kişiler veya güçler vardır, bununla ilgili sesler işitmektedir, bu nedenle evde perdeleri kapatıp oturmakta, yemek yerken zehirlenme riski olduğunu düşünerek yemeği kendi önünde hazırlatmakta veya kendi yaptığı yemeği yemektedir. Odasına dinleme cihazları yerleştirilmiştir, bu nedenle odasında temkinli konuşmaktadır, eşi kendisini aldatmaktadır, v.b. Basit şizofrenide ise toplumsal çekilme, içine kapanma, sosyal aktivitelerde azalma, kendine bakımın düşmesi gibi belirtiler dışında fazla bulgu olmayabilir. Pozitif belirtilerde; şüphecilik, işitme varsanılar ve garip davranışlar sıktır.Hastalarda düşünce ve konuşmada kopukluk görülebilir.

MEYAN KÖKÜ VE MEYAN KÖKÜNÜN FAYDALARI

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIgr1tbQSUO2i2sDK0D_OZBD541b69v_lz0j3kZt3xqwBhAVvMQKUqrEPu5WdxSfbKtfcJFhyg-8ToI9TxZLv2X4jd6iy_vGfX5Bqfd95FbWsFHUJloOqGWxA0e0kTDdCFsfY0BqaHS4-Z/s400/meyan+k%C3%B6k%C3%BC.jpg



Meyan kökü baklagillerden çokyıllık bir bitkinin (Glycyrrhiza glabra) köküdür. Başlı­ca gıda ve eczacılık sanayisinde kullanılan bu kök ağza ilk alındığında şekerli bir tat bırakır. Zaten bitkinin Latince yani bilimsel cins adı da Yunanca “tatlı kök” anlamındaki glykyrrhiza sözcüğünden gelir. Avrupa’nın güney Asya’nın batı kesimlerinde yabani olarak yetişen bu bitki başlıca İtalya İspanya ve SSCB’de üretilmektedir. Anadolu’da da özellikle akarsu yataklarındaki kumluklarda yabanilerine bolca rastlanır; ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde üretimi yapılır.
Yaklaşık 1-15 metreye kadar boylanan meyan çalımsı görünümlü bir bitkidir. Tüysü yapıdaki bileşik yaprakları bir eksene dizilmiş 9-17 yaprakçıktan oluşur. Bezelyeninkileri andıran mavimsi mor çiçekleri vardır. Topra­ğın derinliklerine doğru uzanan ince uzun kökleri bitki üç yaşına geldiğinde sökülür. Topraktan ilk çıkarıldığında nem içeriği yük­sek olduğundan kökler altı ay ile bir yıl arasında bekletilerek kurutulur. Kurutulmuş kökler 15-30 cm boyunda kesilerek satışa sunulur. Lifli bir dokuya sahip olan bu kökleri çiğneyecek olursanız önce şekerli sonra gide­rek acılaşan tadıyla başka köklerden kolayca ayırt edebilirsiniz.
Meyankökünden genellikle ezilip suda kaynatılarak meyanbalı denen koyu kıvamlı bir macun elde edilir. İçine sıcak havada yumuşamaması için nişasta konarak çubuk ya da dört köşeli bloklar halinde satışa sunulan bu ürün gıda sanayisinde tat vermek amacıyla şekerleme içecek ve sakızlara katılır. Eczacı­lıkta ise göğüs yumuşatıcı balgam söktürücü öksürük kesici etkilerinden ötürü pastil hazır­lanın Ayrıca sindirim sistemi rahatsızlıklarına da iyi geldiği söylenir. Bunlara ek olarak meyankökü tozu eczacılıkta bazı ilaçlara kı­vam vermek ve ilaçların kötü tadını örtmek amacıyla kullanılır.
Ülkemizde özellikle Diyarbakır Mardin ve Şanlıurfa yörelerinde meyankökünden meyan şerbeti denen soğuk bir içecek de hazırlanır.

ERKEN MENAPOZ NEDİR ERKEN MENAPOZUN NEDENLERİ NELERDİR

Menopoz (klimakterium, climacterium), yani adet kesilmesi bir hastalık değildir. Bu drum bayanlarda ortalama 45-55 yaşlarında görülür ve nadirende daha önce veya daha sonrada görülebilir. Normal adet gören bayanlarda yumurtalıkların yönlendirdiği adetin sona ermesiyle menopoz başlar. Menopoz 2-3 yıl önmenopoz (premenopoz) ve 6-7 yıl süren postmenopoz (sonmenopoz) olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu geçit döneminde kadınlık hormonlarının aşırı değişimi nedeniyle kadınlarda menopoz rahatsızlıkları görülür. Menopoz devresi bayanların % 80?inde problemli geçer ve bunlarında % 30?u ağır olduğundan tedaviye ihtiyaçları vardır.

Menopozun sebebi:

Doğurğanlık özeliği olan kadınların yumurtalıkları sürekli dölenmeye hazır yumurta üretir. Bu takriben 400 defa tekrarlanır. Doğuştan ihtibaren takriben 1.000.000 yumurtaya sahip olan kadın menopoz devresine kadar bunun % 99?unu kaybeder. Yumurtalıkların üretiği progesteron ve östrojen hormonları yavaş yavaş azalır. Geriye kalan yumurtalar doğurğanlık için uygun olmadığından hormon salğılaması azalır.

Beyinin hipotalamu (orta beyin) ve hipofiz gudesinde hormon salğılanmasıda ona göre azalır. Östrojen hormonu azalırken folikel hormonu ‘follitropin? oranı artar. Buna ilaveten bazı kadınlarda böbreküstü bezeleri ve tiroid bezeleride fazla hormon salğılar. Östrojenin azalması demek rahim, vajina ve göğüste kılcal kan dolaşımı yetersizliğine sebep olur. Bunlara ilaveten sinir sisteminde değişiklikler olur ve bu değişikliklerde kişinin şuur, şuuraltı, nefes alış-verişleri, sindirim, metabolizma ve vücudun su dengesine etkieder. Çevre sinir sistemindeki değişikikler kandolaşımını etkiler, çünkü östrojen çevre sinir sistemini etkiler. Buda birçok hastalığa sebep olur.
Hangi rahatsızlıklar görülür?
Hormonun azalması ile birlikte, adet görme hali yavaş yavaş azalır ve beli bir süre sonra tamamen kesilir. Vücut hormon yetersizliğine alışkın olmadığından birçok rahatsızlık ortaya çıkar. Bunların başında sinirsel rahatsızlıklar, ateş basması, kalp çarpıntısı, aniden aşırı terleme, uyuyamama, başdönmesi ve vücudun su toplaması gibi rahatsızlıklar görülür.
Deri incelir, kurur, yüzde buruşukluklar olur, saçlar daha çok dökülür, vajina-, mesane-, idrar kordonu-, ve göz mukazası hasaslaşır. Kişi daha çok enfeksiyona yakalanır, cinsel münasebetlerde ağrı hissedilir ve akıntı görülür. Idrarını tutamıyarak kaçırabilir. Östrojen yetersizliği kemik erimesi ve artroza neden olabilir ve kemiğin yoğunluğu azalır. Ağrılı osteoporoz (kemik erimesi) hastalığı ortaya çıkar. Kemik erimesi sık sık kemik kırılmasına neden olur. Bu 60 yaşını aşan bayanlarında % 30 daha çok görülür.
Kalp-kandolaşımı rahatsızlıklarının başında: Kalp krizi, beyin kanaması, angina pektoris (kalp anjini) ve arteriyoskleroz (damar sertliği) gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Kadınların menopoz devresine girdikten sonra daha çok kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına yakalandıkları ve bununda östrojen yetersizliği nedeniyle olduğu anlaşılmıştır. Kadınların vücudunda çok az miktarda erkeklik hormonu (androjenler) salgılanır ve bu hormonlardan en önemlileri testosteron ve dehidroepiandrosteron (DHEA) en önemlileridir. Bu hormonların kadınlarda yükselmesi cinsel isteksizliğe vede güçsüzlüğe sebep olur.
Menopoz teşhisi:

Menopoz devresine giren bayanda menopoz rahatsızlıkları ortaya çıkınca kadın doktoruna gider. Rahatsızlığın seyri ve jnokolojik muayeneden sonra, testler yapılır gerekirse vajinadan doku alınarak incelenir. Kan testi ilede kandaki östrojen, östradiol, östron ve folikelhormonu ?follitropin?in oranları tesbitedilir.

Menopoz olmasına ragmen bir bayanda adet gibi kanama olursa, o zaman rahim veya yumurtalıkta kist, iyi veya kötü huylu ur olma ihtimali var demektir. Bu nedenle bu tür rahatsızlıkları olanların mutlaka muayene olmaları ve detaylı muayene olmaları ve doğru teşhis konması gerekir. Ayrıca kemik yoğunluğunun röntgenle tesbitedilmesi ve kemik erimesine karşı tetbir alınması gerekir.
Kendi tetbirleriniz ne olabilir?

Menopoz ve emeklilikle birlikte birçok kadın az hareketetmeye başlar, bu çok yanlştır. Mümkün oldukca hafif sporlar: yüzme, koşu, bisiklet sürme ve temiz havada gezinmeyi sayabiliriz. Ayrıca mümkünse meditasyon ve yogada iyi gelir. Böylece hem bedenen hemde ruhen kişi rahatlar ve kendini dinc hisseder. Meditasyon ve yoga derken sapık tarikatların ağına düşmemek gerekir.

Beslenmeye dikkat edilmeli ve mümkün oldukca et, peynir, yumurta ve mamulerinden vede hamurlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bol sebze ve meyve tüketilmelidir. Özeliklede akşamları ağır yemek yenmemelidir. Düzensiz beslenme kandaki şekerin hemen yükselmesine neden olabilir ve ateş basması hasıl olur. Östrojen yetersizliği derinin çabuk yaşlanmasına neden olur. Bu nedenle sigara, alkol ve solaryumdan uzak durulmalıdır.
Menopoz devresinin kolay atlatılması birazda eşler arasındaki anlayışa bağlıdır. Uyumlu eşi olan bayanlar bu devreyi daha kolay atlatırken problemli eşi olan bayanların daha sıkıntılı durumlara düşmeleri kaçınılmazdır. Psikolojik problemleri aşabilmek için doğal ilaçlar kulanılabilir.
Menopozun tedavisi:

ABD?de yapılan bir araştırmada hormonla (östrojen) tedavi olaya çalışan bayanların % 43?ünde kanser görülmüştür. Bu nedenle hormonla tedavi çok çok tehlikeli sonuclar dogurur (Women Health İnstiativ, WHI ). Hiç bir yantesiri olmayan çörekotu-, ZYE-, kadınkökü-, hayıt-, ve kılıçotu preparatları, Gökçek Tonik kulanılır.

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.

4 Äußerer Muttermund (Ostium uteri) und Scheidenteil der Gebärmutter (Portio).
5 Kitzler (Clitoris).
6 Kleine Schamlippe (Labium minus).
7 Große Schamlippe (Labium majus).
8 Gebärmuttergrund (Fundus uteri).
9 Tubenwinkel.
10 Aufhängeband des Eierstockes (Lig. suspensorium ovarii).
11 Fransentrichter des Eileiters (Fimbria tubae uterinae).
12 Eierstock (Ovarium) 13 Erweiterung des Eileiters (Ampulla tubae uterinae).
14 Rundes Führungsband (Lig. teres uteri) der Gebärmutter (Uterus).
15 Gebärmutterschleimhaut (Endometrium).
16 Muskelwand der Gebärmutter (Myometrium).
17 Aus der inneren Beckenschlagader abgehende Gebärmutterschlagader (A. uterina).
18 Scheide (Vagina) mit Schleimhautfalten.
19 Mündung der Harnröhre (Urethra).
20 Mündung der Scheide. 21 Jungfernhäutchen (Hymen).
22 Mündung der Vorhofdrüse (Glandula vestibularis major).
23 Damm (Perineum).
24 After (Anus).

İLTİHABLI ROMATİZMA VE ROMATİZMAYA İYİ GELEN BESİNLER

http://www.akupunkturr.com/images/romatizma.jpg
İltihaplı romatizma, eklemlerde ağrı, sıvı artışı, eklem hareketlerinde kısıtlılık tablosu ile ortaya çıkan hastalıklara verilen genel isimdir. Ancak eklemlerde iltihaplanma ile seyreden birçok romatizmal hastalık tablosu vardır. En sık görülen eklem iltihaplanması hastalığı olan romatoid artritte çok sayıda eklemde simetrik olarak, ağrı, şişlik, hareket kısıtlığı vardır. Eklem bulguları tedavi edilmezse kalıcı şekil ve hareket bozukluklarına yol açar.

Eklem bulguları yanı sıra bazen cilt bulguları, göze ait sorunlar, iç organ tutulumları, el-ayaklarda soğukluk gibi bir takım sistemik belirtiler de bulunur. Romatoid artrit kronik bir hastalıktır ve uzun süre ilaç tedavisine gereksinim vardır. Bazen eklem içine kortizon enjeksiyonu fayda sağlar.

Tedavide uzun etkili "hastalığı modifiye edici" ilaçlar, antienflamatuarlar ve kortizon kullanılır. Bu hastalıkta başka bir neden olmadıkça penisilin tedavisi uygulanmaz. Penisilin tedavisi streptokok bakterisinin yol açtığı "akut romatizmal ateş" hastalığında kullanılır. Akut romatizmal ateş en sık boğaz enfeksiyonlarını takiben ortaya çıkar. Hastalık eklem tutulumu yanı sıra ateş, kalp tutulumu, cilt belirtileri ve nörolojik belirtilerle seyredebilir. Daha çok çocuk ve gençlerde görülür.

http://www.yenigundemhaber.com/xxdosyalarxxx40/haber404040/resim/sa%C4%9Fl%C4%B1kk(1).jpg
İyi tedavi edilmezse kalpte kalıcı hasar bırakabilir ama eklem bulguları genellikle düzelir. Her iki durumda da eklemde şişlik ve ısı artışının olduğu "akut" fazda eklem içine sıvı uygulaması önerilmez. Bu tedavi eklem kıkırdağı bozukluğunun olduğu kireçlenmede yararlıdırs.

Ancak enflamatuar eklem hastalığında da şişlik ve ısı artışının geçtiği, tahlillerin düzeldiği kronik dönemde, özellikle eklemde kıkırdak bozukluğu da eklenmişse, bu tür bir girişim düşünülebilir.


Enginar: Vücuttaki zehiri atma etkisi sayesinde başta romatizma olmak üzere gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir. Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir.

Tahıl: İçerdiği doğal kimyasallar, romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizmal ağrıları hafifletir.
Kekik: Timol adı verilen bir tür doğal yağ, vücuttaki diğer yağların parçalanmalarını sağlar. Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını büyük oranda azaltır.
Zencefil: Uyarıcı etkileri kan damarlarını genişletip kan dolaşımını artırarak romatizma ağrıları ve yanmaları yok eder.

VULVODİNİ NEDİR VULVODİNİ TEDAVİSİ NASILDIR


http://farm3.static.flickr.com/2586/3892457606_13e01baec6.jpg


Vulvodini nedenleri çok çeşitlidir. Sinir uçları artışı ile belirlenen nöropati, anormal lokalize enflamatuar yanıtlar, normal enflamatuar süreçleri engelleyen genetik faktörler, etkisiz antimikrobiyal immün sistem, vulvar vestibüler kan akımı artışı ile belirlenen vestibüler mukoza anomalileri, tekrarlayan vajinal enfeksiyonlar, hipertonisite ile belirlenen pelvik taban kası işlev bozukluğu gibi etkenler mevcuttur.

Akut enflamatuar süreç bir ağrı sinyali oluşturur ve bu sinyal beyinde talamusa ulaşır. Ağrı kronik düzeye ulaştığında normal duyu sistemi süreğen duyarlılaştırmaya maruz kalır ve bu durum nosiseptör eşiklerinde azalmaya, nosiseptör alanında genişlemeye, normalde ağrılı olmayan uyarılara nosiseptör yanıtının oluşmasına, uzamış uyarım sonrası duyumlara neden olur. Bu duyusal değişiklikler vulvodinin temel özellikleridir.


http://www.femenino.info/wp-content/uploads/dispareunia-tratamiento.jpg


Vulvodini etiyolojisi tam olarak bilinemediğinden tedavi üzerine bir fikir birliği oluşmamıştır. Tedavi girişimleri çeşitlilik göstermektedir. Sıklıkla uygulanan tedavi girişimleri arasında cerrahi yöntemler, lezyon içi alfa-interferon uygulaması, topikal lidokain, antidepresanlar, düşük okzilat diyeti, bilişsel davranışçı psikoterapi, biyofeedback yöntemleri sayılabilir. Tedaviye yanıt oranları çeşitlilik göstermekle birlikte, farklı tedavi yöntemlerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada en yüksek başarı oranları cerrahi yöntemler ile olmaktadır.

Salus Per Aquam (SPA) Nedir SPA Çeşitleri Nelerdir



http://www.tatilhikayesi.com/wp-content/uploads/2009/07/spa2.jpg


Romalılardan günümüze kadar süregelmiş ve “Sudan Gelen Sağlık” (Salus Per Aquam) anlamındaki su terapilerine verilen addır. Tüm çamur ve su uygulamaları ve çamur uygulaması SPA sınırlamasına katılmaktadır. Şüphesiz ki sözlük anlamından daha fetaylı bir kapsamı vardır ve sıcak su havuzu, masajlar, aromaterapiler ve diğer bakımkürlerini, bunların verildiği tesisleri de içermektedir.
Tıp teknolojisinde meydana gelen gelişmeler, alternatif tedavi metodlarının da yaygınlaşmasına neden olmuş ve su terapileri de bu tedavilerin içinde yerini almıştır. Isıl suların ve iklimsel etkenlerin hastalıklar ve sakatlıklar üzerinde etkisi olduğu gibi, fiziksel efor sarfedenler örneğin sporcular için de önem taşımaktadır. Kimyasal ilaçların bağımlılık riskini taşımamaları tercih edilirliğini arttırmıştır.

Son zamanlarda insanlar onun hakkında çok şey konuşmaktadırlar, fakat nedense bir çok kişi SPA sözcüğünün gerçekten ne anlama geldiğini tam olarak bilmemektedir.
Kısaca, "su ile gelen sağlık" anlamını veren "SPA" sözcüğü ile ilgili aynı anlamı taşıyan fakat, farklı şekillerde yazılan kelimeler görmek mümkündür.
Örneğin; "Salus Per Aquam". "Sonus Per Aqua" "Salut Per Aqua" "Sanitas Per Aquas" bu sözcüklerin ortak anlamı; Latince'de, su ile gelen sağlık, sudan gelen sağlık anlamını vermektedir.
Latince "Sanitas", "Sağlık", "Aqua", "Su" kelimelerinin birleşimi sudan veya suyla gelen sağlık olarak bilinmektedir.
Genel anlamda; sağlığı, zindeliği, estetik ve güzelliği, iyileşmeyi su ve suyun iyileştirici gücüyle kazanma denebilir.
SPA yukarıdaki anlamlarının yanı sıra, bireye bedensel ve ruhsal açıdan iyileştirme ya da terapi hizmeti sunmayı amaçlayan merkez anlamına da gelmektedir.
Tarihsel olarak bakıldığında spa’nın geçmişi Roma İmparatorluğu’na kadar uzanmakta. Savaşlardan yorgun ve perişan dönen Romalı askerlerin yaralı bedenlerini iyileştirmek için inşa ettirdikleri banyolardaki tedaviye o dönem "Sanus Per Aquam" [SPA] –sudan gelen sağlık- adı verilirmiş. Hatta bu dönemde aynı sebeple Belçika’da kurulan, 14. yüzyılda meşhur olan ve günümüze dek gelen Spa isimli bir şehir de kurulmuş. Roma’da başlayan fakat Avrupa’da farklı şekillerde gelişen spa kültürü; tarih içinde, mineral suları, deniz suyu kullanımı ve daha pekçok terapiyi kapsamış. Spa kültüründe, tarihsel olarak ana tema tedavi olarak ön plana çıkmakta ve bunun belirleyici formu da hidroterapi.
Kişilerin problemlerine göre her türlü ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayan ve sağlıklarının daha iyiye gitmesi amacıyla kurulan ve güzellik merkezlerine bile Spa adı verilmeye başlandı. Yani, sağlık merkezi, sağlık kulübü, dinlence ve terapi merkezi anlamına gelmektedir.
Spalardaki tedaviler ıslak terapiler (hidroterapi), kuru terapiler (masajlar, vücudun sarılıp sarmalanması), zindelik terapileri (oksijen teneffüsü) ve güzellik terapileri olarak sınıflandırılabilir. Bir spa merkezinde genellikle bir sauna, buhar odası ve spa havuzu bulunuyor.
Kelime anlamından daha geniş bir kapsama sahip olan SPA günümüzde yalnızca su ve çamur terapilerini değil sıcak su havuzu, çeşitli masaj terapileri, aroma terapileri, güzellik ve bakım gibi sağlık kür hizmetleri veren tesislere verilen bir isim olup su ile iyileşme, suyun kullanımından gelen sağlık, suyun sıcak, soğuk ve farklı biçimlerdeki akıtma, damlama, püskürtme gibi uygulamaları ile kazanılan dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği bütünleyici terapi anlamında da kullanılmaktadır.
Uluslararası SPA Birliğinin yapmış olduğu sınıflama ve tanımlar aşağıda verilmiştir. Buradaki sınıflamada adı geçen SPA çeşitlerinden bazıları, SPA konseptine uygunlukları ve gerçek SPA tanımına uyumları ise tartışılabilir.
1. Kulüp Spa: Fitness gibi sağlık hizmetlerini sunan kulüplerdir. Ayrıca günlük kullanıma dayalı Spa hizmetleri de sunulmaktadır.
2. Yolcu Gemisi-Cruise Spa: Bir yolcu gemisinde verilen wellness hizmetleri yanında Spa menüsü de bulunan kulüpler olup profesyonel tedaviler, kişisel egzersiz ve terapi programları sunulmaktadır.
3. Günlük Spa (Day Spa): En yaygın Spa türü olup günlük Spa hizmetleri sunulmaktadır.
4. Ziyaret/Tatil Destinasyon Spa: Fiziksel sağlık ve eğitim amaçlı profesyonelce yönetilen hizmet programları ile yerinde konaklama yapılması yoluyla sağlığın iyileştirilmesine yönelik hizmetler sunulmaktadır.
5. Sağlık/Medikal/Tıbbi Spa: Geniş kapsamlı sağlık ve wellness bakımlarını, geleneksel Spa hizmetleri ile birlikte alternatif ve modern tedavi hizmetlerinin verildiği merkez olup sağlık personeli tarafından verilen uygulamaları da kapsar.
6. Termal/Mineral/Kaplıca Spa: Kaynağından alınarak kullanılan doğal mineral, termal veya deniz suyu ile yapılan wellness - spa hizmetlerini ve hidroterapi uygulamalarını kapsar.
7. Tatil/Dinlenme Yeri/Otel/Resort Spa: Bir tatil yeri veya otel içinde yerleşik şekilde profesyonelce yönetilen spa hizmetlerinin, sağlık ve iyileştirme ünitelerinde spa mutfağı menü seçeneklerinin günlük veya daha uzun süreli sunulması olup wellness ve fitness hizmetlerinin de sunulmasını kapsar.


YASAKLI SİTELERE DNS DEĞİŞTİREREK GİRME YÖNTEMİ

İşte adım adım adı DNS değiştirmek olan bu işlemin resimli anlatımı:






Sırasıyla Şu yol Takip edilir

Başlat/Ayarlar/Ağ Bağlantıları

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Gelen pencerede Yerel Ağ Bağlantısı sağ tıklanarak "Özellikler" seçilir.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Gelen pencerede yapmamız gereken işlem görülüyor burada.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Gelen pencerede eğer daha önceden bir ayar yapılmamışsa "DNS sunucu adresini otomatik olarak al" seçilidir. Biz onun altındaki "Aşağısaki DNS sunucu adreslerini kullan" ı seçiyoruz ve açılan boşluğa resimde gördüğümüz rakamları yazıyoruz. işlem bu kadar...

4.2.2.1

4.2.2.2

Sürekli tamam diyerek çıkıyoruz ekrandan. Bu ayarların etkin olabilmesi için internet bağlantımızı kesip yeniden bağlanıyoruz. Hepsi bu kadar. Artık Telekominikasyon Kurumu'nun yasakladığı sitelerin nerdeyse hepsine girbilir, oralardan yayınlanan içeriği görüntüleyebilirsiniz...

VARİS ÇORABI NEDİR VARİSE FAYDALIMIDIR

varis tedevisi
Varis Tedavi Metotları-Doğal Çözüm Yöntemleri Nelerdir?
Varisli kadınların bacaklarında kötü görüntüye sebep olan varislerinden kurtulması konusundaki çözüm arayışlarına yardımcı olmak adına bu başlığı açıyorum. Çünkü kadınlar "Bacaklarımdaki varislerden nasıl kurtulabilirim?", "Bacaklarımda oluşan varislere doğal çözüm yöntemleri" gibi soruları kendilerine ve arkadaşlarına sormaktadırlar.
Varis tedavisinde son 10 seneye kadar en bilinen yöntem cerrahi müdahaleydi. Özellikle çok kıvrımlı ve geniş olan damarlarda ameliyat tek çare olarak görülüyordu. Ancak eğer hastalık başlangıç noktasında yakalanırsa çok daha kolay iki yöntem bulunuyor. Bu yöntemlerden ilki damara lazer sokup, yakarak damarın devre dışı bırakılması. Bu yöntem ataküstü ve günübirlik yapılıyor. Diğer ve çok yeni bir yöntem olan iğneyle damarın içine girip, ilaçla damarı yakma işlemine de köpük (foam) deniliyor.

Köpük denilen kimyasal sıvı, yakıcı bir ilaç olduğundan damarın içine verildiğinde damarı yakıyor. Sıvı da damara verilmeden önce hava ile karıştığı için deterjan gibi köpürüyor. İlacın bu köpükleşmiş şekli daha da etkili oluyor. Bu yönteme sklerozan da deniliyor. İşlem çok kısa ve ağrısız, komplikasyon görülme ihtimali çok çok az ve işlem sadece 10 dakika sürüyor. İşlemden hemen sonra hasta ayağa kalkarak, günlük hayatına devam edebiliyor.

Varis Çorapları işe Yarıyor mu?
Varis tedavisinin en bilinen ve en yaygın yöntemleri arasında "varis çorapları" yer almaktadır. Fiyat açısından ekonomik olması, ilaçsız olması ( bu yüzden doğal olduğunu söylenebilir) ve etkili olması varis çoraplarının kullanım oranını arttırmaktadır.

Varis çorapları çok faydalıdır. Ancak bu çoraplar basınçlı olduğundan bacağa normal çorapların 10-20 misli basınç uygularlar. Ayrıca giyilmesi çok zor olduğundan ilave bir giyme aparatına ihtiyaç duyulur ya da giyerken birinin yardımının alınması gerekir. Bu çoraplar giyilince, damarı dışarıdan bastırır ve damarlardaki kapakların kanı kaçırmasını engeller. Çorap giyildiği sürece ameliyat olmuş gibi rahat edilir, ancak çorap çıkarıldığında şikâyetler devam eder. Yani sürekli bir tedavi ediciliği yoktur.