Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Türkçe düşünmek

Türkçe düşünmek, Türkçe konuşmak ve Türkçe sormak için dilimizi iyi kullanmamız gerekir. Bunun için dilimize sahip çıkmalıyız. Bu blog tüm Türkçe sevdalılarının yeri olacaktır.

Osmanlıya yapılan iftiraların sebebi ... (Mehmet Oruç, 27-28 Kasım 2007)

27.11.2007
Yıllardır belli aralıklarla, Osmanlı Devleti'ni kötülemek, padişahlarını; hainlikle, zevk safa içinde olmakla, içki içmekle daha nice akıl almaz ithamlarla aşağılamak gelenek halini aldı. Osmanlı Devleti'nin kendi milletine ve diğer milletlere hizmeti, dünya barışınını, huzuru, güveni sağlamaktaki katkıları ortadayken; Padişahların, yukarıda iddia edilen hususlarla uzaktan yakından ilgileri olmadığı tarihi bir gerçek iken bu rutin saldırıların sebebi neydi?

Öğrencilik yıllarımdan beri hep bu sorunun cevabını aradım. Sonunda buldum. Sorunun cevabını zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, Osmanlı'nın 700. Yıl kutlamaları münasebetiyle 4-8 Ekim 1999 tarihleri arasında yapılan XIII. Türk Tarih Kongresinde veriyordu. Sayın Demirel yıllardır merak ettiğim sorunun cevabını özetle şöyle veriyordu:

"Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Osmanlı kötülendi. Bunun bir sebebi vardı. Din kuralları ile idare edilen bir devletin yerine, Batı hukukunun esas alındığı Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu. Yeni devleti oturtmak, sağlamlaştırmak için böyle yapılmak mecburiyeti vardı. Artık Cumhuriyet oturdu. Tehlike kalmadı. Hala Osmanlıyı kötülemeye devam etmenin bir manası kalmadı. Bunun kimseye faydası yok... "

"Hâşâ sümme hâşâ!"

Bu cevaba paralel bir hadiseyi de haneden mensubu rahmetli Fethi Sami Bey'den birkaç yıl önce bizzat dinlemiştim.

Fethi Sami Bey ve ailesi, 1922 yılında kendi istekleri ile yurt dışına çıkarlar. Babası Sami Bey, bir Osmanlı zabiti. Avrupa'da iken, Türkiye'de hanedan mensuplarına çok ağır suçlamaların yapıldığını üzüntüyle takip ederler.

Kırklı yıllarda, zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras bir toplantı için Almanya'ya gider. Sami Bey aynı zamanda sınıf arkadaşı olan ve kendisi çok yakından tanıyan Tevfik Rüştü Bey'i bir toplantıda yakalayıp herkesin duyabileceği tonda bir sesle, " Tevfik Rüştü Bey, sen benim çocukluk arkadaşımsın. Beni ve mensubu olduğum hanedanı çok yakından tanırsın. Herkesin huzurunda sana soruyorum: Ben ve babam hain miydi, dayım Sultan Vahidettin hain miydi?" diye sorar. Dışişleri Bakanı T. Rüştü Aras şöyle cevap verir:

"Haşa, haşa, sümme haşa! Ne siz hainsiniz, ne de diğer hanedan mensupları. Asırlarca Türk milletine hizmet etmiş çok değerli bir hanedansınız. Ancak şunu unutuyorsun Sami Bey. Biz bunları söylemeyip de sizi methetseydik, bize demeyecekler miydi, " Bunlar madem bu kadar iyi insanlardı, niçin yurt dışına gönderdiniz? Niçin yeni bir devlet kurdunuz?" Özür dilerim, yeni devleti kabul ettirebilmek için bunları söylemek zorundayız."

Hanedan mensupları bunun farkındaydılar. Asırlarca, halkına, hatta bütün milletlere hoşgörü ile yaklaştıklarından, başlarına gelen bu hadiseye de hoşgörü gösterdiler; tevekkülle karşıladılar. Ömürleri boyunca, Türkiye Cumhuriyetinin aleyhinde en ufak bir faaliyette bulunmadılar.

Sabah Gazetesi yazarlarından Murat Bardakçı'nın Şahbaba'da verdiği şu vesika, Cumhuriyetimizin kurucularının da farklı düşünmediğini göstermekte: "Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Suat Bey'in "Vahideddin'in füc'eten vefat ettiği şimdi haber alınmıştır" yazan telgrafı Ankara'ya geldiği sırada, Reisicumhur Adana'daydı...Telgraf hemen Adana'ya ulaştırıldı. Reisicumhur dostlarıyla yemeğe oturmuştu... Haberi işitince, 'Çok namuslu bir adam öldü' dedi... "İsteseydi Topkapı'nın bütün cevâhirini götürür ve öyle bir ordu kurup geri dönerdi ki..."

Sayın Ecevit bile vicdanının sesine kulak verip ahir ömründe, Osmanlıyı methedip, Vahideddin Han'ın vatan haini olmadığını söylemişti.

Bu samimi itirafta bulunanlar kimler: Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı...

Yeryüzünün Salih kulları

Artık toplum olarak geçmişimiz ile barışma zamanı geldi. Çünkü hepimizin Osmanlıya şükran borcumuz var. Bugün, üzerinde oturduğumuz bu topraklar ve mensubu olduğumuz İslamiyet onların hediyesidir. Bunun için, onları her zaman hayır ile yadetmemiz herşeyden önce bir insanlık vazifemizdir.

Osmanlı sultanları sıradan insanlar değildi. Vatanseverlikleri, dindarlıkları, dürüstlükleri, idarecilikleri, ileri görüşlülükleri tarihi bir gerçektir. Sıradan insanlar olsalardı, devletin ömrü 623 yıl sürmezdi. "Yeryüzünü salih kullarıma miras bırakırım " ayet-i kerimesinin Osmanlı sultanlarını övdüğünü, büyük âlim Abdülgani Nablüsi bildirmektedir.

Böyle bir ecdad ancak hayır ile, dua ile anılır. Aksini yapmak, insafsızlık olur. Akli selim insana yakışmaz!

-----------------------------------------

Osmanlı padişahlarının faziletleri 28.11.2007

Osmanlı İmparatorluğu, on dördüncü asrın başından yirminci asrın ilk çeyreğine kadar hüküm süren dünyâ târihinde şerefli ve en uzun ömürlü bir hanedân devletidir. Hem de, Asr-ı seâdet ve Hulefâ-i Râşidîn devirlerinden sonra Hak ve adâlete riâyette en üstün seviyeye yükselen bir devlet.

Böyle bir üstünlük, fazilet her devlete nasip olmamıştır. Bunda, devletin ilk kurucusunun ve sonra sultanların iyi niyetlerinin, samimiyetlerinin ve ihlaslarının büyük payı vardır. Bir şeyin temeli iyi niyetlerle ve sağlam olarak atılırsa ömrü de o kadar uzun olur.

Osman Gâzi

daha işin başında, niyetini ve temel prensiplerini ortaya koymuş, kendisinden sonra gelenlere de devletin anayasası olarak kabul edilmesi için şu vasiyeti yapmıştır:

Kuru kavga değil!

"Allahü tâlânın emirlerine muhalif bir iş eylemeyesin! Bilmediğini İslam ulemâsından sorup anlayasın. İyice bilmeyince bir işe başlamayasın! Sana, itâat edenleri hoş tutasın! Askerine inâmı, ihsânı eksik etmeyesin ki, insan ihsânın kulcağızıdır. Zâlim olma! Âlemi adâletle şenlendir ve Allah için cihâdı terk etmeyerek beni şâd et! Ulemâya ri'âyet eyle ki, din işleri nizâm bulsun! Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbâl ve hilm göster! Askerine ve malına gurûr getirip, din ehlinden uzaklaşma. Bizim mesleğimiz Allah yoludur. Ve maksâdımız Allah'ın dînini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga ve cihângirlik dâvâsı değildir. Sana da bunlar yaraşır. Dâimâ herkese ihsânda bulun! Memleket işlerini noksansız gör! Hepinizi Allahü teâlâya emânet ediyorum!"

Bütün Osmanlı padişahları bu vasiyete aynen uymuşlardır. Bütün dünyayı bu prensiplerle idare etmeyi hedeflemişlerdir. Fatih Sultan Mehmed Han'ın, "Dünyâda tek bir din, tek bir devlet, tek bir pâdişâh ve İstanbul'da cihanın payitahtı olmalıdır." sözü bunu göstermektedir.

Ömrünü bu davada tüketmiş, hiçbir engel onu bu yoldan alıkoyamamıştır. Örneğin, Bir seferinde Zigana Dağlarını yaya geçmek zorunda kalmış ve bu sırada büyük güçlük ve sıkıntılarla karşılaşmıştı. Sefer sırasında yanında bulunan Uzun Hasan'ın annesi onun çektiği bu eziyetleri gördükten sonra kendisini seferden alıkoymak kasdıyla; "Ey Oğul! Bunca zahmete değer mi?" deyince yüce Hakan; "Hey ana, bu zahmet din yolunadır. Zahmeti ihtiyar etmezsek bize gâzi demek yalan olur." diye cevap vermiştir.

"Velî" tabiatlı olan Pâdişâh, Bâyezîd Han'da, yaptırdığı câmiinin inşâsı bitince; "Her kim ömrü boyunca ikindi ve akşam namazlarının sünnetlerini terk etmemişse ilk Cumâ namazında o imâm olsun." demiş, bu hususta kendisinden başka kimse çıkmamış, hazerde ve seferde hiçbir sünneti bırakmadığı için namazı kendisi kıldırmıştı.

"Biz Allah tarafından memur olmadıkça bir sefere gitmeyiz." diyen Yavuz Sultan Selim Han ise, cihan hâkimiyeti dâvâsında çok kudretli bir sîmâdır. İki büyük meydan muhârebesiyle Memlûk Devletini ortadan kaldıran, mübârek makamlara hizmetle şereflenen ve Müslümanların Halîfesi ünvânını alan Yavuz Sultan Selim, 25 Temmuz 1518 günü İstanbul'a ulaşmıştı. Ancak İstanbul'da halkın büyük bir karşılama hazırlığı yaptığını işitince gece vakti yanında birkaç kişiyle kayığa binerek gizlice Topkapı Sarayı'na çıktı. Ertesi gün pâdişâhın sarayda olduğu öğrenilince hiçbir merâsim yapılamadı. " Biz ne yaptık ki bu kadar rağbet edilir!" diyen cihan pâdişâhı gâyet sâde giyinir, devlet işleri dışında gösterişe rağbet etmezdi. ( Osmanlı padişahlarının, her birinin buna benzer pek çok faziletleri, menkıbeleri vardır. Yerimiz sınırlı olduğu için sadece bir iki örnek verebildik. Bu konuda daha geniş bilgi için, Prof.Dr. Ahmet Şimşirgil'in, "Kayı-1", "Kayı-2" kitaplarını - Şems yayınları, 0212 2138011- önemle tavsiye ederim)

Dinin direği idiler

Osmanlı padişahları işte böyle, gayretli, cefakar, dindar yaptıkları her işi Allah rızası için yapan şahsiyetlerdi. Son devir ulemâsının büyüklerinden Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri derdi ki: "Osmanlı padişahlarının hepsi dindar insanlar idi. Dini muhafaza ettiler. Dinin direği idiler. İçlerinde bir tane kötü yoktur. Ama aralarında derece farkı vardır."

Kendilerini savunacak durumda olmayan tarihî şahsiyetler hakkında ileri geri konuşmak insana yakışmaz. Hele dedikodu ve iftirâdan kaçınmak, sadece dinî değil, herkesin uyması gereken ahlâkî bir vecibe olduğu unutulmamalıdır.

(Mehmet Oruç, 27-28 Kasım 2007)

5 Tips To Keep Losing Fat While You Are Travelling

1. Eat healthy snacks. Now, this is a commitment or decision you need to make. It's difficult to eat healthy when you're on the road. But, it you're committed, it can be done! It's all up to you. Here are the healthy snacks you should always keep in your minds: green tea, almond, apples, protein bars and of course WATER (drink plenty of it).

2. Plan and make necessary arrangement for the hotel you're going to stay. Choose hotels that have gyms inside so you can continue to do your regular workout.

3. Don't skip your exercise with an excuse that you have a busy schedule. You must take advantage of whatever time slot is available during your travels for exercise. Schedule your workouts time with as much dedication and commitment as you schedule your business activities.

4. Spend your waiting time walking. If you have stops in between your journey, take a chance to walk around the airport.

5. Travel with a "maintenance mindset". Stick to your commitments to eat nutritious foods and exercise routine. If you have a strong commitment, you will return home without gaining any pounds and losing your exercise routine.

For more workout tips to lose fat, visit Turbulence Training for Fat Loss. The time-efficient and research-proven workouts that boost muscle growth and torch body fat.











21 HAZİRANa. Kuzey Yarım Küre· Güneş ışınları Yengeç Dönencesi’ne 90°lik açı ile düşer. · Yaz mevsiminin başlangıcıdır. · En uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. · Yengeç Dönencesi’nden kuzeye gidildikçe gündüz süresi uzar, gece süresi kısalır. · Bu tarihten itibaren gündüzler kısalmaya, geceler uzamaya başlar. Fakat 23 Eylül tarihine kadar gündüzler gecelerden uzundur. · Aydınlanma çemberi Kuzey Kutup Dairesi’ne teğet geçer. · Yengeç Dönencesi’nin kuzeyi, güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dik açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları küçülmeye başlar. · Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde en kısa gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları uzamaya başlar. *b. Güney Yarım Küre· Güneş ışınları Oğlak Dönencesi’ne 43°06' lık açı ile düşer. · Kış mevsiminin başlangıcıdır. · En uzun gece, en kısa gündüz yaşanır. · Oğlak Dönencesi’nden güneye gidildikçe gece süresi uzar, gündüz süresi kısalır. · Bu tarihten itibaren geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar. Fakat 23 Eylül tarihine kadar geceler gündüzlerden uzundur. · Aydınlanma çemberi Güney Kutup Dairesi’ne teğet geçer. · Oğlak Dönencesi’nin güneyi güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dar açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları büyümeye başlar. · Oğlak Dönencesi’nin güneyinde en uzun gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları kısalmaya başlar.

















23 EYLÜLKuzey ve Güney Yarım Küre· Güneş ışınları öğle vakti Ekvator’a 90°lik açı ile düşer. · Gölge boyu Ekvator’da sıfırdır. · Güneş ışınları bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre’ye dik düşmeye başlar. · Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’de geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar. Güney Yarım Küre’de ise tam tersi olur. · Bu tarih Kuzey Yarım Küre’de Sonbahar, Güney Yarım Küre’de İlkbahar başlangıcıdır. · Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğet geçer. Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür. · Dünya’da gece ve gündüz birbirine eşit olur. · Bu tarih Kuzey Kutup Noktası’nda 6 aylık gecenin, Güney Kutup Noktası’nda ise 6 aylık gündüzün başlangıcıdır.

21 ARALIKa. Kuzey Yarım Küre· Güneş ışınları Yengeç Dönencesi’ne 43°06' lık açı ile gelir. · Kış mevsiminin başlangıcıdır. · En uzun gece, en kısa gündüz yaşanır. · Yengeç Dönencesi’nden kuzeye gidildikçe gece süresi uzar, gündüz süresi kısalır. · Bu tarihten itibaren geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar. Fakat 21 Mart tarihine kadar, geceler gündüzlerden uzundur. · Aydınlanma çemberi Kuzey Kutup Dairesi’ne teğet geçer. · Yengeç Dönencesi’nin kuzeyi güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dar açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları büyümeye başlar. · Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde en uzun gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları kısalmaya başlar. *b. Güney Yarım Küre· Güneş ışınları Oğlak Dönencesi’ne 90° lik açı ile gelir. · Yaz mevsiminin başlangıcıdır. · En uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. · Oğlak Dönencesi’nden güneye gidildikçe gündüz süresi uzar, gece süresi kısalır. · Bu tarihten itibaren gündüzler kısalmaya geceler uzamaya başlar. Ancak 21 Mart tarihine kadar, gündüzler gecelerden uzundur. · Aydınlanma çemberi Güney Kutup Dairesi’ne teğet geçer. · Oğlak Dönencesi’nin güneyi güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dik açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları küçülmeye başlar. · Oğlak Dönencesi’nin güneyinde en kısa gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları uzamaya başlar.


B. _DÜNYA’NIN HAREKETLERİ_


1. Dünya’nın Kendi Ekseni Etrafında Dönmesi (Günlük Hareket)Dünya kendi ekseni etrafındaki dönüşünü, batıdan doğuya doğru 24 saatte tamamlar. Buna 1 gün denir.Dünya’nın Kendi Ekseni Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları· Gece ve gündüz birbirini takip eder. · Güneş ışınlarının günlük geliş açıları değişir. · Günlük sıcaklık farkları meydana gelir. Bunun sonucunda; –** Fiziksel çözülme oluşur.–** Günlük basınç farkları oluşur.–** Meltem rüzgârları oluşur.· Merkez kaç kuvveti meydana gelir. Bunun sonucunda; –** Sürekli rüzgârların (Alize, Batı, Kutup) yönlerinde sapmalar meydana gelir. –** Okyanus akıntıları (Gulf - stream, Labrador, vs.) halkalar oluşturur ve yönlerinde sapmalar olur.· Yerel saat farkları meydana gelir. · Cisimlerin gün içindeki gölge uzunlukları değişir. · Güneş doğuda erken doğar, batar ve batıda geç doğar, batar. · Dinamik basınç kuşakları meydana gelir.

















Dünya’nın Güneş Etrafında Dönmesi (Yıllık Hareket)Dünya, kendi ekseni etrafındaki günlük dönüşünü sürdürürken, bir yandan da Güneş’in çevresinde dolanır. Dünya, Güneş etrafındaki dönüşünü elips şeklindeki bir yörünge üzerinde 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna 1 yıl denir.Dünya, 939 milyon km lik yörüngesi üzerinde saatte 108 bin km. hızla hareket eder.Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığı sabit değildir. Bazen yaklaşırken, bazen uzaklaşır. Bunun nedeni, Dünya yörüngesinin elips şeklinde olmasıdır. Dünya’nın Güneş’e en yakın olduğu 3 Ocak tarihine Perihel (Günberi) denir. Dünya’nın Güneş’ten en uzak olduğu 4 Temmuz tarihine ise Afel (Günöte) denir.*Dünya’nın Güneş Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları· Mevsimlerin oluşmasına ve değişmesine neden olur. · Mevsimlik sıcaklık farkları meydana gelir. · Kara ve denizler arasında sıcaklık farkları oluşur. · Muson rüzgârları meydana gelir. · Gece - gündüz uzunlukları değişir. · Güneş’in ufuk üzerinde doğduğu yer ve saat ile, Güneş’in ufukta battığı yer ve saat değişir. · Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açıları değişir. · Cisimlerin gölge boyları değişir. · Aydınlanma çemberi mevsimlere göre yer değiştirir. · Güneş ışınları yıl boyunca dönencelere bir kez, dönenceler arasına iki kez dik düşer.


Dünya’nın Eksen Eğikliği
Dünya’nın elips şeklindeki yörüngesinden geçen düzleme Ekliptik (yörünge) düzlemi, Ekvator’dan geçen düzleme ise Ekvator düzlemi denir.Bu iki düzlem birbiriyle çakışmaz. Çünkü, Dünya’nın ekseni ekliptik düzleme tam dik değildir. Başka bir ifadeyle, Dünya ekseni ile ekliptik düzlemi arasında 66° 33', Ekvator düzlemi ile ekliptik düzlemi arasında 23° 27' lık bir açı vardır. İşte yukarıda, Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketinin sonuçlarında sayılanların asıl nedeni, Dünya’nın ekseninin eğik olmasıdır. Buradan, “Dünya’nın Güneş çevresinde dönüşünün sonuçları, eksen eğikliği ile birlikte ortaya çıkar” sonucunu çıkarabiliriz.*Dünya ekseninin 23°27' eğik oluşunun sonuçları şunlardır:· Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı yıl boyunca değişir. · Güneş’in doğuş ve batış saatleri ile yerleri değişir. · Aydınlanma çemberinin sınırı mevsimlere göre değişir. · Mevsimlerin oluşumuna neden olur. · 21 Aralık’ta Güney Yarım Küre’nin, 21 Haziran’da ise, Kuzey Yarım Küre’nin Güneş’e daha dönük olmasına neden olur. · Gece ile gündüz süreleri arasındaki farkın, Ekvator’dan kutuplara gidildikçe artmasına neden olur. Ekvator çizgisi üzerinde yıl boyunca gece ve gündüz süreleri değişmez. · Yıl içinde cisimlerin gölge uzunlukları değişir. · Dönencelerin ve kutup dairelerinin sınırlarını belirleyerek, matematik iklim kuşaklarının oluşumuna neden olur. MEVSİMLER ve ÖZELLİKLERİDünya’nın Güneş etrafında dönmesi ve eksen eğikliğine bağlı olarak dört önemli gün ortaya çıkar. Bu günler aynı zamanda mevsimlerin başlangıcıdır.21 Mart ve 23 Eylül tarihlerine ekinoks (gece - gündüz eşitliği) tarihleri, 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerine de solstis (gündönümü) tarihleri denir.


A. DÜNYA’NIN ŞEKLİDünya, kutuplardan hafifçe basık, Ekvator’dan şişkin kendine has bir şekle sahiptir. Buna geoit denir. Dünya’nın geoit şekli, kendi ekseni etrafında dönüşü sırasında oluşan, merkez kaç kuvvetiyle savrulması sonucu meydana gelmiştir.*Dünya’nın Şeklinin Sonuçları· Ekvator’un uzunluğu tam bir meridyen dairesinin uzunluğundan daha fazladır. · Ekvator yarıçapı, kutuplar yarıçapına göre 21 km daha uzundur. · Dünya’nın şeklinden dolayı, güneş ışınları yeryüzüne farklı açılarla düşer. · Sıcaklık dağılışını etkiler. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık değerleri düşer. · Dünya’nın şeklinden dolayı, Dünya’nın bir yarısı karanlıkken diğer yarısı aydınlıktır. Aydınlanma çizgisi daire biçiminde olur. Buna aydınlanma çemberi de denir. · Kutuplar, Dünya’nın merkezine (Ekvator’a göre) daha yakındır. Bunun sonucu olarak, yerçekimi Ekvator’da az, kutuplarda daha fazladır. · Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı Ekvator’dan kutuplara gidildikçe azalır. · Ekvator’dan kutuplara gidildikçe, paralel boyları ve meridyenler arası mesafe azalır. · Dünya’nın şeklinden dolayı, harita çizimlerinde hatalar meydana gelir. · Kutup yıldızının görünüm açısı bulunduğumuz yerin enlem derecesini verir.

Osman Bölükbaşı : Yakın Tarihimizden Renkli bir siyasetçi.

1913 Yılında doğan ve 06.02.2002 de vefat eden Osman Bölükbaşı renkli kişiliğiyle Türk Siyaset tarihinin unutulmayanları arasına girmiştir. Renkli kişiliği, dürüstlüğü ve açıksözlülüğü, hitabet gücü, nüktedanlığı, hazırcevaplığı, enerjik yapısı, heyecanlı mizacı ile halkın sevgisi kazanan Osman Bölükbaşı, Anadolu Fırtınası şeklinde anıldı.

Nüktesi ve işlek zekası, şimdilerde de anlatılır. Bunlardan birkaç alıntıyı aşağıda sunuyorum.

***
Avusturya yaptığı gezisi sırasında bir gazetecinin;
- "Atalarınızın Viyanada ne işi vardı" sorusuna
- "Haçlı seferlerine iadeyi ziyaret" cevabını verir.

***

Meclis kürsüsünde konuşurken bir milletvekili :
- "Sende erkek misin be?" der.
- "Ben erkekliğimin zekatını versem sen bile erkek olurdun". cevabını verir.

***

Ona çılgınca alkış tutanlar, Ona oy vermemişlerdir. Osman Bölükbaşı:
- “Bu halk, meydanlarda dinler, sandıkta konuşur.” demiştir.

***

Sözünü sakınmazdı. Sekiz saat konuşarak rekor kırdığı mitinglerine gelenlere de fırça atmayı ihmal etmemiştir. Kayseri’de kendisini dinlemek için toplananlara:
- “Ey, sapı uzun, tanesi kıt Kayserililer ! ” tümcesiyle seslenerek:
- “Meydanda veriminiz bol. Burada aşka gelip beni alkışlıyorsunuz, sandık başına gidince şeytana sarılıyorsunuz. ” demiştir.

***

1950 genel seçimlerinde Kırşehir’den Millet Partisi’nin tek milletvekili olarak TBMM’ye girmiştir. Birgün Mecliste bir merdivenin altında dururken yanından geçen bir milletvekili sormuş :
- "Ne yapıyorsun Bölükbaşı" demiş O da,
- "Grup Toplantısı yapıyorum" demiş.

***

Türkiye siyasetinin iki rakibi Osman Bölükbaşı ile İsmet İnönü, aynı uçakta yolculuk ederlerken Torunu İnönü’ye elindeki parayı göstererek sormuş:
- "Bunu aşağı atsam ne olur dede" ?
Paşa’dan önce Bölükbaşı:
- "Parayı atsan, bulan biri sevinir. Dedeni at ki bütün millet sevinsin," der...

***

Kızı Hürriyet doğduğunda hapishanedeymiş Bölükbaşı...Koğuştaki arkadaşlarına muştularken:
- "Hürriyet dünyaya geldi, İnşallah Türkiye’ye de gelir" ! demiş.

***

1957’de milletvekili seçildiğini hapishanedeki radyodan öğrenmiş. Pijamayla ayağa fırlayıp koğuştakilerin huzurunda milletvekili yemini etmiştir.

***

“Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, politikacıyı kör inat batırır” derdi. O yüzden politikada inat etmedi. 1973’te birbirlerini karşılıklı sevdikleri “Ulusuyla evlenemeden” siyasetten çekilirken şöyle dedi:
- "Yüzünde göz izi yok sanarak siyaset denilen Leyla’ya gönül verdim. Sonradan anladım ki, benden önce 40 bin kişinin nikâhından geçmiş".

***

Düzce’de yaptığı bir konuşma tam 8 Saat 35 dakika sürmüş. Bir kamyoncunun Düzce’den çıkarak yükünü İstanbul’a boşaltıp geri dönmesi boyunca konuşan bir politikacı Bölükbaşı...
Kamyoncu hayretle şu ifadeleri kullanıyor hatibe:
- "Beyim bu nasıl iştir! Sabah buradan kereste yükledim, konuşuyordun. Yükümü İstanbul'a boşaltıp geldim, halen konuşuyorsun".

***

Çok ihanet görüp, partisinden kopanlardan yakınan Demirel’e:
- "Üzülme....Senin bağrın henüz köy mezarlığı, benim bağrım ise Karacaahmet’e döndü." demiştir.

***

Oğlu Deniz Bölükbaşı ’nın babasın anlattığı kitab 'ından kısa bir bölüm: Bölükbaşı Beşevler-İsrail Evleri ’nde otururdu. Ava giderken veya avdan dönerken bizi evine götürürdü. Mutfağında "bazı hanımlar" görürdük. Osman Bey kulağımıza eğilirdi:
- "Kocalarını milletvekili yapayım diye, bunlar bizim hanımın dizinin dibinden ayrılmıyorlar. Ama milletvekili yaptıklarım da beni terk ediyorlar " ...

***

“Her şeye, herkese, hatta kendine bile!’’ muhalif olan Bölükbaşı'nın eleştirilerinden herkes payını almıştır. 1965 yılında TRT'ye de yönelerek kuruma ‘‘Tırt’’ ismini takar ve lakabı ‘‘Tırt Osman’’ a çıkar.

***

Ülkemizdeki iş adamlarını da eleştirir:
- "Ah benim aslan görünüşlü, tavşan yürekli büyük sermayem". diyerek...

***

Siyaseti bıraktıktan sonra gelen koltuk önerilerini,
“Bölükbaşı, hayat defterini yönetim kurulu başkanı olarak kapatmaz.”
diye geri çevirmiştir.

***

Bende saç ağarmış, gönül tüter mi,
Kül olmuş sinemde çiğdem biter mi,
Viran yerde ahu bülbül öteri mi,
Geçelim güzelim gel bu sevdadan.


Osman Bölükbaşı 'nın yazdığı; Behiye Aksoy’a adandığı söylenen, bestelenip plak olan, yukarıda ilk dörtlüğü verilen şiir bir zamanlar dillerden düşmezmiş !

Oğlu Deniz Bölükbaşı, Babası ile ilgili kitabında :

- Osman Bey, bunları Behiye Aksoy için mi yazdınız ? sorusuna, Babam şu yanıtı vermiş, diye yazıyor:
- Eli elime değmedi ama lafı anamı belledi !
Gerçekten o " şiir-şarkı " yüzünden Osman Beyin, eşiyle arası açılmış...

***

Ve Seraba Harcanmış Ömre Yanarım!” adlı şiiriyle siyasete veda etmiştir.





4 Classic Excuses For Not Exercising And How To Kick Them Out


There are many good reasons for exercising but unfortunately there are just as many excuses for not exercising as well. Perhaps you've heart them all: "I have no time", "I feel tired", "I travel all the time", "I have to wait to use the equipment in the gym", and the list goes on...

These 4 excuses are the most commonly used by the working professionals for skipping their exercise routine. And here are the tips to get rid of them...

Classic Excuse #1: "I have a job and busy schedule. I don't have time to work out".

Tip To Kick It: Exercise first thing in the morning. If you normally wake up at 6AM before you go to work, set your alarm clock half an hour earlier. When the alarm goes off, get up immediately, wash your face, get changed, get on your track shoe and take a briskwalk for 20 minutes. Believe me when I say this, if you can do this every morning, you will feel that you've more energy and can concentrate better throughout the day.

Classic Excuse #2: "When I do have the time to work out, I feel that I'm too tired."

Tip To Kick It: Trick your brain and body by not thinking about being too tired. Odd as it may sound, by just not thinking about being too tired, you will start to get on your exercise gears. When you start moving, you will feel better because more oxygen are being pumped to your brain and muscles. Understand that low energy is often a result of reduced oxygen flow. Like the Nike's ad says... Just do it!

Classic Excuse #3: "I travel all the time".

Tip To Kick It: Take your exercise with you. Have a crazy travelling schedule? No problem! Just pack a resistance band with you. It's very convenient and you can do a lot of gym-like exercises in the comfort of your hotel room. You can even get a very compact but complete set of home system for as low as $40. Check out a review of Bodylastics portable home gym system here. Another option is of course use the hotel gym.

Classic Excuse #4: "Every time when I go to the gym, I have to wait for the equipment I want to use. It's such a hassle!".

Tip To Kick It: Forget about going to the gym and consider to invest the monthly membership fees in a home gym. For starter, I recommend Bodylastics Home Gym. You can get a complete set starting at $40. This home gym system is a no-brainer! And I love the fact that I can take it with me when I travel. It's so portable and easy to use. Try it, I'm pretty sure you will love it.

Using Fitness Home Gyms To Lose Weight


When it comes to losing weight, different people may have different motivation. Some are motivated the moment they notice that their bodies are no longer fitted with the clothes they wear. Others may feel that they are gaining much weight when standing on a scale or in front of the bathroom mirror.

When they have decided that they want to lose some weight, most people are tempted to join a gym. After joining, they will go to the gym on a regular basis initially. But after a while, many will lose their motivation and find themselves paying membership fees to a gym they no longer going. Don’t fall into this trap! Instead, why not try to set up a fitness home gym to lose weight. With a fitness home gym program, you can get to use the equipment you like, you also have the benefits of using it whenever you want to and use it from the comfort of your own home.

Now on to deciding the type of equipment...

After you’ve made the decision to set up a fitness home gym to lose weight, you now have to decide which types of equipment you want to buy. Here is the rule of thumb... First of all, you should determine what your goals are. If your goals are to lose weight, your fitness home gym should include some form of cardio equipment. On the other hand, if your goal is to get stronger, you should choose strength building equipment.

However, if you want to have a balanced physique, you should include both cardio and strength building types of equipment. Once you have your fitness home gym set up, perhaps the next step is the hardest one because this involves your commitment and discipline to stick with a workout routine consistently until you achieve your goals. I say this can be the hardest part because many people don't have the discipline to stick with something till the end. Many will quit half way or worst they quit when success is just one step away.

So, remember to stick with your workout routine and don't give up!

Sticking with your workout routine is crucial if you want to lose weight using your fitness home gym equipment. As with anything worth doing, you must work for it if you hope to achieve the results you want. One way to motivate yourself to stick with your routine is to make your workout fun. For example, play some music you love while you do your workouts, or watch your favorite movie as you work out in front of the television, whatever you to do, just make sure you keep it fun and interesting.

Doing that will help to motivate you to stick with your workout routine and you will soon accomplish the results you want. You can definitely use your fitness home gym to lose weight, you just need to have some patience and a never give up attitude. And also remember to drink plenty of water and stick to a healthy diets that include a lot of fresh fruits and vegetables.