Gençlik,
Kendimi ve hayalimi bulma vaktiRap Monster
Gençlik,
Kendimi ve hayalimi bulma vakti
Rap Monster
Sizce de gençlik hem (yaşamınızın) en aydınlık hem de en tedirgin edici zamanı değil mi? Popüler grup BTS, Kore’deki hayranları ve uluslararası hayranları tarafından çok seviliyor. Grubun lideri Rap Monster, olağanüstü performansları ardında kaygıları olan ve sıkı çalışan sıradan bir delikanlı. Public Culture’ın göbeğinde, hayaline doğru koşan bu delikanlının (bizimle) paylaştığı hikayesini dinledik.
Good Morning Pops ailemizi selamlayabilir misin?
Selam? Ben Rap Monster, BTS’in lideriyim. Küçükken ne zaman kahvaltı etsem annem Good Morning Pops’ı açardı bu yüzden (bu programa) çok aşinayım. Tanınan bir show olduğundan herkesin bu programı bildiğini düşünüyorum ve burada sizlerle olmaktan çok memnunum.
BTS ne tür müzik yapıyor?
Grubumuzun yaşıyla bağıntılı hikayeleri içtenlikle anlatmaya çalışıyoruz. İlk çıkış yaptığımızda grubumuzun yaş ortalaması 19’du bu yüzden okuldan bahsettik. Şimdi hepimiz 20 yaşımızın üstünde olduğumuzdan gençlik hakkında şarkı yapıyoruz. Şu anda en iyi ifade edebileceğimiz şeyleri ifade etmenin anlamlı olduğuna inanıyorum.
Kendi mixtape’in <RM>’i yayımladın, neler anlatmaya çalıştın?
Dürüst olmak gerekirse BTS’le çıkış yaptıktan sonra gideceğim yol hakkında kafam karışıktı. Bu kaosu bir kerede toptan yerli yerine koymam gerektiğini düşündüm. Aşağılık duygum ve karışık düşüncelerim konusunda zihnimi boşaltmak ve zihnimi kabullenmek için (mixtape’imi) oluşturdum. Hem idol hem hiphop rapçisi olduğumdan dolayı sık sık taşlandım. Bu süreçte aşağılık duygusu edindim çünkü neden insanların taraf seçmeden müziğimden hoşlanamadıklarını anlayamıyordum. (O zamanlar) önyargılara çok takılıp kaldığımı söyleyebilirim. Aslına bakılırsa idol olarak çıkış yaptıktan sonra çok fazla şey başardım ama ilk başta diğer (idol olmayan) insanlarla eşit derecede yargılanmamam üzerine sanırım çok düşündüm. Mixtape’imde “Do You” isimli bir şarkı var ve bu “Kendin ol” demek. Ama doğrusu, hayatımı kendim bile tamı tamına beğenmiyorum. Yani kendime vermek istediğim mesajları bu şarkı yoluyla anlatmaya çalıştım. "Kimsen o’sun. Seni beğenmeyen insanlar olabilir ama müziğin sayesinde hayatının değiştiğini söyleyen insanlar da var. Neden kendini kırıcı yorumlara hapsediyorsun? Sadece kendin olman ve kendi hayatını yaşaman gerek."
Tiger JK, Yoon Mirae, Warren G gibi pek çok ünlü sanatçıyla işbirliği yaptın. Bu deneyimlerden ne kazandın?
Çok şey kazandım. Belli bir seviyeye ulaşmış insanların kendilerini övmediklerini ve başkalarını karalamadıklarını fark ettim. Gerçekten (onlar) mükemmel insanlar. Beni bir dans grubundan az biraz rap yapabilen bir çocuk olarak görürler diye endişelenmiştim ama cidden bana saygı duydular. Anladım ki kimsenin gözümü korkutmasına izin vermemeliyim ve birileri beni beğenmediğinde onlara geri saldırmama da gerek yok.
Neden şarkıcı olmak istedin?
İlkokuldayken şiire ve yazmaya ilgim vardı bu yüzden yazar olmak istiyordum. Sonra ortaokulun ilk senesinde Epik High’ın, Eminem'in şarkılarıyla tanıştım ve çok şaşırdım. "Bu da bir hikaye anlatmanın değişik yolu" diye düşündüm. İşte o anda en sevdiğim iki şeyin, yazmanın ve müziğin, bir araya gelişini gördüm. Yazılarımı müzikle göstermek istedim böylece bir yıl boyunca rap taklit ettim. Sonra kendi rapimi yazdım, amatör topluluklara katıldım, Hongdae’de performans sergiledim ve bugünkü yerime ulaştım. Okul günlerim sadece ders çalışmak ve müzikten ibaretti. Sanırım ders çalışmanın stresini müzikle dindirerek (müziğe) daha çok bağlandım.
İngilizce şarkı sözleri yazıyorsun, röportajlarında İngilizce konuşuyorsun. Akıcı bir şekilde konuşabildiğini düşünüyoruz. Özel ipuçların var mı?
İngilizce çalışmaya 7 yaşımda başlamıştım yani uzun zaman oldu. Fakat uzun zaman çalışmanın bir faydası olduğunu sanmıyorum. Uzun bir süre İngilizce Akademisine düzenli olarak gitmiştim ve okulda da çok çalışmıştım ama bana asıl yardımcı olan medya oldu. Çalışmak için Good Morning Pops gibi programlar, filmler izledim. Annem Amerikan dizisi <Friends>’in 10 sezonunu da almıştı, onu 30’dan fazla kez izledim sanırım.
Şahsen rapten hoşlanmamın da buna katkısı olduğunu düşünüyorum. Rap kültürü İngilizce konuşulan bir ülkeden geliyor. İngilizce rap dinlemeye başladım, İngilizce röportajlar araştırdım ve onların rapini, aksanlarını, hareketlerini taklit ettim. Sonra bunları doğal bir şekilde uyarladım. Bence çalışırken dil bilgisinden ziyade iletişim kurmaya odaklanılmalı. Okulda adamakıllıca dil bilgisi öğrenirseniz İngilizcenizin gelişeceğini söylerler ama iş (İngilizce) konuşmaya gelince pek öyle olmuyor. Çıkışımızdan sonra kendimi çok geliştirdim. Yurtdışında röportaj yaptığımızda lider ben olduğum için (konuşulanları) anlamalı ve cevap vermeliydim. (Buna) mecbur olduğum için (söylenenleri) daha iyi anladım ve daha tutarlı konuştum. Bloomberg ve Reuters gibileriyle röportaj yaparken biraz kekeledim çünkü (önceden hazırlanan) metinde olmayan soruları sormuşlardı ama yine de düşüncelerimi az çok anlatabildim. İleride kendimi geliştireceğimi düşünüyorum.
Şu sıra “Seksi Beyinli Adamlar” moda. Sen (bu konuda) ne düşünüyorsun?
Seksi beyinli insanların yalnızca akıllı insanlar olmadığını düşünüyorum. Bence onlardan bir şeyler öğrendiğimiz ve düşüncelerini ikna edici bir şekilde başkalarına aktarma gücü olan insanların da seksi beyinleri var. Tabii ki böyle bir sıfatla anılmak hoşuma gidiyor. Zaten kötü bir yakıştırma da değil. Performansları en iyi şekilde tamamlamak idollerin ilk önceliği ama bence akıllı da olmalıyız. Promosyon yaparken yapmakta iyi olduğumuz şeyler olmalı. Bu yüzden okul zamanlarımda çok çalıştığım için pişman değilim. (O zamanlar) böyle (çalışarak) zaman geçirdiğimden şu an bu kadar ilgi çekebiliyorum ve bunun grup lideri olmamda da etkili olduğuna inanıyorum.
Nasıl bir insan olduğunu düşünüyorsun?
Kendini çok fazla sorgulayan ve de çok düşünen bir insanım. Ayrıca kafamın içinde sürekli dolanıp duruyorum. Belki de ruhen bulunduğum yerden uzaklaşmak istiyorumdur? [Güler.] <RM> de bu dolanıp durmalarımla alakalıydı. Sanırım (kafamın içinde) dolanıp durmaya devam edeceğim. Dengesiz biriyim galiba. İstikrarlılık hayali içindeyim ama her an bu bozulabilecek gibi hissediyorum ve aynı zamanda da (kafamın içinde) dolanıp durmayı arzuluyorum. Ama bu halimi seviyorum, bence bu ben’im. Müziğimin çift yüzlü olmasının sebebi de bu.