Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Nüfus Coğrafyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nüfus Coğrafyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1980’den sonra artış hızının düşmesinin nedenleri



1980’den sonra artış hızının düşmesinin nedenleri;

  • Sanayileşmenin artması
  • Eğitim seviyesinin yükselmesi
  • Kentleşmenin artması
  • İnsanların bilinçlenmesi
  • Refah seviyesinin artması

Türkiye'de Nüfus Artışı ile ilgili yaşanan dönüm noktaları



Cumhuriyet döneminde artış hızı en yüksek, düşüş 1940-1945 yıllarında yaşanmıştır sebepleri;

  • İkinci Dünya Savaşının etkisi
  • Sağlık şartlarının zayıf olması
  • Beslenme imkânlarının yetersiz olması
  • Ekonomik sorunlar
  • Siyasal sorunlar

Cumhuriyet döneminde artış hızı 1955-1960 yıllarında en yüksek seviyeye çıkmıştır sebepleri;

  • Savaşın sona ermesi ve askerin teşhis edilmesi
  • Salgın hastalıkların önlenme başlanması
  • Yaşam şartlarının yükselmesi
  • Beslenme şartlarının iyileşmesi
  • Ekonomide düzelmeler

Cumhuriyet döneminde artış hızı 1975-1980 yıllarında düşüş olmasının sebepleri;

  • Kentli nüfus ve kentleşmenin azalması
  • Eğitim seviyesinin yükselmesi sanayileşmenin artması
  • Beslenme şartlarının iyileşmesi
  • Aile planlaması şartları
  • Yurt dışına giden göçler siyasi kargaşalar

 1980’den sonra artış hızının düşmesinin nedenleri;

  • Sanayileşmenin artması
  • Eğitim seviyesinin yükselmesi
  • Kentleşmenin artması
  • İnsanların bilinçlenmesi
  • Refah seviyesinin artması

Nüfus azalışının nedenleri nelerdir?

Nüfus azalışının nedenleri



  • Anne ve bebek ölümlerin yüksek olması
  • Trafik kazalarını yüksek olması
  • Salgın hastalıklar
  • Doğal afetlerin fazlalığı
  • Savaşlar ve dış göçler

Nüfus artışının sonuçları nelerdir?

Nüfus artışının sonuçları



  • Ekonominin itici gücü olduğu için yeterli iş sahası varsa nüfus artışı üretimi artırır, ekonomiyi olumlu etkiler.
  • Savunma açısında fazla nüfus bir güçtür.
  • Kalkınma hızını düşürür.
  • Gelir dağılımında dengesizliğin ortaya çıkmasına sebep olur.
  • Çalışan nüfusun yükü artar.

Cumhuriyet döneminde artış hızı en yüksek, düşüş 1940-1945 yıllarında yaşanmıştır sebepleri



Cumhuriyet döneminde artış hızı en yüksek, düşüş 1940-1945 yıllarında yaşanmıştır sebepleri;

  • İkinci Dünya Savaşının etkisi
  • Sağlık şartlarının zayıf olması
  • Beslenme imkânlarının yetersiz olması
  • Ekonomik sorunlar
  • Siyasal sorunlar

Yurt dışından göç alma ve nüfus artışı

  • Yurt dışından göç alma



  • Nüfusun hızla artmasında dıştan gelen göçlerinde payı yüksektir. Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Kuzey Afrika ve Efe Adalarının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde olması ve savaşlar sonucunda bağımsızlıklarını kazanmaları sonucunda bu ülkelerde bulunan Türk nüfusun çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Bu Türk nüfusların ikili anlaşmalar sonucunda değiş-tokuş yoluyla ya da farklı yollarla ülkemize göç etmesi nüfusun artmasına sebep olmuştur. Örneğin; Cumhuriyet sonrasında 2.2 milyon Türk ülkemize göç etmiş 1927-1990 yılları arasında 43 milyonluk nüfus artışının 2.2 milyonu (%5’i) dıştan gelen göçlerle kazanılmıştır.

Sağlık ve beslenme koşullarını iyileştirilmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması ve nüfus artışı

  • Sağlık ve beslenme koşullarını iyileştirilmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması



  • kalkınmakta olan ülkemizde sağlık koşulları günden güne iyileşmekte ve hizmetleri artmaktadır. Hastane, sağlık ocağı, poliklinik, dispanser ve özel muayeneler gibi sağlık kuruluşlarının sayısı artmış; sağlık teknisyeni, sağlık memuru ve hemşire gibi sağlık elemanlarının artışı ve tedavi hizmetleri de ölüm oranlarını azaltmış dolayısıyla nüfus artışını da hızlandırmıştır.

Çocuk ölümlerinin azalması ve nüfus artışı

  • Çocuk ölümlerinin azalması



  • Türkiye’de nüfus artışını önemli nedenlerinden biridir. Son yıllarda ölüm oranları hızla azalmıştır çünkü anneler çocuk sağlığı konusunda bilgilendirilmekte ve ana- çocuk sağlığı merkezleri aktif rol oynamaktadır. Çocuk ölümlerinin azalmasının diğer nedeni ise beslenme koşullarının iyileştirilmesi ve çocuk sağlığına destek amaçlı yapılan aşılarda etkin sonuçlardır.

Doğurganlık oranın yüksekliği ve nüfus artışı

  • Doğurganlık oranın yüksekliği; 


  • doğurganlık doğum yapabilecek çağdaki kadınların doğurduğu ortalama çocuk sayısı ile ifade edilir. Ülkemizde doğum oranı kalkınmış ülkelere göre 2-3 kat daha fazladır. Yurt genelinde düşünüldüğü zaman kırsal kesimdeki doğum oranı kentlerdeki orana nazaran çok fazladır. Buda eğitimin yeterli düzey olmadığının kanıtıdır. Örneğin; Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde okuma-yazma oranı düşük, aile ve halk planlaması yetersizdir. Kırsal kesimde doğum oranın fazla olması ve erkek sayısının fazla olması da geleneksel aile kavramıdır.

Türkiye'de Nüfus Artışını Etkileyen faktörler



  • Doğurganlık oranın yüksekliği; 
    doğurganlık doğum yapabilecek çağdaki kadınların doğurduğu ortalama çocuk sayısı ile ifade edilir. Ülkemizde doğum oranı kalkınmış ülkelere göre 2-3 kat daha fazladır. Yurt genelinde düşünüldüğü zaman kırsal kesimdeki doğum oranı kentlerdeki orana nazaran çok fazladır. Buda eğitimin yeterli düzey olmadığının kanıtıdır. Örneğin; Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde okuma-yazma oranı düşük, aile ve halk planlaması yetersizdir. Kırsal kesimde doğum oranın fazla olması ve erkek sayısının fazla olması da geleneksel aile kavramıdır.
  • Çocuk ölümlerinin azalması; Türkiye’de nüfus artışını önemli nedenlerinden biridir. Son yıllarda ölüm oranları hızla azalmıştır çünkü anneler çocuk sağlığı konusunda bilgilendirilmekte ve ana- çocuk sağlığı merkezleri aktif rol oynamaktadır. Çocuk ölümlerinin azalmasının diğer nedeni ise beslenme koşullarının iyileştirilmesi ve çocuk sağlığına destek amaçlı yapılan aşılarda etkin sonuçlardır.

 

  • Sağlık ve beslenme koşullarını iyileştirilmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması; kalkınmakta olan ülkemizde sağlık koşulları günden güne iyileşmekte ve hizmetleri artmaktadır. Hastane, sağlık ocağı, poliklinik, dispanser ve özel muayeneler gibi sağlık kuruluşlarının sayısı artmış; sağlık teknisyeni, sağlık memuru ve hemşire gibi sağlık elemanlarının artışı ve tedavi hizmetleri de ölüm oranlarını azaltmış dolayısıyla nüfus artışını da hızlandırmıştır.

 

  • Yurt dışından göç alma; Nüfusun hızla artmasında dıştan gelen göçlerinde payı yüksektir. Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Kuzey Afrika ve Efe Adalarının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde olması ve savaşlar sonucunda bağımsızlıklarını kazanmaları sonucunda bu ülkelerde bulunan Türk nüfusun çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Bu Türk nüfusların ikili anlaşmalar sonucunda değiş-tokuş yoluyla ya da farklı yollarla ülkemize göç etmesi nüfusun artmasına sebep olmuştur. Örneğin; Cumhuriyet sonrasında 2.2 milyon Türk ülkemize göç etmiş 1927-1990 yılları arasında 43 milyonluk nüfus artışının 2.2 milyonu (%5’i) dıştan gelen göçlerle kazanılmıştır.

 

  • 1939 yılında Hatay’ın anavatana katılması; ülkemizin nüfusun artışına etkide bulunmuştur. Bu sayede 1939 yılında 208.116 kişi Türkiye nüfusuna eklenmiştir.

Türkiye’de Nüfus Artışının Nedenleri

Türkiye’de nüfus artışının nedenleri



  • Doğurganlık oranın yüksekliği; doğurganlık doğum yapabilecek çağdaki kadınların doğurduğu ortalama çocuk sayısı ile ifade edilir. Ülkemizde doğum oranı kalkınmış ülkelere göre 2-3 kat daha fazladır. Yurt genelinde düşünüldüğü zaman kırsal kesimdeki doğum oranı kentlerdeki orana nazaran çok fazladır. Buda eğitimin yeterli düzey olmadığının kanıtıdır. Örneğin; Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde okuma-yazma oranı düşük, aile ve halk planlaması yetersizdir. Kırsal kesimde doğum oranın fazla olması ve erkek sayısının fazla olması da geleneksel aile kavramıdır.
  • Çocuk ölümlerinin azalması; Türkiye’de nüfus artışını önemli nedenlerinden biridir. Son yıllarda ölüm oranları hızla azalmıştır çünkü anneler çocuk sağlığı konusunda bilgilendirilmekte ve ana- çocuk sağlığı merkezleri aktif rol oynamaktadır. Çocuk ölümlerinin azalmasının diğer nedeni ise beslenme koşullarının iyileştirilmesi ve çocuk sağlığına destek amaçlı yapılan aşılarda etkin sonuçlardır.

 

  • Sağlık ve beslenme koşullarını iyileştirilmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması; kalkınmakta olan ülkemizde sağlık koşulları günden güne iyileşmekte ve hizmetleri artmaktadır. Hastane, sağlık ocağı, poliklinik, dispanser ve özel muayeneler gibi sağlık kuruluşlarının sayısı artmış; sağlık teknisyeni, sağlık memuru ve hemşire gibi sağlık elemanlarının artışı ve tedavi hizmetleri de ölüm oranlarını azaltmış dolayısıyla nüfus artışını da hızlandırmıştır.

 

  • Yurt dışından göç alma; Nüfusun hızla artmasında dıştan gelen göçlerinde payı yüksektir. Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Kuzey Afrika ve Efe Adalarının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde olması ve savaşlar sonucunda bağımsızlıklarını kazanmaları sonucunda bu ülkelerde bulunan Türk nüfusun çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Bu Türk nüfusların ikili anlaşmalar sonucunda değiş-tokuş yoluyla ya da farklı yollarla ülkemize göç etmesi nüfusun artmasına sebep olmuştur. Örneğin; Cumhuriyet sonrasında 2.2 milyon Türk ülkemize göç etmiş 1927-1990 yılları arasında 43 milyonluk nüfus artışının 2.2 milyonu (%5’i) dıştan gelen göçlerle kazanılmıştır.

 

  • 1939 yılında Hatay’ın anavatana katılması; ülkemizin nüfusun artışına etkide bulunmuştur. Bu sayede 1939 yılında 208.116 kişi Türkiye nüfusuna eklenmiştir.

Nüfus artışının sonuçları

  • Ekonominin itici gücü olduğu için yeterli iş sahası varsa nüfus artışı üretimi artırır, ekonomiyi olumlu etkiler.
  • Savunma açısında fazla nüfus bir güçtür.
  • Kalkınma hızını düşürür.
  • Gelir dağılımında dengesizliğin ortaya çıkmasına sebep olur.
  • Çalışan nüfusun yükü artar.

 

Nüfus azalışının nedenleri

  • Anne ve bebek ölümlerin yüksek olması
  • Trafik kazalarını yüksek olması
  • Salgın hastalıklar
  • Doğal afetlerin fazlalığı
  • Savaşlar ve dış göçler

Cumhuriyet döneminde artış hızı en yüksek, düşüş 1940-1945 yıllarında yaşanmıştır sebepleri;

  • İkinci Dünya Savaşının etkisi
  • Sağlık şartlarının zayıf olması
  • Beslenme imkânlarının yetersiz olması
  • Ekonomik sorunlar
  • Siyasal sorunlar

Cumhuriyet döneminde artış hızı 1955-1960 yıllarında en yüksek seviyeye çıkmıştır sebepleri;

  • Savaşın sona ermesi ve askerin teşhis edilmesi
  • Salgın hastalıkların önlenme başlanması
  • Yaşam şartlarının yükselmesi
  • Beslenme şartlarının iyileşmesi
  • Ekonomide düzelmeler

Cumhuriyet döneminde artış hızı 1975-1980 yıllarında düşüş olmasının sebepleri;

  • Kentli nüfus ve kentleşmenin azalması
  • Eğitim seviyesinin yükselmesi sanayileşmenin artması
  • Beslenme şartlarının iyileşmesi
  • Aile planlaması şartları
  • Yurt dışına giden göçler siyasi kargaşalar

 1980’den sonra artış hızının düşmesinin nedenleri;

  • Sanayileşmenin artması
  • Eğitim seviyesinin yükselmesi
  • Kentleşmenin artması
  • İnsanların bilinçlenmesi
  • Refah seviyesinin artması

Türkiye’de Nüfusun Alansal Dağılışı

Türkiye’de Nüfusun Alansal Dağılışı



Türkiye’de nüfusun alansal dağılışına bakıldığında ilk dikkati çeken özellik 
dağılımın tekdüze olmadığıdır. Konu coğrafi bölgeler yönünden de alınırsa, en yüksek nüfus yoğunluğu değerlerine Karadeniz bölgesinin doğu bölümünde ve kıyı şeridinde rastlanır. Ilıman bir iklimin görüldüğü bu kesimin hemen gerisinde yükselen kıyıya paralel dağlık alan nüfus yönünden oldukça boştur. Karadeniz kıyılarında doğudan batıya doğru ilerlerken Orta Karadeniz bölümünde dağların alçalması ve kıyıdan uzaklaşması nedeni ile yoğun kuşağın iç kesimlere doğru genişlediğini söyleyebiliriz. Burada Bafra ve Çarşamba ovaları ile Yeşilırmak ve Kelkit vadileri yoğun nüfuslanmıştır. Ulaşım imkanlarının yeterince geliştirilemediği Batı Karadeniz bölümünde Zonguldak ve Ereğli çevresi ile içte Bolu ve Düzce ovalarında yoğun nüfustan bahsedilebilir. Gerek çok uygun coğrafi özellikleri, gerekse beşeri faktörlerin etkisi ile Marmara bölgesi, ülkemizin en yoğun nüfuslanmış kesimidir. Nitekim bölge içinde kuzeyde Karadeniz’e bakan Yıldız Dağları bölümü ve Biga yarımadası dışında hemen her yörede nüfus yoğunluğu yüksek düzeydedir. Ege bölgesinde tarımsal verimin yüksek olduğu Gediz, Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Bakırçay çöküntü ovaları (graben) ve İzmir civarı Türkiye nüfus yoğunluğu ortalamasının çok üstünde nüfuslanmış yerlerdir. Buna karşılık depresyonları birbirinden ayıran kırık dağları (horst) ve İçbatı Anadolu bölümünde yükselen dağ kütleleri çoğu yerde hemen hiç nüfuslanmamıştır.

Akdeniz bölgesi içinde Çukurova ile Antalya ve Hatay ovaları başlıca nüfus yoğunluk bölgeleri olarak dikkati çekerler. Oysa Teke ve Taşeli platoları ile Torosların geniş dağlık sahaları sadece geçici yerleşilerek, yer yer mevsimlik olarak nüfuslanır. Doğu Anadolu’da nüfus genel olarak seyrek olmakla birlikte Iğdır, Erzurum, Erzincan, Malatya ve Elazığ depresyon ovaları yoğun nüfuslu adalar halindedir. Yüksek platolar ve dağ kütleleri ile Hakkari bölümünün hemen tamamı (Yüksekova dışında) bomboş denilecek kadar az nüfuslanmıştır. Geniş alanlarda düşük nüfus yoğunluğu ile karakterize olan bölgemiz ise İç Anadolu’dur. Diğer bölgelerden farklı olarak burada vadi boyları ve depresyon tabanları seyrek nüfusludur. Buna karşılık su kaynağı durumundaki dağların etekleri yoğun nüfus barındırırlar. Örneğin; Kızılırmak vadisi ile Yukarı Sakarya vadisi az nüfuslanmışken, Erciyes dağının eteğinde Kayseri, Melendiz eteğinde Niğde, Torosların kuzey eteklerinde Konya, Karaman ve Ereğli, Sultan dağları eteğinde Alaşehir yerleşme merkezleri mevcuttur.
 
Nihayet Güneydoğu Anadolu bölgemizde az yağışlı düzlükler tenha, buna karşılık dağ etekleri ve Mardin Eşiği gibi basık sırtlar daha fazla nüfusludur. Ayrıca GAP projesinin tamamlanmasının ardından Suriye sınırı boyunca uzanan sahanın da yoğun bir şekilde nüfuslanacağı söylenebilir.

Yurt dışından göç alma ve nüfus artışı

  • Yurt dışından göç alma



  • Nüfusun hızla artmasında dıştan gelen göçlerinde payı yüksektir. Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Kuzey Afrika ve Efe Adalarının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde olması ve savaşlar sonucunda bağımsızlıklarını kazanmaları sonucunda bu ülkelerde bulunan Türk nüfusun çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Bu Türk nüfusların ikili anlaşmalar sonucunda değiş-tokuş yoluyla ya da farklı yollarla ülkemize göç etmesi nüfusun artmasına sebep olmuştur. Örneğin; Cumhuriyet sonrasında 2.2 milyon Türk ülkemize göç etmiş 1927-1990 yılları arasında 43 milyonluk nüfus artışının 2.2 milyonu (%5’i) dıştan gelen göçlerle kazanılmıştır.

1939 yılında Hatay’ın anavatana katılması ve nüfus artışı

  • 1939 yılında Hatay’ın anavatana katılması



  • ; ülkemizin nüfusun artışına etkide bulunmuştur. Bu sayede 1939 yılında 208.116 kişi Türkiye nüfusuna eklenmiştir.

Birinci Beş yıllık kalkınma planında Nüfus Politikası nedir?



1960’larda Türkiye’de nüfus politikası alanında önemli sayılabilecek bazı gelişmeler olmuştur. 

1963-1967 yıllarında uygulamaya konulan Birinci Beş yıllık kalkınma planında yeni bir nüfus politikası oluşturmaya başlanmıştır. Bu yeni politika, ekonomik kalkınmanın olumsuz etkilenmesini önleyici araçların ithalini satılmasını önleyen kanunların değiştirilmesi, isteyenler bilgi verilmesi ve başlayacak programları uygulayacak kişilerin eğitilmesi düşünülmüştür.

Nüfus planlaması alanındaki hizmetleri yürütmek için 1965 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Nüfus planlaması kanunu ile kişilere istediği zaman istediği sayıda çocuk sahibi olma özgürlüğü tanınmıştır.

2007-2013 döneminde nüfus politikası nedir?

2007-2013 döneminde



; Türkiye’nin değişen nüfus yapısı, özellikle istihdam, eğitim ve sosyal güvenlik 
alanlarındaki politikaların ele alınması kararlaştırılmıştır. 

2001-2005 döneminde nüfus politikası nedir?

2001-2005 döneminde; 



nüfus artış hızındaki düşmenin devam edeceği tahmin edilmiş, aile planlaması 
hizmetlerinin sağlık hizmetleri ile bütünleştirerek sunulacağı ilkesi benimsenmiştir.

1996 - 2000 döneminde nüfus politikası nedir?

1996-2000 döneminde 



sanayileşme ve şehirleşmenin aile yapısında meydana getirdiği değişimden hareketle bu
 değişimin etkilerine karşı ailenin çağdaş kurum ve hizmetlerle desteklenmesi karara bağlanmıştır.

1990-1994 dönemi nüfus politikasının kapsamı,

1990-1994 dönemi nüfus politikasının kapsamı


hızlı nüfus artışını çevre üzerindeki etkilerinin önlenmesi, kadın statüsünün yükselmesi, konularını da kapsayacak şekilde 
genişletilmiştir. 1994 yılı kalkınma programında kadını kalkınmaya katılımı için politikaların geliştirilmesi, cinsiyete dayalı veritabanın oluşturulması ve kadınların eğitimin desteklenmesi vurgulanmıştır.

Beşinci Beş yıllık kalkınma planında Nüfus Politikası nedir?



1985-1989 yılları arsında uygulanan Beşinci Kalkınma Planında sağlık, eğitim, beslenme ve barınma imkânları, bebek ölüm hızının azaltılması konuları üzerinde durulmuştur.