Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Kule Günlüğü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kule Günlüğü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kule günlüğü / Arşivimden seçtiklerim/Kültür - Sanat/milliyet blog



Tanrı, her şeyin
kaynağı, yaratıcısı ve denetimcisi olarak kendi doğal güzelliğinin yansımalarını, uzantılarını izlemek üzere evrenlerin oluşumunu diledi.

Gezegenin birinde ölümlü varlıklar yaratmaya karar verdi.

Kararından önceki uzun sessizlikte yalnızlığını hissetti, iradesini kullandı.
Bing Bang, giriş müziği oldu en güzel şiirinin.

Sınırlı insan hafızasını sınırlarda donduracak bir konu … Claudius

DÜŞÜNME ZORUNLULUĞU

Düşünen insanın en belirgin özellikleri :

1- İçinde bulunduğu toplumu ve dünyayı, geçmişini, kendi varlığını tanımaya çalışmasıdır.
2- Kavrayabildiği özel bilgilerle varlığını güven içinde sürdürebilmesidir.

Ülkelerin de yazgıları oluyor ne yazık ki. Zayıflayıp çöktüğü dönemler oluyor. Belgelerden kolayca anlaşılıyor ki düşünmeyen, okumayan, yazmayan topluluklar tarih boyunca hiçbir güce sahip olamamışlar. Sonunda köleliği kabullenmişler ya da yok olmuşlar. Düşünce ürünleri, zaman içinde uygar olmanın da ötesinde, insan olmanın vazgeçilmez gereksinimi haline gelmiş.

Yaşam öykülerini incelediğimde, göz kamaştırıcı titreşimler gönderen bütün düşünce adamlarının, toplumları aydınlattıklarını görebiliyorum. Geçmişte yazdıkları eserlerin: Kadife bir yansıma, hırçın bir işaret fişeği, zihnimi delen bir ok yerine geçtiklerini itirafa zorlanıyorum.

Şair, bilim adamı, devlet adamı gibi nitelikleri üzerinde toplayan ve 1749 - 1832 yılları arasında Almanya’da yaşamış Goethe’nin özlü sözleri bulunmakta. Anlamları açısından gerçekten tartışılmaz sözler. Düşündürmenin yanı sıra, insanın felsefe konularına ilgisini anında alevlendiriyor ve kendi araştırmalarında insana yol gösteriyor.

Savunmalar uydurarak, günümüz yaşam koşullarına ve ilerleyen teknolojiye sığınarak, felsefeden, romantizmden sürekli uzak kalmamız mümkün değil. Çünkü tembelliğe dayalı kaçışların da bir sonu gelecek ve o son noktada doğa, duyarlı her insanı mutlaka hırpalayacak. Zekasını, yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini hatırlatacak …

Zaman ve mekan içinde, bu iki işkence kuyusunda üretmeye, mutlu olmaya uğraşıyor insan. Yerine göre mutsuzluğuna isyan ediyor, yerine göre birkaç kez ölüp diriliyor. Böylece yaşama ve yaşatma savaşı sürüp gidiyor.

Goethe’yi izlemeliyiz. Hoş, keyifli. İlk anda karamsar gibi gelse de, değil. Gerçeğin kendisi.

- Kişi nasılsa, tanrısı da öyledir.
- Büyük ruhlar hem geçmişte, hem de gelecekte yaşamak zorundadır.
- İnsanın evrende ulaşabileceği en yüksek şey, hayret etmektir ve eğer yakaladığı görüntü onu şaşırtıyorsa, memnun olmalıdır. Ona daha yüksek bir şey nasip olmaz ve bunun arkasında bir şey aramamalıdır. Çünkü sınır burasıdır.
- Yaşam yolunun sırlarını kimse açıklayamaz. Her yolcunun tökezlemesi gereken taşlar vardır.
- Dünyada aslında hep vedalaşma vardır.
- Bütün insanlar umutlarında yanılır, beklentilerinde aldanır.
- İnsan hayata yaranmaya çalışır, ama hayat ona yaranmaya çalışmaz.
- Yaşlandıkça hayatımı hep eksikliklerle dolu görüyorum, oysa başkaları onu bir bütün sayıp zevk alma eğilimindeler.
- Kendimi tanırsam hemen kaçmam gerekir.
- Yaşamak demek, karşı koymak demektir.
- Bir insanın hayatı onun karakteridir.
- Yanlış bir adım, insanı zirveden aşağı yuvarlar.
- İsa bir daha gelmiş olsaydı, onu ikinci kez çarmıha gererlerdi.
- Duyular aldatmaz, aldatan hükümdür.
- İnsan konuşacaksa, söyleyecek bir şeyi olmalı.
- Kadın arkadaşlar iki sınıfa ayrılırlar: Uzaktan etkisi sürenler ve yanımızdayken bir şey ifade edenler.
- En güzel etki, iki benzer ruhun birbirine yaptığı etkidir.
- Yalnız sevdiğimiz kimseden öğrenebiliriz.
- Aşk ve yoksulluk en iyi öğretmenlerdir.

Blog,Blog Milliyet,Alıntı,Bayram Cigerli,Okunacaklar,  Kültür,Sanat,bayramcigerli.blogspot.com, Güzel Yazılar,