Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Drake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Drake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Drake - Too Good ft. Rihanna Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)



Too Good
Fazla iyi

Oh yeah yeah yeah
Oh Evet, evet, evet
Oh yeah yeah yeah
Oh Evet, evet, evet
Yeah, look
Evet, bak

I don't know how to talk to you
Seninle nasıl konuşacağımı bilmiyorum
I don't know how to ask you if you're okay
Sana iyi olup olmadığını nasıl soracağımı bilmiyorum
My friends always feel the need to tell me things
Arkadaşlarım sürekli Ba bir şeyler demek istiyor
Seems like they're just happier than us these days
Bu günlerde onlar bizden daha mutlu gibi görünüyor
Yeah, these days I don't know how to talk to you
Evet, bu günlerde seninle nasıl konuşacağımı bilmiyorum
I don't know how to be there when you need me
Bana ihtiyacın olduğunda nasıl yanında olacağımı bilmiyorum
It feels like the only time you'll see me
Is when you turn your head to the side and look at me differently
Beni sadece kafanı çevirip değişik bir şekilde bana baktığında görüyorsun sanki

Yeah, and last night I think I lost my patience
Evet, ve dün gece sanırım sabrımı yitirdim
Last night I got high as your expectations
Dün gece çok fazla şey bekledim
Last night, I came to a realization
Dün gece, bir şeyin farkına vardım
And I hope you can take it
Ve umarım bunu kaldırabilirsin
I hope you can take it
Umarım bunu kaldırabilirsin

I'm too good to you
Senin için fazla iyiyim
I'm way too good to you
Senin için fazlasıyla iyiyim
You take my love for granted
Aşkımı hafife alıyorsun
I just don't understand it
Bunu anlamıyorum bir türlü
No, I'm too good to you
Hayır, senin için fazla iyiyim
I'm way too good to you
Senin için fazla iyiyim
You take my love for granted
Aşkımı hafife alıyorsun
I just don't understand it
Bunu anlamıyorum bir türlü

I don't know how to talk to you
Seninle nasıl konuşacağımı bilmiyorum
I just know I find myself getting lost with you
Kendimi seninle kaybettiğimi fark ettiğimi biliyorum sadece
Lately you just make me work too hard for you
Son zamanlarda senin için çok çaba göstermeme sebep oluyorsun
Got me on flights overseas, and I still can't get across to you
Yurt dışı uçuşuna gönderiyorsun, ve ben hâlâ sana ulaşamıyorum

Yeah, and last night I think I lost my patience
Evet, ve dün gece sanırım sabrımı yitirdim
Last night I got high as your expectations
Dün gece çok fazla şey bekledim
Last night, I came to a realization
Dün gece, bir şeyin farkına vardım
And I hope you can take it
Ve umarım bunu kaldırabilirsin
I hope you can take it
Umarım bunu kaldırabilirsin

I'm too good to you
Senin için fazla iyiyim
I'm way too good to you
Senin için fazlasıyla iyiyim
You take my love for granted
Aşkımı hafife alıyorsun
I just don't understand it
Bunu anlamıyorum bir türlü
No, I'm too good to you
Hayır, senin için fazla iyiyim
I'm way too good to you
Senin için fazla iyiyim
You take my love for granted
Aşkımı hafife alıyorsun
I just don't understand it
Bunu anlamıyorum bir türlü

Years go by too fast
Yıllar çok çabuk geçiyor
I can't keep track
Ayak uyduramıyorum
How long did we last?
Ne kadar sürdü ilişkimiz?
I feel bad for asking
Sormaya çekiniyorum
It can't end like this
Böyle bitemez
We gotta take time with this
Bu konuda yavaşlamalıyız
Cock up yuh bumper, sit down 'pon it
Silahını doldur, otur onun üstüne
Let me see if this is something I can fix
Bunun düzeltebileceğim bir şey olup olmadığını görmeme izin ver
You got somebody other than me
Benden başka biri var
Don't play the victim when you're with me
Benimleyken kurbanı oynama
Free time is costing me more than it seems sacrificing things
Boş zaman bana göründüğünden daha fazlasına mal oluyor
And I wanna tell you my intentions
Ve sana niyetimi belli etmek istiyorum
I wanna do the things that I mention
Söylediğim şeyleri yapmak istiyorum
I wanna benefit from the friendship
Arkadaşlığımızdan yarar sağlamak istiyorum
I wanna get the late night message from you, from you
Senden, senden gece mesajı almak istiyorum
I put my hands around you
Ellerimi sana doluyorum
Gotta get a handle on you
Senden bir tutam almalıyım
Gotta get a handle on the fact that...
Şu gerçeği bilmeliyim...

I'm too good to you
Senin için fazla iyiyim
I'm way too good to you
Senin için fazlasıyla iyiyim
You take my love for granted
Aşkımı hafife alıyorsun
I just don't understand it
Bunu anlamıyorum bir türlü
No, I'm too good to you
Hayır, senin için fazla iyiyim
I'm way too good to you
Senin için fazla iyiyim
You take my love for granted
Aşkımı hafife alıyorsun
I just don't understand it
Bunu anlamıyorum bir türlü

Gyal a you mi waan
Kızım, sen benim istediğim kişi misin?
Pay fi yuh visa meck yo fly out regular, BRB
Kart borcunu öde, seni uçuracağım
Cock up yuh bumper, sit down 'pon it
Bebek, doldur silahını, otur onun üstüne
Gyal yo pum pum good and yuh fit
Kızım senin popon güzel ve fitsin
Give you everything weh deh in my wallet and in my pocket
Cüzdanımdaki ve cebimdeki her şeyi vereceğim sana
Cock up yuh bumper, sit down 'pon it
Bebek, doldur silahını, otur onun üstüne
Gyal yo pum pum good and yuh fit
Kızım senin popon güzel ve fitsin
Give you everything weh deh in my wallet and in my pocket
Cüzdanımdaki ve cebimdeki her şeyi vereceğim sana

Rihanna - Work Şarkı Sözleri (Türkçe Çeviri)ft. Drake




Rihanna'nın 2016'da çıkardığı yeni şarkısı Work İngilizce şarkı sözleri ve Türkçe Çevirisi ile karşınızda.
Work
Çalış


Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He say me have to
Bana diyor ki: (çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon'?
Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Me no care if him
Beni önemseme eğer o inciniyorsa
Hurt, hurt, hurt, hurting
İnciniyor, inciniyor, inciniyorsa


Dry!... Me a desert him
Kurut!... beni onun bir çölünde
No time to have you lurking
Gizlenecek zaman yok
Him ah go act like he don't like it
Sevmiyormuş gibi davranıyor
You know I dealt with you the nicest... 
Biliyorsun seninle en iyi şekilde ilgilendim
Nobody touch me, I'm the righteous
Kimse bana dokunamaz, ben haklıyım
Nobody text me in a crisis
Kimse bana bunalımdayken mesaj atamaz
I believed all of your dreams, adoration
Bütün hayallerine inandım, taparcasına
You took my heart and my keys and my patience
Kalbimi, anahtarlarımı ve dayanma gücümü aldın
You took my heart on my sleeve for decoration
Sen benim kalbimi dekoratif bir süs diye aldın
You mistaken my love I brought for you for foundation
İnşa etmen için getirdiğim aşkımı yanlış anladın
All that I wanted from you was to give me something that I never had
Senden tek istediğim bana daha önce sahip olmadığım şeyi vermekti.
Something that you've never seen
Hiç görmediğin bir şeyi
Something that you've never been
Hiç görmediğin bir şeyi
But I wake up and act like nothing's wrong
Ama uyanıyorum ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun
Just get ready for work, work, work... 
Sadece çalışmak için hazırlanıyorum

He say me have to
Bana diyor ki:(çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
Ner ner ner ner ner ner!
When you all gon'?
Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Before the tables turned, turned turned turned
Durum tersine dönmeden önce, dönmeden, dönemeden, dönmeden, dönmeden

Beg you something please
Bir şey için yalvarıyorum sana lütfen
Baby don't you leave
Bebeğim ayrılma
Don't leave me stuck here in the streets (no, no)
Beni bu caddelerde mahsur bırakma (hayır, hayır)
If I get another chance to
Başka bir şansım olursa
I will never, no never neglect you
Seni asla ama asla ihmal etmeyeceğim
I mean who am I to hold your past against you
Demek istediğim ben kimin ki seni geçmişinle yargılayayım
I just hope that it gets to you
Bunu anladığını umuyorum
I hope that you see this through
Bu sayede umarım görürsün
I hope that you see this true
Bu gerçeği gördüğünü umuyorum
What can I say?
Ne diyebilirim ki?
Please recognize I'm trying babe
Lütfen fark et, deniyorum bebeğim
I have to
Denemek zorundayım

Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He say me have to
Bana diyor ki: (çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon'?
Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Me no care if him
Beni önemseme eğer o inciniyorsa
Hurt, hurt, hurt, hurting
İnciniyor, inciniyor, inciniyorsa

Yeah, okay
Evet, tamam
You need to get done, done, done, done
Becerilmen gerekiyor
at work, come over
Bana gel
We just need to slow the motion
Sadece yavaş hareket etmeliyiz
Don't give that away to no one
Bunu başka birine verme
Long distance, I need you
Uzun mesafe, sana ihtiyacım var
When I see potential I just gotta see it through
Potansiyel gördüğümde içinide görmem lazım...
If you had a twin I would still choose you
Bir ikizin olsaydı yine seni seçerdim
I don't wanna rush into it, if it's too soon
Çok acele ettirmek istemem, eğer baya yakında...
But I know you need to get done, done, done, done
Ama becerilmen gerektiğini biliyorum
If you come over
Bana geldiğinde

Sorry if I'm way less friendly
Arkadaş canlısı değilsem kusura bakma
I got niggas tryna end me
Sonumu getirmeye çalışan adamlar var
Oh, yeah, I spilled all my emotions tonight, I'm sorry
Evet, bu akşam bütün duygularımı döktüm, kusura bakma
Rolling, rolling, rolling, rolling, rolling
Yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum, yuvarlanıyorum
How many more shots until you're rolling?
Senin de yuvarlanman için kaç shot (içmen) daha gerekiyor
We just need a face to face
Baş başa kalmamız gerekiyor
You could pick the time and the place
Zamanı ve mekanı seçebilirsin
You spent some time away
Biraz zamamı harcadın
Now you need to forward and give me all the
Şimdi ileri sarman ve bana hepsini geri vermen gerekiyor

Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He say me have to
Bana diyor ki: (çalışmak) zorundasın
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
He see me do me
Beni pis işler yaparken görüyor
Dirt, dirt, dirt, dirt, dirt, dirt
Pis, pis, pis, pis, pis, pis
So me put in
O yüzden beni içeri sokup (diyor ki)
Work, work, work, work, work, work
Çalış, çalış, çalış, çalış, çalış, çalış
When you all gon'?
Nasıl ilerleyeceksin?
Learn, learn, learn, learn, learn, learn
Öğren, öğren, öğren, öğren, öğren, öğren
Me no care if him
Beni önemseme eğer o inciniyorsa
Hurt, hurt, hurt, hurting
İnciniyor, inciniyor, inciniyorsa

Mmmmm, mmmmm
Mmmmm, mmmmm
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Work, work, work
Çalış, çalış, çalış
Mmmmm, mmmmm