Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Dünyanın En Güzel Gülen Adamı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dünyanın En Güzel Gülen Adamı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hoşgeldin Hayalim... Gong Yoo

Derin bir nefes alıyorum ve artık yazmaya başlıyorum. Bu yazmaya başladığım ve sildiğim sanırım beşinci taslak. Dünden beri bunun için uğraşıyorum. Dün o kadar karmaşık duygular içindeydim ki yazdığım satırların anlamsızlığı beni bile şaşırttı. İşte o zaman anladımki bu kadar duygu yoğunlu içindeyken yazdıklarımdan hiçbir hayır gelmez.



Hoşgeldin Güneşim. Aslında biten bu hasretin beni çok mutlu etmesi gerekiyordu ancak sadece çok mutlu değilim ayrıca üzgünümde. Anladım ki bir kez daha senin askerde olman seni görememek anlamına gelsede diğer bir yandan kimseyle paylaşmama anlamına da geliyormuş ayrıca. Bunu da anladım teskere gününde hayranlarının karşısında onlara gülümserken. Adını mutluluk koyduğum bu his peki neden bu kadar hüzün verici oldu aynı zamanda çözemedim bir anda bu duyguyu. Sonradan düşündükçe anladım ve mecburen sindirdim.

Boşlukta hissediyorum şu anda kendimi. Sana dair, senin olan ve sana ait herşeyi sevdiğim gibi seni özlemeyi, sana hasret duymayı, yolunu beklemeyi ve günlerini saymayı da sevmişim aynı zamanda. Teker teker silinirken takvim yaprakları hayatımızdan inan bana şu son iki yıl giden, eksilen hiçbir güne üzülmedim. Çünkü eksilen her gün sana ulaşan, sana giden yoldu aynı zamanda benim için.

Neden diye soran birçok kişi var etrafımda. Neden? Neden? Neden? Nedenini bende bilmiyorum aslında bu sadece bir his. Soranlara merak edenlere tarif edemiyorum. Peki Kimdir? diyenlere de tarfi edemem seni. Daha önce hep söyledim hep söylüyorum. Seni anlatmaya, sana dair hislerimi tarif etmeye benim Türkçem yeterli değil. Yılmaz Erdoğan'ın bir şiirinde dediği gibi "Heybemde Sana Benzeyecek Kadar Güzel Bir Şey Yok". Ne kadar yazarsam yazayım içimde hep birşeylerin eksik kaldığına dair yada yeterince iyi tarif edemediğime dair o his hiç gitmiyor kaybolmuyor. Yeterince iyi yazamadığımdan değilmiş bu sonunda onu da anladım. İnsan kendisi için mükemmel olanı tarif edemiyormuş.

İçimde hiç pişmanlık yok şu hasret dolu günler bittiğinde. Hep elimden geleni değil elimden gelenin fazlasını yaptım. Belki bugünden sonra 'Senin İçin' daha fazla birşey yapamam. Sana bu uzak güzel ülkemden ulaşabileceğim yakınlaşabileceğim en son sınıra geldim. Sana bir mektup gönderdim. Adrese ulaştığından eminiz ama eline aldın mı alacakmısın bilmiyorum. Ama sadece ve sadece yaptıklarımızın sonuçlarının senin yaşadığın nefes aldığın o topraklarda olduğunu bilmek bile yeterli geliyor şu anda.

Güneşim dedim yazıma başlarken. Senin ışığın içimizi ısıtıyor sevgili Yoo. Sımsıcak sıcacık hissediyoruz, hissediyorum sana bakınca. Çok şey öğrendik askerliğin süresince. Beklemeyi, unutmamayı, sadakati, yılmamayı, sebepsiz sevmeyi, zamansız sevmeyi, mekansız sevmeyi. Ancak şu anda farkediyorum ki senin sayende öğrendiklerimiz henüz bitmemiş. Şimdi de öğreneceğimizi tecrübe edeceğimizi farkettiğim şey ise hala sevmeye devam etmek.

Ve satırlarımın sonuna gelirken aynı his yine yüreğime çöktü. Hissettiklerimi yeterince iyi tarif edemedim yine. Sana kavuşmanın mutluluğu, seni sevmenin mutluluğu, senden vazgeçmemenin mutluluğu sanırım bunları tarif edecek cümle henüz kimse tarafından ifade edilemedi. O zaman bu tarifsiz mutluluğu bana yaşattığın için çok teşekkürler. Dilerim 2010 yılında ve daha sonrasında birbirinden başarılı yapımlarda yer alırsın. Hayatta da aynı başarıyı yakalarsın umarım. Ve umarım bende bunları görebilirim, duyabilirim ve hissedebilirim.

Unutulmayacak, vazgeçilmeyecek ve silinmeyecek Gong Yoo dolu yıllar dileğince....

Gong Yoo ♥♥♥♥ Sımsıcak, Sıcacık

Uzun bir aradan sonra nihayet artık birşeyler yazarak blogda yayınlamalıyım diye düşündüm. Ne yayınlasam, nereden başlasam diye düşünürken aslında düşünmekten hiç bıkmadığım tek şey hakkında yazmalıyım dedim kendi kendime. Şaşırtıcı olmamalı aslında Gong Yoo çook uzun zamandır hakkında düşünmekten, konuşmaktan bıkmadığım tek şey. Nasıl oldu, ne ara oldu bilmiyorum bu sımsıcak gülümseyen şeker adam kalbimi çalıverdi :)

Kimdir ki bu Gong Yoo diyen var ise eğer her ne kadar burun kıvırmak istesemde kendilerine kısaca bahsetmeyi görev bilirim kendime.





İşte yukarıda arzı endam eden bu yakışıklı genç adamın adı Gong Yoo'dur. Daha detaylı bilgilerine gelirsek 10 Temmuz 1979 doğumlu aktörün gerçek adı Gong Ji Cheol (Kong Ji Chul diye okunuyor). Güney Kore doğumlu aktör Kyung Hee Üniversitesi'nden mezun olmuş. Annesi, babası ve bir de kendisinden büyük bir kız kardeşi olan aktör gençlik yıllarının başından itibaren birçok yapımda yer alarak aktör olarak başarı basamaklarını yavaş ama emin adımlarla tırmandı. Amatör olarak şarkıda söyleyen yakışıklı aktör bu yeteneğini Coffee Prince dizisinde de gösterme imkanı buldu. (Bkn:Norul Saranghae - Gong Yoo..Coffee Prince Harika bir ses tonuna sahip olan genç aktör profosyonel olarak kendisine birçok teklif gelmesine rağmen kariyerini aktörlük çizgisinde devam ettirme kararı almış. İyi ki de öyle yapmış :)

Kariyerinde birçok yapımda yer almasına rağmen TV sektörü hızlı ve hareketli olan Güney Kore'de adını duyurabilmesi 2005 yılında rol aldığı She’s on Duty filmi ve arkasından aynı yıl çevrilen Hello My Teacher dizisi sayesinde oldu. Daha öncesinde yan rollerde ve bazı küçük rollerde yer alan Yoo 2005 yılında yapımcıların ilgisini çekmeyi başardı. Yeteneğini gösterme fırsatını yakalayan Yoo 2006 yılında One Fine Day adlı dizide Suh Gun rolüyle artık Güney Kore'de yapımcılardan çok genç kızların ilgisini çekti. Nasıl çekmez ki :D




Artık Güney Kore'de gözde oyuncular arasında yer alan Gong Yoo 2007 yılına geldiğimizde kariyerinde zirve yaptığı ve adını dünyaya duyuran yapım olan Coffee Prince dizisinde rol almaya karar verdi. Sadece ülkesinin değil kendi kariyerininde sınırlarını aştığı bu yapımla birçok ödül kazanan ünlü aktör artık kendi hayranları, fanları olan bir yıldız haline geldi. Coffee Prince dizisinde diğer bir ünlü aktrist olan Yoon Eun Hye ile rol alan Yoo adeta yaşayarak can verdiği Choi Han Kyul karakterini başarıyla canlandırdı. Güney Kore'de 2007 yılında En İyi Çift ödüllerini toplayan bu ikili için Coffe Prince dizisi adeta kariyerleri için bir sıçrama tahtası oldu.




Bu kadar tanıtımdan sonra bir süre önce arkadaşlarımın bloglarında Gong Yoo hakkında yazığım kendi yazımı buraya koyayım aynen. ;)


Dünyalar yakışıklısı içimizi taaa Kore’den ısıtan, izleyeni göreni önce bir şaşırtan sonra hayran bırakan, etkisi gelip geçici değil kalıcı olan, öyle ki 2 yıl şafak saydıran. (Sizi bilmem ben şafak sayıyorum. şu gün itibari ile 35 gün kalmış) ayıltan, bayıltan, izlerken gülümseten, gülümsetirken özleten, sımsıcak gülen, içten bakan yaradanın belkide yarattığı en güzel insanlardan biri olan Gong Yoo…



Haksız mıyım? Hiç sanmıyorum. O kadar şey yazdım-yazdık ama insanda hep eksik tasvir etmiş hissi yaratıyor bu iç gıcıklayıcı adam. Öyle hayran olmuşuz ki sevgimizi anlatırken kullandığımız engin Türkçe dağarcığımız yetmiyor gibi geliyor insana. Hep bir eksiklik hissi bırakıyor insanın üstünde.

Dizilerinde, filmlerinde her rolü adeta yaşayarak oynayan bu adam askerde bulunduğu süre boyunca hayranlarına radyo programı ile sesini duyuruyor. Lafea’nın da dediği gibi Korece bilmek sanırım burada bir ayrıcalık oluyor. Ayrıca özel yaşamına ait kesitler için kamera arkası fotoları, fotoğraf çekimleri için stütyoda bulunduğu sürede çekilen videolar, askere giderken yerlere kapanarak hayranlarına veda etmesi, radyo programındaki mütavazi konuşmaları, imza günlerinde yüzlerce imza dağıtırken önüne gelen her hayranına adını ututturan bir gülümsemeyle bakması sanırım özelde Gong Yoo ya dair bir şeyler anlatıyor. Bu güzel gülümseyen adamın ayrıca çok ta ÖZEL bir insan olduğu anlaşılıyor.
Evet askerde olan yakışıklı Yoo'muz 8 Aralık 2009'da askerliğini bitirerek sivil hayata tekrar merhaba diyecek. Gözümüz yolda dört gözle belkiyoruz. Ama elimiz boş değil Türkiye'de ki fanları arasında fikir annesi olduğum :D bir mektup projesi başlattık. İnşallah mektubu önümüzdeki hafta göndereceğiz. Bu konu ile ilgili daha detaylı bir güncelleme yapacağım. Çünkü yeterince uzun olduğunu düşündüğüm ilk güncellemede sizleri sıkmamalıyım diye düşündüm. Sözlerin kifayetsiz kaldığı -Allah'ım Boş Zamanında Yaratmış- dediğim bu güzel insanın iki adet resmini yükleyerek bu güncellememin sonuna geliyorum.

Şimdi çok şey yazmışım gibi görünsede daha öncede dediğim gibi Gong Yoo'u anlatırken, hakkında yazarken sürekli bir şeyleri eksik bıraktım yada unuttum hissi yine yüreğime çöktü. :) Neyse resimlere bakarak sevap işleyebilirsiniz. Bu da benim size kıyağım olsun ;)