Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Öykü(n)mece ve Feyza Hepçilingirler/Kültür - Sanat/milliyet blog



Feyza Hepçilingirler’ in Öykü(n)mece isimli küçük öykü kitabını biliyor musunuz? İsmi bile bir farklı ve esprili. Bence espri yapabilmek zeka gerektirir. Öykünmece ince esprilerle örülmüş, herbiri gotik ve metafizik gibi farklı tarzlarda yazılmış birçok kısa öyküden oluşuyor.

Sanırım amacı o tarzlara birer örnek vermek değil, tam tersine alaycı bir şekilde yaklaşmak. Kapı tokmağıyla konuşup 13 yaşındaki halini takip ettiği öykü ise favorim oldu. Gerçeküstücülüğün içinden yoğun bir yaratıcılık kendini gösteriyor çünkü. Üstelik her öykünün öncesinde çizimi de var, onlar da kitabın tarzına katkıda bulunuyor.

Hayatın her alanında sadelikten yanayım, özellikle de edebiyatta. Dostoyevski’yi düşünün. Öyle etkili bir yazar ki roman kahramanları rüyalarımda dolanır, beraber düşünürüz onlarla, beraber yaşarız. Yine ‘benim yazarlarımdan’ biri olan Hemingway, bence en tanımlayıcı tümceyi kurmuş onun hakkında: ‘Biri nasıl bu kadar kötü ve aynı zamanda bu kadar derin yazabilir?’

İşte Feyza Hepçilingirler’ in öykülerini okurken ben de nasıl bu kadar kısa ve yalın bir öyküde bu kadar etkileyici olabiliyor diye düşündüm sık sık. O ayrı bir yetenek olsa gerek; çünkü kısa yazmak, uzun yazmaktan çok daha zordur bence. Okumadan önce bir bakıyorum iki sayfacık bir öykü, bu kadar kısa bir metinle insan ne kadar çok şey ifade edebilir diye merak ediyorum; ama ikinci sayfanın sonunda öykünün sadece formatıyla, kurgusuyla, yazım teknikleriyle bile ne kadar çok şey anlatmış olduğunu görüyor, şaşırıyorum. Yazarın, son cümleleri ise öyküde bütünlük sağlamak ya da etkileyici olmak için her seferinde ustalıkla kullandığını görüyorum.

Ayvalık doğumlu yazarın uzun süre Türkçe öğretmenliği yaptığını, edebiyatı onu sıkıcı bulan öğrencilerine bile sevimli karakteriyle sevdirdiğini biliyorum. Karanfil Ne Renk Solar isimli kitabına ek olarak birçokları onu bazı okullarda zorunlu okutulan Türkçe Off ve Dedim Ah gibi Türkçe’nin kullanımındaki yanlışları işlediği kitaplarıyla tanıyor. Eski Bir Balerin (1985 Sait Faik Hikâye Ödülü) , Ürkek Kuşlar, Kırlangıçsız Geçti Yaz (1989 Yunus Nadi Armağan Öykü ikincilik Ödülü ve Balkan Yazarlar Karşılaşması 1991 “Borski Grumen” Ödülü), Savrulmalar (1997 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü) isimli kitaplarına ek olarak Feyza Hepçilingirler’in çocuk kitaplarının da birçok ödüle layık görüldüğünü hatırlatayım.

Blog,Blog Milliyet,Alıntı,Bayram Cigerli, bayramcigerli.blogspot.com, Kültür,Sanat,

Dolaylı Anlatım

Roman öykü gibi yazın türlerinde,olayın yazarın ağzından anlatılması.Örneğin:

''Konuk ,ev sahibine ,pek çok kitabı okuduğunu ;bunların tümünü okuyup okumadığını sordu.''