Kentlerde yaşanan iklimin kırsal yerleşkelere göre olan farklılığı ilk çağdan beri devam etmekteydi. Sanayi devriminin ardından kentler popülarite kazandı ve nüfus olarak ciddi bir oran elde etti. Bunun sonuçları 19. Yüzyılda bile biliniyor olmasına rağmen günümüzde iyice artan iklim değişikliği tehlikesi artık bu konuya olan dikkatleri üzerine çekti. Artan kentleşmenin yarattığı mikroklimatik ortam günümüz koşullarının doğal iklim değişikliğinin seyriyle de birleşince etkisini iyice arttırdı.
Bu ödevin çalışma konusu olan İzmir ili ise Türkiye’nin en büyük üçüncü şehridir. Kuruluşu M.Ö. 11.yy.’a dayanan İzmir 1981 yılında anakent statüsüne geldiğinde, toplam nüfusu 1.233.292’ye (1980) ulaşmış, yoğun yerleşmeye sahne olan kent merkezi ile çevre yerleşmeler arasındaki ilişkiler bütünleşme noktasına ulaşmış ve ekonomik, sosyal ve yönetsel fonksiyonlardaki farklılaşmalar nedeniyle metropol bir kente dönüşmüştür. Kentleşme beraberinde yapılaşmayı da getirerek iklimi kırsal çevresine göre nasıl değiştirdiği anlatılacaktır.
Kayıtlar
0 Comments:
Yorum Gönder