Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

EDEBİ AKIMLAR

Avrupa’da edebi akımlar başlamadan önce, iki önemli düşünce ve sanat anlayışı vardı:
Hümanizm ve Rönesansçılık

HÜMANİZM:
* İnsana değer vermek esastır.
* Tabiatı Tanrı yaratmıştır düşüncesi kabul edilmiştir.
* İnsanı sevip onu yüceltme.
* Dante bu düşüncenin temsilcisidir.


RÖNESANSÇILAR:
* Hem hümanizmin getirdiklerin hem de16.yy bilim ve akılcılığını benimsemişlerdir.
* Özgürlük düşüncesini geliştirirler.
* Petrarca, Montaigne, Bocan, Cervantes, Shakspeare bu dönemde eser verirler.

KLASİSİZM
* 17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır.
* Akla ve sağduyuya değer verirler.
* İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır,
* Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar.
* Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler.
* Önemli olan konu değil konunun işleniş biçimidir
* Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Dil açık, yalın ve soyludur.
* Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
* Sanatçı eserde kendini gizler.
* Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay, zaman, mekân)
* Bu akımın en önemli temsilcileri: Moliere ,Corneille, Racine, La Fontaine, La Bruyere, Daniel Defoe
* Türk edebiyatında ise Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa ‘dır.


ROMANTİZM
* Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki olarak doğmuştur.
* Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır.
* Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamından alınır.
* Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler.
* Sanatçılar kendi eserlerinin kişiliklerini gizlemezler.
* Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir.
* Tabiat önemlidir. Gözlem ve tasvire önem verilir.
* Konular işlenirken iyi, kötü, doğru, yanlış gibi karşıtlıklardan yararlanırlar.
* Üç birlik kuralı terk edilir.
* Temsilcileri: J. J. Rousseau, Voltaire, Victor Hugo, Goethe, Schiller, Chateaubriand, George Sand
* Türk edebiyatında ise Namık Kemal, A.Hamit Tarhan, A.Mithat Efendi.


REALİZM
* 19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur.
* Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir
* Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir.
* Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır.
* His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır.
* Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
* Hikâye ve Romanda uygulanır.
* Temsilcileri: Honero De Balzac, Stendhal, Gustave Flubert, Tolstoy, Dostoyevski, Ernest Hemingvay, Steinbeck
* Türk edebiyatında ise; Recaizade Mahmut, Nabizade Nazım ,Yakup Kadri,
R. Halit Karay

NATÜRALİZM
* Determinizm anlayışını romana getiren bu akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
* Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler, Determinizmi topluma ve insan uyguladılar.
* Toplum büyük bir laboratuar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı.
* İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar.
* Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir.
* Yazar eserde kişiliğini gizler.
* Gözlem ve tasvir önemlidir.
* Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar.
* Bedenden ayrı bir ruh yoktur.
* Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur
* Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir.
* Temsilcileri: Emile Zola, Goncoutr Kardeşler, Guy De Maupassent, Alphonse Daudet
* Türk edebiyatında ise; H. Rahmi Gürpınar, Nabizade Nazım, Beşir Fuat

PARNASİZM
* Romantik şiir anlayışı ile Fransa da ortaya çıkmıştır.
* Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük önem verir.
* Sanat sanat içindir ilkesini savunmuştur.
* Nesneleri dış görünüşünü aktarmışlardır.
* Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralayışı ve ahenk önemlidir.
* Kafiye ve Redife önem verilir.
* Romantizm’de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür.
* Temsilcileri: Th. Gauthier, Theodore Debanvaille, Francois Coppee
* Türk edebiyatında ise; Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin, Yahya Kemal

SEMBOLİZM
* 19.yy’ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.
* Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir.
* Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar.
* Şiirde anlam açıklığından kaçındılar.
* Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.
* Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar.
* Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular.
* Sanat için sanat anlayışına bağlılardır.
* Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır
* Temsilcileri: Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud
* Türk edebiyatında ise; Ahmet Haşim, A. Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, biraz da Cenap Sahabettin

SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK)
* Kelime anlamı "gerçek üstüncülük" demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır.
* Sürrealistler Sigmund Freud’un etkisinde kalmışlardır.
* Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar.
* Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler.
* Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir.
* Temsilcileri: Breton Aragon, Paul Eluard
* Türk edebiyatında ise; Orhan Veli ve arkadaşları, Cemal Süreyya, İlhan Berk (II. Yeniciler)

FÜTÜRİZM
* Geleceği makineleştiren sanattır.
* 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur.
* Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve yeni anlatım biçimleri bulmalı.
* Makinalaşma çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır.
* Temsilcileri: Marinetti ve Mayatovski
* Türk edebiyatında ise: Nazım Hikmet

EGZİSTANSİYALİZM ( VAR OLUŞÇULUK)
* Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir.
* İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir.
* İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
* Temsilcileri: J.Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A.Camus

DADAİZM
* Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir.
* Dil ve estetik kurallarını yıkma.
* Şiir gelişimini güzel seçilmiş kâğıt üzerine dizilmesiyle yazılır.
* Temsilcileri: Tristan Zara, L.Aragon, Paul Elaud

Tekerleme nedir? Tekerleme Özellikleri Tekerleme Örnekleri

Tekerleme nedir? Tekerleme Özellikleri Tekerleme Örnekleri
Sözlüklerde "ağızda yuvarlanan söz, saçma sapan söz, eşsesli kelimelerle kurulu konuşma" anlamlarına gelen tekerleme masal, öykü, bilmece, halk tiyatrosu gibi bazı edebi türler içinde veya bağımsız olarak söylenen ölçülü ve kafiyeli sözlerdir.

Çokluk çocuk folklorunda hoşça vakit geçirmek, konuşma kabiliyeti kazanmak, oyunlarda eş ve ebe seçmek için bu yola başvurulur. Masal tekerlemesi, oyun tekerlemesi gibi adlar alırlar. En çok çocuk oyunlarında, masalların baş, orta ve sonunda söylenirler. Yöreye göre değişik isimle de söylenirler. Doğu Anadolu’da döşeme, Güney Anadolu’da sayışma denir. Karagöz ve ortaoyununda muhavere, çocuk oyununda ebe, çıkarmada ise sayışma diyebiliriz. Türk edebiyatında ilk tekerleme örneklerine XI. yüzyıldan itibaren rastlanır. Divanü Lügati’t Türk’te bazı tekerlemeler yer alır.

TEKİR
Bir iki tombul tekir
Camdan bakar
Başına takar
Hop hop, altın top

MISTIK
Mustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık.

LEYLEK
Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli.

KUZU
Kuzu kuzu me
Bin tepeme
Haydi gidelim
Ayşe teyzeme.

YAĞMUR
Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah'ım ver,
Sicim gibi yağmur.

KARGA
Karga karga "gak" dedi,
"Çık şu dala bak" dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım.

PORTAKAL
Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uydurdum,
Duma duma dum.
Duma duma dum.
Öğretmeni kandırdım,
Kandırdım.

OYUN
Oooo.....
İğne battı,
Canımı yaktı,
Tombul kuş Arabaya koş.
Arabanın tekeri,
İstanbul'un şekeri.
Hop Hop altın top,
Bundan başka oyun yok.

HANIM KIZI
Çan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbul'a gitti.
İstanbul'da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak.

KEÇİLER
Ayşe Hanımın keçileri,
Hop hop hopluyor,
Arpa, saman istiyor,
Arpa, saman yok,
Kilimcide çok.
Kilimci kilim dokur,
İçinde bülbül okur.
İki kardeşim olsa,
Biri ay, biri yıldız,
Biri oğlan, biri kız,
Hop çikolata çikolata,
Akşam yedim salata,
Seni gidi kerata.

SINIFLAR
Mini mini birler,
Çalışkandır ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beşler,
Altılar, altınımı çaldılar,
Yediler, yemeğimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.

EBE
Ebe ebe gel bize
Uzaktan vur elimize
Eğer vuramazsan
Ebesin ebe
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bunu sana kim dedi?
Diyen dedi on yedi
Yağlı böreği kim yedi?

TAVUK
Pazara gidelim,
Bir tavuk alalım,
Pazara gidip,
Bir tavuk alıp ne yapalım?
Gıt gıdak diyelim.
Happur huppur,
Happur, huppur yiyelim.

TOP
Bir iki üç
Söylemesi güç
Sana verdim bir elma
Adını koydum Fatma
Hop hop hop
Bir büyük altın top
İĞNE
Ooooo
İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık.

NACAK
Nacak sapına
İki kes
Bir sana
Biri de bana

HEDİYE
Kızın adı Hediye
Ekmek vermez kediye
Kedi gider Kadıya
Kadının kapısı kitli
Hediyenin başı bitli

EL EL EPENEK
El el epenek
Elden düşen kepenek
Kepeneğin yarısı
Keloğlan'ın karısı

KARNIM AÇ
Karnım aç
Karnına kapak aç
Değirmene kaç
Değirmenin kapısı kitli
Heybaşı bitli

DEĞİRMEN
Değirmene girdi köpek
Değirmenci vurdu kötek
Geldi yedi köpek
Hem kötek
Hem yedi köpek

ALİ DAYI
Ali dayının keçileri
Kıyır kıyır kişniyor
Arpa saman istiyor
Arpa saman yok
Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur

ÇARŞI
Çarşıya gittim
Eve geldim hanım yok
Bebek ağlar beşik yok
Çorba taşar kaşık yok
Ali baba öldü tabut yok

HAKKI
Hakkı hakkının hakkını yemiş.
Hakkı Hakkı'dan hakkını istemiş.
Hakkı Hakkıya hakkını vermeyince
Hakkı da Hakkı'nın hakkından gelmiş.

HASAN
Hasan Hasan
Helvaya basan
Kapıyı kıran
Kızı kaçıran

KÜÇÜK DOSTUM
Küçük dostum gelsene
Ellerini versene
Ellerimizle şap şap
Ayaklarımızla rap rap
Bir şöyle, bir böyle
Dans edelim seninle.

ELLERİM PARMAKLARIM
Sağ elimde beş parmak,
Sol elimde beş parmak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.
Sen de istersen saymak
Say bak, say bak, say bak.
Hepsi eder on parmak.

ALİ
Ali baksa dum dum
Sakalına kondum
Beş para buldum
Cebime koydum

KUZU
Kuzu kuzu mee
Bin tepeme
Haydi gidelim
Hacı dedeme
Hacı dedem hasta
Mendili bohça
Kendisi hoca

KOMŞU, KOMŞU
-Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu

Yapısına Göre Fiiller

Yapısına Göre Fiiller
Fiiller de isim soylu kelimeler gibi yapı bakımından üçe ayrılır:

1-Basit Fiiller:
Yapım eki almamış, bir tek kelimeden oluşan, yani kök hâlindeki fillerdir.
Çoğunlukla tek hecelidir. Çok heceliler de vardır.
Fiil kökünden sonra bir tire işareti getirilerek ifade edilir.

Gel-, yaz-, oku-, sev-, kıvır-, çevir-, kavuş-...

Not: Tire işareti kullanılmaz da nokta veya ünlem kullanılırsa emir çekimi olur. Bu, bütün fiiller için geçerlidir:Gel! Oku. Yaz!...

Dilimizde hem isim hem de fiil kökü olarak kullanılan kelimeler vardır ki bunlara sesteş kökler denir:Ağrı, ağrı-; boya, boya-, tat, tat-, eski, eski-...

2- Türemiş Fiiller
İsim veya fiil kökleriyle yansımalardan, yapım ekleriyle türetilmiş fiillerdir.
Bunlara fiil gövdesi (tabanı) denir.

Ben-imse-, açık-la, mor-ar, av-la-, ince-l-, çat-la-, pat-la-, gür-le-, şırıl-da-, hav-la-, me-le-, fısıl-da-, kov-ala-, baş-la-t, uç-ur-, yat-ı-ş-, ak-ı-t-, düş-ü-r-, sev-in-...

Türemiş fiilller ikiye ayrılır:
a)İsim soyu kelimelerden türetilen fiiller b)Fiil kök ve gövdelerinden türetilen fiiller

a)İsim Soyu Köklerden Fiil Türeten Eklerin Başlıcaları Şunlardır:

e-i-a(l):az-al-mak,düz-el-mek,kör-el-mek,doğru-l-mak,sivri-l-mek,eğri-l-mek,dar-al-mak...
Not:Bu ek, “k” ile biten kelimelere gelince “k” düşer:küçü(k)-l-mek,alça(k)-l-mak,yükse(k)-l-mek...

-la/-le:ot-la-mak,yem-le-mek,baş-la-mak,yavru-la-mak,tek-rar-la-mak,bayat-la-mak,tuz-la-mak,zayıf-la-mak,bağış-la-mak...

Not:Bu ekle,ünlemlerden üf-le-mek,of-la-mak...;ses taklidi için kullanılan kelimelerden gür-le-mek,şar-la-mak,zır-la-mak,hav-la-mak,hor-la-mak... biçiminde de fiiller türetilir.

-laş/-leş:haber-leş-mek,mektup-laş-mak,güzel-leş-mek,iyi-leş-mek,ağır-laş-mak....

-ar/-er/-r:baş-ar-mak,mor-ar-mak,kara-r-mak,yeş(yaş)-er-mek,gö(gök)er-mek,boz-ar-mak....

-a/-e:yaş-a-mak,kan-a-mak,tün-e-mek,uzun:uz-a-mak,oyun:oyn-a-mak...

-sa/-se:benim-se-mek,su-sa-mak,garip-se-mek...

-da/-de:Ses taklidi için kullanılan kelimelerden:gümbür-de-mek,takır-da-mak,hırıl-da-mak,inil-de-mek,şırıl-da-mak,uğul-da-mak...

-kir (-kır/-kur/-kür):Yansımalardan fiil üretir:püs-kür-mek,hay-kır-mak,fış-kır-mak,hıç-kır-mak

B)Fiilden Fiil Türeten Eklerin Başlıcaları:

-(a)la/-(e)le:eş-ele-mek,kov-ala-mak....

-(i):sür-ü-mek,kaz-ı-mak

-(i)l:dik-il-mek,yak-ıl-mak,üz-ül-mak...

-(i)n:sil-in-mek,kaç-ın-mak,gör-ün-mek...

-(i)ş:gir-iş-mek,kız-ış-mak,böl-üş-mek...

-(i)t:eri-t-mek,oyna-t-mak,yürü-t-mek...

-d(i)r:çiz-dir-mek,yaz-dır-mak,ör-dür-mek,aç-tır-mak,kes-tir-mek...

UYGULAMALAR
1)Şu fiillerin kök ve gövdelerini bulunuz:bilirlerdi,ilerliyorlardı,kımıldamasınlar.
2)Aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerin yapılarını,türemiş fiillerin hangi ekle türetildiğini gösteriniz.

“Akşamüstleri,güneş batarken Ankara ne kadar güzelleşir.
“Derin bir gürültü sis içinde kaynıyor,ileri geri yaklaşıyor,uzaklaşıyor,dalgalanıyordu.Kös,kalkan,boru sesleri,at kişnemelerine karışıyor;alınan emirler,verilen komutlar yüzlerce ağız tarafından ayrı ayrı tekrarlanıyordu.”
3)“biriktirmek,küçümsemek,gecikmek,haykırmak,yükselmek,kısalmak,başlamak” mastarlarının köklerini,eklerini,köklerin çeşitlerini ayırıp gösteriniz.

3- Birleşik Fiiller
Birden fazla kelimeden oluşan fiillerdir. Birleşik fiili oluşturan kelimeler biri veya her ikisi fiil olabilir. Ama en az biri fiil olmalıdır.

Yapılışına göre birleşik fiiller ikiye ayrılır:

A. KURALLI BİRLEŞİK FİİLLER
Yapılış şekilleri şunlardır:Fiil + yardımcı fiil

Herhangi bir fiille “yazmak, vermek, bilmek, durmak, gelmek” yardımcı fiillerinden oluşur.

Bu yardımcı fiilleri kendi anlamlarını tamamen yitirir, “yeterlik, tezlik, sürerlik ve yaklaşma” olmak üzere dört anlam ifade eder

İki fiil arasına “-a,-e,-ı,-i,-o,-ö,-u,-ü” zarf-fiil eklerinden biri girer.

1)Yeterlik Fiili:Fiil + “-E” + bil- şeklinde yapılır.

Anlam:
Ahmet bu işi başarabilir. Başarmaya gücü yeter. Yeterlik

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Etmesi olası. Yeterlik Olasılık

Yanınıza gelebilir miyim?İzin verir misiniz? Yeterlik İstek isteme, rica etme

Herkes kendi işiyle ilgilenebilir. Buna izi var yeterlik izin verme

Olumsuzu şöyledir:
Gücü yetmezlik anlamı katıyorsa:
Başar-a-bil-i-r › başar-a-ma-z
Aç-a-bil-i-r-im › aç-a-ma-m
Oku-y-a-bil-i-r-im › oku-y-a-ma-m
Gel-e-bil-i-r-iz › gel-e-me-y-iz

Gücü yetmezlik ihtimali içeriyorsa:
Yaz-a-bil-i-r-im › yaz-a-ma-y-a-bil-i-r-im
Oku-y-a-bil-i-r-ler › oku-y-a-ma-y-a-bil-i-r-ler

İsteğe bağlı oluşta ihtimalin yüzde elli olduğu belirtiliyorsa:
Doğ-a-bil-i-r › doğ-ma-y-a-bil-i-r
Ol-a-bil-i-r › ol-ma-y-a-bil-i-r


2)Tezlik Fiili:Fiil + “-İ” + ver- ve Fiil + “-İ” + gel- şeklinde yapılır.

Anlam:
Bana bir çay alıver. Tezlik, çabukluk
Birden karşısına çıkıverdi. Apansızın
Onu bir kenara atıvermişler Önemsememe, gelişigüzel yapma
Beklemediğimiz bir anda çıkageldi Apansızın

Olumsuzu:
Kapıyı açıvermedi açmadı tezlik
Kapıyı açmayıver açma önemsememe

3)Sürerlik Fiili:Fiil + “-E” + kal-
Fiil + “-E” + gel-
Fiil + “-E” + dur- şeklinde yapılır.

Anlam:
Çocuk oturduğu yerde uyuyakalmış
Bakakalırım giden her geminin ardından
Sen vitrinlere bakadur, ben birazdan gelirim
Eskiden beri böyle anlatılagelmiş.

Bu birleşik fiil tekrar birleşik fiil yapılabilir.
Çocuk oturduğu yerde uyuyakalabilir
Beni burada alıkoyamazsınız.
Sürerlik anlamını başka çekimler de verebilir:
Geçen arabalara bakıp durdu.
Olduğumuz yerde dönüp duruyoruz.

Olumsuzu az da olsa yapılır:Uyuyakalmamış, yol kapalı olduğu için gecikmiş.

4)Yaklaşma Fiili:Fiil + “-E” + yaz-

Anlam:

Merdivenden inerken düşeyazdı. Az kalsın düşüyordu / Az daha düşüyordu / Az kaldı ki düşüyordu / Düşmesine az kaldı.

“Çeşmimden akan hun ile sagar dolayazdı
Mecliste geçen gece yine kan olayazdı” (Baki)

B. Anlamca Kaynaşmış (Deyimleşmiş)Birleşik Fiiller

Birleşik fiili oluşturan kelimelerden birinin veya tümünün anlam kaybetmesi ve kelimelerin anlamca kaynaşarak tamamen yeni ve farklı bir anlam kazanmaları sonucu oluşan birleşik fiillerdir.

Şu yollarla yapılır:

]Gerçek anlamında bir isim + gerçek anlamının dışında bir fiil

kendini kaybetmek, hoşuna gitmek, para yemek, şehit düşmek, değer biçmek, deniz tutmak, hasta düşmek, kural koymak, öğüt vermek...

]Gerçek anlamının dışında bir isim + gerçek anlamında bir fiil
gözünü korkutmak, bileğine güvenmek, ayağına gelmek...

]Tümü gerçek anlamının dışında

tası tarağı toplamak, deliye dönmek, baş kaldırmak, kalp kırmak, elvermek, varsaymak, öngörmek, başvurmak, vazgeçmek, kan ağlamak, kafa tutmak, göze girmek, abayı yakmak, feleğin çemberinden geçmek...

*Bu birleşik fiillerin bir kısmını deyimleşmiş olduğu için burada deyimlerden bahsetmek yerinde olacaktır.

Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir. Kelimelerden biri veya her ikisi anlam kaybına uğrar.

Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun?
Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu.
Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu.
Her gördüğüne dudak büküyordu.
Senin yaptığın pire için yorgan yakmak.
İki genç adam boğaz boğaza geldi.
Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin.
Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar.
Sonunda korktuğumuza uğradık, çocuk kayboldu.
Matematiği aklım almıyor.
Çocuk ağzı açık beni dinliyordu.
Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu.
Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı.
Bizimkinin iyice çenesi düştü.
Göze girmek için her şeyi yapıyor.
İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu.
Bu soruya kafa yormanı istemiştim.
Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış.
Burası çok ayak altı, şurada duralım.

Deyimlerin Özellikleri
a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez, herhangi biri atılamaz, yerlerine başka kelimeler konulamaz.

Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun" denilemez,

"ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam ağacı dikmek" denilemez,

"ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını" denilemez,

"dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki şekeri çıkar" denilemez,

"tüyleri diken diken ol-" yerine "kılları diken diken ol-" denemez.

Ama istisnalar yok değildir: “baş başa vermek” ve “kafa kafaya vermek” gibi.

*Araya başka kelimeler girebilir: “Başını derde sokmak” Başını son günlerde hep derde soktu.

b) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır. Az sözle çok şey anlatırlar:
“dili çözül-”, “dilinde tüy bit-”, “dilini yut-”

1. Ya kelime öbeği ve mastar şeklinde olurlar:
bulanık suda balık avla-, dikiş tutturama-,

can kulağı ile dinle-, köprüleri at-,

pire için yorgan yak-, pişmiş aşa su kat-,

kafayı ye-, aklı alma-,

akıntıya kürek çek-, ağzı kulaklarına var-,

bel bağla-, çenesi düş-,

göze gir-, dara düş-,

2. Ya da cümle şeklinde olurlar ki bunların bir kısmı gerçek olaylara yada öykücüklere dayanır.

Yorgan gitti, kavga bitti.
Dostlar alışverişte görsün,
Çoğu gitti azı kaldı,
Atı alan Üsküdar'ı geçti,
Tut kelin perçeminden,
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen alın.
Ne şiş yansın ne kebap

c) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek anlamından çıkarak mecaz anlam kazanmışlardır.

abayı yakmak, hapı yutmak, ne şiş yansın ne kebap...


Bazı deyimler ise kendi anlamlarından çıkmamışlardır:
Çoğu gitti azı kaldı, adet yerini bulsun, canı sağ olsun ..

C. Yardımcı Fiille Kurulan Birleşik Fiiller

Tek başlarına da fiil olarak kullanılabilen, ama daha çok isim soylu kelimelerle ve asıl fiillerle birlikte birleşik fiil oluşturan fiillere yardımcı fiil denir.

“etmek, olmak, eylemek, kılmak, bilmek, durmak, gelmek, yazmak,buyurmak”

]Tek başlarına da kullanılabilirler

Elbise üzerime oldu.

Bu elbise elli milyon eder.

]İsimlerle ve asıl fiillerle birleşirler:

sabretmek, kaybolmak, yardım etmek, iyi olmak, arz etmek, mutlu kılmak, hoş eylemek;

gelebilmek, gidedurmak, düşeyazmak, söylenegelmek...

*Yardımcı fiillerle yapılan fiillere birleşik fiil denir. Bunların bir kısmı ayrı, bir kısmı bitişik yazılır.( Ses düşmesi ya da türemesi olur ise birleşik yazılır.)Her iki durumda da çekim ekleri en sona getirilir.

sabrettim, kayboldu, yardım ediyor, iyi olsun, arz et, mutlu kıldı, hoş eyledi;

gelebilir, gidedur, düşeyazdım, söylenegelmiştir...

Fiillerde çatı

FİİLDE ÇATI

Fiillerin özne ve nesneye bağlı olarak kazandığı anlama ve girdiği biçime çatı denir.

Çatı, sadece fiil cümlelerinde aranan bir özelliktir. İsim cümlelerinde hâliyle olmaz.

Fiiller, özne ve nesne alıp almamalarına; belirtilen işin nasıl yapıldığına; işten nesnenin ve öznenin nasıl etkilendiğine göre çatılar ayrılırlar.

Fiil çatılarının oluşmasında hem fiilin anlamı hem de aldığı yapım eki önemlidir.

Çatılarına göre fiiller şunlardır:

1. Öznelerine Göre Fiil Çatıları

Bu başlık altındaki fiillerde özne ve fiil arasındaki ilişki göz önüne alınır.

Öznenin fiille şu ilişkileri olabilir:

]Özene fiilde anlatılan işi kendisi yapabilir.
]Başkasının yaptığı işten etkilenebilir.
]İşi kendisi yapıp yine ondan kendisi etkilenebilir.
]İşi başkalarıyla birlikte ya da karşılıklı yapabilir.

a. Etken Fiil

-Etken fiilin belirttiği işi, oluşu, hareketi, durumu ve kılışı yapan öznenin kendisidir.
-Özne gerçek öznedir.
-Dilimizde tüm fiiller kök hâlinde iken etkendir.
-Bu fiiller geçişli de olabilir geçişsiz de.

Yaşlı nine, çocuktan kendisini karşı tarafa geçirmesini istedi.
Çocuk da öğrenciliğin verdiği bir bilinçle seve seve ona yardım etti.

b. Edilgen Fiil

Gerçek öznesi söylenmeyen (ve bilinmeyen) fiillerdir.

Cam kırıldı kimin kırdığı belli değil
Bir bildiri okundu. Okuyan belli değil
Ev satıldı.

*Fiile “-ol, -on” ekleri getirilerek yapılır.
Kapı açıldı
Araba yıkandı.

*Bu tür fiillerin öznesi sözde öznedir. Yüklemde bildirilen işten etkilenen varlık cümlede özne gibi kullanılır, ama asıl özne söylenmemiştir.Kapı ve araba açma ve yıkama fiillerini yapan değil, bu fiillerden etkilenen varlıklardır.

*Bazı cümlelerde işi yapan “tarafından” sözüyle ya da “-cE” ekiyle belirtilebilir.
Hırsızlar polis tarafından yakalanamadı.
Bu kararlar milletçe verilmedi.

*Sözde ya da gerçek öznesi olmayan edilgen ve geçişsiz fiiller de vardır:
Bu sıcakta uyunmaz.
Bu söze gülünür.
Yarın pikniğe gidilecek.
Burada kalınacak.

c. Dönüşlü Fiil

-Öznenin işi yaparken aynı zamanda o işten etkilendiğini gösteren fiillerdir. Yani fiili yan da ondan etkilenen de öznedir.
-Özne gerçek öznedir.
-Nesne yoktur.
- Fiile “-l, -n” ekleri getirilerek yapılır.
-Bu fiiller nesne alamazlar; geçişsizdirler.

Kızlar süslendi; delikanlılar güzelce giyindi.
Adam hep kendisiyle övünüyor.

*Tabiat olayları ile ilgili dönüşlü fiillerde “yapma” anlamı yerine “kendi kendine olma” anlamı vardır.
Karlar tepelere doğru çekildi.
Sıcaklardan dolayı gölün suyu çekildi.
Öğleye doğru hava açıldı.
Havalar ısınınca buzlar çözüldü.

*Bazı fiillerin edilgen şekilleriyle dönüşlü şekilleri farklı ekle yapılır:
Sevmek › sevinmek › sevilmek

Dövmek › dövünmek › dövülmek

Giymek › giyinmek › giyilmek

Görmek › görünmek › görülmek

*İsme getirilen “–lEn” ekiyle fiile getirilen “-İş” ve “-lEş” eki de dönüşlülük anlamı katabilir:
O gün pek içlendim.
Trafik polisini görünce adam tutuştu.
Birazdan sakinleşir.

Not: Edilgen fiille dönüşlü fiil karıştırılabilir:
Özgür konferansta oldukça sıkıldı. dönüşlü
Sabaha kadar kurşun sıkıldı. edilgen

d. İşteş Fiil

-Fiilde bildirilen işin birden fazla kişi tarafından yapıldığını; işi beraber ya da karşılıklı yaptıklarını bildiren fiillerdir.
“-ş” ekiyle yapılır.

Dövüşmek, uçuşmak, gülüşmek, görüşmek...

*Ya “birlikte” ya da “karşılıklı” anlamı katar.

Kuşlar uçuştu birlikte
Çocuklar gülüştü. birlikte
Öğrenciler kaçıştı. birlikte

Arada bir yazışırız. karşılıklı
Onunla Ankara’da tanıştık. karşılıklı

*Bazı filler “ş” sesini yapılarında barındırır ve işteşlik ifade ederler. Bunlara anlamca işteş fiiller de denebilir.
Yarışmak, savaşmak, üleşmek, güreşmek, barışmak, konuşmak...

*Bazı işteş fiiller bir durumdan başka bir duruma geçmeyi ifade ederler. Bunlarda işteşlik anlamı zayıftır.
Buharlaşmak, güzelleşmek, ağırlaşmak, sertleşmek, sakinleşmek...
Durum, gün geçtikçe kötüleşiyor.
Hasta, biraz daha iyileşti.
Güneşte fazla kaldığından iyice esmerleşti.
Rengi giderek koyulaşıyor.

Not: Yapısında “ş” sesi bulunduran bütün fiiller işteş değildir. Bunlara dönüşlü de denebilir.
Dostluğumuz günden güne gelişiyordu.
Sonunda öfkesi yatıştı.
Daracık bir yere sıkıştı.
Boyunda büyük işlere girişti.
Fırtınadan sonra deniz yatıştı.
Otobüs kalkmak üzereyken yetişti.
Evinden uzakta kalmaya alıştı.

*Bazı fiiller “-lE-ş” şeklinde iki ek alarak, bazıları da “-lEş” şeklinde tek ekle işteş yapılırlar.
Kucak-la-ş-, selâm-la-ş-;
Toka-laş, bayram-laş...

*Çoğu nesne alamaz; ama bazı işteş fiiller nesne alabilirler.
Kazandıkları parayı paylaştılar.

2. Nesnelerine Göre Fiil Çatıları

Fiillerin nesne alıp almadıkları, alıyorlarsa hangi özellikleri taşıdığı göz önünde tutulur.

a. Geçişli Fiil

-Belirtili ya da belirtisiz nesne alabilen fiillerdir.
-Bu fiillere “ne?, neyi?, kimi?” soruları sorulduğunda belirtili ya da belirtisiz nesne bulunur.
-İş, kılış fiilleri geçişlidir.

Titizlikle elindeki yazıları inceliyordu.
Son gelişinde Ankara’yı da dolaşmıştı.

*Cümlede nesne kullanılmamış olsa da bu fiiller geçişlidir.
Dikkatli bakmayınca fark edemezsiniz.

b. Geçişsiz Fiil

-Nesne alamayan fiillerdir.
-Oluş ve durum fiilleri geçişsizdir.
-Yükleme nesneyi bulmak için sorulan “ne?, neyi?, kimi?” sorularının cevabı yoktur.

Kar yağdı, tren durdu, ben uyudum, kartallar uçtu, dışarıda kaldı, o da yoruldu...

Not: Bazı fiiller hem geçişli hem geçişsiz olarak kullanılabilirler:Gezmek, dolaşmak, geçmek, sürmek, çalmak,

c. Oldurgan Fiil

Geçişsiz bir fiile “-dİr, -t, -r” eklerinden biri getirilerek fiil geçişli yapılırsa buna ettirgen fiil denir.

Yatmak › yatırmak
Ötmek › öttürmek
Uyumak › uyutmak
Gezmek › gezdirmek.
Kaçmak › kaçırmak

d. Ettirgen Fiil

-Geçişli olduğu hâlde “-dİr, -t, -r” ekleriyle tekrar geçişli yapılan fillerdir. Geçişlilik dereceleri artırılmıştır.
-Fiili bir başkasına yaptırma söz konusudur.
-Oldurgan fiiller ettirgen hâle getirilebilir.

Gazete aldı › aldırdı › aldırttı

Elbiseyi yıkadı › yıkattı › yıkattırdı

İçmek › içirmek › içirtmek

Durdurmak › durdurtmak

Uçmak › uçurmak › uçurtmak › uçurtturmak

Sonuç: Bütün fiiller çatı bakımından öznesine ve nesnesine göre ayrı ayrı iki özelliğe sahiptir:

*Çocuk koşarak yolun diğer tarafına geçti.
Öznesine göre: etken; nesnesine göre: geçişsiz

*Alış veriş listesini evde unuttum.
Öznesine göre: etken; nesnesine göre: geçişli

Cataratas do Iguaçu

Well, we are now in Brazil. We had a great time in Buenos Aires, but had to finally move on so we can get everything done that we want to do. One of the things that was on the top of my list was Iguazu Falls (otherwise known as Cataratas de Iguazu - AR- or Cataratas do Iguaçu -BR). So, from Bs As we boarded a bus for Iguazu. We splurged this time...in Argentina there are usually three classes of busses - semi cama: this is a semi-reclining seat and you probably get a little snack cake and some coffee somewhere along the way, cama: this is a seat that reclines more and you may even get a hot meal, and, executivo: this is like first class - the seats go back all the way, you get breakfast, lunch and dinner, movies and DRINKS! The ride was 20 hours, but it seemed like nothing...we ate, watched a movie, had some wine, then some whiskey, watched another movie, went to bed...we got up the next morning, had breakfast, watched a movie and...we were there! It was great!

Then we went to find our hostel. We had booked into a hostel that advertised itself as being an old casino that had been remade into a hostel. When we arrived, we wondered...is this really where we are staying? It was so nice...It had a pool, pool tables, ping pong, free internet, barbeques and tango dancing and nice rooms with their own bathroom! It was like paradise!

The next day we went to see the falls...wow! They were very nice. We spent the day walking around to all the different views and trails... Today we came over to the Brazil side of the falls and spent the day doing the same thing on this side. Both sides are equally magnificent in their own way. I definetely recommend it!

Tomorrow we will go to see the Itaipu dam, then we are on to Florinapolis, which is in the southeast on the coast. It is supposed to have some of the nicest beaches in Brazil. I cant wait!

Port Berenice

View Map of Location

Outside Port Berenice, Egypt
28 Feet good holding sand/coral. Got it on the 3rd try after an hour of searching in 25-30 knots. Motorsailed 25 miles into the bay through 30-40 knots, uncharted on either side. 6 hours through ridiculously steep seas caused by only 7 miles of fetch. The Yellow note is the off lying reef we just missed and the Red line is uncharted waters to the south


Our Track

Bodybuilding Workout Guide

There are dozens of fitness programs and bodybuilding routines advertised every day in the newspapers, but how would you know which suits you the best. How would you select the right fitness program for building your body?

Lets see, how you can select the best with most effective body- building workouts that will yield more result and tone up your body to look dashing and fit as a fiddle.

Body building workouts with sound scientific research involves lot of muscle strengthening exercises, which increases the muscles strength, maintains the integrity of the bones, and also improves your body balance, mobility and coordination.

Training with weights helps reduce the signs and symptoms of many chronic diseases and there are programs and theories that can help towards bodybuilding to keep you trimmed and avoid infection of any kind.

Determine your goals before you begin your bodybuilding routine. This will guide you to plan and guarantee best results. To achieve success in bodybuilding takes a long time. Some pay attention to every minute details for goal-oriented techniques and results. Others opt for simple and easy strength training workouts depending on the individuals.

The big plus decision for strength training is to select three days a week workout regime.

Sometimes, strength training or body building workouts don’t work on time schedule; therefore every workout should increase the intensity from your previous workout. As intensity increases your body workouts could be spaced.

There are basically two types of workouts and they are:

Anaerobic workout – This is one of the finest weight training workouts and its far superior to any other type of exercise as it increases your metabolism and burns your fat thus giving your body a sculpted look.

Aerobic workout- This workout generally focuses on burning out fat and is a good addition to weight-training program. Aerobics should never be used as a substitute for weight training. You can start aerobic workouts from home or at a gym. Once you’ve learned the basic of aerobics you can take it to the park and begin your workout there.

Nutrition- Training and nutrition go hand in hand and as long as you workout, you can eat anything. But this concept or myth is wrong as you should always eat nutritious and well-balanced food and ignore junk food.

Rest- Sleep well, so that your body runs efficiently and as a bonus you will lose fats and help build muscles. Your mind and body is one or is in harmony with each other. If you mind is stressed and tired your body won’t be able to grow as effectively. So sleeping regularly and for at least 6 hours a day is recommended.

Supplements- if you need to make your workout more efficient, then you might need supplements because today some foods are so processed that they lack vitamins and minerals which body needs to gain maximum efficiency. Be wary that not all supplements are good for your body so make sure you talk with your local nutritionist before taking any supplements.

Basically determination and consistency is the key to successful bodybuilding.

Bodybuilding workouts can be tough however with the right mindset and guidelines you can achieve your perfect body fast. Find out more about the Muscle Gain Truth at UPickReviews.

Directors: the Transition from Dawkins to Wace

Richard M. Dawkins was due to complete his term of office as director at the end of September 1913. However in this was extended for an additional year (in spite of the suggestion in Helen Waterhouse that his term of office came to an end in 1913). Alan J.B. Wace was offered the directorship in the autumn of 1913, to start from October 1914.

Dawkins felt he could resign due to the death of his mother's cousin, the historian John Andrew Doyle (1844-1907). Dawkins inherited Doyle's two houses in Wales: Plas Dulas in Denbighshire and Pendarren near Crickhowell. Dawkins' mother, Mary Louisa, was a granddaughter of Sir John Easthope (1784-1865).

One of Dawkins' neighbours in Crickhowell was Harry Pirie-Gordon who was admitted as a student in 1908.

Reference
Waterhouse, H. 1986. The British School at Athens: the first hundred years. British School at Athens supplementary volume, vol. 19. London: Thames & Hudson.

Night 1

View Map of Location

Crossing Foul Bay to Egypt
Some light winds but strong Northerlies are predicted for tomorrow. Hopefully we'll make it before they hit


A weary overnight passenger

Marsa Hamistat

View Map of Location

Marsa Hamistat, Sudan
32 Feet Good Holding Much nicer than last night
Waiting for the wind to drop to head North