Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Mısır,Fenike,İbrani Uygarlıkları

    
MISIR UYGARLIĞI  ( MÖ.3000 – MÖ.525 ) :
  • Mısır , Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır. Batısı ve güneybatısı çöllerle kaplı olup, hayat damarı “ Nil ” nehridir.
  • Mısır uygarlığının başlıca merkezleri Nil vadisinde toplanmıştır.
  •  Kuzey Mısır’a ; Aşağı Mısır, güney Mısır’a ; Yukarı Mısır  denilmiştir. ( Nil nehrinin akışına göre)
  •  MÖ.4000 yıllarında Suriye ve Filistin üzerinden gelen Asya’lı kavimler tarafından istilaya uğramış, bunların yerli Sami ırkıyla karışmaları sonucu Mısır halkı oluşmuştur.
  •  Mısır şehir devletlerine Nomos (Nom ) adı verilir. Mısır siyasi tarihi kral Menes’in Nom’ ları birleştirmesiyle başlar.
  •  Mısır’da sülaleler yönetimi görülmüştür. Sülaleler devri 5 dönemden oluşur ; Eski krallık, Orta Krallık ve Hiksoslar, Yeni krallık, Gerileme devri, Sais Krallığı  * Eski , orta ve yeni krallık dönemleri en parlak dönemleridir.
  •  Mısır Perslerin istilasıyla bağımsızlığını kaybederek Perslerin bir ili olmuş , daha sonra da Büyük İskender’ e bağlanmıştır.
  • Hiksoslar’ın, Asurlular’ın ve Perslerin işgallerine uğramıştır. 
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Mısır’ ın etrafının deniz ve çöllerle kaplı olması burayı sık istilalardan korumuş, bu nedenle Mısır Medeniyeti kendi içinde gelişmiştir.Kendi içinde gelişen fakat dışarıyı etkileyen bir özellik görülür.Bu yönüyle diğer medeniyetlerden farklıdır.
  •  Mısır krallarına “ Firavun “ denilirdi. Tanrı – Kral anlayışı egemendi.Firavunların yetkileri sınırsızdı.Bütün Mısır’ın sahibi sayılırlardı. Mısırlılar, Firavunlarını tanrı’nın oğlu olarak ,yeryüzünde insanlar arasında yaşayan bir tanrı olarak tanırlardı.
  • Mısır illere ayrılmıştı.İllerin başında merkeze bağlı Valiler bulunurdu.
  • Düzenli bir orduya sahiptiler. Piyade ve savaş arabalı bölümleri bulunurdu.
  • Çok tanrılı bir din inanışına sahiptiler. Yeni Krallık döneminde Firavun 4.Amonifis tek tanrılı bir din yaymaya çalışmış, ancak Amon rahiplerinin karşı çıkmasıyla halkının eski inanışlarını değiştirmeyi başaramamıştır.
  • Ölümden sonra yaşam inancı Mısır’da Tıp ve Mimari’yi geliştirmiştir. Ölümden sonra yaşayacaklarına inandıklarından vücutlarının bozulmasını engellemek amacıyla “Mumya “ yapmışlardır. Piramitler ise Firavun mezarlarıdır.
  • Mısır’da halk ;  Memurlar ve Katipler – Rahipler – Askerler – Şehirliler ve Köylüler – Köleler olarak sınıflara ayrılmıştır.
  • Ekonomilerinin temeli tarıma dayalıdır.Bütün Ön-Asya ülkeleriyle ticaret yapmışlardır. Değiş tokuşa dayalı ticari ilişkilerde, zaman zaman ; belli ağırlıkta altın ve gümüş külçeleri – süs eşyası – köleler – hayvanlar  da değer ölçüsü olarak kullanılmıştır.
  •  Mısır da “Hiyeroglif “ denilen “Resim yazısı “ kullanılmıştır. Zamanla bu yazı sadeleştirilerek , “Hiyeratik” ve “Demotik” adlarını almıştır.
  •  Mısırlılar Nil nehrinin taşma zamanlarını hesaplamışlar,  İlk güneş yılına dayalı Takvimi oluşturmuşlardır.
  •  Tıp, Matematik, Geometri gelişen bilim dallarıdır.
  •  Sanat’ta Tapınaklar ve Piramitler sanat şaheserlerindendir.En ünlü tapınakları Karnak ve Luksor da bulunan Amon tapınaklarıdır. En ünlü Piramitleri ise dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Keops piramididir.
Mısırlılar’dan :



Kalbini bilime ver ve onu öz annen gibi sev.                                                                         
Hiçbir şey bilmek kadar değerli olamaz.
Sadece bilgili bir insan kendi kendini yönetebilir
Bu dünyada gerçek tek bir mutluluk vardır,
o da gündüz kitapları istekle toplamak ve bunları gece okumaktır.
 Daimi endişe içindeki zenginliktense kalp huzuru ile elde edilen ekmek daha iyidir.
Kalemini başkalarına fenalık yapmak için sakın kullanma
Babam beni doğruluk içinde büyüttü, işte bana bıraktığı en iyi şey bu olmuştur.
Biliminden dolayı kibirli olma.
Bilginlerden olduğu gibi cahillerden de öğüt dinle

FENİKELİLER   ( MÖ.2000 – MÖ.8.YY.) :
  •  Lübnan dağları ile Akdeniz arasında kalan dar kıyı bölgesinde yaşamışlardır.Kendilerine kıyı Kenanileri demişlerdir.
  • Asur, Babil ve Perslerin egemenliği altına girmişlerdir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Biblos, Sidon ( Sayda), Tir ( Sur ) gibi şehirler kurmuşlardır. Şehir devletleri halindeki siyasi yapı, Sayda ve Sur’ların diğer siteleri egemenliklerine alması şeklinde devam etmiştir.
  • Ekonomilerinin temeli Ticarete dayanır. Özellikle Akdeniz ticaretinden önemli gelir elde ettiler.
  • Ticari faaliyetleriyle,Ön-Asya ve doğu kültürünü Akdeniz havzasına tanıtmışlardır.
  • Akdeniz’de çok sayıda Koloni kurmuşlardır.Bunların en ünlüleri Afrika’nın kuzeyindeki “Kartaca” ile İspanya’nın güneyindeki “Gades” tir. Kolonilerini sadece ticari düşündüklerinden ellerinde fazla tutamamışlardır.(Onlar için savaşmamışlardır)
  •  Uygarlığa en önemli katkıları Alfabeyi bulmalarıdır. 
İBRANİLER :
  • Sami ırkından olup, uzun zaman göçebe yaşamışlar, sonunda Filistin’e gelip yerleşmişlerdir.
  • Gerçek bir devlete Hz.Davut zamanında kavuşmuşlardır.
  • Hz.Süleyman’ın ölümünden sonra kuzeyde İsrail devleti, güneyde Yahudi  ( Yuda ) devletleri olarak ikiye ayrıldılar. İsrail devletine Asurlular,Yahudi devletine ise Babilliler son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  •  Tarihin ilk tek tanrılı din inancına sahip olmuşlardır. Ancak bu dinin sadece kendi kavimlerine indiğine inanmalarından dolayı bu dini yayma gereği duymamışlar bu nedenle dinleri evrenselleşememiştir.
  •  Dini inançları etrafında meydana getirdikleri milli tarihleri ile dağılıp yok olmaktan kurtulmuşlar II.Dünya savaşından sonra bugünkü İsrail devletini kurmuşlardır.
  • Peygamberleri  “Hz.Musa” , kitapları “Tevrat “ dır. Allah’a  “ Yahova “  demişlerdir.
  • Sanat eserlerinin en önemlisi Hz.Süleyman zamanında Kudüs’te yapılan “Süleyman Mabedi”( Mescid-i Aksa) dir.
Yahova’nın Musa’ya verdiği 10 Emir :

 1- İsrailoğullarını esaretten kurtaran Yahova’dan başkasına ibadet etmeyeceksin
 2- Put yapılmayacak ve Putlara tapılmayacak
 3- Kendini büyümseyip Yahova adını almayacaksın
 4- Cumartesi günü istirahet (Dinlenme) günü olarak takdis edilecek
 5- Anaya,babaya hürmet edilecek
 6- İnsan öldürülmeyecek
 7- Zina edilmeyecek
 8- Hırsızlık yapılmayacak
 9- Kimse aleyhine yalan yere şahitlik edilmeyecek
10- Kimsenin evine,karısına,köle ve cariyesine,öküzüne,eşeğine… hiçbir şeyine göz dikilmeyecek.

Eski Çağlarda Türkiye (hitit,frig,lidya,urartu,iyonlar)

ESKİ ÇAĞLARDA TÜRKİYE VE ÇEVRESİ

 Eskiçağlarda Türkiye

Türkiye tarihin ilk dönemlerinden itibaren yerleşime tercih edilen bir ülke olmuştur. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
  • İklim koşullarının iyi olması
  • Verimli otlak ve topraklara sahip olması
  • Asya ile Avrupa arasında bir köprü görevi görmesi  ( Ulaşım ve Ticaret yolları üzerinde bulunması)
  • Yer altı ve yer üstü kaynaklarının zengin olması
  • Anadolu doğu ile batı dünyalarının ilişkileri açısından önemli bir konuma ve katkıya sahip olmuştur.

Türkiye'nin tarih Öncesi Devirlerini Aydınlatan Merkezler  :

  Anadolu’da Yontma Taş Devri  :
Antalya yakınlarındaki  Karain,  Beldibi ve Belbaşı mağaraları , Gaziantep yakınındaki  Dülük, Antalya Mağaracık bu dönemin önemli merkezleridir.
* Karain mağarasında Neanderthal neslinden bir çocuğun dişi ile Homo Sapiens ( Düşünen insan) türünden bir kafatası bulunmuştur.

  Anadolu’da Cilalı Taş Devri :
Diyarbakır -Çayönü,  Konya- Çatalhöyük bu dönem yerleşimlerindendir. Çayönü, çağımızın sosyal ve ekonomik  düzeninin temelini oluşturan Cilalı Taş Devrinin en önemli merkezlerinden biridir. Gelişmiş köy yerleşmesi görülür.(  Buğday,Nohut,Mercimek,Bezelye yetiştirilmiş, Koyun,Köpek,Keçi,Sığır yetiştirilmiştir.)
Konya, Çumra ilçesinin yakınlarında bulunan Çatalhöyük , Yakındoğu Cilalı Taş Devri yerleşmelerinin en başta gelenlerindendir.
* Yapılmış olan Hasan Dağı ve Çatalhöyük resmi bir kenti çevresiyle gösteren en eski şehir tasvir ve en eski şehir planıdır.

  Anadolu’da Bakır Taş Devri  :
Burdur-Hacılar, Konya-Canhasan, Denizli-Beycesultan, İç Anadolu’da Güllücek, Van-Tilkitepe önemli yerleşimlerdendir.
Bunların dışında , Eski Tunç Devri olarak adlandırılan dönemde  Çanakkale-Truva, Yozgat-Alişar, Çorum – Alacahöyük  bu dönemin birer medeniyet merkezleridir.
Truva’da dokuz kat, Alişar ve Alacahöyük ‘te beşer kat kültür tabakalarına rastlanmıştır.
Orta Anadolu’da oluşturulan  bu çok yüksek medeniyeti Hatti adındaki kavim oluşturmuştur.
Anadolu M.Ö. 2000 yıllarında kuzeydoğu’dan gelen göç dalgasına uğramış ve etnik yapısı değişmeye başlamıştır. Bu dönemde Asur lu’lar Anadolu’da ticari amaçlı pazaryerleri kurmuşlardır.( Karum) Bunlardan Kaniş (Kültepe ) te bulunan 10.000 civarındaki kil tabletle birlikte Anadolu yazılı döneme geçiş yapmıştır.
 Anadolu’nun yazılı döneme geçişini sağlayan uygarlık Asurlulardır.

  M.Ö. 2. Bin M.Ö. 6. yüzyıla kadar TÜRKİYE :
Bu dönemde Anadolu’da ;  Hitit, Frig, Lidya, Urartu,İyon uygarlıkları görülür.

     HİTİTLER      ( M.Ö. 1700 – MÖ.1200  Frigler ,kalıntılarına  MÖ.700 Asurlular  son verdi) 
  • MÖ.II bin yıllarında Anadolu’ya muhtemelen Kafkaslardan gelerek ,Hattilerle kaynaşmışlar ve Kızılırmak yayı çevresine yerleşmişlerdir.
  • Anadolu uygarlığının ilk yaratıcıları ve ilk İmparatorluk kuranlarıdır.
  • Başkentleri Hattuşaş (Boğazköy), kurucuları I.Hattuşil’dir.
  • Bu dönemin en önemli olayı Suriye egemenliği için Mısırlı’larla savaşmalarıdır. Tarihin bilinen ilk meydan savaşını ( 1296) ve bunun sonunda
  • Tarihin bilinen ilk yazılı antlaşması olan Kadeş antlaşmasını (1280) imzalamışlardır
  • Hititlere , Ege göçleri sonucu Frigler ve kalıntılarına Asurlular son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Yönetimin başında Kral bulunurdu. * Ancak kral ülkenin tek hakimi değildi. Pankuş denilen soyluların oluşturduğu bir meclis vardı. Tarihin bilinen ve Anadolu’da görülen ilk meclisidir
  • Büyük Kral, aynı zamanda başkomutan ve baş yargıçtı . Büyük kral’a Tabarna, kraliçeye Tavananna denirdi. Tavananna dini törenlere ve bayramlara başkanlık eder, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi.
  •  Çok Tanrılı din anlayışına sahiptiler. * Anadolu’daki diğer kavimlerin ve komşu ülkelerin tanrılarını benimsemişlerdir.Bu nedenle Hitit ülkesine  “Bin Tanrı İli” ya da  “Bin tanrılı Hititler” denilmiştir.
  •  Hititlerde halk , hürler-yanaşmalar (yarı hürler)-namralar-köleler olarak sınıflara ayrılmıştı.* Kölelerin mülkiyet hakkı vardı.
  •  Halkın çoğunluğunu köylüler,zanaatkarlar ve tüccarlar oluşturmaktaydı.
  •   Hititlerde Ataerkil aile düzeni kurulmuştur.
  • Kanunları gelişmiş olup daha çok Tazminata yöneliktir. * Ölüm cezası sadece kölelere verilirdi.
  • Ekonomilerinin temeli tarım ve hayvancılığa dayalıdır.                                                                                
  • Topraklar tanrıların ve kralın malı kabul edilirdi.                                                                           
  • Madencilik sanatı gelişmiştir. ( Demir,bakır,gümüş işlenen madenlerdir)
  • Hititler hem çivi yazısını hem de resim yazısını (özellikle taş anıtlar üzerinde) kullandılar.
  • Tarihi olayları yıl yıl “Anal” denilen yıllıklara yazarlardı. Anallar tanrılara hesap vermek adına yazıldığından doğru kaynaklar olarak kabul edilir. Bu nedenle Anadolu tarihinin aydınlatılmasında en önemli kaynaklardandır.
  • Mimarlık ,Heykelcilik ve Kabartma sanatı gelişmiştir.( Yazılı kaya ve İvriz kabartmaları örnektir)
  • Hititlerde eli silah tutan her erkek asker sayılırdı. 
b- FRİGLER  ( MÖ.800 – MÖ. 676 )
  • Hint – Avrupa asıllı kavimdirler. Kafileler halinde Trakya üzerinden Anadolu’ya gelmişlerdir.
  • Sakarya Irmağı vadisine yerleştiler.Başkentleri “Gordion” dur.
  • Tüm krallarına “Midas” denilir.
  • Kral Midas zamanında Kafkaslardan gelen Kimmerler tarafından yıkıldılar.( Midas yenilgiyi hazmedememiş ve üzüntüsünden kendisini öldürmüştür.)
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilmişlerdir.
  • Çok tanrılı din inanışı vardır.En önemli tanrıları  bir tabiat tanrısı olan “ Kibele” idi.
  • Ekonomilerinin temeli Tarım ‘ a  dayalıdır. Özellikle köylü ve çiftçi ülkesidir.Bu nedenle yasalarında tarımı koruyucu maddelere yer vermişlerdir.( Öküz öldüren ya da Saban kıranın cezası ölümdür)
  •  Maden işçiliği, taş işçiliği, tahta işçiliği, halı ve kilim dokuma sanatında gelişmişlerdir. * Dünyaca ünlü halı ve kilim dokumalarına “Tapetes” denilir. 
LİDYALILAR   ( MÖ.687 – MÖ.546) :
  • Hint-Avrupalı kavimdirler. Gediz ve Büyük Menderes nehirleri arasına yerleşmişlerdir.
  •  Kral Giges (Gyges)  önderliğinde güçlü bir devlet haline geldiler.
  • Başkentleri Salihli yakınlarındaki  “Sardes ( Sard)” dır.
  • Lidyalılar’a Persler son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilmişlerdir.
  • Çok tanrılı din inanışına sahiptirler. Kral ve Asilleri yığma toprak tepeler ( Tümülüs)  altındaki odalara gömmüşlerdir.
  • Ekonomilerinin temeli Ticarete dayalıydı. Mezopotamya’da Ninova’dan başlayıp, Sard üzerinden Efes’e kadar giden ticaret yolu olan Kral yolu’nu , kral Giges zamanında açmışlardır.
  • Mezopotamyalılarla, Asurlularla, İyonlarla, Mısırlılar’la ticaret yapmışlardır.
  • Kral Giges doğuda Asurlular, batıda İyonlarla iyi geçinmiş, iki ülke arasında Anadolu’nun transit olmasını sağlamıştır.
  • Fenike alfabesinden esinlenerek oluşturdukları Alfabe yi kullanmışlardır.
  • Uygarlığa en önemli katkıları Para’ yı bulup kullanmış olmalarıdır. Böylece değiş-tokuşa dayalı ticari ilişkiler, para ile daha çok gelişmiş ve hızlanmıştır.
  •  Kral Krezüs ordu’ya fazla önem vermemiş,her şeyi para ile çözeceği düşüncesiyle milli bir ordu oluşturmamış,ücretli askerlerden oluşan bir ordu oluşturmuştur. Bu da yıkılış sebeplerinin en önemlisidir.
  • Yunan uygarlığının etkisi altında kalmışlardır.
  • Ticaret,dokumacılık,deri işleme,çömlek,maden işleme sanatlarında gelişmişlerdir. 
URARTULAR ( MÖ. 900 – MÖ. 600) :
  • Van gölü ve çevresi merkez olarak geniş sınırlara  ulaşan bir devlet kurmuşlardır.
  • Başkentleri Tuşpa ( Van ) dır.
  • Medler ve İskitler  son vermiştir. 
Kültür ve Medeniyetleri :
  • Krallıkla yönetilirdi.
  • Ülke eyaletlere ayrılmıştı. Eyaletlerin başında merkezden atanan ve “En-nam “denilen  valiler bulunurdu.
  •  Çok tanrılı din inanışına sahiptiler.En önemli tanrıları savaş tanrısı olan “ Haldi” idi.
  •  Ekonominin temeli hayvancılığa dayanıyordu.
  •  Rahipler ,soylular ve askerler ayrıcalıklı sınıftır.
  •  Dilleri eklemeli dil gurubundandır.
  •  Çivi yazısı ve resim yazısı kullanmışlardır.
  •  Mimarlıkta çok gelişmişlerdir.Van kalesi,Çuvaş tepe,Erzincan’da Altın tepe Urartulardan günümüze kalmış en önemli kalelerdir.
  •  Su kanalları açmışlar, kaya mimarisinde , madencilik sanatında gelişmişlerdir. 
İYONLAR  ( MÖ.1050 – MÖ. 546)
  •  Yunanistan’ın “Dor” lar tarafından işgali üzerine, batı Anadolu’ya göç eden Aka ‘lar tarafından kurulmuştur.
  • Batı Anadolu’nun eski halklarından Karyalılarla karışıp,kaynaşmışlar Polis denilen şehir devletleri kurmuşlardır.Bunların en önemlileri Efes,Foça,İzmir ve Milet’tir.
  •  Pers istilasıyla birlikte önemlerini kaybettiler. 
Kültür ve Medeniyetleri  :
  • Şehir devletleri halinde siyasi yapı görülür.Şehirler önce krallar sonra asiller ve sonra da demokratik  şehir meclisleri tarafından yönetilmiştir.
  • Çok tanrılı din inanışına sahiptirler.
  • Güçlü askeri ve deniz filolarıyla Kuzey Ege, Marmara denizi çevresi,Karadeniz’de kendilerine bağlı pek çok ticari amaçlı koloniler kurmuşlardır.
  •  Fenikelilerden aldıkları alfabeyi kullandılar.
  • İyonlar Anadolu medeniyetlerinin en gelişmiş olanıdır.Bunun nedenleri ; Özgür düşünceye inanmaları,Anadolu kültüründen yararlanmaları  (Özellikle Hitit ), maddi durumlarının iyi olması , kuruldukları bölgenin ön-Asya ticaret yollarının bitiş noktasında olmasından dış dünyayı tanımalarıdır.
  • İyon şehir devletlerinin dünya tarihindeki önemi , özgür düşünce ve bilimin ilk önce burada doğmuş olmasıdır.
  •  Matematikte ;Tales ve Pisagor, Tıp ta ; Hipokrat, Felsefe’de ; Diyojen ,Anaksimenes ve Anaksimandros, Tarih te ; Herodot  önemli bilim adamlarıdır.
  • Mimari, heykelcilik alanlarında çok gelişmişlerdir. En ünlü kalıntıları Efes Artemis Tapınağıdır.
  • Ekonomilerinin temeli Ticaret’e dayanır.

Türkiye'de Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları Dönemi

   M.Ö. 6. Yüzyıldan M.S. 11. Yüzyıla Kadar Türkiye
( Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları Dönemi)

Bu dönemde Anadolu’ya Pers,İskender,Roma ve Bizans İmparatorlukları egemen olmuştur.

PERS İMPARATORLUĞU DÖNEMİ
  • Medler ve Persler kuzeybatı İran’a Kafkaslar yoluyla gelmişlerdir.
  • Anadolu’da Kızılırmak ‘a kadar ilerlemiş olan Medler e Persler son vererek (MÖ.550), güçlü bir İmparatorluk kurmuşlar MÖ.546 ‘da Lidyalılara son vermişler ve Anadolu’yu egemenliklerine almışlardır.
  • Sınırları doğuda Hindistan ve Orta Asya’ya , batıda Trakya’ya ,kuzeyda Kafkasya’ya güneyde Basra körfezi ve Mısır’a kadar uzanmıştır.
  • Perslere MÖ.333’te İssos savaşıyla Büyük İskender son vermiştir.
Kültür ve Medeniyetleri :
  • İmparatorluktu.İmparatorluğun başında “Ülkeler Kralı” veya “Krallar kralı” sayılan bir hükümdar bulunurdu.
  • Pers İmparatorluğu birçok geniş vergi bölgesine (Eyalet – Satraplık) ayrılmıştır. Satraplıkların (Eyaletlerin )başında merkezden atanan ve kralın vekili sayılan asker valiler (Satrap) bulunurdu.
  •  Askerliğe önem vermişler devamlı ordu kurmuşlardır.
  • Dinleri , iyilikle-kötülüğün mücadelesi olan Zerdüşt  dinidir. Temizliğin temsilcisi kabul ettikleri ateşi “Ateşgede” denilen tapınaklarda sürekli yakarlardı. * Zerdüştlük, Hindistan,Suriye,Anadolu ve Mısır’da da etkili olmuştur.
  • Perslerin Ön-Asya’ ya egemen olmaları, barış ve huzuru sağlamış ve Ticareti canlandırmıştır. Ticaretin gelişmesi için düzenli yollar ve düzenli posta teşkilatları kurmuşlardır.
  • Bütün İmparatorluk sınırları içinde tek para uygulaması yapmışlardır.
  • Çivi yazısı kullanmışlardır.
  • Mezopotamya,Anadolu,Mısır ve Yunan sanatlarından etkilenmişlerdir.
BÜYÜK İSKENDER İMPARATORLUĞU VE HELLEN DÖNEMİ
  • Makedonya kralı Büyük İskender’in Asya seferi ile başlayan ve yaklaşık 300 yıl süren döneme “Hellenistik dönem” , bu dönemde  doğu-batı kültür kaynaşmasıyla oluşan medeniyete de “Hellenistik medeniyet” denilir.
  •  Büyük İskender MÖ.334’te Anadolu’ya geçerek  Persleri yenilgiye uğratmış, İyon şehir devletlerini özgürlüklerine kavuşturmuştur.Suriye üzerinden Mısır’a, İran üzerinden Hindistan’a kadar gitmiştir.
  • Not: Büyük İskender , Persleri;  Granikos ,İssos, Gavgamela savaşlarıyla üç kez yenilgiye uğratmıştır.
  •  İskender’in ölümü üzerine Makedonya, Mısır ve Asya krallıkları kurulmuştur.
  •  Anadolu’da kurulan başlıca Hellen krallıkları :  Bergama Krallığı, Bitinya Krallığı ( Kocaeli yarımadası çevresinde), Pontus Krallığı ( Karadeniz kıyılarında) , Kommagene Krallığı ( Nemrut dağında ) .
  • Hellenistik krallıklar’a Roma İmparatorluğu son vermiştir.
Kültür ve Medeniyet  :
  • Hellenistik medeniyetin merkezi Anadolu’dur.
  • İskenderiye ve Bergama’da Kütüphaneler kurulmuş
  •  İskenderiye,Antakya ve Bergama’da büyük saraylar yapılmıştır.
  • İskenderiye feneri dünyanın yedi harikasından biri kabul edilmiştir.
  • Heykeltıraşlık sanatının en önemli örnekleri Bergama Zeus Sunağının kabartmaları ve “İskender Lahdi” ,Nike (Zafer Tanrıçası),Afrodit dir.
  •  Mısır’da İskenderiye şehrini, Büyük İskender kurmuştur.
  • Ülke yönetimi Perslerdeki gibi satraplıklar şeklindedir.
  • Bu dönemde en çok pozitif ve deneysel bilimlerde gelişmeler olmuştur.
  •  İskender,hocası Aristo’nun etkisinde kalmış ve bilime büyük destek vermiştir.
  •  Hellenistik medeniyet , İslam medeniyetinin doğmasında çok etkili olmuştur.
ROMA İMPARATORLUĞU DÖNEMİ
  •        MÖ.133 ‘te Bergama Krallığına son veren Romalılar yaklaşık 100 yıllık bir mücadeleden sonra Anadolu’ya egemen oldular.
  • Bu dönemde Anadolu’da bazı şehirler büyümüş ve gelişmiştir.( Antakya,İzmit, İstanbul,İznik )
  • MS.1 ve 2. yy.da Anadolu kentleri o dönemin en zengin ve en önemli sanat merkezleri arasında yer almıştır. (Bergama,Efes,Afrodisyas,Perge,Side,Aspendos,Antakya)
  •  İstanbul’da Bozdoğan Su Kemeri, Çemberlitaş, Ankara’da Avgustus tapınağı,Roma Hamamı, Antalya’da Aspendos bu dönemden kalan kalıntılardır.
ROMA UYGARLIĞI
  • Roma kenti Latinler tarafından kurulmuştur.
  • MÖ.30 ile MS.395 tarihleri arası “Roma Çağı” olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde Roma,Akdeniz havzasının tek, siyasal,askeri,ekonomik,ticari gücüdür.
  •  Roma egemenliğini kabul eden şehirler Roma’ya ; a-Dostluk antlaşması  b- İttifak antlaşması c- Uyrukluk antlaşması ile bağlanmışlardır.
  • Roma siyasi tarihi ; a- Krallık    b- Cumhuriyet  c- İmparatorluk  olarak  üç dönemden oluşur.
  • Krallık döneminde kralı “Senato” denilen ihtiyarlar meclisi teklif eder,” Kuria” denilen halk meclisi  kabul ederdi.Cumhuriyet döneminde Senato’nun seçtiği iki konsül bir yıl süreyle kralın yetkilerine sahip olarak ülkeyi yönetirlerdi.Bunalım dönemlerinde ise “Diktatör” denilen bir kişi geniş yetkilerle 6 ay için başa geçirilirdi.Meclisler İmparatorluk döneminde de varlıklarını sürdürmüşler ancak eski yetkilerini ve etkilerini kaybetmişlerdir.
  •  Hz. İsa , Avgustus döneminde Filistin’de Nasıra kasabasında doğmuştur.Tek tanrılı din inancı olan Hristiyanlığı yaymaya başladı.Sağlığında ona 12 kişi inanmıştır. Bunlara 12 Havariler denilir.Bunlardan özellikle Sen Piyer ve Sen Pol hristiyanlığın yayılması ve kurulmasında etkili rol oynamışlardır. Kudüslüler’in İsa’yı şikayet etmeleri üzerine İsa çarmıha gerilerek öldürülmüştür.
  •  Romalılar kölelerin ve fakirlerin dini olarak gördükleri hristiyanlığı önce yasaklamışlar, İmparator Konstantinus zamanında “Milano Fermanı “(MS.313) ile serbest bırakmışlar, İmparator Büyük Teodosius (379-395) zamanında resmi din ilan etmişlerdir.
  • Roma İmparatorluğu Kavimler göçünün etkisiyle 395 te batı ve doğu olarak ikiye ayrılmış, 476’da Batı Roma, 1453 ‘te Doğu Roma (Bizans)İmp.sona ermiştir.
  • Roma’da halk  ; 
 a- Patriciler : Tam vatandaşlık hukukuna sahip,geniş toprakları olan,mecliste oy kullanma hakkına sahip soylu sınıf 
 b- Plebler  :  Ticaret mülkiyet gibi bazı haklara sahip olup,askere alınmaz ve oy kullanamazlardı. 
 c- Yanaşmalar  :  Çeşitli nedenlerden dolayı hukukunun bir bölümünü kaybeden sınıftı.Bir ailenin yanına yanaşırlar ve onların hizmetlerini görürlerdi.
 d- Köleler :  Hiçbir hakkı olmayanlar olarak  sınıflara ayrılmıştı.
  • Güneş Takvimini bugünkü şekline kavuşturdular
  • Alfabeyi günümüz şekline kavuşturdular.
  • Mimarlıkta olgunlaşarak ilk sivil mimari örnekleri verdiler.
  • Hukuk alanında gelişmişler, 12 levha kanunlarını hazırlamışlar, hukuk’u olgunlaştırmışlardır.
BİZANS İMPARATORLUĞU DÖNEMİ :

  • 395’te Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla doğu Roma İmparatorluğu olarak kurulmuştur.
  • En parlak zamanı Jüstinyen ( Justiniaus) (527-565) dönemidir.
  • Bizans’tan günümüze kalan eserlerin en ünlüsü “Ayasofya” dır. Bunun dışında Aya İrini Kilisesi, Fethiye ve Kariye Camileri, Efes’teki St.John bazilikası, Alahan Manastırı, Yerebatan sarayı, İstanbul surları ve su kemeridir.
  • 1048 Pasinler savaşıyla başlayan Anadolu’yu yurt edinme mücadelesi,1071 Malazgirt savaşıyla yoğun bir Türk akınına dönüşmüş, kısa sürede Anadolu nüfusunun çoğunluğu Türkler’in eline geçmiştir. 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasıyla Bizans İmparatorluğu sona ermiştir.

Tarih Devirleri

TARİH DEVİRLERİ:      Yazının bulunmasıyla başlar ve günümüze kadar devam eder.

TARİH İLE YAZI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Tarih, yazı ile başlar. yazıdan önceki devirler hakkında sağlıklı bilgi edinmek  zor olduğundan, bu dönemlere “Tarih Öncesi Devirler (Prehistorik Devirler)” veya “Karanlık Çağlar” denir.

YAZI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER
  •                 Toplumlar ilk olarak resim yazısı kullanmışlardır.
  •                 İlk yazıyı Sümerler bulmuştur.(Çivi Yazısı)
  •                 Bugün kullandığımız alfabeyi, ilk olarak Fenikeliler kullanmış, onlardan Yunanlılar ve Romalılar        alarak geliştirmişler ve böylelikle LATİN alfabesi ortaya çıkmıştır.
  •                 Yazı, Anadolu’ya ilk olarak Asurlular tarafından Tunç devrinde getirilmiştir.
  •                 Türk Tarihinin ilk yazılı eserleri GÖKTÜRK(ORHUN) KİTABELERİDİR.

TARİH DEVİRLERİ:

A.             İLKÇAĞ (Eskiçağ): MÖ 3500'lerde Sümerler 'in yazıyı bulması ile başlar, 476'da Batı Roma'nın yıkılışıyla sona erer.
  •  Önceleri   şehir  devletleri   halindeki   siyasi yapı, sonradan Eski Yunan siteleri hariç,merkezi krallıklara dönüşmüştür.
  • Çağa çok tanrılı dinler egemendir. Ancak istisna olarak, İbraniler'de tek tanrılı din ilk kez görüldü ise de Musevilik bir dünya dini olamamıştır. Hıristiyanlık da, bu dönemde ortaya çıkmıştır.
  •  Özellikle Akdeniz Havzası'nda canlı bir ticaret ekonomisi görülmüştür, bunun temel nedeni koloniciliktir.
  •  Köleci ve sınıflı toplum yapısı çağa egemen olmuştur.
  •  Tarih Çağlan içinde en uzun yaşanan dönemdir.
  • Çağ'ın içinde, İsa'nın doğumu takvime başlangıç olarak kabul edilir, İsa'nın doğumu ile MÖ dönem sona erer, MS dönem başlar, ilkçağ'ın içinde hem MÖ hem de MS dönemler yaşanmıştır

    B.             ORTAÇAĞ:  MS   476' da  Batı   Roma'nın yıkılma­sıyla başlar, 1453 İstanbul 'un Fethi ile sona erer.
    •  Merkezi krallıklar gücünü Kavimler Göçü sonunda yitirdiğinden, siyasi yapıda Feoda­lite çağa egemen olmuştur.
    • Tek tanrılı dinler egemendir. Bu nedenle Ortaçağ' da, bilimsel ve kültürel gelişme ya­vaşlar.
    • Tek üretim aracı ve zenginliğin simgesi top­raktır. Geri, kapalı ve toprağa bağımlı bir ekonomik yapı görülür.
    • Akdeniz havzası, ti­cari etkinliğini yitirir.
    • Köleci toplum yapısı sarsılır, sınıflı top­lum yapısı devam eder.

    C.            YENİÇAĞ: 1453'te İstanbul'un Fethi ile başlar, 1789 Fransız İhtilali ile sona erer.
    • İstanbul'un Fethi'nde kullanılan tahrip gücü yüksek toplar, merkezi krallar tarafından kullanılmış, Feodalite yıkılırken, merkezi krallıklar yeniden güçlenmiştir.
    • Coğrafi Ke­şifler sonunda ise bazı merkezi krallıklar Sömürge imparatorluğu'na dönüşmüştür.
    • Tek tanrılı dinler çağa egemen olmasına rağmen, toplum üzerindeki etkinliklerini yitirmeye başlamışlardır.
    • Özellikle Coğrafi Keşifler' den sonra, canlı bir ticaret ekonomisi görülür.
    • Rönesans Hareketleri sonunda sınıflı top­lum yapısı da bozulmaya başlar.

    D.            YAKINÇAĞ: 1789'da Fransız ihtilali ile başlar günümüze kadar devam eder
    • Siyasi yapıya, Demokrasi egemendir. Özel­likle Fransız İhtilali'nden sonra din devleti, Dünya devletine dönüşür. Ulusçuluk akımı güçlenir.
    • Tek tanrılı dinler çağa egemen olmasına rağmen, toplum üzerindeki etkinliklerini yitirir ve özellikle Fransız İhtilali'nden sonra laik devlet ve laik toplum düzeni kurulur.
    • Fransız  ihtilali'nin getirdiği ilkeler sonucu, sınıflı toplum yapısı ortadan kalkar.
    • Sanayi Devrimi, hammadde ve pazar gereksinimini arttır.
    • Sömürge mücadelesi hızlanır.
    Dikkat  :  Zamanı çağlara bölmek yapay bir bölme işlemidir. Öğrenimi kolaylaştırmak amacı taşır.
    Örneğin:  İstanbul’un fethi, Avrupa ve Asya’yı etkileyen önemli bir tarihi olaydır. Ancak bu olay o sırada Amerika ve Afrika kıtasında yaşayan insanları doğrudan etkilememiştir.
     Mısır ve Mezopotamya’daki insanlar yazıyı kullanırlarken, dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar ancak yüzlerce yıl sonra yazıyı kullanmışlardır.

    ÇAĞLARIN BAŞLANGIÇ-BİTİŞ TARİHLERİ NASIL TESPİT EDİLMİŞTİR?

    Tarihin zamana göre tasnifinde en önemli ayrım “çağlara ayırarak” incelemedir. Çağların başlangıç ve bitim tarihleri belirlenirken toplumların geniş çapta etkilendiği tarihi olaylar  esas alınmıştır.

    Tarih Öncesi Devirler

    TARİHİN DEVİRLERE AYRILMASI:

    Tarih, yazının icadı ile başlar. Yazının, MÖ 3500' lerde Sümerler tarafından bulunduğu bilinmektedir. Yazı'nın bulunmasından önceki döneme Tarih ön­cesi Devirler (Prehistorik), yazının bulunmasından sonraki döneme de Tarih Devirleri denilir.

                        TARİH ÖNCESİ (PREHİSTORİK) DEVİRLER:
    Bu devirler, yapılan araç ve gereçlerin çeşitliliği­ne göre bölümlere ayrılır:
    A. TAŞ DEVRİ: Bu devir de kendi arasında üçe ayrılır.
    1.  Yontmataş Devri (Paleolitik):
    • Tarihöncesi devirler içinde en uzun yaşanan dönemdir.
    • insan bu devirde tüketicidir. Avcılık, balıkçılık ve toplayıcılık yapar.
    • insanın  doğa  ile  mücadelesi  bu  devirde başlar.
    • Toplumlar arasında yeterli iletişim yoktur. 
    • Mağaralar ve kuytu yerler, yaşam için seçi­len yerlerdir.
    • Kaba taştan yapılan aletler ve mağara   duvarlarındaki resimler tek kalıntılardır
    • Donemin sonuna doğru Ateş bulunur. Ateş’in bulunması   bir anlamda uygarlığın başlangıcı olarak kabul edilir.
    2.             Ortataş Devri (Mezolitik):
    • Neolitik devre geçişi sağlayan bir ara dönemdir.
    • insanlar, yaşamlarını yine avcılık ve toplayı­cılık ile sürdürmektedir.
    • Buzul çağları sona ermiş, yeryüzündeki iklim  koşulları  günümüz iklimine dönmeye başlamıştır.
    3.           Cilalıtaş Devri (Neolitik):
    • İnsan üretken hale geçer.                                                                
    • Topraklar tarıma açılır.
    • Kalıcı kültür yaratılmaya başlanır.
    • Topraktan kap-kacak yapılır ve seramik sanatı başlar.
    • ilk yerleşim birimleri oluşturulur.
    •  Hayvanlar evcilleştirilir ve bitki liflerinden elbiseler yapılır.
    • ilk dinsel inançlar ortaya çıkar.
    • İlk ticaret başlar.                                                                
    • Ataerkil bir düzen kurulur.
    •  Köleci toplum  yapısı ortaya çıkar.
    • Günümüzün sosyal yaşam biçimi oluşur
    Dolmen  :  Uzunca ve kaba taşların yan yana dizilip üzerine yassıca kaba bir taşın yerleştirilmesiyle oluşan anıtlar.
    Tümülüs :  Dolmenlerin toprak yığınıyla örtülüp bir tepe şekline getirilmiş hali.
    Höyük    :  Tümülüslere Anadolu’da verilen ad
    Kurgan   :  Tümülüslere Türkistan’da verilen isim
    Menhir   :  Bir çizgi veya daire etrafında kabaca dikilmiş yüksek taşlardan oluşan anıtlar. 
    MADEN DEVRİ: Kullanılan madenlere göre bölümlere ayrılır:
    1.             Bakırtaş Devri (Kalkolitik): 

     Maden Devri'ne geçiş dönemidir. Bu devirde Bakır bulunarak, işlenmeye başlanmıştır.
    Bakır, insanın kullandığı ilk madendir. Doğada saf olarak bulunur. Bu devirde Bakır, günlük hayatın içine girmiş, ancak yumuşak olduğundan ve madencilik tekniğinin ilerlemesi ile de Bakır ve Kalay karıştırılıp Tunç elde edilmiştir.

    2-         Tunç Devri:
    • Bu dönemde toplumlar arası  ile­tişim ve ticaret gelişmiştir.
    • İlk yerleşim birimleri, şehir devletlerine dönüşmüştür.
    3          Demir Devri: 
    • Tarım sektörünün yanı sıra sanayi sektörü de gelişmiştir.
    • Uygarlığın gelişmesi hızlanmıştır.
    • Silah yapım tekniği gelişmiştir.
    • Babil Kralı Hammurabi tarafından ilk mer­kezi krallık kurulmuştur.
    • Dönemin sonuna doğru yazı bulunmuş ve Tarih öncesi Devirler sona ermiştir.

    Yazı,takvim,tarihe yardımcı bilimler

       
    TARİHTE YAZI:
    Yazının, MÖ 3500 yıllarında Sümerler tarafından kullanıldığı bilinmektedir Sümerler, yazıyı ticari etki­leşimin bir sonucu olarak bulmuşlar ve yazı MÖ 3000 yılında işlerlik kazanmıştır.
    * Tarih çağlarına geçen ilk kavim Sümerler ‘dir. Sümer yazısı, hece esasına dayalı bir çizgi ve şekil yazısıdır. Aynı çağlar­da, Mısır'da da Hiyeroglif denilen resim yazısı kullanılmıştır. Yazı Anadolu'ya, Asurlu ticaret adamları ta­rafından getirilmiştir.
    *Anadolu'da tarih devirlerinin, Mezopotamya ve Mısır'a göre daha geç başlamasının nedeni, yazının Anadolu'da daha geç kullanılmasıdır.
    ALFABE BİLGİSİ:
       Bugün kullandığımız alfabeyi ilk bulanlar, Fenikeliler' dir. Fenikeliler, sembolleri Mısır hiyerogliflerinden yararlanarak elde ettiler. Sembolleri heceye dönüştürürken de Sümerler' in çivi yazısından yararlandılar. Fenikelilerin bulduğu bu 22 harflik alfabe, İyonya' dan Eski Yunan'a taşınmış ve Eski Yunanlılar tarafından geliştirilmiştir.
    Alfabeye bugünkü şeklini, Romalılar kazandırmışlardır
     Latin alfabesi adı verilen harf yazısına dayalı bu alfabe, 1 Kasım 1928'de ülkemizde de kullanılmaya başlanmıştır
    TARİHE YARDIMCI BİLİMLER:
    1) COĞRAFYA: Tarih olayın geçtiği Yer’in fiziki ve beşeri özelliklerini coğrafyadan öğrenir.
    2) ARKEOLOJİ(Kazı Bilimi):Toprağın ve suyun altında kalmış olan eserleri ortaya çıkarır.
    3) KRONOLOJİ(Takvim Bilgisi):Tarihi olayların zamanlarını belirleyip,oluş sırasını düzenler.
    4) PALEOGRAFYA: Eski yazıların okunmasını sağlayan bilim dalıdır.
    5) EPİGRAFYA(Kitabeler Bilimi):Taş,mermer gibi sert cisimler üzerine yazılan yazıları inceler.
    6) SOSYOLOJİ (Toplum Bilimi): Sosyal olayları inceler.
    7) ANTROPOLOJİ: Toplumların ırk yapılarını inceler.
    8) FİLOLOJİ (Dil Bilimi): Dilleri ve diller arasındaki bağları inceler.
    9) ETNOGRAFYA: Örf,adet, gelenek ve görenekleri inceler.
    10) Diplomatik (Siyaset Bilimi): Toplumlar arası her türlü siyasi ilişkiler, savaşlar ve nedenleri, antlaşma metinleri, siyasi ilişki­ler ile ilgili fermanlar ve beratlar bu bilim dalının kapsamı içine girer
     11) HERALDİK (Mühür bilimi): Resmi belgelerdeki mühür, arma ve özel işaretleri inceler.
    12) NÜMİZMATİK(Paralar bilimi): Eski Paraları inceler.
    13) Arkeometri (Karbon 14 Metodu): Herhan­gi bir tarihsel buluntunun yaşını hesap eden bilimdir.
    TAKVİM BİLGİSİ:
    TAKVİM NEDİR?: Takvim ; zamanı, günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.
    NOT: İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneş’i ve Ay’ı kullanmışlardır.
    AÇIKLAMA: Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır.
    (365 gün 6 saat) Bu şekilde oluşturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ denilir.
    Ay’ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır.Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ denilir.
    • Tarihte ilk güneş takvimini Mısırlı’ lar, ilk ay takvimini Sümerler oluşturmuşlardır.
    AÇIKLAMA:  Her toplum kendi takvimini oluştururken kendileri için önemli saydıkları bir günü başlangıç olarak kullanmışlardır. Örnek: Romalılar Roma’nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti,Hıristiyanlar Hz.İsa’nın doğumunu gibi...
    Bugün kullandığımız güneş sistemine dayalı Takvim, ilk kez Mısırlılar tarafından bulunmuştur.* Mısırlılar' ın bu takvimi bulmasına etki eden iki önem­li etken, Mısır'ın coğrafi konumu ve Nil olayıdır. Mısırlılar 'ın bulduğu bu takvime, bugünkü şeklini Romalılar kazandırmıştır.
    Türkler' in kullandıkları takvimler:
    • 12 Hayvanlı Takvim:   Göktürk ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır. Güneş sistemine dayalıdır . Bu takvimde yıl 365 gündür
    • Hicri Takvim (Kameri): Ay yılına göre düzen­lenmiştir. Yıl 354 gündür. Hz. Muhammed'in,  Mekke'den Medine'ye göçünü başlangıç alır Hz  Ömer tarafından düzenlenip, uygulamaya konulmuştur
    • Celali Takvimi: Büyük Selçuklular tarafından kullanılmıştır. Sultan Melikşah'ın emri ile Ömer Hayyam tarafından hazırlanmıştır. Güneş sistemine da­yalıdır.
    •  Rumi Takvim: Osmanlılar tarafından, sadece mali işler için kullanılmıştır. Güneş sistemine dayalıdır.
    • Miladi Takvim: 1925 yılında, Batı ile aramızdaki  uyumun     sağlanması   için  kabul  edilmiştir.Güneş sistemine dayalıdır. Yıl 365 gün 6 saattir­ 1926’ dan itibaren kullandığımız takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli Mısırlılara dayanır. İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıya aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında JULYEN takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır. Yeniçağda Papa XII.Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle GREGORYEN TAKVİMİ olarak anılmıştır. Günümüzde ise Milat takvimi denilmektedir. Milat takvimi Hz. İsa’nın doğuşunu (sıfır) kronolojinin başlangıcı olarak kabul eder.