Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

DOGAL AFETLER

DOĞAL AFETLER

Oluşumları tabiat olaylarına dayanan afetlerdir. Ancak bu tür afetlerin bazısında insan etkisi bulunabilmektedir. Hatta olayın meydana gelmesinde tetik rolü oynayan etken insan olabilmektedir. Ancak olayı hazırlayan faktörler ve olayın hazırlanışı, oradaki doğal özelliklere dayanır.

DEPREMLER

Deprem, yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayı.

Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "Sismoloji" denir

DEPREM TÜRLERİ

Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Depremlerin büyük bir bölümü yukarıda anlatılan biçimde oluşmakla birlikte az miktarda da olsa başka doğal nedenlerle de olan deprem türleri bulunmaktadır. Yerkabuğunu oluşturan levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle "Tektonik" depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhalar sınırlarında oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir. İkinci tip depremler "Volkanik" depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler. Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır

DEPREMLERİN ÖLÇÜMÜ

Sismologlar depremi çıplak gözle ve doğrudan gözlemleyemediklerinden bazı sayısal verileri veya çeşitli ölçümleri esas alarak depremleri analiz ederler. Bu yüzden temel olarak birbirinden farklı ama eşit derecede önemli iki ölçüm sistemiyle depremleri analiz ederler: büyüklük ve şiddet. Bir depremin sahip olduğu enerji, büyüklük sistemiyle, herhangi bir noktadaki sarsıntı yoğunluğu ise şiddet sistemiyle ölçülür.

DEPREMLERİN BOYUTLARI VE OLUŞUM SIKLIĞI

Dünyanın pek çok bölgesinde her gün küçük depremler olmaktadır, hatta ABD'deki Alaska ve California'da, Endonezya'da veya Japonya'da bir gün içinde birden çok sayıda deprem olmaktadır. Büyük depremler ise daha az görülmektedir. İngiltere yapılan hesaplamalar şu sonucu ortaya çıkarmıştır:

  • Her yıl 3,7 veya daha büyük bir deprem
  • Her 10 yılda bir 4,7 veya daha büyük bir deprem
  • Her yüz yılda bir 5,6 veya daha büyük bir deprem

Dünyadaki depremlerin %90'ı ve büyük depremlerin ise yaklaşık %80'i Pasifik Bölgesi'nde meydana gelmektedir.

DEPREMİN ETKİLERİ

  • Camlar kırılabilir
  • Binalar çökebilir
  • Yangınlar çıkabilir
  • Tsunamiler görülebilir
  • Heyelanlar görülebilir
  • Salgın hastalıklar görülebilir
  • Temel gıda maddelerinin ve temel ihtiyaçların temininde zorluklar yaşanabilir Ruhsal ve psikojik zarar görebilir

SEL

Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve "sel" adı verilen bir doğal felakete sebebiyet verir.

SEL´İN SEBEPLERİ

İnsanlar tarih öncesi çağlardan beri yaşamak için hep nehir kıyılarını ve deniz kenarlarını tercih etmiştirler, çünkü suya yakın olmak demek aynı zamanda kolay ulaşım, daha yumuşak bir iklim ve daha verimli topraklar demekti. Zaten eğer insanlar taşabilecek bu sulara yakın olmasalardı sel bir afet olarak sayılmayacaktı.

HEYELAN

Heyelan ya da Toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir.

Heyelan aynı zamanda toprak kaymasıdır. Toprağın yer değiştirmesinden oluşur. Toprak altı fidelerinin topraktan çıkması, aynı zamanda toprağın aşağıya doğru inerek sürtünme kuvveti oluşturmasına heyelan denir.

KURAKLIK

Bir bölgede nem miktarındaki geçici dengesizliğin o bölgedeki su kıtlığı ile ilişkisi olarak kabaca tanımladığımız kuraklık doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda herhangi bir yerde meydana gelebilir. Kuraktan nemli iklim tiplerine kadar her yerde görülebilir. Bununla beraber kurak iklimler nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı kuraklığa karşı daha hassas konumdadırlar. Ekstrem olaylar içinde kuraklık genellikle yavaş gelişir, sıklıkla uzun bir süreklilik gösterir ve atmosferik tehlikeler içinde tahmini en az olanı olması ile birlikte etkileri çok geniştir.

Kuraklık yalnızca fiziksel bir olay veya bir doğa olayı olarak görülmemelidir. Onun, insan ve faaliyetlerinin su kaynaklarına olan bağımlılığı nedeniyle toplum üzerinde çeşitli etkileri vardır.

Uzun süreli kuru hava nem azlığı yaratarak bitki, orman ve su kaynaklarında azalmaya sebep olur ve neticede, ciddi çevresel, ekonomik ve sosyal problemlerin ortaya çıkar

KURAKLIK TİPLERİ

Ø Meteorolojik kuraklık

Ø Tarımsal kuraklık

Ø Hidrolojik kuraklık

KURAKLIĞIN ETKİLERİ

1.Ekonomik etkileri

Ø Üründe kayıp

Ø Süt ve çiftlik hayvanları kaybı

Ø Kereste üretiminde kayıplar

Ø Ulusal büyümede kayıp, ekonomik gelişmede gecikme

Ø Yiyecek üretiminde düşüş-Yiyecek stoklarının azalması

Ø Çiftçi gelirlerinde kayıplar

Ø Eğlence iş alanlarında kayıplar

Ø Tarımsal üretimin direk bağlı olduğu endüstrilerde kayıplar

Ø Üretimdeki düşüşe bağlı işsizlik

Ø Hükümetlerin vergi gelirinde kayıplar

2.Çevre etkileri

Ø Topraktaki su ve rüzgâr erozyonu

Ø Bitki alanlarına zarar

Ø Suyun kalitesine zarar

Ø Hayvan kalitesine etki

Ø Hayvan doğal yaşamlarına etki

3.Sosyal etkileri

Ø Yiyecek kıtlığı

Ø Yoksullukta artış

Ø Göç

Ø Sosyal huzursuzluk

Ø Kırsal alanlardaki yaşam seviyesinde düşüş

ORMAN YANGINI

Ormanda bulunan ot, ibre, yaprak, kütük gibi yanıcı maddelerin tutuşarak ormandaki yaşam birliği içindeki canlı-cansız tüm varlıkları yok eden, serbestçe yayılma ve büyüme eğilimi gösteren yangınlara orman yangını denir.
Orman yangınının oluşabilmesinin üç şartı (Yangın üçgeni)
1-Yanıcı madde(yeterli miktarda varsa)
2-Oksijen(% 15’ten fazla olması gerekir)
3-Tutuşma sıcaklığı(260–400 C derece)

Rüzgâr; havanın yatay hareketidir. Rüzgâr hızı km/saat olarak ifade edilir. Rüzgârlar geldiği yöne göre isimlendirilir. Rüzgârın şiddeti ve yönü orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarında çok önemlidir. Rüzgârlar,
• Yanıcı maddelerin kurumasını hızlandırır.
• Oksijeni arttırır.
• Alevleri yanıcı maddelere doğru eğer.
• Yangının yayılma ve ilerleme yönüne etki eder.
• Yanan parçaları taşır, kıvılcım atmayı sağlayarak yangının büyümesine etki eder

Orman yangınlarının çıkış nedenleri
Ülkemizde ve buna paralel olarak Karabük’te çıkan orman yangınları irdelendiğinde, yangınların % 99 unun insanların sebep olduğu faktörlerden çıktığı anlaşılmaktadır.
Bunlar;
1-İhmal ve dikkatsizlik (piknik ateşi, çoban ateşi, avcı ateşi, anız yakma, iyice söndürülmeden atılan sigaralar, enerji nakil hatları vb.)
2-Kasıt (tarla açmak, sabotaj, terör vb.)
3-Kaza
İnsan unsurlu olmayan yangın nedeni ise bir doğa olayı olan yıldırımdır.
Çok sıcak ve kurak iklimlerde cam kırıklarının da mercek görevi görerek yangınlara sebebiyet verdiği kayıtlara geçmiştir.

TSUNAMİ

Tsunami okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasını temsil eder.

Tsunami ilk oluştuğunda tek bir dalgadır ancak kısa bir süre içerisinde üç ya da beş dalgaya dönüşerek çevreye yayılmaya başlar. Bu dalgaların birincisi ve sonuncusu çok zayıftır ancak diğer dalgalar etkilerini kıyılarda şiddetli biçimde hissettirebilecek bir enerjiyle ilerlerler. Bu nedenle depremlerden kısa bir süre sonra kıyılarda görülen yavaş ama anormal su düzeyi değişimi ilk dalganın geldiğini gösterir. Bu değişim, arkadan gelecek olan çok kuvvetli dalgaların ilk habercisi de olabilir.

HORTUM

Hortum, kümülüs bulutları ile bağlantılı olarak silindir şeklinde dönerek gezen bir rüzgâr türüdür. Bu "hortum" bulutlardan yere kadar uzanır ve büyük yıkıcı güce sahip olan bir doğa felaketidir. Hortumlar hakkında bir bilimsel teori ilk olarak 1917 yılında Alfred Wegener tarafından üretilmiştir ve bu teori günümüzde de doğru olarak kabul edilmektedir.

Bir denizin ya da gölün üzerinde meydana gelen bir hortum, yerden emdiği sular ile bir "Su hortumu" oluşturur.

BİR HORTUMUN OLUŞMASI

Bir hortumun meydana gelmesi çok karmaşıktır ve hala tatmin edici bir bilimsel açıklama ortaya sürülememiştir. Ayrıntılara yönelik soruların hepsi cevaplandırılamamış olmasına rağmen, bir hortum'un mekanik özellikleri iyi tanınmaktadır. Belli koşullar altında dünyanın her yerinde ve her zaman hortumlar oluşabilir. Atmosferin bir hortum üretmesinde, ne belli bir zaman ne de belli bir coğrafya sınırı bulunur. Ama bir hortum oluşma olasılığı az veya çok olan bölgeler ve zamanlar kabaca şekilde belirlenebilir.

ÇIĞ

Çığ, farklı nedenlerden dağdan aşağıya kayan büyük bir kar miktarıdır. Bol kar yağışı olduğunda, taze kar tabakasının alttaki eski tabakayla iyi kaynaşmaması sonucu, Rüzgârın kaldırdığı büyük bir kar kitlesinin aşağı inerek alttaki kar tabakası üzerinde kayması sonucu Ve bir hayvan veya kayakçının oynak kar tabakasını çiğneyerek harekete geçirmesi sonucu çığ oluşabilir.

ÇIĞIN OLUŞUMUNDA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

  • . Arazi: Eğim ne kadar fazlaysa, tehlike o kadar büyüktür. Yüzde 30'luk bir eğim çığ oluşumu için yeterlidir. Gölgede kalan sırtlarda çığ tehlikesi, güneş gören yerlere göre daha fazladır.
  • Taze kar: Taze kar tabakası ne kadar kalınsa, çığ tehlikesi o kadar büyüktür. Kötü hava şartlarından sonra güneşin açtığı ilk gün çok risklidir.
  • Fırtına: Kar fırtınası olduğunda, kar tanecikleri dönerek uçuşur ve rüzgârsız sırtlarda birikir. Tepe üstlerinde dalga şeklinde birikmiş kar, alttaki sırtta çığ tehlikesini gösterir.
  • Kar tabakası: Karın tabaka halinde kaydığı yerlerden uzak durmak gerekir. Dipten gelen boğuk sesler de tehlike işaretidir.

Isı: Kar yağışından sonra ısı birden düşerse, yeni kar tabakası alttakine iyi işleyemez. Hava ısındığında da kar gevşer ve tehlike artar. Bu nedenle baharda daha çok çığ olur

ÇIĞ TİPLERİ

Kopma şeklini esas alan bir kıstasa göre Gevşek Kar Çığı ve Kar Dilimi Çığı olmak üzere iki türe ayrılır. Her birinin karışımı kuru veya ıslak kar ve su içerebilir. Her iki türde de kopma, genellikle kar örtüsünün üste yakın tabakalarında gerçekleştiği için yüzey çığları içinde sınıflandırılırlar.

1.Gevşek Kar Çığı

Kar örtüsü içindeki zayıf tabaka yüzeyde veya yüzeye yakın bir yerde oluştuğunda gevşek kar çığı meydana gelir. Kar örtüsü tek bir noktadan kopar, ufak kar döküntüleri saçarak yuvarlanmaya başlar. Yuvarlandıkça daha fazla kar toplar ve bir üçgene benzer biçimde aşağı doğru genişler. Gevşek kar çığlarına doğada çok sık rastlanır. Genellikle çok fazla kar içermezler. Büyük ölçüde can ve mal kaybına neden olacak kadar tehdit oluşturmazlar.

2.Kar Dilimi Çığı

Zayıf kar tabakası, güçlü bir tabakanın hemen altında oluştuğunda kar dilimi çığları meydana gelir. Kar örtüsü bir çizgi boyunca tek birim halinde kopar. Kütle halindeki kar, kütüphane rafında duran kitapların aniden yere boşalması gibi dökülür, çatlayarak kırılır ve kar dilimleri şeklinde yamaçtan aşağı kayar.

YANARDAĞ

Bir yanardağ (ya da volkan), magmanın (dünyanın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla ergimiş ya da erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir

YANARDAĞ TÜRLERİ

Yanardağların sınıflandırılması, yanardağın şeklini etkileyen püskürtünün türüne göre yapılabilir. Eğer püsküren magma yüksek oranda (%65'ten fazla) silika içeriyorsa, lava "felsik" denir. Bu durumda lav çok ağdalıdır ve nispeten hızlı bir şekilde katılaşan bir kabarcık halinde yukarıya doğru itilir. Kaliforniya'daki Lassen Peak ve Martinik'teki Mount Pelée buna örnektir. Bu tür yanardağlar, kolayca tıkandıkları için patlama eğilimi gösterirler.

YANARDAĞIN ETKİNLİKLERİ

Yanardağların püskürmeleri ve volkanik etkinlikler farklılık gösterir

· Freatik (buhar) püskürmeleri

· Yüksek silika içerikli lavın patlamalı püskürmeleri (ör. Riyolit)

· Düşük silika içerikli lavın dökülmeli püskürmeleri (ör. Bazalt)

· Piroklastik akıntılar

· Laharlar (döküntü akıntıları)

· Karbondioksit çıkışı

Tüm bu yanardağ etkinlikleri insanlara zarar verebilir.

Yanardağ etkinlikleri genellikle depremler, sıcak su kaynakları, çamur kazanları ve gayzerler gibi yer etkinlikleriyle beraber görülürler. Püskürmelerden önce genellikle düşük şiddette depremler görülür.

YILDIRIM

Havanın iyi bir iletken olmaması bünyesinde elektrik yükleri bulunduran bulutları oluşturur. Fiziksel nedenlerden ötürü, bulutun yüklenmesi sırasında yere yakın olan kısmında %70-%90 olasılıkla negatif elektrik yükleri yer alır. Bu durumda yer de bulutun negatif yüklerine bakan bölümünde pozitif yükler toplanır. Bazı koşullarda bunun tersi yüklenme de olabilmektedir (%10-%30 olasılıkla). Fırtınanın, hava akımlarının artmasıyla buluttaki negatif yük oranı ve buna bağlı olarak da yerdeki pozitif yük toplanması hızlanarak devam eder

Bulutla yer arasındaki potansiyel farkı arttıkça aradaki havanın da delinmesi kolaylaşır ve belli bir değerden sonra havanın delinmesiyle oluşan iletken kanal boyunca buluttan toprağa veya topraktan buluta elektriksel boşalma başlar. Bulutla bulut arasında olan elektriksel boşalmaya şimşek ve bulut – toprak boşalmasına ise yıldırım denir.

DOLU

Dolu,çapları 5-50mm. Bazı durumlarda çok daha büyük küresel veya düzensiz buz parçacıklarının yağışıdır. Dolu, içerisinde çok güçlü dikey alçaltıcı ve yükselici hava hareketlerinin olduğu Cumulonimbus bulutundan düşer, kısa sürede sağanak şeklinde yağar ve fazla su bırakır. Soğuk hava kütlesinin, sıcak havanın yerini almaya çalıştığı anda, genellikle sağanak hattı boyunca meydana gelir Atmosferin sıcaklığı ve Cumulonimbus bulutunun gelişmesine bağlı olarak bazı bölgelerde oldukça etkilidir. Dolunun yeryüzünde görüldüğü yerlerle Cumulonimbus bulutunun dağılışı arasında yakın ilgi vardır. Kutuplar soğuk olduğundan Cumulonimbus bulutu ve dolu oluşmaz. Fazla sıcak ve soğuk bölgelerde dolu yağmaz. Orta enlemlerin kış mevsiminde de durum böyledir. Havanın ılık olduğu bahar ve yaz aylarında doluya sıkça rastlanır. Ayrıca serin tropikal bölgelerde de dolu görülür. Bilhassa ilkbahar ve yazın ilk aylarında meydana gelen şiddetli oraj ve fırtınalarla beraber dolu görülür. Dolayısıyla hava sıcaklığının, çok düşük olduğu durumlarda dolu, çok az veya zayıf olarak meydana gelir. Ülkemizde havanın nemli ve alttan sıcak üstten serin olduğu bahar ve yaz mevsimlerinde dolu sıkça yağar.

SİS

Sis yeryüzündeki yatay dönüş mesafesini 1km’nin altına düşüren meteolojik bir olaydır. Sis, bir alçak seviye bulutu olan stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak ta bilinir. Sis, su buharının donarak kristalleşmesi sonucu oluşan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelmiştir.

Sis çeşitleri

Ø Radyasyon sisi

Ø Adveksiyon (Yatay hava hareketi) Sisi

Ø Oroğrafik (Yer şekili) Sis

Ø Cephe sisleri

KASIRGA

Büyük çaplı ve çok şiddetli Beufort ölçeğine göre saatte 75 milden fazla hızla ve dönerek esen tropik rüzgâr. Doğu Pasifik ve Güney Atlantik hariç subtropikal ve tropikal iklim kuşağındaki bütün sıcak denizlerde sık sık meydana gelir. Ağustos, eylül aylarında Antillerde görülür. Batı Pasifik Okyanusu’nda Tayfun adını alır. Başlangıç ve mevsim sonu kasırgaları, Karaiplerin batısında görülür. Orta Amerika kıyılarının biraz açıklarında Pasifik Okyanusunda ve Meksika Körfezinde de sık sık rastlanır

Kasırgalar, mahallî fırtınalar kadar şiddetli sayılmazlar. Orta kuşakta meydana gelen ekstratropik siklonlar kadar da geniş çaplı değildirler. Fakat bunlar nisbeten geniş çapta ve kesafette olursa, bütün fırtınaların en tehlikelisi ve tahrip edicisi hâlini alırlar. Atlantikte ortalama yılda yedi kasırga vuku bulduğundan doğu Pasifikte de yaklaşık aynı sayıda kasırga vuku bulur. 1890–1910 arası çok, 1910–1930 arası az, 1930–1950 arası çok sık kasırga vuku bulmuştur. Kasırgaların ekseni kuzeybatı istikametinde eser.

BORA

Ansızın ortaya çıkan, çoğunlukla ardından yağmur getiren geçici ve sert rüzgâr.

TAYFUN

Büyük okyanus’un batısında ve Çin denizi’nde görülen şiddetli kasırga, tropikal siklon.

TORNADO

Tornadolar, ortaya çıktıkları enlemler bakımından bazı ortak noktalara bağlıdır(hava kararsızlığı, harekete geçirici bir etmenin varlığı).Sağanak hatlarına bağlı olan Afrika tornadoları, muson havası içinde meydana gelir ve sağanaklarla birlikte görülür. Bununla birlikte, olayı en belirgin biçimde açıklayan tornadolar ABD’de ortaya çıkmıştır. Amerikan tornadosu, yere kadar inebilen bulutların şiddetli bir dönme hareketiyle birlikte görülen çok küçük yarıçaplı (100m düzeyinde)bir burgaç hareketidir; dalların kopması, ağaçların sökülmesi ve evlerin yıkılması sonucu oluşan kulakları sağır edici bir gürültüye yol açar.

Çok büyük zararlara yol açan tornadolar, tam geçiş yerlerinde gerçek bir yıkıma neden olabilirler(birkaç yüz metre genişliğinde ve onlarca kilometre uzunluğunda).

Tornadolar, Mississippi ovalarını kırıp geçirir; buralarda bazen bir günde 1000’den fazla can kaybının olduğu görülmüştür.

KÜRESEL ISINMA

200 MİLYON İNSAN EVSİZ KALACAK

Küresel ısınma engellenmezse, kıyı kentleri haritadan silinecek. Toplu göçler başlayacak. Ormanlık alanlar çölleşecek.

Dünyanın ortalama ısısı geçtiğimiz 100 yıl içinde 0.6derece arttı. Birleşmiş Milletler´e göre

Mucizevî bir şekilde, insanoğlu bugün atmosferi kirletmeyi durdursa bile ortalama ısı önümüzdeki 100 yılda da 1,2 derece artacak. BM uzmanları kritik eşiğin ise 2 derece olduğunu ifade ediyor. Bir başka değişle dünya önümüzdeki yıllarda, 2 dereceden daha fazla ısınırsa, artık küresel ısınmayı önleme şansı kalmayacak. Peki, küresel ısınma durdurulamazsa ne mi olacak? Dünyanın en saygın 3 kurumunun hazırladığı raporlar, bu durumda insanoğlunun karşılaşacağı korkunç felaketleri gözler önüne serdi:

ORTADOĞU’DA SU İÇİN SAVAŞLAR ÇIKACAK

Ø Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’un raporuna göre,2020yılından itibaren dünyada su ve enerji kıtlığı baş gösterecek.

Ø Avrupa’daki Venedik gibi kıyı kentleri su altında kalacak. Su ve enerji kaynaklarını korumak için Japonya, Almanya, Kuzey Kore, Güney Kore, İran ve Mısır nükleer silah geliştirecek.

NOT: Dünyada deniz seviyesinin 1metre altında 100 milyon insan yaşıyor

Ø Tarım alanlarının ve su havzalarının korunması ve ele geçirilmesi nedeniyle çıkacak çatışmalar, terör örgütleri kanalıyla bölgesel savaşlara dönüşecek

İSTANBUL KIYILARI SULAR ALTINDA KALACAK

Ø 15 yıl içinde küresel ısınma nedeniyle sıcaklığı ortalama 2 derece artması dünya ekonomisinde 7 trilyon dolar zarara yol açacak.

Ø 200 milyon kişi evsiz kalacak, Sahra Çölü Afrika’yı kaplayacak.

NOT:100 yılda 10bin kuş türünden 1’nin nesli tükeniyordu. Bu oran 100 kat arttı

Ø Deniz seviyesi 1metre yükselecek. Kıribati, Tuvalı gibi ülkeler haritadan silinecek İstanbul, Los Angeles ve Venedik sular altında kalacak.

BİR MİLYON CANLI TÜRÜ YERYÜZÜNDEN YOK OLACAK

Ø Birleşmiş Milletler’in Küresel Isınma Raporuna göre 65 milyon yıl önce yok olan dinozorlardan sonra ilk kez hayvan ve bitki türleri bu kadar hızlı siliniyor.100 yıl içinde yeryüzündeki tüm canlı türlerinin yarısı yok olacak.

Ø Küresel ısınma bu hızla devam ederse 2050 yılına kadar yeryüzündeki bitki türlerinin yüzde 37’si,yani 1 milyon hayvan ve bitki türü ortadan kalkacak.

NOT: Munich RE’ ye göre, küresel ısınmanın yıllık maliyeti 150 milyar dolar.

Ø Okyanus suları ısınacak. Bu da aşırı nemli iklimlere, kasırgalara neden olup kıyı bölgelerinde yaşayanları tehdit edecek.

DÜNYADA NELER OLUYOR

Ø Atmosfere yılda ortalama 21 milyar ton karbondioksit salınıyor ve bu miktar giderek artıyor.

Ø Ortalama bir Amerikalı yılda 6 ton, bir İngiliz 3 ton, bir Çinli 0,7 ton, bir Hintli 0.25 ton karbondioksit üretiyor.

Ø Türkiye atmosfere yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakacak, dünyayı en çok kirleten ülkeler sırasında 20. 2010’da bu rakam 400 milyon tona ulaşacak.

Ø Avustralya kıyılarındaki 134 bin nüfuslu Mikronezya adasında deniz her yıl 2.1cm yükseldi. Deniz seviyesi 30cm olan ülke 15 yıl sonra batacak.

Ø 20 yıl sonra önlem alınmazsa Afrika’da 400milyon insan kuraklık nedeniyle açlıkla karşı karşıya kalacak.

ATMOSFER KARBONA BOĞULDU

Sanayi Devrimi’nin başladığı 1780’lerde atmosferdeki karbondioksit oranı yüzde 0.02’ydi.Günümüzde bu oran 0.04’e yükseldi. Gelecek yüzyılda bu oran yüzde 0.08’lere varacak.

EN BÜYÜK SUÇ ENERJİDE

Küresel ısınmanın baş nedeni olan sera gazları üretiminde birincilik elbette enerji santrallerinin elinde. Başta karbon olmak üzere atmosfere yayılan sera gazlarının yüzde 21,3’lük bölümünden elektrik elde etmek için kömür, petrol gibi fosil yakıtlarının kullanıldığı enerji santralleri sorumlu. Ev içi tüketimin için de ise ısınma, ışıklandırma ve yiyecek içecek tüketimi bulunuyor.

BİZİM YAPMAMIZ GEREKENLER

EVİNİZDEKİ AMPULLER ÇEVRE DOSTU OLSUN

Ampullerinizi değiştirin. Enerji dostu yeni nesil ampuller, standartlardan %66 daha az enerji harcıyor. Geleneksel ampullerinizden sadece 3’ünü,yeni çevre dostu ampullerle değiştirdiğinizde, hem yılda 135 kilo karbon gazının atmosfere salınmasını önlemiş hem de tasarruf yapmış oluruz

CİPLER BİNEK OTODAN 2 KAT DAHA ZARARLI

Ortalama bir cip, şehir içinde 10kilometre 3kg karbon gazını atmosfere salıyor.94 model bir Ford Escort için bu oran 1.8kg yani ortalama bir arazi aracı, binek otomobilden %47 daha fazla karbon üretiyor. Ayrıca inik lastikler otomobilin yılda 115kg karbonu atmosfere yayması anlamına geliyor

ELEKTRONİK CİHAZLARI STAND BY’DA BIRAKMAYIN

Fiyatları düştüğü için satışları da artan düz ekran televizyonlar, normal televizyonların 3 katı elektrik harcıyor. Ayrıca evde ortalama 8 saat stand up moduna bırakılan TV, DVD player, müzik seti gibi elektronik cihazlar, yılda 450 kilo karbon gazının atmosfere yayılmasını anlamına geliyor.

UÇAKLA GİTMEK YERİNE DEMİRYOLUNU TERCİH EDİN

Ortalama 3 saatlik bir uçuşta Boeing 747 tipi bir yolcu uçağı 2 bin ton karbon gazını atmosfere yayıyor. Bu nedenle seyahatlerinizde mümkün olduğu kadar treni tercih edin. Alışverişe giderken de, yanınızda bez alışveriş torbası götürün. Böylece atık madde oranını azaltmış olursunuz.

How To Burn More Fat With Repetitions of Shorter Exercise


Best Abs Workout At Home - ONLY 8 Minutes

Here is a great video I found that will teach you some of the best abs workout routines at home. These abs workout routines are fun, safe and effective. Just 8 minute a day to great abs. Enjoy it.



For a complete Abs Workout Secrets, check out this book: The Truth About SIX PACK ABS.

Life Fitness Home Gyms

Life Fitness Home Gyms Bring Quality Home

If you have ever worked out in a health club, hotel or on a cruise ship, chances are you have come face to face with Life Fitness equipment at one time or another. The Life Fitness line of cardiovascular machines and strength training equipment is one of the top sellers for professional trainers and athletes, because of the high quality of the equipment and the workouts effectiveness it offers.

You can bring this quality home for your own personal workouts by purchasing a Life Fitness home gym. Life Fitness has been creating workout equipment for decades and continues to manufacture quality pieces that are used by professional athletes, Olympians and health clubs everywhere.

Why Choose a Life Fitness Home Gym?

One of the first things that many people look for when it comes to selecting a home gym is how the exercises are going to feel as you go through the various motions. Because Life Fitness home gyms offer an ergonomically enhanced design and the smoothest resistance available, you can rest assured that all of your workouts on this equipment are enjoyable and effective. When it comes to variety, these gyms will deliver the goods as well, with a perfect combination of exercises that will work every muscle group in your body. And every fitness enthusiast knows that variety is the KEY of exercise, and the more flexibility you can add to your workouts; the more likely you will be to stick with them.

When you are shopping for a home gym, you are probably looking to fill a limited amount of space in your home. This means that you want the most compact system possible yet still can provides you with greatest number of exercise possibilities. Life Fitness home gyms can bring you a full body workout without taking large amount of space, it provides every exercise you need in one single unit.

And if you can’t find everything you want on a Life Fitness home gym, you can even add optional features that are guaranteed to round out your workout program. Don’t let the size fool you, these compact units are designed to withstand the test of time; you will be able to get plenty of use out of your Life Fitness home gym for many, many years.

If you are looking for a home workout system that will offer you flexibility, variety, and durability all in a single, compact unit, check out the Life Fitness home gym.

Health And Fitness Spas: More than Just Massages and Facials

There used to be a time when health and fitness spas were more about being pampered than becoming fit. Today, although there are spas which still offer this kind of amenity, more women are choosing spas in which they can be taught to change their lifestyle and become healthier and lose weight at the same time.

Health and fitness spas have taken it upon themselves to empower women to change their eating habits and to feel good about themselves as well. A healthy way of living has become the focus of women around the world, and health and fitness spas have approached good health and dieting with a new purpose.

Attending a health and fitness spa allows a woman not only to relax and enjoy the spa experience, but also to focus on strategies which can be utilized later on in conquering weight gain, self-image concerns, and behavior which contributes to their growing anxiety over weight loss.

Perhaps the positive results gained from attending a health and fitness spa for a weekend is due to the fact that there are no demands being placed on the woman. For two days, there are no phone calls, family tugging at their sleeve, errands to run, a house to clean, or shopping at the supermarket. The mind is no longer cluttered with thoughts of unfinished lists or tasks undone.

Instead, the entire focus of the weekend is on you and you alone. Time is taken to regroup, reenergize, and find the balance within. So too, as a participant in a fitness spa, you may learn new techniques; new principles to apply to your lifestyle that will enhance the way you feel and become the catalyst for change.

While weight loss is a part of the health and fitness spas experience, feeling like a new person who has become empowered to improve your overall being is an experience every woman should enjoy in their lifetime.

Bodybuilding For Women

Why Women Should Add Bodybuilding to Their Exercise Routines

While men engage in bodybuilding to strengthen and increase muscle mass, women seek to shape and tone their bodies using particular exercise routines. Also, the notion that you will become a female version of the “Incredible Hulk” is a myth.

The areas of concern for some women may be the legs, chest, back, abdominal area, shoulders, or forearms. In addition, weights can be used to enhance the effects of resistance training as well.

Here are some recommendations from women who have trained in bodybuilding:
  • Learn the proper technique from a professional or gym instructor.
  • A 30-45 minute workout is recommended.
  • Exercises beginning with the lower body, middle, and upper body are advisable.
  • Sets of up to 12 repetitions repeated three times, with rests in between each set.
  • Two days a week of strength training.
  • Begin slowly with weights or bands.
  • Add resistance training to your routine.
  • Stretching before and after exercising.
  • Let your body tell you when you’re tired or in pain, then stop.
  • A good routine leaves your muscles burning and tired at the end of a routine.
  • Include a proper diet regimen.
  • Get plenty of rest.
  • Workout is preferable in the morning or afternoon.
There are those who contend that while you can burn fat using weights, it is a slow process. They also believe that while using weights during lower body workouts does contribute to burning fat, the fact is you would have to do an entire routine such as using a circuit of exercise equipment in order to achieve the effect. Therefore, they strongly suggest exercising the entire body for maximum results, such as: walking, jogging, or cardiovascular routines.

Women who are in the sport of bodybuilding develop high definition and muscles through increased workouts along with supplementation. For most women today, however, who simply wish to shape and tone their bodies, the above recommendations will sufficiently achieve your goals.

Exercise Routines For Home Gyms

Doing the exercise routines for home gyms on a regular basis can help to de-stress, build stamina and stay healthy. There are more and more people turning to home gyms these days simply because most of them are having busy schedule and can't keep up with the pace or timing of the exercise programs provided by their local gyms. And having a home gym also eliminates the need to travel and deal with traffic jams. Home gym gives you the flexibility to plan your own schedule.

So you can now say good bye to your local gym and go ahead setting your own schedule and having your personal home gym exercise routines. The key to successful exercise routines for home gyms is having a workout schedule and stick with it. Nobody will watch and control your schedule, you need to hold yourself accountable. Have a little motivation to keep in shape and set aside a little time for your personal workouts.

The exercise routines for home gyms can be tailored to meet your specific needs and available equipment. The easiest way I find is to start with a treadmill. Just follow a treadmill walking program. It works great to strengthen your legs and even tone your abs and arms by adding a small hand weight. You can start your treadmill walking program today!

Begin your treadmill exercise routines for 20-25 minutes a day, 3-4 times a week. This can help to de-stress and increase your energy level and at the same time tone your muscles. To play safe, you should always consult your doctor before beginning any exercise routines for home gyms, doctor's advice can help you tailor your routines to your health needs and abilities.

The thing I love about the treadmill exercise routines for home gyms is that its program is so simple to follow and I can do it all year round in any weather condition. You can choose to read a book or newspaper while doing your exercise routines or doing it in complete peace or isolation.

Try your exercise routines for home gyms today and commit to do it on a regular basis. Don't let your busy schedule stands in your way, your body deserves your attention and care. If you can stick with your commitment, you will start seeing some amazing results very soon.

Pilates For Beginners - Get Started With Pilates

The Pilates method has become increasingly popular these days. Maybe you're thinking of trying to incorporate Pilates into your personal exercise routine. Pilates has been widely touted today as a way to strengthen the muscles and increase flexibility. Millions have been using Pilates as a way to accomplish these goals. If you have been wanting to explore Pilates as an option, read on to find out exactly what you are getting yourself into.

Pilates was founded around 70 years ago as a series of 500 movements designed to build up the core muscle groups of the abdominals, shoulders, back, and pelvis, while improving flexibility in the practitioner at the same time. The Pilates method usually produces longer, leaner muscles rather than the shorter, bulky muscles that traditional weight training produces. Pilates also use the method of holding certain positions for a number of breaths rather than the repetitions of other exercise methods. Because you are holding poses, you are required to balance, which also brings smaller muscle groups into play, making the workout very effective in overall toning.

So, if you are interested... How do you get started? One likely place to look for help might be the public library, which should contain books or DVDs on Pilates. You need to see for yourself what Pilates looks like when its being practiced. You can learn a lot about the technique by seeing it in a DVD, book, or visiting a Pilates class. If you think that this method might appeal to you, then you are ready to move to the next step, which would be to visit your doctor for a checkup to see if you are physically fit enough to add Pilates into your exercise routine.

If your doctor agrees that you can add Pilates to your exercise routine, then join a beginning class and begin to build a relationship with a qualified Pilates instructor. This person will tailor a Pilates program especially for you, only adding exercises when you need them, with your particular exercise needs in mind. If you enjoy the beginning classes, you might want to visit an advanced class, with the ultimate goal being to eventually work your way to the class.

But, what if your schedule does not allow for outside classes? The beauty of the Pilates method is that, once learned, most of the exercises can be done in the comfort of your own home and in a matter of minutes a day. People nowadays need an exercise program that is flexible enough to move into a tight schedule and Pilates can fit into such schedule.

Eventually, if you become adept at the floor Pilates exercises, you may want to add exercises to your routine using some of the available Pilates equipment, such as a Pilates exercise ball, mat, circles, and resistance bands or others. But for right now, learning to perfect the floor Pilates exercises is enough of a challenge.

Later on, if you become a Pilates enthusiast, you can research the most strenuous Pilates workout, which is called Windsor Pilates, which will burn the most calories and cause the most weight loss. This method, however, uses more complicated machinery, so it's best to save it for later.

For great information about the basic of Pilates, check out this book: "PILATES: A BEGINNER'S GUIDE".

The Benefits of Stationary Exercises

As we grow older, exercise and diet become more important to our health. There are two stationary exercises which can help to not only reduce weight, but increase flexibility as well.

The first exercise is the use of a stationary bike. Pedaling for 20 minutes three times a week decreases weight and increases leg and muscle strength. Moreover, combined with a healthy diet, you will lose inches and pounds within a year’s time.

Now some may think this is a boring exercise. But you can be assured there are plenty of things you can do while pedaling that will distract you from this routine. For example, use this exercise routine in front of the TV. If you are watching a great drama, the time will fly by and you’ll discover you were pedaling more than 20 minutes. If you prefer music, turn on your CD player and tune in to your favorite music and ride like the wind.

While most gyms have stationary exercise bikes, nothing can compare to having one in your home to be used whenever you wish. It’s convenient, doesn’t take up much room, and within no time you’ll feel the weight dissipate along with the size of your clothing as well.

The second stationary exercise utilizes a chair. Here’s how it works: Sit in a chair using good posture and extend both arms over your head.

Hold them up for 10 seconds then bring your right arm down to a relaxed state. Now, take your left arm and slowly place it over your head towards the right. Hold it there for 10 seconds. Return to the normal position and relax. Next, repeat the first move by putting both hands over your head, hold for 10 seconds; and with your right arm, reach across to the left side of your head and hold for 10 seconds. Try to complete five sets.

These stationary exercises are wonderful in that they concentrate on the oblique area, improves circulation, especially if you have been sitting in front of a computer all day. Any exercise you can do with a minimal amount of effort will benefit you and your health in the long run.

Resistance Band Exercises for Older Adults

Resistance band exercises are important for older adults for several reasons: cardiovascular fitness is improved, there is an increase in flexibility, energy level rises, it reduces stress, it helps with sleep, and it helps lower the risk of injuries.

While we know that exercise is important to maintain muscle mass, it is even more vital for older adults who tend to live a sedentary lifestyle, thus gaining weight and losing muscle mass.

In an effort to reduce the aforementioned conditions, older adults can utilize stretch bands in their daily routine. Implementing exercises using bands three times a week, an older adult can increase their overall strength.

As with any exercise program, it is important to check with a doctor to advise what type of exercise you will be engaging in so that he is aware in case of any future problem. Before you begin, here are some tips to follow to ensure your routine is enjoyable and safe.

Begin stretching before the actual exercise. This will warm up your limbs and prepare them for a workout. Keep your back erect and stomach muscles in. The proper technique is to control the stretch band while at the same time, resisting it. Keep your legs and arms taut, but do not lock them in any position. Remember to breathe with each exercise, and rest between each set. The approximate amount of recommended repetitions is 15 per exercise.

Finally, try to mix up your routine. Some of the resistance band exercises can include: strengthening the shoulder muscles, hamstring muscles, deltoid muscles, and biceps. These can easily be done in the privacy of your own home at a time suitable for you. After each day’s exercise, ensure you drink a lot of water and receive plenty of rest.

In addition, maintaining a healthy diet will afford you the opportunity to lose weight and able to exercise more efficiently while, at the same time, burn more calories.

For more information on how you can perform some simple yet effective exercises all from the comfort of your home, no need to spend time travelling down to a local gym, check out this great book: "BURN THE FAT, FEED THE MUSCLE".