“Bakıyorum
cenneti arıyorsunuz boyuna, / Kiminiz tekkede, kiminiz medresede / Kiminiz manastırda,
kilisede kiminiz/ Ödünüz kopuyor cehenneme gitmekten/ Oysa hiç ekmedi yüreğine
bu tohumu / Aklı başında olan” (*)
‘Cennet, cennet’ deyip durdun. “Kim varsa bilen çıkıp
söylesin / Nerden geldik nereye gidiyoruz?” Sevgiyi ekmeden, akıl perdesini önüne geçirmeden,
sormadan, düşünmeden, hiç