Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

WEHRMACHT: German Soldiers: Rare Images: Part 9

 Germans with tank destroyers
Soldiers of the SS division Prinz Eugen with ZB-53 machine gun (MG 37 (t)

MORE ABOUT ZB-53

The ZB-53 was a machine gun used by the Czechoslovak army designated TK vz. 37 ("TK" means "těžký kulomet", heavy machine gun. "vz" means "vzor", Model) and later used by German forces during World War II as the MG 37(t).

It was an belt-fed, air-cooled weapon that served both the infantry support and vehicle weapons roles. The British adopted a version of the ZB-53 as the Besa machine gun for their armoured forces.
 In the Sd.Kfz.251

WHAT WAS Sd.Kfz.251?

The Sd.Kfz. 251 (Sonderkraftfahrzeug 251) half-track was an armored fighting vehicle designed and first built by Nazi Germany's Hanomag company during World War II. The largest, most common, and best armored of the wartime half-tracks, the Sd.Kfz. 251 was designed to transport the panzergrenadiers of the German mechanized infantry corps into battle. Widely known simply as "Hanomags" by both German and Allied forces, they were widely produced throughout the war, with over 15,252 vehicles and variants produced in total by various manufacturers 

 Action in the Leningrad area. 1941

 In Narva. 1944

The Battle of Narva was a military campaign between the German Army Detachment "Narwa" and the Soviet Leningrad Front fought for possession of the strategically important Narva Isthmus on 2 February – 10 August 1944 during World War II.
Gen. Rommel Awards Knight's Cross to Corporal Gunther Halma. North Africa, July 1942.

 German soldiers in action during the Ardennes Offensive

 A German paratrooper in action

 German paratroopers being trained
Freshly minted paratroopers after the training

 Tending to the wounded in the Wehrmacht
 A Wehrmacht soldier is ready with his MG-34 machine-gun
 The German Tank ace. Michael Wittmann

Michael Wittmann (April 22, 1914 – August 8, 1944) was a German Waffen-SS tank commander during the Second World War. Wittmann would rise to the rank of SS-Hauptsturmführer (captain) and was a Knight's Cross of the Iron Cross holder.

He was credited with the destruction of 138 tanks and 132 anti-tank guns, along with an unknown number of other armoured vehicles, making him one of Germany's top scoring panzer aces, together with Johannes Bölter, Ernst Barkmann, Otto Carius and Kurt Knispel who was the top scoring ace of the war with 168 tank kills.

Wittmann is most famous for his ambush of elements of the British 7th Armoured Division, during the Battle of Villers-Bocage on 13 June 1944. While in command of a single Panzerkampfwagen VI Tiger he destroyed up to 14 tanks and 15 personnel carriers along with 2 anti-tank guns within the space of 15 minutes.

The circumstances behind Wittmann’s death have caused some debate and discussion over the years, but it has been historically accepted that Trooper Joe Ekins, the gunner in a Sherman Firefly, of the 1st Northamptonshire Yeomanry was his killer. However, in recent years, some commentators have suggested that members of the Canadian Sherbrooke Fusiliers Regiment may have instead been responsible
A German officer and the car "Opel Olympia.

Germans entrenched at Ivangorod during the Battle Of Narva. A bridge below lies broken


CLICK HERE TO SEE MANY MORE IMAGES OF "WEHRMACHT" 

ughhhh

YASAKLI FİLMLER (BİRZAMANLAR)



120 Days of Sodom / Salo ya da Sodom'un 120 Günü (1975)
Yasaklandığı ülkeler: İtalya, Finlandiya, Avustralya, Batı Almanya, Yeni Zelenda and Norveç
Film gösterime girdiği tarihten bu yana içerdiği görsel şiddet ve sadizmin dozu nedeni ile hep tartışma yaratmış ve bugüne kadar yapılmış en rahatsız edici film olarak nitelendirilmiştir. Birçok ülkede gösterilmesi bugün bile yasak. Filmde II. Dünya Savaşı 'nın son günlerinde Faşist İtalya'da çöküşün eşiğindeki dört varlıklı seçkinin genç kız ve erkekleri şatolarında tutsak ederek 120 gün boyunca onlara fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygulamaları anlatılmaktadır. kaynak www.watchfreemoviesz.net



I Spit on Your Grave / Mezarına Tüküreceğim (1978)
Yasaklandığı ülkeler: Finlandiya, Avustralya, Çin, Singapur, Malezya, Yeni Zelenda, Kanada, İzlanda, Norveç, Batı Almanya, İrlanda, İngiltere

Meir Zarchi’nin ilk filmi olan I Spit on Your Grave, tam bir tecavüz ve intikam filmi. Film çekildiği yıllarda oldukça ün salmış ve tartışılmış olup hala tartışılan bir film özelliğini sahip.



The Exorcist / Şeytan (1973)
Yasaklandığı ülkeler: İngiltere, Malezya, Singapur

Tüm dünyada eleştiriler alan bu filmin setinde de çalışanların başına ilginç şeyler geldi. Filmin çekimleri sırasında 2 kere set yanıp, ışıkçı ve görüntü asistanı öldü, 3 tane figüran kalp krizi geçirdi, başrol oyuncusu Regan' ı canlandıran Linda Blair yataktan düşerek kolunu kırdı ve kostümler çalındı!


Straw Dogs / Köpekler (1971)
Yasaklandığı ülke: İngiltere

Dustin Hoffman, Susan George filmin başrollerinde. Köpekler filmi, içerdiği şiddet sahneleri nedeniyle oldukça yankı uyandırdı.


Life of Brian / Brian'ın Hayatı (1979)
Yasaklandığı ülkeler: Norveç, Singapur, İrlanda

Brian'ın Hayatı, yıllarca İncil'den dini konuları işleyen cıvık Hollywood filmlerinin parodisi niteliğinde bir filmdir.


The Last Tango in Paris / Paris'te Son Tango (1973)
Yasaklandığı ülkeler: İtalya, Singapur, Yeni Zelenda, Portekiz, Güney Kore

Bernardo Bertolucci'nin yönettiği filmin başrollerinde ise Marlon Brando ve Maria Schneider var. Film, karamsar ruha sahip yaşça oldun bir adamla, capcanlı gençliğinin doruklarında olan bir kadının çatı arasına sıkışmış aşkını anlatıyor


Caligula (1979)
Yasaklandığı ülkeler: Kanda ve İzlanda

İtalyan yönetmen Tinto Brass tarafından çekilen film, tarih boyunca en çok tartışılan filmler arasında sayılır. İmparatorluk Roması’nın ardındaki sapıklığı göstermeye cesaret eden bu film, deli Roma imparatorunun Sezar’ın destansı öyküsünü anlatır. Zalim, tuhaf saltanatının tüm ayrıntıları bu filmde açığa vurulur.


The Last House on the Left / Soldaki Son Ev (1972)
Yasaklandığı ülkeler: İngiltere, Singapur, İzlanda, Yeni Zelenda, Norveç, dönemin Batı Almanya'sı, Avustralya.

Tecavüz, bağırsak çıkarma ve adam boğazlama gibi eylemler, filmin en çarpıcı sahneleri. Tecavüz sahnelerinden birinde aktris Sandra Peabody'nin travma geçirip seti terkettiği konuşuldu günlerce.



The Evil Dead / Şeytan’ın Ölüsü (1981)
Yasaklandığı ülkeler: Malezya, İngiltere, dönemin Batı Almanya'sı, İsveç, İzlanda, İrlanda, Singapur

Filmdeki vahşet ve şiddet sahneleri oldukça çok tartışma konusu oldu. Avrupa’lı bir dağıtıcı firma tarafından kabul edilene kadar neredeyse bütün ABD’li film dağıtıcıları tarafından geri çevrilmiş, günümüzde eleştirmenler ve izleyiciler tarafından korku türünün bir klasiği olarak kabul edilir.




I Spit on Your Grave / Mezarına Tüküreceğim (1978)
Yasaklandığı ülkeler: Finlandiya, Avustralya, Çin, Singapur, Malezya, Yeni Zelenda, Kanada, İzlanda, Norveç, Batı Almanya, İrlanda, İngiltere

Meir Zarchi’nin ilk filmi olan I Spit on Your Grave, tam bir tecavüz ve intikam filmi. Film çekildiği yıllarda oldukça ün salmış ve tartışılmış olup hala tartışılan bir film özelliğini sahip.




Aftermath (1994)
Yasaklandığı ülke: Avusturya

Nacho Cerdà'nın yönettiği 30 dakikalık kısa filmde hiçbir diyalog yok. Filmde sadece morgta, otopsi yapan doktorun ilginç bir şekilde cesetlerle yakın temasını izleiyorsunuz.






DAN DECKER 03/09






























Hummmm cant sleep ;/

HEMOROİD BELİRTİLERİ VE HEMOROİDİN TEDAVİSİ




Hemoroid , makat bölgesindeki damarlı dokunun genişlemesi ve sarkması ile karakteristik bir bağırsak hastalığıdır. Hastalıkta bu bölgede bulunan damarlı yapı şişer , dışarı doğru sarkar , kan göllenerek dışkı çıkışını zorlaştırır. Zamanla yapının tahriş olması, kanlanması hastada ağrı , sancı , kanama ve kaşıntı meydana getirir. Toplumda yaygın olarak görülen bir rahatsızlıktır. Çeşitli tedavi şekilleri vardır. Genelde ilerleyen yaşlarda görülme sıklığı artar.


Hemoroidin nedenleri arasında başta kabızlık , fazla ıkınma , gebelik, kötü beslenme , yaşla birlikte metabolizmanın yavaşlaması ve fiziksel hareketin azalması , genetik , meslek gereği fazla oturmak gibi sebepler vardır.

Kabızlık başlı başına hemoroid nedeni olabilir. Lifli gıdalardan yoksun diyet , yetersiz sıvı alımı , dengesiz beslenme , hareketsiz yaşam Ya da tuvalet ihtiyacının ertelenmesi kalın bağırsak fonksiyonlarının bozulmasına ve dışkının sertleşip kurumasına neden olur. Bu durumda sert ve kuru dışkı normal düzeninde bağırsaktan çıkamaz. Kişi daha fazla ıkınmak zorunda kalır. Bu da makat bölgesine fazla basınç uygulanmasına neden olur. Oluşan basınç bu bölgedeki damarların genişlemesine , kan akışının bozulmasına ve orda kan göllenmesine neden olur. Böylece makat ağzındaki dokular şişer ve dışkının çıkmasını engellemeye başlar. Kişi daha fazla ıkındıkça ordaki dokular tahrip olur , ağrı , kanama ve çeşitli ülseratif yapılar oluşur. Bu da kişi için oldukça sıkıntılı , acı veren ve normal hayatını etkileyen olumsuz bir hal alır.

Gebelikte de yine makat bölgesine yapılan basınç miktarı arttığı için hemoroid oluşabilir.

Hemoroid hastalığında ağrı, şişme , enfeksiyona bağlı akıntı, kaşıntı çok rahatsızlık verecek boyutlar alır. Bu nedenle bu tip durumlarda doktora muayene olunması , gerekli önlemlerin alınması ve tedavilerin yapılması gerekir. Günümüzde biliminsanları tarafından çeşitli tedavi şekilleri açıklanmış ve uygulanmıştır. Sonuçta en etkili tedavi şekli cerrahi müdahaledir . Yalnız müdahalenin fazla ağrılı olması hastaları diğer tedavi yöntemlerine itmektedir. İğne ile tedavi Ya da bant ligasyonu ( boğma yöntemi ) gibi tedaviler kolay uygulanmakla birlikte bu yöntemlerde de nüks etme oranı yüksektir. Bu nedenle kişiler sağlıklı durumlarına geri dönebilmek için uzman görüşleri doğrultusunda hareket etmeli ve kendisine uygun tedaviyi seçmelidir.

Hemoroidden korunmanın bazı yolları vardır.
-Dengeli ve düzenli beslenmek gerekir.
-Bol sıvı gıda almak gerekir.
-Fiziksel aktivitenin yeterince olması gerekir. Özellikle bacakların hareketi bağırsak hareketlerini destekleyen bir uygulamadır. Karın kaslarının güçlü olması da bağırsaklara faydalıdır.
-Çok ağır yük kaldırılmamalıdır.
-Lif açısından zengin bir diyet uygulanmalıdır.
-Yemeklerede bol sebze ve meyve menüsü olmalıdır.
-Sıvı yağ kullanmaya özen gösterilmelidir.
-Stresten uzak bir yaşam sürmeye özen gösterilmelidir.

İKTİDARSIZLIĞA SEBEP OLAN 4 ŞEY

Toplum içinde hala bir tabu olan ve rahatça dile getirilemeyen ereksiyon bozukları, sebepleri bilindiğinde önüne geçilemeyecek bir rahatsızlık değildir.



* Yaşam Tarzı

Ereksiyon bozukluklarının temelinde, kişinin yaşam tarzı etkili olmakta. Sigara içmek, düzenli ve aşırı alkol tüketimi, uyuşturucu kullanımı, damarların tıkanmasına ve penise giden kanın pompalanmasında aksamalara neden olur. Aşırı kilolu olmak ve egzersiz yapmamak da olası risk faktörlerinin doğmasına sebep olabilmekte.

* Ameliyat

Prostat ve mesane kanseri dolayısıyla yapılan ameliyatlar da ereksiyon problemlerinin doğmasına sebep olabilmekte. Bu tip ameliyatlarda, penise yakın olan sinir ve damarlar kalıcı zararlar görmediği sürece, 6 ila 18 ay içinde ereksiyon normal haline dönebilmekte.

* İlaç Tedavisi

Kan basıncını düzenleyici ilaçlar, antidepresanlar yine ereksiyon sorunları ile karşılaşmanıza neden olabilirler. Benzeri ilaçlar aldığınızda ve bazı yan etkilerden şüpheleniyorsanız vakit kaybetmeden doktorunuzla görüşün.

* Psikolojik Rahatsızlıklar

Ereksiyon bozukluklarının en büyük sebeplerinden birisi de geçirilen psikolojik rahatsızlıklardır. Ereksiyon problemi çeken erkeklerin, yüzde 10 ila 20'si tamamen psikolojik nedenlere bağlı olarak bu rahatsızlığı yaşamaktadırlar. Stres, depresyon, düşük özgüven, anksiyete bozukluğu beraberinde ereksiyon bozukluklarını da getirebilmekte.