Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

RYAN SMITH 02/03

























İSTANBULDAKİ BAZI KAVİTASYON MERKEZLERİ

EBRU ŞALLI PLATES İZLE EBRUDAN PLATES ÖĞREN

Kanal 8′de hafta içi her sabah saat 10:00′da Ebru Şallı’nın Plates programını izleyebilirsiniz. Bir çok yararlı bilgiler alabilirsiniz. Özellikle boy uzatmak için uğraşan kişilere süper bir spor muş. Ancak ben bu duruma inanmıyorum. Annemin iddeasıyla platese başlıyorum 3 ay içinde boy uzatacağının garantisini veriyor bunun içinde sizlerle paylaşmak istedim. Ebru Şallı Plates hakkında gerekli bilgiyi yazının devamında bulabilirsiniz.

Ebru Şalli Pilates izle Pilates Videosu Videolar

Ebru Şallı Pilates videosu Ebru Şallı Videosu sizin için Pilates sitesinde.
Pilates nasıl yapılır videoları ile beğeni toplayan Ebru Şallı aşağıdaki video ile sayfamıza konuk oluyor. Buyurun efendim pilates videosuna:

BİRİNCİ KISIM İZLE
2. KISIM İZLE


Ünlü bir eğitmenden Stott Pilates dersleri almaya başlayan manken Ebru Şallı, “Bu sporu uygulayanların vücudu 30 saatte forma giriyor” dedi.Spora düşkünlüğü ile tanınan ünlü manken Ebru Şallı, Olimpiyat şampiyonlarının ‘Stott Pilates’ eğitmeni Kanadalı Wayne Seeto’dan ders alıyor. Şallı, Türkiye’de Stott Pilatesi herkese tanıtıp, sevdirme misyonu ve Pilates elçisi olma hedefiyle, eğitimlerine her gün aralıksız 8 saat devam ediyor.
ÜNLÜLERİN SPORU
Madonna, Jenefer Aniston, Elle Macpherson, Karen Kain, Kanadalı atlet Ed Belfour, ünlü tenisçi Martina Navratilova, Jenifer Lopez, Sharon Stone, Martha Stewart, Stott Pilates tekniği ile eğitim alan ünlüler arasında bulunuyor. Şallı bu sporun artık hayatının bir parçası olduğunu söylerken, bunu başkalarıyla da paylaşmak için DVD çıkartacağını açıkladı. İki aylık kursun sonunda kendisine eğitmenlik sertifikası verileceğini söyleyen Şallı şöyle konuştu; “Daha önceden öğrendiğim pilatesin ilk evreleriyle ilgili DVD’im yakında piyasaya çıkacak. Bu DVD’yi doğru takip edip uygulayanlar 30 seansta (saatte) kendilerindeki değişimi fark edebilecekler, karın ve kalça bölgelerinden zayıflayacaklar. Yaza formda girmek istiyorlarsa düzenli beslenme ve pilates yapsınlar.”
STRESTEN DE UZAKLAŞTIRIYOR
Pilates zihin ve beden egzersizleri açısından yogayı geride bırakmaya başladı. Stott Pilates tekniği ile yapılan egzersizler, vücuda esneklik ve sağlık kazandırırken, bedenin kendini iyi hissetmesini ve stresten uzaklaşmasını sağlıyor. Stott Pilates çalışmalarında, profesyoneller için geliştirilen profesyonel egzersizlerde, modern anatomi bilgisi ve doğru egzersiz bilimi bir araya getirilerek, pilates egzersizlerine güvenli ve çağdaş bir yaklaşım sağlanıyor.

RAMAZANDA CİNSELLİK NASIL OLMALIDIR

Ramazan ayının başlamasına birkaç gün kala her yıl olduğu gibi ''Ramazan'da cinsellik nasıl yaşanmalı?'' konulu tartışmalar da gündeme gelmeye başladı.

Basın açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla gündemyaratabilen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) bu konu ile ilgili bir açıklama yaptı.

"Cinselliğin ülkemizde hala bir tabu olduğunu savunan CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; "Cinsellikte topluma hâkim olan abartılmış ayıp, yasak ve günah kavramları, kişinin nikâhlı eşiyle yaşadığı normal cinsel ilişkileri bile gölge altına alabiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Ramazan ayında yaşanan cinsellik tartışmalarıdır. Ramazan ayında cinsellik çok yanlış bir şekilde, sanki bir suç, bir günah ya da çok kötü bir eylemmiş gibi algılanabiliyor. Hangi ayda olursa olsun, bir insan yanlış yapıp sonuçlarına katlanıp, acı çekerse; eşiyle sağlıklı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğinde de o kadar rahatlar ve keyif alır." dedi.
Ramazanda cinsellik nasıl yaşanmalı?
Sevgisiz bir toplum olduk

Cinsel dengenin bozulmasıyla etkilenenin sadece cinsel hayat olmadığını, toplumsal yapımızı bir arada tutan saygı, güven ve en önemlisi sevgi kavramının da etkilendiğini söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak ise konu ile ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: "İyi dengelenmiş bir ilişki hiç kimsenin ruhsal, düşünsel, duygusal veya cinsel olarak diğerine hükmetmediği bir ilişkidir. Ancak, günümüzde herhangi bir çift için cinselliği dengeli bir şekilde ifade etmek ve yaşamak çok zordur. Bu durum sevgisiz, saygısız ve birbirine güvenmeyen bir toplum haline gelmemizin de bir sonucudur.

CİSED olarak; ilişkilerimizin sevme ve denge durumundayken, cinselliğimizin sevgi dolu ve dengeli olacağına inanıyoruz. Yaklaşan Ramazan ayının; sevgiyle, huzurla, güvenle, yardımlaşmayla ve şefkatle, Türk insanını ihtiyaç duyduğu bu alanlarda desteklemesini ve cinsel hayatlarında dengeli bir alana taşımasını bekliyoruz. Birlik ve dayanışmanın pekiştiği, insanlarımızı birbirine daha çok yakınlaştıran, günlük kaygı ve sıkıntılardan uzaklaştıran, yardımlaşmaların arttığı, barış, kardeşlik ve hoşgörünün yaşanmasına vesile olan Ramazan ayı; geleceğe olan güvenimizi tazeleyen çok özel günlerdir."


"Ramazan ayı, cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırma zamanıdır'

Ramazan ayının cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olabileceğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; "İslam inancına göre; oruçluyken cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve iftarla imsak arasında ilişkiye girilmelidir. Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine; gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır.
Ramazan ayı boyunca, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik yaşanabilir.

Kişi beynini kapatarak duygularına odaklanabilir, endişe, korku ve kaygılarını bir tarafa bırakarak anın tadını çıkarabilir. Çünkü insanın maddi ve manevi gelişmesinin yanı sıra ruh ve beden sağlığının korumasında önemli bir yer tutan cinsellik; İslam dini tarafından, insan doğasının en temel ihtiyaçlarından biri olarak görülmüştür. İnsanlar için cinsel arzu ve istekler; açlık, susuzluk gibi doğal olgulardır. Bu nedenle arınma ve arındırma ayı olan Ramazan'da, insanlar cinselliği yasaklamadan; gönüllerini, kalplerini ve beyinlerini arındırmalıdır. İçlerindeki kötü duygu ve düşüncelerden kurtularak olumsuzlukları bir kenara bırakmalı, cinsel yaşam ve partnerleriyle ilgili iyi düşüncelere sahip olmaya gayret etmelidirler." dedi.

İftardan sonra cinsel istek artabilir

İftar sonrası tokluk hissiyle beraber cinsel isteğin artmasının ise sık rastlanan bir durum olduğun altını çizen CİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; "Çünkü insanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinsellik bir zincirin halkaları gibidir. Ancak aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir.

Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir. Bu nedenle iftardan hemen sonra cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir." diye konuştu.

Ramazan ayında dargınlıkları ve kırgınlıkları bir yana bırakmalıyız Ramazan ayının yarattığı birlik ve dayanışma alışkanlıklarıyla, başta cinsel hayat olmak üzere, tüm yaşamda iyiye ve güzele yönelinmesi gerektiğini söyleyen Dr. Keçe; "Türk halkının daha sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama sahip olması, cinsel sorunlarımızın aşılması, bireyin ve ailenin cinsel sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunma, cinsel konularda bilgisiz ve eğitimsiz hızlı nüfus artışına engel olma, temel insan haklarından olan cinsel sağlık, aile planlaması, üreme sağlığı ve eğitimi konularında hepimize her geçen gün daha fazla görevler düştüğüne inanmaktayız.

Bu yüzden Ramazan ayını önemine ve ruhuna uygun olarak yaşamalıyız. Dünyada ve ülkemizde zaman zaman meydana gelen deprem, tusunami gibi doğal afetler, terör, savaş ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar sonucu birçok insan hayatını kaybetmiş, yaralanmış veya yakınını ve yuvasını kaybederek ortada kalmıştır. Bu durum insanlığı büyük acılarla karşı karşıya getirirken, bizlere de daha önce yaşamış olduğumuz felaketleri ve bize uzanan yardım ellerini hatırlatmıştır.

SAÇ DÖKÜLMESİ KELLİK NEDEN OLUR

saç çıkartıcıSaçımız neden dökülüyor?
Saç kaybı doğal bir süreç olabileceği gibi, stres kökenli veya altta yatan başka bir hastalığın uyarıcısı olarakta karşımıza çıkabilir.


Saçlarımız büyüme, gerileme, dinlenme olarak üç fazdan oluşan bir döngüde ömrünü sürdürür. Dinlenme aşamasındaki saç dökülür ancak bu kalıcı bir kayıp değildir. Bu dökülen saç tekrar büyüme fazına girerek büyümeye devam eder ve bu döngü bu şekilde devam eder. 50-100 tele kadar dökülmeyi doğal karşılıyoruz. Daha yoğun kayıplar ise sorgulanmayı gerektir ve bir dizi analizle sebep bulunup sebebe yönelik tedavi yapılır.

Saç dökülmesi nedeniyle gelen bir hasataya önce çıplak göz ve elle rutin muayenesi yapılır.Bir sonraki aşamada ise eğer altta yatan bir hastalık düşünülüyorsa çeşitli kan laboratuar testleri, saçlı deri muayenesi ile gerek görülürse deri biyopsisi, saç çekme testi ile saç telinin yapısı mikroskop altında incelenerek kesin sebep tespit edilir.

En sık görülen saç dökülme nedenleri

Erkek tipi saç dökülmesi: En sık görülen saç kaybı nedenidir.Genetik özellikler ve erkeklik hormonu nedeniyle görülen doğal bir durumdur. Bir hastalık değildir.Çok sayıda uygulanabilecek topikal tedaviler ve ilaçlarla durdurulabilen ve bazı durumlarda tedavi edilebilen bu durum ;radikal olarak saç ekim yöntemi ile kesin olarak çözülebilir.

Saçkıran (Alopesi Areata): Bu tip saç kayıplarında düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı kel alanlar oluşur. Nadiren tüm saç ve vücut kıllarında kayıp oluşabilir. Her yaşta görülebilr. Daha çok sıkıntılar ve stres sebebiyle oluşan bu durum çocukluk yaşında ortaya çıktığında otoimmün yani bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıklarlada ilişkili olabilir. Çeşitli topikal ve sistemik tedaviler ve yine psikolojik destekle tedavisi mümkün olan bir durumdur.

Kansızlık(Anemi): En sık demir eksikliğine bağlı gelişen kansızlık nedeniyle saçlar dökülür. B12 ve Folik asit eksiklikleri nedeniyle oluşan anemilerde saç dökülmesi görülür. Tespit edilen eksiklik yerine konulunca saç dökülmeside düzelir.

Tiroid hastalıkları: Fazla (hipertroidi) ve az çalışan tiroid (hipotroidi) saç kaybına neden olabilir. Tiroid hastalıkları laboratuar testleri ile araştırılabilir. Hastalığın tedavisi ile saç dökülmesi de düzelir.

Saçlı deriyi tutan hastalıklar: Mantar hastalıkları ve likenpilanopilaris dediğimiz çeşitli saçlı deriyi tutan hastalıklar saçlarda dökülmelere yol açabilir.

Yüksek ateş, ağır enfeksiyon hastalıkları: Saçların dinlenme fazına girip dökülmesine neden olabilir.Kalıcı bir kayıp yoktur hastalık iyileştikten bir süre sonra saçlar eski haline dönecektir.

Doğum sonrası: Gebelik süresi boyunca saçlar büyüme aşamasındadır; dolayısıyla saçlarda dökülme durur, saçlar gürleşir.

Doğum sonrası saçlar dinlenme fazına girer ve bu aşamada saçlarda yoğun bir dökülme görülür. Bu durum doğum sonrası 8 ay ile 1 yıla kadar devam eder ve tamamen doğal bir süreçtir tekrar saçlar eski sağlığına kavuşacaktır. Bu dönem destek tedavilerle çok daha sağlıklı atlatılabilir.

Şok diyetler, hızlı kilo vermek, proteinden fakir beslenme: Saçlarımız köklerinden ve kan yoluyla beslenir. Esas besini ise proteindir. Özellikle yaz mevsimine girişte hızla kilo verdiren diyet programları tüm vücut sağlığımız gibi saç sağlığımızı da olumsuz yönde etkiler ve ciddi saç kayıplarına yol açabilir. Proteinden fakir beslenen veya anormal beslenme alışkanlığına sahip kişilerde de benzer şekilde saçlar dinlenme fazına takılır ve dökülmeler görülebilir. Beslenme alışkanlıkları değiştirilip proteinden zengin diyet uygulandığında dökülmeler duracaktır.

İlaçlar: Bazı ilaçlar geçici bir süre saç dökülmesine neden olabilir. Romatizmal, gut, depresyon, kalp hastalığı, yüksek tansiyon için reçete edilen ilaçlar ve yüksek doz A vitamini, sivilce ve sedef tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da saç dökülmesi yapabilir.

Kanser tedavileri: Bazı kanser tedavileri saç hücrelerinin bölünmesini durdurabilir. Saçlar deriden çıkınca zayıflar ve kırılır. Bu durum terapiden 1-3 hafta sonra gerçekleşir ve hastalar saçlarının %90'ını kaybeder, terapi sona erdikten sonra saçlar tekrar büyüme gösterir ve eski haline geri döner.

Doğum kontrol hapları: Genetik yatkınlıkla beraber doğum kontrol hapı kullanımında saç dökülmesi görülebilir. Saçlar dinlenme fazına takılır. İlaç kullanımı bırakıldığında dökülme durur.

Saç koparma alışkanlığı (Trikotillomani): Tamamen ruh sağlığı ile ilgili bir durumdur. Tırnak yeme alışkanlığı gibi saçlar koparılır. Psikolojik destek tedavisi ile düzelebilir.

Saçlarımızla ilgili yanlış inanışlar

* Her gün saçların yıkanması saçların fazla dökülmesine yol açamaz.

* Saçın kısa kesilmesinin kazıtılmasının saç dökülmesini önleyici veya saçı gürleştirici etkisi yok.

* Zeytinyağı, badem yağı ve yumurta karışımlarının saça sürülmesinin saça bir faydası yotur.

* Yıkama ve tarama esnasında saçın dökülmesi normaldir. Ancak durup dururken dökülüyor veya elinizi attığınızda tutam tutam geliyorsa doktora başvurulmalıdır.

* Saç dökülmesinde hala ilk başvurular kuaför ve eczaneler. Oysa saç dökülmesi bazen bize bir hastalık tanısı koydurabilecek kadar önemli olabilir. Dolayısıyla bazı alışveriş merkezlerinde ve eczanelerde saç analizi yapılır ve saç dökülmesine son gibi ürün satışı için yapılan sloganlara kanmayıp eğer saç dökülme probleminiz varsa bir dermatoloğa başvurmak en doğru yol olacaktır.

KPSS SONUÇLARI KPSS PUANI ÖĞRENME

KPSS sonuçları açıklandı

11.08.2010 - Kamu kuruluşlarındaki A grubu kadrolar ile öğretmenlik kadroları için lisans düzeyinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) sonuçları açıklandı.

14:21 | 11 Ağustos 2010

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan KPSS’yi değerlendirme çalışmalarını tamamlayarak, sonuçları www.osym.gov.tradresli internet sitesinden duyurdu.

KPSS’ye toplam 1 milyon 370 bin 565 aday katılmıştı.

SİTE KİLİTLENDİ

KPSS 2010 sonuçlarını bugün saat 14.00 itibariyle açıklayacağını duyuran ÖSYM’nin internet sitesi kilitlendi. Siteye yoğun giriş yapılması nedeniyle, sonuçların açıklanacağı ÖSYM sitesi kilitlendi.

KPSS sonuçlarını merakla bekleyen adaylar, siteye giremeyince isyan etti. Adaylar, iki saati aşkın süredir sonuçlara ulaşmaya çalışıyor. Tepkilerini forum ve sosyal paylaşım sitelerinde dile getiren 1.3 milyon memur adayı, sonuçları heyecanla bekliyor. Sitenin ne zaman açılacağını öğrenmek isteyen adaylar, bir yandan da ÖSYM’yi telefon yağmuruna tutu.

Yetkililer, yoğun giriş nedeniyle sitenin kilitlendiğini belirtirken, sitenin en kısa zamanda hizmete yeniden gireceği bilgisini verdiler.

kpss puanı hesaplama

Correction to the Mid 'Forties page (Books)

My good friend Donald K. Pollock has instructed me to add the word "formerly" to his (one-time) BSI investiture of "The Anthropological Journal," it being his firm position that he has formally resigned from the Baker Street Irregulars, and I have complied at www.bsiarchivalhistory.org/BSI_Archival_History/M40s.html.

A fine start

Alright, the first day of Ramadan has ended, It was a very fun day ( you'd be shocked considering I haven't eaten nor drunk something since dawn). Though you might think fasting is a daunting task, its not really that hard, In fact, fasting can be very healthy for you (the soul) and for your body, I've read something a recent article by Top Bahraini Nutritionist Alia Almoayed about Detoxification that occurs in the body during Fasting which is supposedly good for you, though it was all Greek to me so I didn't understand much, but I'll learn one step at a time :).
One thing I've got to 'type' here is that During Ramadan, its a time for spiritual enlightenment, Ask Allah for Forgiveness, for things that will help you in your life ( in my case, I just want good marks :), its a time to give up your worldly pleasures such as food and water and worship Allah, read the Holy Qur'an and Help the Poor , Because Ramadan is THE holiest month of the Islamic Calender and my favorite month ( EVER !!). For all those who are new to fasting in Ramadan, Don't worry, its very simple and you wouldn't even feel a tad bit hungry.

Have a Happy, Spiritual And Blessed Ramadan.

Ramadan Kareem

Leh Ladakh Travel - Best Travel Destination Leh Ladakh

Leh Ladakh is in recent new due to cloud burst but the place is known world wide as a great tourist destinations. Place is lso called cold desert as it faces no or very less rainfall. Some of the miust visit places in Leh Ladakh are:

  • Pangong lake - If you want to realise the beauty watch the ending of the famous bollywood movie 3 Idiots shot at the lake. Thats just amazing to see blue waters with mountains alongside.
  • Leh monasteries: Leh Ladakh is known world wide for the monasteries. The flags and structures over the hills full hil top covered with monasteries.
  • Mountain Climbing - June to September is the best time to visit Ladakh for mountain climbing, this time Ladakh remains unaffected by the monsoon. Foreign climbing expeditions are required to obtain permission from the Indian Mountaineering Foundation for climbing all listed peaks. A booking fee, based on the height and popularity of the allotted peak, is charged and a Liaison Officer is assigned to every climbing team. The minimum period required for processing applications is six months. Every authorized expedition is provided with adequate rescue coverage in the events of accidents and illness.
  • Cycling - The best time for cycling is from mid June to September end.
  • Jeep Safari Tours - Manali to Leh, Nubra Valley Jeep Safari and Zanskar Valley Jeep Safari are the three best options to you, Although there are lot more zeep safaris also. Get in touch with local authority for the same.
  • Yak Safaris - Take the Yak by the Horn this is what my latest T-shirt has written after my recenet Yak Safari experience in Leh.
  • Mountaineering & Trekking- Ladakh is the paradise for mountaineering & trekking with lots of peak to climb.
  • Ladakh festivals - Ladakh is famous for cultural shows, exhibitions and rituals are a part of these Buddhist festivals.

Region is ell connected by Air and road so can be reched easily and conveniently.

RYAN SMITH 01/03