Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

KULAK ÇINLAMASI VE KULAK ÇINLAMASINA İYİ GELEN ÖNERİLER

Kulak çınlaması neden olur? Çınlamayı hafifletmek için neler yapılır? Ne zaman doktora baçvurmak gerekir?


Kulak çınlaması çok sık bahsedilen ama şiddetli değilse pek de ciddiye alınmayan bir şikayettir. Kulak çınlamasını çoğu kişi normal yaşamlarının bir parçasıymış gibi kabul eder ve bir önlem almaya gerek duymaz. Oysa her türlü kulak çınlaması doktora danışılması gereken bir durumdur.

Kulaklarda çınlama ya da uğultu, aralıklı ya da sürekli olabilir, şiddeti değişebilir. Genellikle arka plandaki gürültü ve sesler düşükse kulak çınlaması artar. Gece sessiz bir odada uyumaya çalışırken daha çok farkına varılır ve rahatsız eder. Kulakta işitilen ses nadiren kalp atımıyla senkronize olabilir.

Milyonlarca kişinin ortak şikayeti olan kulak çınlaması, şiddetli olduğunda konsantrasyonu ve uykuyu bozabilir, iş ve kişisel ilişkilerle etkileşerek psikolojik strese neden olabilir.

Yüksek seslere uzun süre maruz kalınması kulak çınlamasının en sık nedenidir. Kulak çınlaması olan kişilerin yüzde 90 kadarında değişik düzeylerde işitme kaybı vardır. Yüksek ses iç kulakta spiral biçiminde bir organ olan salyagozun sese duyarlı hücrelerinde kalıcı hasara neden olur. Marangozlar, pilotlar, rock müzisyenleri, yol tamiri işçileri, zincirli testere, tüfek kullananlar riskli meslek gruplarıdır. Sürekli yüksek volümlü müzik dinleyenler de risk altındadır. Çok yüksek volümlü seslere bir kez maruz kalınması bile kulak çınlamasına neden olabilir.

Kulak çınlaması bazı kişilerde alkol, sigara, kafeinli içecekler veya belirli gıdalarla artabilir. Henüz tam olarak bilinmeyen nedenlerden ötürü stres ve yorgunluk kulak çınlamasını kötüleştirebilir. Bazı durumlarda altta yatan neden tedavi edilse bile kulak çınlamasının devam ettiği görülebilir.

ÇINLAMAYI HAFİFLETMEK İÇİNAşağıdakiler kulak çınlamasının azaltılmasına yardımcı olabilir.

  • Alkol veya kafeinli içeceklerden uzak durun veya azaltın.
  • Sigarayı bırakın. Nikotin iç kulaktaki yapılara kan akımını azaltarak kulak çınlamasını kötüleştirir.
  • Doktorunuza danışarak kullandığınız ilaçların kulak çınlamasına neden olup olmayacağını öğrenin.
  • Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz kulaktaki yapıların kan akımını artırır. Ancak boynunuzu aşırı gerilmiş durumda bırakan bisiklet ve at binme gibi sporlardan kaçının.
  • Aşırı gürültüye ve yüksek volümlü müziğe maruz kalmaktan kaçının. Çok gürültülü ortamlarda bulunmanız gerekiyorsa kulak tıkacı kullanın.
  • Dikkatinizi başka noktalara yönelterek kulak çınlamasına yoğunlaşmayın.
  • Gevşeme tekniklerini öğrenip uygulayın. Stres ve yorgunluk kulak çınlamasını artırır.
  • Sessiz odalar kulak çınlamasını daha dikkat çekici yapar. Oysa arka planda ses olursa kulak çınlaması daha hafif hissedilir. Sessiz bir odada dinlenirken ya da çalışırken müzik çalın. Örneğin vantilatör, nemlendirici gibi ‘beyaz ses’ yayan bir makine ya da okyanus dalgaları gibi sesler çıkaran bir ses cihazı çalıştırın.

MUTLAKA DOKTORA GİDİLMELİ
Her kulak çınlaması doktora danışılması gereken bir durumdur, altta yatan bir neden olup olmadığını araştırmakta yarar vardır. Aşağıdaki hallerde ise hemen doktora görünmek gerekir.

  • Yüzün ya da vücudun bir tarafında koordinasyon bozukluğu veya güçsüzlük gibi belirtilerle birlikte olan kulak çınlaması.
  • Anlamlı işitme kaybı, baş dönmesi, denge kaybı, bulantı veya kusma gibi belirtiler ile birlikte olan kulak çınlaması.
  • Bir travmadan sonra oluşan veya ağırlaşan kulak çınlaması veya işitme kaybı.
  • Yüksek kese maruz kaldıktan sonra devam eden kulak çınlaması veya işitme kaybı.
  • Mevcut kulak çınlamasının şiddetlenmesi veya sıklaşması.

HASTALIK BELİRTİSİ OLABİLİR

Bazı durumlar ve hastalıklar kulak çınlamasına yol açar:
* Kulak kirine bağlı tıkanıklıklar, kulak enfeksiyonu veya nadiren işitme sinirindeki bir tümör çınlama yapabilir.
* Kulak çınlaması 200’den fazla reçeteli ve reçetesiz ilacın potansiyel yan etkisidir.
* Doğal yaşlanma süreci iç kulaktaki salyangozun ve kulağın diğer parçalarının bozulmasıyla sonuçlanabilir.
* İç kulağı etkileyen Meniere hastalığı da bir etkendir.
* Orta kulaktaki kemiklerin sertleşmesiyle sonuçlanan bir hastalık olan otoskleroz çınlama yapar.
* Yüksek kan basıncı, kalp damar tıkanıklıkları, anemi, alerjiler ve troid bezinin az çalışması gibi çeşitli hastalıklar bu şikayete neden olur.
* Çene eklemi sendromu gibi çene ve boyun problemleri de nedenlerden biridir.

GÖBEK ERİTMEK İSTİYORSAK

'Bel simidi' olarak adlandıran bel bölgesindeki kalınlık ve göbeğiniz canınızı sıkıyorsa 7 öneriye kulak vermenizde fayda var.


Bu 5 yiyecekten uzak durun: Yeme alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. Beş zararlıyı ise asla tüketmeyeceksiniz. Şeker, kurabiye ve bisküviler, pasta, kola ve patates cipsi. Kızartılmış yiyecekleri ayda bir kere tüketin.


Baklagilleri tercih edin

Neler yiyebileceğinizi bilmelisiniz. Fasülye, mercimek, kiraz, çilek ve vişne en çok tavsiye edilen yiyeceklerdir. Bunlardan günde 20-30 gram tüketebilirsiniz.




Bol su için

Bol su içmek yapabileceğiniz en yararlı önerilerden biri. Su midenizde doygunluk hissine neden olur ve daha az yemenizi sağlar. Alkolden uzak durun. Likör ve bira yağların göbek çevresinde toplanmasına neden olur.



Kalsiyum takviyesi yapın

Vitamin takviyesi çok önemli, özellikle kalsiyum takviyesi. Kalsiyum kemiklerinizi korur ve osteoporozu önler. Doktorunuza danışarak hangi miktarda kalsiyum almanız gerektiğini öğrenin. Göbeğinizi eritmek için zayıflama ilacı kullanmanız ise önerilmiyor.






Bel inceltici spor yapın

Yapılacak en doğru çözüm sporla olacaktır. En iyi sporlar, kickboks, squash, yüzme ve tenis. Bunun yanında eerobik egzersizler de göbek çevresindeki yağı inceltir.






Dik yürüyün, dik oturun


lini ve Vücudunuzun duruş şek yürüyüşünüzü gözden geçirin. Dik yürümeye ve oturmaya özen gösterin. Göbeği içe çekip bırakmak da faydalı olacaktır.

YEMEKTEN SONRA NE YAPMAYALIM




Yemekten sonra yaptığımız bazı alışkanlıklar aslında çok zararlı.


Yemek yedikten sonra keyif olarak adlandırdığınız ritüeller var mı? Bir sigara yakmak ya da kısık ateşte demlemeyi ihmal etmediğiniz çay gibi... Peki bu alışkanlıkların ne kadar zararlı olduğunu biliyor musunuz?

İşte yemekten sonra yapmamanız gerekenler:


1) Araştırmalar yemekten sonra içilen tek bir sigaranın 10 taneye bedel olduğu kanıtlıyor. (Kanser riski de doğru orantıda artıyor)


2) Yemekten hemen sonra meyve yemek midenin hava ile dolmasına sebep oluyor. O yüzden meyvenizi yemekten 1-2 saat önce ya da sonra yemelisiniz.


3) Çay yaprakları yüksek oranda asit içerdiği için yemeklerden aldığımız proteinleri sindirmemizi zorlaşır.



4) Yemekten sonra kemer gevşetmek bağırsakların bükülmesine ve bloke olmasına sebep.


5) İnsanlar genellikle yemek yedikten sonra yürümenin ömrü uzattığına inanır. Halbuki bu doğru değil. Yürümek, sindirim sisteminin yediğimiz yemeklerden nütrientleri özümsememesine sebep olur. Yani yediğimiz yemeğin hiçbir anlamı kalmamsına...



6) Banyo yapmak kan akışını ellere, ayaklara doğru çoğaltır ve bu da midenin etrafındaki kan miktarını azaltır. Sonuç olarak, sindirim sistemini zayıflatır.


) Yemekten hemen sonra uyuduğumuzda, yediklerimizi yeterince sindiremeyiz. Bu da bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur.

VUCUT YAŞI NEDİR VUCUT YAŞINIZI HESAPLAYIN

Bu testle vücudunuzun gerçek yaşını öğreneceksiniz. Yaşınız 30 da olsa, vücut yaşınız kendinize gösterdiğiniz özenle doğru orantılı olarak 20 de, 40 da olabilir. Önemli olan biyolojik yaşınız değil, vücudunuzun kendini kaç yaşında hissettiğidir. İşte bu test, vücudunuzun yaşını ortaya koyacak... Ve tabii sizin kendinize iyi bakıp bakmadığınızı da...

1. Güneş kremi kullanıyor musunuz?
a. Evet, hatta kış günlerinde bile
b. Sadece yazın kullanıyorum
c. Son zamanlarda her gün kullanmaya başladım
d. Sadece tatile gittiğimde kullanıyorum
e. Hiç kullanmıyorum
2. Ne sıklıkla güneşleniyorsunuz?
a. Hiç güneşlenmiyorum
b. Şemsiye altında güneşleniyorum ve öğlen 12-15.00 saatlerinde güneşe çıkmıyorum
c. Gençken güneşlenmeyi çok seviyordum ama artık eskisi kadar çok güneşlenmiyorum
d. Sadece tatillerde en az 15 koruma faktör krem sürerek ve yüzümü koruyarak güneşleniyorum
e. Tam bir güneş aşığıyım, koruma kremleri kullanmadan güneşleniyorum
3. Sigara kullanıyor musunuz?
a. Hayır
b. Eskiden içiyordum ama bıraktım
c. Evet günde en fazla on tane sigara içiyorum
d. Evet günde en fazla 30 tane sigara içiyorum
e. Evet günde 30 taneden fazla sigara içiyorum
4. Günde ne kadar su içiyorsunuz?
a. En az iki litre içiyorum
b. Günde 1-2 litre içiyorum
c. Günde 1 litreden az içiyorum
d. Ne kadar susarsam o kadar içiyorum
e. Çok az su içiyorum
5. Vücudunuz ne kadar fit?
a. Haftada en az üç kere spor yapıyorum
b. Haftada 1-2 kez egzersiz yapıyorum
c. Spor yapmıyorum ama her gün düzenli 20 dakika yürüyüş yapıyorum
d. Ayda iki kez spora gidiyorum
e. Bir yıldan fazladır spor yapmıyorum
6. Kahvaltıda ne yersiniz?
a. Yulaf ezmesi ve taze meyve
b. Tahıl, tost, reçel ve sütlü kahve
c. Kavun
d. Hiçbir şey, ya da sadece kahve
e. Cornflakes
7. Haftada ortalama ne kadar alkol tüketiyorsunuz?
a. Alkol tüketmiyorum
b. Günde 1-3 kadeh alkollü içki içiyorum
c. Haftaiçi içmiyorum ama haftasonu 1-10 kadehe kadar içiyorum
d. Haftaiçi içmiyorum ama haftasonu çok fazla içip geç yatıp geç kalkıyorum
e. Her gün 4 kadehten fazla içiyorum
8. Kendinizi ne sıklıkta mutlu hissediyorsunuz?
a. Sık değil genellikle mutsuzum
b. Tam bir adrenalin canavarıyım bence günlük hayat tam bir efor sarf ettiriyor
c. Arkadaşlarımla ve ailemle kendimi çok mutlu hissediyorum
d. Kendimi ancak ilaçlarla mutlu hissediyorum
e. Hatırlamıyorum
9.Kendinizi şımartıyor musunuz?
a. Ayda 1-2 kez güzellik merkezinde bakım yapıyorum
b. Haftada bir bakım yağları ile vücudumu nemlendiriyorum
c. Arkadaşlarımla haftada iki kez buluşuyorum
d. Çok nadir ancak her sezon bir gün alışverişe çıkarak kendimi şımartıyorum
e. İşten uzak olduğumda ve kendime vakit ayırdığımda kendimi şımartmış oluyorum
10. Ne kadar streslisiniz?
a. Çok nadir, hep kontrollü bir insan olmuşumdur
b. Çoğunlukla stresliyim bu yüzden kendimi hep rahatlatmaya çalışırım
c. Çoğu zaman uyumakta güçlük çekerim çünkü zihnim sürekli yarışıyor
d. Günde 10 saat çalışıyorum, 5 bardaktan fazla kahve içiyorum, hızlı yemek yiyorum ve haftasonu geziyorum.
e. Hayatım ve işim beni sürekli stresli yapıyor. Kendimi çok bitkin hissediyorum





En çok A şıkkını işaretlediyseniz:
Olduğunuz yaştan birkaç daha genç gösteriyorsunuz. Genç göstermeye kafanızı çok takmışsınız. Kendinizi rahatlatarak genç kalabilirsiniz. Dans etmeye başlayın ya da kayak yapın. Kendinizi kontrol etmekten kurtulun artık. Örneğin düzenli içki içenler sürekli içki içenlerden çok daha uzun yaşarlar. Kendinizi bir bardak şampanya ile ödüllendirin.
En çok B şıkkını işaretlediyseniz:
Gençliğinizi korumak için elinizden geleni yapıyorsunuz, bu iyi haber. Ama beslenmenizde antioksidanları artırmanız gerekiyor. Örneğin votka tonik yerine bir bardak kırmızı şarap için. Bir hafta boyunca her sabah kuru erik yemeye özen gösterin. Sigara içiyorsanız C vitamini açısından zengin meyveler yiyin. Çünkü C vitamini özellikle sigara ve güneşin zararlarını azaltır.
En çok C şıkkını işaretlediyseniz:
Olduğunuzdan daha genç görünmek için biraz çaba sarf etmelisiniz. Her gün en az 2 litre su için. Birkaç gün içerisinde cildinizdeki değişimi fark edeceksiniz. Kahvaltıda sadece meyve yiyerek beslenme sisteminizin fonksiyonlarına yararlı olmuyorsunuz, meyvenin yanında lif açısından yüksek olan tahıl, yoğurt ve yağsız süt de içebilirsiniz. Vücudunuzun proteine ve yağa ihtiyacı var. Her gece 8 saat uyuyun. Çünkü cilt kendini uykudayken yeniler. Kendinizi stres altında hissediyorsanız, uykudan önce sıcak banyo yapın.
En çok D şıkkını işaretlediyseniz:
Genç görünmek istiyorsanız acilen harekete geçin. Kahvaltıyı atlamak kilo almanızı engellemez. Kuru meyve ve fıstık ile karıştırılmış tahıllı bir kahvaltı metabolizmanızın çalışmasını artırır. Kafeini kesin, kahve yaşlanmayı hızlandırır. Bunun yerine yeşil çay için. Beslenmenizde bolca A, C ve E vitaminine yer verin. Haftada iki kez en az yarım saat koşun. Alkolden uzak durun ve haftanın 6 gecesi en geç 23.00'de yatakta olun.
En çok E şıkkını işaretlediyseniz:
40 yaşında olmanıza rağmen 60 yaşında gibi gösteriyorsunuz. Beslenmenizdeki bozukluk ve az su tüketimi, sigara içmenizle ve güneşe olan düşkünlüğünüzle birleşince dişleriniz sarardı, cildiniz sarktı. Cilt ve akciğer kanserinin eşiğindesiniz, hayat tarzınızı değiştirmezseniz kalp krizi geçirme riskiniz var. Sigarayı bırakırsanız iki hafta içinde vücudunuzdaki olumlu değişimi görebilirsiniz. Beslenmenizde omega 3 yağlarını arttırın, bu enerji seviyenizi artırır. Hiçbir zaman hiçbir şey için geç olduğu düşünmeyin.

YORGUNLUK NEDENLERİ VE KRONİK YORGUNLUĞA İYİ GELEN BİTKİLER

Dinlenmekle geçmeyen bir yorgunluk duyuyorsanız dikkat... Başlangıç tarihi tam olarak kestirilemese de 6 aydan fazla süren kendini yorgun hissetme halini boşveremezsiniz... Bu durum tıbben bir hastalık, ama bu hastalığın tanısı, çoğu zaman konulamıyor, gözden kaçıyor ve kişi kaderiyle baş başa bırakılıyor.

Kronik yorgunluk sendromu" olarak anılıyor. Tanısını koymanın kuralları, formülü var.

Şu iki kriterin mutlaka o kişide mevcut olması gerekiyor:

Birinci şart
, 6 aydan uzun süren, daha önceleri tanışık olunmayan ve dinlenmeyle, uykuyla geçmeyen devamlı bir yorgunluk hali olması.

İkincisi, şu aşağıda saydığım bulgulardan en az 4 tanesinin bulunması: Sabah yorgun uyanma veya uyandıktan sonra uzun süre kendine gelememe;

Değişik bölgelerde olabilen kas ağrıları. Yeni ortaya çıkan veya şekil değiştiren baş ağrıları; Herhangi bir fiziksel aktiviteden sonra kırıklık halinin 24 saatten fazla sürmesi; Lenf bezlerinde hassasiyet, kronik boğaz ağrısı, eklem ağrıları; Zihinsel konsantrasyonda bozulma ve hafıza zayıflaması. Bu bulgular ışığında teşhis koymakla da bitmiyor tabii. Tedavi etmek zorundasınız. Çünkü bu yorgunluk, kırgınlık halleri her zaman karşı tarafa negatif bir görünüş verir. Onun için tıp veya tamamlayıcı destekle bu durumu aşmak gerekir. Aşağıda verilen bitkisel desteklerle dipdiri bir fiziğe kavuşmanız mümkün. İşte, pozitif enerjinizi ateşleyen ginseng başta olmak üzere yorgunluk sendomu ile başetmenizi sağlayacak doğal yardımcılar:

GİNSENG
Ginseng, Çin Tıbbı'nın çok meşhur bir bitkisidir. Canlandırıcı etkisinden dolayı özellikle çalışkan Çin ve Japon milleti tarafından 7000 yılı aşkın süredir kullanılmakta olduğu kayıtlarda mevcuttur. Geleneksel Çin Tıbbı'nda 'uzun yaşam iksiri' diye nitelendirilen bitkinin kökleri de 100 yıldan fazla canlı kalabilen ender bitkilerdendir. Çin kaynakları ginsengi vücut enerjisini ve yaşam süresini artırıcı olarak yazar. Geleneksel Çin Tıbbı'na göre, ginseng, 'yang' yani 'pozitif' enerjiyi ateşler. Yang enerjisinin kan dolaşımını artırarak tüm zihinsel ve bedensel yetileri artırdığına inanılır.

ARI POLENİ
Kansızlıktan romatizmaya, hepatitlerden cinsel iktidarsızlığa kadar geniş yelpazede birçok hastalık grubunda kullanılan bu besin takviyesi kronik yorgunluğa da birebir. İçerdiği yüksek miktardaki B grubu vitaminleri ile sinir hücrelerini destekliyor. Kan yapımını artırıcı etkisi de var. Vikingler'in uzun yaşamlarının da ona borçlu olduğu söylenir. Vitamin, mineral, demir, bazı önemli amino asitler ve fermentler içermekte.

MEYAN KÖKÜ
Çin tarihinde önemli bir yere sahip, yüzyıllar boyunca Çin imparatorlarının bu maddenin ekstresini 'canlandırıcı tonik ' olarak senenin belirli dönemlerinde rutin olarak kullandıkları bilinir. Çin tıbbında ve mutfağında halen aktif olarak kullanılır, toksinlerden arındırdığına inanılır ve enerji içeceği olarak tüketilir. Bu ülkede bu bitkinin lakabıysa 'bitkilerin atası'.

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ
Üzüm çekirdeğinde bilinen en güçlü antioksidan maddelerden olan PCO (proantosiyanidin), yüksek miktarda mevcut. Antioksidanlar, vücudumuzdaki her hücreyi oksijenin zararlı etkilerinden teker teker korurlar.

CEVİZ
Ceviz "ala" adında çok yüksek antioksidan özelliği olan bir omega-3 yağ asidi cinsi içerir ki bu da damar koruyucu etkisini güçlendirir. ALA (Alfa Lipoik Asit), bulunan en güçlü antioksidanlardan biridir ve bu asidin hem yağda hem suda çözünebilme özelliği onun hücrelerimizin her bir parçası tarafından kullanılabilmesini sağlar, bunun dışında oksidatif stresle savaşmakta çok etkilidir.
Keten Tohumu

KETEN TOHUMU
B-12 vitamini içerir. Bu vitamin sinir sistemi ve hafıza için elzemdir. Eksikliğinde, hafıza bozuklukları yanı sıra, yorgunluk, sinirlilik, dikkat toplayamama hatta depresyon görülür. Beden ve zihin yaşlanmasını geciktirir. Vücut için önemli olan ve mutlaka dışardan alınması gereken omega-3 ve omega-6 ve omega-9 yağ asitleri içerir. Kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü ve kan damarlarını koruyucu etkileri olduğu yapılan araştırmalarla sabitlenmiştir.

EUROVİSİON 2010 MANGANIN ŞARKISI

Manganın eurovision 2010 da 2.lik alarak büyük bir başarıya imza attığı şarkısı....

EUROVİSİON 2010 BİRİNCİSİ ALMANYANIN ŞARKISI (GERMANY)

Euravisionda bu yıl birinciliği Almanya aldı, Türkiye ise büyük bir başarı göstererek Manga nın şarkısıyla Almanyanın ardından 2. oldu.


BRAD HOLLIBAUGH 07/08
































10 Things I am Happy to be Lugging Around

1. Wet wipes. Along with TP, these are invaluable. INVALUABLE. In case you don't realize, they don't supply TP or napkins usually. Enough said.

2. Sarong. Yes, it is a wrap, a skirt, a towel...whatever you need it to be. Even boys should have one.

3. DEET. The stronger the better. Mosquitos are everywhere! I hate them. And don't want malaria. 

4. Reef Sandals. Many people go with Havianas. Any sandal will do. I will be wearing these 99 percent of the time. Buy them in black and they can even pass as a dress shoe. Well not really but it's worth a shot.

5. Sunscreen. I already broke open my second bottle. What can I say, I am white...My traveling partner thinks he is invincible but has already been burnt twice while I have not. So there.

6. My penguin. You may remember Papa P. Well the whole family couldn't come, but the teenaged daughter is taking a gap year with me.

7. The Lonely Planet, aka The Bible of Travel. I have three. They each weigh about 10 lbs, literally, so the Africa one is going in the swap bin ASAP.

8. Camera. Charger. Extra batttery for camera. Adapter for charger. Extra memory card. Jump drive. Another extra memory card just in case. And I am still not sure I am going to have enough memory.

9. Journal. I have not been very good at keeping up with it, but I always like to look back at them and see what I thought, where I stayed etc. Memories are good.

10. (last but not least) - Zip-off pants. I think I spoke of these earlier, or maybe not. Dorky, maybe. But useful, yes. They are pants! They are shorts! They dry in a jiff. They barely weigh a thing. They are a backpackers dream.

City vs. Sea, Earth vs. Water

Cairo leaves a dirty taste in my mouth. Literally. There are cars and people and dust and fumes and smoke and smog and dirt. You can't breathe. You can't see. I have wanted to see the pyramids for ever but the rest of the city is pretty much null in my book. According to our first taxi driver, there are 18 million people in the city; according to the next, there are 25 million. Either way, that is a LOT of people. Most of them are poor; they live in dirt (kind of like adobe) apartment complexes and wash in the Nile (yes, I actually saw this). They look at me like a piece of meat, ripe for the taking. They hiss and leer and make kissy noises. You know they are ripping you off but can't really do much about it. I am all for letting the "journey not the destination" be the fun part, and it is, but sometimes you just groan and say, "enough".

Needless to say, after seeing the Pyramids and the Egyptian Museum, we got out of there fast. We headed to the Red Sea for some diving and relaxing. The Red Sea dive was fantastic. The water is so clear, the coral is multicolored, there are tons of fish, and I even saw an OCTOPUS. Two of them to be exact! That was cool. I have never seen an octopus before.

The last couple days have been very relaxing. We went to Nuweiba, which is a small town where you just relax on the beach and snorkle. We are now in Dahab, which is a bit bigger (Nuweiba didn't even have electricity or Internet or anything, just beach). We have been relaxing, enjoying the area, looking at many camels (they don't charge you to take picture of them here!) diving, swimming and snorkeling. It has been great.

Tomorrow we move on. The next stop is Athens and after that...the world! Egypt has been great but we have so many more journeys and destinations to experience!