Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

sure etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sure etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Fetih suresinin yorumu

1. Biz sana dogrusu apaçik bir fetih ihsan ettik.

2. Böylece Allah, senin geçmis ve gelecek günahini bagislar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni dogru bir yola iletir.

3. Ve sana sanli bir zaferle yardim eder.

4. Imanlarini bir kat daha arttirsinlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin ordulari Allah'indir. Allah bilendir, her seyi hikmetle yapandir.

5. (Bütün bu lütuflar) mümin erkeklerle mümin kadinlari, içinde ebedî kalacaklari, zemininden irmaklar akan cennetlere koymasi, onlarin günahlarini örtmesi içindir. Iste bu, Allah katinda büyük bir kurtulustur.

6. (Bir de bunlar) Allah hakkinda kötü zanda bulunan münafik erkeklere ve münafik kadinlara, Allah'a ortak kosan erkeklere ve ortak kosan kadinlara azap etmesi içindir. Müslümanlar için bekledikleri kötülük çemberi baslarina gelsin! Allah onlara gazap etmis, lânetlemis ve cehennemi kendilerine hazirlamistir. Orasi ne kötü bir yerdir!

7. Göklerin ve yerin ordulari Allah'indir. Allah azîzdir, hakîmdir.

8. Süphesiz biz seni, sahit, müjdeleyici ve uyarici olarak gönderdik.

9. Ta ki (ey müminler!) Allah'a ve Resûlüne iman edesiniz, Resûlüne yardim edesiniz, O'na saygi gösteresiniz ve sabah aksam Allah'i tesbih edesiniz.

10. Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'in eli onlarin ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmus olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

11. Bedevîlerden geri kalmis olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarimiz ve ailelerimiz bizi alikoydu. Allah'tan bizim bagislanmamizi dile." Onlar kalplerinde olmayani dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O'na karsi kimin bir seye gücü yetebilir? Kaldi ki, Allah yaptiklarinizdan haberdardir.

12. Aslinda siz Peygamberin ve müminlerin ailelerine bir daha dönmeyeceklerini sanmistiniz. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmis bir topluluk oldunuz.

13. Kim Allah'a ve Resûlüne iman etmezse bilsin ki biz, kâfirler için çilgin bir ates hazirlamisizdir.

14. Göklerin ve yerin mülkü Allah'indir. O, diledigini bagislar, diledigine ceza verir. Allah çok bagislayan, çok merhamet edendir.

15. Siz ganimetleri almak için gittiginizde seferden geri kalanlar: Birakin, biz de arkaniza düselim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'in sözünü degistirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim pesimize düsmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmustur." Onlar size: Hayir, bizi kiskaniyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

16. Bedevîlerden (seferden) geri kalmis olanlara de ki: Siz yakinda çok kuvvetli bir kavme karsi savasmaya çagirilacaksiniz. Onlarla, teslim oluncaya kadar savasacaksiniz. Eger emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndügünüz gibi yine dönecek olursaniz sizi acikli bir azaba ugratir.

17. Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savasa katilmak zorunda degildirler.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altindan irmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalirsa, onu aci bir azaba ugratir.

18. Andolsun ki o agacin altinda sana biat ederlerken Allah, o müminlerden razi olmustur. Kalplerinde olani bilmis, onlara güven duygusu vermis ve onlari pek yakin bir fetihle ödüllendirmistir.

19. Yine onlari elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfalandirdi. Allah üstündür, hikmet sahibidir.

20. Allah size, elde edeceginiz birçok ganimet vâdetmistir. (Bu ganimetlerden) iste sunlari hemen vermis ve insanlarin ellerini sizden çekmistir ki bu, müminlere bir isaret olsun ve sizi dosdogru yola iletsin.

21. Henüz elde edemediginiz baska ganimetler de vardir ki, onlar Allah'in bilgi ve kudreti dahilindedir. Allah, her seye kadirdir.

22. Eger kâfirler sizinle savassalardi, arkalarina dönüp kaçarlardi. Sonra bir dost ve yardimci da bulamazlardi.

23. Allah'in, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'in kanununda asla bir degisiklik bulamazsin.

24. O sizi onlara karsi muzaffer kildiktan sonra, Mekke'nin içinde onlarin ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptiklarinizi görendir.

25. Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'i ziyaretinizi ve bekletilen kurbanlarin yerlerine ulasmasini menedenlerdir. Eger (Mekke'de) kendilerini henüz tanimadiginiz mümin erkeklerle mümin kadinlari bilmeyerek çignemeniz sebebiyle üzüntüye kapilmaniz ihtimali olmasaydi (Allah savasi önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmistir. Eger onlar birbirinden ayrilmis olsalardi elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptirirdik.

26. O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerlestirmislerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi, onlarin takvâ sözünü tutmalarini sagladi. Zaten onlar buna lâyik ve ehil kimselerdi. Allah her seyi bilendir.

27. Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasini dogru çikardi. Allah dilerse siz güven içinde baslarinizi tiras etmis ve kisaltmis olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediginizi bilir. Iste bundan önce size yakin bir fetih verdi.

28. Bütün dinlerden üstün kilmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur. Sahit olarak Allah yeter.

29. Muhammed Allah'in elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karsi çetin, kendi aralarinda merhametlidirler. Onlari rükûya varirken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve riza isterler. Onlarin nisanlari yüzlerindeki secde izidir. Bu, onlarin Tevrat'taki vasiflaridir. Incil'deki vasiflari da söyledir: Onlar filizini yarip çikarmis, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalinlasmis, gövdesi üzerine dikilmis bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hosuna gider. Allah böylece onlari çogaltip kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanip iyi isler yapanlara magfiret ve büyük mükâfat vâdetmistir.
Yorum :
Fetih suresi savaşı ve savaştan geri kalanları ana tema olarak işler .Özellikle Bedevilerin savaşa katılmamalarını tanrı eleştirir ve bir daha aynı şeyi yaparlarsa onlara ceza vereceğini söyler .
Tanrı , inanıp iyi işler yapanları altından ırmaklar akan cennetlere yerleştirecektir .
Savaşı kaçırmak için elinden geleni yapan müminler olmuştur . Tanrı , iman edenlere bir fetih ve ganimetler vaat etmektedir . Savaştan kaçan müminlerden farklı olarak engelli olanlar sorumlu değildirler .

Hz. Peygamber ‘e biat edenler huzur ve güven içinde olmuşlardır . 

Casiye suresinin yorumu

l. Hâ. Mîm.

2. Kitap, azîz ve hakîm olan Allah tarafindan indirilmistir.

3. Süphesiz göklerde ve yerde inananlar için birçok âyetler vardir.

4. Sizin yaratilisinizda ve (Allah'in) yeryüzünde yaydigi canlilarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici isaretler vardir.

5. Gecenin ve gündüzün degismesinde, Allah'in gökten indirmis oldugu rizikta (yagmurda) ve ölümünden sonra yeri onunla diriltmesinde, rüzgârlari degisik yönlerden estirmesinde, aklini kullanan toplum için dersler vardir.

6. Iste sana gerçek olarak okudugumuz bunlar Allah'in âyetleridir. Artik Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

7. Vay haline, her yalanci ve günahkâr kisinin!

8. O, Allah'in kendisine okunan âyetlerini isitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onlari duymamis gibi (küfründe) direnir. Iste onu aci bir azap ile müjdele!

9. (O) âyetlerimizden bir sey ögrendigi zaman onlarla alay eder. Onlar için alçaltici bir azap vardir!

10. Ötelerinde de cehennem vardir. Kazandiklari seyler de, Allah'i birakip edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda vermez. Büyük azap onlaradir.

11. Iste bu Kur'an bir hidayettir. Rablerinin âyetlerini inkâr edenlere gelince, onlara en kötüsünden, elem verici bir azap vardir.

12. Allah o (yüce) varliktir ki, emri geregince içinde gemilerin yüzmesi ve lütfedip verdigi rizki aramaniz için ve de sükredesiniz diye denizi size hazir hale getirmistir.

13. O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katindan (bir lütfu olmak üzere) size boyun egdirmistir. Elbette bunda düsünen bir toplum için ibretler vardir.

14. Iman edenlere söyle: Allah'in (ceza) günlerinin gelecegini ummayanlari bagislasinlar. Çünkü Allah her toplumu, yaptigina göre cezalandiracaktir.

15. Kim iyi is yaparsa faydasi kendinedir, kim de kötülük yaparsa zarari yine kendinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.

16. Andolsun ki biz, Israilogullarina Kitap, hüküm ve peygamberlik verdik. Onlari güzel riziklarla besledik ve onlari dünyalara üstün kildik.

17. Din konusunda onlara açik deliller verdik. Ama onlar kendilerine ilim geldikten sonra, aralarindaki çekememezlik yüzünden ayriliga düstüler. Süphesiz Rabbin, ayriliga düstükleri seyler hakkinda kiyamet günü aralarinda hüküm verecektir.

18. Sonra da seni din konusunda bir seriat sahibi kildik. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.

19. Çünkü onlar, Allah'a karsi sana hiçbir fayda vermezler. Dogrusu zalimler birbirlerinin dostlaridir; Allah da takvâ sahiplerinin dostudur.

20. Bu (Kur'an), insanlar için basiret nurlari, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir.

21. Yoksa kötülük isleyenler ölümlerinde ve sagliklarinda kendilerini, inanip iyi ameller isleyen kimseler ile bir mi tutacagimizi sandilar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

22. Allah, gökleri ve yeri yerli yerince yaratmistir. Böylece herkes kazancina göre karsilik görür. Onlara haksizlik edilmez.

23. Hevâ ve hevesini tanri edinen ve Allah'in (kendi katindaki) bir bilgiye göre saptirdigi, kulagini ve kalbini mühürledigi, gözünün üstüne de perde çektigi kimseyi gördün mü? Simdi onu Allah'tan baska kim dogru yola eristirebilir? Hâla ibret almayacak misiniz?

24. Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yasadigimizdir. Ölürüz ve yasariz. Bizi ancak zaman helâk eder. Bu hususta onlarin hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.

25. Onlara açikça âyetlerimiz okundugu zaman: Dogru sözlü iseniz atalarimizi getirin, demelerinden baska delilleri yoktur.

26. De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi süphe götürmeyen kiyamet gününde biraraya toplar. Fakat insanlarin çogu bilmezler.

27. Göklerin ve yerin mülkü Allah'indir. Kiyametin kopacagi gün var ya, iste o gün bâtila sapanlar hüsrana ugrayacaklardir.

28. O gün her ümmeti, diz çökmüs görürsün. Her ümmet kendi kitabina çagirilir, (onlara söyle denilir:) "Bu gün, yaptiklarinizla cezalandirilacaksiniz!"

29. "Bu, yüzünüze karsi gerçegi söyleyen kitabimizdir. Çünkü biz, yaptiklarinizi kaydediyorduk."

30. Inanip iyi isler yapanlara gelince, Rableri onlari rahmetine kabul eder. Iste apaçik kurtulus budur.

31. Ama inkâr edenlere gelince onlara: Âyetlerim size okunmus, siz de büyüklenip suçlu bir toplum olmustunuz, degil mi? denilir.

32. "Allah'in vâdi gerçektir, kiyamet gününde süphe yoktur" dendigi zaman: Kiyametin ne oldugunu bilmiyoruz onun bir tahminden ibaret oldugunu saniyoruz, (onun hakkinda) kesin bir bilgi elde etmis degiliz, demistiniz.

33. Yaptiklarinin kötülükleri onlara görünmüs, alay edip durduklari sey onlari kusatmistir.

34. Denilir ki: Bu güne kavusacaginizi unuttugunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Yeriniz atestir, yardimcilariniz da yoktur!

35. Bunun böyle olmasinin sebebi sudur: Siz Allah'in âyetlerini alaya aldiniz, dünya hayati sizi aldatti. Artik bugün atesten çikarilmayacaklardir ve onlarin (Allah'i) hosnut etmeleri de istenmeyecektir.

36. Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

37. Göklerde ve yerde azamet yalniz O'nundur. O, azîzdir, hakîmdir.
Yorum :
Casiye suresi Mekke ‘ de inmiştir . 37 ayettir . Bu surede tanrının yüceliği , kıyamet gününe inanmanın gerekliliği üzerinde ısrarla durulmuştur .
Yerde ve gökte alınacak ibretler vardır . Yağmurla ölü toprağın diriltilmesi mahşer günü için bir işarettir .
İnanıp iyi iş yapanlarla inkar edip zulmedenler bir olamazlar . Zulmedenler tanrının sözünü alaya almışlardır .
Hz. Peygamber ‘ e “ Sen bilmeyenlerin yoluna uyma . “ şeklinde bir uyarıda bulunuluyor .
Bu surede ilk ayet “ Ha , mim “ dir . Sure , kafiyeye kuvvet kazandırmak için bu harflerle başlamıştır .
Zalimleri ne kazandıkları , ne de başka şeyler ceza günü kurtaramayacaktır .
İsrailoğulları ‘ na da kitap , hüküm ve peygamber verilmiştir . Onlar da kendi benliklerine uyarak doğru yolu istememişlerdir .

İyilik yapanın faydası kendisine , kötülük yapanın da zararı kendisinedir . Hiçbir millet yaptığından başkasıyla cezalandırılmaz .

Nuh suresinin yorumu

 1. Kendilerine yakici bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.

2."Ey kavmim dedi,ben sizin için açik bir uyariciyim"

3. "Allah'a kulluk edin; O'na karsi gelmekten sakinin ve bana itaat edin."

4. "Ki Allah bir kisim günahlarinizi bagislasin ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yasatsin)" Bilinmeli ki Allah'in tayin ettigi vâde gelince, artik o ertelenmez. Keske bilseydiniz!"

5. (Sonra Nuh:) Rabbim! dedi, dogrusu ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim;

6. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarini arttirdi.

7. Gerçekten de, (imana gelmeleri ve böylece) günahlarini bagislaman için onlari ne zaman davet ettiysem, parmaklarini kulaklarina tikadilar, (beni görmemek için) elbiselerine büründüler, ayak dirediler, kibirlendikçe kibirlendiler.

8. Sonra, ben kendilerine haykirarak davette bulundum.

9. Sonra, onlarla hem açiktan açiga hem de gizli gizli konustum.

10. Dedim ki : Rabbinizden magfiret dileyin; çünkü O çok bagislayicidir.

11. (Magfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yagmur indirsin,

12. Mallarinizi ve ogullarinizi çogaltsin, size bahçeler ihsan etsin, sizin için irmaklar akitsin.

13. Size ne oluyor ki, Allah'a büyüklügü yakistiramiyorsunuz?

14. Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmistir.

15. Görmediniz mi, Allah yedi gögü birbiriyle ahenktar olarak nasil yaratmis!

16. Onlarin içinde ayi bir nûr kilmis, günesi de bir çerag yapmistir.

17. Allah, sizi de yerden ot (bitirir) gibi bitirmistir.

18. Sonra sizi yine oraya döndürecek ve sizi yeniden çikaracaktir.

19. "Allah,yeryüzünü sizin için bir sergi yapmistir."

20. "Ki, onda genis yollar edinip dolasabilesiniz.(diye).

21. (Ögütlerinin fayda vermemesi üzerine) Nuh: Rabbim! dedi, dogrusu bunlar bana karsi geldiler de, mali ve çocugu kendi ziyanini arttirmaktan baska ise yaramayan kimseye uydular.

22. Bunlar da, büyük hileler, büyük desiseler kurdular!

23. Ve dediler ki: Sakin ilâhlarinizi birakmayin; hele Ved'den, Suvâ'dan, Yegûs'tan, Ye'ûk'tan ve Nesr'den asla vazgeçmeyin!

24. (Böylece) onlar gerçekten birçoklarini saptirdilar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak saskinliklarini arttir!

25. Bunlar, günahlari yüzünden suda boguldular, ardindan da atese sokuldular ve o zaman Allah'a karsi yardimcilar da bulamadilar.

26. Nuh: "Rabbim! dedi, yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi birakma!"

27. "Çünkü sen onlari birakirsan kullarini saptirirlar; yalniz ahlâksiz, nankör (insanlar) dogururlar (yetistirirler)."

28. "Rabbim! Beni, ana-babami, iman etmis olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadinlari bagisla, zalimlerin de ancak helâkini arttir."
Yorum :
Nuh suresi 28 ayetten oluşmaktadır . Bu surede Hz. Nuh ‘ un gönderilişi ve peygamberliğiyle ilgili bilgiler bulunmaktadır .
Hz. Nuh , kavmini uyarması için gönderilmiştir . O da kavmini “ Allah ‘ a kulluk edin . O ‘ na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin . “ diyerek uyarmıştır .
İnsanoğlu çeşitli merhalelerden geçirilerek yaratılmıştır . Bizi yine diriltecek olan tanrıdır .
Hz. Nuh , “ Allah ‘ tan mağfiret dileyin ki gökten sizin için yağmur indirsin . Mallarınızı ve evlatlarınızı çoğaltsın . Size bahçeler , ırmaklar versin . “ diyerek halkını tanrıya imana davet etmiştir .
Halkı ise onu dinlememiş ve de onu görmezlikten gelmişler , onu işitmemek için kulaklarını dahi tıkamışlardır .
Kendi taptıkları olan “ Nesr , Ye ‘ uk “ gibi isimleri olan mabud saydıkları şeylere tapmışlardır .
Hz. Nuh da tanrıya “ Zalimlerin ancak helakını arttır . “ diye dua etmiştir .

Nuh tufanı Hz. Nuh ‘ un halkı inanmadığı için çıkmış bir faciadır . Bu faciada yeryüzünü sel baskınları almış ve de inanmayan zalimler helak olmuştur .