HAVA KÜTLELERİ VE CEPHELER
Atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aynı özellik gösteren büyük parçalarına hava kütlesi denir. Hava kütlesinin oluşum alanı, deniz yüzeyine rastlıyorsa, bu hava kütlesine denizel hava kütlesi denir. Kara üzerinde oluşan hava kütlelerine de karasal hava kütlesi denir.
Hava kütleleri oluştukları yere göre de isim alırlar. Başlıcaları tropikal ve kutup hava kütleleridir. Hava kütlelerinin yer değiştirmesi hava durumu bakımından önemlidir.
Örneğin, Tropikal bölgede oluşmuş bir hava kütlesi Türkiye'yi kapladığı zaman sıcaklık yükselir. Kuzey kutup bölgesinden gelen bir hava kütlesinin yayılmasında ise Türkiye'de sıcaklık azalır.
Farklı özellikteki hava kütlelerini birbirinden ayıran sınıra ise cephe denir. Cephelerde çeşitli atmosfer olayları meydana gelir. Cephe boyunca karşılaşan iki hava kütlesinden, sıcak olan soğuk olanın üzerinde yükselir. Yükselme soğumaya, bulutların oluşmasına, sislere ve yağışlara neden olur.
OLUŞUMLARINA GÖRE YAĞIŞLAR
Yağışlar oluşumlarına göre üç gruba ayrılır:
1. Yamaç Yağışları (Orografik Yağışlar): Nemli hava kütlelerinin, yatay yönde hareket ederken dağ yamaçlarına çarparak yükselmesi ve soğuması sonucu oluşan yağışlardır.
Dünya'da en çok, Güneydoğu Asya'da Orta kuşaktaki karaların batı kıyılarında Amerika’da Kayalık Dağları’nda, ve sıcak kuşaktaki karaların doğu kıyılarında görülür. Türkiye'de ise, Toroslar'ın güneybatıya, Karadeniz Dağları ile Istrancalar'ın kuzeye bakan yamaçlarında fazlaca görülür.
Hava kütleleri yamaç boyunca yükselirken en fazla yağışı 500 - 1000 m yükseltiler arasına bırakırlar. Yükselti arttıkça (1000 m’lerden sonra) mutlak nem azaldığı için yağış da azalır.
2. Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim Yağışları): Güneşli ve rüzgarsız günlerde ısınan hava yükselerek soğur. Belli bir yükseltiden sonra nemin yoğunlaşması ile yağış meydana gelir.
Dünya'da en çok, Ekvatoral bölgede rastlanır. Ülkemizde ise, İç Anadolu Bölgesi'nde İlkbahar'da görülen yağışlar konveksiyonel yağışlardır. Bu yağışlar halk arasında kırkikindi yağışları olarak bilinir.
3. Cephe Yağışları (Frontal Yağışları): Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında meydana gelen yağışlardır.
Dünya'da en çok, Orta kuşakta ve 60° enlemleri civarında görülür. Türkiye'de, özellikle kış mevsiminde görülen yağışların çoğu cephesel kökenlidir.
Kış mevsiminde, kutuplardan kaynaklanan soğuk hava ile Ekvatoral bölgeden kaynaklanan sıcak hava kütleleri Akdeniz üzerinde karşılaşırlar. Böylece Akdeniz tali cephesi meydana gelir. Cephe boyunca da yağışlar görülür. Anadolu üzerinde de, Sibirya yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncı ve Asor yüksek basıncına bağlı cephe yağışları görülür.
YAĞIŞLARIN YERYÜZÜNE DAĞILIŞI
Genel hava dolaşımı, kara ve deniz dağılışı, yer şekilleri yükselti gibi nedenlerden dolayı yeryüzünün her tarafı aynı oranda yağış almaz.
Dünya üzerinde;
Ø En yağışlı bölgeler; Ekvatoral bölge, Muson bölgeleri ve Orta kuşak karalarının batı kıyılarıdır.
En kurak bölgeler ise; Orta kuşak karalarının dağlarla çevrili iç kısımları, dönenceler civarı, çevresine göre, alçakta kalmış yerler ve kutup çevreleridir.
Atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aynı özellik gösteren büyük parçalarına hava kütlesi denir. Hava kütlesinin oluşum alanı, deniz yüzeyine rastlıyorsa, bu hava kütlesine denizel hava kütlesi denir. Kara üzerinde oluşan hava kütlelerine de karasal hava kütlesi denir.
Hava kütleleri oluştukları yere göre de isim alırlar. Başlıcaları tropikal ve kutup hava kütleleridir. Hava kütlelerinin yer değiştirmesi hava durumu bakımından önemlidir.
Örneğin, Tropikal bölgede oluşmuş bir hava kütlesi Türkiye'yi kapladığı zaman sıcaklık yükselir. Kuzey kutup bölgesinden gelen bir hava kütlesinin yayılmasında ise Türkiye'de sıcaklık azalır.
Farklı özellikteki hava kütlelerini birbirinden ayıran sınıra ise cephe denir. Cephelerde çeşitli atmosfer olayları meydana gelir. Cephe boyunca karşılaşan iki hava kütlesinden, sıcak olan soğuk olanın üzerinde yükselir. Yükselme soğumaya, bulutların oluşmasına, sislere ve yağışlara neden olur.
OLUŞUMLARINA GÖRE YAĞIŞLAR
Yağışlar oluşumlarına göre üç gruba ayrılır:
1. Yamaç Yağışları (Orografik Yağışlar): Nemli hava kütlelerinin, yatay yönde hareket ederken dağ yamaçlarına çarparak yükselmesi ve soğuması sonucu oluşan yağışlardır.
Dünya'da en çok, Güneydoğu Asya'da Orta kuşaktaki karaların batı kıyılarında Amerika’da Kayalık Dağları’nda, ve sıcak kuşaktaki karaların doğu kıyılarında görülür. Türkiye'de ise, Toroslar'ın güneybatıya, Karadeniz Dağları ile Istrancalar'ın kuzeye bakan yamaçlarında fazlaca görülür.
Hava kütleleri yamaç boyunca yükselirken en fazla yağışı 500 - 1000 m yükseltiler arasına bırakırlar. Yükselti arttıkça (1000 m’lerden sonra) mutlak nem azaldığı için yağış da azalır.
2. Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim Yağışları): Güneşli ve rüzgarsız günlerde ısınan hava yükselerek soğur. Belli bir yükseltiden sonra nemin yoğunlaşması ile yağış meydana gelir.
Dünya'da en çok, Ekvatoral bölgede rastlanır. Ülkemizde ise, İç Anadolu Bölgesi'nde İlkbahar'da görülen yağışlar konveksiyonel yağışlardır. Bu yağışlar halk arasında kırkikindi yağışları olarak bilinir.
3. Cephe Yağışları (Frontal Yağışları): Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında meydana gelen yağışlardır.
Dünya'da en çok, Orta kuşakta ve 60° enlemleri civarında görülür. Türkiye'de, özellikle kış mevsiminde görülen yağışların çoğu cephesel kökenlidir.
Kış mevsiminde, kutuplardan kaynaklanan soğuk hava ile Ekvatoral bölgeden kaynaklanan sıcak hava kütleleri Akdeniz üzerinde karşılaşırlar. Böylece Akdeniz tali cephesi meydana gelir. Cephe boyunca da yağışlar görülür. Anadolu üzerinde de, Sibirya yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncı ve Asor yüksek basıncına bağlı cephe yağışları görülür.
YAĞIŞLARIN YERYÜZÜNE DAĞILIŞI
Genel hava dolaşımı, kara ve deniz dağılışı, yer şekilleri yükselti gibi nedenlerden dolayı yeryüzünün her tarafı aynı oranda yağış almaz.
Dünya üzerinde;
Ø En yağışlı bölgeler; Ekvatoral bölge, Muson bölgeleri ve Orta kuşak karalarının batı kıyılarıdır.
En kurak bölgeler ise; Orta kuşak karalarının dağlarla çevrili iç kısımları, dönenceler civarı, çevresine göre, alçakta kalmış yerler ve kutup çevreleridir.