Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

geceyle gelen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
geceyle gelen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ARADIĞIN AŞK UNUTTUĞUN AŞKMIDIR (GECEYLE GELEN)

Aradığın aşk, unuttuğun aşk mıdır?

Aradığın aşk, unuttuğun aşk mıdır?İtalya’da "Bir Türk Sevdim" adlı romanıyla ülkemizde geniş bir okur kitlesine ulaşan İtalyan yazar Cristina Comencini, Geceyle Gelen’de bu kez aşkın varoluş biçimini sorguluyor.

2011 yılında sinemalarda da izleme şansı bulacağımız Geceyle Gelen, yazarın İtalya’da en çok ilgi gören eserlerinden biri. Geceyle Gelen, anlattığı öykünün ardına büyük bir ustalıkla saklanmış sorularıyla aşkı yepyeni bir boyutta tanımlamaya zorluyor herkesi. Tutkuyla yaşanan gecenin ardından, aradan on beş yıl geçse bile, unutulmayan aşkın kendisi midir yoksa bedende bıraktığı ürperti mi? Yoksa aslında çoktan unuttuğun aşkı aramakla mı geçmektedir ömrün?

İtalyan sinemasının öncülerinden Luigi Comenci’nin romancı, öykücü, senarist ve yönetmen kızı Cristina Comencini, Geceyle Gelen’de aşk, arzu ve gizem dolu bir öyküyü seks ve ihtirasla bütünleyerek bir film görselliğinde aktarıyor. Geceyle Gelen, aşkı zamansız bir duygu boyutunda ele alıyor, sorguluyor, şaşırtıyor ve bedenler aşk diye haykırırken insan doğasının aman bilmez yırtıcılığını çırılçıplak gözler önüne seriyor.

Konusu:

İyi bir anne olmayı isteyen ancak bir türlü beceremeyen Marina, yaz ortasında küçük oğluyla birlikte geldiği dağda, suskun bir adam olan Manfred’le karşılaşır. Kaba bir dağ adamı olan Manfred, daha önceki terk edilişlerinin acısını içinde yaşatırken, ruhsal çöküntüsünü de gizlemeye çalışmaktadır. Tedirgin edici bakışlarıyla casus gibi gözetlediği Marina’nın kaza sonucu yaralanan çocuğunu hastaneye götürmek Manfred’e düşer. Zorunlu bir yakınlaşmanın doğduğu o günden sonra Manfred, Marina’nın herkesten, hatta kocasından bile sakladığı sırrının izini sürmeye başlar. Ama her şey karşılıklıdır. İtiraf edilemez bir gerçekle yaşamaya alışmış olan Marina da Manfred’in sırlarının peşine düşer; onun zayıflıklarını yakalar ve kullanır. Erkek ve kadın arasındaki gizemlerin sona erdiği noktada, her şeyden arınmış olarak ve çırılçıplak karşı karşıya kalırlar. Öfke ve tutku dolu bir meydan okumanın eşiğinde birbirlerini arzularlar. Duydukları istek öylesine dayanılmazdır ki, ölümcül sonuçlar doğurması işten bile değildir. Aradan on beş yıl geçmiş olsa bile…