(Coğrafya) Türkiye, bitki çeşitliliği ve sayısal çokluğuyla dikkati çeken bir ülkedir. Tür sayısı açısından tüm komşu ülkelerden daha zengin olan Türkiye’deki bitki türlerinin toplam sayısı yaklaşık on bindir. Türkiye dünyanın bitki bölgelerinden Akdeniz bitki bölgesine girer. Ülkemizde bitki örtüsünün dağılışı üstünde iklim, toprak ve yüzey şekilleri etkendir. Türkiye’de bunlara bağlı olarak üç farklı bitki topluluğu bulunur. Bunlar Akdeniz, Karadeniz ve iç bölgelerin bitki topluluklarıdır.
1)AKDENİZ BİTKİ TOPLULUĞU: Türkiye’nin güney ve batı kesimlerinde doğal bitki örtüsü olan Akdeniz bitki topluluğu uzun süren yaz mevsiminin sıcak ve kurak oluşuyla etkilenir. Bu bitki topluluğundaki ormanların yüksekliği 500-600 m ile 2200 m arasındadır. Fakat insanlar tarafından baltalanmış ve yangınlardan zarar görmüşlerdir. Alçak kesim-lerde deniz kıyısından başlayarak maki denilen sert yapraklı, bazen dikenli, her mevsim yeşil kalan (kışın yaprak dökmeyen) çalı toplulukları yer alır. Mersin ağacı, taflan, defne, mazı meşesi v.b. türlerden meydana gelen maki bazı kesimlerde boylu ve sık, fakat yerin çok kuru olduğu kesimlerde cılız ve seyrek olur. Maki arasında yabani zeytin ağaçlarıyla fıstık çamlarına da rastlanır. Bu bitki topluluğuna Akdeniz, Marmara ve Ege Bölgelerinde görülür.
Akdeniz bitki topluluğunun görüldüğü Akdeniz Bölgesi’ndeki maki deniz kıyısından başlayarak Akdeniz iklim özelliklerinin görüldüğü 800 m yüksekliğe kadar çıkar. Maki örtüsünün yukarısında ormanlar vardır. 2000 m’den daha yüksek yerlerde de, sıcaklık ve yağış şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmaması yüzünden ancak dağ çayırları yetişmektedir. Bu bölgedeki maki içinde mersin ağacı, keçi boynuzu gibi bodur ağaçlar bu-lunur.
Bu bitki topluluğunun görüldüğü bir başka yer ise Ege Bölgesi’dir. Yamaçlar üzerinde 400 m yüksekliğe kadar maki bitki örtüsü gelişmiştir. Daha yükseklerde ise yer yer ormanlar görülür. Ege Bölgesi’nin içinde Ege ve İç Batı Anadolu Bölümü olmak üzere iki bölüm bulunur. Ege Bölümü’nün alçak yerlerinde hakim bitki örtüsü maki, yükseklerde ise ormandır. İç Batı Anadolu Bölümü’nde ise iklim ile birlikte bitki örtüsünde de değişiklikler görülür. Ormanlık alanlar yüksek yerlerde dağınık bir şekilde ve azdır. Düzlükler ise artık bozkır örtüsü ile kaplıdır.
Akdeniz bitki topluluğunun etkili olduğu üçüncü yer de Marmara Bölgesi’dir. Marmara Bölgesi’nin Ege ve Marmara Denizi kıyılarında görülen makiler ile Güney Marmara kıyılarındaki zeytinlikler, buraların Akdeniz iklimi etkisi altında olduğunu gösterir. Bölgedeki makiler çok yerde ancak 200 m’ye kadar çıkabilmektedir. Doğal, beşeri ve ekonomik özellikleri ba-kımından bölge, yer yer ayrılıklar gösterdiğinden, dört coğrafi bölüme ayrılmıştır. Bu bölümler; Çatalca-Kocaeli, Yıldız Dağları, Ergene ve Güney Marmara bölümleridir. Çatalca-Kocaeli Bölümünde doğal bitki örtüsünü gür ormanlar oluşturur. Marmara Denizi’ne bakan kısımlarda ormanların yerini maki ve zeytinlikler almaktadır. Fakat kış aylarının Akdeniz Bölgesi’ndeki kadar sıcak olmaması sebebiyle makiler 200 m’den yukarı çıkamamaktadırlar. Marmara Bölgesi’nin diğer bir bölümü olan Yıldız Dağları Bölümü’nde doğal bitki örtüsü 150 m’ye kadar maki, daha yukarılarda ise meşe ve kayın ormanları olarak gelişmiştir. Marmara Bölgesi’nin üçüncü bir bölümü olan Ergene Bölümü doğal bitki örtüsünün en fakir olduğu bölümdür. Hakim bitki örtüsü bozkırdır. Ancak buradaki bozkır, İç Anadolu Bölgesi’nin az yağışlı yerlerindekinden farklıdır. Bölümde bozkırlarla beraber yer yer doğal ağaç topluluklarına rastlanır. Bunlar birer orman kalıntısıdır. Bu da bize buranın doğal bitki örtüsünün önceleri bozkır olmadığını göstermektedir. Önceleri var olan ormanların insanlar tarafından tahrip edilmesi sonucu olu-şan böyle bozkırlara antropojen bozkır denir.
2)KARADENİZ BİTKİ TOPLULUĞU: Anadolu ve Trakya’nın Karadeniz kıyıları boyunca bir şerit gibi uzanan yerlerin doğal bitki örtüsü olan Karadeniz Bitki Topluluğunda hakim bitki örtüsü ormandır. Ormanlar deniz kıyısından başlayarak batı kesiminde 1900, doğuda 2000 m’ye kadar kıyı dağlarının yamaçlarını örter; iç sıralarda biraz daha yükseklere çıkar ve daha yükseklerde yerini dağ otlaklarına ve alpin bitkilere bırakır. Or-manların 1200 m’ye kadar olan alt kesimleri yapraklarını döken ağaçlardan (kayın, gürgen, meşe, kestane, kızılağaç vb.) meydana gelir, daha yük-seklerde bunların arasına giren iğne yapraklı ağaçlar yüksek kesimlere bütünüyle hakim olur (köknar, sarıçam, doğu kesiminde ladin vb.). Karadeniz bitki örtüsü geniş alanlarda yerini ağaç ziraatına ve tarlalara bırakmıştır. Karadeniz Bölgesi’nde görülen Karadeniz bitki örtüsü genellikle gür or-manlardan oluşur. Nemli hava kütlelerinin yağışı çoğunlukla kuzeye bakan yamaçlara bırakması sonucu, güney yamaçlara daha az yağış düşmektedir. Bunun sonucunda da doğal bitki örtüsü hem kuzeydeki gür ormanlar gibi gelişemez, hem de süreklilik gösteremez. İç Anadolu’ya yaklaştıkça dağlar arasındaki çukur alanlarda ise yağışın azalmasına bağlı olarak bozkırlar görülür. Karadeniz Bölgesi; Doğu, Orta ve Batı Karadeniz olmak üzere üç bölüme ayrılır. Doğu Karadeniz Bölümü’nün Rize yöresi yılda 2400 mm yağış alır ve burası Türkiye’nin en fazla yağış alan bölümüdür. Buna bağlı olarak bu bölgenin bitki örtüsünü gür ormanlar oluşturur. Kıyı gerisinin dağ yamaçlarında hemen beliren ormanlar 2000 m yüksekliklere çıkabil-mektedirler. Bu seviyenin, yani orman katının üzerinde ise yağış ve sıcaklığın azalmasına bağlı olarak dağ çayırları bulunmaktadır. Bu gibi yerler yöre halkı tarafından yayla olarak kullanılmaktadır. Karadeniz Bölgesi’nin diğer bir bölümü de Orta Karadeniz Bölümüdür. Bu bölümün kıyılarında doğal bitki örtüsü ormandır. Ama iç kısımlara gidildikçe orman bozkıra dönüşür. Karadeniz Bölgesi’nin üçüncü bir bölümü olan Batı Karadeniz Böl-ümü’nde kıyı kesimi yağış miktarı Orta Karadeniz Bölümü’ne göre biraz daha fazladır. Kıyı kesiminin bitki örtüsü (yağışa bağlı olarak) kayın, güneydeki dağlık alanların ise çam ormanlarıdır. Fakat iç kısımlara doğru, yağışın azal-masına bağlı olarak ormanlarda da azalma ve seyrekleşme dikkati çeker.
3)İÇ KESİMLER BİTKİ TOPLULUĞU: Yağışların yetersiz ve buharlaşmanın fazla olduğu iç bölgeler, orman oluşumuna elverişsizdir. Bu yüzden ağaçlıklar, ovaların tabanında ancak akarsu kenarlarında veya yer altı su tabakasının yüzeye yakın olduğu yerlerde yer alır. İç kesimlerde yükseklerdeki sıcaklıklar kıyı kesimindekilerden daha fazladırlar. Ama bu ormanlar büyük ölçüde tahribe uğramışlardır. İç bölgelerin kuzey kesimlerinde genellikle çamlar (sarıçam), güneyde ise meşelikler (çoğunlukla bodur ağaçlıklar ) yer alır. Ormanların sınırlı olmasına karşılık otsu bitkiler yaygındır. Yağışı yetersiz olan ovalar üzerinde bunlar, ilkbaharda canlanan, yeşeren, çiçeklenen fakat yaz sıcaklarıyla kuruyan otlaklar görünüşündedir. Step denilen bu tabii bitki topluluğu kurak ve toprağı geçirimli kesimlerde (bozkır) daha seyrek ve cılız görünüş alır. Stepler tuzlu topraklar üzerinde tuzcul steplere, toprağı iri taneli ve eğimli yerlerde çalılık steplere dönü-şürler. Stepler özellikle aşırı otlatma yüzünden büyük ölçüde bozulmuştur. Bu bitki örtüsüne karasal iklimin görüldüğü Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgelerinde rastlanır.
Doğu Anadolu’da yaygın bitki örtüsü bozkırdır. Dağların yüksek yamaçlarında ormanlara da rastlanır. Fakat bu ormanlar, kışların soğuk geçmesi nedeniyle halk tarafından yakacak elde etmek için kullanıl-maktadırlar. Dağların yüksek kısımlarıysa sıcaklığın yeterli olmaması yüzünden dağ çayırları ile örtülüdür. Doğu Anadolu Bölgesi dört bölüme ayrılır. Bunlar; Yukarı Fırat, Erzurum-Kars, Yukarı Murat-Van ve Hakkâri Bölümleridir. Yukarı Bölümü’nde doğal bitki örtüsü bozkırdır. Yer yer çayırlıklara da rastlanır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğu köşesinde yer alan Erzurum-Kars Bölümü’nün doğal bitki örtüsü çayırdır. Bu çayırlıklar otlak olarak kullanıldığı için bu bölümde hayvancılık çok gelişmiştir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin doğusunu içine alan Yukarı Murat-Van Bölümü’nde doğal bitki örtüsü bozkırdır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin diğer bir bölümü olan Hakkâri Bölümü’nde de bitki örtüsü diğerlerininkinden farksızdır, yani bozkırdır.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde etkili olan bu bitki topluluğu Güney-doğu Anadolu Bölgesi’nde de etkilidir. Bu bölgenin doğal bitki örtüsü iklim özelliklerine bağlı olarak yer yer değişiklikler gösterir. Ama en çok bozkırlar görülür. Bozkırlar daha çok yüksek olmayan yerlerde yaygındırlar. Güneydoğu Torosların eteklerine ve Mardin Eşiği’ne doğru yükseklğin artmasına bağlı olarak meşe ormanlarına ve çalılıklara rastlanır. Akarsu boylarında söğüt ve kavak ağaçları yetişir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi iki bölüme ayrılmıştır. Bu bölümler; Dicle ve Orta Fırat Bölümleridir. Dicle Bö-lümü’nde doğal bitki örtüsü bozkırdır. Torosların yamaçlarında ve Mardin Eşiği üzerinde yağışların artmasına bağlı olarak ormanlara rastlanmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin diğer bir bölümü olan Orta Fırat Bölümü’nde de doğal bitki örtüsü bozkırdır. Ayrıca kuzeyde ve yüksek yerlerdeki küçük alanlarda ormanlara rastlanır.
Bu bitki topluluğunun görüldüğü üçüncü yer İç Anadolu Bölgesi’dir. Bölgede iklim ve toprak şartlarına bağlı olarak geniş alanlı bozkırlar oluşmuştur. Ancak yerleşme merkezleri civarında, akarsu boylarında dizi ve küme şeklinde söğüt ve kavak ağaçlarına rastlanır. Yağmur alan dağ yamaçlarında lekeler halinde ormanlar görülür. Tuz Gölü ve çevresi doğal bozkırlarla örtülüdür. Ancak çevreye doğru yükseldikçe araya tek ağaçların da karıştığı görülür. Bu tek ve yaşlı ağaçlar birer orman kalıntısıdır. Buralarda antropojen bozkırlar vardır. Antropojen bozkırın ne olduğunu Akdeniz bitki topluluğunda görmüştük. İç Anadolu’daki antropojen bozkır alanları, doğal bozkırların etrafını adeta bir kuşak gibi çevrelemektedir. İç Anadolu Bölgesi de diğer bölgeler gibi bölümlere ayrılmıştır. Konya Bölümü de bu bölümlerden biridir. Bu bölümün yaz mevsimi aşırı sıcak olur. Ama yine de bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır ve yukarılara çıkıldıkça antropojen bozkırlara rastlanır. İç Anadolu Bölgesi’nin batı yarısını oluşturan Orta Kızılırmak Bölümü’nde iklim nedeniyle doğal bitki örtüsü bozkırdır. Yüksek yerlerde ise seyrek ağaçlardan oluşan orman parçacıkları bulunmaktadır. Bölgenin diğer bir bölümü olan Yukarı Kızılırmak Bölümü’nde bozkırlar geniş yayılış gösterir. Ayrıca yüksek yerlerde yer yer çam ormanları görülür.