Yeraltına sızan suların bir kısmı yerin derin kısımlarına sokularak arada bulunan geçirimli kayaçların gözenek yarık çatlak gibi boşluklarını tamamen doldurmuş bir şekilde bulunur. Alt kısımlarından geçirimsiz kayaçlardan oluşan bir zonla sınırlanan bu su tabakası yer altı suyu tablası veya su tablası ismini alır.
Üstten su tablası alttan da geçirimsiz zonla sınırlanan su kütlesinin yer aldığı zona, buradaki bütün kayaçların boşlukları su ile dolu olduğundan suya doygun zon veya satürasyon zonu denir.
Yer altına sızan suların diğer kısmı ise su tablası ile yer yüzeyi arasındaki zonda asılı olarak bulunur ve asılı su (vadoz su) adını alır. Bu su yer aldığı zon ve mevcut toprak ve kayaçların boşluklarını tamamen doldurmamıştır. Boşluklar kısmen su, kısmen de hava ile doludur. Bu nedenle bu zona havalanma zonu veya aerasyon zonu denir.
Havalanma zonundaki su ya toprak yada kayaçları meydana getiren unsurlar tarafından soğurulduğundan bu unsurların arasında kalan boşlukların kılcal oluşları nedeniyle daha aşağıya suya doygun zona inmeyip burada asılı olarak kalmıştır. Suyun yer çekiminin etkisiyle daha derine sızmayıp asılı olarak kalmasında onun, toprak veya kayaç unsurları üzerindeki moleküler çekim kuvvetinin(adhezyon kuvveti) ile su moleküllerinin birbirleri üzerindeki moleküler çekim kuvvetinin (kohezyon kuvveti) rolü bulunur.
Toprak nemi kuşağında; yer alan suyun bir kısmı bitkiler tarafından alınır. Bir kısmı buharlaşma yoluyla alt atmosfere geri verilir. Bir kısmı ise altta yer alan kara kuşağa geçerek orada asılı su halinde tutulur. Bu kuşakta yer alan geri kalan kısmı ise moleküler çekim kuvveti nedeniyle zemin unsurlarının yüzeyine sıkıca yapışmış olarak bulunur ve bitkiler tarafından dahi alınamaz. Bu suya hidroskopik nem denir ve onun yüzdesine kuruma noktası adı verilir. Yağış veya karların erimesi gibi nedenlerle yer altına yeni su sızmadıkça bu kuşaktaki su hareketi son derece azdır. Bu durumda toprak nemi kuşağı altındaki kılcal su kuşağı ile komşu olunur.
Kılcal su kuşağındaki; su kapilar gerilim ile yer altı suyundan sağlanır. Bu kuşaktaki su kapilariteye bağlı olarak yukarıya doğru yükselir. Bu yükselme su tablasından itibaren birkaç cm ile 3-5 m arasında değişir. Yükselme miktarı unsurlar arasındaki kılcal boşlukların çapıyla ters orantılıdır, çap büyüdükçe yükselme miktarı azalır.
SU TABLASI
Su tablası; suya doygun zonda yer alan yeraltı suyunun yüzeyine karşılık gelir ve bu zon ile onun üstündeki havalanma zonu birbirinden ayrılır. Su tablası bütünüyle yatay bir düzlem halinde değildir ve bir takım dalgalanmalar görülür. Bu yer yüzeyindeki engebeliğe uyma eğiliminden kaynaklanır. Su tablası, sırt, tepe, gibi yüksek kısımların altında yükselirken vadi depresyon gibi alçak kısımların altında alçalır. Bunun yanı sıra su tablası beslenme ve boşalma arasındaki ilişkiler ile zeminin litolojik yapısına veya akifer özelliklerine bağlı olarak da yer yer yükselir ya da alçalır.
Yağış, sulama gibi faktörlere bağlı olarak su tablası yükselir. Boşalmanın olduğu yerde ise tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Yer altı suyundan beslenme kaynaklarının üzerinde bir oranda su çekildiği takdirde ters koni şeklinde bir alçalma görülür. Buna da alçalma konisi denir. Alçalma(R) olarak adlandırılır. Etki yarıçapı geçirimlilik ile doğru orantılıdır.
Yer altı suyunun beslenme ve boşalma unsurları;
Beslenme unsurları;
- Yağıştan sızma
- Akıştan sızma
- Kar erimesi-sızma
- Buzul erimesi –sızma
- Göl tabanlarından sızma
- Yapay beslenme
Boşalma unsurları;
- Evaporasyon
- Traspirasyon
- Kaynaklar ile boşalma
- Su çekme ile boşalma
- Akarsu tabanlarına olan kaçaklar
- Göl tabanlarında olan kaçaklar
Serbest akifer sahasında su tablasında meydana gelen seviye değişimlerini ortaya koymak için su tablası haritaları yapılır. Eş yeraltısuyu seviyesi eğrilerini içeren bu haritalardan yer altı suyunun akış yönünü ve hidrolik eğilim(hidrolik gradyan) belirleyebiliriz.
Su tablası haritalarında yer altı suyu seviyesi eğrilerin sıkıştığı hidrolik eğilimin yüksek geçirimliliğin düşük değerli olanlara doğrudur ve bu eğriler diktir.
Su tablası haritalarında eş yeraltı suyu seviyesi eğrilerin sıkıştığı yerler hidrolik eğimin yüksek, geçirimliliğin düşük değerde olduğu ortamları gösteriler. Bunlar kil gibi geçirimsiz kayaçlar olabileceği gibi kırık veya fay düzlemlerinin bulundukları yerlere bağlı olarak ta olabilirler. Bunda geçirimsiz zonun engelliği de etkilidir.
Eğrilerin seyrekleştiği yerler ise; hidrolik eğimin düşük buna karşılık geçirimliliğin yüksek değerde olduğu akiferleri belirtir. Eğrilerin elips ya da kapalı daire şeklinde olması su tablasının tepe gibi yükseldiği ya da çanak gibi alçaldığını gösterir. Çanakta yükselti çevreden merkeze azalırken tepede ise çevreden merkeze doğru artar.