Bayram Cigerli Blog

Bigger İnfo Center and Archive
  • Herşey Dahil Sadece 350 Tl'ye Web Site Sahibi Ol

    Hızlı ve kolay bir şekilde sende web site sahibi olmak istiyorsan tek yapman gereken sitenin aşağısında bulunan iletişim formu üzerinden gerekli bilgileri girmen. Hepsi bu kadar.

  • Web Siteye Reklam Ver

    Sende web sitemize reklam vermek veya ilan vermek istiyorsan. Tek yapman gereken sitenin en altında bulunan yere iletişim bilgilerini girmen yeterli olacaktır. Ekip arkadaşlarımız siziznle iletişime gececektir.

  • Web Sitemizin Yazarı Editörü OL

    Sende kalemine güveniyorsan web sitemizde bir şeyler paylaşmak yazmak istiyorsan siteinin en aşağısında bulunan iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime gecebilirisni

Russell Clarke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Russell Clarke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Şahane Bir Polisiye - SOUTHLAND



Bu blog postunda sizlere bu sabah itibariyle finalini yaptığım şahane ötesi, mükemmel bir dizinin tanıtımını yapacağım. Değeri bilinmemiş bu harika dizi, reytingler yüzünden 17 Nisan'da müthiş bir 5.sezon finaliyle perdeyi kapadı. TNT kanalı tarafından rafa kaldırılan* dizinin sadık ve hayran izleyici kitlesi vardı halbuki.

Diziyi bildiğiniz polisiye dizilerden ayırıp tamamen farklı bir rafa koymalısınız. İzlemeye başlamadan önce CSI serileri gibi bir dizi bekliyordum. Ne bileyim belli başlı kahramanlar, her bölümde olayları şak diye bir çırpıda çözen ajanlar, DNA testleriyle adaleti sağlayan adli tabibler vs. bunların beklentisiyle izlemeye başlamıştım.




Ama dizi beni alıp tam anlamıyla ters köşeye yatırarak bana süpriz yaptı. Dizi öncelikle dış kamera açısıyla değil mockumentary (gerçekçi, belgesel tadında) tekniğiyle çekilmiş. Yani olaylar bir gerçekçilik olayına yerleştirilerek izleyiciye aktarılıyor. Sanki dizideki her oyuncu gerçek birer polis ve çekim ekibi birkaç günlüğüne onların hayatlarını kaydetmek için orada gibi geliyor. Kameralar oyuncuların omuzlarında, hemen yanlarında, arabaların içinde, tepe lambalarında, baktıkları ve ona bakanların gözlerinde. Yani kendinizi her olayın içinde hissediyorsunuz tamamen. Polis aracının içinde o kovalamaca sahnelerinde aracın içindesiniz bildiğin. Kendimi kaç kez keskin bir dönüşte pc karşısında yan yatarken buldum tahmin edemezsiniz.

Dizide esas kahraman diye birşey de yok. Belli başlı oyuncular olduğu doğru ama kahraman yok. Acemi polis memurları, onların eğitmenleri, dedektifler, ajanlar. Bunların hayat hikayeleri içinde o hikayeden bu hikayeye sürükleniyorsunuz izlerken. Ama kesinlikle sıkılmak yok. O gerçekçilik hissini polislerin dedektiflerin hayatlarına da yansıtmışlar. Mükemmel aşk yok, mükemmel çift yok, mükemmel dostluk yok. 



Birçok olay klişe gibi dursa da çekimlerin tamamının el kamerasıyla yapılması, dolayısıyla bakış açımızın olayların içine çekilmesiyle tadından yenmez bir polisiye dizi çıkıyor ortaya. Diyaloglar öyle süslü püslü değil. Birçoğu eğlenceli ve tabii ki küfür dolu. Özellikle her iki kelimeden birisi shit, bullshit, fucking bullshit şeklinde amerikan küfürleriyle dolu. Ama rahatsızlık vermiyor aksine diyalogları daha gerçekçi kılıyor bence.  

Toplam 5 sezon ( 1S-7 bölüm - 2S-6 bölüm - 3S-10 bölüm - 4S-10 bölüm - 5S 10 bölüm) 43 bölümden oluşan bir dizi. Az kassanız bir haftada bitecek bir dizi. Zaten bir kez izlemeye başladığınızda hemen bir sonraki bölümü izlemek istiyorsunuz. Her sezonunda çekirdek kadro dursa da diziye birçok konuk oyuncu geliyor. Her bölümde olaylar ve akış farklı olsa da bir şekilde dizinin bütününde herşeyi birbirine bağlıyorlar. Bana göre en azından şimdilik türünde eşsiz bir dizi. 

Dizi ayrıca harika bir açılış fragmanına sahip. Fragmanda çalan jenerik müziği Dulce Pontes'e ait 'Cançao Do Mar' parçası.



Şimdi biraz 'SPOİLERSİZ' konu ve karakter tanıtımı yapıp konuyu bağlayalım;

Konusu:

Polis akademisinden yeni mezun olan bir memur, ve onun eğitmeninin yaşadıklarını mı merak ediyorsunuz? Yoksa çetelerle uğraşan, iki sıkı dedektifin yaşadıklarını mı? Ya da vahşice işlenmiş cinayetlerin peşinde koşan ve onları çözmek için elinden geleni yapan iki dedektifin neler yaşadığını ve neler yaptığını mı merak ediyorsunuz? 

İşte Southland, Los Angeles Polis Departmanı'nında, devriye memuru (Memur Ben Sherman, Çavuş John Cooper), çete dedektifi (Dedektif Sammy Bryant, Dedektif Nate Morreta) ve cinayet dedektiflerinin (Dedektif Lydia Adams, Dedektif Russell Clarke) hikayesini bizlere belgesel tadında, harika bir oyunculuk ve iyi bir hikaye ile anlatıyor 

Southland, Los Angeles Polis Departmanı'nda ki devriye memurlarının, çete dedektiflerinin ve cinayet masasının hikayelerini bazen ayrı ayrı, bazen aynı konu içerisinde bir belgesel tadında bizlere sunuyor. Ana hikaye ise akademiden yeni mezun olmuş POI (Police Memuru 1) Ben Sherman ile eğitim çavuşu John Cooper'ın başından geçen olayları ve çaylağımızın gerçek bir polis olma yolunda ilerleyişini konu alıyor. (Dizimag-Flaming0)


Polis Memuru Ben Sherman (Ben McKenzie) : Polis akademisinden yeni mezun olmuş çaylak polis memuru. Atandığı Hollywood polis merkezinde gözetmeni ve eğitmeni Çavuş John Cooper denetiminde polisliği öğreniyor. Gerçek polis olarak sokaklara çıkmadan önce vicdanının, cesaretinin, özgüveninin ve kibrinin ayarını yapmak ve öğrenmek zorunda.


Polis Memuru Çavuş John Cooper (Michael Cudlitz) : Uzun yıllardır polis olarak çalışan polis memuru John Cooper mesleğinin yıpratıcı etkisine maruz kalmıştır. Uzun süredir yoğun bir sırt ağrısı çekmekte ama buna rağmen işine devam etmektedir. Denetlemesi ve eğitmesi için kendisine verilen yeni çaylakla beraber sokaklarda adaleti sağlamak için uğraşacaktır. Ve unutulmamalıdır ki eğitim iki taraflıdır.


Dedektif Sammy Bryant (Shawn Hatosy)  ve  Dedektif Nate Morreta (Kevin Alejandro) : Beraber uzun süredir ortaklık yapan ikili hem işlerinde hemde özel hayatlarında arkadaşlığı devam ettirmektedirler. Dedektif Sammy Bryant sorunlu karısı Tammi ile uğraşırken ortağı Nate bu zorlu süreçte ona destek olmaktadır. Los Angeles Polis Departmanı çete dedektifleri bu zorlu görevde sokak savaşlarının içinde yer alacaklardır.


Dedektif Lydia Adams (Regina King), Dedektif Russell Clarke (Tom Everett Scott) : Uzun süredir ortak olan cinayet masası dedektifleri olayları mümkün olduğu kadar çözmek için uğraşırlar. Sistemin önlerine çıkardıkları engelleri aşmak mümkün olmasa da ellerinden geleni yaparlar. Dedektif Lydia ve Dedektif Russell faili meçhul cinayetleri çözmek için bakış açılarını tekrar tekrar gözden geçirmek zorundadır. 

Yazdıklarım sadece başlıca ve ana karakterler. Ve spoiler vermeden ancak bu kadar anlatılıyor :) Sezonlar boyunca birçok yeni karakter ekleniyor. Hepsini detaylıca yazmaktansa izleyip tadını çıkarmanızı isterim. Kaliteli, heyecanlandıran, sıkmayan ve seveceğiniz bir dizi arıyorsanız Southland tam size göre bir dizi. Aksiyon tam dozunda. Kovalamaca sahneleri özellikle çok ama çok kaliteli. Sözün özü şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka izleyin. Kapanışı da oyuncuların setten bu fotoğrafıyla yapalım.

İzlemek isteyenler için dizimag de ilk üç sezon mevcut. Ben dizinin tamamını http://www.yabancidiziizle.net/dizi/southland sitesinde izledim tavsiye ederim. Kaliteli ve alt yazılar da güzel.